08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAIÖFE IK3 04 Ocak 1988 CÜMHTTRÎTIST KİRLİ EllER (Ben Barka olayı) Dr. HFîzı TOPUZ ransa'da birkaç aydan beri geniş yankılar (PARİS) uyandıran bir olay var : Ben Barka'nın ka gözlerinin önfinde Saint Germain'den kaçırılır. çınlması. Fas muhalefet liderinin geçen 29 ekimDostlan ve kardeşi ertesi gün Emniyete baş de Paris'in en kalabalık ve en işlek yerlerinden vurarak Ben Barka'nın ne olduğunu sorarlar. Polisin hiçbir şeyden haberi yoktnr. Kendisini Fagbiri olan Saint Germain des Pres'de yeni açılan Drugstore mağazasının önünden bir arabaya atı Iılann kaçırdığı sanılır. Fakat tahkikat derinleştirildikçe olay genişler. Orly bava alanmda çalılarak kaçınlması Fransa'da birtakım bozukluklaşan bir havacılık şirketi müfettişini yakalarlar. rın, karışık işlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Bir yandan gazeteler, bir yandan savcılık ve polis işl Lopez adındaki bn adam hem Fransız gizli polis şebekesinin adamıdır, hem de Faslılann. Birçok knrcaladıkça, âdi bir politika olayının sınırlannı geyler anlatır Lopez. Ben Barka'yı yakalatmak çok aşan ve Faslılarla birlikte Fransız polis ve gizli haberalma servislerinde çalışanların da ad için ban polisleri kullandığını açıklar. Onlan yakalarlar. Onlar da gizli bir millî emniyet görelarının bulaştığı milletlerarası bir rezaletin ortaTİyle bn işi yaptıklannı •öylerler. ya çıktığı görüldfi. F !••• !••• !«>• !••• >•>• :::: Olayın öıeti layın özeti şu : Fas'ta Sultana kafa tutan devrimci bir mnhalefet lideri var, Ben Barka. Birkaç yıl önce memleketinden kaçmak zorunda kalan Ben Barka'yı Snltan ölüme mahkum ettirir. Ama Fas mnhalefet lideri karargâhım Kahire'de knrmaştur. Gazetelerde sık sık adı geçer Ben Barka'nın. Demeçler verir, toplantılara katılır. Ben Barka artık yalmz Fas'ta değil, fakat geri kalmış ülkelerin birçoğnnda sömürgecilik sistemine karşı koyan bir genç filkeler lideri olmuştur. Yeni yılın ilk günlerinde Havana'da toplanan Üç Kıt'a Konferansını dflzenlemek görevi de ona verüir. Konferansın amacı geri kalmış ülkelerde yeni sömürgeciliğe veya yeni diktatörlüklere karşı direnen devrimci ve ihtilâlci partilerin temsilcilerini bir araya getirip knrtulaş ve özgürlük konnlarını tartışmaktır. Çünkü geri kalmış ülkelerin çoğn artık devrimci olmaktan çıkmış ve statükocn olmustur. Afrika devletleri arasında yapılan toplantılarda bütün liderlerin knşknsn kendi rejimlerini, kendi yerlerini kommaktır. Liderler Afrika ülkelerinde çıkacak sagcı veya solcu ayaklanmaları, hükumet darbelerini önleyecek bir dayanışmaya yönelmişlerdir. Yeni isimler? Yeni birtakım İsimler ortaya atılır. Ban gazeteciler vardır işin içinde, bazı gizli ajanlar, millî emniyetin adamlan, gangsterler, serseriler.. Figon adında bir şantajcı demeçler vermeye başlar basına. Ben Barka'nın nasıl yakalandığını ve gözlerinin önünde nasıl bıçaklandığını, susması için kendisine nasıl para verildiğini anlatır. Bn sefer polis komiserleri, Figon'n mahkemeye vermeye kalkarlar. Fakat her gün gazetelere demeçler veren, telefonlar eden, yazılar gönderen Figon ortada yoktnr. Nihayet polisler Figon'un gizlendiğl evi bnlnrlar. Eve girerler. Figon kanlar içinde ölü bnlunur. Polis, Figon'nn ölümünün intihar nu, yoksa cinayet ml oldugunu henüz çözememiştir. •••• •••a •••• •••• • ••• O ••>• •••• •••• ••>• •••• ••>• ••>• • ••• •••• •••• •«•• Bakan Ufkir mi öldürdü? tır. Adlan açıklanmayan yolcnlar vardır bn uçaklarda. Ben Barka'nın arabayla Paris dışmda bir villaya götürüldüğü belli olur. Fas tçişleri Bakanı Ufkir de oraya gelmiştir. Figon'a göre Ben Barkayı orada Ufkir hançerlemiştir. Katanga tçişleri Bakanı Mnnongo'nun Lnmnmba'yı süngülemesl gibi korkunç bir olaydır bu. Ama Ben Barka 51müş müdür, ölmemiş midir, belli değildir. Yapılan açıklamalara göre, Fransız gizli polis şebekesi Ben Barkaya karşı bir komplonun hazırlandığım biliyormuş. Müfettişler birbirlerine telefon etmişler, raporlar verilmiş, hiçbir şey polisin gözünden kaçmamış. Ama bir şeyler olmuş arada. Bazı kimselerin bu cinayeti önlemek istemediği ortaya çıkıyor. Cezaevlerinde tutnklnlar var, her gün yenl yeni tanıklar dinleniyor, yenl sanıklar yakalanıyor. Fakat asıl sorumlular yok orta yerde. ş daha knrcalamnca snçnn işlendiği gün Fas tçişleri Bakanının İO birazParis'ten birtakımParis'e geldiği anlaşılır. gün nçaklar havalanmış•tıl •••• • ••• • ••• Statükonun devamı için a birkaç ayın içinde birbiri arkasından Afrika ülkelerinde yapılan hükumet darbelerl gözlerini korkutmuştnr devlet başkanlarının. önce Kongo'da, sonra Dahomey'de, ondan sonra Orta Afrika Cnmhnriyetinde, onun arkasından Ynkarı Volta'da yapılan hükumet darbelerinden sonra devlet başkanlan kendi yarınlarından firkmeye başlamışlardır. Albaylardan gelecek tehlikeyl önlemek için yüzbasıdan yukarı askerî rütbe tanımayan devletler bile vardır Afrika'da. Üst rütbeler Fransız subaylarına bırakılmıştır. Devlet Başkanlarının ço£u böyle bir korkn içindedir işte. Geri kalmış ülkelerin birçoğnnda statükonun devamı yeni sömürgeeiliğin veya diktatörlük rejiminin devamı demektir. Bu gidişle geri kalmış ülkelerin gelişmesini, halklann kalkınmasını bekIemek hayaldir. Şa halde geri kalmış ülkelerin sorunlarını incelemek için yapılacak iş resmî devlet temsilcilerini, tntnmcnları, gelenekçileri değil, geniş halk kitlelerinin temsilcilerini, devrimcileri bir araya toplamaktır. tste böyle bir toplantıyı düzenlemekle görevlendirilen Ben Barka da nçaktan uçağa atlayıp, sehirden şehire nçarak Havana Konferansını gerçeklestirmeye çahsmaktadır.. •••• aaaa •••• • ••a • III •••I aasa •••• aaal •••« • ••• • ••• •••• •••• •••a Yüksek menfaatler aşyazarınız Sayın Nadlr Nadinin af konusundaki yazısını okudum, Affı geniş bir açıdan ele alan usta yazar, bir noktada şöyle diyor: «Bu itibarla affın kapsamına girecek suçların başında politik suçlar ile sayın ceza hukuku Ordinaryüs Profesörü Sulhl Dönmezer'in «fikir suçları» diye tanımladığı suçlar yer almalıdır.» Evet, mademki demokxasi olduğunu savunan bir rejimde fiklr suçu denilen bir suç vardır, çıkarılacak bir affın kapsanuna bunlan almaınak olmaz. Böyle bir davranış dünya uyanışı karşısında büyük bir sağırlık olur. Bugüne kadar yaptığım küçük çapta inceleme ve araştırmalanma dayanarak kısaca şunu söylemek isterim ki, geçmişte, içinde filizlendiği ortam tarafından riaim» mahkum edilen ileri fiMrler, sonraki kuşaklar tarafından genellikle baştacı edildiği gibi, fikir sahipleri de sembolleştirümiştir. Okul sıralanndaki çocuklanmua örnek insan olarak sunduğumtu Türk ve dünya büyükleri, işte hep böyle içinde yaşadıkları zamanm afaroz edip ayıpladığı ve çok kere de boğazladığı insanlardır. Bunun aksini savunmak, ya tariht gerçekleri bilmemek veyahut da bir ileri alaşı, muhafazakâr topluma hoş görünmek endişesiyle durdurmak istemek olur. Q ir de kalkmış her seye rağmen ° i c a t ettiğimiz fiklr suçlularuu, kaatillerin, hırsızlann toplum düş manlarının faydalanacağı bir affın dışında bırakıyoruz. İnsaf... Hiç bir demokratik memlekette bulunmıyan böyle gülünç bir suç yaratıyor, sonra da bu suçtan dolayı ilerici ve halkçı aydınları zindanlara atmak gibi tarihe karşı katmerli bir sorumluluk altına giriyoruz. Hangi ad ve sıfatla olursa olsun bugün bizim çelme attığımız İleri adunları, yarın çocuklanmızın bağırlarma basacaklannı düşünerek yüzümüzün kızardığını hissetmeli, utanç duymalıyız. B deşlerimiz kendilerini bir kapris uğruna mı feda ettiler? Yargıçlarımız Yassıada adalet terazisinl boşuna mı kullandılar.» • Dursun Bayraktaroğln da af tasarısuun genişletilmesinden yana olduğunu ifade etmekte ve tasanya «ciddî sebeplerle askerliğinl yapmamış olanlann» llâve edilmesini istemektedir. AF, GENİTAF **• Fiyatlar... Fiyatlar. Yumurta, sabun, tereyağ, zeytinyağı, makarna, mercimek, «n, yoğurt, soğan. havuç, Ispanak, patates, konserve, kıvırcık salata... AkImıza ne gelirse bilin ki fiyatı artmıştır. Adalet Partisi, iktisadî kalkınmayı değilse bile fiyatlarda kalkmmayı başardı. Şimdi Adalet Partisine oy veren seçmen, tavada yumurta pişirirken, kıvırcık salata yaparken, fasulya haşlarken, soğan kızartırken, havuç rendelerken, pırasa doğrarken, turp dişlerken: Ne iyi etmişim de oyumu AP ye vermişim. Kuvvetli hükumet, istikrarlı hükumet, huzur hükumeti... diye sevinçle oh çekmeli; ar«dığı iktidarı bulmanm neşesi içinde göbek atmalı. Zaten Savcılar, Kaymakamlar, Valiler, Müdürler, Müdürmuavinleri, memurlar da durmadan değışiyor... Asgarî geçim indiriminin ertelenmesi... Kıbns başansı... Hepsi ve hepsi aradığımız iktidan bulduğumuzu gösteriyor. Bayram pazetesinde Maliye Bakanı îhsan Gürsan'm demedni okuyunca aradığmnz iktidan bulduğumuzu ben de anladım. Diyor ki Maliye Bakanı: «... Moneter ve moneter olmıyan faktörlerin fiyatlar genel seviyesi üzerinde sınırlı tesirleri olmustur. Ama enflâsyonist mânâda bu faktörlerin fiyat yükselişlerine zincirleyiei ve sıçrayıcı tesirleri olduğu hiç bir suretle görülmemiştir. Fırsatlan ve vurgunlan kollayan stok hareketleri ortada yoktur.» Sayın vatandaşlar bakkaldan yumurta, pirinç. fasulya alırken get> çi daluı fazla para verecekler ama düşünmeliler ki bu pahlılıkta moneter faktörlerin tesirleri sınırlıdır ve fiyat artışlan •nflâsyonut mânâJa değildir. Hükumete yardım ve destek olsun diye daha açık anlatalım: Yâni bir vatandaş bakkala girdi. Eskiden 100 e aldığma bugün 140 kurus ödeyecek. Aradaki 40 kuruş artıj var ya, işte o 46 kurusu gönül rahatlığı ile vermeli ve vatandaş teselli bulmalı: Bizim cepten 40 kuruş fazla çıkıyor ama bereket versin enflâsyonist mânâda değil... diye. Oysa fiyat artışlarmm nasıl bir katakulli İçinde yürüdüğünü bllmck için ne Maliye Bakanı olmak gerekir, ne de iktisat uzmanı... Adalet Partisi iktidara geçer geçmez bu işlerden bir parça anlıyan kiSİler beklemeye başlamışlardı: Yakında fiyatlar artar... diye. Çünkü AP yi iktidara getirenler, kendi lktldarlannın nlmetlermi görmek isteyen iş çevrelerirdi. Adalet Partisi yatınmlan artıramaz, üretimi artıramaz... neyi artırır? Banka kredilerinl ve fiyatları. Spekülâtörletin, yâni daha doğru deyişle avantacılann istedikleri budur. Nitekim son yılda banka kredileri rekor denecek bir biçimde yüzde 20 artmıştır. Banka kredilerinin maliyetl, ls adamlarma yüzde 1526 dir. Avantacılar bu maliyeti de halkın sırtına bindireceklerdir. Adalet Partisi avantacılan memnun etmek zorunda idi. AP, gerçek bir kalkmmayı hiç bir zaman gerçekleştiremiyeceğine göre kendisini iktidara geçirmek için yatınm yapan iş çevrelerine minnet borcunu ancak böyle ödemek zorunda idi. Şimdi Türkiyede fiyatlarm yiikseliji sayısı çok olmayan, ama piyasayı ellerinde tutan fırsatçılarm işlne yarıyacak, ve halk gene kazığı yiyecektir. Nitekim fiyatlarm artışı bu artışla kasalannı dolduracak olanlann ekmeklerine yağ sürmüştür. Şimdi sizlere bir de elle tutulur örnek: Piyasadakl nebaü margarinlerin fiyatlan artmıştır. Bugün Türkiyede nebati margarin piyasasmı elinde tutan yabancı şirket 1952 de 5 milyon lira sermaye ile kurulmuştur. Ve yıllık kân şöyle gellşmistir: flthenagoras ve Patrikhane ayın Av. Dr. Ziya Akkayanın «Athenagoraı ve Patrikhane» adlı yazısını dikkatle ve içtenlikle okudum. Yazann fikirlerine katılmamak için hiçbir sebeb yok. Hakiki Atatürk milliyetçisinin benimsediği fikirler. Biz milletçe müsamahakâr bir ruha sahibiz. Bu bizim millî özelliğimiz. Düşmanımızm yarasını saran bir milletiz. Ancak bu hoşgörümüzün bazan çok dozunu kaçınyoruz. Millî bütünlüğümüzü bozan, yüzyıllandan beri bizi bir bardak su içinde boğmak isteyen yılanlan halfi ülkemizde barındırıyoruz. S komünist şahıslar, bize komünizmi aşılamak için bizi kandırma yollarına gidiyorlar. Neymiş efen dim Toprak reformu yapacaklarmış. Yani zenginlerin mallannı alıp bize dağıtacaklarmış. Böyle yalanlar söyleyip de bizi kandırmak istiyorlar, bunlara kanmıya lım. Böyle diyen adamlar komünisttir. Bunlara karşı uyanık bulunalım.» Bu propagandanm altmda neler yattığını düşünmek üzüyor insanı, sefalet edebiyatına karşı olduklarmı söyliyenler; sefaletin propagandası yapılıyor, hem de kutsal bir çatı altmda. Aydın din adamlarma özlemimiz daha ne kadar sürecek. tlgililer ne dersiniz? u küçümsenecek bir olay değil. Paris'in ortasında bir adam yok ediliyor. De Ganlle bir yandan emirler veriyor, Ben Barka olayının sornmlulan yakalansın diye. Fransa'mn onuru söz konusu. Ama Millî Emniyetin gücü ağır basıyor boynna. Kimin kimden emir aldıgı anlaşılnuyor. Herkes kendi görevini yaptığı kanısında. Ama büyük bir suç işlenmiş cgörev» diye. Suçlnlar da snçlnluklannm farkında değiller. Çünkü görev almışlar. Gizli görevlerde açıkhk ne arar. Bir gângster veya bir şantajcı da işin içine girdl ml gizli görev diye sürüklüyor bütün şebekeyl. Sonra bn adamlann hepsi birbirini tntuyor, birbirinl gizliyor, birbirini koruyor; polise, adliyeye meyünün birinde Paris'e gelir Ben Barka. Frandan okuyorlar. Hükumet âciz kalıyor. «Memleketin yüksek menfaatleri» de giriyor ara yere. Bn sa'da yeni sömürgecilik üzerine bir filim çevrilecektir. Bazı dostlan bn konnda Ben Bar menfaatlerin gölgesinde ne dalavereler dönüyor. Olağanüstü yetkili insanlar belâ kesiliyorlar dünka'nın düşüncelerinden yararlanmak isterler. yanın başına. Saint Germain des Pres'de randevu verilir. Tam dostlariyle bnlnşacağı sırada birtakım insanlar Bes yıl önce Katanga otlnklarında işlenen clmuhalefet liderinin yanına yaklaşırlar. Pasapor nayetin bir eşi Paris'te de işlenebiliyormnş detnnda bazı aksaklıklar olduğu için Emniyet Mü mek. Ortahk koknyor diye bar bar bağırıyor indürlüğüne götürüleceğini söylerler kendisine. sanlar. Ama bir yanda gizli polis sebekeleri var, • Deux Magots» kahvesinin karşısındaki köşe ba bir yanda özgürlük. şında bir araba beklemektedir. Ben Barka bn Bu uygarlık dünyasına yakışmıyor hiç bu arabaya atıldığı gibi herkesin şaşkın şaşkın bakan olaylar. Biz, hem, büyük ulusal ozanlannı zindanlarda çurüten, değerli devlet adamlannı boğduran sakat zihniyetin ardından bugün küfür ediyor, hem de, yanna küfür edllecek böyle kötü bir miras bırakıyoruz. Ve sonra sanıyoruz ki, hig kimse bu açık çelişmenin farkında değil. Ne imiş. Türk tebaası. Millî bütünlügümuzü bozan bu kimselerin Türk tebaası olması neyi ifade eder? Sırtımızın ortasındaki bu küçük çıbanı biraz daha büyütüp bütün bünyemizi rahatsıı etmesini mi bekliyecegiz? Kurtuluş Savasında, daha önce ve şimdi, din kisvesine bürünerek bizi içerden hançerliyen bu papazlara daha fazla müsamaha etmek millî bütünlüğümüzü bozabilir. Yurdumuzda bulunan bn patrikhaneden şimdiye kadar zarardan başka ne gördük. Megalo ideanın yürütücüsünden başka bir şey olmayan bu patrikhanenin ve mensuplannın ülkemizden çıkartılması gereklidir. Bunun zamanı gelmiştir ve geçmiştir bile. Çanakkale 0 Bu konuda özkan Yalçınkaya, Hasan Kunt, Selâhattin Gönen adlı okurlarımızdan mektup almış bnlnnuyoruz. Tartışmacı özkan Yalçmkaya îlhan Selçuk'un fikirlerine aynen katıldığını bildirmekte ve «Ruhunu Atatürk devrimlerinden alan ve Anayasamızda da resmen tescil edilmis olan laiklik ilkesi bugün tam mânasiyle ihlâl edilmektedir. Bu konuda en büyük suç oy cambazı oportunist politikacılanndırj» demektedir. î. KAYMAK İster gülün ister ağlayın Hüseyin YILMAZ Sakarya llkokulu öğretmeni SAMSUN İbrahim ÖZER Üniversitesi Barka nasıl kaçırıldı? G aaaa • ••• a*** aava aaaa • «•* DOSI PAKISTAH MADENCIUGI aaaı aı«ı ••• •ır Doç. Dr. Müh. CEMAL BiRON madenciliği ve madencilik eğitimi oldukça yenidir. Pakistan Hindistan ayırıP akistanHindistan maden sahaları geliştirilmiş mına kadar olup Maden Mühendisliği ve ilgili eğitimi oralarda yapılmakta idi. Ayrılmadan sonra, 1954 de Lahore'deki Batı Pakistan Mühendislik ve Teknoloji Üniversitesine Maden Mühendisliği bölümü ithal edilmiş olup 4 yıllık Mühendislik eğitimi verilmektedir. Her yıl Batı ve Doğu Pakistana şâmil olmak üzere 35 talebe alınmakta yalnız «Maden Mühendisliği» dalında B. S. derecesi verilmektedir. Bölümün Öğrethn kadrosu zengln olup jeoloji, cevher bazırlama, maden âletleri lâboratuvarları kurulmuştur. Petrol lâboretuvarlan kurularak «Petrol Mühendisliği» dalmda da öğretim yapılacak tır. Karachi'de büyük sanayicl Bay Dawood'un 140 milyon lira teberrulan ile knrulmuş olan Dawood Mühendislik Kolejinde, «Metalürji, Kimya. Petrol Kimyası ve Elektronik Mühendisliği» dallannda öğretim yapılacaktır. 1964 den itibaren talebe alınmıştır. Bu öğretim müesseselerine paralel kurulmus olan Pakistan Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Kurunı (PSIDC) Krachi, Lahore, Peshawer ve Decca'daki dört grup lâboratuvarlarmda bilimsel araştırmalar yapmakta, bulunan patentler endüstriye kiralanmaktadır. Madencilik ile ilgili olarak şalanozitli ve killi demir cevherlerinin tabiî gaz ile rost edilerek zenginleştirilmesini, yüksek rutubet, kül, kükürt ve uçncu madde ihtiva eden lin. yitlerin düşük ısıda karbonizasyonu düşük tönörlü kromit, antimuan nikel ve amyantın zenginleştirilmeleri etüd edilmij bazılarmda pilot tesisat vücuda getirilmiştir. leri Quette'da, Sor Range Shanng, Degari ocaklarını inkişaf ettirmektedir. Buralardan Sor Range'ın ana hazırhğı bitmiş, haricî tesisleri kurulmuş, ana nakliyat galerisi (Gazij tüneli) ve havalandırma tesisleri yapılmış, su ve enerji tesisleri kurularak 500 milyon lira sarfolunmuştur. Hâlen günde 450 ton kömür çıkmakta olup 1.000 ton gayeye doğru inkişaf etmektedir. İ. T. O. Maden Fakültesi Öğretım üyesı 100 milyonluk tasarruf QUETTA KAKBONİZASYON TESİSLERİ: Kömürün linyit olması (4.500 • 6.000 cal/kg) yüksek rutubet, uçucu madde, kükürt ve kül ihtiva etmesi sebebiyle, bu kömürlerin Qnetta şehrindekl düşük ısılı karbonizasyon tesisinde kullanuTnası, gazlardan enerji elde edilmesi, tabiî mahsullerin değerlendirilmesi ve kalan kömürün briket halinde memleketin diğer yerlerine sevki kararlaştınhnış olup Batı Pakistan Endüstriyel Gelişthtne Şirketi tarafından 400 milyon liralık bu tesis kurulmak üzeredir. Bu tesis sayesinde yılda 100 milyon lira değerinde kömür ithali önlenecektir. KKOM MANYEZİT OCAKLARI: Devlet sektörü haricinde en önemli inkişaf krom üretimi sahasında yapılagelmektedir. Pakistan Chrome Ltd. Şirketi istihsalin «ı80 ini vermektedir. Yıllık üretim evvelce 25.000 ton iken hâlen 14.000 civarındadır. Bu durumda şirket, Türkiye Kromcuları ile işbirliği, fiyat birliği yapılmasmı arzu etmekte. müşterek bir ihracat politikası takip edilnıesini CENTO câmiasmdan ve Üçlü Anlaşma çerçevesinden arzu etmektedir. Manyezit üretimi yılda 300 tondur. PETROL VE TABtt GAZ: Memleketin çok çalışmasma rağmen büyük bir petrol sahası henüz bulunamamıştır. Rawalpindi civarındaki kuyulardan yılda 123 milyon galonluk istihsal yapılakistan'da bahse değer maden üretimi, 1963 maktadır. İthal petrol üzerine çalışan Karaehi yüı olmak üzere, kaya tuzn 239.000, kömür rafinerisi yılda 2 milyon, Doğu Pakistanda Chit1.158.000, krom 14.000, jips 158.000 ton, tabiî gaz 50 tagong rafinerisi bir milyon ton kapasiteli olup milyar ayakküp, Petrol 123 milyon galondur. Hü yılda 69 milyon lira döviz tasarrufu sağlamaktakumet maden üretimini teşvik için çok mükemmel dır. kanunlar hazırlamış, 10 sene vergl muafiyeti taKömür ve petroldeki şanssızhğa rağmen, memnunış, hazırlık ve yatım masrafını ve inkişaf seleket tabiî gaz bakımından oldukça zengindir. nelerindeki zararların ileriki yıllar kânndan takSui'deki tabiî gaz, borular ile Multan, Lahore, sitler ile ödenmesini kabul etmiştir. Bununla beKaraehi şehirlerine nakledilmekte yakıt ve enerraber, özel sektör'den kromlar harie, cinemll bir ji ihtiyacmm büyük bir kısmmı karşılamaktadır. ilgi görmemiştir. Bımnn üzerine bir devlet teşekKömüre nazaran «,i30 ekonomik olduğu ifade edilkülü olan Batı Pakistan Endüstriyel Geliştirme mektedir. Yıllık üretim 5» milyar ayakküp olup Şlrketi (WPIDC) kurulmus ve madencilik dalına hızla gellsmektedir. yatırım yapılmıştır. Bu şirket birçok alanda üretim yapmaktadır. KHEWRA TUZ OCAGI: Ocak hâlen yılda akistan madenciliği genç olmasma mukabil 125.000 ton tnz Istihsal etmekte, bunun 20.000 toiyi esaslar üzerine kurulmus olup hjzla genu ocak yanmda kumlmuş olan soda fabrikasmlişmektedir. Bu konuda memleketimizle işbirliği da iîlenmekte, 5.000 tonu ihraç edilmekte, müteyapabilir, fikir ve ekip teatisi olabilir. Bu konu baki kısmı memleketin gıda ve endüstrisinde kulüzerinde her iki memleketin ilgilllerinin durmalanılmaktadır. Ian çok yerinde olur. KÖMÜB OCAKLABI: Aynı Devlet teşekkül Maden üretimi P Sonuç P # Tartışmacı Mehmet Metin Yılgör Dr. Ziya Akkaya'mn yazıAynı konuda M. Nuri Aynalı'dan, sı için «tüm olarak ilginç ve uyaAbdullah Beceren'den, Mürsel Er ncı bir nitelikte» demekte tarigin'den, Dursun Bayraktaroğlu'dan hî bir olayı tekrarlıyarak neticemektup almış bulunuyoruz. ye varmaktadır şöyle ki: M. Nuri Aynalı adlı tartışmacı, «Svet, Patrikhane en büyük Nadir Nadi'nin fikirlerine eksiz feaat ocağıdır. II ci Mahmut devkatıldığını bildirmekte, hazırlanan rinin en önemli olayı hiç şüphesiz af tasansının yeterli olmadığını savunmakta ve sözlertni şöyle ta Patrik Grigoriusun idamıdır. Yunan isyanını Avrupalı emperyamamlamaktadır: listler kışkırtmışlar ve Türk va«Bu af değil, doğnıdan dogruya tanı üzerinde çarpışan menfaatulusumla alaydır». lerini korumak amacı ile karşımı • Abdullah Beceren adlı okurumuz genellikle aftan yana oldu za çıkmışlardı. 182112 Şubat günü Patras'da isyan basladı. Bizans ğunu, fakat Türklüğü ve Türkü hihayalcileri, merkezi Patrikhaneçe sayarak memleketlerinden kaçarak iltica ettikleri ülkelerin tâ de olan (Etniki Hetairia) adlı biyetine girenlerin affedümesine ihtilâlci bir cemiyet kurmuşlarkarşı bulunduğunu belirtmekte ö dı Etniki Hetairia'nın kasası Almanya, kafası Petersburg, merkezetle şunları söylemektedir: zi Fenerdi. Patras şehrindeki is«27 Mayıs hareketinin yapıldığı yanda, Piskopos Germanosun tahgünlerde kimi bulunduğu Avrupanın gezme diyarlarından yurda rikleri ile olmuştu, görüyoruz ki Elen Emperyalizminin temel didönmeyi bile düşünememiş, kimi sonradan kendisini tedavi eden rekleri, din adamlan ve Patrikdoktor ve hastahane personelinin hanedir. iyi niyet ve müsamahasmı kötüye Mora isyanı, Tripoliçede sivil kullanarak kaçıp gitmiş Reşat Ak halktan sekizbin Türkün Rumlar şemsettinoğlu, Rıza Çerçel, Zekâi tarafından kılıçtan geçirilmesi Erataman ve Muzaffer Kurbanoğ hep, Patrik Grogoriusun talimatlu gibi millî duygulardan yoksun ları içindeydi. Hükumet tedbir zavalnların affedilmesinden doğa olarak, 22 Nisan pazar günü, Fecak fayda nedir? Yurdumuzda ya nerdeki meşhur orta kapıda, Grişıyanlann tümüne küfrederek, goriusu idam ettirdi, onu takiben Türklüğü ve Türkü hiçe sayan böy lesine düşüncesiz ve saygısız kişi diğer suçlular, sözde din adamlarıda adaletin pençesine düştüler lerin affedilmesi, hangi yaranın ve Bizans hayalcileri ummadıklatedavisi ve hangi üzüntünün çaresi rı bir şamar ile kıyamet uykulaolacaktır? rından uyandılar. Aradan bir asır Miting meydanlarının patırtı ve geoti, bakıyoruz, bir Hristostogürültüleri arasında bol keseden mos, bir Makarios gene aynı yolatılmış sözlerin, heyecanlı nutukda, bugün birde Patrik Athenagoları süsliyen vaadlerin etkisi altın ras var içimizde, bu adamın da da af çıkartmak ve çıkartılması ayın Yılmaz Çetiner'in röporne hyyal pesinde olduçu bellidir. düşünülen bu aftan lâyık olanın Hadi, bu adamlar, bizim kanuntajını çok ilginç buldum. Bada, olmıyanm da yararlanmasmı larımızdan çekinmiyorlar, peki tıya gidenlerin, oradaki yasağlamak, gönüüerde tamiri imkân ya, tarihin tekerrüründen de mi şayışlarını, objektif bir görüşle sız yaralar açabilir. Tasanyı gökorkmuyorlar acaba?...» incelemiş. İyi ve kötü taraflanm rüşüp karara bağlıyacak olanlann itidalli hareket edeceklerini ümit bize iletti. Bu meselede, benim * * * etmek isteriz.» de ilâve edeceklerim var; tçimizde, batıdaki kardeşlerimden kötü yolda olanlara kızanlar var. Bence; onlara kızmak değil o yola düştükleri için, üzülmemiz lâzım. Onların iyileri de bizden • Tartışmacı Mürsel Engin ise kötüleri de .. «Affedenleri affetmiyeceğiz» başİnsan doğuştan temiz olarak lıklı yazısında aşağıdaki sorulan ayın llhan Selçuk'un yazdığı geldiğine göre, onlar da sonradan yöneltmektedir: «Kara Kuvvet» adlı yazısını bozuldular. Bize burada düşen utanarak okudum. Çünkü ben «Acaba kapatüması, unutulması vazife; onları kötülemek değil, o de aynı bölgenin çocuğu olmanın istenilen şey nedir? Bizlerden uduruma düşüren sebepleri ortanurulmasını istedilderi düpedüz acısmı duymaktayım. dan kaldırmaktır. vatana ihanet suçudur. Biz 27 MaGerçek salt onlar değil. Onlar yısı niye yaptık? İhtilâli yapmakSayın Çetinere bir büyük meoynanan oyunun bir perdesi. Bitaki ereğimiz ne idi? Madem ara ga camilerinde söylenenlerin, da sele daha yükleniyor. Batıya gidan 5 sene geçmeden. Türkiyeyi denlerin Anayurtta kalan babaha doğrusu yapılan propagandabir kuru dala çevinenleri yeniden ları, analan, çocukları, eşleri ve nın bir özeti. Bir de köylerimiz aramıza alacaktık. Üniversite meykardeşlerinin röportajını yapvar. Bir de oralarda konuşulan danlannda Ataürk ilkelerini yaşatlan dinlersiniz. Tüm vâizler, tüm maktır. «Çalışıp para kazanacamak için göğsümüzü kurşunlara ğım, zengin olacağız. Mesut bir insanlar böyle değil şüphesiz. niye açtık? Şehit olan genç karhayat geçireceğiz.» yalanları ile Gerçek din adamlarımız, dini bir takım siyasî düşüncelere âlet et gidenlerin, peşlerindeki gözleri yollarda olanları da öğrenelim. miyen din adamlarımız elbette var. Onlara saygımız sonsuı ve Senelerdir çocuklanna ve eşikendileriyle beraberiz. ne dönmiyenler var. Sadece cinsî HliTA ÖZAÇIK arzulannın tatmininden başka, Ama bir vâiz, bir imamın etkiSÜH.\ TÜFEKÇİ bir şey düşünmeyen kimselerin lediği insanlarm çoklnğu düsük 28.1.66 da evlenearkasından ağlıyanlan da okuyanülünce konunun acılığı daha ceklerini akraba vc Iım. Oknyalım ki, başladığınız façok beliriyor. Bn konnda örnekdostlarına bildirirler. kat yarım bıraktığımz, büyük me Almanya Braunschler çok, her gün bir yenisi ekleseleyi o zaman topluma maledewcig Bismarc Str. 5 niyor eskilere. bilesiniz. Dbırkaç gün önce bir cuma nama Cıımhuriyet 903 zmda şöyle diyordu imam efen Mükremin TEKİN di: «Aziz din kardeslerim! Kendi Budaklar öğretmeni mizl oyanık bulundurabm. Bazı SAKARYA Af mı, alay mı? En büyük fesat yuyaŞı A • öğretmen Hasan Kunt ise llhan Selçuk'un sor konusu yazısında çok az »öyleyebildiğine değinmektedir. 1954 de 7.7M milyon... 1955 de 10.3 milyon... 1956 da 13,188 milyon... Tartışmacı öğretmen Selâhattin 1957 de 15.40« milyon... 1958 de 22,611 mllyon... 1959 da 16,642 milyon... Gönen; 960 C' 16.012 milyon... 1961 de 16,325 milyon... 1962 de 20,997 milyon... i a «tlhan Selçuk'un «Kara KuvVe 1961 de 30 küsur milyon... vet» adlı yazısını, bir hastalığı Şimdi 5 milyon koyarak yüz milyonlarca lira kazanan ve geçen yılı da müyonlarca lira kârla kapatan bu şirket, piyasaya sürdügü teşhir eden bir rapor gibi okunebati margarinlerin fiyatlannı nasıl artınr? dum. Kökü zamanında küflenip koparılmış bu hastalık şimdi ye Bal gibi artınr. Çünkü kendisine hesap kitap soran yoktur. Türniden filizlenecek bir zemin bulkiyede kimin, nasıl ve ne kadar kazandığını sormak hâşâ huzurdan komünistlik sayıldığmdan ve alçak komünistler böyle muzır işlerle muş, gübresini de maalesef Ata'huzuru bozduklanndan piyasanm başı boştur. Ticaret, bire aldığını nın yolunda olduklanm bağıranon'a satmak ve vurabildiği kadar %Tirmaktır. Iardan almağa başlamıştır^ deÖyleyse fiyatlar artar, zavalh halk, bu işin içyüzünü bilmediği mekte özetle şunları söylemekİçin fiyatlarm artmasından şikâyetçi olur. Halk, perdenin arkasmda tedir: ipleriu kimler elinde olduğunu bilmez. Halk uyanıncaya kadar da sü«Dinl önüne siper edenler, AIrüp gidecekür bu oyun... lah'ın kelâmiyle kannlannı doyurmakta, halkın mânevî yönünü istismar ederek, amaçlanna ulaşmağa çabalamaktadır. Birer hasarat yuvası durumundaki kaçak Kur'an kurslarından bir kaç » » • • • • • • • • • • • • • | | | | ••••••••••••II •^•«••••••••3 süre öğrenen, din adamı (!) olup çıkıyor. Devletin resml okullaDr. KEMAL ÇAĞLAR rında okuyanlar ve hattâ tslâm Enstitüsünden mezun olanlar datdrar Yollan ve Tenasül Eşim, sevgili annemiz, anneanhi, din sömürücüleri tarafından Hastalıklan Mütehassısı nemiz, babaannemiz yerilmekte, her yerde aleyhlerinGalatasaray, Turnacıbaşı Sok. EMİNE BALOĞLU'nnn de propagandalar yapılmaktaNo. 12 Uğur Apt. Saat 10 12 Konyada vefatında cenazesine dır. Bu suretle bilhassa köylerve 13 18. Tel: 44 14 38 iştirak eden, mektup, telgraf, de, «Din elden gidiyor» diye haltelefon ve bizzat evlerimlze kakı devlete karşı güvensizliğe, mil dar gelerek büyük acımızı payîlâncdık 666/894 lasan akraba, dost ve yakınlarıleti «dindar» ve «dinsiz» diye par mıza teşekkürlerlmizi araederiz. çalamağa, kendi günahlanna orKAYIP Pasomu kaybetüm. HüBaloğlu, Defer, öser tak bulmağa uğraşıyorlar. kümsüzdür. aileleri adına Neşe Güngör Dr. HILMt BALOĞLD imdi dinlediğim bir vâizi bnrada kısaca anlatırsam bana Curahuriyet 904 hak vereceğinizi umarım. Bulunduğum yer, yol ve mede nî araçlardan yoksun bir orman köyüdür. «Kara kuvvet»i okuduB 6 Vigen 250 mg. tablet ğum günlerde bir vâiz (!) gelpiyasaya arzedilmiştir. di buraya. Vaaz etti. AnlattıklaAKSU LÂBORATUARI İSTANBUL rını ben bile anlıyamıyordum. Yalnız dikkatimi çeken şu oldu: Reklâmcılık 325/895 Bilmediği bir konuyu hep öne sürerek köylüleri tahrik etmek istiyortn. Söylediği şunlardı: «Bes vakit namaz kılmayan, tavIa, kâğıt oynıyan, sigara içen komünizmdir.» (Bu kelime vanlış yazılmamıstır, komünist demek istiyor.) «Bizim gibi şrericilerin gü nahlan affedilecek; fakat komüDünyaca tanınmış Göthe enstitüsü metodu ile yalnız nizmlerin aslâ.» Varın siz onun TURK ALMAN EĞİTİM MERKEZİNDE bu safsatalanna, ister gülün, isyeni Almanca kurslanna 14 şubat 1966 başlanacaktır ter ağlayın.» Müracaat: III|aa||I|I : TEŞEKKUR Ş SAYIN DOKTOR VE ECZACIURA ALMANCAY1 iyi öğrenmek İSTİYOR MUSUNUZ? BATIYA Türk Alman Eğitim Merkezi Sekreterliğîne: 26/Ocak 12/Şubat 1966 Alman Lisesi Bürosunda Haydarpaşa Erkek Sanat Tünel Beyoğlu Enstitüsü binasında Cumartesi hariç her gün Pazartesi Perşembe gün16 : 19.00 arasında leri 17 : 20.00 arasında Reklâmeüık 334/S96 istanbul Belediyesi Varidat Tahakkuk İVIUdürü İhsan H1NÇEB tarafından en son değişikliklerle hazırlanan S Af edenleri affetmiyeceğiz KflRfl KÜVVET LEVHAİLÂN MEVZUATI TOPLU S Isimli eser çıkmıştır. Her Belediye, işyeri sahibi ve müessesenin levha, Uân, reklâmla ilgili tek elkitabı. Damga V. ilân ve reklâm hükümleri + TRT * D.D.Y ^ DenizcUik Bankası A.O. • P.T.T. İş. * İst. E. T. T. t s . * tstanbul, Ankara, Izmir gazeteleri Uân tarifeleri; ilân ve reklâm prodüktörleri * İstanbul, Ankara, tzmir Belediyeleri levha, ilân; reklâm resmî ve tâlik ü c tarifeleri ir Muaiiyetler, cezalar • Merci adresleri • Danıştay, V. Usul, Amme Alacak'arı ve Harçlar Kanunu hükümleri + Reklâm tesisat ve Kara X. Tüzügü hükümleri • Danıştay, Temyiz ve İtiraz Kom. emsal kararlan • Maliye ve İçişleri Bakanlığı tebliğ ve mütalâalan * Kamu Yararma Faydalı Derneklerin tam listesL 288 büyük sayfa, 15 Ura. Ist. da: Y. Üniversite, Cihan, Anıl, İnkılâp, Ders Kitapları. Akgün, Sander. Elif: Ankara'da: Berkalp, Aydın, *zmir'de Orhan (İzşişman ve başhca kitapçılarda 1 l /A Sipariş : Posta Kutusu 46, Aksaray İstanbul M Cumhuriyet 907 3 Adel BRONZ PERVANE Alınacak Son teklif günü 16/2/1966 akşamına kadardır. Şartnamesi Malzeme Müdürlüğümüzden temin edilebilir. Dosya No: 965/3092 DENİZCİIİK BANKASI T.A.O. (Basm 7994/889) *UJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle