Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 12 2 EKÎM 1982 Askeri Yargıtay'ın kararı: YÖK kararlarının yarattığı sorunlar uygulamadâ da cözülemiyor "Kanıtsıs beyanlar, sanıkların Cerceve yönetmeliğin karışık öyküsü mahkümiyetine yeterli olamas. ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) Askeri Yargıtay «Kanıtsız beyanJarın, sanıkların mahkumiyetlerl Için yeterli olamayacağı» görüşU ile, 15 sanık hakkındaki mahkumiyet karannı bozdu. Askeri Yargıtay 4. Oalresi, Ankara Sıkıyönetim Komutanlı ğı 2 numaralı Askeri Mahkeme at'nce karara bağlanan, Yaşar Elblstanlıoğlu ve arkadaşlan hakkındaki temyiz istemini sonuçlandırdı. Askeri Yarıtay, îaşar Elbistanlıoğlu, tbrahlm Demirkılıç, Mustafa Devrim, Kizamettta Gökçe, Tayfun Yümaz, İlyas Bllgi ve Mustafa Ayetoğlu'na verilen cezalan cnayladı. Ancak 15 sanığa veriien cezalan mahkumiyetlerine yeterli kanıt olmadığı gerekçe siyle bozdu. Askeri Yargıtay kararaıda, «sanıklar hakkında polls ikrarlan, polig ifadelerindeki atfı cürümler, elde edUen dökümanlar» dlkkate alınarak ceza verildiğınin belirtilmesinden sonra sanık avukatlarının emni yet ifadelerinin geçersizliği görüşü ile temyiz isteminde bulunduklan kaydedildi. 15 sanık hakkındaki cezanın bozulma gerekçesi Askeri Yargıtay 4. Ceza Daıresinln 1982/563 sayılı karannda şöyle dile getirildi: «Mahkemece mahkumiyet bükmü daha zivade sanıkların (Arkası 9. Sayfada) ASKERİ YARGITAY 4. DAİRESİ, 15 SANIK HAKKINDA TCK'NIN 141/5. MADDESİ UYARINCA VERİLEN HÜKMÜ BOZDU. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Öğretim Kurulu'nun ek bütünleme sınav hak kı tamnmasına ilişkin kararlarm getirdiği sorunlar uygulamadâ da çözümlenemiyor. Her okul kendi durumuna göre çözüm getirmeye çalışıyor. Çerçave yönetmelik uygulamasının vardığı son aşamada, fakültelerin son smıllarındakl öğrencilerin ek bütünleme sınavları sonrasmda telafi sınavlarma da girebilmeleri de tartışılan noktalar arasına katıldı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekam Prof. Turgut Akıntürk'ün çerçeve yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin fakülte kurulu kararlarmı açıkla ması soruna yenl boyutlar getirdi. Prof. Akmtürk'ün açıkladığı kararlar arasında, «güz ve ek bütünleme sınavları konusunda, 4. sınıfta e n Ç°k Ibl, diğer sınıflarda en çok bir dersten başanlı olamayanlar aralık telafi sınavına girebileceklerdln» ifadesi de yer alıyor. Prof. Akmtürk'ün açıklamasına göre, bu öğrenciler belirtilen koşullarla ek bütünleme sınavı hakkı tanınmasından ön Ce varolan telafi sınavı hakkını kullanabilecekler. Ankara Ünıversitesinin bazı fakültelerinde son sınıf öğrencilerinin bütünleme smavlarından sonra eylüı ayında da ek bir sınava girme haklan bulunuyordu. Bu sınav hakkının ek bütünleme sınavı verümesinden sonra da kullanı lıp kuUanılamayacağı açıklığa kavuşmamıştı. Bu nedenle Prof. Akıntürk'ün açıklamasımn öbür fakülte ve yüksek okullara örnek oluşturması bekleniyor. Prof. Akıntürk'ün açıklamasında TRT'nin haberleriyle öğrencileri telaşlandırdığı belirtilirken, YÖK kararımn yarattığı kargaşadan söz edilmedi. Prof. Akmtürk'ün açıklaması na varana değin, «çerçeve yönetmeUk öyküsünü» şöyle dile getirebillriz: YÖKHin «çerçeve yönetmeUk» diye adlandırılan kararlarının almdığı ilk önce Hacette Pe Üniversitesi öğrencilerince öğrenildi. Ancak bu öğrenciler tek sınav hakkı tanındığını biSON SINIFLARDAKİ ÖĞRENCİLERİN EK BÜTÜNLEME SINAVI SONRASINDA TELAFİ SINAVLARINA DA GİREBİLMELERİ TARTIŞILIYOR. liyorlardı. Hacettepe Üniversitesi öğrencilerinin yeni sınav hakkını öğrenmelerinden sonra konu basma yansıdı ve YÖK yetkililerine kararın ne olduğu soruldu. Yetkililer, sınav hakkı tanındığım ve bazı sınav ve değerlendirme ilkelerinin kararlaştırıldığını belirttiler. Konuya ilişkin haberlerin ba sında yer almasından sonra, öğrenciler gazete burolarım arayarak bilgi almaya çalıştılar. Bu arada gazeteciler de Prof. Doğramacı'yı aramaya başladılar. Ancak Prof. Doğramacı, sanki etrafına bir duvar örmüştU, kendisini bulmak bir türlü mümkün olamıyordu. İlk bilgilerle, ne olduğunu anlayamayan ve şok durumuna duşen öğrenciler, okul yöneticilerine başvurduklarmda da doyurucu yamtlar alamadılar. îstanbul'da bir fakülte dekam, kızgınlıkla odasına doluşan öğ rencilerine, «kızmaym çocuklar. Oturun bir çay için» demekten başka bir şey yapamıyordu. Bu gelişmeler somıcunda öğrenciler YÖK'U istila etmeye başladılar. Sorunlanna en yetkili ağızlardan bilgi alma ya çalışan öğrenciler, buradan da yeterli bilgi alamadan dönmek durumunda kaldılar. Prof. Doğramacı ile basın mensuplarının çerçeve yönetmelik sonrasında ilk karşılaşmalan 6 Eylül'deki Rektörler Komitesi toplantısı öncesinde oldu. Bu toplantı öncesinde Prof. Doğramacı, öğrencilerın muktesep haklarırun kalmadığım söyledi. Prof. Doğramacı, borçlu sınıf geçmenin kaldırıldığını, atılma durumundaki öğ rencilere bir yıl daha okuma hakkı verildiğini belirterek konunnn bazı noktalanm aydınlattı. Ancak Prof. Doğramacı'mn kısa yamtları da doyurucu olmadı. Tersine okullardaki kargaşa daha da arttı. Prof. Doğramacı'nm atılma durumundaki öğrencilere bir yıl daha hak verildiğini söylemesi öğrenciler arasında sevinçle karşılandı. Ancak bu sevinç, YÖK karannda bu konuda bir açıklık olmadığmın, kararın hiç de sevindirici olmayan yönleri bulunduğunun anlaşılması üzerine karamsarlığa dönüştü. Ek sınav hakkımn hangl bü(Arkası 9. sayfada) Kemal Nebioglu: Kamulastırma istemek suc sayılamaz îstanbul Haber Servisl DÎSK davasında 15 Eyluı günü yapılan sorgusunda esld yürütme kurulu üyesi ve DÎSK kurlıculanndan Kemal Nebioglu, «KİT'lerin özel sektöre devrbıi istemek nasıl suç değilse, bazı sanayl birimlerinin kamtılaşiırılmasını istemenin de suç sayılamayaoağını» söyledi, «Biz özel sektör kalkacaktır demeuik,» dedi. Duruşma Yargıcı Çetin Güvener'in, «soyut banş çağnsı» tanımı ile DÎSK'in neyi kastettiğini sorması üzenne. Kemal Nebioglu, «ülkemizde banş çağrısı yapıp anarşi ve terörü tırmandıran grup ve kuruluşlann varlığuıın 12 Eylill'den sonra yapılan çalışmalarla ortaya çıkarüdığını, dünyada da insanlıçı topyekun mahvedecek nükleer silahlanmanın korkunç boyutlara vardığını» hnlfttı Ülkemizde gerçek demokrasinln kurulması ile, gerçek barışın sınıfsal temeline oturmuş olacağma inandığmı söyledi. «Demokrasl, halkui, halk tarafından, halk içln ySnetimi olacağma göre, ülkemizde de çalışanlann bflyflk çoğunluğu işçi ve emekçiler olduğuna göre, oyla da Iktidara gelmek esas olduğuna göıe, işçilerin ve emekçilerin siyasal örçütlenme yolu ile iktidara gelmesi tabiîdir. İktidara geldiklerlndc Anayasada öngörülen köklfl dönüşümlerin uygulanması ile gerçek banş ve gerçek demokrasi sınıfsal temeline oturur,» dedi. DÎSK'in amacımn ideolojlk olduğu, sosyalizme ulaşmak içln Manc'ın tarihl materyalizmi gereği iktidan ele geçirme Iddiasına karşı diyeceğini soran duruşma yargıcına Nebioglu özetle şu yamtı verdi: (Arkası 9. Sayfada) 1. Sube AAüdür Yardımcısı ve bir polise hakaretten yargılanan avukat beraat etti • AVUKAT İSMAIL ÇAKMAK'A İŞKENCE YAPTIKLARIİLEBİ SÜRÜLEN POLİSLER HAKKINDAAÇILAN SORUŞTURMA SÜRDÜRÜLÜYOR. ANKARA (Cumhuriyet Bu rosu) Emniyet 1. Şube Müdür Yardımcısı ve polis memuruna hakaret ettiği savıyla yargılanan avukat İsmail Çakmak beraat etti. Em niyet 1. Şube Müdür Yardım cısı ve 2 polia memuru hakkında ayukat tsmail Çakmak'a «İşkence yaptıklansavıyla açılan soruşturma jsurdürulüyor. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 numaralı Askeri Mahkemesi'nde yapılan duruşmada. Emniyet 1. Şube Müdür Yardımcısı Orhan Taşhanlar ve polis memuru All Yalcm'a hakaret ettiği savıyla yargılanan avukat Çakmak'ın beraatlne karar verildl. Avukat Ismail Çakmak hakkında TCK'nın (Arkası 9. Sayfada) Dîn ve Ahlak kitaplarmm kısa sürede bastırılıp dağıtılacağı acıklandı 0 Bakanhğın açıklamasında onaylanmamış kitaplann okullarda okutulamayacağı bildirildi. Bakanlıktan yapılan açıklama da Talim ve Terbiye Kurulu tarafından onaylanmamış kitap ların okullarda okutulamayacağı belirtilerek, onaylanan ya da önerilen kitaplann Tebliğler Dergisinde ılan edildiği bildirildi ve şöyle denildı: «Bu böyle iken son günlerde bazı basuı organlannda öğretmenlere, öğrencilere ve vell lere hitaben müfredat progranuna uygun din ve ahlâk bilgi. si ders kitaplan hazırlatıldıgı ve günlük olarak yaymlandığı ve buna devam edileceği açıklanmaktadır. Bu din ve ahlâk bllgisi ders Idtaplan diye tanıtılan yayının MilU Eğitim Bakanüğı Talim ve Terbiye Başkanlığı onayından geçmediği, yasal nygnlamalar dısmda olduğu ve okullanmızds esas veya yarduncı kitap olarak okutulmasına ünkan bulunmadığı biitün ilgililere ve kamuoyuna duyurulur, Bu derse alt esas kitaplar ahmncaya kadar hangl yardımcı kitaplann kullanılacağı çok önceden okullara bildirilmlştir.» ANKARA, (ANKA) Mİ1U Eğitim Bakanlığı, ilkokul 4'ncü sınıftan lise son sımfa kadar tüm sımflar ıçin «Din ve Ahlâk Kitaplan»nm bastırılmakta olduğunu ve kısa sürede okullara dağrtılacağmı açıkladı. • t. Hüseyin Yıldız (A. Ü. S.B.F.): YÖK oğrencilerle oynuyor. Üniversıte kontenjanlannı artırarak şirin gözükmeye çalışıyor. Bunun diplomalı ışsizleri artırmaktan öte sonuç vermeyeceğini bile bıle... Bu kez üniversitede okuma koşullarım 2orlaştu"arak ögrencileri doğal seleksiyona tabi tutuyor. Maddi olanakıarı yetersiz ya da taşra lıselerinden güç bela Universiteye girmiş olanlar, YÖK kararlarından ilk anda etkilenecek. Sosyal adalet körüklenecek. 6 Ahmet Zeki (t.T.Ü Maden Fak.): Öğrenciler ekonomik ve psikolojık bakımdan zaten zor âurumdaydı, YÖK tuz biber ektı. Tek yanh ve anlamsız kararlar oğrencilerle birlikte ailelerinl de oldukça guç durumlara sokacak. Öğrenci kıyımı yapılacak yerde, kumik düzeydeki (1.500 TL.) öğrenci kredileri yükseltilmeli ve 1960'lardan kalma, stajlarda 30. TL. brüt yevmıye ile çalışma değiştirilsin YÖK kararlan öğrencılerl sağlıksız ve dünya görüşü olmayan insanlar vapmayı amaçlıyor. Başka izahı yok. • Nazım Mutlu (19 Mayıs Üni, Eğitim Fak.): YÖK gençliğe açık açık şunu söylüyor: Yüksek öğrenim hakkınız değil. Uygarlaşma yolundaki hangi ülkede geçmiştekı yanlıs eŞitımin faturası öğrencilere ödetılmeye çahşılmıçtır? Eğer Atatürk'ün arzuladığı çağdaş ulusıar düzeyine ulaşmak bu yöntemlerle sağlanacaksa, yaratmak istediği veni kuşaklar bu anlayışla yetiştirîl«scekse, bizler YÖK'ün her gün değiştırerek çkardığı kararlara, doğrsnmalara razıyız .Yeter ki ilerde böyle bir hedefin engelleyicisi olarak yine gençlik gösterilmesin.... • t. Mfiflt AIpsü (Marmara Üni. tkt. ve îd. Bilimler Fak.): Üniversitelenn idari ve bilimsel özerkliği kaldınldı. Ben 1. Dünya Savjşı'ndan sonra, 1918 yılında Alman Dışişleri Bakam Stressemann'ın söylediği bir sözü hatırlatacağını: «Fransa, on llinin harpde çöle dnndü^ünden yakınıyor. Üniversiteleri ayakta duran bir memleketin çöle çevriimlş illerinin dahl mamureye döneceğl muhakkaktır. Fakat üniversiteleri çöken bir memleketin kaderl eninde sonunda çöle çevrilmektir.» • Ihsan Omıan (Hacettepe Üni. Tıp Fak.): Devam zorunluluğu öğrenciye iki ucu akkor derecesinde kızdınlmış bir çubuk uzatmaktadır. Üniversite kontenjanlanmn artırı'.ması, destekler.ecek bir karar. Ama Ulkemız ekonomisi üniversite bitirenlere normal bir is olanağı sağlamıyor. Üçdört yıl sonra 1201R0 bin arasmda Üniversite mezununa nasıı iş sağlanacak? YÖK, üniversite camiasına kök söktürüyor. • Bahri Müftüoğlu (Ç. Ü. Tıp Fak.): YÖK sınav haklanmızı aldı. Damdan düşer gibl alman kararlar derhal uygulamaya kondu. öğrenciden İstenen ne' Atattlrk Türkiye'sinde Atatürk gençliğinin hiç mi değeri yokî TTB Baskanı Atabek TUTANAKLARDAN BARIS DERNEĞİ DAVASI "Bir kdnuşmam, iki ayrı suclamaya deltl gösteriliyor • ERDAL ATABEK: SAVAŞMAK İÇİN YETİŞEN ASKERLERE BARIŞI ANLATMAK, PEK ÇOK KİŞÎYE ANLATMAKTAN DAHA KOLAY pLMALIDIR. ÇÜNKÜ. SAVAŞIN DEHŞETİNİ EN İYİ BİLENLER, SAVAŞIN SONUÇLARINI GÖREBİLENLERDİR. Îstanbul Haber Servisl Ba dırdığını» bildirdl. 23 eylül günü yapılan duruş nş Derneği davasında, 23 eylüı günü yapılan sorgasunda mada öğleden sonraki oturum Türk Tabipler Birliği Başkam da sorgusuna başlanan Türk Dr. Erdal Atabek, iddlaname Tabipler Birliği Başkam Dr. Erdal Atabek, iddiananıenin de bir konuşmasınm ıki ayrı suçlamamn delili olarak gös bütünü üzerinde göruş belırtir ken askeri bir yönetim döneterildigini, böyle bir seyın ola mıyacagım söyledi. îddıa ma minde, askeri bir mahkeme karşısında barışı savunraanın kamının «delil yerine kovma. ya çalıstığı» konuşmaların «id> güç olduğunu düşünenler olabileceğinl belirtti. «Ben bo gö diayı daha baştan ortadan kal rüşte değllim. Savasmak Için yetişen askeriere barışı anlatmak, pek çok kişiye anlatmak tan daha kolay oUnalıdır. Çün kü, savaşm dehşetlni en lyı bilenler, savaşın sonuçlaıını gö rebilenlerdir. Onıın icindır ki, (savaş) kendisi için surekli hazırlanılan, ama karşılaşraamak için elden gelen tıef şey yapılan evrensel bir korku kay nağıdır. Banşın değerini bılen lerin başında, ulusal kuttuluş savaşımızın muzaffer Bagkomu tanı Mustafa Kemal vardır» de di. «Yurtta sulh, cihanda sulh» sözünün bu anlayışın bir stade si olduğunu belirten Atabek, Atatürk'ün bu görüşüne ölümü ne kadar sadık kaldığıru, ölümünden sonra da savaşı değil, barışı hedef gösterdigini Dildir di. Insarüık tarihinın her döne minde insanlığm ortak aınaçlarının başında gelen oarışın, son on yılda özlemimn ^ıderek çok arttığmı, yaygınlaşüğını vurguladı, özetle şunları &t<yledi: «Banş özlemi öylesine büyU müştür ki, ülkeleri asmış, kıta lan dolaşmaya, milyonlaıca in sanı banş Istemeye vöneltmiştir. Son Eurovision Sarkı Yarışmasında Almanya'nm (Bir Parçacık Banş) adlı Darçasıyla blrincilİKİ almasında bito ban ş özleminin payı vardır/ Neden böyle oldu? Dünvada l.anş hareketini geliştiren faktnrler nelerdir? Elbette bu faktörlerin arasında, dünyanın acı çek tiği iki dttnya savasını vaşamış olmasının öneml büyüktür. Blrinci Oünya Savasuıda asker» ve sivil ölü sayısı 8 milyon 700 bin kişi idi. Sakatlar, kayıplar bu sayının dışındadırIkinci Dünya Savasmda asker ve sivil ölü sayısı 38 milyon ounuştur. Sakatlar ve kayıplar bu sayının dışındadır. Ama. ar tık herkes biliyor ki, üçüncü dünya savasmda bu savüar çok kücük kalacaktır. Üçüncü dünya savasmda, savaşm gallbl oUnayacaktır. Dünyanın intihar savaşı olacaktır. Düryanın sonu olacaktır. ÇUnkil üçüncü dünya savaşı nükleer sl lahların savaşıdır. İşte son on yılda ban» hareketini beklenmeyen ölçttde genişleten, yaygmlastıran faktör budur: Nükleer sa^aşın yarattığı dehşet.» Tehlikeyi ilk görenlerin, ilk dehşete kapılanlar oldujunu, dünyada banş hareketinin öncülerinin de onlar olduÇunu belirten Atabek, Albert Eiustein, Joliot Curie ve atom ve hid rojen bombalannın vapımmda çahşanlar dahil birçok fizlk bil gininin banş hareketini bu ne denlerle başlattıklanm an'attı. Nükleer silahlann bugfin var dığı noktanm, atom bombası çahşmalannı yürüttükten sonra, dehşeti görerek ve yargılanmayı göze alarak hidro.fen bombası yapımı calışma'.arım reddeden Oppenheimer döneminden daha dehşet vericl olduğunu söyleyen Atabek, bu konuda kitaplarda ver alan bil gilerden alıntılar yaptı, rtikle er savaşın başında 5001500 (Arkası 9. sayfada) Astsubay sınıf okulları giriş sınavmı kazananlar belli oldu tSTANBUI., (UBA) Kara Kuvvetlert Komutanlığı'na bağ lı Polatlı Topçu, Îstanbul Personel ve îzmir Gaziemir Ulaştırma Okulları Komutanlıklan Assubay Sınıf Okullarımn girış smavlanm kazananlar beJi oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nm açıklamasına göre, Polatlı Topçu Assubay Sınıf Okulu'nu kazananlar şöyle: «Yavuz Oülger, Hasan Çellk, öft Faruk Karabacak, Azlz Kazıcı, H. Hasip Ezgilmez, Oğuzhan Babaoğlu, tsrafil Aldemir, Bekir Berber, Şenol Üçüncü, Hamit Yedikaya, Mehmet Yaşar Kulaksız, AtHla Görgülü. Haluk Aydın, Yaşar Ünal. Engin Yener, Mustafa Erdoğan, Şerif Demirbulut, Mehmet İşlek, Orhan Ekinci, Orhan Dirik li, Fikret Gültürk, Derviş Gökduğan, Kamil Soner, Soner Aslan, Orhan Demirci, Arif Urhan, Ömer Çakıl, Mustafa Aslan, Soner Yıldınm, Ahmet Alpan, Abdülkadir Şanlı, üğur Sayılkan, Özkan Kaya, Cevdet Çubuk, Halll Kaygısiz, İsmail Memiş, Nezih Sönmez, Bahri Altınöz, Tank Uzer ve Sadun Korkmaz.» îstanbul Personel Assubay Sınıf Okulu'nu kazananlarm isımleri şöyle. «Yayuz Erdinç, Tahsln Tasay, tsmet Demir, A Sarp, H Bayti Bolat, Yüksel Karaca, Ercan Bircan, Mustafa Akkanat, M. Emin Atmaca, Cavit Yddız, Mehmet Balcı, Siileyman Seker, Mustafa Ozbek, Sl nan Yağboğln ve Isa Küçttbaslan.» îzmir Gaziemir Ulaştırma Assubay Simf OkUİU'nU Ifamnan. lar ise şöyle: tbrahim Karakaya. Bllal Altınsoy, Gökhan Soğnlar, Mustafa Oğuı Çellk, Suat Akyol. Yakup Çakar, Zekl Berkant, Hasan Biçer, Celal Derin ve Nuri Tuncayj» Sınavı kazanan adaylann en geç 11 Ekim 1982 tarihine kadar ilgili okullann Komutanlıklarma başvurarak kesin kayıtlannı yaptırmalan gerekiyor. Diyarbakır TKPML TİKKO davasında 16 idam isteniyor Haber Merkezl Sanıfciardan 16'sının TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca ıdam ceıasına çarptırılması istenen 81 sanıklı Diyarbakir TKPML/TİK KO örgüt davasına önumüzde ki günlerde başlanacak. Vargılama Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanlığının 1 nolu A«keri Mahkemesinde sürdürülecek. «Türkiye'deki mevcut dujenl ortadan kaldırarak verine Aiark sist • Leninist bir dfizen kurma yı amaçlayan eylemlerde bulunmaktan» sanık olarak *ıaklannda ölüm cezası istenen samklar şunlar: Ali üenıir, Ramazan Kılavuz, H.Hayri Aslan, tbrahitn Ekinci, Fehmi Bahçeci, Şalıabet tln Kızıl, Hikmet YUksekKaya, Mahmut Karaçalı, Serdar Can, Ayhan Toprak, Mustafa Kaya, Hüseyin Yıldırım, Hüseyin Yağ mur Mehmet Özgül. Zekl Ka. ragök ve Bedri Bilge. Bu sanıklardan Ali Deın<r H. Hayri Aslan ve Mehmet Özgül örgütün merkez komitesi Uyesi olmakla da suçlamvorinı. (Arkası 9. Sayfada) Beyrut kurbanları icin mevlit okundu ANKARA. (Cumhuriyet Bü rosu) Beynıt'ta îsrail des teğinde Falanjistlerin giriştiği toplu kıyım sırasında ölen Filistinliler için dün Maltepe Camii'nde mevlit okundu. Türk Diyanet Vakfı tarafından düzenlenen ve ögle namazından sonra okunan mevlite Türkiye'deki Müsluman büyükelçiler de katıldı. Bu arada, Türkiye'nin Bey rut Büyükelçisi Yunus Yücel'in son gelişmeler konusunda bilgi vermek için Ankara'ya geldiği öğrenildi. 11 polisin yeniden yürgılanmasına baslandı • İŞKENCE SANIĞI POLİSLER HAKKINDAKÎ BERAAT KARARI ASKERİ YARGITAY'CA BOZULMUŞTU. KARA RA UYULUP UYULMAMASI, SANIK POLİSLER DİNLEN DİKTEN SONRA KARARA BAĞLANACAK. ANKARA. (Cumhuriyet BM rosu) İbrahim Eski adlı sanığın gözaltında bulundugu sırada işkence yaparak ölümüne neden olduklan sa vıyla 1 komiser muavini ve 10 polis memurunun yeniden yargılanmalanna başlandu sanıklar hakkında ve rilen beraat kararı Askeri Yargıtay 5. Dairesi'nce bozulmuştu. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde 24 eylülde yapılan duruşmada. sanıklardan komiser muavini Mustafa öner, polis memur lan Muzaffer Altıntaş, Bilal Say, Mustafa Seda, Halil Kartal hazır bulundular. Sanıklar Askeri Yargıtay'm bozma kararına karşı bir diyecekleri olmadığıru söylediler. Müdahil avukatlar İsmail Sami Çakmak ve İsmail Çevtk Askeri Yargıtay' ın bozma kararına uyulmasmı istediler. Sanıklardan Hasan Alataş'ın Kayseri'de Erol Aytekin'in Kars'ta Harun Bozok luoğlu'nun Elazığ'da görevli olmaları, Kenan Avcı'nın Ankara kapalı cezaevinde tutuklu olması, Hamdi Akdı'nın hastanede Cafer Cam lı ve Kemal Göker'in de dış görevde olmalan nedeniyle (Arkası 9. Sayfada) Orta öğretim ara sınıf tek ders sınavları 6 ekimde tSTANBUL (UBA) Ortaokul, lise ve dengi okullann ara sımflannda olup, başansızlığını tek derse düşüren ara sımf öğrencilerinin tek ders sınavları 6 Ekim çarşamba günü yapılacak Orta okullann son sınıfiann da okuyan ve 22 Eylül çarşamba günü yapıîan tek ders sınav lannda başarılı olan öğrencilerin lise ve dengi okullara yap tıracaklan kayıtları 4 Ekim pazartesi günü saat 17.00'ye kadar tamamlanacak. Alkolsüz rakı ile kanatlı karmca Fransa'da, «çat kapı» gece misafirllkleri pek adetten değildir. Bahçeli banliyö evlerinde dahi, hem de tatil gününde bile olsa, §en kahkahalann, cıvıltılı çocuk seslerinin sokaklara yansıdığı pek görülmez. Endüstrinin «haldır taaldır» temposu, insanlar arası ilişkiler «protokolünü» kendine göre düzenlemiştir. Bu nedenle, insanlar arası ilişkl lhtiyacı, evlerin salonları yerine, büyük mağazaların satış reyonlarındaki tesadüfi karşılaşmalarda veya havaların bozması ile, yazın okşayıcı güneşi altında sere aerpe uzandıkları kaldırımlardan, camlar arkasındaki kışlık yerlerine sıkışmak lçin, der lenip toparlanan mahallfe kahvelerinin Amerikan barlarında giderilmeye çalışılır. ••• Tabiî bir şeyler, örneğin, bizim ulusal içkimiz olan «rakunın dengi sayılabllecek «pastis»! içerek. Ama, bizdeki gibi yemekle beraber içümeyen, daha ziyade aperatif olarak alman ve ilk defa 1932 yılında bay Paul Richard tarafından imal edilen «gelenekesel içicileri» tarafından «başka bir iletişim evreni» yarattığı iddia olunan «pastis»in de tadı kaçtı. Neden mi? Çünkü, alkolsüz pastis icat olundu. Düşünebiliyor musunuz, alkolsüz rakı glbi bir şey. Bu icat da, diğerleri gibi bir zorunluluktan doğdu. Alkol, «başka bir iletişim evreni» arayan Fransızların ölüm nedenlerlnin arasında ön sıralarda yer almaya başlayınca, bazı çareler aramak zorunlu olmuştu. Ve düsünülenin aksine alkolsüz pastis çok tutuldu. Çün kü tadı hem diğerinin aynıydı, hem de alkolsüzdü. Bu yıl içindeki satışı 8 milyon litreye ulaştı. Bu miktar Fransa'daki anasonlu içkl pazarının % 5'lni oluşturuyor. PARİ5'ten ıçinde bulunan meyankökü konsentrasyonunun tansiyonu yükseltici etkisi de azaltılınca, pastis, evlerde Kahvenin, alkolsüz içkilerin yanındakl yerini aldı. Şimdi, yeni yetişen kuşakların, alkolsüz pastis Içenler tarafından oluşturulması, bazı mizah dergilerince «gırgıra» alınıyor. 50 yıllık pastlsciler İse ktzgın. «AlkolsUz pas tis çıktı, erkeklik bozuldu» diye düşünüyorlar. Ve bir kadeh daha fazla içiyorlar. ••• «Notre Dame de Parissnln yakınında açılan [Fourml Ailee] «Kanatlı Karınca» çay salonu ise müşteri grubu olarak «alkolsüz pastis içeceğime, çay içerim, daha iyi» diye düsünenleri hedef almışa benzer. Yeni açılan bu çay salonu, diğerlerinden blraz degişik. Çünkü hem çayevi, hem kitabevi. Derinlerden gelen müzik eşliğinde, çay Içip, pasta yerken, bir yandan da son çıkmış romanlardan birini okuyabiliyorsunuz. Uaha sonra, ister parasını verip kitabı satın alıyorsunuz, tster gelecek. sefere kaldığum yerden devam etmek üzere yerine Koyuyorsunuz. Adının neden, «Kanatiı Karınca» olduğunu sorduğunuz çay salonunun tasralı sahibi sizi şöyle cevaplıyor: «İnsanlar, koşuşup duruyor. tşe, randevulara Tıpkı karıncalar gibi. Binlerce, binlerce karınca. Ben, bizim çay salonuna gelenleri, diğerlerinden bir ölçüde ayrılmış, yanl en azından kanatlanmış olarak kabul ediyorum.» ••• Bu açıklamaya teşekkür ederek sokaga çıkıyor, dlğer karıncalar arasına yeniden karışıyorsunuz.