23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SATFA DÖRT: :CTJMHURİYET olsan yine de gel... Bn bizim dergâhunız umutsazluk dergâhı değildir Yüs kere tövbenj bozmuş bile olsan yine gel...» Ve yine Mevlâna'nın başka dizeleri bir çırpıda belirliyor onların felsefesini: «Bu ırmakta ne ölmek var bize, Bu ırmakta ne gam var, ne keder var, ne dert. Bu ırmak alabildiğine yaşamaktan, Bu ırmak, iyilikten, cömertlikten ibaret.» rar diyorlar, yargılanmış Sisyphos gibi hergün ağır kayayı tepenin ucuna çıkarmak ve hemen arcLından aşagı yuvarlandıjfı m görmek. :4 Nisan 1971 iAvrupo'da Olo.stopla ! 13 bin kilometre Ytfacan: Nur DOIAY ASTRO URDÎALES, Atlantik kıyısında küçiik ve şirin bir kasaba. Hemen yamndaki bir öağın doruğunda, ta uzaklardan görünen bir İsa heykeli karşılıyor bizi ilkin. Bir kaç gün dinleniyoruz plâjda. Ama ilk gece Okyanustaki gelgiti düşünemediğimizden bir parça ıslanıyoruz. Tepemizde şaşkm bir kaç çift bakış ve gürültülü şarkılarla uyandırılıyoruz her sabah. Geceleri de birden evvel yatamıyoruz, çün kü kumsal olan yatağımızda o saatlere kadar bir sürü insan şarkı söyleyip, dolaşıyor. Dafca sonra Peter elli dolan kaldığmdan, parasızlık korkusuyla gerf dönüyor İngiltere'ye. Yanımdaki eski bir Türk kaftamnı da dört dolara satıyorum ona ve böylece Türkiye'den aynlırken yanıma almış olduğum yiiz otuz dolardan ancak kırk dolar kalmış olduğu halde devam ediyorum yola. Bir ara arabalarına bindiğim iyi bir aile, kırk kilo Asılamak C Yine de gel... Yine de gel İ ne olursan ol yine de gel metre gidecekken, yalnızca beni ilerideki büyükçe bir kente bıraknıak için fazladan yüz yirmi kilometre daha yapıp dönmeye karar veriyorlar. Şaşkınım yol boyunca. Bir gece yansı vanyorum Madrid'e. Tüm gezgin gençlerin konaklama yeri olan Santa Ana alanına gidiyorum ilkin. Oturur oturmaz bir sürü arkadaş geliyor yanıma. Hepsi eski dostlar gibi yakınlık gösteriyorlar. Parasız uyumak jçin en elverişli yerin neresi olacağını sordugumda içlerinden biri, bulunduğu evde benim de kalabileceğimi söylüyor. Gerçek hipiler bunjar, hipiliğin belirli bir giyim şekli değil, bir düşünüş ve manış şekli olduğunu bilenler. Üzerlerindeki kılık özentisiz, son derece basit ve ucuz. Giyimi bir gösteriş aracı olarak değil, fakat gerçek amacını bilerek kullanıyorlar. Japonya' dan Masami, Amerika'dan Charly. Rusya'dan Vladiınir, Yeni Zelanda'dan Fenton, Peru'dan Antonio ve daha birçoklan. Hepsi birbirinden iyi niyetli kimseler. Hepsinin de en büyük düşüncesi kendilerinden önceki Konuveresm, AYHAN BAŞOGLU I TUNADAKI HAYALET DİŞİ BOND / 0ÖJU3A H(Ç\ İÇİM ,„ SİMTH SVMİE; \ u£EDEN US^ ! BİO.M ^ ' f f I&M / e^.USMAE» TİFFANY JONES GARTH ÜTÜN bu sorunlan çözümleyemediklerine göre yapabilecekleri en iyi şey belki de, lnsanlara birbirlerini sevmeyi öğ retmek, banşcı duygulan aşılamak oluyor. ömutsuzluğun en son basamagında da kendilerinı kaptırıyorlar uyuşturucu maddelere. Ve bugün Vietnam'da suç suz çocuklan Napâlm bombalanyla yok edenler, Güney Afrika APON MASAMt'nin derin bir da, Rodezya'da kara deriliyi in insanlan anlama gücü var. sandan saymayanlar, daha dün Herkesin derdine ortak. BiriSen nehnnde yüzlerce Cezayir ni mutlu Eörmek için elinden ğeli'yı kurşunlayarak öldürenler leni esirgemiyor. Bir zaman bahiç utanmıyarak. büyük bir iki kıyorum. yedi yaşında bir İspan yüzlülükle tutup bu gençlere «so yol çocukla oturmuş, derin derumsuz» diyorlar Bir vandan rin savastan. barıştan. insanlıkgençlere oüyük zarar verdigı ge tan sözediyor becerebildifi kadar rekçesiyle Türkiye. Iran gibi ül İspanyolca'sıyla, Çocuk ilkin şaşkelerde naşnaş ekiminı durdur kuşakta kopmuş veya zayıflamış km, fakat soluk almadan dinliyor maya çalışırken, diğer yandan olarak gördükleri insan ilişkile onu, sorular soruyor arasıra, Kendisi pıyasaya bol ölçüde LSD • HİÇ BEKLENMEDtK bir anda bardaktan boşanırcasına yağmur rine yeniden güç vermek, insan gözleri ışıldıyor dinledikçe. Ansüren mr ülkenin. gençlen solan birbirlerine yaklaştırmak, or haşlar... Gündiiz demez. gece demez buna katlanır. jliklcrinize kadar lıvor.. Hepsini anlıvor.. Anlatan rumsuz diye yargılaması ne de ıslanır ve sizi alıp daha ötelere götürecek bir taşıtı kollarsınız. tadan müliyet, din, dil, ırk ayrıMasami çünkü! Daha sonra ço receye kadar geçerli olabilir? mını kaldırarak barışçı düşünce cuğu parka getirmis olan dedesiy Serbest pazarda kendi malını bir yapı göstermekle birlikte çolc sorumsuz olmakla suçlamak iki ve duygular aşılamak. Yedisinle konusurken görüyorum onu. rahatça satabilmek amacıyla bir daha fazla baskı yapmakta ve yüzlülüktür yalnızca. Kendinin den yetmişine kadar herkesle Bizim gibi parasız. geegin eenç takım kirli oyunlara girişenler bu ezmektedir onlan. Daha geniş yaratmadığı, fakat kendinden öndost, herkese karşı anlayışlı. lerrten r.efret ettisini söylüyor davranışlannda ne kadar sorumbir bunalım içinde olan böylesi cekilerden devraldığı insanca olKendilerine her yaklaşana açık yaşlı adam. Fakat Masami anlatıluluk duygiısu taşımaktadırlar bir gençlikten, daha büyük patmıyan bir dünya karşısında umut kapıları. Hemen Yunus Emre'yor ona davranıslarımızın nedeacaba? Gençlerin her davramşını lamalar, daha güçlü tepkiler beksuzluğa, bocalamaya düşmüştür nin felsefesi, Mevlâna'nın dizelenini. düsüncelerimizi. toplumun kınayan bir önceki kuşak, neden lemek gerekirken, onlan özentigençlik. Kendisine bırakilan Arap ri geliyor aklıma: bu tür kisileri neden kötü bir sebu davranışların kökünü kendinlik, taklitçilik veya buna benzer saçını neresınden, nasıl çözecekilde yarsnladıgım. Ve yine in«Yine de gel... Yine de gel! Ne de aramaz hiç? Kendinden son ğmi bulamamaktadır. Onlan buniteliklerle suçlamak, olaylan olursan ol. yine de gel! sanlar arasındaki olması cereken raki kuşağa devrettiği bozuk top nun için yılgınlık, bezRinlik ya örtmeye çalışmak veya yalnızca sevgiden sözediyor Kısacast anHristiyan, Mecusi, putperest lum düzeninin gençleri nasıl etyüzeyden bakmak demektir. da özentilikle kınamak yerine, latıvor Masami. Sonunda adamın kilediğini neden göz önünde bu anlamaya ve yardım etmeye çalışgözleri sevgi dolu. eiüüvor, An lundurmaz? Neden, bir önceki kumalıdır bir önceki kuşak. YalnızYARIN hvabiliyor cirnkü artık bizi. Bir şağuı sorumsuz davranışlanmn ca onlara köstek olmaya çalışkahve icmeve çağınyoruz onu, sonuçlan altında ezilen, bocalamaktan vazgeçmesi bile büyük S E V G İ VE fakat hiç birimize para ödetmiyan ve ne yapacağını şaşıran genç bir yardım olur. A NL A Y IŞ yor. İiği anlamak ıstemez? Bütün bu Bizim gençliğımizin sorunlan gerçekleri örtmek için gençliği Batıdaki gençlerinkinden değişik Kendisini savaş endüstrisinde çahşmaya zorlıyanlarla anlasama NMMIIIIIIIt m:s Masami ve aynlmıs Japon ^^•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••laMiıııııı ya'dan. Adım adım dünyayı dolasmaya baslamış başka yerlerI I I deki insanlan da tanımak için. Çekti*i fotograflan eazetelere sa tarak ölmiyecek kadar para kazanıyormuş. Ama parasınm asıl kısmını kendine deSil de. baska lanna harcıyor. Cebinde bes lirası bile kalmışsa onunla" ilkin durumu daha kötü olan birine yeUstanın içitlden yıldınm gibi geçti, bir yanlışlık mek ısmarlamaktan kaçınmıyor. 50 olmasın. Oda da küçücüktü, küçücük. Bir koltuk, Herkese mutluluk ve sevgi daycrde eski bir halı. Masanm üstünde kitaplar. kafıttı&ı halrie kendisi o kadar mut «öyle,» deai Kerem Ali. «öyle ama .. Hak. İemler, damıadağınık kağıtlar... Bir de duvarlara lu de»il. O topluluktaki herkes lısın ama... Çok Bey var, seni hangisine gön. baktı. duvarlar baştan ayağa kitaptı. Bu kanar kıgibi dünvanm sorunlannı düşün dersem?..» Birden Hursit Bey aklına geldi. «Se. tabı bir arada görünce Haydar Ustanın içine gümekten alamıyor kendini. ni,» dedi, «Koca, Hurşit Beye göndermeliyimvcn sirdi. Odanııı kapısında durup: Horşit Bey ,seni ağırlar, derdine derman olur.» «Sormak accp olmasın. dedi. «Ünü biivuk Yandaki delikanlı çırağma döndü: «A|aları Ramazanoğlu Hurşit Bey sen misin?. diye sordu. Hursit Beyin evine götür de gel.» Hurşit Bey aeir. yorgun. gözlerinin altı şismij «Sagol^» dedi Haydar l'sta. «Safol,» dedi başıııı kaldırdı. ölü bir sesle: t'ÇLtNÜN zayıfı sömürmeminnetle. ye, yoketmeye çalıştığı, an«Beııim,» dedi. Delikanlı onlann önlerine düstü. Bahçeler, layışın. sevginin, insan yaşaHaydar Usta bir iki adım attı, sağ dizini yer» evler, uzun saraylar geçtiler. Bir bahçenin ortamına saygının bulunmadıftı bir koyun huzurunda niyaza durdu. sındaki küçük bir eve geldiler. Delikanlı: dünvada insan olmanın agır so.Baba kalk, şuraya otur, diye koltuğu göster«Iste burası Hnrşit Beyin evi,» dedi. rumlulugunu duyuyor omuzlann di Hurşit Bey. «Ramazanoğlunun mu?» dedi Haydar Osta. da. Hensi öyle, hepsi bu sorumHaydar Usta geri geri giderek, saygılıca kol«Bu mu Beyin konafcı?» hıluk duygusnnun a*ır baskısi altugun ucuna ilişti. Bu küçücük evi gözü hiç tntmamıştı. Ama tında kıvranıvorlar, tamamen dıHurşit Bey: başka bahçeler içinde, aynı, ona benzer bir sü. şandan samldıSmm tersine. E?PT Rahat otur baha» dedi. alçak gönüllü. rü baska evler de vardı. Haydar Usta merakını insanlann sorunlan onlan bu Bu adam mümkünü yok Bey değil, Bey gibl yenemedi : kadar ilgilendirmese. yalnızoa ken gür sesi yok. Bey gibi de konuşmuyor. «Şu evler de hep onnn öyleyse?» diye sordu. dilerini düsünebilseler rahat eHavdar Usta kılıcı dizinin üstüne koydu. ElDelikanlı: decekler. Belki sidio para gettlerini de kılıcın üstünde birleştirdi. Gür kasları«Onlar başkalannın, yalnıı bu ev Ramazan. ren bir işte ca!i?arak keyiflerine nı kaldırdı. soru dolu çelik jeşili gözlerini onun oğln Hursit Beyinj bnkaeaklsn1. Fakat yarjamıyoriar, gözlerine dikti: «Bir yanlışlık olmasın.» dedi H*ydat ütta. Biafra'da, Hindistan'da insanlar •Sormak acep olmasın, sahiden sen ünlü büvük «Bir yanlışlık. Kusurum» kalma.» açhktan ölürken. onlar oturup da Ramazanoğlu musun?» diye yerin dibine geçerek «Bu.» dedi delikanlı. «Kapıyı çalın,» diye de midelerini dolduramıyorlar. Osordu. zili zösterdi. oradan acele ayrtldı. rada burada güçsüzler sömüril•Öyleyiz. dedi Hurşit Bey. Osman kapıyı taldı, bir kız çocugn çıktı. lürkpn. Amerika'da. Güney Af Haydar Usta başladı anlatmağa. Bütün çektîkHaydar Usta buna daha çok şaştı. Ne demek, rika'da derisi renkli olanlar haylerini, Çukurovalılardan. Hükümetten, candarmakoca bir Beyin kapısını bir çocuk açar mı? Nervan gibi aşagılanırken. onlar kal lardan, ormancılardan obanın, Yörüklerin bütün de askerler, adamlar, kullar? kıp da insan olmaktan, insan uyçektiklerini, gördükleri zulmü, salşrınlan. sahipGüvensizlikle Osmana baktı, kulagına eğil. parhgından kıvanç duyamıyorlar. sizliklorini. kışlaklannm. yaylaklannm nasıl elledi: Okuyorlar, okuvorlar, düşünüyorrindcn alındığmı bir bir söyledî. O konusurken «Osman,» dedi, «bizi bir yanlış yere getir. lar. düşünüyorlar, fakat bulamıHurşit Bey durmadan. enteresan. enteresan« dimesinler?» yorlar nasıl baç'.ıyacaklannı, neyor. onun komıştuklarını elleri makina çibi işle» «Şimdi sorarım.» dedi Osman. «Bacım.» d e . reden tşs giriseceklerini. kesin yerek önündeki kâğıda yazıyordu Sözlerinin bir di, «bu konak Ramazanoğlunun konağı mı?» sonucu almak için ne yapacaklatamam yazılması Haydar Ustanın hoşuna gidiyor, «Ünü büyük,» diye ekledi Haydar L'sta. rmı. ümutsuz tümü de. eörüvor kendisine böyle bir önem verilmcsine sevinivor, «Hurşit Beyin,» dedi kız. lar çünkü her yapılamn iki güniçinden durmadan, göl yerinde su eksik olmaz, «Hah, biz de ona arıyorduk.» dedi Haydar de jnkıldığını. öyleyse neye yaeskiden de kurt eniği kurt olur sözlerini geçiri» Csta. «Beye haber ver, Demirciler Ocagı piri yordu. Yol tezikmez. asıl azroaz. Sözlerinin ağHaydar fsta gelmiş de. Cnü büyük Ramazan. zından çıkar çıkmaz hemen yazılması ilk önce Usoğlunu görmek ister. Tann konugu olaraktan...» 1 LÂ N tayı şaşırttı, tekledi, sonra her şeyi unutup kenKız koşarak gitti. az sonra da geri döndü: dini acısına. coşkunluğuna. umuduna kaptı koyKONKORDATO •Buyursunlar diyor Bey,. dedi kapıyı açtı. verdi. KOMtSERLlGlNDEN Haydar Usta atı Osmanın eline verdi. Üstünü •Şunu bil ki Bey,» dedi giirleyerck, «ünü büyük haşını düzenledi. Dimdik konağa yürüdü. Kılıcı Bakırköy Sjirinevler MehRamazanoğlu tekmil kılıclannı bizim ocaktan kuelüıdc bir umut gibiydi. Sağlamdı. met Akif Caddesi 13. numaşandı bin yıl boyunca.» Öğündii. «Biz. bin yıl ünü Kız bir odayı açtı. Odada bir masanm başında, rada tcrayı Ticaret eden büyük Ramazanoğluna kılıç döğdük.» kafası dazlak, küçücük, yüzü solgun, yaşlıca, saNecatl ve Mustafa Sırtıkı•Eııteresan, cnteresan...» kalsız bıyıksız birisl oturuyordu. Gcne Haydar zıl'ın talepleri üzerine Ba(Arkası var) kırköy 1 incı tcra Tetkik •••«••••••••a••«•••••«••••••«•••••>••«••••••••«••(•••••••••a Mercii Hâkimliğince E971/2 ve 12.1.1971 tarihinde haklannda iki aylık konkordato müddeti verilmiş olmakla bu defa işlerin mahiyet ve şumul derecesinin kesafeti itibariyle müddetin iki ay. 33 daha uzatılması Komiserliğimizce istenmiş ve adı geçen Sadece küçük bir farkla..; mahkemenin aynı sayı ve Hâlâ kendi kendime benziyorK37 ve 18.3.1971 tarihli kadum ama, daha ziyade benim rarı ile î.l.K.nun 287. madtarifime uygun düşen bir bendesine istinaden 18.3.1971 güzerlikti bu. Normal zamandaki nünden başlamak üzere kon koyu kumral renkteki saçlarım adamlann diğerlerine layasla kordato müddetinin ÎKİ AY yakalanmasına meydan vermeme şimdi kurşuniydi... Eczaneden daha fazla dikkati çektiği bir temdit olunduğu ilgililere aldığım bir boya ile bu işi fazli, ışi blzzat başarmalıydım. Bugerçektl. duyurulur. la zahmete katlanmaksızın benun için de günlen. saatleri aeOtele girmeden önce «News» cermistim... Geçirdiğim şok, Muammer Akıncıer ğil, dakikaları, sanıyelen bile gazetesini almış, birinci sayfayaşadığım heyecan sebebiyle AVUKAT da yayınlanan fotoğrahmı incedeğerlendırmek gerekıyordu Za enikonu zayıflamış, birdenbire KON'KORDATO KOMİSERİ lemiş, yazıyı tekrar tekrar oku çökmüştüm sanki... Kurşunl manın boş yere akıp gitmesı. du muştum. Başlıkta şöyle denilisaçların aHmdaki şu süzgün surumun daima aleyhıme dönmesl yordu: «Kaatil, bir cinayet daha rata baktıkça kendimi oltfu(Basın: 2094) 2891 rü sağlamaktan başka bir şeye ğumdan en az on yaş daha ih işledi.» tivar huluvnrdum. yaramayacaktı. Söz fconusu fotoğTaf, hapisha K ONG R E Klmdı bu kaatil acaba?.. Kim neden çıktığım sırada çekilmisti. tlk bakışta tammamak için Birliğimizin yıllık olağan genel O tarihli gazetelerde de çoğunşimdilik bu da bir çare sayiakurul toplantısı 8.4.1971 Perşembe olabüirdi?.. günü çoğunluk sağlanamazsa 10.4. lukla birbirine benzeyen başhkbilirdi. Benden nefret eden. bana kin 1971 Cumartesi günü saat 14.00 de lar çıkmıştı: «Bir kaatil serbest «Acaba on yıl daha yaşayaCağaloğlu Basın Sarayı Gazetecibesleyen biriydj muhakkak. bıraküdı.» cBir kaatil elini kolubilecek miyim?» diye mınldana ler Cemiyeti salonunda yapılacaknu sallayarak aramızda dolaşaraktan aynaya bir süre daha bak Yerime eöz dlkmış olabılırtır. Üyelerimize duyurunız. tun. cak» gibi. di .. Meslek bakımından... MUTürkiye Sanatçılar Birlifi Yönetim Kurulu Resim bana tıpatıp benzemiebbet napıs cesası ile ben deiıği G 0 N D E M : yordu. Kurşunî saçlanma ilâDünyaran en kuvvetli uyku boyladıktan sonra »anma vo1 Açıüş veten sokakta biraz kamburumu ilâçlannı alma pahasma bile u2 Başkanlık divanı seçiml ğuma vc karıma Konmak nevesl çıkanr, gözleriml kısar. yüzüyuyabileceğimi sanmıyordum. 3 Faaliyet ve hesap raporunun ne kapılan bin de oıaBUirdi mü gözümü buruşturaraktan do Saç boyama faslı tamamlandıkokunması laşırsam beni kolay kolay tanıBunlar sadece tarazıyeaen ıba 4 Faaliyet ve hesap raporunun tan sonra pencereden dışarı bak eleştirilmesi yamazlardı. retti Çünkü şu anöa meslek ba tım... Sehir uyanıyordu yavaş ya 5 Aklanma Otelden çıkarak fcöşe başmkımından bir yaraım voktu Pa vaş.. Gizli gürültüler başlamışS Yeni yönetim kurulu üreleridaki lokalde yagda pişmiş lam ram var sayılmazdı Kanm da tı bütün istikametlerde... Yeni nin seçiml bonlu yumurta yedim. beni çoktan terketmiş başka bi bir güne bir an önce kavuşma 7 Dilekler rtyle evlenmiştı Aynca öana humması gibi bir şeydi bu.. Odanın bir haftahk parasını Karyolaya uzanarak gözleripeşin vermiş, akla yakın bir de karşı gizli bir kln beslPvecek ne DOÇENT 1 dosta sahıptlm ne düşmana. ml yumdum. Amacım kafamı to yalan uydurmuştum Sfizde baOpr. Dr. F i k r e t M u t l u ) Sonra nenden ıntikam almak ar parlamak, fikirlerime yön ver vulum hava alanında kavbolmuş Göz Mütehassısı t zusu ıle kıvranan Kadınların mekti Pakat başımı daha yastı tu da ileiü sirkpt bunu bulup Muayenehane : Mithatpaşa t mevcut oulunduğu da ıddia edl 5a koyar koymaz uyumuşum... bana göndermeyl vadetmişti. Cad. 34 4 ANKARA j» Ve tam on saat sürmüş bu uy Ama nasıl bulacaklar ve ne va lemezdi Telefon: 17 20 6« (• ku... Olduğum yerde kıpırdamak kit göndereceklerdi..? Allah biKimsenm durumunu tehdit 15.0019.00 arası t sızın. sağa sola dönmeksizin. lirdi artık eder bir davranışımı natırlamıUyanır uvanmaz ilk işim vıne tkinci kahveyi de bir an Bnce yordum şlmdiye kadar Ba?an Cumhuriyet: 2907 banyoya gidip aynada saçlaniçmek sonra hemen otele koya dognı vönplmiş bir takım inmın durumunu kontrol etmek ol şarak dört duvar arasına 0zlen sanlan köstpklemek egilimınl du... Sakallanm da adamakıllı mek. bövlece de kencHmi emniKAYTP Sebekeml kaybetıcn. belirtmtş. tuzak mırmuş. en»elH. .iümâüzdür. uzamıstı Traş olmam gere'iyor yete almak Istiyonlum lemiş de degildim . Ne sevgill F.rdinç BtRLEŞEN du. Bir an için bıyık bırakmaAma bu odayı bir sıgmak ollerim vardı ne de metreslerim. Cumhuriyet 2887 yı düşündüm . Ydzümün spklini maktan ziyade. faaliyetlerim İçin Yaşıyordum ama sadece ken bira?! daha degişttrir diyordum bir üs şeklinde trulisnmam çok KAYIP Sebekemi kaybettim. dim tçin... Başkalanna göre hakendl kendime. Fakat hemen daha faydah olaeaktı. Hükünuüzdür. yır... vazeeçfim... Bıyıklı ve sakallı SEMBA DEftf« ASTI kaatiün polis t Cumhuriyet 2905 (Aıkas vaı) B ölmeyecek kadar EFSANESİ Sorumluluk G OLUM CIKMAZI BLOCK Yazan: l.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle