08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA DÖRT: ı CU:WHUltfYET= mıjtı. tıtiklâl Mahkemeleri kendılerin* verilen yargılama görevlerini bağunsız olarak yerine getiriyorlardı. Üyeleri Büyük Mıllet Meclisi üyeleri araamdan ve Meclise» seçilmisti. :30 Affustos 1971 gftanbul Emniyet İMfldflriüğiine tâyln olduğnm gttn hem •edA «tmek, hem d« enrirlerini almak için Genel Kurmay BaşkaBI Mareşal Fevsd Çakmak'a gittlğimde, kendfleri ban Isteklerde hnltmımişTantı. Btm Bana bildiriliyordu »Antstan. EmekO Korgtnert! EKREM BAYDAR Urm başmda <Millî îstlhbarat TeşkflAtımıx henus kurulmamıs olduğundan îstanbulda özel btr haber alma teşkilâtı kurmam ve elde edllecek haberleri tçişleri Bakanlığı lle Genel Kurmay Başkanlığına gön dermem» geliyordu. Göreve başladıktan tonr* karann uygulamasına geçtim. Bir gün, bir tstihba lstiklâl Mahkemesi, Içişleri rat raporunu fld başbkh olarak imza etmig Te çifrelerunek üzere çifre memuruna rermiştim. Memur, raporu şifre ettikten sonra herhalde unutkanlıkla (çünkü durumu *onradan olaylar gelişince öğrendim) yalnızca Genel Kurmay Başkanüğına göndermLş. Memuron bu unutkanlığında bir kasit ihtünali yoktu. Çttnkü kendisi gayet dürüst re gttrenilir bir elema Bakanma ihtar ediyor d» bılmedigim için *rte*f gfin tçiıleri Bakanlığından gelen sıfreye önce faşmıjtım. Şıfrede «İstlhbarat rapornnun, Emniyet Mıidurluğunün dotrudan doğruya bağlı olduğu tçişleri Bakanlıfcuıa gönderilmeyerek Gcncl Kurmay Başkanhğma fün derilmis olması ağır bir dille» vt> riliyor ve «bu durumnn tekrarlanmaması da. aynı seküde ihtar edilıyordu. Şifre üzerine durumu inceledim, yukanda anlattığım gibi; bir unutkanhk sonucu meydana gelmi? olduğunu öğrendim. Canım ııkılmıştı. Bakanlığın ihtarı eyi alta Ganel Kurmay i Baskanlığı, raponra gereği 'olarak îçisleri Bakanlığı ile temas» geçmıs, fakat Bakânlık böyle bir rapordan haberi olmadığım belirtmis. Bu gelişmeden haberim olmadığı meraurun yanlıjhk yaptığını "•itiklal Mahkemeleri tarafından alınan kararlann îstanbıılla veya tıtanbulda bulunan kisilerle ili?kili olanlan doâ rudan doğruya tstiklâl Mahkeme si Savcılan tarsfından bana bildi tıliyordu. Istanbul Adliyesi ve Savcüart bu soruşturma ve yargılama il» ilgili kılınmamışlardı. Bu yüzden bütün kararlarm iniaz mercii sa yıhyorduk. tstiklâl Mahkemesl kararlannm yerine getirilmesi sırasmda gerekirse Merkez KumandanhSı ve Jandarma Kumandanhğmdan yardım istiyorduk. tstiklâl Mahkemelerinln kunı!Tnası ile görevimiz daha da ağır la«mıştı. Îstanbulun âsayişi ile il Rili çalı«maların yanı sıra, düştnan aianlannm faaliyetini kontrol esas görevimizdi. Buna bir de tstiklâl Mahkemeleri ekleniyordu. Ama sikâvetçi değildik. Çünkü Gazi'ye bütün ruhumuz ve benlığimizle inanıyor. onun emrinde olmaktan gurur ctuyu» yorduk. ( YARIN: Hidiv. hediyesini reddctmeme şaşıyor Ekrem Ba>dar ın Emniyet Müdürlüjündfn istitası üzerine. tçişleri Bakanının istegiyle olayla ilgilenen lstiklâl Mabkemesi Başkanı AH Bey (Çetinkaya), Meclisteki bir konnşma sırasmda. Ali Beyiu isteğine uynrak Ekrem Baydar göreiine devam ctmiştir. onu ve resim: AYHAN BAŞÖĞuTf I GUNAHKÂR KRALİÇE Kısa cevap "çİ5İeri Bakanlığı gibi önemli bır göıevde bulunan kişinm, şımdıye kadarki raporlar mun tazaman gonderildigi halde, bir raporun ehne ulaşmamasım bu derece kotüye yorması ve yanlışlık ihtimalini gözdnüne almayarak ağır ifadeler kullanması olacak şey değildı. tçtslerî Bakanlığınm şifresine, yine şıfre ile verdiğını cevap çok kısaydı: «Emnbet Mudurliığünden Istlfa ettim.» Cevabım tçişleri Bakanlığında bır bomba tesiri yapmt?tı. Emniyet Genel Müdürlüğündeki mu anzlannüa kendilerinı tstanbul Emniyet Mudürlüğüne aday görenlerin ağızları kulaklarma varmıştı. Ama îçişleri Bakanı aynı durumda değildi. I ez Tahsin BERKANO 92 Bana o.vlt şa^kın saskıa bakma, bilmece sö»lemıyorum. Oüşuncemi açıklayayını: Halam, ölen kardesiniD kırvnı, yani beni bulunca o kadar çok sevdi ki ben de onu sevdim di>e düfünü. yoruır, b a u n da nihayet kendı kanımdan olan bir insana kavuştujtum için, daha doğrusn k v nım onu çektiği için halamı seAdiğırae inanı>ı>rum. Sen bu kannakarışık duyçularla benim ne kadar >orulduğunra ve valntzlıgımı ne kadar acıjla duyduğumu »nla>amazsın. Çünkü senin ömrün normal bir ömürdür. Gözünü açttfın zaman karşında ananı babanı gördün, Suna gibi şeker bir kızkardesin oldu. Sözün tasası senin bir ailen var. Bcni sevenlere gelince, onları düsünürkcn hep «gibi» kelimesini kullanmak liıım: Doktorla kansını anam ve babam cgibi» sevdim. Halamı bir aile «gibi» saydım. onlar da beni çocuklan «gribi» serdiler. Bu «gibi» lerin ne muazzam bir fark olduğunu sen bilense» sin. Güuselinin bu unın dertJesmesine karsı Dosöyle cevap verdiğini hatırlıyordu: Bizi neden hayatmdan uzaklastmyorsun Seli? Bız senin ailem drfit miria? ^ • V O zaman «nun förieri ya?a*mı«, dodaklan* «tremijti: • ~ * * ' ** Siz d > ailem «gibi» sinlı Dof*n, deınl«H. < Fakat, muhakkak olan bir şey varsa o da «gibt» six 5z dostlanm olduğunmdur. t«te G&nselinin bu kanşık rnh halini çok iyi bildiği için Doğan onun kendlsine karşı kâh bir do«t, k â t bir sevgili gibi yakınla'tnasını da bo* görmev» çalışmıştı. Nasıl olsa, evlendikten sonra onun hayatındaki bo;luk dolacak. o da, kendisini çok seven kocası ve çocuklan arasmda geçmi1; günlerin valnızlıtım tamamiyle unutacaktı. Doğan buna inanıyor ve o mutlo günfl sabırla beSliyortiu. Bu ümit dohı bekleriş yıllannda ona vazdıfı mektuplara cr"ap almavısının ne onemi olabilird'ı! Mademkl yanni ve bütön Kmrü onun olacaktı. Günseliye karfi bilerek ve Isteyerek cephe almaya karar vermesine. hiç beklemediği anda sralanna Haluk'un eirmesl ^ebep oimustu. O ra.mao Nezihe hala bayatta idi ve Dn&an. Haluka ait bütün bileiieri, annesi vasitasivle edinmHti. tlkin, korkunç bir kıskançlık bütün varlıcını sarmıştı ama bnhranlı eünler çabuk jecmis. Halukun gerçek benliği ortaya çıkmca da (îün«eli tekrar îlomaya dönmüştö. Bu devre Dofan için çok üzncî olmujtu. Geçici de olsa, sevdigi kigan ıın Ualbıae bir ba«kası firmişti. Buna «o£uk> kanlılıkla karsılamasına (mkân voktu. Ancak, Giinseljyi iyi tanıdığı için ona Haluktan bahset» tnenin gurur kirıcı ve tehlikeli oldutunu uınn zaman dii$ünmâs ve o süre içinde ona yaklasmaınıstı. Tk. Günselt tekrar. bir dost ğibl d« olsa. ona elini uzatıncaya kadar. Ondan sonra «Ine yarına ait fimitleri kuv> Tetlcnmiş, cski havafleri Trniden canlanmıçtı. Fakat. Haiuk'un ikinci defa nrtava rıkısı dıırumu yine değiştirmisH. tşte Oogan onunla mö> cadeleye (rirismek karannı o zaman almı*tı. Günseliri bo kotii adamın pençelerinden kurtaracaktı. Onu »evivordu ve mutlu olmamnı. velrv ki bir bm^ka erkekle evtenerek de olsa. istivordu. Halukia mesut olamazdı o Hem. bu amra çocu^nnnn Amerika'daki yasayış» nasıldı? Doktorluk mu vapıyordu? Çalısıvor muvdu? Sözün kı«ssı bu adkmın gerçek vüzü hakkında bilgi edinmp«i sarttt. Bir tanftan, kansik ruh haiinl lv< bildigi fiünvliden billıassa uzak dururken, bir taraftan da Amerikadaki arkadaslan vasıta.«iyle Haluk'a ait biljrileri toplamaya ba^ladı. Onun evli ve «ki cocuk sabib: oldngunu öğrendikten sonra veni,dcn rah.t bir nefea aldı. amülerine kavuştu ve plânını ağır ağır ve sabirt» tatbike devaro etti*. Haluk'un Gfinseli ile evlenmenine nasi* ol«« mâni olacaktı ama bo süre İçinde nün«elının de, hep o karmk rnh hali içinde sadece bir çocukluk arkadasi olarak rfrdoğüna sandıjı Dojtanın kendf hayatım yaşamakta olduğuna (nanması ge> rekti. Onunla kutöpte rastla«tıklan gece. genç kırm Ayline karşı föstertliei hirar fazla vakınlık onun, her şe.ve ratmen, hırçm ve sinirn oldağuna «çık!amı«tı. Bu, ivi bir işarettl. Demek, farkmda olmadan kalbine kıskançlık zehiri dü«» müstü. Evet Ooğan plânlt ve kararlı İdi. Kar^ısinda rakip olarak Halük kaldıkça Günseü mutlak ve mutlak ona dönecpkti. Çünkn. o Haluk'u sevmiyordn. aevemezdi. Onun tesiri altmda hutıalıp kalıyor. anlıyamadıği. çocukça flcnecfk kadar yuursnz bir korkn irinde ondsn uzaklaşamıvnrriu. Fakat onu sevmİTordu. Ispatı su: O, bir amca çocnft olarak kaldıjb mfiddet ona rakla«mı«. jlr ftşık pozunda onu öpmek tstevince kacmı». nnnan korkmnstu. En »onunria Halök'un «adece parast için onu elde etmek istcdigini, hattâ onunla evlenmeve bile vanaşmasına imkân olmadığmı anlaMnca da kendi hislerini a» çıkça trörmö», ondan tiksinerck imdat! diye bajhrmıştı. . (Artcaaı n r ) Bakan korkuyor DİŞİ BOND nu en çok korkutan sey tstifamin Mustsfa Kemal Pasa tarafından duyulması» idi. Bakanhk koltuğunun tehlikey» gıreceğini düsünerek panıâe kapılmış ve hemen lstiklâl Mahkemesi Ba'kanı Alı Bey'e (Çetınkav,0 ba'vurmuştu Bu durumu AH Beyin, Hamidi ye Kruvazörü ile Karadenizden îstanbula gelirken çektiği telgraf tan anladım. Ali Bey'in Hamidiye'den, Okmeydaru telsizi aracıhğı ile gonderdiği telgrafta: «tstiklâl Mahkemesi İstanbnla gellp beniml* temas edcne kadar görevime devam etmem» isteniyordu. Mahkeme, îstanbula geldıgi gün AH Bey ve arkadaşlarını karşılad:m. Olayın aslmı öğren mek için Emniyet Mudürlüğüne geldiler. O HEKKJEVSE Ş/lKAVI 61PAVC/4UM, GOMEZ HALA' PBŞıMı'ZOE. Oi. Göreve devam TİFFANY JONES İ ~ ^^4llı^BWr 1 I İİI™1MHİİ(!İİ1'^^~^A 4MABU VIM BU DAMI ' GARTH urumu açıkladım, kendilerine dosyalan da gösterdim. Rapor tarafımdan iki baslıklı olarak inızalanmış, fakat şifreye tek başhkla geçirümışti. Dosyanın incelenmesinden sonra şLfre memurunu da dinlediler ve ortada bır art niyet olmadığma ınan dılar. Ali Bey «Bu şartlar altmda l«tifa etmckte haklı oltiuğumu, Ankaraya gidince derhal konu>u ele alacaklannı ve göreve devam etmem gerektiğini» söyledi. Ali Bey ve arkadaşlarmın Ankaraya vardıklarmuı ertesi günü ise geliçmeler hakkında özol bılgiler aldım. tstiklâl Mahkemesi tçişleri Bakanı Cemil Beyi çağırarak durumu kendısme anlatmış: «Bir sifre yanlışUğmdan dolayı Mahkemenin çok önemli bir icra vasıtası olan tstanbul Emniyet Miidürüne yazmış olduğu telgrafin uygun görülmediğini. tckran halinde; tstiklâl Mahkemesinin çalışmalanna engel olmu$ sa.vılacağmdan hakkında sonışturma açi lacajfinı» ihtar etmis. Vine sonradan öğrendiğiıne göre Cemil Bey söz konusu telgrafı, Emniyet Genel Müdürü Dolmacı Rıfat Beyin tesiri ile yazmıs, yani bir nevi oyununa gelmişti. Çünkü Cemil Bey silâh arkadaşımdı ve îstanbulun işgali sırasında ben Mustafa Kemal Paşanın Gizli Teşkilâtı Başkanlığı ya parken bir süre de emrimde çalışmıştı. Ne daha önce, ne de bu ça lışmamız sırasmda aramızda en küçük bir olay geçmemişti D 66 Tanm saat bnce toplanıp durumu gözden geçarme fıkri c*e ODdan gelnuşti. Tasavvur, eğıUm ve projeleri şimdilık gayet normal görünüyordu ama, Clavet de aynı çekememezlık navası içinde bulundugundan pn basit konularda bıie derhal dılc lenıyorlar, tartışmays başüyorlardı. Hanl ildsi de karsılıklı olarak dişlerini sıkmasalar gırtlak gırtlağa gelmelerl 19den bile degildi. Oysa bir öncekl gece ne kadar samiml, ne kadar iyi niyetU ve hazımlı görünüyortardı bırbirlerıne karsı. Olumlu davranışların, yumuşak eğilimlerin zer resi bile kalmamıştı lldsinde de. Paoli'mn hıç beklenmedik bir anda ölüp gıttıği inkâr edilmez bir gerçektı artüs. Arkasmda boş bır taht bırakarak gitmişti yıliann ratapsız reisi. Şimdi bu boşluğu doldursa doldursa Valoti doldurabilırdı. Kendince meşru bir hak sayıyordu btınu.. Çünkü, en kıdemü ortafe duru mundaydı. Münakaşa kabul 'tTtoz önemll bir noktaydı buClavet, aynı hedefe yönelmek ar susu ile istedıği kadar şişinebilirdl. GörmezUktcn gelmeyl tercih edivordu. YeryüzUnde iM basü bir çeteye rastlanmamıştı o güne kadar. Clavet'nin, iatese de istem»«se de bu gerç«gi kabullenecegin* tnanıyordu. Onu yava«. yavaş alışhracalc, beriki de kısa bir stlrenin s o nunda üç kisilik ortaklıgın bir numarah adamı olarak Valoti'yi bagnna basmak zorunda ka:aBeriM i»e tamamiyle akst kamdaydı... Aklının köşesinden bi 1» geçirmiyordu böyle bir ihtinnalı. Boytın eğmek, dize geimek gibi şeyler söz konusu bı'e defıldl... Çeteye yenl bir yönptı d lâzunsa bıı ancaît kendisi olabilirdt... Baska hiç Idmse. Ama eaman ve îemin meselesiydl bu. Acele etmemelt, Türkçesi : Şehbal AYGEN renk vermemeliydi™ Başlan du rup dururken derde gırmişti™ Kayıplara fcanşan beş yüz bia dolar bulununcaya lcadar belclemeliydı. Hele şu tnuamma bır çözıimlensmdi ondan sonrası gayet kolaydı Jabeke'nin itiraz tıeresine feapılmayacagından emındı... Valoti de karşı taralın ağır basmağa başladıgmı görünce teslım bayrağını çekınek zorunda kalacaktı Başka çaresı de voittu zaten. Zir8 ortaklığı yürütecek tek adam ancak uendisi olabılirdı.. Aksi halde dağıîacaklar, altan yumurtlayan tavuktan da tnahrurn kalacaklardı. Bu da hiçbirinin işlne gelmezdi şüphesiz. Çok dikkate değeT biT dBnürn noktasma Reldikleri meydandaydı... tki kurban vermislerdi. Yarım mUyon dolar tutarında bir de fcayıplan vardj ay nca... Gerçl bunu ne pahasına olursa olsun bulacaklanndan emındıler ama. arama tarama sırasmda ne gibi sürprizlerle karşılaşacaklan henüı meçhul dü. Clavet sırf bu yüzden fa7İa dıklenmiyor, ihtirasını belli P ' mıvor, elinden geldıgınce vu muşak ve anlayışlı davranmaja çahşıyordu. Valoti ise bu durumu baroBaska bır açıdan yorumiavacalt kadar kendini bir takım kunmtular» kaptırmıştı.. Ona g^re Clavet madem yumusak davranıyordu bu, boşanan tahta gor dJk mek cesaretini kendinde gör«mediği tçindi Demelc çimdtden yola gelmeğe başlamjşu bile.» Şu balde haklı olaraJc gururlanabilir, otonteslrü de kurabüır di. Jabeke durumun pekâiâ farkındaydı.» Pot kırmamafe açık verrnemek karan ile tnecbur ol madıkça konusmayacalc, olayla» n n celişmesınj sessızce ızleyecekti. ÖrtBklannın, nasıl öır ruh durumu tçinde oulunduğunu anlamak İçin yüzlerine Jd dpfa bakma^a luzum yobtu. Çetenin dagılma» üzere oiduSu aşikârdı Hattâ fıilen dagılmış bile saytlabılirdi Jabeke ke« dı hesabına bdyle düşünüyor, vakti geldiğınde ikt arkadayına en samımi dil<»kterinl surarafe kayıplara karışmak tçın jnzll plânlar kuniTOrdıı FransaMakl vannı yoğuniı parava tahvıi ede cek, elde etti£i toplam» beş yüz bm dolan da ekleyecek çekip gidecekti... «Benden sonr» kıyamet...» diye mmldamyordu kendi kendine • Serrurt, randevusuna tam raktınde gelmişti. Durumun son derece tehlikeıl ve kritik oldugunu gayet ITI oıldifi halde tıeT zamankî gibi sa'dndı Cçünü de avn ayn selâmladt?. ellenni «ktı, koltuk'.ardan bınne cömüldü. «Evet arkadaslar . Sizl yok Bı/ım bıldt»imi7 kadarıru «en de bıhyorjun . > lstiklâl Mahkemeleri aha sonraki günlerde Mustafa Kemal Paşaya karşı düzenlenen fakat büyük bir t» lih eseri olarak ba?arıya ulajma yan meniur suikast olayının «an'.klann. nasıl yakalandığını anlatacagım. Onun için «imdi svrası gelmişken tstiklâl MahketP.elerinin nasıl kurulduğonu ve bu mahkemelerle ilişkilerim hakkında ön bilgi vermek istlyorum. Şeyh Sait tsyanı baaladıih zaman Ali Fethi Beyia (Okyar) Bajbskan olduğunu, fakat yapılan oylamada güven oyu alamadığı fçin çekildiginl r» yerlne 1»met Pa««'nın flnSnü) jetirildiğini anlatmıştım. Kurtulu? Sava«ımı* ttrasınd» da bilindifi gibi yabancı ajanların ve Sarav'm teşviki ile yer ver iayanlar çkprılmıstı. Şeyh Sait îgyanmm da bu hale d3nü=memeai vc ı«r>cjlann başlannın e«Hmesi i"ii 4 ^»a^t 1925'de t*tik111 Mahkemeleri kurulrrvıs ' « Takrıri Sükun Kanunu {ik»rü D Isianbul Türkİngiliı Külttir Demegi ÎNGÎLİZCE KURSLARI Valikonağı Cad. Konak Apt. 127/10 Nişantaşı PazartesiSalı Perşembe • Cuma 14.3018.00 (ll4aci.Uk; KAYITLAR : \uÜNDÜZ ve AKŞAM Okulumus 1971 • 1973 Akademtk n ü İÇln aıtey OCrend saydın» bsşlamıştır. Use re Sağhk Kolejl meeunu j*tıh T» ystını k » Ofrenei kabul e«lllT. Glrl? n n » n : 15 Eylöl 1971 Çarfunba günQ g»»t 10 00 da MUlikat : 16 BylUJ 1971 Persembe eünü a u t 10 00 d» okulda jrapılaeaktır. Adres: Abide1 Hürriyet cuddstl. Şİ»U İSTAKBUL Telöon: 47 M 77 (Ba.m: 18(26/7229) T.C. Sağhk ve Sosyal Yardım Bakanlığı Florence Nightingale Hemşirelik Yüksek Okulu Müdürlüğünden tArkaaı var)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle