Katalog

"Uluslann onuruyla hesapsızca oynanamaz,. FRANSIZ SOSYALiST PARTiSi'NiN iKiNCi ADAMI OLARAK NİTELENEN PiERRE MAUROiS, LE NOUVEL OBSERVATEUR DERGiSiNE VERDiĞİ DEMEÇTE, «SCHMiDT VE CALLAGHAN KAMPLARINI VE DEViRLERiNi JAJIRMISURDIR. DEDi. «BU OLAY BATI'NIN YENi BiR ÇÖKCJONÖ VE ABD'NiN AVRUPA ÜZERiNDE ARTTIRDIĞI YENİ SÖMÜRGECi BA5KISINI VUR6ULUYOR. PORTO RiKO'DA, TARiHiN ŞiMDPDEN ADINI UNUTTUGU BiR ABD BA5KANI, FRANSIZ SOLUNUN YÜKSELiJiNDEN KAYGILANAN d'ESTAiNG'iN VE iKi SOSYALİST HÜKÜMETiN BAJKANININ, İIALYA'DA YENİ BİR MERKEZ SOL HÜKÜMEÎ DENEYİNE KARJI DESTEĞiNi SAĞLADI.» Federal Almanya Basbakanı Helmut Schmidt: İtalya'da komünistlerin iktidara ortak olması engellenmeü.. Sovyetler Batı Berlin'in Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmasına karşı çıkıyor MOSKOVA Tass Ajansı, Sovyet Dışişleri Bakanlığınm, Fransa, îngiltere ve Amerika Biiyükelçilerine, Batı Berlin'de yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmasımn, «Dörtlü Anlaşmanın» kaba bir şekilde çiğn«nmesi gibi bir durum yaratacağını bildirdiğini duyurmaktadır. Sovyet belgesi, bu gelişmenin, Dörtlü Anlasmada bngörülen şekli ile «Bölgede karmaşık durumlardan kaçmılması konulu» anlaşmada «Tarafların açıklamış olduklan niyetler ile» «Bağdaşmaz» olacağını belirtmektedir. Sovyet belgesinde son olarak da «Sovyet tarafı, batıh üç büyük devletin, tüm sorumlulugu kendilerine ait olacak bu tür bir gelişmeye olanak vermemek üzere gerekli tüm önlemleri. almalannı beklemektedir» denilmektedir. Schmidt'in İtalya'ya ilişkin sözlerinin tepkileri sürü/or ABD, Fransa, îngiltere ve F. Almanya liderlerinin katüdığı Porto Rico toplantısında İtalya' da komünistlerin iktidar ortagı olmaları halinde bu ülkeye yapılan yardımın kesilmesi kararınm almması tüm dünyada büyük tep kilere yol açmış bulunmaktadır. Fransa'da yayınlanan Le Nouvel Observateur dergisi bu konuda ülkenin en güçlü partisi olan Sosyalist Partisinin ikinci adamı olarak nitelenen Pierre Maurois ıie bir konuşma yapmıştır. Bu ilginç konuşmayı ve Fransız Sosyalist Partisinin bu konudaki görüşlerini yayınlıyoruz: SORU Porto Rico toplantısın da F. Almanya, Fransa, îngiltere ve ABD İtalya'da komünistlerin hükümete katılmalan halinde bu ülkeye yapılan yardımın kesilmesini kararlaştırdılar. Bu karara iki sosyalist hükümet başkanı, Schmidt ve Callaghan da katıldılar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? CEVAP Durum üzücüdür. Arkadaşlarımız Schmidt ve Callaghan kamplarını ve devirlerini şaşırmışlardır. Ama acaba partilerini de onlar kadar kınamak gerekir mi? Hayır. Alman Sosyal Demokrat Partisi ile İngiliz îşçi Partisi ülkelerinde bir komünist olayı ile karşı karşıya gelmiş değillerdir. Onlar komünizm konusunda Sovyet gerçeğinden hareket ederek yargıya varmaktadırlar. Ve üstelik Batı Almanlar Sovyet tel örgüleriyle çevrili bir duvarla karşı karşıya bulunmaktadırlar. Bu yüzden antisovyet olmak için kendilerine göre baa nedenleri vardır. • SORU Yani davranıslannı mazur mu görüyorsunuz? ; CEVAP Hayır onlan anlamaya çalışıyorum. Callaghan ve Schmidt, Ford ile Giscard d"Esta Ing tezlerine uyarak büyük bir tarihi yanlış içine düşmüşlerdir. Onlar ltalyan komünistlerinin, tıpkı Fransız komünistleri gibi kendüerini Sovyetler'e bağlayan : palamarları çözmtiş olduklannı ' Bnlamamışlardır. Onlar bizlerin komünistlerle yeni Dir rt>u yeni toplum yaratıp, dünyayı büyük tehlikelere atan iki blok oyunun dışında kalacağunıza kavrayama; mıslardır. I SORU Size göre îtalyan ya da Fransız Komünistleri ile Sovyetler Birliği'ni birbirlerine bağlayan tüm bağlar çörülmüs müdür? ' CEVAP Kopanyorlar. Bu fld partinin öngördüğü toplum anübürokratik çok partili toplumlardır ve bu model Sovyet modelinin karşıtıdır. Bu kurulus büyük bir kitle hareketinin temsilcisidir ve bu anlam da Avrupa'da öncüdür. Enrico Berlinguer'in yeni bir sosyal uz laşma arayan örgütü yavaş yavaş nitelik değistirmektedir ve dünün komünizmine sırt çevirmiş bulunmaktadır. Neden birden bu yönelislerini bırakıp geri dönsünler, bunu hiç anlamıyorum. Eğer böyle bir şey yapsalar bile bahtsız Portekiz Komünist Partisi'nin 1974'de düştüğü duruma düşerek toplum içinde yalnız kalırlar tıpkı 1917 Mosko ya modeli gibi. J SORU Komünizm konusun da Avrupa'nın öbür sosyalist partileriyle görüş ayrüıklarınız onlarla her türlü işbirügimiri ge leksiz kılmıyor mu? ' CEVAP Alman Sosyal Demokratlan ile İngiliz Işçi Partisi kendi partileri içinde emekçi sınıflarını toplamış bulunmaktadırlar. Yani onlar bizim doğal muhataplanmızdırlar. Hepimiz ayru tarihi maceradan doğduk ama bugün önemli görüş ayrılıklarımız ve anlaşmazlıklanmız var. Ne var ki, görüşlerinüz bugün de, EPD ve işçi çevreleri içinde gelişmektedir. Herkes bilmektedir ki, Sosyal Demokrat Partinin Başkanı Willy BrandtFransız Sosyalistlerinin birlikçi hareketini anlamaktadır. Ve îngiltere'de de, Michael Foot gibi îşçi Partisinin önde gelen Mşilerinden ve Callaghan'm Bakanlarından olan bir kimse bize yakın dır. Bu iki parti de demokratüc kuruluşlar olduklanna göre, onlardan poliük görüşlerini yeni baştan gözden geçirmeleri beklenebilir. Bizim sağlamaya çalıştığımız sonuç da işte budur. SORU Sosyalist Enternasyonal Porto Rico'da ölmedi mi? CEVAP Sosyalist Entemasyonal daha başka güçlükler de gördü. Ama kuşkusuz o hâlâ bir bütün olarak statik bir sosyalizm düşüncesi çevresinde yaşaınaktadır. Ama herşey bir gün ta rihin akışına uyacaktır. Pen iyim serim Fransız Sosyalist Partisi iktidara geldiği zaman konusuna bazı yeni katkılar getirecektir ve SPD ile tşçi Partisi bunlan zorunlu olarak gözönünde bulundurmak durumunda kalacaklardır. SORU Porto Rico Zirvesl Batının belirli bir sertleşmesini yansıtıyor. Acaba bu durum Fran sız Sosyalistlert için iktidara yaklaştıkları dönemde yeni bir güçlük yaratmayacak mı? CEVAP Durumu fazla büyütmemek gerek. Bu olay Batı'nın yeni bir çöküşünü ve ABD'nin Avrupa üzerinde artüjdığı neokolonyalist baskısını vurgulamaktadır. Porto Rico'da tarihin adını daha şimdiden unuttuğu bir ABD Başkanı, Fransız solunun yükselişinden endişelenen Giscard d'Estaing'in ve iki sosyalist hükümetin başkanımn İtalya'da yeni bir sol hükümet deneyine karşı desteğini sağlamıştır. Ama tüm bu kişiler, vicdanlan çok yüklü kimseler gibi davranarak kararlarını gizlüik içinde almışlardır. SORU t'luslararası kapitalizm îtalya ve Fransa'da sol bir deneyi başarısızlığa uğratacak olanakJara sahip değil mi? CEVAP Fransa ile İtalya'yı birbirlerine kanştırmayın. Fransa'da Sosyalist Partisi birinci siyasal kuruluştur. Schmidt ve Callaghan «Solun Birliği» ile «Ta rihi Uzlaşma. konularmda aynı görüşlere sahip değillerdir. Ama kuşkusuz emperyalizm Guatemala'da United Fruit olayında görüldüğü gibi Uluslararası ekonomik bağımlıhk çizgisinden çıkmamaları için baskı altında tutmaya çahşacaktır. Bu yöntem gelişme yolundaki ülkelerde sonuç verebilir, o da ne dereceye kadar? Ama Avrupa'da değil. Gelişmiş sanayii ülkelerinde mali santajlar hep ters teper sonuçta. Sonuna dek hesapsızca ulusların onuruyla oy nanmaz. (Dış Haberler Servisi) Nice kentinde, polisiye romanlara taş çıkartacak bir biçimde gerçekleştirilen banka soygununda 180 milyon lira değerindepara, tahvil ve mücevher çalındı Soyguncular, çaldıkları mücevherve paralan kanalizasyon borularından şişme botlarla . nakletmişler Fransa'daki banka soygunu> benzeri görülmemiş bir olay olarak niteleniyor Pransa'nm Nice kentinde, kara roman dizilerini andıran bir ÎOV gununun gerçekleştirildiği bildirilmektedir. Görevli polisler tarafından bile büyük bir zeka ürünü olduğu kabul edilen soyguna dış basında geniş bir yer verilmiş ve Fran sa'da yayımlanan L"Express dergisi olaya altı sayfa ayırmıştır. Dergide verilen bilgilere göre, 8 ya da 10 kişi olduiu ^ m i n edilen soyguncuların, soygun sırasında 1 ton ağırlığında gereç kullandığı saptanınış bulunuyor. İki haftalık bir çalışma sonucu yer altından bir tünel kazılarak, gerçekleştiriien soygun planınm hazırlanmasuun aylarca sürdüğu de tahmin edilmektedir. Fransız polis tarihinde eşine rastlanmamış olan bu büyük soy gunda, 180 milyon lira değerınc!e para tahvil ve mücevher çalınmış bulunmaktadır. Soygunculann bu soyguna en azından bir yıl cnce karar verdik leri de yapılan tahminler arasındadır. Derginin belirttiğine göre, soyguncular büyük bir olasüiKU Societe G?nerale de Nic« Adlı bankanın bulunduğu caddede belediyenin yapmış olduğu gürültulü inşsat çalışmalarından yararlanmıştır. Gerçekten Nice belediyesi bankanın yüz metre ötesinde, bir yeraltı otoparkı, bir de yeraltı yaya geçidi ınşa etmiştir. Bütün bu çalışmalar bir ay önce bitmiş olmasına rağmen kent halkı gürültülü çalışmalan duymaya ve mavi tulumlu işçileri görmeye alışmıştır. Soygunculann bu ortamdan büyük ölçüde yararlandığı da anlaşılmaktadır. Polis soygunculann gangster değil, inşaat ustası ve elektrikçi olması olasılığı üzerinde durmaktadır. Polise göre soygun fikri özellikle yer altında çalışan bir ustadan çıkmış olabilir. Yapılan tahminlere göre bu dahiyane soygunu tasarlayanlar, önce yer altındaki gaz, elektrik ve kanalizasyon şebekesini incelemiş olmalıdır. Çünkü belediyedeki bu şebekeleri gösteren planlar, ilgili olan herkesin tetkikine açıktır. Şebekenin başı, mimar ya da inşaatçı süsü ile elektrik ve su şebekesi ile kanalizasyon planınm yer aldığı mavi kartı elde etmiştir. 1/1000 ölçeğindeki bu yeraltı planı belediye hizmetlerinin nerelerden geçtiğini çok iyi göstermektedir. Karttaki siyah oklar kanalizasyon akış yönünü de göstermektedir. Kartta ayrıca kanalların ne kadar derinden geçtiğl de gözükmektedir. Soygunculann lâğım kanallarından birinin bankanın kiralık kasa dairesinin yedi metre yakınmdan geçmekte olduğunu saptadıktan sonra soyguna karar verdikleri tahmin edilmektedir. Bu kısımdaki kanalizasyonun genişliği 80 cm, yüksekliği ise 1.40 cm.dir. Bu kanalizasyon 300 metre sonra kurumuş olan Paillon Irmağının yatağına akmaktadır. Üzeri kapalı olan bu ınnakta kanalizasyon kapakları da bulunmaktadır. Soyguncular kanalizasyon kapağına ikinci bir anahtar da yap tırmıştır. Belediye işçileri kınali zasyon içinde gece çalıştıkları için, soyguncular çalışmalarnı gündüzleri yürütmüştür.. Soygunculardan birinin kasa Ki ralama bahanesi ile kasa drirpsine inip orada incelemeler yajv tığı anlaşılmıştır. Soyguncuların kendilerine gerekli olan gereçleri de kısım kı sım satın aldıkları bazen de çal dıklân saptanmıştır. Bu gereçlerin içinde 40 şişe asetilen, kay nak makinesi; 10 keski, 20 tornavide, 30 pil, 2 plastik bot, hava ile şişen bir deniz yatağı, por tatif vantüatör, yüzlerce metre boru, şişme bot, trençkot, yiyecek, şarap ve puro da bulunmak tadır. Soygundan iki ya da üç hafta önce de operasyonun ikinci dönemi başlamıştır. Herşeyden ön ce kaçak elektrik için kanaüıas yonun içine 40 metre boyunca kablo döşenmiştir. Bu iş bitince de kanaiizyonla Bankanın kasa dairesi arasmdaki 8 metrelik tü nel kazılmaya başlamıştır. Bu iş gündüzleri yürütüldüğü için, çıkan gürültüler kentin gürültüsüne karışmıştır. Zaten kent hal kı da çıkan gürültülere alışkındır. Soyguncular her akşam açtıkla n kanalın ağzma duvar rengine uyan bir kumaş kapamıştır. Kumaşm kenarları da çamurla vapıştırılmışiir. îki hafta boyunca devam eden bu işlem sonunda 8 metre uzunluğunda 50 santim çapında bir tünel meydana çıknuştır. Son hafta tünelin kazılması bittiği için iki gün dinlenmeyle geçirilmiştir. 16 temmuz cuma günü lşin en zor 3anı gelmiş çatmıştır. Bankanın 120 santimetre kalınlığ'Ddaki duvarını delmek gerekmektedir. Bu duvann 50 cmiik kısmı ise çok sert bir betonarmedir. Kompresör olmadığı için havah matkap kullanılamamaktadır. 3u nun için sadece elektrikli ma'kaptan yararlanarak kare biçimincte delikler açtıktan sonra, keski ile 5O'şer kiloluk parçalar kopanlmaya başlanmıştır. Bütün gece ve cumartesi günü çalıştıktan sonra soyguncular duvan delmeyi başarmıştır. Kasa dairesinden yükledikleri para ve mücevherleri şişme botlarla nakleden soyguncular kullandıklan bütün malzemeleri terketmiş olmalarma rağmen, hâlâ izleri bulunamamıştır. (Dış Haberler Servisi) BEŞ BÜYÜK KAPİTALİST ÜLKE, PETROL AMBARGOSU SONUCU ORTAYA ÇIKAN BUNALIMI ATLATIYOR Fransa Devlet Başkanı d'Estainı İtalya Devlet Başkanı Leone Îngiltere Basbakanı Cjülaghan ABD Ba$kam Ford FRANSA " # üretün: 1975 yılı sonbaharından beri gözlenen ekonomik canlanma devam etmektedir. Çalışma sürelerinin kısaltılması yolundaki karann yumuşatılması yolundaki gelişimlere rağmen mart sonu işsiz rakamı halâ 1 milyon kişiyi bulmaktadır. • Fiyit ve tcretler: Fiyat artışları açısmdan nisbî bir düşme görülmektedir. Son rakamlara göre, fiyat artışları 1976 yıhnın ilk üç ayında yürde 11 olarak gerçekleşmiştir. Ortalama ücretler ise 1976 yılı başmda geçen yılm aynı dönemine göre yüzde 15'lik bir artış göstermiştir. • Dış Tlcaret: Fransa'nın dış ticareti 1975 yılında 6,8 milyar Iranklık bir fazlalık göstermiştir. Bu fazlalığın yaratılmasmda 1975 yılında ithalatm artış eğiliminin büyük ölçüde kısıtlanmış olmasının etken olduğu büdirilmektedir. Ancak J975 yılının son aylarmda ithalatta beliren artış sonucu, 1976 yılı ilk üç ayı sonunda dıs ödemeler dengesi tekrar 3,6 milyar Irank açık vermiştir. • Hnkümetçe Alman Tedbirler: Fransız Hükümeti, boyutları büyük tedbirler almak yerine, konjonktürün kendi kendine canlanmasını bekleyen bir politika izlemektedir. Bu arada son olarak, hükümetçe alınan bir kararla, tüketici kredilerinin vadeleri kısılarak, tüketici taleplerindeki genişleme önlemeye çalışılmıştır. İTALYA • Üretim: Politik alanda tüm istikrarsız görüntüye karşın 1976 yılı içinde ilk üç ayı sonuçları olarak toplam Uretim geçen yıla göre yüzde 6'lık bir artış göstermiştir. Ancak sağlanan son verilere göre üretim artışı salt tüketime dayanan alanlarda görülmektedir. • Fivatlar ve Ücretler: Enflasyon hızı düşüş göstermektedir. Nitekim 1975 yılı içinde bir yıl öncesi dunımuna göre yüzde 25 olan fiyat artışı, 1975 yılı aralık ayı içinde, 1974 yılının aynı ayma göre yüzde ll'lik bir artış hızma düşürülmüştür • Dı? Ticaret: îtalya'nm dış ödemeler dengesi korkunç sayılacak açıklar kp.ydetmektedir» 1975 yılı içinde, ithalat, geçen yıla göre yüzde 51ik bir azalış ve ihracat yüzde 15 oranında bir artış göstermesine rağmen, dış ticaret dengesi 9 milyar marklık bir açık vermiştir. • Hiikümetçe Atııan Tedhirler: îtalyan Hükümeti ık> Merkez Bankasının ortak olarak geliştirdikleri tedbirlerin ana hedefi dış ticaret dengesinin sağlanması doğrultusur.dadır. Hükümet son olarak aldığı bir kararla ithalattaki artış hızmın frenlenmesi için ithalatçılar için yaptıkları ithalatm net değerinin yüzde 50'sini üç ay içinde Banco d'ltalia'ya yatırılması şartmı getirmiştir. Tütetim mallannda tüketicinin kullanım vergüerinin oranları arttınlmıştır. İNGILTERE • Üretim: Üretim ve lstihdam düre\1 1974 yıhndaki durumun çok gerisinde olup, işsizterin sayısı nlsan ayı itibariyle 1,3 milyonclur. Bu sayı 1975 yılının nisan ayma göre 300 binlik bir işsiz sayısı artışı olmaktadır. Bu arada îngiliz Hükünvstinin 1976 yılı öngördügü yüzde 2,5'lık üretim artışının gerçekleşmeyecek bir hedef olarak nitelendirilmektedir. 0 Fiyatlar ve Ücretler: Fiyat artışları nisbt olarak düşüşler göstermektedir 1975 yılı agustos ayında geçen yıla göre yüzde 26,9 o!an fiyat artışı, 1976 yılı mart ayında bir önceki yıla göre yüzde 21,1'lik bir orana düsmüştür. Bu arada ücret artıslannuı dondurulması k2rarı devam etmektedir. • Dış Ticaret: Artan ihracattan, daralan ithalat sonucu 1S76 yılı mart ayı sonunda dış ticaret 434 milyon sterlıne düsürülmüştür. Ancak bütün gelişmelere rağmen sterlindeki düşüşler devam etmektedir. # Hiikümetçe Alınan Tedbirler: İşçi hükümeti esas vuruşu fijat ve ücretlerin yükselişinin durdurulması için yapmaktadır. Ancak hükümet bir konjonktür canlamşı yaratmak için yeni bir koruyucu politika getirmeyi reddetmektedir. Ancak bütün bunlara rağmen îşçi hükümetinin bazı alanlarda koruyucu tedbirleri sürdürmeye devam etmekîe olup, uvguianması düşünülen «selektiv ihracat politikası» bu nedenden ötürü uygulanmamıştır. AMERİKA • Üretim: Konjonktürün ABD'de tekrar bir sıçrama noktajina geldigı görülmektedir. örneğin bu alanda en belirgin gelişim nisan ayı içinde geçen vılın aynı ayına göre yüzde ll'lik bir artış göstermiştir. 1976 yılının ilk üç ?ymdî istihdam kapasitesi gelişmiş ve çalışan işçi sayısı 1,3 miljtin kişi artmıştır. • Fiyatlar ve Ucretler: Tüketici fiyatlanndaki artışlann giderek düştügü görülmektedir. Mart sonunda fiyat artışları yüzde 6,1 oranındadır. Geçen yılm aynı dönemine göre, fiyat artışları yüzde 10,3 oramndadır. Canlanan konjonktüre paralel olarak ABD halkının gerçek alım gücünde nisbl yükselmeler görülmektadir. • Dış Ticaret: 1975 yılının 11 milyar dolar olan dış ticaret fazlalığı 1976 yılı başında nisbî daralmaya dönüsmüştür. Nitekim ocak ayında 73 milyon, şubat ayında 141 milyon ve mart ayında 651 mil>on dolarlık bir dış ticaret açıgı verilmiştir. • Hükümetçe VUnan Tfdbirler: ABD Federal Rezerv Board'u may.s ayı içinde k*sıtlayıcı bir kredi politikası uygulumaja başlamıştır. ABD Hükümeti, kamu harcamalanm kısıtlayıp, bu yoldan 70 milyar dolar olan bütçe açıgım 43 milyar dolara düşürmeyi amaçlamaktadıı. FEDERAL ALMANYA • ÜRETİM Î Üretim 1976 yılı içinde yükselişler göstermektedir. Uretim artışları görülen kesimlerin başında otomotiv ve kimya sanayii gelmektedir. Ancak, makina üretimi gibi ana kesimlerde henüz yeterli bir canlanma görülmemektedir. Bu arada gelişen üretime rağmen görülen ilginç bir durum da üretimin parça başına ücret maliyetinin artmamasıdır. Bu durumun ana nedeninin sendikalaruı ücretlerin tavanıru sınırlama yolundaki anlaşmadan doğdugu anlaşılmaktadır. • FİYATLAR VE ÜCRETLER: Tüketici fiyatlan, bütün diğer 5 ülke gibi düşüşler göstermektedir. Kisan ayı Içinde ücret artış oranı bir önceki yıla göre yüzde 5,2'dir. Ancak endüstri mallarmda fiyat tırmamşı devam etmekte olup, 1975 yılı içinde yüzde 2,5 olan artışlar geçtiğimiz Nisan ayı içinde yüzde 3,5'luk bir artış göstermiştir. Ücretlerin 1975 yılı içinde yüzde 91uk bir tavanda sınırlandınlmış olmasının fiyat artışlarmdaki düşüşü etkili olacağı sanılmaktadır. • DIŞ TİCARET: 1975 yılı içinde ihracatta görülen daralmanın lusmen aşılmış olduğu yolunda ilk rakamlar gelmektedir. 1975 yılının aynı dönemine göre, Nisan ayında, fhracat yüzde 121ik . artış göstermektedir. Ancak ihracattaki artışa paralel olarak ithalatta da yüzde 191uk bir artış gözlenmektedir. • HÜKÜMETÇE ALINAN TEDBİRLER: özel kesim kredileri genişleme gösterirken iç tüketim açısmdan tüketimin hızlanması için tüketim kredilerinden faiz hadleri düşürülmüştür. Ayrıca, Almanya diğer ülkelerden farklı olarak tek tek ülkelerle dış ticaret Enlaşmaları yapma yoluna gitmektedir. (Dış Haberler Servisi) Ankara Ankara ... Ankara Ankara ... Ankara Ankara ... Ankara Ankara ... Ankara Anka Olimpik münafıklık.. Montreal Olimplyatlan sırasında TRTnin merkez stüdjolannda, Olimpiyat programlarını «Mutfakta» hazırlamakla görevli bir arkadaş, «Olimpik münafıklık* etmiş, cezasını de çekmiş.. Bir gün, Montreal'den bir spiker boks mu, atletizm mi, her neyse bir yarışma anlatırken, Amcrikalı yanşmacı kazanınca müthiş heyecanlanmış, coşmuş, yarışmayı sanki Türk kazanmış gibi sevinç gösterilerinde bulunmuş.. Merkezde görevli «Olimpik münafık» ise: « Tahu bu ne heyecan?. Sanki müsabakayı kazanan Türkmüş gibi bağınyor.. Amerikalı madalya kazandıysa sevinçten göklere uçmak bize ml düşer? diyecek olmuş» Sen misin diyen.. öfkeli ve ters bakışlar derhal «Olimpik monafık>a çevrilivermiş.. öfkeli mırıltı ve fısıltılar ise, hemen ossaat, taa Şaban beyin odasına kadar ulaşmış. Ve bu «Olimpiyat münafıkı», «Olimpiyat dışı» bir göreve alınıvermiş.. Ki daha fazla «Münafıklık» edip. eüzel eüzel, işleriyle uğraşan öteki görevlilerin kafasıru bulandırmaya... Asıl temelleri Demirel atacak MSP Genel Başkanı Necmettln Erbakan'm doğu Ulerindekl gezisi ilginç olaylarla dolu. Kimi doğulo vatandaşlar MSP'lilerin elçabukluğunu büyük şaşkınlıkla izlediler. Örneğin Erzurum'un Hasankale ilçesinde ilçe halkı Erbakan'm yolunu kestiler. Hasankale'de kurulacak fabrikanın temelinin başka yere atılmasına tepki gösterdiler. Kavga dövüş, Erzurum valisi Sadri Turan halkı yatıştırdı: «Siz merak etmeyin, ben bir temel de burada attınnm» dedi. Gerçekten de Erbakan Hasankale'ye de bir temel attı. Ama hangi fabrikanın temeli? Ne üretecek? Plândaki yeri nedir? Kimse bilmiyor. Eraurum valisi Turan, bu tür sorunları çözümlemekte usta bir yönetici anlaşılan. Erzurum'daki komandolarla MSP'lilerin arasındaki kavgaları da yatıştırmış. Şimdi banş için. de yaşıyor «tslâmda birieşelim». sloganını yaypnlaştırıyorlar. Erzurum'un ayduı çevreleri bu duruma şaşmıyor. Bütün euniinü müftülükte geçiren VaUnin ancak böyle bir yöneticilik yapacağını söylüyorlar. AP'lUer de bu lörenlere gülümsüyor, şöyle diyorlar: «Erbakan fabrikalann yerini saptıyor. Asıl temelleri Demirel atacak.» Erzincan'daki sanayi tesislerinin kunüması için önce uygun bir yer bulunamamış. Karayazı'da, üzümcü kırlannda, tatlısu kırlannda araştırmalar yapılmış, sonund Karayazı'da bir kumluğa karar verilmiş. Karayazı yöresindeki köylüler şaşkmlık içinde. «Bizim köylerde içecek, lutacak su vokken biraya bir sanayi nasıl kurulur?» diyorlar. Karayazı'da takım tezgâhları sanayiinin temel atrna töreni çok kalabalık değildi. MSP Genel Başkanı Erbakan ise tenhalıktan şikâyetçi defilrii. Belediye parkının yanmda yaptığı konuşma sırasında şöyle diyordu: CHP'liyazarlar CHPIi Parlamenterler son zamanlarda yazarlıça merak sar t/ı. Önce Parlamentonun en uzun ve en çnli seçmeni teşkil eden Parlamenteri Besim Üstünel Senatodaki bütçe konuşmalannı da senişleterek bir kitap yaptı. Sonra Ali Nejat ölçen, DemokratiU Sosyalizme Giriş adlı bir kitap yazdı. En son yazar Parlamenter de Burdur Milletvekili Ali Sanlı. Sanlı'nın kitabı Parlamentodaki üç yülık çalışmalannı topluyor. «Bu muhteşem alanı doldurmakta çok haklısınız Ertincanlılar. Bu gün sizin sanayi bayramınıı.» Oysa, meydandald halkın yansı CHP'lilerdl. MSP Genel Başkanı Erbakan kürsünün iki yanında Erzurum ve Erzincan valileri dururken, halka şöyle diyordu: «Gençlere maddecilik aşılanıyor okullarda, anarşlst olayların nedeni bu. Temiz para nedir? Helal para nedir? Kirli para nedir? İffet nedir? Rahmet nedir? Haya nedir? Edep nedir? Öğretiimiyor.. Biz bunlan öğreteceğiz.» Fısıltılar: «Sen onu önce ortaklarma 8ğret..» AP'lUer Erbakan'a Erzincan'da ilgi gösterilmemesine sevindüer. «Errurum'daki oylannı kornyorlar ama, Erzincan'dan milletvekili çıkaramazlar^ diyorlar. Yalnız AP'nln Erzincan örgütfinde anlaşmazlıkiar var. Eski milletvekili Sadık Perinçek'in gelecek seçime hazırlandıği söyleniyor. tlçelerde, köylerde geziler yapıyor» Bu gezilere özellikle Hüsamettin Atabeyli tepM gösteriyor. Atabeyli ile Perinçek'in arası bir süredir açık. Sadık Perinçek'in seçim şansı da önde geUyor. Bu nedenle Atabeyli'nin başka bir yerden adaylık koyabileceği büe söyleniyor. Doğu yolculuğunda MSPTiler hayll yorulmuşlar. Kiml yerIerde ilçeleri birbirine kanştarmışlar. Örneğin, Tercan'da durup çay içerken çevresini çok tenha RÖren emniyet müdürii bir vatandaşa sormuş: « Tercan uzakta mı? Burası neresi?» Vatandaş gülümsemi;: « Tercan burası efendlm.» Müşerref HEKiMOĞLU Erdal ÇETiN Süleyman COŞKUN