26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAFFA ıkr :CUMHÜRİTETi 4 Nisan 1971 ' basından itibaren Güney Doğu Asya ülkelerinin siyasi ve asdurumlannda önemli değişiklikler olduğunu görmekte ve bunun nedenlerini; # Şovyet Rusya ile Kızıl Çin arasında süre jelen siyasî ve ideolojik anlasmazlığa, # ' Vietnam'da devam eden savaslann Laos ve Katnboç'a sıçramasına, 0 Amerikan • Japon güvenlik anlaşmasının bir süre daha uzatılmasına, % Pakistan ile Hindistan arasındaki siyasi gerginliMere, 0 Iş başına gelen muhafazakâr tngili* hükümeti tarafından değiştirilen Doğu Asv» ve Süveyş kanaü politikasına bağlayabiüriz. 1 Moskova Pekin •anlaşmazhğı OSKOVA PEKİN ANLAŞMAZUM GI: Izunca bir süreden beri iki ülke arasında boztılan siyasî ilişkilerde bugune kadar berhangi bir düzelme olmamıştır. Bu ilişkileri daha da çıkmaza sokan iki önemli olay Uzak Dnğunun stratejik durumu üzerinde etkili olmaktadır. O Çevresinde Peyk ülkeler yaratmak suretiyle dördüncü bir dünya devleti haline jfPİmek isteyen Kızıl Çin. Amerik» ile Sovyet Rusya arasında başlayan SALT (N'ükleer siIâhJan azaltmak) sörüşmelerinin kendilerine biiyük bir tehlike getireceğinden korkmakta ve savunma gücünü arttırmak suretiyle kuvvetli bir ordu kurmanın zorunlufuna inanmaktadırlar. £ Son Sovyet Batı Alman anlaşmasıvla iktisaden güçlenecek olan Rusların l>ak Doçuya dönmelerini kolaylaştıracağı ve bu bölgeyi tehciit edeceği pisikozu içindedirler. Nitekim, bu anlaşmanın sözü edildiği sıralarda Pekin'den verilen bir habere göre Batıda serbest kalan Ruslann Uzak Doğuya önem rerecekleri ve stratejik bakımdan elverişli duruma gelecekleri belirtiljnektedir. Bu tarz politika oyunlanna gelmek istemeyen Çin'in püvenliğini sağlamak için vavaş yavaş geliştirdifi ordusunu nükJeer silâhiarla desteklemek soretiyle (jüvenilir bir hale ıretirmeye çahştıgi anlasılmaktadır. Bunun yanı sıra Pekinin güler vüzlü diplomatları da şiddet politikasının iflâs ettiğini ve her şeyin barış içinde çözümlenebilecefini söylemeleri de dikkati çekmektedir. Birer bans meleği niteliginde Batı Avrupaya vayılan Çinliler, Fransa ve tsveçteki elçiliklerini takviye ederek ilcrî RÜrdükleri doktrin ve görüşlerini benimseyecek dostluklar kazanmaya çahşmaktadırlar. Bu arada hiç ilçisi olmadığı ve yalmz milli çıkarlan açısmdan Asvnya selmiş bulunan Amerikalıların da istilâ ettikleri topraklardan çekilmesi Rerektiği üzerinde durmakta. gelecekteki Japon tehlikesine degînerpk bütün bu yerlerin kendilerine ait olduğunu iddia etmektedirler. UZAK DOĞUDAKİ SON GELfŞMElER Feridun AKKOR çıkar yol görmemektedirler. Bu itibarla kJâsik silâhlardan kurulu 6 milyonluk ordularını kuvvetlendirmek için genel bütçelerinin • 40'ını silâhlı kurvetlerine ayırmiî bulun• maktadırlar. Nükleer araştırrnalara geniş bir yer veren Pekin 6 milyar dolarlık bir roket yapımı prosrramını önKÖrmektedir. 1970 yılı ortalannda 1000 ktn. ve atan 100 kadar orta mesafe roketin yapıldıeını ve 20 meffatonluk bir patlama füoiine sahip 1300 kıt'alar arası ve 700 orta ve uzun mesafe roketten başka 300 atom denizaltısının yapümaya başlanıldığı askeri göztentciler tarafından saptanmaktadır. Son zamanlarda Çin savunma stratejisinin temel unsuru millî çıkariara nypın olarak Hint Okyanusuna doğru yöneldiğini ve bu nedenle kuvvelli bir donanma yapımı üzerinde durulduçu dî anlaşılmaktadır. Ancak, Kuzev Kore ve Vietnamdan sonra çevreyi ürkütmeden sempatik bir dış politika uypulavan Çinliler bu knnuda propaeanda yapmaktan çekinmektedirler. Çinlılerin bu tutumu Sovyet Rusva ile olan iliskileri olumsuz yönden ptkilediği için aradığı gerginlik (Soğuk savaş) stirüp pitmekte. ideolofik yönden aynı eörüşe sahip bu iki ülkeyi birbirinden ayırmaktadır. kuvvetleri de uzun zamandan beri Amerikalılar tarafından eğitildiği ve desteklendiği halde iyi örgütlenmiş \e hağımsız bir ülke kurmanın inancı içinde kahramanca döğüşen Vietkong'lann ü.stünlüğii karşısında başarıh olamamıştır. Nitekim HoSiMinh ikmâl yolunu kesmek için fnnştikleri son harekât bidayetten itibaren büyük çüçlükferle yürü<ülmüş. sonu tam bir bozsuna dönüşmiiştür. Daha önce Kamboç'a saldıran Amerikalılar bir hükümet darbesi yaparak bu ülke ordusunu ele geçirdikten sonra Güney Vietnam birliklerinin işini kolaylaştirmışlarsa da vine de verimli bir sonuc alamamı.şlardır. Su anria 120.000'e ulaşan Kamboç ordusu. epitim ve silâh donanımı bakımmdan askerî alanda bir deçer taşımadığı gibi kalkınması için büyük emek ve milyonlar istemektertir. nmünistlerin Laostaki son başanüindan Moskova ve Pekin tarafından desteklenen Prens StHANTJK Napolyon'un Elbe adasından geri dönmesi gibi müsait zamanı beklemekte. Kamboça Relmesi halinde de büyük bir varlık yaratacagı sanılmamaktadır. Laostaki bozrundan, hele Güney Vietnam ordusuna indirilen ağır darbeden sonra durumu büsbütün sarRilan Başkan Tiyö'nün çekimser tutumu da Amerikahlan kara kara düşündürmeye başlamıştır. Mayıs ayında 30* bine vakın bir kurveti bu bölçeden çekeceğini plânlavan VVashinçton'un bundan sonra na sıl hir politika izleveceği merakla beklenmrktedir. Bu konuda tüm umudunu vitiren Amerikahların yeni bir strateji uyrulamasi düsünülebilirse de simdiye kadar sarsılan prestijini Inırtarmak için daha sert bir ?.skerf harekâta vöneleceği sanılmaktadır. Belki de tekrar Güney Kore'ye çekilerek çıkarlanm bu bölseden sağlamava çalışacağı ve burada üslendireceffi kuvretlerle veni hir denge politikası uvculayabileceifi de umulabUir. Ancak, bütün bunlar bir (ahmindcn ibaret olup, bir süre daha beklemenin zorunluğuna inanmaktayiz. Bu arada hava baskısının da önemli bir rol oynamayacagım son Laos harekâtma bakaralc söylemek mümkündür. \itekim kornünistlerin yanında ver alan ve çok zsyıf bir hava savunma riieüne sahip btılonan bu ülke topraklannda büyük kayıplar veren Amerikan Hava Kuvrptlerinin bundan sonra jririşecekleri böyle bir harekette olumlu sonuclar alacaği sanılmamaktadır. Simdiye kadar bütün umutlannı Tiyö'ye baflayarak uygulamak istedikleri Vietnamlaştırma plânı Amerikahlan gerçekten bunaltmış. RÜvenlık konusunda sarfettikleri emek ve paraları boşa çıkarmıştır. Bu nedenlerledir ki, veniden kanşan Çin Hindindeki askerî ve siyasî durunı çok kritik bir safhaya girmiş ve içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Olumlu ama yetersiz... Erim kabinesi merakla beklenen programını açıkladı. Bu programı elestirmek için elimizde bangi ölçüler vardır'.' Türkiye'nin devrimci kcsimindeki güçler, adı ne olursa olsun. bîr ana programın çevresipe yığınak yapmışlardır. Bu programın amacı : 1 Antiemperyalist.. • Z Antifeodal.. bir eylemle tam haSımsız ve gerçekten demokratik bir Türkiye'ye dogru yürümektir. Empervalizmin Türkiye ieindeki kalelerini yıkmak, feodal kalıntıların Anadoludaki eçemenliklerini tasfiye etmek, Tiirkiye'de kapitalizmin iç ve dıs çerçevelerini parçalamak demektir. Bu terazide tarttışımız zaman Erim kabinesinin programmı olumlu ve olumsuz yanlarıyla ortaya koyabiliriz. Genel kapsamı içinde pro?ram «geriye dönük bir dı? politika» anlavışı tçinde «ileriye açık bir iç politika» anlayışını oturtmustur. Dış politikada hatta Demirel yönetiminin gerisine doğru bir döniis sezilmektedir. Kıt'a Çin'ini tanımak konusunda dahi duyulan tereddütler doğrultu<;unda birtakım munkabız ifadelerle dıs politika faslı çeçistirilmistir. iç politikada îse yer yer olumlu kararlara yönelen parealar çörüvoruz programda Bir kere Erim kabinesinin çidici olmadıgı ve eldeki programın vapılacak isler icin bir baslaneıç sayılması çerektiji belirtilmistir. Gerçekten de hükümet, önemli davaların altından kalkmak eörevini vüklenmektedir. Bn islerin kısa sürede bitirilmesi mümkün degildir. Bir toprak reforma, tek başına kwkoca bir davadır. Programın olumlu yanları nelerdir : 1 Toprak reformu, bir yandan toprak dajıtımı ve bir yandan tarım vergisinin konnlmasını öngörmektedir. 2 ESitimde «Bgretim birliği» devrimi oygulanac»ktır. 3 Adlî zabıta kurulacaktrr. 4 Emniyet kuvvetlerinin tarafsızhgı saSlanacsktır. 5 Sosvalist ülkelerle dıs ticarette özel sektör aracılıfı kal. dırılacak, devlet bn isi ele alacaktır. 6 Dıs ticarette devlet kurulusu niteliğinde olmıyan kurnlusların elinden yetkiler alınacaktır. 7 Enerji ve tabîî kaynaklarda ve 6ncelikle petrolde mitli ve devietçi bir politika izlenecektir. 8 Boraks eibi stratejik madenler devletlestlriiecektir. 9 Elektrik kurumlannın tümü devlet elinde toplanacaktır. 10 tmamHatip okullan düzenlenecek, din göreTİUeri layiklik ilkesine göre e£itilecektir. 11 Vergl kacakcıliiının önlenmesi İçin servet bildirimi etkin biçimde nygnlanacaktır. Programın olnmlu noktalan daha da arttınlabilir. Ve <devrim» degil «reform» kapsamı içinde düsünüldüiu zaman be|enilebilir. Zira Erim programı bir yandan toprak reformu ve verfrilendirmesi ile mütfçallibeyi, bir vandan da madenler ve petrol konusunda yafeancı kumpanyaları karşısına almaktadır. Bunnnla beraber bütün dava uyenlamadadır. Sözçelisi Erim hükümeti elektrik sirketlerinin TEK (Türkiye Elektrik Knrnmu) elinde toplanmasını istedi mi. Çukurovs Elektrik A.Ş.'ni Çukurova'nın A.P. ve Ç.H.P.'li isadamlan elinden aldı demek. tir. l'yeulamasında kararlıysa. sermayedar aŞaların çıkarlanna dokunacaktır. Sosvalist ülkelerle dıs ticarette özel sektöre kapı kapaması tstanhnl'daki isadamlarının tatlı kSrlanna dokunacaktır. Petrol kesiminde. programda sayılan işler inatla yürütüldü mu^yabancı ve yerli işbirlikçiler çevresinde kıyamet kopacaktır. Buna raimen çok Snemli konular, ucuz laflarla geçistirilmfstir. Genellikle Nihat Erim kabinesinin, büyük kent sermayedarı karşısında ılımlı davrandıfı görülüyor. Bu tutumundaki çekin. genlik açıktır. Ve özetle Erim kabinesinin programı, Muhsin Batur Muhtırasmdan geridir. Ordudaki radikallerle ılımlıların arasını batan 12 Mart Muhtırasmdan sonra böyle olması da bek. lenirdi. feni hükümetin politikası, antifeodsl ve antiemperyalist istidatlarv taşıyan, fakat devrimci nitetiği kısır bir programa bajlanmıstır. Ama, karşısına aldı»ı menfaat çevreleriyle itismfsi, olayın diyalekti|ini hızlandırabilir. Herhalde olumlu gidisinde ve kararlarında Erim bükümetine destek olmak, tavizierinde karsı çıkmak devrimci stratejiye uygundur. Tazımızı hitirirken bir de soru yöneltelim kendimize : Erim, programında saydıçı isleri dahi yapabilecek midir? Toplum içindeki destek güçlerine bakar bu sorunun cevabı: O jrüçlerin saflan sıklaşırsa «evet..», o güçler parçalamr ds k»rşıçüçler inisyativi eline alırsa «havır..». Japon ya'nın yeri Uzak Doğıi'da Amerikn T T ZAK DOGtDA AHIERIKA j ^^ politikası açısmdan hareketle askerî fücönün biiyük bir kısnunı Güney Dofu Asyaya bajSIavan Amerika biiyük toTİuklan da Röze almak snretiyle uzun yıllardan beri bu hölifeye yerleşmiş bulunmakta ve simdilik buradan aynlmavı pek düsünmemektedir. N'itekim bundan bir süre önce Uzak Doçu gezisinden dönen Baskan îardımcısı Agnew, «l'zak Doğtıdan avrılmamn her seyden önce Oünev Vietnam hükümetini (ehlikeli duruma düşiireceçini bövle bir kararın her iki tarafın çıkarlannı büyiik ölçüde zedeleveceğini» söylemektedir. Simdiye kadar ^iristikleri savaslardan «• Itımlu sonuclar alamavan Amerikalılann sonu eelmeyen bu haksız direnişlerinde daha fazla insan kaybma uğramamak için yeni bir gskerî sifitem içinde hareket ederek müttefik ordulannı ileri sürdükleri de bir Rerçektir. BunJardan en kuvvetlisi diye niteleyebileceeimiz yanm milyonluk Güney Vietnam silâhlı T APONÎA'MN UZAK DOĞUDAKİ ** YERİ: Amerikan • Japon jrüvenlik anlasmasınj yeniden gözden geçiren .taraflar bunun hir süre daha devamına karar vermişlerdir. Ancak. Kore cekilme.sinden sonra hu sorumluluğun yavas yavaş Japonlara dcvredildiçini ve 1972 vılından itibaren de Riukiu ve Okinava adalannın tamamiyle Japonlara terk edileceei anlaşılmaktadır. Bövlece Japon savunma alanının Batı Pasifiğe kadar uzanaraçım eörmekteyiz. Bu arada Japonların toprak isteijinde de bulunduklan. halen Sovyetlerin elinde bulunan böleelere kadar uzanarak Birleşmiş Milletlerin vardım ve desteğiyle Güney Kurulen'i tekrar gcri alacaklarını sanmaktadırlar. Bütün bunlara paralel olarak Japon askerî pücünün arttırıldığı ve modern bir ordunun kurulma belirtü.»ri de kendini pöstermektedir. l^ak Doğunun en kuvvetli iktisadî crücüne sahip bulunan ve gelecekte bu bölgrede önemli bir yer alacak olan Japonlann savunma hütçesi şu anda 1,7 milvar dolan aşmakta ve beş yıllık askerî plânlar için 19 milyar harcanaoafeı sövlenmek tedir. Amerikan patentli Phantom tipi savas uçaklarıvla, roketler ve veni sistem radarlarla denizaltı yapımına baslayan Japonlar her şeyden önce Pekin'in atom bombasına karşılık giiçlü bir savunma meydana eetirmeye calısmaktadırlar. Bunun vanı sıra Japon Dısişleri Bakanlıji ve diplomatlannın çayretiyle bu korkunc silâhın lcullanılmaması konusu formüle edilirken taraf kazanılmaya da çalışılmaktadır. Bu nedenle Kızıl Çin'in Asvadaki gücünün küçümsenemiyecek kadar kmretH olduğu te/i dünyaya duyurnlmakta, birlesik karşıt tedbirlerin alınması çareleri aranmaktadır. Sonuc kadarki çelismelere bakarak ^ Doğ^ıdaki durumun eskisinden kötü oldnçunu son Pakistan olaylarını da buna eklediğimiz takdirde bu koca ülkede yasavan Insanların bir türlü rahata kavuşamadıklannı görmekte ve bundan büyük bir üzüntü duvmaktavız. Buçünkü karısıklıkların nedenini iki büvüklerin izlediçi kuvvet politikasında ararken silâh zoruvla büyük halk kit lelerini dize cetirmenin mümkün olamayacağı gerç«ğine inanmıs bulunmaktayız. Vitekim 10 yıldan beri klâsik bir strateji içinde zehirli gazdan top, tank. uçak ve helikopter demiyerek çeşitli silâhlara baş vuran Amerikalılarm Çin Hindinde bir basanya ulaşamamı? olması bu görüşümüzü doğrulamaktadır. O halde bu tan taktik ve baskılardan vaz geçerek insanlan kendl ictekleriyle basbaşa bırakip, bağımsızlık dediğimiz özleme saygı eoslennenin zorunJuğunu önemli saymaktayn. Tktisadi alanda her gün biraz daha güç••lenen Japonlarm kısa bir süre sonra siyasî ve askeri yönden biiyük bir ağirlık kazanmak suretiyle Asyada egemenlik Jrarmalarını raümkiin gören Çinliler bu tehlikeyi simdiden yok etmenin çarelerini aramakta, İruvvetli bir orduya sahip olmaktan başka Hayır Okurken fş Okuduklanm, okuyacaklanm. okumakta olduklanm, okumayacaklarım, okumak istemediklerim, okumaya vakit bulamadıklarım, bir kez daba okumak istediklerim. yanm bıraktıklanm... Kiminin ortasmda bir ufacık kâğıt parçası, kiminin bir yaprağı bükülmüş, kimi ikiye katlanarak bırakilmış .. Boş bir gün bulmak zor. Öylesine yüklüyüz ki! Kitaplar kendileriyle ilçilenmemizi bekler durur hep. Bir düzene koymak, ayırmak, yerleştirmpk... Bugün yann derken aylar geçiyor, el süremiyorum kitaplıea... Dışarıda hava sıfırın altında mı, üstünde mi bilmem, ama soguk etkili. Oturmalı evde. Kitaplarla ilgilenmeli. Masada, rafta, yerde durar.lan aldım. ayırdım. Kitaplıkia yerlerine yerleştirdim okudukJanmı. Bir de üzerinde dıırmak istediklerim var. Hiç değilse üç beş satırla okurlanma söz açmak, tanıtmak... Onlan masanın üstündeki rafa taşıdım. Ne de çokî Koca bir yazı tutacak en azından... Işte Gorki'nin «Yafanmış Hikâyeler» i. Daha önce başka çeTirilerini okuduğum öyküler, bu kez Ataol Behramoğlu tarafından Türkçeye kazandınlmış: Makar Çudra, Yol Arkadaşım, Stepte, Yirmi Altı Adam ve Bir Kız, daha başkalan... Bu Gorkd, bitmez, bıkılmaz bir yazar. Otuz yıl önce okumuşum, bir daha okuyorum, yeniden bir şeyler kazanıyorum. Duyuyorum bunu. Simone de Beauvoire'in «l'aşlılık» ı. Claudel bakm ne demiş yaşlılık için: aYaş seksen. Ne göz, ne kulak, ne diş, ne bacak, ne so:uk kaJdı. Fakat her şey bir yana, insan bunlann hepsinden nası] da vazgeçebiliyor. hayref dogrusu.» De Beauvoir öyle usta bir yazar ki! Her şeyi kendi yaşantısının süzgecinden geçirerek, yani duyarak, tadarak, bilerek veriyor. Evet. o da yaşlandı! AJtmışı peçfi. Ne demektir bir kadın için altmış yas. Ama Çolette sekseninde de taptaze bir yazardı. De Beauvoire de öylesine ger.ç ki! Yaşlılıği incelerken de duyuruyor bu gençliği. İki cilt halinde çıkan «Yaşlıhk» bir okunup atılaeak kitaplardan değil, el altında bir yerde durmalt. arada bir açıp yeniden okıanalı... Çetin Altajıın kitabma sözüm ilişti birden: «Kopuk Kopuk» Hiç de kopuk kopuk değil bu yazılar. Bir bütün kuruyor hepsi bir araya gelince. Çetin Altan'ın savaşçıhfh, durmaksızın gelişen yazarlığı. Ne demiş bakm bir yerde, «Tek umut. ileridp mutlu bir dünyaya yetişeeek çocuklarm bizim de yerimize zevkini çıkara çıkara butün burüarı okuyacak olmalandır». Altan'ın fıkralarından çoğu ustalıkla yazılmış bir deneme, bir küçük öyküdür. «Kopuk Kopuk» dakiler her zaman okunacak bir nitelikte. Güncellikten hem uzak. hem de tâ içinde güncelli|in .. Çetin Altan'ın güncellikle kalıcılığı birleştiren yazılan seçilmiş bu kitapta. Hep beklerdim Henry Miller'den bir çevirinin çıkmasım. Tirali «Dieppe Ne«haven» i çevirmişti, ama kitap halinde çıkmadı. İlk kez bir kitabı elimizde: «Yengeç Dönencesi». Günlerdir okuvorum. Yatağımın ucunda .. İlffinç bir yazardır Miller. Kızriınr okuru, ama çeker kendi acununa. Cinsel konular hep öndedir. hattâ baştadır. İçtenlikle dolu bir kişi olarak gündelik yaşammı anlatır durmadan. Cinsel ya.samını bir ayna gibi yansıtır. Bavaei olmadan, müstehcenlije yaklaşarak. ama içine düşmeden. «Yenjeç Dönencesi» Miller'in en ünlü yapıtlanndan. Paristeki gençlik günlerini anlatıyor. Parasız, yazar olmak düşleri içinde gecirdiği yoksul günler geceler. «Özgür bir adamım ben, özgürlüğüm gerekli bana. Yalmz olmam gerek. ütancımı ve acımı yalmz başıma düştinüp tasmmam gerek, güneş ışığı ve kaldınm taşlan gerekli, ama arkadaşsız, konuşmasız, kendiyle yüzyüze, yalmz yureğımm müzıfı olmalı yanımda. Ne istiyorsunuz benden? Söylıyecek şeyim olduğu için yazıyorum.» Henry MUIer'i okurken yaJnn bir arkadaşmızın ar.ılannı, gizli itrraflannı dinler gibisinlz. Öylesine yakın, içten. bizden... Mario Puzo'nun «Baba» sını okumuşsanız, kolay kolay unutamamışsımzdır. «Anne» de Puzo'nun başka bir romanı. Daha eski. daha az tanınmış... «Anne* de Lucia Santa'nın destanını sayfa sayfa izleyeceksiniz. Yaşamla, kocalariyle, çocuklariyle savaşı Genç bir İtalyan kızının Amerikada yıl yıl yaşlanısı Bütün gerçeğiyle içinize işliyor. Güçlü roman, okuru alıp kendi evrcnine götürendir. «Baba» »ibi. «Anne» de böyle bir yapıt. Puzo, usta bir vazar, beceriyor. basanyor bunu. Daba bir yığm kitap. Okumak gerek hepsini. Vakit bulursanız alın okuyun. Okumaya zaman nu yok? Yanlış... Okumak isteyen zaman bulnr bu iş için otobüste, troleybüste, vapurda, yatakta. her yerde... Okumadan geçirdiğiniz bir gün bosona geçmiş, ziyan olmuş bir zamsndır. Kişiligimize, yasantınuza, mntluluğumuza bir katlndır okumak. maktır... Ancak demokrasimizin bir süre sonra tekrar yozlaşmaması, bir daha partizanca ve geriye dönük yönetimle çıkmaza girilmemesl için başta siyasî partiler olmak üzere tüm aydınlarla, Atatürkçü ve Devrimci güçlere muhtıranuı gereklerinin gerçekleştirilmesî yönünde büyük dikkat ve çaba gösterilmesi zorunludur. ötü ve tehlikeli bir gidLşi ve tarihimi zin ters yönde akışuıı önleyen Ordu, mutlu bir doğrultu göstermiştir bize. Ordunun bu, yerinde ve çok isabetli uyanşı nedeniyle milletçe yeni bir devreye girmiş bulunuyoruz. Bunu olumlu bir başJangıç olarak karşılamak ve sevinmek çerek. K YENI BIR • • •»••<•••• *•••••«••••••••••••••••••«•••••«•••«•*•••! °1 j DEVRE degil, eğitici, olumlu bir sistemle yatıştırılmalıdır. Siyasî partiler bu günkü mücadele sloganlarım, birbirlerini suçlayan metodu bırakmalı, bü tün sloganlar üikenin teknik ve bilimsel açıdan ilerlemesi ve gelişimı yönünde ancak ve sadece fikir ve düşünce yanşma ve çabası niteliğinde olmalıdır. Ülke yönetüninde özellikle Lâiklik ve Alatürkçü niteUk bütün partıjerce yalnız demeç ve bildlrilerle değil, adım, adım olumlu tutum ve davranışlarla korunmalıdır. nış vatandas kitlesinln iştirakini sağlayabılecek ve seçmenin parti lıstesıni değil, tam serbestlik içinde istediğini seçebileceği yönde düzeltme yapıldıktan sonra seçime gidilmelidir. Aksl halde, yeni hükümet kurulmasiyle veya hemen seçime gidilirse dünkü ortamı yaratan güçlertn sandıktan tekrar çıkacağına hiç şüphe edilmemelidir. Avnl YURTSEVEB ANKARA CEBECÎ TEŞEKKÜR Telâfisi kabiİ olmayan büyuk acımız, lâdımız sevgili ev • Tam zamamnda rdunun uyansı tam zamanında olmuştur. Bazı politikacılarca ileri sürüldügü gibi bu hareket asla demokratik düzene kar=ı giri^ilmiş askerî bir baskı değıldir. Hele bunun, Komutanların; askerî kıtaJara emir ve komut vertr gibi mecllslere müdahalesl tarzında yorumlanması ciddiyet ve samimiyetle bağdaştırüamaz. Muhtıranın verildiği güne kadar ortamın, tümü ile Anayasa çizgisinden ve demokratik tutum ve gidişten ne kadar uzağa saptınldığı hiç kimsenin gözünden, dikkatinden kaçmamıştır. Kötü ve partizanca bir Iç politika yüzünden kardeşin, kardeşe kırdırılması, lç ve dış itibanmızı sarsıcı nitelikte anarşik olayların günden güne vahim bir hâl alarak esasen ekonomik kriz içinde bulunan ülkeyi bunalıma itmesi karşısında Ordu, Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak gibi en büyük görev ve Ödevi tam şuuru içinde tam zamanında yapmış ve parlâmentoyu uyarmıştır. Anarşik olaylann durdurulmasında yalmz polis gücüne dayanılmamalı, ekonomik tedbirlerle gereken reformlara ve bu arada özellikle Gençlik ve Üniversite sorunlannın çözlimüne bir an evvel gidilmelidir. Bu arada Atatürkçü ve devrimci gençliğe uygulanan baskı ve tedhiş metodları kaîdırılmalı, siyasi iktidarın partizanca yönetimi ile gericı ve tutucu çevreleri destekleyen nıtumundan Gençliğin ruhunda doğan şiddetli reaksiyon şiddetle O SONUÇ erçelften Atatürkçü nitelikte yönetim istiyorsak muhtıranın ruhunu ve esasını teşkıl eden üıkilâp kanunlarının dıkkatle ve titizlikle uygulanması. Komünızmle bilimsel şekilde mücadele edllerek, aslmda Atatürkçüıuge, Lâikliğe karşı oiup dınsel sömürüyü sürdürerek sıyasî militanlık yapmakta olan (Komünızmie Mücadele Derneği) adı alfır.üaki örgütlerin kapatılması, lmamHatip okullannın rcsmî orta okullar haline getirilmesi, Nurculuk, Süleymancılık gibi tarikatlarla, yayımlannın, mezhep mücadelesinin, Kürt çülük ve ülke bütünlüğüne aykın faaliyetlenn kesinlikle önlenmesi zorunludur. Kurulacak güçlü hükümetle bu aşamadan geçildikten ve Seçim Kanununda ge !ki tepki G S aym Nadir Nadi'nin «tk.1 Tepki» başlıklı makalesini içtenlikle okudum. Kendisine katılıyor ve aynı konuda kendi göruslerimi de açıklamakta fayda umuyorum. Sayın yazar, yazısmda Atatürk'çü öğretmen ve memurlan süründürüp işten atanın Demirel ve arkadaçlan olduğunu, din sömürücülüğüne yeşil ışık yakan, hatta bir Şeyhülislâm edasıyla Cuma namazlarmds takke ile resimler çıkartıp gazetelerde partisi adına reklâm yaptıranlann başında Demlrel 1n bulunduguna ve Bursa, Konya, Kınkhan, Islâhiye, tnegöl'de düzenlenen gerici ayaklanmalanna kirnin göz yumduğuna işaret etmiştir. 1960 ihtilâlinden sonra merhum Sayın Cemal Gürsel, başa iyi bir iktidann gelerek demokrasi düzeninın gerçekleşebilmesi için yapılacak ilk işin halkuı cehaletten kurtarılması olduğuna inanmış ve egitim seferberliği yapmıştı. Lâkin ne yazık kl sonradan gelenler koltuktan hiç inmemek için onun yaptığınm tamamen tersine hareket etmişler ve seçim otcullan açmak, bilimsel okullan dondunıp dlnselleri çpğaltmak suretiyle vatandaşı tekrar karanîıkta bırakmak çarelerini araştırmışlardır. Evet, bu memleketin bilimsel aydına olduğu kadar dinsel aydına da ihtiyacı vardır. Hatta belki daha fazla. Ama bilimsel eğitime düşman olan, ibadet haneleri politika alanuıa çeviren ve kardeşi kardeşe düşüren din görevlilerine değil. Tevfik YILMAZ öğretmen ADAPAZAR1 AYDIN'ımızın cenaze merasımıne gelen ve ayn ayn tâzıyette bulunan akraba, arkadaş, dost ve tamdıklara teşekkür ederiz. TÜRKAN üfiUR FAİK UGüR HATRt CĞUE Cumhuriyet 2885 «Technicai safety engineer wanted by Keban dam contractors. Requiret high qualüications, atleast five years experience in mechanical and civil engineering English or French language compulsory. Very attractive salary conditions. Please apply ın writting in English or French to messrs C.C.1 P.K. 83 . Elâzıe» Başkent Reklâm: 1072 2909 $ WANTED TEŞEKKÜR İsabetli teşhisi ve büyük bir vukufla yaptığı ikibuçuk saatlik amcliyat sonunda beni ilk sağlığıma kavuşturan, çok değerli vc bilgili hekim, samimî ve nazik insan VEFAT Kandiye Naibı esbakmdan merhum Ibrahim Ethem Efendinin ve Bedia Gülsüm Hanımın kızı, merhum Dr. Mehasin Tırnakçı'nın eşi, merhum Eczacı Reşaf Kürem'in hemşiresi. Y. Mühendis Metin Tımakçı ve Dr. Nevın Berkarda'nm anneleri, Dr. Bülent Berkard'a'nın ve Fahrünnisa Tırnakçı'nın kayınvalideleri Doç. Dr. BEHBUT CEVANŞİR'e gcrck ameliyat esnasında, gerek hastanede kaldığım sürece her türlü ihtimamı gösteren ve yakın ilgisini estrgemeyen Narkozitör Dr. FERHAN MURAT'a ilk gününden itibaren hastalığımın bütün seyrini yakından takip eden, ameliyatımı baştan sona izleyen, ameliyat sonrası bana çok büyük moral desteği olan kırk yıllık arkadaşım, kıymetli Dahiliye Uzmanı « :•••••• •••••«••^ TEŞEKKÜR SevgiH ve blricik eslra 3 Nisan 1971 Cumartesi sabahı Hakkın rahmetıne fcavuşmuştur. Cenazesi 4 Nisan Pazar günü öğle namazmdan sonra Kadıköy Osmanağa Camiinden kaldınlarak Karacaahmet'tekı aıle kabristanına defnedilecektir. Tann rahmet eylesin. TIRNAKÇI, KÜREM, BERKARDA AİLELERt (Cumhuriyet 29'J4) KADİRE TIRNAKÇI İstanbul Telefon Rehberi Yeniden Basılıyor Dr. SEYFULLAH TÜRE'ye gösterdiği ilgi ife beni duygulandıran Güzelbahçe Kliniğinin sahip ve Dahiliye Mütehassısı Dr. KEMAL ATAY'a, Hastane Teknisyeni İSMET ÜNAL'a, Güzelbahçe Kliniği Başhemşire, Hemşirc ve Yardımcı Personeli ile hastaneye bizzat gelerek, telefon ederek, 'elgraf veya çiçek göndererek hatınmr sormak lütfunda bulunan akraba, dost ve arkadaşlara candan teşekkür ederim. HAYRİYE YALlVIAN'ı âni olarak kaybettlm. Acım büyuktur, derindır. Bu vesıle ile cenazesine iştirak eden sayın dost, akraba ve bizleri seven yakmlarımıza; taziyetlerini telgraf, mektup ve telefonla bildiren; biz2at gelerek bellrten, çelenk ve çicek (fdnderen arkadaslarımıza ayrı ayrı teşekkür etmek isterdim. Güctım yetmiyor, ıztırap içindevün. Sayın gazetenizin bu yardıma katılmasını rica ederim. EsJ: tsmaU D. îstanbul Telefon Rehberi yeniden bastınlacak ve 1972 yılında abonelerimize dagıtılacaktır. Rehbere kayıtlı isimlerinde değişiklik olan ve yeni rehbere reklâm vermek isteyen abonelerimizin Rehber Servisine müracaatlan rica olunur. AFİF N. ERDEMİR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle