Katalog

5 KASIM 1982 Cumhuriyet 7 Adana'da 52 TSİP'li hakkında dava acıldı Adana, (Cumhurlyet Güney llleri Bürosu) 12 Eylül 1980'. den sonra digerleri ile birlikte kapatüan TStP'i (TUrklye Sosyalist Işçi Partisi) Mersln 11 düzeyinde yeniden canlandırlstanbu] Haber Servisi mak için faaliyette bulundukBarıs Dernegi Davasında lan savıyla 52 kişi hakkında 6. dün yazanmız All Sirmen'Kolordu ve Sıkıyönetim Komu in sorgusu tamamlandı. Ortanlığı (2) Numaralı Askeri tadoğu Teknik Üniversitesi Mahkemesi'nde dava açıldı. Edinllen bilgiye göre, 19'u öğ îdari Bilimler Fakültesi öğretmen, 10'u ö'ğrencl, 11 avuretim üyesi Gencay Şaylan' kat ve diğer 22'sı memur, lşçl ın sorgusu yapıldı. Şaylan, İle çeşitli meslekterden oluşan iddianameye göre «Banş 52 sanık, «M11U Güvenllk KonDerneği'ne ttyelik başvuruseyi'ni vazifeslnden cebren ls su yaptıgı andan ltibaren kât eylemek amacıyla anlaşıp suçlu sayıldığını» 1leri sürörgüt kurmak, mevcut hükümetln manevl sahslyetinl ale dü. nen tahktr ve tezylf etmek ve Yazanmız Ali Sirmen yar 1402 sayüı Sıkıyönetim Yasa gıcm sorulan üzerine Adis sına aykın davranışta bulun Ababa'daki «Afrika ve Arap ttıak» suçlarmdaa yargılana Halklarının Emperyalizme caklar. ve Gericiliğe Karşı Savaşım önümüzdekl günlerde yargı lan ve Uluslararası Dayalanmalanna başlanacak olan tUmti tutuklu sanıkların, ya nışma» toplantısına, Dışişleri Bakanhğı'ndan talep edilsadışı olarak canlandırılmaya ça diğinin bildirilmesi üzerine lışılan TSİP'in Mersin Merkez ve Dışişleri Bakanlıgı Afrive Mersin'e bağlı Tarsus, Silifke, Erdemli ve Mut ilçe teşki ka ve Siyasi Daire Başkanla latlarında üye ve yönetict dun ile görüştükten sonra, har rumunda olduklan belirtiliyor. cırahı ve yol masrafı DışişTAHLÎYE EDİLDt leri Bakanlığından karşıla# Adana'da 2 Numaralı Asnarak gittiğini anlattı. keri Mahkemesi'nde sllren 311 Sorgusunda bir siyaset bi sanıklı Adana DevYol Davası'nda önceki gtin, sorgulan limcisi oldugunu vurgulabltenler içln tahliye Istemlnde yan Gencay Şaylan. siyasal bulunuldu. Mahkeme, sanıklarhesaplaşmanın, beğenilmedan Acar Solmaz'ın tahliye isyen. hoşlanılmıyan görüşleteminl yerlnde gördü. Bu tah rin ve bu görüşlerl savunan liye İle birlikte ocak ayından larm cezalandırılmalarının berl salıverilenlerin sayısı 72'olağanüstü dönemlerin olaye yükselmiş oldu. ğan özelliklerinden biri ol24 YILA ÇARPTIRILDI • Gaziantep'de 27 Eylül ciuğunu belirtti. Banş Derneği'nin inançla savunduğu 1980'de siyasal nedenle sağ göbanş ve demokrasi görüşüriişlt1 Mehraet Ali Sağlam'ı tabancayla öldürmek iddiasıyla nün ve bu görüşü savunanyargılanan Fehmi Çapan, 2 Nu ların daha şimdiden. ciddi maralı Askeri Mahkemesl'nce bir biçimde cezalandtrıldık 24 yıl ağir hapis cezasına çarplanm söyledi. «Bu tür bir tırıldı. Aynı mahkeme, Kahrasiyasal suçlamanm ya da manmaraş'ın Pazarcık ilçesinde bir başka deyişle bizleri cesilah nakletmek v e satmak suzalandırmanın, hukukun te retiyle kaçakçılık yaptıkları mel ilke ve kurumlarını zor gerekçesiyle .vargılanan Asaf <ataldeğirmcn ve All Alpaslayıp. deforme etme yolu ile lan'ı 4'er yıl 2'şer ay hapis ceyapılmaya kalkışılmasınm zasına mahkum etti. son derece kaygı verici ol Saylan: İddianameye göre derneğe üye olusum suc dugunu söylemek isterim. Hukukun temel İlke ve kurumlarmm zorlanması ve deformasyonun toplumda hukuka güven ve saygı anla yışım zayıflatacagı bunun da ne kadar tehlikeli bir ge lişme olacağı açıktır. Böyle bir tehlikeye karşı en büyük güvence inançh, bilinçli ve önyargısız hukukçuların varlıgıdır,» dedi. Barış Derneği Davasında dün saat 10.45 sıralarmda başlıyan duruşmada, yazar lar Sendikası Genol Sekrete ri şair , yazar Ataol Behramoğlu söz aldı. Sorgusu sırasında ulusal kültür soru nu üzerinde durduğunu, ulu sal kültür değerlerine saygı sızhktan üzüntü duyduğunu, Nâzım Hikmet'e bu anlamda, ulusal kültüre sahip çıkma anlamında yaklaşım gösterdiklerini söylediğini anımsattı. Bilim ve Sanat dergisinin temmuz 1982 7. sa yısında yayınlanan «Kültürsüzlük» başhklı makalenin bu anlamda dosyaya delil olarak konulmasını istedi. Behramoğlu'nun istemi zarta geçirilerek. sözkonusu makale dosyasına kondu. Daha sonra. bir önceki du ruşmada iddianamenin bütünlüğü üzerinde düşüncele rini açıklamış olan vazarımız Ali Sirmen'in sorgusuna geçildi. Duruşma vargıcı Atilla Ülkü, Ali Sirmen'e sorgusu boyunca katıldığı Yönetim Kurulu toplantılarındaki imzalann kendisine ait olup olmadığını ve katıl dığı toplantılan sordu. Ali Sirmen sorulan yanıtlarken Banş Derneği'nin ku rucu üyesi ve kurucu Yönetim Kurulu üyesi oldugunu, kurucu Yönetim Kurulu uyesi olarak katıldığı Yönetim Kurulu toplantılanndakl imzalann kendisine ait oldugunu, Adis Ababa'daki ve Istanbul Etap'ta yapılan iki toplantıya katıldığını, 1980 nisan Genel Kurulu'nda da gıyabında Yönetim Kurulu üyeliğine seçildiğini, o sırada yurt dışında bu lunduğunu, ancak düşüncesine ters düşmediği için istifa etmek gereğini duymadığını anlattı. Adis Ababa'da yapılan «Afrika ve Arap Halklannın Emperyalizme ve Gericiliğe Karşı Savaşım lan ve Uluslararası Dayanışma» toplantısına, katılma talebinin Dışişleri Bakanhğı'ndan geldiğinin bildirilmesi üzerine, bu Bakanlıgın ilgilı Daire Müdürleri ile gö rüşerek ve yol masrafı, har cırahı Dışişleri Bakanlıgı ta rafından karşılanarak katıl dığını bildirdi. Öğleden sonraki duruşmada Ortadoğu Teknik Üni versitesi Idari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Gencay Şaylan'm sorgusuna ge çildi. Gencav Şaylan sorgusuna esas olmak üzere iddianamenin bütünü üzerinde vaptığı açıklamasında özetie şöyle dedi: Hakkımda TCK Hl/l'e göre ceza talep eden Barış Derneği İddianamesi, hiçbir yerinde sözü edilen maddeyi ne zaman ve nasıl ihlal ettiğimi göstermemekte. sadece adımdan bir kcre söz ederek Banş Derneği yönetimine katıldığım için cezalandırılmamı istemektedir. Barış Dernegi yöneticisl olarak hangi yönetsel faaliyetlerim ile suç işlediğim id dianamede beltrtümeâiğl 1Çin sorgu ve savunmam bir anlamda güçleşmektedir. Suçlann şahsîligi gibi ceza hukukunun en temel ilkele* rinden birini yok sayan iddianame, benim sözü edilen suçu nerede, nasıl işlediğimi kanıtlamak yerine peşinen suçlu sayıp suçsuzluğumu kanıtlamamı istemektedir. Böyle bir hukuk anlayışının olağanüstü dönemlerde bile artık geçerli olmayacağı, olmaması gerektigi kanısındayım. Bununla beraber bu iddianame ile beni suçlayan sayın İddia Ma kamı 8 ayı geçen bir süre için tutuklu kalmamı sağlayarak şimdiden beni cezalandırmayı başarabilmiştir. Gerek iddianamede, gerek bütün dosyada şahsımla ilgili somut bir suçlama olma dığına göre sorgumda neye cevap vermem gerektiğini kararlaştırmam güç gözükmektedir. Başka bir deyişle, beni hangi fiil ya da karardan dolayı suçladığını göstermeyen sayın İddia Maka mı'na göre, 1980 yılı nisan ayındaki Dernek Genel Kurulu'nda Genel Yönetim Ku rulu için oy verme işlemi ile beraber TCK 141/1'e giren bir suçu işlemişimdir. Hatta bundan da ötede, iddianamenin mantığı açısından, Banş Derneği'no üye olmak için müracaatta bulunduğum andan itibaren suç işlenıiş sayılmaktayım.» Barış Derneği davası'nda sorgulan dün tamamlanan Ali Sirmen ve Gencay Seylan ile Haluk Tosun'un avukatları tarafından yapılan tahliye istemleri mahkemece reddedildi. Barıs Dernegi davasında Ali Sirmen'in sorgusu tamamlandı Davetiyelere ne oldu? EÇTİĞIMİZ gün lerde Bursa'da ya pılan Balkan Bü yükler Boks Birinciliği için Türkiye Boks Federasyonu bin kadar davetiye bastırmıştı. Fakat gerek Federasyon Başkanı Cemil Er G kök, gerekse Genel Sekreter Asım Yılmaz'dan maçlar için davetiye iste yenlerin hepsi elleri boş döndüler. Buna karşılık, Bursa Atatürk Spor Sarayı'nın kapı görevllleri davetiyelerin çokluğundan yakınıyorlardı... Hem ortada davetiye yoktu, hem de davetiyelerln çokluğundan yakınıhyordu yani!.. Bursa Atatürk Spor Sarayı'na üzerinde «20. Balkan Boks Şampiyonasmı şereflendirmenizi rlca ederim Cemil Erkök» yazılı davetiyeleri almış bankacılar, Bursa'mn ün lü toprak sahlpleri ve sa nayicileri girebildller sadece... Bankacı ve sanayicile rin Balkan Boks Birinciligine gösterdiklerl ilginin nedeni sonra anlaşıldı. Birinciliğin organizas yonu üstlenen Bursalı iş adamı ve sanayici Nall Yenlce'nin sürekli kredîye ihtiyacı oldugu düşünülünce, tüm davetiyelerin bankacı Ve sanayicilere dağıtılması doğaldı. Bu şamniyonada. Yenlce başka bir yöntem daha denedi. «Sevdiği» gazetelerin muhabirlerini Turistik Akdoğan Oteli'nde bîzzat ağırladı. Bu arada garip bir şey daha oldu. Bazı basm mensuplan, yerleştikleri oda lardan, «Afedersiniz yanuşjık yapılmış» gerekçesiyle çıkartıldı. Etbalık mı yoksa etbatık mı? mekli öğretmen Etbalık Kurumunun Beşevler semtindeki satış reyonundan yanm kilo kıyma aldı. Ancak eve gelip paketi açtığında kıymadan y ayüan kokudan ve paketteki ete pek benzemeyen parçaları görünce ne yapacağmı şaşırdı. Sinirlenip kıymayı attı. Siniri geçmemişti, çünkü bir türlü çıkmak bilmez koku tüm evi sarmıştı. Daha fazla dayanamayıp Et Balık Kurunıu Genel Müdürü'nün 119940 olan telefon numarasını bulup çevirdl. Telefona çıkan sekreter çok kibardı. Genel Müdür gibi büjilk ve önemli birinin böyle yanm kilo kıyma sorunuyla ugraşacak birisi olmadığını, çok meşgul oldugunu gayet ince bir dille açıklayarak 119941 olan ve «böyle işlerle uğraşabilecek biıisi» diyerek Genel Müdür yardımcısının telefonunu verdi. Emekli öğretmen «peki» diyerek bu kez genel müdür yardımcısını aradı. G3 nel müdür yardımcısı da önemlj birisi çıktj ve «bu benlm işim değlı» karşüığı nı verdi. Öğretmen «peki kimin Işi?» diye sorunca da «bu işlerle ugraşacak» Ankara Et Kombinası MüdUrünün 240549 nolu telefon numarasım sahk verdi. Emekli öğretmen inatçıydı ve TUrkıye'de artık yarım kilo kıyma da önemliy di. Bu kez Kombina Miidü rü'nü aradı ancak «bız kesi me kadar karı?ırız. Kesimden .sonra ne olduğu blzlm lşlmiz değil. Slz en iyisi Slncan'ı arayın» yamtını aldı. Kombina Müdürii bir de akıl verdi: «Hanunefendi, siz niye kıyma alıyorsunuz? Parça et alın. Onlar iyidir.» Artık emekli öğretmen konuşup hiç olmazsa içinl dökmeliydi. «Size Istediğinlz biçimde özel et ayağınıza gellyor. Oturduğunuz yerden atmak kolay. Kıyma almayın dlyorsıınuz. Peki kıyma madem alınmaz siz niye ftatıvorsıınnz? Kim alacak kıymayı? Eşinize söyleyin de bir,: glia .Et Balık'tan alışveriş etsln. Bakalım özel etlere benziyor mu? yiyebilecek misiniz? Öğretmen bunian söylerken teletonun kapandıgını farketmedi bile Uzun süre. önerılen Sincan'daki tıomaranın ne oldugunu 01 'den sordu ama orası da bilemeyince derdlne çare aramaktan vazgeçti. E Bir muhtar N VVŞEHİR'in Kozluca köyu muhtarı, oldukça sinirli. Kendisine muhalif olan köylülere ağır para cezalan yazıyor. Kendi gibi düşünmeyen ihtiyar heyeti üyelerine baskı yapıp. yapmayı planladığı şeyleri onaylamaya zorluyor. 12 Eylül Harekâtından hemen sonra ard arda yayınlanan bildirilerle «Ruhsatlı silahlann evin dışında taşınması» yasofe lanmıştı. Muhtar bu bildirileri duymamış alacak ki. komşu Bağlıca feöyü sınırlarmda bir duğün töreninde silahını ateşliyor ve «Bu köy benden sorulur» diyordu. Son olarak 6 kişiden olusan köy ihtiyar heyetinin 4 üyesi, •Muhtarın halk arasmda ikilik yaptığını» dilekçeyle ilgili makamlara ulastırdılar. 39 sanıklı davada 7 idam istenîyor Turgutlu THKPC davası karara kaldı tZMlR, (THA) Yedişi için idam. IŞ'i. icja ise 324 yıl ara sında degişen hapis cezalan istenen 39 sanıklı Turgutlu yasa dışı THKPC Örgiitü Davası karara kaldı. Ege ürdu ve sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaraiı Asken Mahkemesi'nde, «Anayasal düzeni silah zoru ile değfştirıp ycrine Marksist Leninist bir düzen kurmak» amacıyla silah h çete oluşturdukları ıddıasıyla yargılanan üçü kız 39 sanık hakkında Asken Savcı çarşam ba günkli duruşmada esas hakkındaki görüşünü okudu. Askeri Savcı sanıkların 4 sağ görüşlü kişiyı öldürdüklerinın, bazı soygun, silahla tarama ve bombalama eylemlerine katıldıklannın belirlendiğini ıleri sürdü. Sanıkların yakalanmalarından sonra Uzerlermde yapılan aramalarda çok sayıda tabancr ve patlayıcı madde bulunduğunu vurgulayan Asken Sav cı, sanıklardan Hii.saıııetiin Koç, Muzaffer Heken, Temcl Oöz, tbrahim Kemal Karavbulut, Mehmet Bozbay, Hüse yîn Taşkın ve Necdet Ayma'nın eylemlerine uyan TCK'nın 146/1. maddesı uyarınca ölüm cezası ile cezalandırılmasmı istedi. Savcı, Şefika Aşibostan, Göniil Bayar, Osman yurdakııl, Nurtcn Huyutemiz, Kamazan Pekdoğru, Halil Zaftr Başsivri, Gültekuı Cclıktaş, Kamazan Karaaslan, Yaşar Sevinç, Necip Baysallı, Sabri Adlı, Erol Özcan. Cengiz Obeci, Mehmet Samanlı, Ahmet ijınlak, Usman Gül, Mehmet Saim Sanal ve Recep Şınvar adlı sanıkların S'asa dışı örgüte üye olmak ve bu örgüt adına çeşitli eylemler katılmak suçundan TCK'nın < 146/3 ve 164/1. maddeleri uyarınca 324 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırilmalannı talep ederken halen firarda bulunan Necatt Baysallı, Mehmet Er ve Metin Sert'in bu dava dosyasından tefrikini, öldükleri saptanan 2 saıuk hakkmda ise görülen davanın dlişmesinin, 9 sanığın görülmekte olan dava dosyasın da bulunan belgelere göre beraatlerinin karariaştmlmasını istedi. Nevşehir'de ÜYD'ce ya yınlanan gazetede boy boy resimleri yaymlatan muhtartn, hahhmda kamu, davası açılmış bir partinin faal elemanlan~ nı köye getirip, onları ağırladığı da biliniyor. Maçtaki pankart Viyana'da Calatasaray ile Ausıria Wienurasmdaki önceki gece oynanan Kııpa Galipleri maçında birkaç kişi Anayasa aleyhinde pankart açtılar. Avusıurya poUsi, sahaya giren kişileri etkisiz hale getirerek sahadan çı k.tıüi. Açılan pankartın maçı naklen yayınlayan TV ekıanında oörülmesi üzerine yayına feısa bir süre ara verildi. Olay 3 dakikada sona erdirildi. Memur, işçi, öğrenci ve gençlik kesiminden milyonlarla ifade edilen paralar toplandı. Gelirlerin büyük bölümü silah ahmlarında kullanıldı. Örgütün çeşitli giderleri bu gelirlercc karşılandı. Aktulgalı: Hakim sınıflar görüşleri doğrultusunda eğitim yapıyorlar tstanbul Haber Servisi DİSK davasında 20 Ekim günlü duruşmada sorgusu yapılan eski Yürütme Kurulu üyesi ve Keramiktş Başkanı Mustafa Aktulgalı, hakim sınıfların iletişim araçlan ile kendi görüşle ri doğrultusunda egitim yaptıklannı söyledi. Ülkemizde bu. nun örf ve adetlerimizi m'çe sayan, bütün insanları şartlandıran bir hal aldıgını savundu. «Ama eğitim ile öfretim aynı şeyler değildir. Eğitim aile olayından başlayarak insanın ölümüııe kadar elde edebiieceklerinîn bütünüdür. Öğretim dev let eli ile yapılan bir oluşumdur. DtSK olarak biz Isçilere sendikal eğitimi yaptırınz. Seıı dikal eğitim yaptırma yasal bir zorunluluktur. Bunun aksi suçrur. Bu nedenle DtSK'in yaptığı eğitim ile, Devlctin göre vl olan öğretim karşıt amaç taşımaz. Kaldı ki, seudikaların isçllerin sosyal. ckoııomik, kültürel çıkarlarırıı koruma görevlerl vardır. Sendikal eğitim lerde devleti yıkmak kesinlikle amaçlanmamıştır. tddlanamedekl konııva ilişkin bütün suçlamaları reddediyorum. DİSK öğretim sistemini elestirmiştir. Bazı hallerde okullarda ve kltaplarda Işçiler ve emekçiler alryhlne onur kırıcı görüşlere yer verllmlştir. Bir doktoron cnurunun. bîr işçininki ile bir olamıyacaftı görüşü buna tipik bir örnektir.» Yargıç yeniden araya srirerek, «Dcvletln eğitiminin, haktm sınıfların eğitimi mi olduğunu» sordu. Aktulealı bunun devletin yapısına bağlı olduğuders kitaplarmdan yararlatuldığını anlatan Aktulgalı, DİSK'in bir konfederasyon olarak, sendikalanmn üzerinde merkezi bir eğitim uygulamasmın do. ğal oldugunu belirtti. DÎSK'in eğitimlerinin niteligine ilişkin iddialar karşısında en önemli tanıkların DtSK eğitimlerine katılmış işçiler oldugunu söyledi. MarksistLeninist nitelikte eğitim yaptıkları iddiasını red dederken, öncelikle Marksist, Leninist amaçlı olmadıklarmı, ayrıca da üç günlük eğitim programlarında Marksizm ve Leninizm'in öğretilmesinin ola. naksız oldugunu bildirdi. Mustafa Aktulgalı'ya daha sonra polis ifadeleri okundu. İfadelerinin alınması sırasında işkenceye tabi tutulduğunu, kendilerinin hazırladıklan bir belgeyi okutmadan imzalattık larını, zulüm amacı ile ışkence yapıldıgmı, bu belgelerin ifa de olarak kabul edilmemesi geroktiğini sa\undu. Mustafa Aktulgalı Savcılık lfadesi okun duktan sonra, bu ifadesiniu kendisine ait oldugunu, ancak zor koşullarda ve rahatsız ola^ rak verdiği ve okumadan imza ladığı bu ifadesinde bazı yan, lışlar oldugunu bildirdi, düzeltilmesini istedi. Aktulgalı, tutuklandığı Sorgu Mahkemesi'nde. polis ifadesinin lşkenon altında alındığını söylediğini ve dilekçe vermek istedigini, fakat bu diiekçesinin kabul • dilmediğini açıkladı. Aktulgaiı suçsuz oldugunu bildirerek tahliyesini istedi. Avukatı Fikrct llkir de sözlü isteminde, DÎSK'in tüm faaliyetlerinin Anayasa çerçevesi ve doğrultusunda, üyelerinln ekonomık, demokratik çıkarlan için yapüdığını bildlrdi. işçinin çıkarîan için mücadele veren bu örgütte yöneticilik yapmış müvekkilinin tahliyesinin gerektiğini söyledi. Mahkeme suçun niteliği nedeniyle (ahliye 'steminîn reddins karar verdi. "Örgüte gelir sağlamak için soygun ve ticari isler yapıldı 10ANKARA, (Omhuriyet Bürcsu) Ankara Devrimci Yol davası ıddianamesinde örgütlin mali yönden güçlenmesini sağlamak amacıyla silahlı soygunlar, ticari işler yapüdığı belirtildi. Devrimci Yol örgütünün mali ve silah kaynakları konusunda iddianamede şu savlara yer verildi: «Devrimci Yol Brgütiine K v < lir temiıı etmek amacıyla mııhtelif kaynaklar kullanılmiştır. Genel olarak bu kaynaklarm: l. Memur, gençlik, işçi ve öğretmen kesiminden toplanan aidat ve bağışlar, Z. örgüt adına halktan toplanan, 3. Dergl v.s. mevkute sadşın dan temiıı edilen, 4. Kaınu kuruluşlanndald koopetatlf ve yardım sandıkları ile kurulan ticari ilişkiden sağlanan, 5. Örgüt adına açılan iş yerleıinln ticari faaliyetlerinden elde edilen, 6. Silahlı soygunlar sonucu sağlanan Geürlerden oluştuğu ve DEV YOL örgütünün mali yönden güçlenmesini sağladığı saptanmıştır. Bu kaynaklardan elde edilen gellrlertn büyük bir kısmı örgütün ailah alunlarmda kullanılmış, örgüt ev ve iş yeri harcamalan, tutuklu örgüt üyelermin savunma giderleri, şahsi harcamalan, basm yaym masrafları, araç alımlan gibi salr örçüt giderleri de bu gelirterle karşılanmıştıı. Memur, işçi, öğrenci ve gençlik kesîminden milyonlarla ifadc edilen paralar toplanmıştır. Aidat ve baiîiş olarak ögrPtmeıı kcsinıinılen ve gecek'jndu kesiminde oturan kişilerdcn bü jük meblağlarda para toplanmıştır. Bölge komitelerinin merkez komiteyc aktardığı paralarla, dış kaynaklı yabancı ülkelerde çalışan kişilerdcn örgüt adına gonderilen paralar milyonları bulınuştur. Ayrıca örgüt adına kicap, dergi gibi mevkıılte satışları ile büyük gelirler elde edilmiştir. Sağlanan bu geUrler UEVYOL örgütünün llgili merkez komitesi üyelerinde toplanmıştır. Jlgili sanıkların bölümünde anlatılan Devrimci Yol örgütünün kamu kuruluşlarmdaki tüketim kooperatifi ve yardım sandıklan ile ticari Uişkiler ku rıılmuş, ticari kazançlarmı gizlemek amacıyla hayali şirket ünvanları kullamlarak kamu kuruluşlanndakl kooperatif ve yardım sandıkiaruıa yaklsşık dokuz milyon değerinde nıal satüarak sağlanan kâr örgüte aktanlmıştır. Öıçütün mali kayııak sağ. lamak amacıyla mohtelif is kollarmda iş yerlerl açarak bu iş yerlerlnin faaUyetlerinden elde edilen gelirler örgütün merkez komltesinde ftörevli sanıklarda toplanmıştır. Demircîler Sitesi 2'nci cadde üzerinde açılan odun, kömür satış ardiyesl, Şehit Adem Yavuz sokaktaki Sistem Muhasebe Bürosu, Yüksel cad. 22/ 13'deki Isısan Bürosu, Dlktnen cad. 142/7'de işietilen manav dukkanı. Aktaş Plevnc sokakta açılan Torna Kreze dükkan>, Meliha Eldem sokakta açılan Muhasebe Bürosu, Akay caddesinde işietilen Mimarlık Bürosu, Yukanayraiîcı Hallt Ziya sokakta işletileıi plakçı dükkanı, Cankaya Çevre sokakta açılan Parfümeri clükkanı, Tıınalı Hilmi caddesinde faaliyct çtisteren gümriik bürosu, Basak Siçorta Acentalığı, Topoğrafya Bürosu... Reklam Bürosu. sibi sadece Ankara Bölgesinde takriben yüz civarında işyeri açılaraK bu iş yerlennin ticari faaliyetlerinden doğan gelirler örgütün mali kaynağuun bir kısmını olustıırmuştur. Bazı yüksek öğrenlm kurumlarından öğrencilcrin ders araç ları olan torna tezgâbı, Osiloskop cihazı. voltmetre gibi malzemeler çalınarak örgüt adına işietilen iş yerlerinde kullanılnuştır. Çeşitli kaynaklardan elde edf len milyonlarca lîralık bu gelirler örgütün merkez komitesinde Ugili kişllerde toplanarak bu yolrlan örgüt harcamalarmda kullanılnuştır.» îddianamede, örgütün silah temini ve çalışma sistemi, bulundurulması ve taşınmasmdaki gizlilik nedeniyle örgütün silah kaynaklanmn ve mevcudıı hakkındaki bilgilerin, sanıkiarm soruşturma aşamalarmda. ki açıklamalan ile operasyonlar sırasında ele geçirilenler ve suçta kullanılan silahlaria Sînın'ı kaldığı açıklandı. Devrimci yol örgütünün silah kay naklan konusunda iddianame de .şu iddialara yer verildi: «Sanık beyanlan ile soruşttırmalardan elde edilen bilgilere göre silahlann temininde Iki ayrı yol Izlenmiştir. Birincisi bölgelerin ihtlyac duyulan silahlaria ilgill faaliyetlerl, ikin cisi de örgütün merkezince ve askeri kanal sorumlusunun taHmatı ile silah temin edilmesi, (...) Kastamonu bölgesinden kıçakçılardan toplu balde 2SO.0OO. Tl/hk silah almmıştır. Ayrıca tstanbul Tahtakale'dc gerçekleştirilen silahlı soy gun sonucu elde edilen ondort milyon lira civanndaki paranın örgütün silah Ihtiyacının sağlanması yolunda kullanıhnası içîn merkez komitenin alrtı£] karar uyarınca paranın tamaını ile silah ksçakçılarından silah sağlanmış, bÖlge vc birimlerin ilîtiyarlarıns göre dağıtllımstır. Antakya'dan da bazı sanıklar vasıtasiyle ilişki kurulan kacakçılardan silah, mermi, el bombalan ve kaleşnikof silahlar temin edilerek örgüt ihtiyaç ları için (lağıtımnnn yapıldığı tesbit edilmiştir. Örgüt merkezinin ilgisi ve denetimi altmtla satın alınan silahlar ile bölgelerln kendi imkanlan ile temin ettikleri veya SF.mpatizanl.ırdan kuUanılmak üzere aldıklan silahlardan 30 nrtet otomıtîk uzun namlulu silah ile degişik çapta 286 adct tabanca yapılan operasyonlar neticesi iddianamede Isimleri freçen sanıkların göstermeleriyle sadece Ankara bölgesinde elegeçirilmij bulunmaktadır. Devrimci Yol örgütü ile ilgili olup Savcılığımızca daha önce acılmış bulunan toplu ve nıüııferit davalar ile henüz soruşturması devam etmekte olan sanıklardan elde edilen sllahlar bu miktaıin dışında bulunmaktadır. Yurdun çeşitli Sıkıyönetim bölgelprinde açılan aynı örgütle ilgili dava dosyalarında yakalandığı anlaşılan bin lcrle İfade ediIebHecek sayıdaki ve tiirdcki silah, mermi ve pat layıcılar Devrimci Yol örgütünün amacına ulaşabilmesl için silahlanmaya verdiği önenıi v* dolayısiyle niteliğlni vurgulamaktadır.» Mustafa Aktulgalı, hiçbir düzende cğitimin tarat'sız olamayacağuu söyledi Gazeteci Adil llıcak vefat etti Istanbul Haber Servisl Babıâli'de «Adil Baba» diye tanınan uzun süre Tercüman Gazetesi'nin Matbaa ve Idare Müdürlüğünü yapan Adil llıcak, önceki gece vefat etti. Bir süredir rahatsız olan ve evinde istirahat eden Adil Ilıcak, 56 yaşmdaydı. 1964'de Terciiman'da göreve başlayan Iiıcak, Tercüman gazetesi sahibi Kcmal llıcak'm büyük ağabeyi, gazeteci Muzaffer llıcak ve Osman llıcak'm babasıydı. Adîl îlıeak'm cenazesi bugün Nuruosmaniya Camii'nde kıhnacak cuma nanıazmdan sonra aile kabristanında toprağa verıltoek. Duruşma Yargıcı Çetin Güvener Aktulgalı'ya, «Emperyalizme bağunlı, kapltalistleşme sürecini vaşayan ülkemizde hakim suııflaruı, eğitlmi. kurulu düzeni korumak amacıyla kul. lanmak istcmelerine karşı vo anayasamızdaki eğitimin millilıği prensibine aykın olarak işçi sınıfmın kapitalizme karşı devrimci bîr öze kavuşturulup Anayasa ve toplunı düzenlmiii yıkmayı amaçlayan ihtllâlcl flkirlerle, eğitim adı altında işçilerl bilinçlendirmenizin izahıın yap». dedi. Mustafa Aktulgalı, DlSK'ir eğitimlerini Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan genel eği. tim anlamında, gerekçesinde belirtilen insanın maddî ve ma. nevi varlığmı geliştirmesine yö nelilt ve sendikal alanda yaptıgını anlattı. Çoğulcu, demokratik ortamda işçilerin çıkarlarını, hakiarını savunabilecek, kendi çıkarlan ile ülke çıkarlannın birlikteliğini kavrayabi. lecek bilinçli yurttaslar haline Kelmelerinin amaçlandığını bildirdi. Yargıcın araya girerek, «Kapitalist düzende egitlm tarafsız mıdır?» diye sorması U zerine, hiçbir düzende eğitimin tarafsjz olamıyacağmı belirtti, şöyle dedi: «DİSK olarak biz işçilere sendikal eğitim yaptırınz Bu yasal zorunluluktur» SÜRECEK nu söyledi, «Hakim sınıflar 31etlşim araçlan ile kendi görüşleri doğrultusunda eğitim olayını sürdürurler. B n ülkemizde öyle hal almıştır ki. örf ve adetlerimlzi Iıiçe sayan, bütün insanlan şartlandıran bir nltelik almıştır. Mesela reklanılar sermaye sınıfmın tüketici bulma çabalarımn bir ürünütlür. Eğitimin tarafsızlığını ben böyle anlıyorum» dedi. DtSK'in üg günlük temel egitim programîarınâa sosyal siyaset, sosyal ekcnnmi, iş hukuku, iktisaı SÜRECEK