Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET 7 Mayıs 1974 Endişe Verici Belirtiler 'ürkiye'nln, bütünü" ile değilse bile, çeşitli » lanlarda hızlı bir gelişme içinde olduğu, sözgötürmez bir gerçektir. Bütünü ile diyemiyo ruz. Çünkü. örneğin Türkiye'nin geri bırakılmıs ve daima ihmal edilmiş bölgeleri ile, sanayileşen sahalar arasmdaki farklılık, düne bakarak bugiin daha da açılmıştır. Sanayileşen ve en plansız. en tehlikeü şekilde şehirlesen bölgelerde ise sosyal farklılaşma ve sosyal çelişkiler, her giin biraa daha artmaktadır. Kısacası her gelişme, kendi içindeki çelişkile rini de beraber getirirse ve çelişkilerin, toplum yararına düzenlenmesi, toplumun kont;'i'.ür>ü aşa rak, başıboş bir çelişkiler birikimi halini ahrsa, yalnız o toplumun kaderinden sorumlu olanlann değil, toplumun, gören gözü, işiten kulagı, söyleyen dili ve düşünen dimaği olan bütün aydınlann. bu gidişat üzerine eğilmemeleri bir toplum görevi ahr. Gidişata bu yönden baktığunız zaman, gerçekten endişe verici işaretlerle karşılaşınz. önce görürüz ki, Türkiyede siyaset denilen aslında soy duşünce, yahut devlet sanatı, hiç bir zaman bugilnkü kadar soysuzlaşmamıştır. Siyasetm sefale ti bizde ve günümüzde sanıyorum ki, arkasında büyük bir tarihi olan hiç bir ülkede, bizdeki kadar kaygusuz bir başıboşluk haline gelmemlştir. Bugün, ömeğin bir muhalefet lideri, hem de bütün millete duyuraralt iktidar çevresine, hiçbir sıkılganlık duymadan: «Siz devlet idaresini bilmiyorsunuz, yspamıyorsunuz, çekilin biz gelelim» gibüerde konuşabümektedir. İyi ama, bu içine gömüldüğümüz kanşjklığın sorumlusu kimdir? 12 Mart müdahalesini kim davet etti? Anarşinin yerden noantar biter gibi bitişi, anarşinin sokaklarda kol gezişi, baskınlar, kanlı pazarlar, Konya. Kayseri, Adıya man, İstanbul olaylarının biribini kovalayışı, genç lerin silâhlı çatışmalara girişi, nicelerinin ölüşü ve katillerin sır perdesine gömülüşü, hangi hükümetin ve hangi iktidann zamarvmda oldu? Ög rencilerin. hocaların, hatta hakimlerin bile sokak lara dökülüp, girişmek zorunda kaldıkları uyan yürüyüşleri, o sağır duvar karşısında bir yankı ya pabildi mi? Pek iyi o halde, bugünkü iktidar gidip de, o eski gamsızlık, vurd'imduymazlık ge î Olaylar vc görüşler Artık Kendimize Gelelim $evket Süreyya AYDEMİR llrse ne olacak? Kaldı ki, bugünkü kararsızlığın, hiç bir şeyden sonuç alamamanın direnicüeri de kimdir?.. Batının fıkir hazinelerinden es*r aktaranlann yıllar ve yıllarca ıstırap çekecekleri bir ortam, cesaret verici olmasa gerektir. Kaldı ki anarşik eylemlerin daima karşısındayız. Bu görüşlerimizı, daha 12 Mart müdahalesi olmadan da, 12 Mart tan sonra da, bu sütunlarda, bütün açıklıkları ile yayınlamışızdır Bu yazılanmız önümüzdeki günlerde kitap oiarak da çıkacaktır. Hattâ sosyalizm ve komünizmin bile demokratik gelişmeler tarihinde, anarşik eylemin örneği yoktur. Bu hare ketler, Güney Amenka gibi otokratik, plütokratik rejimlerde ve henüz milletleşmemis toplumlarda ortaya çıkan hiddet ve kadere isyan olay larıdır. Bnntar birim ülkemîz vc *cp!umurmız için, ancak tarihimizi ve çağı anlamamaktan ge len hatalar oiarak yorumlanabilirler. Ama acaba bunların bile ruhi temellerinde, toplumumuzu yönetenlerin yetersizliğinden gelen etkiler ve etkenler yok muydu? Ölen gençlerin katilleri ni çin araştıtılmazdı? Kutsal cihat ilan edenler, ulu cemaat nam<«.!arı kıldmp, nalkı Taksiır.d? sdam öldürmeye sürükleyenler nerede? Hamiyetli, mil liyetçi Türk genci diye, her karışıklıkta meydanlara sürülüp, ne gençlik, ne hamiyet, ne milliyetle ilişiği olmayan bazı ızbandut gibi adamlar kimlerdi... Kısacası siyasal hayatın bugün de. man'ığın ve sağduyunun değil, birtakım insanların iç alemlerinde uyuyan aşağılık duygulanrnn, ihtirasların. kinlerin, kıskançlıklann köpürdüğü, tastığı bir kördöğüşü haline getirilmek lstenmesi, yahut getlrilişi, hem bugürvüraüz, hem yarımmız için eadişe vericidir. Hele sıyaıi lider jeçinen bir kııım partlcilerin beyanlarından esen h»va, artık toplum yararına işleyen bir gelişme düzeni yerine, bu başıboş kördögüşü nün üfleyıciliği, yaygmlaştmcılığı gayretini, yani azılı bir demagojiyi açığa vurmaktadır. Nereye baksak, neleri işitsek. kimleri dinlesek, gidissta hangi vönden göz atsak her şey, iyi niyetli insanlarda yaşama şevkini kıracak niteliktedir. 50 Yıl Bilinci 1962 yılının bir güzel ilkbahar günü Nadir Nadi beni Cumhuriyet e çağırdı: Bizimle çalısır mısın?. Cumhuriyefe girişim o gündür. Cevat Fehmi Yazıişleri Müdürümüzdü. Hamdi Varoğlu ile aynı odada Karşı karşıya idi masalanmız... Bir gün Nadir Nadi odamıza ?irdi, masama baktı: Eskiden babamındt, dedi, o çalışırken ben çevresinde oynardım Masaların bile tarihi vardı Cumhuriyet'te... Çalışma masam, benim için o günden sonra anlam kazanmıştır. Tarih önemlidir. Eşyanın ve insanın tarihini öğıenerek bilinçleniriz. Bugün elinizde tutruğunuz Cumhuriyet gazetesinin tarihi yalnız basınımız ve ülkemiz açısından değil. dünya tarihi bakımından önemli sayfalarla ilişkilidir. Cumhuriyet, Anadolu gecelerinde yıldızm parladığı anlarda sürgün vermiştir. Bu olayın ne demek oldugunu anlamak için, gözlerimizi o çağın dünyasma çevirip düşünmek gerekir. 1917 yeryüzü tarihinde önemli bir yıldır. O zamana dek kapitalist bütünlük içinde yaşayan dünya ilk kez ikiye çatlıyor ve Batının büyük devletleri karşısında yeni bir güç bcliriyordu. Bu oluşumun yeryüzüne neler getireceği ilk günden belli değildi; ama kısa bir süre sonra işaretler belirmeye başladı. İşaretlerden birincisi, yeryüzündeki evrensel çelişkiye yeni bir katkıda bulunacak ulusal kurtulus savaşlarının günde me girmesiydi. O güne varıncaya kadar Batılı devletler dünyayı paylaşmak için yalnız kendi aralarmda çatısırlardı. Asya ve Afrika'nın mazlum toplumları arasında. üstün Avruplı'nm buyruğuna, ya da o zsmanın deyişiyle Düveli Muazzama'nm iradesine karşı gelecek kudret yoktu. Hangi mazlum ulus, Batılıya karşı dirense venik düsmesi yazgı bilinirdi. Bu yazgıyı bozan ilk insan Mustafa Kemal'dir. 19 Mayıs 1919"da Samsun'a ayak bastıgı gün. Mustafa Kemal Paşa yeryiizündeki çelişkiler yumağını biliyor muydu? Herhalde dünyanın eski dünya olmadığını. ikiye çatladığını, ve bu durorodan yararlanarak o çüne kadar kuilanılmayan bir yöntemi uygulayabileceğini olağanüstü sezgileri kendisine haber veriyordu. Niteldm o tarihten kırk yıl sonra, kapitalizmin ağababası bir ülkede, dört yıldızlı bir general junları söyliyecekti: Barutun icadmdan sonra kesfedilen en önemli silâh, ulu* sal kurtuluş savaşıdır. Mustafa Kemal bu tür savaşm mucididir. Yunus Nadi de bu savasın gazetecisi. Tarihin gecesinde bir yıldız daha parlarken Istanbuldan Anadolu ya matbaasını kaçıran bu gözü pek insanın girisimine yeryüzündeki basının geçmişinde raslamak olanağı var mıdır? Ulusal Kurtulus Savaşmın Ankara'sında kan ve ateş ortasında yoğrulan fikirler. zaferden sonraki Cumhuriyet'e doğru böylece biçimlendi. Yunus Nadi 1924 yılının 7 Mayıs'ında Cumhuriyet'i kurdu. Ve bugün 7 Mayıs 1974'tür. Mustaf» Kemal'le baslayan Cumhuriyet, Atatürkie sürdü; devrimleri ve devrimciliği savunarak; bu tarihi »üreçle kaynagarak v« on» katkıda bulunarak. Elli sene uygar dünyada bile gazete için önemli bir yaştır. Matbaayı icadından 250 yıl sonra benimsemiş ülkemizde ise yarım yüzyılın büyük bir başan sayılması gerekir. 1974 Türkiyesinde Cumhuriyet tarihimizle eşdeğerli tarihe sahip tek etkin gazete Cumhuriyettir. Bugünkü basınımızda büyük sayılan gazetelerin tümü. tkinci Dünya Savaşmdan sonra ve çok partili yasamın ko$ullarına göre kurulmuşlardır. Cumhuriyet'i algılamak, Ulusal Kurtulus Savajımızın bilincine erişmek. yeryüzündeki ve Türkiye'deki devrim tarihini bilmek, devrimlere sahip çıkmak demektir. Bugün Cumhuriyet'in başlığında 50 yıllık bir meşalenin aydınlıfı parlıyor: Yunus Nadi'den Nadir Nadi'ye ve yüzbinlerce okura yayılan bu aydınlığm 7 mayıs 1974de bunca ıjıması mutluluktur. 50'nci yü hepimize kutlu olsun. .u Bir Kördöğüşü Toplum kaysusu değil. aşaŞılık bir «Ben • Sen» kavgası, Türkiye'nin üzerinde, tfondurucu bir ksranhk, yahut yakıcı bir sam yeli gibi esmek istidadındadır. Akıl de»il. ihtiras konusmaktadır. Sanki görünmez birtakım uğursuz eller, devlet yapısını, toplum düzenini. için için, hatta açıktan açığa çürütmek için seferber olmuslar duygusu içindeviz. Bu kavgulan nihayet. bu kadar açık belirtm»k için bizden örnekler istemeye bilmem lüzum var mfdır? Bunlan, her sağduyulu ve memleketine bağlı insan, sadece gazeteleri okumak, hatta havayı koklamakla da sezebılir. Bu arada ve elbette ki bu gidişattan mustarip olan insanların, zaman zaman açıga vurrfuklan şikâyet ve uyarılarını da değerlendirmeye çalısmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanının, 23 Nisan dölayısıyle açıkladıkları beyanlannda partileri saran oligarşik gelişmeye değinen görüşler, gerçekçi ölcülerle degerlendirilmelidir. Bu bir soylu uyarıdır. Sözlerimizi ve ifadelerimizi elbette ki daha da genisletebiliriz. Ve gidi?atta bir sağduyuya yöneliş olmazsa. yalnız bizim desil, her sağduyulu aydın, hatta sıradan vatandaşın. daha da yoğunlasan endişeler içine gömıileceği süphesizdir. Dileyeüm ki yurdumuzun sorumluları, söz sahipleri, bu gidişatı toplum varanna yöneltmeyi başarsınlar. Yoksa çarklar. bugünkü görünüşü ile dpnmekte ve birbirine çarpmakta devam ederse, korkulur ki yann, bu sağduyuya dönüş olaaakları daha da zorlaşsm. Öyle bir vaziyette ise söz ve toplumun kaderi, elbette ki mantıkçının değil, demagoaıın. yani halkı laf kalabalığı ile pesinden sürüklemek »anatçısı olan değersiz adamlann olacaktır. Özlemimiz Nedir? Sanıyomz ki artık, o gelip geçenlerden, bu olup bitenlerden başımız dönmeden özlemimizi, srtık belirtmeliyiz. Bu özlem şudur: Artık biraz disiplin! Siyasette, gidişatta, olayların toplum yararına yöneltilişi davalarında, evet artık biraz disiplin! Sağduyunun, mantığın, memleket kaygularının hakimiyeti! Ve hele yannımızı etküeyecek meselelerin değerlendirümesinde, demagojinin yerini, devlet adamlığı olgunluğunun alışı. Evet, özlemimiz budur. Ve ufuklarda buna kavusmak belirtileri, ne yazık ki, pek de görül memektedir. Bugün ciddi insan ve memleketin kaderini kendi kaderi bilen insan, ne yazık ki, ıstırap ve kaygu içindedir. Kısacası bugün devlet yapısmın ve toplum dü zeninin, hemen bütün kollannda büyük çözülüs lerin yaygınlaştığmı «kimse inkâr edemez. Milll irade denilen ve kutsal olması gereken kategori, bir takun kaygusuz ihtiras adamlarının elinde, bir haraç mvıt konusu gıbi ^lınmakradır. Devlet hayatının birles.tirici gücünü teşkil eden değer ölçüleri, itibarlarını gittikçe yitirmektedirler. Siyasi hayatta bazı görüntüler, aklın ve man tığın ölçülerini, artık parçalamıstır. Satılık katil lerin, ormanları yakanların, gangsterlik yapanla rın, zayın kaza ve kader kurbanlan gibi alınıp, 50 YAŞ1NDA BİR GENÇ... OKTAY AKBAL Evet Hayır 141 142. MADDELER ve AF ı on günlerde birçok vatan, dasın agzinda hep Ceza Kanunumuzun 141 142. madd.eleri... Parlamento üyelerı de, aylardır bu iki maddeden 6ös ediyorlar. Ecevit Hükümeti VB Koalisyon partileri, . demokratik he r ulkedeki eglime de uygun olarak 50. yılda yapılacak Af'tan tamamen siyasal nitelikteki bu suçlar faillerinin de yararlanmalarıru istiyor. Buna karşılık muhalefet, hem koahsyonu yıpratabilmenin bir fırsatını ele geçirdigi kamsıyla, hem de muhalefet partileTi yöneticilerinin anti . demokratilc zihniyetlerine uygun olarak, bu affa karşı çıkmaktadır. Katillerin, hırsızlann affedilmelerini uygun bulmakta, fakat düşüncelerinden ötürü 141 142'nci m»ddelere dayanilarak mahkum edilenlerin affedilmelerini, Devlet ve Millet hayatımız için büyük bir darbe saymaktadır. Büyük isim yapmış kâzip şöhretler, çe«stli alanlarda başanyla kullandıklan mugalata (demagoji) silahından burada da ıayd&lanmak ta, ayrıca birçok gerçejji tam bir beceri ile tersine çevirmektedirler. Muhalefetin ağır toplan, herşeyden önce «bir fiilin cezasmı affetmek ile o fiili caiz görmeyi ayni şeyler lmi? gibi gösterme» yutturmacasına başvunnakta». 141 142'nci maddelerin faillerini affetmek, komünistler ve anarşistleri destekleyerek memleketin yine anarşiye düşmesi için çaba göstermek demektir» yolun daki bir tekerlemeye dört elle sarılmaktadırlar. Bundan başka, 141 142'nci maddelerin düzenlediği davranışların fikir suçu değil eylem suçu oldugunu iddia etmektedirler. Ayrıca bu kişiler, dünyanın her Demokrasisinde ve özellikle Almanyada, 141 142'nci maddelerimize benzer hükümlerin mevcut oldugunu, ancak bu maddelere sıkı sıkıya bağlanmak sayesinde demokratık rejımin ken. disini koruyabileceğıni ileriye sürüyorlar. Nihayet Almanyadaki durumun bugün defişmiş olabilecegi, çünkü Almanyadaki jeo. politık durumun bizimki gibi nazik olmadığı, komünızm tehlikesinin var sayılamıyacağı kehane S evilen bir dosta, bir sevgiliye benzer tutKunu oıaugunuz gazete. Hatta dosttan, sevgıliden daha da yakmdır. Ayrılmaz sizden, nereye gitseniz sizi bulur. gece gündür yanınızdadır, evde, yolda, taşıtta. Cebinize girer, çantanıza, masanıza, yatağınıza. Güne onunla başlarsınız, günü onunla bitirirsiniz. Ayrılmaz bir parçanızdır. Yıllarınız geçniiştir hirlikte. dert ortağinızdır, arkadaştır. Avutur sizi, eğlendirir, paylaşır sıkıntmızı, sevincinizi. Bir penceredir açılan (îünyaya, ülkeye, kendinize... Gazeteniz, dostunuz. arkadaşınız, sevgiliniz «Cumhuriyet» elli?inde bugün. Koıkmayın yaşlandı diye! En güzel yanlan yaşlanma nedir bilmemeleridir onların. Bir yaşam boyu değerini, önemini, etkisini duyuran, benimseten gazetelerin... Hergün yeniden doğarlar, her sabah yeni bir günü bütün tazeliğiyle getirirler onlar... Evet. yaşlanmadan elli yaşına geldi gazeteniz. Elli yaşmrta bir genç... Çağının önünde, uygarlısın izinde. Aydınlık yarınların kurulmasında etkenliğini dun de bugün de sürdüren... Böyle gazeteler yaşlanmaz kaç yaşına gelirşe gelsin. Çağıyle birliktedir. çağının havası içindedir. Okurlarına gerçekleri vererek, yurt ve dünya sorunlarını günügününe duyurarak, daha iyi, daha güzel, dah» motlu bir yaşam, bir toplum kurraakta öncülük ederek bitip tükerirnez bir ğehçlifi sürdürmekteâir. "Ellfhci yaş! Altıri yıldönümü derîer buna. Yanm füt' yıllık bir geçmiş. Binlerce sayı... Bu sayfalardan gelmi? geçmiş yüzlerce yazar, yüzlerce imza, yüzlerce emekçi, yüzlerce adjız basın eri. Gecesini gündüzüne katmışlar Cumhuriyet kuşaklarına en güvenilir. en sevilen. en vazçeçilmez gazeteyi sunmak için. Bir gün değil. bir yıl değil, on yıl değil. Tam elli yıl bu, dile kolay! Belirli bir yönde hızlı bir ilerleme. Kemalist devrimin sarsılmaz bir bekçisi, bir sürdürücütü, bir yorumcusu olmak... Oraya buraya sapmadan, iktidarlara, değişken politika oyunlarına. özel hesaplara, çıkar umutlarına kapılmadan çağdaş uygarlık yolunda yürümek. Okurlarını da birlikte götürmrk güzel yarınlara... S KATİLLERİN, HIRSIZLARIN AFPEDİLMELERİNÎ UYGUN BULANLAR, DÜŞÜNCELERİNDEN ÖTÜRÜ 141 142. MADDELERE DAYANILARAK MAHKÛM EDÎLENLERÎN AFFEDİLMELERİNE KARŞIDIRLAR. BÜYÜK AD YAPMIŞ YALANCI ŞÖHRETLER, BİRÇOK GERÇEĞİ TAM BİR BECERİ İLE TERSİNE ÇEVÎRMEKTEDİRLER. Prof. Dr. Muammer AKSOY tude bulunmaktadjrlar. ljte ger çeklere aykın bu iddialar karşısında, sözü geçen maddelers ilijkin bazı gerçekleri h»tirl»tmayı eorunlu gördüfc> • • Bufünkü maddelerin demokratik zihniyetle bağdaşmazbfını, D.P.li milletvekilleri ve dürüst sağ cılar, 20 yıl önce teslim etmişlerdi: Hiçbir demokraside bizdeki 141142 inci maddelerin formülü ne benzeyen hüküm bulunmadıgı gibi. «yurdumuzdaki uygulamada bu maddelerin kapsamı içersine sokulan ve ağır cezalarla cezalandırılan birçok fiil»e, hiçbir Batı Ulkesinde, bir tek gün bile ceza verilmez. Şimdi bu nok tayı aydınlatmadan önce. Meclis tutanaklarında ve gazete kolleksiyonlarında vatan oazı gerçek leri gün ışıfma çıkaralım: Özellikle bu maddelerdeki suçlann manevi unsuru, «CEBRE BAŞVURMA kastı» şeklinde formüle edilmediğinden. maddelerin bugünkü kötü formülleri sonucu en masum füllerin cezalandınlabileceği. sagda ve ortada yer alan siyaset ve oilım adamlannca da teslim edilmiştir Ben «Cumhuriyet»le beraber buyüyen bir kuşaktanım. Bir yaş fark var aramızda. Içinizden çoğu gibi benrfeokumayazmayı «Cumhuriyet»in başhklarmı heceleyerek söktüm. llk okuduğum makale, fıkra, tefrika bu gazeteninkiydi. Yıllar boyunca sabah gözümü açtığımda yarvımda buldum onu. Hiçbir zaman, beni aldatmayan, güvenimi sarsmayan bir dost, bir yakın olarak... O da, ben de, benim kuşağımın insanları da 1924'ten 1974'e geldik işte. Türkiye Cumhuriyeti'nin en sağlam tanığıdır «Cumhuriyet» gazetesi, hatta tek tanığıdır, bugünün, yarının da tanığıdır. Gelecekteki kuşaklann'. da gazetesi olacaktır. Dedenin, oğulun, torunun, daha sonrakilerin... Hep aynı olgunlukla, gerçekçüikle, ulusseverükle, çağdaş insanı oluşturmaktaki çabasıyl»... Eskl bir yazımda «Cumhuriyet hiçbir zaman mürekkepü bir kağıt parçası olmayacaktır» demiştim. İşte gerçek gazeteyle mürekkepli kâğıt parçası arasmdaki ayrım: Biri ölüdür, cR'ettir o günün akşamında, atılıp. paket olmak yolundadır; öbürü canlı bir varlık, atan bir yürek, duyan bir kafa... «Cumhuriyet» elli yıldır Türk kamuoyunu etkileyen, oluşturan, yön veren bir düşünce gücü olmuşsa nedenini burada aramalı, kâğıda bir anlam kazandırmasında, bu toplunıun sanat, fikir, kültürüne eğitimine katkısında... Bugün «Cumhuriyet» ailesi ellinci yaşdönümünü kutluyor. Başyazarmdan, yazarlanndan, yazıişleri, teknik ve yönetim işlerinde görevli arkadaşlardan en genç görevliye, yurdun dört bir vanındaki okurlarımıza dek. Bir fikir gazeteKinin ellinci yılını doldurması, aynı gücü, aynı etkinliği, ayrn dürüstlük, inanç. demokrasiye. Kemalist ilkelere bağlılık tutkusunu koruyarak, sürdürerek 1924'ter» 1974'e gelme«i Türkiye ölçüsünde büyük bir olaydır. Yeni yıldönümlerinde buluşmak üzere, ellisindeki genç «Cumhuriyetuten sevgilerle. Halil Özyörük DP dbneminin Adalet Bakan. lanndan ve 141142 inci maddeleri inceleyen Adalet Komisyonu TEŞEKKÜR Geçirdiğim rahatsızhk sirasmda yakın ilgilerini esirgemeyen Nümune Hastanesi Başhekimi sayın Dr. Münif Islamoğlu, sayın Dr. Muzaffer Atalay, sayın Dr. Haluk Nurbaki, Ankara Doğumevi Bajhekimi sayın Dr. Ziya Durmuf'a, yaptıgı basarüı bir ameliyarla beni yeniden sağhğıma kavuşturan SSK Doğumevi Baıhekimi büyük insan Op. Dr. »ayın ••••••••••••••»•••••• • Ele Geçmez Fırsat | • • • Hissedarlardan Recep özşerbetçl Bahçelievler 20. Sokak No: SS Tel: 13 40 49 »••»•»•••••••••••••• • Mansur PEKDEĞER Dr. Mualla YILDIRAN ile say,ın Dr. AltuS Altuıay, sayın Dr. Emine Daylan, hemçire sayın Hafize Pekcan'a, hastane personeline, sağlığımla yakından ilgilenen tüm dostlarımıza şükranlarımı sunarrm. AYTEN OTY.\M Cumhuriyet 3615 Ankara Rüzgârlı sokak. Çatalhan karşısında tmrin 9339 ada. 10 parsel (478 metre) arsa ticarî ve merkezî bölgede, blok başı, yedi kata müsaadelidir. Gayrimenkul icranın 973/85 No. dosyası üzerinden 9 Mayıı 1974 günü kati ihalesi yapı.'aealttır. • • • • • • • »» » • • • • • • • • *• • • • • • • • • •»•• • • • • • • • •» • • (Cumhuriyet 3605) •••••••••«••••••a İçin, cosyal sahada kooperatifçilik cereyarüarına dahi belki manî olunabilir düşüncesiyle. cebir unsurunun burada yer alması lâzım gelir. Çünkü kooperatifçilerin de tasavvur ve tahakkukuna çalıştıklan bir iktisadi ve içtimaî nizam vardır. Diğer taraftan koalisyon hakkı, sendika kanunda işçilere ve işverenlere tanınan .hak ve muayyen meslek gruplarına mensup olan kimselerin içtimai ve iktisadî menfaatlerini korumak maksadiyle birleşmeleri hakki ve binnetice muayyen men faat sahibi kimselerin muayyen kanuni normlar içerisinde menfa»tlerinin saglanması için mücadele etmek maksadiyle kurdukları tesekküllerin akıbetleri tehlikeye girebilir. Bu sebepledir ki, cebir yoluyle kısmen veya tamamen yok etmek, veya müesses nizamı cebir yoluyle yok etmek mın Baskanı olan eski Yarptay keyfiyeti, hakikaten komünizmle Birinci Bafkanlanndan Hahl Ös mücadele etmek hususunda tam yörük.hükümet tekiifınde yer a ve mutlak olarak maksada matuf lan «cebir unsuru «nun sonradan bir tedbir olacaktır, kanaatindeçıkarılmasına karsı uzun uzadı yirri... Aksi halde vaziyet şu ola» ya konustuktan ve zamanın An caktır: Bugünkü müesses nizam, kara Hukuk Fakültesi Dekant Ce içtimai adalet yönünden uzun yü za Hukuku ProfesörU Faruk E lara sâri tadıllere de imkân verrem'in raporuna da dayandıKtan miyerek, cemiyetin tahaccür etsonra, sözlerini şoyle tamamla mesine, kristalize olmasma yol maktadır: açacaktır. Cebir unsurunun mu«Sosyal bir sınıfı kısmen veya hafazası, bu taş kesilmege mani tamamen ortadan kaldırmaya ve olmak ve demokratik nizamımıya memleket içinde müesses ik zın muhafazasına imkân vermek tısadî ve sosyal nizamları yok bakunından, herhalde ve bilhasetmege matuf Dirleşmeler, kanu sa demokratik nizamda, haJüı nun bu hükmüne dahil olmakta olduklannı zanneden fakat bir dır. Fakat bütün bu faaliyetler kanuni engel yüzünden hakkının için, bu işlerin cebir yoluyla ta olmadığını sanan kimseler bakınakkuk ettirilmek gayesini güt mından daha çok tatminkâr olamek icap eder. Yalnız şu nokta caktır. İçtimai gelişmemizin, ikyı göz önünde tutmak lâzımdır. tisadi gelişmemizin, içtimaî adaCebrin istimal edilmis olması let yolunda, mülkiyet hakkını, aibahis mevzuu degildir. Cebir is leyi muhafaza ederek, herkesin tımal edilmiş ise. zaten suç 141 dinî akidesine hürmet etmek suinci maddeden çıkar. Daha ağır retiyle vatan ve millet fikrıni bir suç haline gelir. Burada ba muhafaza ederek inkişaf arzu edihis mevzuu olan husus, DU işlerı liyorsa, hakikaten vatandaşlarıa CEBtR YOLUYLA TAHAKKUK bu mevzuda ufak tefek tadiller ETTÎRMEK SAÎKİDİR... yapmak imkânını bahsedecek birleşmelere imkân vermek, bilâkis Yeni tasan komünizmin ne ol normal ve demokratik inkişafıdugu ve ne olmadığı bilinerek mızın bir emniyet sübabı olacakhazırlanınıştır. Cebir kullanma ı.r. Bu sebepten bendeniz mad saiki, hususi kasıt halınde ka denin şeklen tadiline imkân venunda yer almazsa. şu 4 mühim recek ve belki kasdi tavzih edenetice ortaya çıkar: cek bir şekle konmasına taraf1 Cebir unsuru konulmaz tar olan arkadaşlarla beraberim sa BÜTÜN SlYASt fESEK ve herhalde komünist cereyanla KÜLLERİ YOK ETMEK MÜM rm dışında kalacak olanlan tecziKÜNDÜR. YürürlÜkte olan ka ye etmemek için fıkranın her tür r.un, bu bakımdan ÇOK TEHLİ lü tereddütten uzak bir şekle ifKELİDİR. Bu sebepie cebir un ragını temenni ediyorum. (Alkıssuru, hiç süphesiı iyi niyet mah lar)» (26.11.1951, Tutanak e. 10 a. aülüdür. 226227). 2 Cebir saiki kanunda yer îşte Adnan Menderes'in Bakaalmazsa, DEMüKRASt YIK1LIR, ferdln FİKİR HÜRRİYE nı, Inönunun Bakanı ve 12 Mart Tİ YIKILIR. Ve 141 inci mad iktidannın kontenjan senatörii deye GİRMİYFCEK SOSYAL ve yabancı sermayenin baş savuEİR FİKİR TAHAYYÜL ET nucularından Fethi Çeükbaş daMEK DAHİ MÜMKÜN OL hi, 141142 inci maddelerin bugunkü şekillerinin sosyal gelısMAZ. 3 Cebir saiki unsur sayıl memiz için böylesine tehlikeler mazsa, rıerhangı bir Hükümet taşıdığını belirtmiş ve cebir unelinde bu madde MÜTHİŞ BİR surunun ekienmesi sayesinde maddelerin bu tehlikeli elâstilciSİLAH olur. likten kurtarılmasını istemişti. 4 Cebir saiki unsur sayılmaz Ve bu değişiklik yapılmadığı sa, bilhassa iki şey TEHLİKEYE için, maddeler, onlann belirttiği GÎRER: Matbuat hürriyeti ve sakıncalan taşıyan tehlikeli ve kürsü hürriyeti. Görülüyor ki, zararlı hükümler olarak kaldı. vaktiyle kaldınlmış olan cebir unsurunu kanuna iade eden tasan, demokratik bir zihniyetle ve bütün hürriyetlere saygı göstenne gayesiyle hazırlanmıştır. (Tutanak Dergisi. 26.11.1951, cilt 10, s. 223224.) İSTANBUL HALKINA ÇAĞRI îstanbul Ulaşım Konjresi 8910 Mayıs 1974 saat 1017 Maçka Maden Fakültesi Konferans Salonunda MCHENDİS ve MLMAK OUALARJ Cumhurlvet 3610 TEŞ EKKÜR Esim Paldze Serindere'nin rahatsızlığına rt'üdahale fle amelıyatıru başanyla vapan ve gerek ameliyat Oncesı gerek ameliyat sonrası yakın ilgi ve ihtimamını esirgemeyen, büyük insan Prof. Dr. Suavi Topcuoğlu \ ile kendlsini asiste eden ve aynca yakın ilgi ve ınctmamlarv nı bir an esirgemeyen Dr. Deniz Topcuoğlu Nar. Dr. Ülker İNSEL Dr. Engin ERGİN'e ameliyat hem»ire« Pili* Çelik ve CHhangir Klinigi mensuplanna ayn ayn en derin sUkranlarımı sunarım. SABRt SCRt.VDRRE Cumhuriyet • 3608 Denizcilk Bankası T.A.O.'dan 1 Lâstik bot: 1589 çift Lâstık çizme, kısa konçlu 1375 çift Lâstık çizme, dize kadar 2960 çift En geç teklif verme tarihi 13/5/1974 günü mesai taati sonuna kadardır. Dos. No: 1974/1047 2 Sütunlu matkap tezgâhı 1 adet Plânya tezgâhı 1 adet Portatif oksijen kesme makinesi 1 adet Hidrolik testere tezgâhı 1 adet ! En geç teklif verme tarihi 15/5/1974 mesai saati sonuna kadardır. ŞartnameİTİ Malzeme Müdürlüğü veznesinden temin edilebilır. Teklifler Bahçekapı 27 Mayıs Han 3. katta Satınalma Komisyonu BaşkanlıŞ'na verilecektir. | Denizcilik Bankası T.A.O. • Sol'unFethi Çelikbaş savunucusu olmadığı konusunda dünyanın oybirliğine Fethi ta, cebir unsurunun maddeye konul• Denizyolları İşletmesindeni varabileceğidemokrasiÇelikbaş kamamasımn için ne 2 • 5 1 Yolcu gemilerimizin yıllık ihtiyacı olan ihtiyaç nisbetinde günlük ekmek mevcut evsaf ve şartname hükümleri dairesinde ihale yolu ile satın alınacaktır. 2 Evsaf ve şartname Denizyolları tşletmesl lase îkmal Ssrf Kontrol Servisinden alınacaktır. 3 Bu ihaleye iştirak edecekler 5.0H0, (beşbin) 11ralık teminat akçesini veya muvakkat banka teminat mektubunu tşletme veznesine yatıracak ve alacaklan vczne makbuzu ile birlikte teklif mektuplarını havi kapalı zarflannı 14/5/1974 günü taat 15.00'e kadar tşletmemu taşe Îkmal Sarf Kontrol Servisine verilecektir. 4 İşletme ihaleyl yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. • J • • J • g • • J • 2 BUYÜK KAYBIMIZ Değerli eşim, levgüi babam, 19261950 yıllan Tr»bzon Milletvekili ASAĞIDA YAZILI MALZEME ALINACAKTIR •••••••••••••••••••••••••••S (Basın 14402) 3598 KAN BAĞIŞLAMAK SİZE HİÇBtR $EYE MALOLMAZ. SADECE BÎRKAÇ DAKtKA VAKTİNİZÎ ALIR. FAKAT MUHAKKAK BİR HAYAT KURTARIRSINIZ. ö P (Basın 14462) 3597 dar tehlikeli oldugunu bftiunız nasü dile getiriyordu: «... Komünizmle mücadele ederken, içtimaî adaletin tahakkuku yolunda çalısacak diğer teşekküllerin veya diğer fikir cere yanlarınm da tecrim edilmemesi rnaksadiyle «CEBİR» unsurunun muhaiazası lehınde konuşa cağım... Hükümet tasarısı gerekçesinde gayet isabetle ve 20. as rın ortasında içtimaî, iktisadj doktrinlerle tam bir mutabakat gösteren ve hakikatın büyük ölçüde ifadesi bulunan bir mucip sebep dermeyan edilmiştir.. Maddenin bugünkü halinde mevcut ioare dolayısiyle soyalist ve roüşabih mahiyetteki partilerin teşekktilüne hukuken imkin mevcut değildir... Hükümet tasannnda da belirtildiği veçhile SOSYAL DEMOKRAT cereyanlan önlemek Daniş Eyüboğlu hakkın rahmeüne kavuşmuştur Cenazeti V M*yıs hM\ günü ı bugün) öğle namazını müteakip Sisli Camiindea ahnarak Edirnekapı Şshitliğinde toprağa verilecektir. Allah rahmet eyleye. Eşi: Seniha EYÜBOĞLU Kızı: Esin EYÜBOĞLU Çiçek gönderilmemesl rica olunur. Cuıtrtluriyet • 3807