Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtTET 3 Etdm 1966 SAHİFE R2« Eski bir akıl hastası dün gece Eyup Camii müezzini evinde 5Ü BİZİM ölü bulundu Ali Beyoğlunda R ML Ü EL Osman Ağa ile kahveciyi, bir sohbete dalmıştık şişe gazoz için 8O'lik hoşsohbet Osman ağa'nın asıl merakı istanbuldu şişleyerek öldürdü Ah gözünü seveyim, bir kerre göremedik gitti,, diyordu NÎYAZÎ ÖZGÜN eyoğlu, Asmahmescit Piremeci sokaktakî bir kendisinden 20 yaş B eski bir akü hastası tarafından, «bir şişe gazoz»kahveci,yaptıkları münakaşabüyük için sonunda «şişle» öldürülmüştür. öncekl gece saat 01.45 te, Piremeei Sokakta 49/2 numaralı kahvey» giden Sıtkı Birgül adındaki garson, 12 yaşındaki çırağı çağırarak, bir şişe gazoz Istemiştir. Ancak, içtiği bu gozoz karşılığında 50 lira vcren Sıtkı, «Bozuk yok mu? 50 lirayı nasıl bozarız?..» diye kendisine itiraz eden çırağı, tekme tokatla dö verek kovmuştur. Bunun üzerine, kahvehaneyi işleten 22 yasındaki Nıyazi Özgün, olaya müdahale ederek, Sıtkı'yı arkadaşlarırun da yardımı ile kahveden kovmustur. Bir haftadan beri görevine gitmiyen Eyüp Camiinin 50 yaşındaki müezzini Şevket Fidan, dün sabah Eyüp Otakçılar Nişanca Mahal lesi Münzevi Samancılar Sokaktaki bir gecekonduda ölü olarak bulunmuştur. Gecekondunun helâsında başında yara izleri olarak bulunan cecedin muayene sonunda, tahkikatı yöoeten savcı, morga kaldırılmasına lüzum göstermiştir. Mahalli karakolun ön tahkikatından anlaşıldığına göre, bekâr ve kimsesi bulunmayan müezzin, bir hafta önce ölmüştür. Ölümün sa radan ileri geldıği «anılmaktadır. Ancak, baştaki yaraların nedenleri üzerinde duran ilgililer, tahkikatı derinleşürmeye başlamıslardır. II Pamukkale Günü kutlandı DENtZLİ, (a.a.) Geçen hafta başlayan Pamukkale şenliklerinde •Pamukkale günü» dün kutlanmıştır. Şehir ve tumen bandoları ile folklor ekipleri, tarihi anfiteatrda gösteriler yapmışlardır. Şenlikler dolayısiyle Pamukkalede özel ve resmi kuruluşlar tarafından sergiler açılmıştır. Bunların içinde genellikle, el işleri, ürün ler ve Denizli Emniyet Müdürlüğunün düzenlediği trafik sergisi büyük ilgi görmüştür. Daktilo Aiınacaktır Beden Terbiyesi İstanbul Bölge Müdürlüğünden: Bölgemizde münhal bulunan barem dısı 500. llr» ücretll daktilo kadrosuna imtihanla bir daktilo aiınacaktır. Kanunî evsafı haiz taliplerin 5/10/1966 çarşamba günü aksamına kadar Taksim Sıraselviler Caddesi No. 57 de Bölge Müdürlüğüne dilekç* ile müracaatlan ilân olunur. (Basın 21210/11552) Cumnuda, Tombul Ca3 miin etrafını çeviren geniş gövdeli, yeşil yapraklı ağaçların gölgesindc «Deliorman» bölgesinin pehlivan yapüı ihtiyarlarıyla konuşuyordum... Civar köylerden Cuma namazuıı kılmaya gelmişti. ekserisi . Kiminin elinde baston, kiminin tesbih; ayaklannı uzatıp, sırtlarını duvara dayamıj sohbet ediyorlardı. Tombul cami Bulgaristanda Osmanlı eseri mabedlerin en büyüğü ve en zârifl idi. Avrupanın birçok memleketlerinden gelen mimarlar, mühendisler bu Türk yapısım tetkık ediyor ve hayranlık içinde «Bir sanat saheseri» olduğunu söylüyorlardı. 1744 yıhnda Şumnulu Şertf Halıl Paşa tarafından yaptınlan camıin minare ve kubbesinin yanında iç tezyinatı ve boyaları hep eskiden kalmaydı. Hiç bir tarafına el sürülmemişti. Renklerin bilhassa sarı, siyah üzerine işlendiği, asırlar geçmesine rağmen bozulmadığı görülüyordu. Yalnız, Türk Rus harbleri sırasında Caminin içinde insanlar barmdınldıfı için, bazı kısımlar harap olmuş, fakat sonradan oraları da tâmir edilmişti. ğaçların altındaki taş sıralardan bırmde oturan Ali Osman Hatipoğlu ile sohbete dalmıştık. 80 yaşındaki Deliormanlı konuşurken, sanki tarihin sesini dinliyor gibiydim. Anlaüyordu... Harblerde çektıkleri çileyi, sefaleti. kaybettiği yakmlannı hiç noksansız hatır lıyor ve anlatıyordu. İki yıl Fransada esir kalmış, o sırada Fransızca öğrenmişti. Parise ait hikâyelerinin ayrı bir âlem olduğunu söylüyordu arkadaşları. CİNAYET İŞLENİYOR Dışan atıldıktan iki dakika sonra, ansızın kriz geçiren 42 yaşındaki Sıtkı, köşe başmdan geri dönerek, tekrar kahveye girmis ve: «Son beni kovacak ipsan mısın? 50 lira vermek raç mu?.. Bu hareketi bana yaparsmız ha?!..> diyerek, 30 santim uzunluğundaki sisi, kahveci Niyazi'nin kalbins saplamışür. Cinayetten sonra, arkasına takılan şoför ve müşterilerin uzun kovalamalarına rağmen yakalanamıyan garson, Tepebaşındaki çamlar arasmdan Kasımpaşaya inerek, izinl kaybettirmişür. Son olarak Balattaki bir kahvehanede garsonluk yaptığı tesbit edilen Sıtkı Birgül'ün, bundan 12 yıl once Bakırkoy Hastahanesinde 8 yıl tedavi gördüğü tesbit edilmiştir. Polis, deli kaatili aramak için sa ferber olmuşsa da, dün geç vakte kadar saklandığı yeri öğrenememij tir. YAZI, HESAP VE MUHASEBE MAKİNELERİ İTHALİ İÇİN PROFORMA FATURA VERİLİR Amerikadan AID finansmarn ile, Avrupadan İngiltere, Holânda, İtalya fabrikalanmızdan serbest dolarla Sınırların kapanması Ortadoğuda canlı hayvan 8ikıntısı yarattı ADANA Ticaret ve Sanayi Odasına Beyrut'tan gelen bılgiye gore, Ortadoğudaki kolera sal gını dolayısiyle sınırların bir muddet kapalı kalması Ortadoğu memleketlerinde canlı hayvan sıkıntısına yolaçmış ve bu arada fiatlarda yüzda 40 nisbetinde artışlar olmuştur. Hayvan sıkıntısı çeken memleketlerin arasmda ilk «ırayı Suriye teşkil etmektedir. YAZI, HESAP VE MUHASEBE MAKİNELERİ İTHALİ İÇİN PROFORMA FATURA VERİYORUZ Satıs ve ithal kolayhkları gösteriyoruz. İBteklilerin: Harbiye, Halâskârcazi Caddesi 34/4 Tel: 47 92 68 47 87 11 e müracaatlan rica olunur. Yerri Ajans 7741/11253 Şumnnda Tombnl Cami «nünde 88 yaşındaki AI1 Osman Hatipo|lu ve arkadaşları.. ürklerın toplu halde bulunduğu büyük şehirlerden biri olan Şumnu, bilhassa Sultan 3. Murad'ın Rusyaya açtığı seferden sonra ehemmıyet kazanmıştı. Bırinci Sultan Hamidin zamanında başlayıp, Üçüncü Sultan Selim devrinda Aşık kız mahalle halkını dolandırdı İZMİR Gecekondu yaptıracağız deyip mahalle komşulanndan 3 büı lira borç toplayan 15 yaşındaki Hatice Atalay, sevgılisi ile beraber kaçmıştır. Polis ile beraber mahalle halkı da firari âşıkları bulmak için •eferber olmuştur. Savcılığa başvuran kızın babası thsan Atalay, kendısınin haberi olmadan kızının 3 bin lirayı Kadifekaledekı mahalle halkından topladığını bildirerek, «Kızın, aşjcerliğini yapmakta olan Tosnf Lâçin adlı gençle niçsnhıtrr» A T »IIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIUIIIIIIIIIIinilllllllllllllllllllllllllll» lllllfi: | § Süleyman Demirel'e açık mektup cak bir meskene sahip edemedik yazıklar olsun bize. Edeceğiz, yapacağız ve üzerinde ehemmiyetle duruyoruz sözleriyle olmaz bu isler. Lâfla peynir gemisi yürümez. Sayın Demirel, îâze olmus bh" vak'adan daha bahsedeceğim. 1961 senesinde Checkmate tatbikatı yapılacakü. Üç günde onar kişilik kırk çadır kurulması ile onaltıhk iki W. C. ve onalühk dus yapılması emrini aldım. Elimde çahştırabileceğim beş kişi vardı. Gece, gündüz, yağmur çamur demedik çalıştık ve başardık. Şunu anlatmak istiyorum. Türke imkân verilirse başaramıyacağı i; yoktur. Bu başarımızdan sonra Tumpane şirketi şahsıma ve işçilerime ÎU teşekkür mektubunu göndermişti: «Tumpane Şirketi ve Amerikan Hava Kuvvetleri adına NATO'nun Checkmate tatbikatını hazırlamağa yardımda gösterdiğiniz fevkalâde başarıdan dolayı sizi tebrik etmek isterim. Bu Birleşmis Milletlerin Dünya Sulhunu idame ettirmek gayesiyle elbirliği ettiğini gösteren çok güzel bir misal olmuştur. Yağmurda ve çamurda uzun saatler Checkmate tatbikatının sahalarından birini hazırlamak ta gösterdiğiniz gayret hem bağlı bulunduğunuz Türk Sivil Birliğe ve hem de NATO'nun kuvvetli bir yardımcısı ve âzası Türkiye Cumhuriyetine lâyık bir fert olduğunuzu ispat etmiş bulunmaktadır.» Walter G. Hyzer Project Manager Sayın Demirel felâket bölgesi ile bilhassa siz meşgul olunuz. Henüz çok geç kalınmış değildir. Bir de, etrafımzı çevirmiş olan pısırık dalkavuklan lütfen kovunuz Süleyman Bey. HattS bu işde ihmali gorülenieri cezalandırmız. Unutmayınız ki bir ayda küçük bir şehir kurulabilirdi. Sizden milîet olarak çok şeyler bekliyoruz. En derin saygılarımla.» Aziz KAYLAN îstanbul Vilâyet Umuml Meclisi Âzası. Lâleli Cad. 44/5 Aksaray ^~ İstanbul biten Rusya ve Avusturya savaşla rında Şumnu Osmanlı Ordusunun merkezi olmuştu. Halbuki Evliya Çelebinin seyahati sırasmda burası küçuk bir kasabaydı 2000 evi, 10 mahallesi, 7 okulu vardı... Şumnuya Bulgarların Şumen de Sayın Başbakan, Bu mektubu yazmadan evvel on gün kadar düşündüm. Yazıp yazmamakta tereddüt ediyordum. Ben günlük gazetelerin hepsinl okurum. Ecnebi gazeteleri bjıltırsam onlan da hatmederim. Alıjkanlık. Adalet Partiliyira, hattâ kurucu sayılırım. Aynı zamanda aziz hem şehrinizim. Bütün bunlardan ba|ka meslekda} sayüırız. Bu satırları siza üzülerek yanyorum. Yazmağa mecbur olduğum için yazıyorum. Günlük gazetelerde aleyhinizdeki tenkid yazılarını okurum. Lehinizdekileri de. Fakat ben kendl kanaatlerime inanan bir adamım. Başbakan olduğunuz günden beri bir vatandaş ve bir partili olarak karakterinizi dikkatle izliyorum. Bir çok sevaplarımz bir o kadar da günahlarınız var. En büyük günahı Doğu illerindeki deprem bölgesine karsı işlediniz. Yoo!.. Kaşlarınızı çatmayınız. Belki bütün günah sizin omuzlarınızda olmayabilir. Etıafınız belki sizi tâbiri âmiyane uyutmuştur. Bızde olmuştur böyle jeyler. Olur da. Efendim, siz yüksek mühendissiniz. Amerıka'da bulunmuşsunuz. Seri imalâtın ne demek olduğunu elbette bilirsiniz. Gazetelerden okuduk zelzele böl gesi için yirmibeş milyon liraya yakın yardım parası toplanmış. Bir sürü de çadır ve malzeme gelmiş. tyi görüşlü ve pratik düşüncelı bir muhendis bu para ile bir ayda en azından beşbin baraka yap tırabilirdi. Hattâ beşbin baraka içın otuz gün çoktur bile. tkinci Cıhan Harbinden sonra îngüterede ev inşaatına seri halinde başlanmıştı. Ekserısi praükti tabii. Fakat sabahleyin işe giderken gördüğümüz boş arazinin üzerine akşam üzeri iş dönuşü iki üçyüz evin kurulmuş olduğunu görürduk. Baraka değil, ev. Mutfağiyle, banyosuyla, salonu ve yatak odalariyle normal evler. Biz bu kadarmı beklemiyorduk deprem böl gesine. Sefalet içine düşmüş, halka kış bastırmadan başını sokabilecek bir barakacık. Yeterdi o kadarı. Ama yapılmadı. Bu durumdan bir Başbakan olarak değil d« bir muhendis, bir müspet ilim adamı olduğunuz için sizi suçluyorum. Bir de felâketzedelere gıda temini meselesi var. Bu da çok yazıldı. Çaresiz kalan halk kuru ek meğe bile razı olduğu halde onu dahi bulamadılar. Bizim neyımız eksik batı devletlerinden? Deprem olur olmaz bütün tertibat alınabihrdi. Sozle değil, fiiliyatla. Hattâ böyle âfetler için daha önceden tedbirli olmak lâzım değil mi? Memleketi bölgelere ayırarak istasyonlar kurulamaz tnı? Öyle tahmin ediyorum ki siz harb görmediniz. Bendeniz Ikinci Cıhan Harbini lngilterede yaşadım, üç defa da bombalandım. Belki inanmazsınız ama gene de yazmadan geçemiyeceğim. İngıitereye varalı henüz beş ay olmuştu, 19 Eylül 1940 da Londra bomba yağmuruna tutulmuştu. Bu esnada benim oturduğum apartı; man da bombalandı. Sokağa fırla; dık. Köşe başında seyyar bir bü; feden halka sıcak çay, kahve ve ; sandöviç veriyorlardı. Dikkat bu• yurun sayın Süleyman bey. 1940 : senesinde harbde oluyor bu. 1966 I senesinde sulh ramanmda değil. • Biz ise sulh zamanında bir avuç • felâketzedeyi doyurup, aradan | bunca zaman geçtiği halde barına Ali Osman ağanın dişleri yoktu ağzında tamammı kısa bir zaman önce çektirmişti. yakında sigorta bedava yenilerini takacaktı. Arkadailaa anlattı. a | ParistetTTO jaşında bü: Türk' miş ve Şumnudaki eski köyüne' yerleşmiş. Harbden sonra esir gittiği Fransada tam 50 yıl kateuş, ora nın her şeyi hoşuna gittiği için... Sonra emekli olup öz yurduna Deliormana dönmüş. Ali Osman Hatipoğluna; Baba sen de emekli maası alıyor musun? diye sordum... Neşeli, neşeli; Alıyom >a, alıyom .. Bu kadar savaş gördük evlât dedi... Ben almıcam da kim alacak?... 80 yaşmda hoş sohbet ve sıcafc kanlı ihtıyann asıl merakı Istanbuldu . Bana mütemadiyen orası hakkında sualler soruyor; Ah gözünü seveyim şu îstanbulun .. Bir kerre göremedik gitti» diyordu .. Değişen ekonomi: Tarımdan endüstriye tkinci Dünya Savaşından önce Bulgaristan tipik bir tarun ülkesiydi.. 33 rnilyon çalışan nüfustan sadece 104 bin kişi endüstri bölü" mündeydi. Genel üretünde endüstri mallarınm tarun mahsüllerine oranı 24/76 idi. 194 bin endüstri isçisinin 15 bini de bu dalda devamlı değildi... Milli gelirin sadece yüzde 15 i endüstridendi. A.P. Senatör ve Milletvekillerine sesleniyorum 657 sayılı Personel Kanununun Meclislerden çıkışı ile ıdari bölumlerinin hemen yürürlüğe girisi ve malî hükümlerinin de 1966 malî yılında yürürlüğe gire ceği kanun hükmü iken Başbakan ve diğer yetkililerin malî hükümler hakkmda çeşitli vaat ve beyanları meyanında sözüm senettir diyen Başbakan seneti E bonoya çevirerek hiç bir vaat ve beyanmı yerine getiremediğı gibi yürürlükte olan idarî bölümlerinın de tatbikini engellediçi bir hakikattır. İdarî bölümlerinin de (izin = vs.) tatbikinden çekinen bir Başbakan ve onun hükumetının artık başarılı olamıyacakları herkesçe bihnen bir hakikattır. Büyükler tepişir küçükler ezilir tabirınden memurların artık ezilecek tarafları da kalmamıştır. Sizlerin memleket ve millet hayrına giriseceğiniz her teşebbuse dığer grupların destek olacakları muhakkaktır. Maddeten ve manen hüsrana uğramış bulunan memur ve aile efradım bi raz olsun ferahlatmak için Personel K. nun idarî bölümlennin derhâl tatbık edilmesi. memurun kendisine, eşme ve beher çocuğuna olmak uzere her ay maaşla birlıkte vergiden muaf sosyal bir yardımda bulunulma sının adaletli bir dağıtım olacağı kanaatiyle hürmetlerimi arz eylerim. H. SÖNMEZ AKÇAKOCA Belediye Reisi itham ediliyor ADANA Kayseri'de bir trafik kazasında ölen eski DP'lilerden Durmuş Başkara'nm cenazesinin, Adana Belediyesinden gönderilen vasıtayla şehre getırilmesi, Belediye Meclisi üyelerini harekete geçirmiştir. CHP'li Meclıs üyeleri, bu kor.uda bir önerge hazırlamışlardır. Önergede Belediye Baskanmın «partizanca» harekete devam ettiği ileri surülmektedır. 1964 Şimdi endüstrinin genel üretimde tarıma oranı 78/21 olmuştur. Milli gelirin yuzde 45 endüstri, yüzde 20 si de endüstriye ilişik dallardan sağlanıyor. (Ulaştırma, Onnancılık, Insaat). Tarun gelirleri yüzde 35 i teşkil ediyor artık. Endüstride 1964 de, devlet malı olan sosyalist teşebbüslerin genel miktara oranı •'. 99,5 tur. Özel teşebbüs ise °b 04 pay sahibidiı. meleri de «Şum» kelimesinden geliyordu. «Şum» Bulgarcada hışırtı, gürültü anlamını taşıdığı, bu kasabanın yeri de ormanhk olduğu için «Hışırtılı kasaba> yâni Şumen diyorlardı... Osmanlı tarihinde Şumnu, Çandarlı Ali Paşanın fetihlerinden sonra ortaya çıktı. Etrafındaki bütün kaleler ve bütün şehirler düşünce Şumnu da kapılarmı dövü»meden Türklere açıvermişti. 1444 Vama savaşına, Macar Kıralı Vladislav Haçlı Ordusuyla, Tuna boylarını kana boyayarak gelirken Şumnuya da sataşmış, fakat ele geçirmeye muvaffak olamamıştı .. Şerif Halil Paşa, Turnacıbaşı Hacı Mustafa gibi kıymetli insanlar yiÜStizerf"Şumfnı, dajaı Sonra o n l f tın faydalarını da görmüştü .. 18. Asırda Osmanlı Ordularınuı merkezi olan bu şehir, Rus ordula rının bütün gayretlerine rağmen düşmemiş, ancak Ayastafanos muahedesi imzalandıktan sonra Türk ordusu Şumnuyu boşaltmıstı. umen'de Türklerhı kurduğu bir bölge tiyatrosu vardı. Her hafta 5 gün Türk sanatçılan ga yet başarılı oyunlar veriyorlar, zaman zaman civar kasabalara gidiyorlardı. Aziz Nesin'in. Yaşar Kemal'in oyunlan bilhassa çok tutuluyordu Deiiorman Türkleri arasında... Türk edebiyatının bütün örnekleri, Türkçe okuma kitaplarında ol duğu gibi. Şumen caddelerindeki kitapçılarda da saülıyordu. Yakup Kadri Karaosmanoğlu. Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Resat Nuri Gün tekin, Halide Edip, hepsini gorebiliyordunuz vitrinlerde .. Bunun yanında plâk satan mağazalarda Zeki Mürenin fotoğraflan, plâkları kapı; kapış satılıyordu . Bunlar, Sofyada veya dışarda basılıyordu her halde! Ama, plâk çabuk bozulduğu için herkes 23 tane aynı plâktan alıyor, sonra bir karaborsadır gidiyordu .. Sumnu bilhassa son yıllarda bir hayli gelişmişti. Geniş caddelere, büyük otellere, parklara mütemadiyen yenileri ilâve ediliyordu... Geceleri. müzik sesleri dısarlara akseden restoranlar bu mütevazi şehrin nasıl bir hayat yaşadığını göstermiyor mu? Ş Ekim 3 Cemazivelâhır 18 • o E İ03 1 V. 1 5 56 12 03,15.20 17.49 19 20 6 12 * 4 20 9 29 12 001 1 30 10 23 u gün 59 bin nüfusu olan Şumnuya Bulgarlar Şumen veya Kolarovgrad diyorlardı. Osmanlı idaresindeyken Rumelinin en önemli kültür ve sanat merkezlerinden biri olan Şumnu, bu tarafmı hâlâ muhafaza etmekle beraber, şımdi, daha ziyade endüstri gehri haline gelmişti. Şehrin civarı irıli ufaklı fabrika larla doluydu. Aılelerin bir kısmı makina başında çalışıyor, azınlık ise toprakla uğraşıyordu. Diğer yerlerde olduğu gibi işçilerin aylıklan yeterli sayılırdı. Me selâ Brancova kasabasında 1800 bisiklet 600 motosiklet 78 otomobil vardı ki, bu rakamlar onların para biriktirip neler alabildiğini gösteriyordu... Ayrıca, konuştuğum Türkler bana; «Şumnu, Vama, Silistre bölgesinde 3900 kişinin otomobil sahibi olmak için para yatırdığmı ve sıraya girdiğini» söylediler... B YARIN Sofya Radyosu Türkçe Basmütercimi Aziz Alief (eski Milletvekili), Mehmet Çavnşef (Bir kasaba gazetesinde basredaktör), Tarih ö|retmeni Mastafa Müslimof, Şumnu Hükumet binası önünde. BETOeHI FiTAŞ SıHEMASI UDŞISI 85 İlâncıhk: 6154/11540 DELİORMANLI BİR PEHLİVANIN BABASI r Yeterlik belgesi alan öğretmenler İstanbul Türk İngiliz Kültür Derneği İngilizce Akşam Kursları 10 Ekim 1966 Pazartesi günü İngiliz Erkek Lisesinde (English High School for Kayıtlar: 3 Ekim 1966 pazartesi ile 7 günleri arasında saat 17.00 Nişantaş başlayacaktır. Boys) ekim 1966 cuma 19.30 Nişantaş İngiliz Erkek Lisesi (Hacı Emin Efendi sokak, No. 52, Nişantaş) Tel: 47 43 30 İlâncüık: 6075/11534 İstanbul Erkek Lisesi Müdürlüğünden Okulumuz ıdare, ders âletleri memurluklarında çalışürılmak üzere 12/10/1966 çarşamba günü saat 14,30 da yapılacak imtihanla iki memur aiınacaktır. isteklilerin en az ortaokul tnezunu olmaları, erkeklerin askerliklerini yapmış bulunmaları, Memurlar Kanununun 4. cü maddesindeki evsafı taşımaları, imtihandan en geç bir gün önce Okul Müdürlüğüne müracaatları, daktilo bilenlerin tercih olunacağı duyurulur (Basın 20697/11547) 435 sayılı Ortaokul Öğretmenleri Kanununun 7. ci maddesi gereğince Enstitülerde açmış olduğunuz yeterlik belgesi sınavlarına giren ve başarı kazananların durumlarından haberdar mısınız pek bilmiyorum. Şöyle ki; iki yıl verilen üç sinav hakkını yitirmemek için en yoğnn çalışmayı gösteren bizler için yeterlik belgesi almak hiç te kolay olmadı Öğretmenler: oSİZLER L1SELERE BİLE TAYİN EDİLEBİLİRSİNİZ» diye, bizleri ellerinden geldiği kadar sıktılar. Kanunun venniş olduğu hak ve bilgimizin giicü ile yeterlik beleesini aldık. Bakanlığınızın. böyle «mavlar açması bir ihtiyacın karşılığı olsa gerek. Böyle rastgele vatandajı yorma ve oyalama hiç bir kurulnsun hakkı değildir. Buçün; iki yıl var gücü ile çalışıp yeterlik belgesi alanlar üç yılda, bej yılda tayinlerini yaptıramıyorlar. Üstelik Ugili memurlaruua bu konuda birbirini tutmayan cevaplarla yüreklerimize kor yağdırıyorlar. «Okııl açılmadığı... Eğitün Enstitülerinin bol mezun verdiği. Mecburî ; hizmetlUerin dahi yerleştirilmelerinde zorluk çekildiği. Bu ' konuda ümidi kesmemizi açık açık söylemekten çekinmiyorlar. Sizden, otuz Edebiyat grupu yeterlik belgeü için bildiğimiz âdil davranıslaruuzı bekler n tayin ijleri Ue ügili memurlarınızi bu konuda uyannanızi dilerim. C. E. Üâncılık: 6059/11537 Tekel Gibali Tiitün Fabrikası Fabrikamız ihtiyacı için 400 çift kadın iskarpini p* zarlıkla satınalınacaktır. Pazarlık 5/10/1966 çars.amba günü saat 15 de Fabrikamız Komisyonu huzurunda yapılacaktır. Muhammen bedeli 16000 lira olup muvakkat teminatı 1200. liradır. Bu işe ait şartnameler her gün mesaî saatleri dahilinde Fabrikamız Levaam Şubesinde görülebilir. İsteklilerin bildirilen gün ve aaatte müracaatlan ilân olunur. (Bana 21059/11557) 145 lon Gıda Maddesi İhale Edilecek Gemilerimizin 4 aylık gıda maddesi ikmâli işi ihale olunacaktır. Bu işe ait şartnameler Teşekkülümüz İkmâl Müdürlüğünden bedeli mukabilinde temın edılebilir Kapaü teklif mekruplarının 12/10/1966 çarşamba günü saaf 14.00 e kadar Teşekkülümüz İkmâl Müdürlüğüne tevdi' ilân olunur. D.B. DENİZ NAKLİYAT T.A.Ş. Genel Müdürlüğü (Basın 21118/11549) rıiıııııı ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımiiıııııııııııııııııııııııııııııııî