09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
• SahiM: Cumhuriyet Matbaaaük w Gazetecilik T.A.Ş. adına .«.».„. ~ NADİB NADt • Genel Yayın MüdürU „. OKTAY KURTBÖKE • Sorumlu Yaa îşleri Müdürü: ÇETtN ÖZBAYRAft • Basan ve Yayan: CUMHURİYET Matbaacüık ve Gazetecillk T.A.Ş. Cağaloğln, Halievl Sofc N a 3t«1 TELGRAF ve MEKTUP ftdresJ: CUMHURIYET ISTANBUL Posta Kutusu: tstanbul No: 34« Telefonlan 23 «3 90 & «3 9a 2 3 4 3 9 7 2 3 4 3 6 8 234389 CUlvlHÜRiYET +t * * BASIN ÂHLAK YABASINA UYMAY'l TAAUHL'T fcDKK * BÜROLARi Ankara, AtatUrk Bulvan Yener Apt. Yenişehir, TeU 177477 255701 • ÎZMÎR Halit Ziya Bulvan No. 65, Kat 3, TeU 31230 24709 • GÜNKY tUert Atatürk Cad. üğurlu Pasaj, TeU 14550 19731 ABONb ve İLAN Aytar 12 « t 1 Yurtlçl 640 270 139 45 Yurtdısı 810 4U5 203 07J0 Ülk« gruplanna v» ağırlığıoa göra, uçak farkl oknyucu taraftndan arnca ödeoir... Başlık (MAKTU) „ . . . » « . 3 3 ve 1. Sayfa (Sanöml) 4., «„ 0. Sayta (Sanüml) „ ^. „ . ölüm, Nisan, Yaym Kayıp Meviio. Tesekkür (S SanümD Nikah, Evtenroe. Dogum Hayaü (KellmesO (Kelimesi) „ . « ECEVİT: BU, HALKTAN YANA OLMAYAN (Bastsrarı l. sayfada) (5) Ekonomik bunalım. Bu üç bunalım birbirinl etlrileyerek ağırlaşmaktadır. Iç güvenlik bunalımınm bu De mirel hükümeti sırasındaki kadar ağır olduğu bir dönemi, daha önce ancak bir kez yaşamıştık. Bundan önceki Demirel hükümetleri döneminde yasamıştık. Artık belli oldu ld Demirel yönetimi demek, iç güvenligin bo zulması, siyasal nedenlerle yurt taşların vurulması, kargaşalığın tehlikeU ölçülere varması demektir. Türkiye'yi böyle bulduğunu söyleyemez Sayın Demirel... Geçen yıl, Cephe hüküraetinin oluşturulmağa başlamasından önceki 9 ay boyunca Türkiye huzur için deydi. Bir yandan özgürlükler genişletilmis, b j yandan da ülkede iç barıs tam anlamıyla gerçeklestirilmişti. G«rçi yer yer olay çıkartmağa uğraşanlar oluşuyordu: Ama her olay, kimsenin canı iccinmeden önleniyordu. Analar babalar çocuklannı okullara hiç kaygı duymadan gönderebüiyorlardı. Değişik me*heplerden yurttaşlannuz bir araSa uyum içinde yaşıyorlardı. Kimse siyasal partflerin veya der neklerin yasal toplanfalarmı basmağa, engellemeğe kalkışmryor3u. Hiçbir yerde saldınlar olmurordu. Fakat geçen yıl kasım lyında, CHP hükümetten aynlıp ia cephe hliktimetinin kuruluş lazırlıkJan başlarken, olaylar, ialdınlar, kan dökmeler, sokak Drtasında siyasal nedenleTle ıdam vurmalar da başladı ve aütün yurda yayıldı, hükümet <urulduktan sonra bu tür olaylar jüsbütün yoğunlaşıp yaygınlaştı. Ekonomide, halka ferahlık değü, sıkıntı getiren bir israf vardır... Fakat bu israf nedeniyle eDış politikada çıkmaa riyen devlet kaynaklannın gelişGeçen cumartesı gürü Istanbul tirümesi için bir adım atolmada yaptıgım konuşmada, bu so maktadır. Türk ekonomisi, burunlara uzun uzadıya degındim, gün içine sürüklendiği bunalıma o konuşmamda, eğer hükümet ancak Senato seçimleri yapümca milletçe benimsenebilecek bir ya kadar, en geç 1976 yazma kadıs politika dofruliusunda, adım dar dayanabfltr. Ondan sonrası atarsa, atabilirse, bunun için ge çok karanlıkttr. Ondan sonrasının rekli kararlan ilkin kendi içinde, ne denli karanlık, olduğunu, hükoalisyon ortaklan arasında ala kümet herkesten daha iyi bilbilirse, iç siyasal ortam ne katfer mektedir. Ama hiçbir tedbir agergin olursa olsun, CHP'den an hnmamaktadır. Senato seçimleri cak anlayıs ve yardım görür» de ne kadar, ya da gücü yeterse, ge miştim. nel seçimlere kadar durumu lda Bu yönde bazı hususlann açık re etmek yollannı aramaktadır: lığa kavustunılması gerektiğini Ondan sonra tufan da olsa umur de belirtmiştim: Hükümetin Kıb samamaktadır.» ns'ta nasıl bir çözüme ne yolda Meclis çalışmalan ve ne zaman ulasmayı düşündüğünun, ambargo karan kalkmazCHP Genel Başkanı daha sonsa «Türkiye'nin dıs güvenli£ini ra Türkiye'nin uzun vadeli, tunasıl saglıyacağının, dıs üiskile tarlı bir ekonomik politikayı rini nasıl düzenUyeceguün» biün saptamak ve bunu yaparken de mesi gerektiğini söylemistim... sosyal adaleti gözetmek zorunda «Bunlann hiçbiri bılinmediğin« olduğunu belirtmis, «Böyle bir göre neyi destekliyecegiz?» demis politikayı ancak kendine güvenen tim. ve halkla bütünlesebilen veya Ne demek istedigini blrçok önünde dört yıl bulunan güçlü bir hükümet saptayabilin» demişciddt gazeteciler, yazarlar, yotir. Seçimlerin yenilenmesinin rumcular anladılar. CHP"nin bu zorunluk olduğunu, ancak hüküyapıcı yaklaşımına dikkati çekmetin bu zorunluğu görmezliktiler. Fakat aradan bir hafta ten geldiğinl söyleyen Ecevit, geçmesine rağmen, hükümetten Cephe Hükümetinin yalnız sebu konuda ses seda çıkmadı. çimden değil, Meclis'ten de kaçHer halde bilinmeyeni destektığını bildirmiş, Meclis tatüe girleyemeyiz. Her halde dıs polimeden çıkacağını vaadettiği katikada hükümete zorla yardımcı olamayız. Buna hakkımız, yetki nun tasansı ve önerilerin görüsü lemediğini ifade ederek, konuçmiz, olanağımız yoktur. masmı şöyle sürdürmüştür: öte yandan hükümet partilerinin kışkırttığı ve hükümetin des «tşçilerin kıdem tazmiaatı haktekleyip koruduğu iç düsmanlıkkını genişletmek üzere geçen lar da saldınlar ve demokrasl yıl CHP hükümetince hazırlanmış tarihimiz boyunca görülmemia tasanrun bu yıl Meclisler tatile ölçülere varan partizanlıklar, girmeden yasalaşması ancak CHP millî birliği tehlikeye ve ülkeyi nin verdiği çetin mücadele ile kargaşalığa sürüklemektedir. sağlanabilmiştir. Fakat yasanm cephe hükümeti partilerinee yozKendi ülkesinde iç güvenUği sağlayamayan, dıs güvenlik ve laştınlması bir ölçünün ötesinde önlenememiştir. dış politika alanlannda adım atmaktan çekinen, Yunanlılar Meclisler tatile girmeden yave Kıbns Rumlan bütün dün salaştmlması kararlaştınlan tayada ve özellikle Balkanlarla, Or sanlardan ve önerilerden birtadoğuda yogun çaba göstererek çofu ise yasalaşmadan tatll bas Türkiye'yi ağlarla çevinneye uğlamıştır. raşırken hareketsiz duran, üsteÖrneğin, 20 bin liraya kadar lik ne kadar zayıf va çürük küçük çiftçi borçlannuı faizsız temellere dayandığı da bilinen taksitlendirilmesiyle ilgüi CHP bir hükümet, güçlü bir Türkiye önerisi yasalaştırılmamıştır. Kügörüntüsü vermez, dünyada da çük esnaf ve sanatkarlardan defTUrk ulusunun ve Kıbns Türkter tutma zorunluğunun kaldınl lerinin haklannı savunamaz. masiyle ilgili CHP önerisüıi, hükümet partileri geçenlerde redYalnız bir hükümet detmişlerdi, aynı konuda kendi Hükümet, isteyerek veya istegetirdikleri tasanyı da Meclists meyerek, dünyada yalnızlık ve görüçmeden tatile girdiler. hareketsizlik politikasını seçKöylUlerin elektrik katılma pay miş olabilir. Böyle bir politikalarının kaldınlmasıyla ilgili tasayı da bütün güçlüğüne rağmen, n komisyonlarda halâ görUsülyürütebümenin yolu yordamı memiştir. vardır, gerekleri vardır. Oysa MEYAK tasarısının da görüsül hükümet o gerekleri do yerine mesine bile baslanmamıstır. getirmiyor veya getiremiyor. Bu Orman suçlannın affı yasası gereklerin baçında, ülkeyi ağır bir ekonomik bunalıma ve dur çıkanlmamıştır. Vekil imamlann da sorunlagunluğa surüklemeden, gelişme nna çözüm getirilebilecek Dihızımızı kesmeden, savunma güyanet îşleri Teşkilât Yasası ise, cümüzü kendi olanaklanmızla MSP"nin engellemesi yüaUnden belli bir düzeyde tutmak gelir. Meclisten çıkmaraıstır. Oysa bu yıl, hükümet partüeriHükümet partileri bütün bu nin daha hükümet kurulmadan yasaların ve daha baska bazı önce biçimlendirdikleri bütçe, Cumhuriyet tarihimizde görül yasalann Meclisler tatile girmememis ölçüde büyük açık ver den çıkanlacağına söz vermislerdi, CHP, bu gibi, genis halk mektedir. Ona rağmen devletin topluluklannı ilgilendiren yasaüstune gereksiz masraf yükleri lar çıkmadan Meclislertn tatile bindirilmektedir. Baa genel mü dürlüklere, o genel müdürlükle girmemesinde ısrar ettiği halde bunu kabul etmeyen hükümet rin başmda bulunanlar istemepartileri, dün, verdikleri sözledikleri halde, «ihtiyacımız da, rin, vadesi gelen sözlerinin çoyerimiz de yok» dedikleri halğunu tutmadan , Meclisi bırakıp de, binlerce kişilik yeni kadrotatile gitmişlerdir. lar verümektedir. Bu kadrolara, memurlann can güvenliğini teh Önümüzde senato seçimleri dit etmekten ve çalısma hevesıolduğu halde ve bütün partüer ni kırmaktan baska bir ise yaseçmen yaşınm 18'e indirilmesiramayan silâhlı parti kabadayı ni, yurt dıçındaki yurttaslanlan yerleştirilmektedir. Anlaşımuza oy hakkı tanınmasım kabul lan, Demirerin cephe hükümeti, eder göründükleri ve bunlarla ildevlet dairelerinde silâhlı kuvgili yasalann Meclisler tatile girvet gösterisi yapmayı, Türkiye'meden çıkanlmasına söz vernin ekonomik gîicUnü ve savun dikleri halde hükümet partileri ma gUcünU arttınnaya tercih etbu sözlerini tutmaksızın, Meclismektedir. ten ve gorevden kaçmıslardır. Bu konulardaki yasa önerilerüniz, Geçen yıl CHP hükümet kurMeclisler tatile girmeden Adalet duğunda, 1930lardan beri görulKomisyonuna gelmistir. Fakat memiş ölçülere varan bir dunya APTi üyeler komisyona gelmeyeekonomik bunalımı doruğuna var rek görüsülmesini engellemismısü. Ona rağmen, CHP hükülerdir. meti izlediğl gelir politikasıyla köylünün, işçinin memurun ezilİç savaş ve cihat mesini önledi ve enflasyon hızı•(Hükümet ^kendı iddiasına göra kesmeyi, geliştirme hızıra re cihad açnuştır ve bu aözde yüksek bir düzeyde tutmayı bacihadın bütün kueurlannı affetsardı. tireceğini sanmaktadır. Oysa bu Cephe hükümetl kuruldugunda sahte cihadla, cephe partileri ve Ise dünya ekonomik bunalınıı bü hükümeti, halkı birbirine düsür jük ölçüde hafiflemişti. meje uğraşmaktadırlar ve koHayat pahalılığını azaltmak, ya münizm tehlikesini zorla körüktırımlan hızlandırmak, ekonomi lemektedirler. Hükümet içinde yi canlandırmak için hükümetin cihad açtıklamu MecUs kürsüelinde genis olanaklar vardı. Bu sünden söyleyenler müll birUği olanaklan değerlendirmiyen cep güçlendirmezler, can güvenliği he hükümeti, ekonomik bunalı sağlayamazlar, ancak milleti kar mın da yoğunlaşmasına yol aç deş kavgasına sürükleyebüirler. maktadır. Dış ticaret açığımız Hükümetin basta gelen parüsi görülmemiş ölçülere varmıştır. adına Mechs kürsüsünden cihad Dövizimiz erimektedir. Yatınm ilânı, cephe hükümetinin iç salar. sadece Sayın Erbakan'm usan vaş kıskırtıcılıgımn açık bir kadırıcı şakalarında kendini gös nıtıdır. termektedir. İnşaat mevsimi getç savaş kışkırtıralığinın gereklip geçiyor. Yeni yatınmlara baş lanamadığı gibi bizim başlattık çesi olarak komünizm tehlikesini larunız da büj'ük ölçüde dura öne süriiyorlar. Türk halkı Bzlamıştır. Bunun sonucu olarak gürlükçü demokrasiyle bağdaşişsizlik artmaktadır. Halk yok mayan hiçbir rejimi, o arada kosullaştırılmaktadır. Geçen yıl münizmi de benimsemez, komübuğdaya 110 krş. zam vererek nizm ancak ağır sosyal adaletbuğday fiyatım bir atıhmda 115 sizlik ortamında veya faşizme yökuruştan Konya'da 225 kuruşa nelik çabalar yüzünden gelişme çıkardığımız vakit «Niye 300 ortamı bulabilir. Eğer fasist yönkuruşa çıkarmadınız?. diye bizi temlerle komünizm önlenebilseyeleştiren Saym Demirel'in hükü di, Portekiz'de bugünkü durum meti, bu yıl buğdayı ancak 25 ku ortaya çıkmazdı. Portekiz'de düruşluk zamla 250 kuruşa yük şünce özgürlüğünü, siyasal özseltmiştir. Buğday ürünümüzün gürlükleri kaldıran ve komünizcok bol olduğu böyle bir yılda mi de demokratik solu da yasafcbuğday ithali tehdidiyle de köy layan yanm yüzyılhk bir faşist lü ba3kı altmda tutulmakta, buğ yönetfanin kapağı kaldmldığı va. day tüccanna düşUk fiyatla a kit, ortaya en etkin güç olarak lım olanağı sağlanmaktadır. Güb komünizm çıkmıştır. Buna karşıre fiyatlannda yapılan indirimin lık Portekiz'de bugün komünlzkazancı, tanm ilâçlanndaki sü me karşı en etkin mücadeley) rekli yükseUşle köylünün eUn demokratik sol egilimli partiler den almmaktadır. Tanm üâçları vermektedir. Bir başka deyişle. nın fiyatlan bu yıl, geçen yıl Portekiz'de sağcılığm pişirip kodan yüzde 3080 daha yüksek sap tardıgı fcomünizmin karşısına antanmıştır. Bozuk düzenin çark cak demokratik sol dikilebümeklan, uygulamada bu fiyat artı tedir. şını daha da yükselterek yüzde Cephe hükümetlyle birlikte kö100'e hatta yüzde 300'e kadar ulaştırmaktadır. Sanayide kulla rüklenen başka bir tehlike de, nılan bazı maddelerin fiyatlann din istismarcilığıdır. Başta MSP daki indirim, sanayi ürünlerine kanadı olduğu halde. cephe hüyansıtılmamış, öylelikle ucuzluk, kümeti, ülkemizde ancak laiklihalk icin de&il. valnız bazı is ğin önleyebildiği mezhep çekişmelerini ve catısmalannı veniadım atamayan bir hükümet kurmuştur. rede'de bir camiyi süâh deposu ve saldırganlann siperi gibi kullandırmıslardır. Bunun bir tertip, bir tuzak olduğunu Gerede'deki CHP toplantısına katılan yurttaşlanmız görmüşlerdir ve kendi canlanm tehlikeye atmafc pshasma da olsa caminin kutsallığma ve dokunulmazlığma saygı göstermişlerdir. Şimdi MSP yöneticileri, camiye saldmldığı yalanını yayarak, Gerede'de kurmus olduklan tuzağı kendi dilleriyle açığa vunnaktadırlar. Bütün Geredeiilerin, devlet görevlilerinin ve gazetecilerin gözlert önünde geçen olaylan tahrif ederek, yalan söyleyerek, halkımızın temiz din duygulannı kışkırtmağa kalkışmaktadırlar. MSP yöneticilerinin ve sözcülerinin bu konudaki yalanlan ve kışkırtmalan, Gerede olayınm kendisinden daha ağır bir suçtur. OLAYLAR IN ARDINDAKİ Dağda kurulan (BaşUrafj L SayTada) bir gün ise tatilleri vardı. Evet, haftada bir gün sadece cuma günleri... GERÇEK (Baştarafı 1. Savfada) lişti, gürbüzleşti, Tüıkiye'nin en büyük işçi konfederasyonu olarak çalışma ve ekonnmi bayatında etkili oldu. Ne var ld, artık bu dönemin •onu gebniş sayılmatadiT. 1960ların ikinci varısında Türklş çatlamış, partilerüstü sendikacılığa karşı dnran Işçl önderleri DİSK'i kurmoşlardı. Uznn bir snre DtSKIn gelişmesl siyasal iktidarlarca engellendl, ya da engellenmek Istendi. 12 Mart ara rejiminde bu konudaki baskılar büsbütüıı arttı. Ama ışçl kesiminde bUinçlenme, baskılar oranında yoğonlaştı. İşçi keslmindeld bUinçlenme TfitkIf'in tabanmda defişimler ve baymalar yarattı. Türkİş yöneticileri. bo değisimlere ayak aydunuaK i.nediler. Hat ta son tzmlr ıreııel greviyle !sverenlerm ssın tepkUerlne yol acscak eylemlere de peçtilerse de, bu çabalarm bir onuç vermcdiği anlaşılmaktadır. Çoğu sosyal olayda izlendlği ?ibl. bilinçlenme eylemi bir her başiadıktan sonra eski önderleri asarak yürümektedir. Niteklm Türkls bir sfireden beri beklendiği gibi parçalanrnışttr. Konfederasyonu cluşturan en önemli sendikalardan biri olan Geneltş, Türklş yÖDetiminl afır bir dille suçlayarak örgütten kopmuştnr. Kopmaların devam edeceği söylenmektedir. Anlaşılıyor ki, Türk Işçt hmreketl bir dönfişüm noktasına gel. miştir; ve çerlye dönüş olanabsızdır. Sendikal örgütler ve »öneticiler. bu eelişmenin gerisine diişmektedirler... Partilerfistü sendikacılığın sonu pörünmektedir; emekçlye döniilc slvasal partilerin desteklenmesi dönemtne Kirilmlştlr. Bo olusum, Amerilradan Avnıpa'ya doğra yönelen Tür kive'nhı ötekl koşullanns n?»un gö rümnektedir. Kamp göründü Ahlâk nedir? Ahlaktan söz edenler, millete ahlâlc dersi vermeye kalkışanlar, ilkin, ahlâkm temel kuralı olan doğruluğa bağlı kalmalı, yalan söylemekt*n kaçınmalıdırlar. Oysa MSP yöneticileri ve sözctUeri, yalan üstihıe kırrulu bir tutum laliyorlar. Bu konuda size taze ve eğlenoeli bir örnek vereceğim... tleri gelen bir MSP sorumlusunun basmda bulunduğu ve bergün millete din ve ahlâk dersleri vermeye kalkışan bir gazete vardır. Bu gazetenin 3 temmus günlü sayısı, benim 27 haziran cuma gecesi saat 00.30'da ve ondan bir gün önce sabaha karşı 31e 5 arasında Başbakan Sayın Süleyman Demirelle gizllce buluştuğumu öne sürmüstür. Bu konuda ben bir şey söylemiyeceğim, fakat sayın gazetecilerden şunu rica edeceğim: Bu iddia doğru mudur yalan mıdır, bunu lütfen Sayın Baş bakan Demirerden sorsunlar, Sayın Demirel yapsm bunun izahını... Cephe hükümetini yalanlarla kanştınnağa uğraşanlann kimler olduğu bu vesileyle de ortaya çıkmış olacaktır. ŞimdiUk şu kadannı söyleyeyim: ülkemizde gizli görüşmelere en düşkün politikacı, Sayın Erbakan'dır. Din konusunda değerli din adamlarnnızdan da fcir dileğimiz vardır. Din adamlannı, siyasal çekişmelerin üstünde görebilmek isteriz. Onlar, aynm gözetmeksizin, hepünizin manevi ihtiyaçlannı karşılamak gibi yüce bir görevle yükümlüdürler. Bir partinin veya baa partilerin siyasal oyunlarma gelirlerse bu görevlerinl gerefince yapamazlar. MSP, siyaseti camilere ve din adamı yetiştiren okullara sokmak için her çabayı göstermektedir. Din öğrenimi yapan gençlerijtgelecegi ve. dia adamlannın husuru, milletçe, hepimizin sorumluluğu altındadır. Bu konuda bir partinin partizanlığı, din öğrenimi yapan gençlerimize, de din adamlanna da, müslüman halkırmza da ancak ıstırap ve zarar verir. Din adamlanmızın ve din öğrencilerimizin bu ıstırabı duyduklanna ve bu oyuna karşı yüce dinimizl ve kendilerini koruyacaklanna inanıyorum.» Sıcak iyice bastırmıştı. Kemalpaşa'nın Ören bucağınm değirmen çevresinden kampa doğru yaklaşıyorduk. Kayalık ve çalılarla kaplı yer yer fundalıklı yamaçlardan yürüyorduk. İMyüzmetre aşağımızda dere vardı. Çınar ağaçlanyla çevrili dere uzayıp gidiyordu. Bize kamp yerinl gösterecek olan klşl «Az sonra çadırlan göreceksiniz» diyordu. Bizim istediğimiz gibi fotoğraf çekme olanağı yoktu şimdilik ortada. Bir süre daha yürüdülc. Artüc kamp görünmüştü. Çınar ağaçlannın arasmdaydı. Kampın sadece giriş bölümüyle çadınn yansı görulüyordu. Tahtadan bir konut i.ikeleti vapılmış ve üzeri naylon fle örtühnüştü. önce mavi gömlekli ve takkeli bir çocuk dışanya çıktı. Biz yukandaydık. Kampla aramızda ikiyüz metre uzaklık vardı. Sağ tarafımısKte İse blr kulübe görulüyordu. Mavi gornlekll çocufc elinde fbrikle çınar ağaçlannın arasında kayboldu... Bir süre oldugumuz yerde kal dık. Sonra aşağıya lnmeye lotrar verdik. Fotoğraf makinemizi ve teleleri torbamıza koydulc Şimdi dereboyunda yürüyorduk... Ağaçlann altmda iki çocuk görüldü. Birlsl oniM yaşlannda diğeri onaltısındaydı sanınm.. Bizim geldiğimizi görünce büyük olanı elinde kitabıyla blze doğru yürümeye başladı. Bis «Selâmünaleyküm> deyip lrice bir taşın üzerine oturduk. Takkeli, çizgili gömlekli çocuk, On metre kadar yaklaştı ve bize «Aleykümselâm» diye k&rşılık verdi. Sorduk: «Ne yapıyorsunus burada?» «Kitap okuyoruz..j •Çok güzel. Adı ne okuduğunuz kitabın?» Çocuk birdenbü» öfkelendl «Siz ldrasinta?. «Biz madenciyİB maden anyoruz. Şurada blraz dinlenellm dedik.. «Fazla kalmayın burada. tleriye gitmeyin sonra.» «Ne var ileride?» «Bizim kampımız var> «Ne kampı o?> «Din kampı...» •Aferin... Çok gü»L» Bu sözler üzerine yumuşadı çocuk. Daha fazla ileriye gltme memiz İçin ikinci kez uyardu. Az daha konusmak istiyorduk. Hemen aklıma geldi ve sordum: , «Bu EU derin mi?» «Insan böyunu geçmtyor..» ** «Derere giriyor musunuz?» «Giriyoruz.» «Hangi günler?» «Cuma günleri tatil. Dereye giriyonız. Çay içmeye gidiyoruz, ören'e kahveye...» «Diğer günler çalışıyor musunuz?» «Çalışıyoruz...» «Okuduğun kitabın adım söylemedin bize.» Kitabı sıkı sıta tuttu ve bize biraz daha yaklaştı. Kampın girişine üçyüz metre kadar toümıştı. Kitap kaplıydı... Bir gün önce özel sekil verdiğimia sakallamnız belki gtiven vermiştl o küçücük akhyla... Gözleri olanca safhğın çfagisiydi ve kimse duymasın dlve bir solukta «Pisale1 Nur» dedi... TOPALOGLU: «LiNYiT DEVLET KONTROLÜNE ALINMADAN SANTRALLAR KURULMASI VURGUNCUYA FIRSAT VERiR» ANKARA, (ANKA) CHP parti meclisi üyesi ve eski Enerji Bakanı İhsan Topaloğlu dün bir demeç vererek, Cephe Hükümetinin de fueloil santrallan yerine linyit santrallan kurulması görüşünü benimsediğini, ancak linyit yatakları devletleştirilmeden bu yola gidilirse özel sek törden çok pahalı hammadde alınacağını ve vurgunculara fırsat verileceğini söylemiştir. Giresun Senatörü Topaloğlu'nun demeci şöyledir: «Basından öğrendiğime göre Yüksek Planlama Kurulu, elektrik enerjisi konusunda sıkmtıyı önlemek için tedbirler alınmasına karar verirken kömüre dayalı santrallann kuruluşlannı hızlandırmaya önem vermiş bulunuyor. Yıllardan beri savunduğumuz kömüre ve suya dayalı enerji politikası, istenmiyerek de olsa şimdiye kadar fueloil sant> rallanmn şampiyonlanndan meydana gelen hükümetçe de benimsenmiş görünüyor. Yıllarca savunduğumuz bu görüşleri bugün bütün dünya kabul etmektedir. Petrol krizi dolayısıyle bu gerçek bütün açıklığı üe meydana çıkmıştır. Aslmda bu girişimler Cephe Hükümetinin değü daha önceki hükümetlerin hazırhğına dayanmaktadır. Ancak kurulması düşünülen santrallardan Yatağan, Kangal, Soma santrallannı besleyecek kömür yataklan özel kişilerin mülkiyetinde bulunmaktadır. Pu santrallann kurulması geçen yıl planlanırken Ecevit Hükümeti bu kömürlerin devlet tarafmdan işletümesini de öngörmüştü. Halen Cephe Hükümetinin bu yönde bir girişimini öğrenmiş değiliz. Bu kömürler devlet eliyle işletilmezse santrallar kömürsüz kalır veya özel teşebbüsten çok pahalı kömür sağlamak İçin bir takım yurt çıkarlanna uygun olmayan finansman yollannın aranmasına gidilir ki, her iki halde enerji sorunu bundan büyük eararlar görür. İstikrarh blr Uretim düzeni kurulamaz. Bu girişimlerin olumlu yönde gerçekleştirümesi için kömür yataklannın devlet eliyle işletilmesl ve gecitaneden bu yönde tedbirlerin ahnması zorunludur. Aksi halde enerji soruna çözülemiyecegl gibi bazı vurgunculara büyük imkânlar sağlanmış olur.» Tekbir sesleri tlerisi yasak Polis ve iç güvenlik Olaylann nasıl ve neden bu 81;ülere vardığını kimse polisten iaha iyi bilemez. Üç büyük pois derne|i 18 haziran 1975 günü raymladıklan ortak bildlr.de şun an söylemektedin «Siyasal düşüncelerle yapılan ıtama ve yer değiştirmeler ister stemez polisi siyasal çekişmenin çine ittiği gibi, tarafsızlık anlaışını da ortadan kalduacaktır. Caldı ki siyasal iktidarlann ter:ihlerinin küçük rütbeler üzerinle dahi etkinleşmesi polisi siya;al çekişmenin içine itmeğe başamıştır... îdareyi tarafgirliğe iten her yet a kullanımı Cumhuriyet ilkeleiyle ve de AtatürkçulUkle çeUşuye düşecektir.... Polis Derneklerinin ortak bildlisinde, olaylarda görevinl tarafız biçimde yapan polislerin işen alındıgı da belirtümekte ve lUkUmetin, askerlik yapmamış lükümet partileri militanlannı lolls kadrolarına alma yolundaki irişiminin durunuı daba da ağır aştıracağı 1leri sürülerek şöyle lenilmektedir: «Halen polislik mesleğine girnek için mtlracaat eden, askerliini yapmıs ortaokul ve lise meunu dokuz bin aday sıra bek;rken, parti militanlannm pos örgütüne ahnmasını sağımaya yönelik giriştmler, ör ütün geleceğinl, etkinliğini ve orumluluğunu düşünen polisin ırafsızlığını benimseyen tüm lensuplanmızı şaşırtmıs ve eni?«ye sevk etrniştir. Siyasal güç ahipleri emniyet örgütüne parti ıilitanlannı ahrlarsa Iiyakat 11esini çiğneyerek patronaj sistelinl getirirler ld bu da devletin or kullanma yetkisini elinde buınduran örgüttin iç bütünleşmeini bozacağı gibi, toplumsal olay ırda yanlı davranmasmı da zoıınlu hale getirecektir. Bu da iç üvenligin temelinden yıkılmasıır.» Böylece, ülkede İÇ güvenUğin Ukümet eliyle nasıl temelinden ıkılmakta olduğunu, bizzat iç iivenlik kuvvetlerinin üyeleri bü iik bir açıkükla, dürüsüükle ve îsarete ortaya koymaktadırlar. Aynı gün, Polis Enstitüsü Yükik öğrenim Mezunlan Demegiin İzmir Şubesi de, ayn bir biliri ile aynı tehlikelere, sakıncaıra dikkati çekmiştir. Polis örgütlerüun bu açıklaman ve teşhisleri ortada dururm, iç güvensizligin ve kargaşıfın sorumluluğunu hükümetten ışka bir yerde arama olanağı )ktur. Perşemoe günü MiUet eclisinde hüküroet partileri, işleri Bakanı hakkında gensoru ;ılmasını reddetmeble, bu koıda ortak sorumluiuk taşıdıklaru da kabul etmişlerdir. önceki gün Meclis kürsüsün!, AP Gnıp Başkanvekili, iftiraınna dayanak diye, MİT raıru olduğunu söyiediği bir rapor aomağa kalkıştı. MÎT raporlaM grup sözcülert ağzıyla Mecı kürsüsünden okumak, sayın îmirerin devlet arîamı sonımluğundan ve ciddiyetten ne kaır uzak olduğuna yeni bir örıktir. Hükümettsn aldığı yeni lünatla. AP Grup Başkanvekili, Lnkü basın topîartısında, bunu pri diye, şaka dıyr söylediğini dia ederek tevil yoluna sapmışr. Bu kadar ciddiyetten uzak sanlar devlet yönetmete kalkırlarsa, ülkede elbette huzur, ayiş, can güvenliği, hukuk devti kalmaz. Dış güvenlik bunalımı da hüküet bunalımınm uscamasıyla başnış ve Demirel bükümeti döneinde yogunlasmıçtır. Ülkenin ş politikasmm ve dış güvenlilin MSPli bir tmkümetle bir ıktadan öteye yürütulemeyeceıi gören CHP, hükümetten ayırken, bu alanlarda tekin o l v lecek bir hUkumetin derhal ırulması, kurulamıyacaksa sauı yitirilmeden seçime gidilesi gerektiğini öne sürmüstü. ı sorunlara eğilebilecek bir hüImetin bir an önce kuruiabilesi için CHP her fedakârfcğı ze almıştı. Hüküreet sorumlufundan kaçmak şöyle dursun, fc başına geçici hükümet kurayı da göze almıştı. Fakat san Demirel'in tutumu 6 aylık bir Ikümet bunalımına yol açmış• sonunda da Demirel. dıs trii; ••* CHP'nin (Baştararı 1. savfada) kuruluşa ait belgelerin, AP Mil let Meclisi Grup Başkanı ve Başbakan olan Sayın Süleyman Demirel tarafından rnilll güvenlik endişeleri ve gizliliğl uınur sanmadan, partisl yaranna kul lanılmak üzere kendi vekiline verilmiş olduğu açıkça anlaşılmı? br. Kuruluş kanununun üçüncü maddestoin son fıkrasında MTrin devletin güvenliği ve millî politl kasıyla istihbarat hizmetlerinden başka hizmetler istikametine yöneltitemeyeceei emredici hükünj olarak yer almıştır. Bu hükme rağmen MİT raporlannm partiler arası tarüşmalarda fcullanılmasj suctur.» Yerimlzden doğrulduk yavasca. Çocuk arkasım döndü ve yası daha küçük olanın yanına dognı yürüdü. A« sonra Ikisi btrden ilahiler söylemeye basladılar. Çalılann arkasından yüz metre kadar öteden teleyle resimledlk Udsini... Fundalıklar arastndan tor tırmanryorduk. Şimdi. kampı tam olarak seçiyorduk. Bizim oralarda dolaştığımızı sezinlediler. Ya da nöbetçiier haber saldılar. Koyu yeşil çınar ağaclarmm altında beyaz takkeli çocuklar dalgalanmaya basladılar. Aralannda sakallı ve takkeli kişiler de vardı. Bizl görmüşlerdl. Çmar ağaçlannın arasmda kurumras. dal ve yapraklanyla Ortülü çadırlara slndiler. Gözcülerden birlsi bağırjyordu: «Çeküln oradan buralarda dolaşmak yasak...» Sesinden en fazla onbeş yaşlannda oldugu anlasıhyordu. Pir köylü çocuğunun seslydi bu... Bu kes ben bağırdım: «Neden çeldleceftiz?» «Yasak buralarda dolasmak...» «Neden yasakmış?» Bu kez kalm bir erkek sesi: «Burası devletin kampı... Şimdi oraya gelirsek gösteriria size ..» GUnleTden 1 temrmB 1975 saliSaat 12J5O... Amlanmızdan hiç çıkmayacak bir görünüm... tlahiler glttlkçe yükseliyor... Tekbir getirfllyordu. YARIN: Kâfirlerl öldüreceğiz Eonya mitingİDde (Baştarafı 1. aayf«da> etmek, kente girişle beraber otobüsün ve ardmdaki uçsuz bucak sız taşıt kuyruğunu saran, onlarla beraber alana Ecevittn ko nuşacağı kürsüre doğru koşuşan onbinleri, güzergâh boyunca lster resmi. ister özel binalann pen eerelerinden el sallayan Konyalılan anlatmağa çahşmak, bir ölçüde olsun, Konya mitinginin havasını verebilir mi?.. Daha Kulu'dan başlayarak Ece vit'in konvoyu devleşmeye koyuldu. Kulu'da kısa bir kanusma yaptı Ecevit, alandakl MHP ilçe binasınm narpmn gikmı^ kadınlar alkışhyordu CBPTileriSonra Cihanbeyliye yöneldl kon voy, Tavşancah'da, Yenlceoba'da daha da büyüyerek... Cihanbeyli'de belediye binasınm balkonuna çıküğı zaman Eeevit'in tam karşısında alanm öteki ucunda bir cami insaatı vardı. İnşaatın her katında da Cihanbeyli'nin kadınları... Ecevit konuşurken Rahşan Ecevit de o kadınlarla, Deniz Baykal'm dejTmiyle, «Kendi mitingini» yapıyordu. CHP Genel Başkanı Cihanbeyli'de Erbakan'ı hedef alırken, «Erbakan, diyordu, Konya'da güçlü olduklarmı öne sürmekle Konyahlara hak<n^iTV edlyor. Konyalüar o kadar gerici insanlann arkasından gitmezler» karşıdaki cami lnşaaündan alkışlar yükseldi.» Devam ediyordu Ecevit: «Sizler bana halkçı dedikçe karşınuzdakl sağ partüer halkçı sozüne bile karşı çıkar Oldular, halkçılık da neymiş, milliyetçUik var diyorlar. Oysa unuttuklan Mr şey var, Atatürkita bize miras bırakögı altı okun birl müliyetçUik ise diğeri de halkçıhktır. Halkçılık, yılda beş on kuroş zam verilen buğdaya blr hamlede 1Î0 kuruş zam vermektlr. Müliyetçüik ise ancak...» Sokakta ka labahktao «haşhaş» diye anırosattılar. Ecevit, halkçılık ve müliyetçüik anlayışlannın ne olduğunu haşhaş örneği ile somutlastırarak özetledi: «Haşhaşta Türk köylüsünün hakkım koruyarak halkçılığımızı, TUrk ulusunun şereflnl koruyarak da milh'yetçiliğimizi gösterdü.» Cihanbeyll'den aynlırken MSP İlçe bmasmın pencerestnden pem be gömlekli birl CHP konvoyuna el sallıyordu... Ondan sonra artık otobüsün ilerlemesi eni konu zorlaştı. Kon ya'ya kadar n«man ıoo kilometre boyunca, nerdeyse adım başı durduruldu Ecevit'in otobüsü. Her duraklamada konvoya sayısı taşıtlar dolusu yurttaşlar katılıyordu. Konya'ya girlşte kalabalık ber türlü düsel tanımlamanın üstündeydi. MSP binasında kapı pencere kapalıydı. Ne bir ses, ne bir nefes... Yalnız binanın önünde bir bez sallanıyordu, üstünde de «Türkiye'nin manevi miman Necmetün Erbakan» yazısı... MSP il binasınm hemen bitişlğinde ise AP il binası var... Balkonda 1520 kişi oturmuşlar, hayretle, sokaktan akan insan seline dahnışlardı. Ülkfl Ocaklan blnasma ise «kapalıdır» diye bir kâğıt asılmıştı. Kente glrlşteki llglnç görüntü lerden birt de silâhlı kuvvetlere ait çesitll binalann önünden geçerken algılandı. Subaylar ve erler konvoya el salhyorlar, selâm veriyorlarctı. Orduevl İse, Millet Meclisi zabıtlan önerge'de daha sonra suç olarak belirtilen fiilin AP Grup Başkanvekili Oğuz Aygün tarafmdan işlendlği bellrtüerek, konudan doğrudan doğruya Başbakan Süleyman Demirerin sorumlu olduğuna işaret edilmektedir. Okunan MÎT raporunun ve Oğus Aygün' ün beyanmın Meclis zabıtlannda saklı olduğu ifade edilerek daha sonra şöyle denilmektedir: «Devlet ve ricarl sırlann, meolislerin denetim yoüannda bile kapsam dışmda tutulmuş olmasına rağmen, Başbakamn bu davranışı miuî menfaatlerimlzle, dev let adamı ciddiyet ve sommlulugu İle bağdaşamayacağmdan ve bu fiiller suçun tamamlanmasım sağlayacağmdarı Türk Ceza Kanununun 229 uncu maddesine göre cezalandınlmak üzere Anayasa"nın oO'ıncı, birleşik toplantı içtüzüğünün, 12 ve müteakip maddeleri gereğince Başbakan Süleyman Demırel hakkında Mecüs soruşturulması açüması gerekmektedirj» Basma (Baştarafı L Sayfads) cesarette tTLJn en ulvl misallerinl vermeye davetli bu gençlüc tohumunu ve İlk ödeliğinl sizden beklemektedir.» Milletlerarası îslâm Talebe Teşkilfitlan Federasyonu Genel Başkam Ahmet Tütüncü de BrgutOn 1969 ilında kurulduğunu, aynı uğur fikir ve inanea sahip devletlerle işbirliği yapmak tslâmi kaideleri, politik ve slyasl baskılardan nzak tutularak percekleşOrmelt oldugunu oellrtmiştfr. Oleyis (Baştarafı 1. Sayfada) aldığı, yolundaki haberlerme karşılık aşağıdaki hususlann kamuoyuna duyurulması genel icra kurulumuzca kararlaştırümıştır. 1 Sendikamıznı Türkîşten aynlması İçin icra ve yCnetim kurullannca alınmış resmi bir karar yoktur. 2 TürkîşTn izledlği poUtlka ve yöneticllerinin tutumuna ilişkin, sendikanuzm görüşleri daha önce Türktş'e yazıü olarak büdirîlmiş ve kamuoyuna da açıklanmıştır. 3 1976 yılı başlarmda toplanacak olan genel kurulumuza sunuhnak üzere, Türkİş'ten aynteıa veya Uyeliğl sürdürme yolunda yetMU kurullanmızca hazırlanmış bir karar tasansı da şu anda mevctrt değildir. Yapüacak genel kurul elbett» Türktşne flişkllerbnizl de görüşecek ve izlenecek politikayı saptayacaktır.» Son hükümet CHP Genel Başkanı Konya'ya giderken uğradığı Kulu ve Cihanbeyli ilçelerinde yaptığı konusmada ise, «Halktan yana olmayanlarm son hükümetleridir bu. Halkla birlikte olmayanlann son sefalandır bu. Halkın ise son cefası» demiştir. Ecevit. halkm kendi iktidannı ilk seçimlerde işbasına getireceğini de sozlerine eklemistir. fl Kısakürek konuşuyor Demirel (BasUrafı 1. Savfada) «Anayasamızm 83. ve Millet Meclisi içtüzüğünün 7. maddesine dayanüarak tatilde bulunan Meclislerin gündeminde yer alan bazı konuları görüşmek üzere olağanüstü toplantıya çağrümasım lüzumlu görmekteyiz. Bilindiği üzere Meclislerimiz daha evvelce alnuş olduğu karar gereğince, 4.7J975 günü tatile girmiştir. Ancak, tatilden önce kanunlaşması zarurî olan bazı tasan ve tekliflerin müzakeresi için muayyen olan çalışma süresi, ana muhalefet partisinin Meclislerin çalışmalarım güçleştirme si dolayısıyla yetmemiştir. Bu itibarla belli konular ihtiva eden özel bir gündemle Meclislerin toplanması ve hükümetçe öngörülen tasan ve tekliflerin müzakeresini tamamlaması kaçınilmaz hale gelmistir. Halen Millet Meclisi gundeminde bulunan ve milli savunmamızla yakından ilgili olan ek ödenek kanun tasarısı, küçük esnaf ve çiftçilerin defter tutma mecburiyetlerini kaldıran tasan, vekil imamlann kadroya geçirilmesini de öngören ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı kuruluş ve görevleri hakkındaki kanunun b:ızı maddelerini değiştiren ve bu kanuna beş geçici madde skleysn tasarı, yurt dışmda bulunan i.?çilerimizin çeşitli sorunlannı halledecek tasarılar. Türkiye Cumhuriyeti i!e Federal Almanya Cumhuriyeti arasında aktedilmiş olan sosyal güvenlik sözleşmesi ile Suriye Arap Cumhuriyeti ile hükümetimiz arasında emlâk sorunlannı çözümleyen sözleşme ve protokolun onaylanması, tstik lâl madalyası sahiplerine bağlanan aylıklann arttınlmasma dair tasarılar, olağanüsti" toplantı gün deminde yer almasını zaruri gördüğümüz başlıca tasanlardır. Koalisyonu teşkil eden partilerin grup yöneticileri olağanüstü toplantı sündemi ile diğer muameleleri en kısa zamands ikmâl ederek bu hususta hazırlanacak önergeyi Meclis Başkanlığına hemen tevdi edeceklerdir.» Demirel, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada ise, Kurulun salı günü tODİanaca&mı ve o eün bir acıkla flsker (Baftararı L Sayfada) ra 100, albaylara 150, kıdemli albaylara 200, tuğgenerallere 300, tümgenerallere 400, korgenerallere 500, orgenerallere de 600 gösterge üstü rakamlar uygulanacaktır. Tasanlar üe yeni haklar getırilmiştir. EsM duruma göre, orgeneraUer 1000+200 ile emeldi olmaktaydı. Şimdi ise 1600 ile emek li olacaktır. Yeni tasanlan yorumlayan bir komisyon Uyesi bu konuda şu bilgileri vermiştir: «Bunun anlamı şudur: örnefin şimdiye kadar emekli olmuş bütün orgenerallere rütbelerindeld gösterge farklüığı dolayısıyıe intibak yapılacaktır. Eskiden 1000+ 200 gösterge rakkamı biUndigi gibi 795 idi, şimdi bu yasayla 800'e çıkanlmıştır. Fakat 1000+ 6001ü bir orgeneralin emefcii gös terge rakkamı 995'e cıkanldı. Bu suretle aşagı yukan Orgeneral rütbesinde 1200 lira civaımda faz İa emekli aylığı verilecektlr. Bu eski tarihten yanl U.l97S'deo iti baren yürürlüğe gireceği lçm yasa gereği, 1 marttan ltibaren doğacak farklar Emekli Sandığı ta rafmdan ödenecektir. Daha sonra Mukaddesatçı genç liğin «Manevi babas» olarak tam tılan Necip Fasıl Kısakürek konusmuştur. KısakUrek konuşmasına «aismülahirrahmanirrahlm» diyerek başlamış. bugünkü dunıma Kuran emirlerinl anlamak ve yerine getirmek ehliyeüni elimizden kaçırdığımız için düstOğümüzü ileri sürmüstür. Kısakürek sözlerini «Hesaba çekilmeden, nefslertnizi hesaba çekiniz» diyerek tamamlamıştır. Bu Ironuşmadan sonra delegeler toplu halde ögle namazlannı kılmışlardır. Konferansm bundan sonrakl çalışmalan basına kapalı olarak geçmiştir. 0 Türktş'in açıklaması öte yandan Türkîş icra kurulu, dün Genel Başkan Halil Tunç*un başkanUğında toplanarak, Türkİşten kopmalar olduğu ve bunun arkasmın kesilmedlği şeklindeki haberleri Ugili kuruluşlarla da görüşerek değerlendirmeye tabi tutmustur. Yapılan açıklamada bu konuda şöyle denümiştin «Oleyis Sendikasuıın Genel Baskanıyla ve diğer yetkilileriyle yapılan görüşmede, Oleyis'in Türkîşten ayrümasıyla ügili herhangi brr kararm buranmadığını böyle bir aynlmanın da söz konusu olmadığı tesbit edilmiştir. Sendiia yetkililerinden alman bilgiye göre bu şekildeki haber ler yetkili olmayan, bazı kişiler tarafindan basına sızdınlmakta ve Türklş'in yıpratümasını amaçlayan bu sorumsuz kişiler zaman zaman bu üp haberleri yaymakta kendilerl için yarar ummaktadırlar.» Meclis Başkanvekili Ekşi. Türkeş'in hile iddiasına cevap verdi ANKARA, (Cumhuriyet BBrosu) Millet Meclisi Başkanvekili Memduh Ekşi, Başbakan Yardım cısı ve MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş'in, kendisini hile yapmakla suçlayan iddialanna verdiği cevapta, cHile iddıasından neyi kastediyorsa onu, kamu oyu önünde onurlu kişüere yakışacak biçimde ispata çağınyorum» derniştir. Millet Meclisi Başkanvekili Memduh Ekşi, dün bu konuda yaptığı basın toplantısında Türkeş'in iddialanna rutanaklara dayanarak cevap vermiş, tüzüklere ve geleneklere ?(5re davrandığını belirterek sözlerini şöyle sürdurmüşrür: «Hal Döyleyken sayın Türkeş'in yukanda sözü edilen uygulamalardan ve içtüzük maddelerinden nabersizmiş gibi başkanlığı, kuruılan çiğnemek. partizanlılc yapmak ve hele hele hils yollanna sapmakla itham etmesi kendisine yakışsa bile bulunduğu makama yakışır bir darvamş biçimi değildir... Meclis Başkanlığına böylesine yakışıksız biçimde nlteükler sıralayan bir kişinin bugünkü mevkide bulunmus olması kendi tabirlerıyıe milletlmizin bahtmda kara bir leke olarak kalacaktır. Diğer tthamlan hakkında tarih ve kamuoyu kendisi için gereken bükmü elbette verecektir. Ancak. hile Iddiasından neyi kasdetrrıekte ise onu kamuoyu önünde orurlu kişilere flnayasa (Baştarafı L çıntaş artık TRT Genel MUdürü değUdir» demlştir. Prof. Aksoy, Yalçıntaşi Genel Müdürlüğe atayan karamamcnin dâvâ sonuna kadar geçerü olnrayacağını, TRT Genel Müdüriüğii görevinin yerine getirümesinin hukuksal açıdan olanaksız buıun duğunu kaydetmis, cCem Ipekçi1 nin gorevden uzaklaştırılmasaıa ilişkin kararname yürütmenin durdurulması karanyla • dâvâ so nuna kadar • geçerliliğini kaybettiğinden ve Yalçıntaş'm atanması na ilişkin kararname hakkında verilen yürütmenin durdurulması karan da kadroyu açık nale getirdiğinden Cem tpekçltıin TRT Genel Müdürlüğü görevinl yerine getirmesine engel olan her Eminsu'Iarın durumu Aynı feomisyon üyesl Eminsu' larm durumlanyla da şu oUgiyi vermiştin «Bir de Emlnsuiann durumu vardır. Bilindigı gibi Eminsulaı rütbesi ne olursa olsun Albay maaşı üzerinden emeiliye sevk edilmişti. Ancak, bu yeni vasadan şu şekilde yararlanacakiar: Rütbelerinin aylığma göre yararlanmalan esas alınmıstır. Ornegin birîtaşı üten ordudan aynlmıştır, fakat Albay maaşı üzerinden emetcüye aynlmış ise ona sadece oınbaşının gösterge raKa mı verilecek. Daha açıkçası bu emekli göstergesinden yararlaı.a bümesl ıcln perrek rfirhf>sini :h.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle