25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CGMHURtTEl* 25 Ekim 1961 TANBUL TARIHINDEKJ mı=ıımııımııııııııııııınııııııııııııımııııiHiııtmıııııııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııi!iı§ıuı RSD EKREM / V A K A L A R I ! EA Güzef Teofilos ile esrarenğiı Keşiş Bazı müesseseler İşçi Sigortası hükümlerini yerine getîrmiyor 1 G Ü N Ü N K O N U L A R I | ıııı|ııııııııııııııııııııi!iııııımıııııııııııııııniHHiıııuııııııııııııinııııııııııııııııııııııııyııııııııııiHiıı=Hiı «Bir prangabendin firarı... Su I da en az bir haita kalacak idl. l «Aklım «andıklard». Havyareıçum büyüktü, bu sefer Vidin kal Dunku yaztmızlesi zındanına gönderildim. Tıpkı! nın odasında yattığımız ilk geceda Basgil'in, CJî.P. ormanda olduğu gibi ve aynı şart nin sabahı Kirilos'a uydurma prensiplerini ve lar içinde, şu fark ile ki bu defa rüva anlattım: Hazreti Isâ'yı görbuolann CM.J'. hu iki zaptiyenin elinden Vidin yolun müştüm, beni Kudüse davet edikümetleri tarafm Bazı iş yerlerinde işçi sağlığı | dan uygulanışını da Lom kasabası civarında kaç yordu. Metropolit son derece heye mağa muvaffak oldum. Ve ilk de canlandı: Benkn güzel oğîum. rıay»t edilmediğinden şikâyet | nasıl göklere çıkardığını gosterir fa biraz uzaklaşhm, Filibe taraf bu mühim bir i?arettir, böyle bir edilmektedir. Bir çok müesseseler bazı cüaıleler nakletmiftik. Şimdi larına gittim ve orada Kıriçima rüya görmek isterim, fakat ma de Sigorta İş Sağlığı ve îş Emni partkıin tek tek umdelerin» ilifkin Manastmna sığındım. dem ki sen gördün, ben de davet yetı Müdürlügüaün etüd ve çalış Rörüşterind«E de mualler vereîim. Günler, aylar geçiyor, tam bir edilmiş »ayılırım, Atinaya îidip maları devam etmekle beraber Böylece, bir taraitan onuıı tek partakvim hesabı yapmama imkân emanet »andıklan yerine tes j tatbik ettirmek için müeyyide ol , ti devrinde ne ate»M bir C.H.F. li yok, artık ondokuz yaşlarında i llm edince arzı mukaddese bera madıtmdan gayretler yetersir kal j olduğu, diğer taraitan hürriyet nidim. Bıyıklarım terlemiş, vücu ber gideriz! dedi. maktadır " I xamını hiç de arzulıyan inJanlardum da hayli »erpilmiş, irileşmişI da» olmtkbgı ve nlhayct CHJ>. ye «Bir gün Kirilo*. »kşamı kadar ve devrimlere karşı bugün eeçhe ti. Bu manastırda yirmi bir yaşı kalacagını söyliyerek Patrikhanema kadar iki sene kaldım. 1840 se ye gitti. Sadık uşak da bunu fır Yen mahsul leytinyağı ı«ya ahşının, fikre değil, ancak bazı başladl menfî hislere veya şuur altındaki nesinde resmen keşiş oldum ve kı »at bilerek Bahklı kilisesine gitti. hesaplamalara dayanabilece Hse an'anesince bana Mitrokan a Odada yalnız kaldım. Halbuki KiPiyasaya yeni mahsul zeytinyadını verdiler. Kesiş olunca Ayna rilos odayı e aptal nşafina emanet to felmiye başlamıştır. Bu yüzden roza gönderildim ve orada Zograf etmisti. Sandıklann kiHtlerinl k» S T S İ O . bir canl.nm. görülmekfumhunyet Halk Partnu. de* letçiltk umdesini ve onun tatbik Manastınnda bir sene kaldım. Bu rıp da açmca hayretler içinde kal tedir. rnanastırda başkeşişin Teofiloı a dım, her Bİrinln içinde kırkardan Şündilik dında bir dayak'ı vardı, onyedi seksen torba vardı, torbalardan bi »abunluk yağ yaslannda, kumral »açlan omuı rinl açtım, kor gibi Maear altını. Bir varmaktad:r: lanna dökülmüş, Meryem Ana tas Fakat ancak bir torbasını giiçlük rus, 2,5 Türkıyede devletçilik tabiri. virleri kadar güzel bir çocuktu, le alabildim, bu hazrneyi saklıvaSadeyağ piyasası ağırdır. Fiyatpiyasası a ğ r . y Başkesişin mahbubu idi. Teofilos eak, götüreeek y»rim yoktu. Ve dü \»ı yüksek olduğundan nebatl y a i , »«dece iktisadi. içtimaî ve kültü rel hayat ve faaliyetlerde suurlu ile yakın bir dostluk kurdum ve lündüm bu hazine benim için an lar revaç bulmaktadır. onu kandırarak beraberct evvela cak ancak bir bell, tehlike olurdu. Diyarbakır ve Urfa yaflan top bir disıplin ve teskilât itade eder. | İste, bu mânada, devl«tçilik, bizde Selânik'e, oradan da Niş'e kaçtık. Aldığım torbayı vatajımm üstune tan 12 12,5 liradır. hem milH ideale ulaşmak için müc «Tcofiloı'un yüz altını vardı, bl dökflp saydım, T80 altın. lld ıan Amerikahlar koyun ve keçi bir bir zarıuet haiini alnuş, hem zim için bflyük aervetti, İlk altını dıkta 600,000 «lhn. Kaarun haıide daima faileden ve haricî mü postu almak istiyorlar biri bir feet Aynarosdan kaçıran ne«i. Kirilo» bu altmlan nereden Amerikan:n maruf bir firması dahaleden kaçınan imparatorluk iki Rum kayıkeıya verdlk, iki al ve kimden almıs, klme niçin gotühukumetinin ötedenberi takip edenın temsilcisi şehrimize gelerek t » da Selftnikte kıyafetlerimizl rüyordu?.. »ciz ve itıl politikaya kar> koyun ve keçi bağırsağı ile kuzu tebdll için ve han, aşçı maıratı o«Yedirüz «Hi altımn bir knmını ve koyun derisi ticareti yapan ih şı bir reaksiyon olmuştur. Devletin, larak barcandı. Teoflloı'u bir kıı heybeme, bir kısmını da yatatihem memleket nizam ve emniyetini racatçı tacirlerimizle temaslarda tayafetin» koydum, ben Mihail mın yünleri temin etmesi, hem de miUî hayatın aranna yerlettirip bulunmustur. Yorfty«f, o da a«veem Gano Yor »akladrm. muhtaç olduğu disiplia ve teskilât ısini üstüne alması ve bu sayede giyef oldu. Bir altın da bu latmleFuar kotası mallarının • Sadık nşak aksam blraz geçce TürklüŞün faal ve suurlu bir merra mftrar ttnKere*1 almak içln ver geldi, çok telişh idi: Hazret ithal süresi kezi haline gelmesi zarurl idi. ! s dlk. Ifeldi mi Mitrokan?.. diye »ordu. Tuar kotası mallarının ithai »ü te Türk devletçiliğinin mânası! •MVde bir MMM kaldık. B«« o Henüz gelmedljini »öyledim, ra resi 31 Ekim tarihinde sona er«Mda bir U tutannadım. Bu bir » hat bir nefes alarak: Aman be cektir. • Demek ki, memleketimizde dev n* içinde Teofllos'un bıyıklan ter nha buradan aynldıtımı öğrenmellgililerden aldığımız bilgiye gö letçüik, bir doktrin fantezisi değil, l«dl TC delikanh takrar Aynaroı'a dn... dedi. re. bu kotadan ithal edilecek mal hakild zaruretlerin ifadesidir. Türk dftmnok iatedi. O t e k n r k*«4ş ta«Kınk MHtleri yerlerine ü«tün ların yüzde 90 ı yurda getirilmiş devletçüiği, kuru bir otoritarizm defildir; memleketin içtimaî, iktilıgtna glrip Niş'den Aynaroz'a gi körü yerlejtirip sandıkları ylne bu'unmaktadır. »adi ve kültürel faaliyetlerinin dev derken ben de Eflak'da Kalaı ka kerevet altına koymu?tum, Kirt Pazar tatilîne uymıyan 27 letin yüksek siyasetine ve suurlu Mtbaauıa gittim, niycttaı «radaB la loa o gün odada yalnız kaldığımı esnaf nahkemeye TeriMi sevk ve idaresine bağlanmasını i tanbula geçmektl. ögreose idi ilk isi sandıklanna el Belediye Zabıtası, Pazar tatili fade eden sosyal bir program pren «Bir gün Kalaa'da iakato «frvann attnak olacaktı. Türkiyede devlatçilik, kanununa aykırı olarak laaliyet sibidir... d* İTar* dolaatrkan îrtanbnla kal<O geee Udnci rüyayı gördüm, gö»teren esnafla şiddetle mücade milll hayat ve ekonomi aahaaırMİa kaeak gemilerd* lyi bir y«r an Hristo» bana acele Kudüse gel desuurlu ve nizamlı bir hareket ve yas bir kcaişe raıtladım. adı Klri di. Kirilo» bu habere hem sevin 1# etmektedlr. Bu amaçla her pa faaliyet prensibidir. Bu prensıp »azar günü. ekipler teşkil olunarak loı olan bu adam benimle alika di, hem üzüldü, sevinci benim yük yesinde bugün Türkiye, disiplinli dar oldu, b«n konuşkammdır, bir sek manevt mertebem, üzüntüsü sehrin bütün ilçelerinde kontrollar ve teşkilâth bir memleket haline tertiplenmektedir. kahvahanede otnrduk, tohbet et hem ruhani mertebesi yüksek hem gelmistir. Ve bu da, devletçilik Pazar günü yapılan kontrollarda Hk. ttaizliktcn, paraıuhktan şi de dilrüba yaratılmış bir genç dost prenaibinin Cumhuriyet Hüküme dükkânlarını açık bulundurarak tine, millî hayatta derin inkılap ktyet ettim, iskele civannda aca tan ayrılmak mecburiyeti idi. Baaatış yapan 27 muhtelif unaf ve lar vücude getirme yolunda temin ba hamalhk yapabilir miyim dly« na olan muamelesi değiîmi;, sanmüesscıe, haklarında tutulan za ettiği imkftnlar sayesinde olmusdolastıgımı •öyledim; Kirlloa: ki o benim uşağım olmuştu. bıtla mahkemeye verilmlşlerdir. tur.» (Basgil, Türkiye Esas Taaki Senln gibi guıel, nhhatli, v» «O gün Yaia iskelesine hareket 12 gün önce intihar eden lât Hukukunun Ana Hatlan, Hu tözfl iohbetl çekilir bir gencin ha edecek bir vapuru hazır bulduk. kukun Ana Mesele ve Müessesaletnallık yapman dogru d«ğü, ben Kirilos'un gözünde Kudüs dâveti adanun cesedi diin bulundu ri, tstanbul 1946 S. 49). dayak'ımdan memnun değilim, nin ehemmiyeti bir kat daha büBalıkçılar tarafından Galita önçok taıbk oldngn için oau atamam yüdü. Beni vapoıa kadar ugurla lcrin*» birerkek. CMedi buUmmu$Profesörün, devletçilik, halkçıhk ama Mni de yanıma alabilirim. . dı, öpüstük aynldık. tur. Yapılan araştırma sonucunda ve otorite lehine ve kürriyet nizadedi., Teklifinl derhal kabul etispat edecek ıcu aleyhine ba*k»e.blr j*zıda vat» «öyle zannediyonmr tâ Kirüos üzerinde kimliğini tim v« o geceyi de Kalaı'da kal »andık kilıtlerinİB kırıldığını göı bir vesıka bulunmıyan cesedin 12 dığı sonuçlar, onun hakikaten «demokrasi babası» (!) ama «güdümlü dığı handa, Kirllos İle dayak'ının rünce bana çok kızmıyacak, yalnız gün önce «Pendık» vapurundan demokrasinin babası» oldufunu isodasında geçirdim. bir torbacık aldığım için insaft denize atlayıp intihar eden Ahmet pat edecek mahivettedir. «Biöm "i«Kalas'dan tıtanbula arpa yükü lıymı» çapkın demiştir. Ay'a ait olduğu anlasılmıstır. dealimizde devlet, içtimaî hayat ve ile hareket eden Kali Tthl adında «Yafa iskelesine çıkar çıkmaz ilk Özürlü fındık stoku menfaatlerin nâzımı ve milll ül bir Rum kaptanın yelkenllıine bln i«im âlâ elbiseler ve samur kürkIlgililerin verdiği bilgiye göre külerin hâmili, yani bir kelime ile dik. Kaptan kemisinln İki kmmara ler, »eccadeler »atın almak oldu; millî ve aktif devlettir. MİHÎ devsından birini Kirilos İle bana tah ve eli yüzü düzgün, kası gözü ye bugün için muhtelif ellerde bulu let ise, iyi ve namuslu bir aile basis etti, tadık dayak yatağını gü rinde bir de usak tuttum, ve Ku nan özürlü fındık stoku 500 ton basına benzer... verteye Mrdi. Geraide Kirlloı ile düse bir metropolit azamet ve deb kadardır. Teşkilâtı lisasiye KanunumuBunlar sür'atl'» satılması için dostluğtm blrden çok llerledl. Her debesi ile gittim. Orada Ayios Nimn kabul ettiği halkçıhk umhususta bu adamın aradığı nşak kolaoa mana»tmnda yerleştim. Ba Ticaret Bakanhğınca lisanstan çı desinin hakiki mânası da bukartılarak i tım. na iki odadan mürekkep bir daire dur. Halkçı devlet, halk üzerinde verilmelidir. lyl ve namuslu bir aile babası ve«Klrilot k»»i« MetropoHt pâyeU tahsiı edildi. Birinde genç usağım, sayeti icra eden devlettir. Halkçı idi v» mflthls bir Tttrk dOçmanı i birinde de ben oturacaktım. Bedi. Mora ihtilalindeki hlzmetlerin nim odamı gayet alâ döjediler, ve Ekim 25 Cemaziyelevvel 15 devletin hükümet ve idare adamlan halkm sıhhatini, huzur ve reden bahıederken ağzı köpürüyor çalar »aat, aziz resimleri ve gümüs c fahım kendılerinin bileceklerdir. i c du. Kendiıin» ke«iş olduğumu, ki »amdanlarla tezyin ettiler. Kiriloa: c Hükümet ve idare teşkilâtının halk a lise adımın Mitrokan olduğunu ge »un Maear altınlannı harcıyarak c a için ve sırf halk için işlediği bir mide »öyledim, ton derecede mem bir hafta ruhani bir prens gibi yanva cldu ve bana, Yunanlstan gi tadım. V. J 6.23 11.58114.54117.15 18.481 4 44 memlekette, vatandaş hak v« hürriyetini, fertçi ve mutlak telâkki bi yakında Bulgariıtamn da lstik«Altınlanının bir kı»mını ve yeE. J .07' 6.43 9.S»tlJ.0O| 1.31]11.28 etmeğe imkân yoktur. Bu hak ve llllne kavTisaeafını, bana memle ni »atın aldıgMn esvaplarla b«zı hürriyetler, tabiatiyle izafi kalaketlmde çok büyflk i?ler dü»ec« kıymetli »»yayı Yala'da kiralayıp ffnl ı«yledi. kapattığım han odasmda bırakmıscBu yolculukta Kirllos'un «tya tjm. Bir halta lonra uşağımla ben aragında iki ağır «andık naıarı raber Yafaya onları almağa gittldikkatimi çekti, y»ttığwuı kama ğimde baaımdan yeni bir mtcera geçti. Auiye admda bir arap r»krada ba$ ueuna yerleçtirml?ti. «îstanbulda kendlsl gibi •aktiy kaıeye çılgın gibi, yıldınmla TUrulmuş gibi ttık oldum. le glzli ihtilâl komitetinde Tann. R»kkaM A»riy». mı? yakın dostu bir havyareınm Proi. AI i Fuat Başgil' i ıı A fiktr zikzakları Yazan: Yalancmm mumu dapacarlı bir •knnuu baaa, erada eüMD bir gueteden knpflr gonderralş. Bu kapfirde bir haber n r , aynen alıyorum: «SeçtmUrden evvel herkeıe psrtiiner tsrmfındarj tflrttt vmltler yapıldı. TapıİMi ba valtler yerin» getlrile HEM Muammer 2 Aksoy cak, yani camia hayat, emniyet ve refahtna bağUnacaktır. Nltekim bugünkü Türkiyemizde bağlanmıştır. Teskilât Kanunumuzun kabul ettiği devletçilik umdesi, vatandaş hak ve hürriyetinin izafi ve camiacı telâkkisinin veciz bir ifadesidir. Bu umde ise, asll milletimizin camiaca hürriyet ve istiklâl uğrunda döktüğü kanlarla yogrulmuştur. ötedenberi bazı hukukçular ferdl hak ve hürriyet fikriyle milll emniyet ve disiplin zaruretinln istilzam ettiği devletçilik politıka Filfertçı ve verilirsp kabil de fildir. Fakat bu ftlemin her kıymet ve nimeti gibi, hak ve hürri yet de izafi alınırsa ve ferde ca mia hayat ve menfaatlerinin mü saadesi nisbctinde hak ve bürriyet tanınırsa, yani devlçtçihk siya«etı halkçıhk umdesiyle ıkmal edilir»e, arada asla tezat kalmaz. Bılîkis bugünkü hayat ve menfaatle rin icap ettirdiği yeni bir sistem vücude gelir. Nitekim bugünkü Türkiye Teskilât Hukuku bu yolu tutmuş, hattâ bu sistemi icad etmistir. Bugünkü Avrupa harbi sonunda bir çok devletlerin bu yclu tutaeaklanndan şüph« »tmiyoruz.» (Başgil, Amme Hakları ve Emniyet disiplini, Hukukun Ana Mesele ve Müesseseleri, îstanbul 1946 S.187). Başgil, otoriter rejimlere karşı olan temayülünü 1947 ve kadar bol bol ifade edegelmiştir. Eatı âlemindeki «Hürriyetçi Demokrasi» yi değil, tek parti devrındeki «otoriter demokrasi» (!) yi üstün bulmuş, her fırsatta ona gerekyeler ve met hiyeler yazmıştır. Misal olarak bir kaç cümle daha: «1924 Teskilât Kanununun, şu reaüst ve birlikçi vasıflarından neşet etmek üzere, »on orijinal bir vasfı dah» vardır ki, bu da otoriter ve camiacı olmasıdır. Filhakika bu kanun, Türkiyede bir nevi demokra»i tesis etmiştir ki; buna, liberal ve endividüalist demokrasiye mukabil, otoriter ve eamlacı de mokrasi denilebilir. înzibatçılık ve camiacılık, kanunda Ukip edilen umuml temerküz usulünden ve ka nunun birlikçi ve realut çuhundan çtkmaktadır. Kanunun otoriter ve camiacıhk karakteri, huıusiyle, 19S7 tsdllâtında hukukileştirilen ve evvelce birer parti prensipi halinde ik.en Teş k«»t Ktnnımına ahnarak hükümet ieraatının umumt direktifleri şekline konulan prensiplerden doğmak tadır. Kanunun temerküz »istemi ve tek kuvvet esaaı gibi bu prensipler de, herhangi bir doktrinden iktibas ve takllt edilmiş şeyler değildir; memleketçe ktrşılaşılan bir t»kım tarihî ve sosyal zaruretlerin içtinabı kabil olmıyan birer cevar bıdır.» (Başgil, Türkiye Esas Teskilât Hukukunun Ana Hatları, Hukukun Ana Mesele ve Müe»»e»eleri, S. 46). tarihl nutuklan i1« «Hürriyetçl Demokrasi» yolunu açmı» ve 1950 ye kadar adım adım «Batı Demokra«isi» istlkametir.de yürümüştür; iste bu gidis «Güdümlü Demokrasi» hayranı olan hocayı kızdırmı»tır da, onun için C.H.P. ne düşman olmuştur» diyeceklerdir. Ama hatırlatmak Uteriz ki, 1947 yıhndan »onra, Basgil, artık «Hürriyet Şampiyonlan» arannda yer almaktadır. Meıeli »olcu profesörler hakkında üniversitenin verdiği karan protesto etmek maksadiyle Hür Fikirleri Yayma Cemlyetinin yayınl«dığı beyannamede, Cemiyet Başkanı »ıfatiyle Başgil, 8 »ütun halinde, her biri birbirinden ateşli cümlelerle ilim hürriyetinin »ınırsızhğını savunur. Ama 1954 ten «on ra üniversite hocalan, 6435 »ayılı anti • demokratik kanuna dayanılarak vazifelerinden uzaklaştınlırken, aynı Başgil, bunu ilim hürriyetine hıç de aykın bulmaz. 15/2/ 1956 günlü Forum'daki «6435 sayılı kanun karşısında üniversite muhtariyeti» adlı incelememizden aynen naklediyoruz: J «ek raidlr bilmem? Bir parttnin en Inamlma* rtHlerlt «eçmeni lnandırdığuu •dyliyorlsr. Şehir difiBa çıkanlaa ahırlaarn tekrar şehre »oknlacağını ve otobflslerin iki ay İçinde kaldınlaoaklannı vaadetmifler. Banan Sıerlne ş«hrimi«4eU taytancnlar, Mçfan gfinfi bedava tarafından bn partlnrn bitanıtine girjp, akşama kadar »eçmen taşımıslar, rakipleri olan oioMalerin kaldınlmasını temin için agracnuflaT.» Knpflrfi baaa gBnderen oknrnm: «Ne kotfi bir oıkmaıa girdiğimiıi garfiyorsnnnı. Zavallı AdapaıanN diyor. Vallahi, doğrnsann söylemek lftzım gellne, Byle. Ama «eçim mficadeleıi, doğrn «fiyleyenin doknz k5yden koğnldnğn hakikatlnln elle tntnlnreaaına kendlnl gStterdiği bir meydandır. Orada lnandırmak, inandırmak değil de kandırmak meşrn sayıldığma gSre, kestirme yol, akluıa eaeni bel keseden vaadettnek martfaıe »anlıp, flşekllk boşabnoaya kadar, knrmsıkrya davraoıp Debreli Hasanın rnhnna şidetmek. Bn her memlekette az çok boyledir «ma, bn naad» bl« biraz fazla ilerl gldlp isln clddlyetinl kaybedlvemz galiba. Yalaneuın mnmu yatsıya kadar yan rraıs. Bnnnn aalı galiba «yatasıya» kadar olacak. Çflnkfl, hnyln hnyundan vazgeçmec Yalancı da yatmadığı, yatıp ayumadığı mttddetçe, hny edindiğl yalanı söylemeje devam edecektir. O yatasıya kadar yanan mnm, yattıktan sonra «tnae bile, yalaneı, nysmnca onn tekrar yakacaktır. Seçimleri yalan vaitlerle kazananlan ilk defa gSrmflş deği•iz. Bol keseden edilen vattlertn yerine tetirflebiHr clnsten mi, voka» işkembei kübra faslından mı oldnğnnn artık ayırt edeeek kadar tecrflbe sahibiyiz. Bundan evvelki «eçlmlerde edilen vaitlerin İçinde öyleleri vardı ki, sahipleri bütün tesriî devre içinde, hattâ milletvektUlği yenllendlkten N t n baalıyan devre <er «firesinee ba vaitlerin yalnu bir tekinl gerçekleştirmek için hiramet ve gayret harcamakla vaklt geçlrseler yine başan ka zanmalanna Imktn yakta. «6185, 6422 ve bilhassa 6435 »ayılı kanunlar muvacehesinde dahi, üniversite muhtarıyetinin ve akademik hürriyetin bugün «kâfi derecede mevcut» olduğunu iddia eden yegâne hukukçu Ord. Prof. A. F' Başgil dahi, universiteye karşı «on tazyik kampanyası başlamadan önce, diğer hukukçular ve üniversite üyeleri gibi düşünmekte idi. Başkanı olduğu Hür Fikirlen Yay ma Cemiyetı tarafından 1948 de neşredilen (Üniversite Kürsülerinde Tedris Hürriyeti) adlı broşür de, sahifelerce müdafaa edilen muhtariyet ve akademik hürriyet hakkındaki izahattan, sadece bir kaç cümleyi nakil ile iktıfa edeceğiz: «üniversitenin temeli, her çeşit kuvvet ve otoriteye karşı istiklâl ve muhtariyettir. Herhangi bir sebep ve bahane ile, resml veya gayriresmt bir kuvvet tarafından müdahaleye uğrayan bir üniversite için ilml muhtariyet, içj bot bir kutuya yapıştınlmış süslü bir etiketten başka bir şey değildir. Ünivenite kürsüsünde bir hoca, tıpkı Meclis kürsüsündeki bir mebus gibi mutlak bir masuniyeti haiz olmalıdır. Bunun aksini iddia etmek v» ilm! kanaat ve Içtihatlardan dolayı hocalan tehdit altmda bulundurmak, medeniyet yolunda feci bir irticadır ve orta zamanların Engizisyon devrine dönmektir. Fikre ve içtihada çeng»l takmak, selâmetlerini hakikatleri boğmakta arıyan tahaklriim ve Uassup rejimlerine yakışır bir harekettir. îlmî zekâ ve tefekkür, hükümet emri ile veya kanun yasağı ile kayıt altına ahnamaı ve bir memlekette ilmin terakki ve inkişafı için en büyük tehlike de budur. ... Bunun aksini düşünmek, emir veren veya kanun yapan kim Oy topUmak için etrafı kandırmağa çalısanlar her devirdc her aeçimde görttleeektir. Olmıyacak dnaya âmin dedirtmek istiyenler, ihireti, oraya gldip gelmlş gibi »alfihlyetle tasvir eden •ofta kadar kendi yalanına kendisi lnanmış klmselerdir. Softa, inandırmak istedlği kimseye, dnvarları mahallebiden tavanı tel kadayıfından eennet koşkleri tasvir ederken; eennetin goklerinden, karnmız acıktıkça bıldıreın kebaplan yağdırıp bnriler ve plmanUr elinden »lze yedirirken, inanın ki sicinle beraber onnn da ağn folanmak tadır. Bir inandınız mı keyfine payan yaktnr. Yann âhirette yakssına yapışıp kebapla mahallc bi yerine halt yediğinl iapat edecek değilsiniz ya! Hamdi VAROGLl IIHIIIIIIIIIHHIIIIIIIIIHIIII Sosyal Meseleler Avrupa Sosyal Anayasası Yazan: ESAT TEKEÜ Zamanımızda Batı örnekli Demokrasiler, sadece insan haklarını ve temel hürriyetlerini sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda iktisadi re socyal bazı prensipleri de gerçekleştlrmeğe çalışıyor. Daha doğrusu, »iyasi demokrasilerin prengiplerlni iktisadi ve sosyal sahala ra da naklederek, bu cephelerde de yer alıyor. Çüakü »lyast hürriyetlerden liyıkiyle faydalanabllmek için insanlara iktisadi ve sosyal haklar da tanınması gerekiyor. Hususiyle çalışma hayatını düzenliyecek, çocuklar, anneler, ihtiyar işçiler gibi bilhassa zajıf ve korunmağa muhtaç olan zümreleri himaye edecek hükümler kabul ediliyor ve bu hükümler anaya»»lara kadar giriyor. Nitekim blzim Anayasanin üçüncü bölümü so»yal ve iktisad! haklar ve ödevler başlıgı altında bu haklara tahsis edilmiş bulunmaktadır. den! ve ıiya»î hak ve hürriyetleri temin huıusunda mutabık kalmışlardır. îmza sahibi devletler, sosyal haklardan faydalanma hususunda ırk, renk, cinslyet, din, slya»i düşünce, »osytl menşe' bakııtıından bir tefrik yapmak»ızın hayat sevlyesini lslfth ve köylü ve şehirli bütün zümrelerin refahını temin etmek maksadiyle s.u esaslan kabul etmektedirler. Otuz maddeyi ihtiva eden Anayasanin birinci kısmında tesbit edilen esaslann başlıcası şunlardır: Her şahıs, serbestçe teşebbüs edilmiş bir i« bularak hayatını kazanma imkânlanna sahip olacaktı r. Bütün çalısanlar, haklı çalışma şartlanndan faydalanacaklardır. Yine iş alanında sıhhatin korunması hakkından ve içtimaî basiret tedblrlerinden faydalanma hakkını haiz olacaklardır. Bütün çalısanlar kendilerine ve ailelerine tatmin edici bir hayat seviyesi temin edecek adilâne bir ücret almak hakkını haizdirler. Bütün çalısanlar ve iş verenler milli veya milletlerarası teşkilfitın »ineslnde yer almak hakkını haizdirler. Çocuklar, reşit yaşında olanlarla ve doğum hallerinde işçi kadınlar ve lüzumlu hallerde diğer çalışanlar hugus! bir himayeden fay. dalanırlar. Hükümetler bir meslek seçme meseleleriyle uğraşacak serviı' ihdasını taahhüt ederler. Aile, cemiyetin temel hücresini teşkil etmek itibariyle sosyal ve hukukî korunmadan istifade eder. Akit tnemleketler işçilerin ve iş verenlerin menfaat lhtilafı halinde (grev) hakkı da dahll olmak üzere kollektif hareketlerde bulunmak hakkını tanırlar. Anayasamızda çahşmak ile ilgili ödevler, çılışmak şartlan, dinlenme hakkı, ücrette adalet saglama e»ası, sendika kurma hakkı. toplu »özleşme ve grev hakkı, sağhk hakkı gibi esash haklar (Madde 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49) kabul edilmiş olmakla beraber tabiatiyle bu cihet, Avrupa Sosyal Anayasasına katılmaktan bizi müstağni kılamaz. Sosyal Anayasa metninin ilgili dergiler tarafından yayınlanması ve üzerinde izahlar yapılması temenniye lâyıktır. llllllilllllllllllllllllllllilll 1 senin Allah gibi «alimı kül» alduklarını kabul etmek gibi bir mantıksızhğa duşmektir. ... Üniversite mademki muhtardır, kendi kürsülerınin ilmî ve meslekl disipHfirriyetten »onra zamanımınn linini bizzat kendi organlariyle te1948 de hudutsuz hürriyeti savu min etmek, hem hakkıdır, hem de başlıca dâvasım teşkil eden soıyal nan Başgil, 1956 da onun a*garisini vazif esi!» hakları, mazbut bir vesika haline bile çok görmüştür. Yalnız ilim hürriyeti alanında getirmek için «Avrupa Konseyi» Yukarıda Başgil'den naklettiği sanılmasın. Başgil, ne toplantı hür bir (Sosyal Anayasa) hazırlamaga miz «Otoriter Demokrati» ile ilgili riyetinin, ne basın hürriyetinin teşebbüs etmiş ve bu işi pek yacümleleri okuyanlar, belki de bir gırtlaklanmasma ve ne de mahke kınlarda bitirerek Anayasanin nibilmeceyi çözdüklerini sanarak, me istiklâlini fiilen ortadan kaldı h«i metnini 16 eylül 1981 tarihinde «Basgil'in artık niçin C.H.P. nin ran 6422 sayılı kanuna karşı blle, yayınlamıştır. Bu A n t y ı u , insan karşısında olduğunu kavradık. Ma en küçük bir protestod» bulunma haklan ve temel hürriyetlerlne ait demki CJH.P., Inönü'nün 1945 Ma mış; hatti Anayasamızın »istemi mukavelenin zeyltni teşkil edecek yısının 19 unda ve 1 Kasımındaki ne görc, antidemokratik kanun ol ve Avrupa Konseyine dahll memmıyacağı hikmetici «k.eşfetmi«> (!) leketlerin imzaıına açtk bulundu rulacaktır. tir. (Başgil, vatandaş hak ve hürriyet lerinin korunmaıı meselesi. tıtanbul 1956. Sahife 1718 e bakınıc.) Evet hürriyetlerin her alanda adıra adım yok edildiği devirde, Başgil, demokrasiye ve Anaynay» aykırı olan bu gidişe karşı bir kere olsun »esini çıkarmamıştır diyeccktik »m», hakikatseverlik, blze tek istiınayı belirtme lüzumunu hissettirdi. Hocanın hakkını yememek lizım: Dünya gazeteıinda yayınladığı iki uzun makale ile, istimlâk bedellerindeki hakıızhklara karşı en sert surette çıkıslar Faal 2876/6329 yapraayı ihmal etmediğini, Elhak te»lim ederiz! ! Belki, «bu kadar önemli alanlarda hürriyetler ve Anayasa zedelenirken, ne hikmett Büdidır ki, istimlik bahsini ele almış» diyenler olacaktır. Bunun »ebeblni biz de anlıyamadık. Lâkin Koraltan'a hitaben yazdıgı ve lhtllaldtn »onra gazetelerde yayınlanan mektubundaki «hanına takdir edilen istiml&k bedeli. ile ilgili pek «idealist» cümleler, belki de muammaya bir ışık tutabllir. Yannki yazumıda Basgil'in devrimler alanındaki tezatlanm g»»termiye çalışacağız. Bu Anayaıanm haurlanmasma 1964 »eneıinde teşebbüs edllmiştir. Bu husustaki hazırhklardan evvelki yazüanmızdan birinde bah•etmlştik. Anayaıa bir mukaddemeyi ve beş kısmı lhtiva ediyor. Mukaddemede şSyle denilmekte. dir: Avrupa Kon»eyinln gayesl, Konıeye dahil devletlerin müşterek malı olan idealleri ve prensipleri ilerletmek ve korumak İçin aralarında daha sıkı bir blrllk gerçekleştlrmek ve insan haklarının ve temel hürriyetlerinin müdafaasını ve ilerlemetini sağlamak suretiyle iktisadî ve »osyal ilerlemelerini kolaylaştırmak maksadını gütmek olup Avrupa Konseyine dahll olan hükümetler, 1950 ekim ayında Romada imzalanan tn»an Haklannın ve Temel Haklannın korunmasına ait mukavele gereğinee, kendi memleketleri halkına bu mukavelelerde yazılı me Galatadakî dükkânının üstündeki tek odada yerleştik. Kirllo» y«ta8 troleybüs daha g ğını kerevet üstüne bizimklleri de 1. E. T. T. îdareıinin îtalyaya »1yere gerdik, ve o mahut iki ağır pariş ettiği TTOİeybü»lerden a 1 dakerevetln altına ha Manisa »ilebi ile şehrimıe gesandığı Kirilo» koydurdu. tirilmi»tir. Troleybüs arabaları, y cKirilos Yunanistana gidiyordu, gümrük muayeneleri tamamlanaîstanbulda da Patrikhanede gorjl rak dün gümrükten çekilmi* ve lecek mühim işleri vardı. Istanbul revizyonlarma baslanmıştır. Avrupanın Önder Havayolu = EDEBÎ ROMANIM1Z: U İBVINBULIJN YAZAN S = = = = = E = E = = = ş = ~ E E E E X E E E E E E E E E E E E E Babasını uzun nrun anlattı. Babası da yıllar yılı Çukurov» çıırbetine diiserdi. Lâkin açıksözdü. Çukorova'da Kılıç nstadan dovarcılığı bellemişti ya, adam gnrhete 'iüştii de eli ekmeğe değdi mi, KUİağasma, yerini yurdunu unntuyordu bayaeı. Babası çurbete deyi malasını, saknlunu alıp alıp gitmese, anası onun kahrından ne dive ölsündü? Sen evli misin ergen mi? Ergenim şükür Hacı emmi. Ocoh, bey de sen, pasa da. Burda is eolî oğlum. Bnra işin harman olduşn yer... Hamal Veli Hacının »BrBnü kesti Gafur diyesiymiş ki, okuma yazman olmadı nı, bnrada eprfk yiyemen diyesıymıs. . Hacı emmi Memet'c baktı: Kendi bilirmiymiş? Fort etmis buna, dedi ^ eli Bu kabzımal likivânı da benln > deraiş. Benim demiş hı? Benim demis, yazmın uŞrusu. vacibisi. öte gün de sövledim ya Hacı tmmi, htrhızlık oııda. yalan dolan nnda, ırza na musa dolanmak onda. Gıden de ağa dedi ki: Veü oÇInm dedi, benim gözüm heç «a içmlyor bn Gafor"dan didl. Benim ha» adamun »«nıin. Aman eğlnm, ben yokken dttkklna göı knlak ol! Hacı kıskıs gflldfi: ötegfin de »Syledim »ana Veli, tavsana Kaç, tazıya tat hesabıdır enlann lâfı. Knlafasma. Hı, mı dl, Hkin sıdk ile bağlsnma. Nive dersen, taa MusUfa Kemal Pasvıın ¥«nanı bozduğ^nndan ocri Duralards yım ben, gnrbet knsnynm. öyle ııice nice Hüseyin efendiier gSr düm. Şeher adamı mı, isterse dili disi senin henlm e'hi olson, inanmıyacaksın! Iflâhsızın Memet çok hoflan. mıstı bn Hacı rratniden: Şehir assfı ein, dedi, bir ein! Sen nirden hlliyon »eher adamının cinidijini? Babarndan. Hele öyle di, Pü i bir. bugün iki fnrbete riüseli. Doğrndur, şeher adamı cindir. bir ein. Fendine nkıl sır ermez. Babam dirdi ki, »en srn ol oğlum, seherlinm dolabıııa girme dirdi. Hacı emmi Snündrki yarım tenehede bir flre içlitlnl yıbadı. Sonra dogrnldn: Adam blle blle Itdes he»abı, döşer. Hem de »ha tongMina bMiyom »ehsriinin, «lao aman baatım glttl dlye dlye ba»ar. Daha toyran «en, »klının ermesine birkaç fınn epmek 1«ter! Veliye: Dimek bnrad» yataeakT Veli başım »alladı Iznin olnrsa yatsın. Yatsın. Bana gore hava ho». İş, miş uyuramadın mı? Memet içinl çekti: Gatnrn deyi geldlydlm... Veli ayaga kalktı çSmeldlfi yerden: Gafura batnn bire herif, dedi. Gafnr Gafnr.. Hacı: Gafnrnn nefsi anamna, babasına fayda olmaı. Gafor gibi firavun var mı? Ne yapacan Ga furu? Hökttmatımıı şUkür ver ediyor bina, apartnman yıkıyor. Bu kadar yıkım yapım işi var. Koca tstanbulun tot toprak yapımı yıkımına sen mi çok geleceksin? Burda yatar kalkarsın. iş ekiplerinde adama çok ihtiyac olur, girer çalışırım. Memet cömeldigi yerden kımıldadı: S a | ol hacı emmi. Sen de ıağ ol. Ben »enin gibi nice niee gtırbet nşafına h baldam, paralar kaıandırdım da »onnnd» benf nnntuverdiler. Var »en de unut. tnsanoğlu ç i | •flt emmiştir aalamm... Ben enlardan deglllm »m•ıl. Senîn Gafnr var ya Gatmr? Ona • çalıştıjı kabcımalın yanına ben »oktnydom. Geldlginde aenden beterdi, dökülüyordn da aeındım, karnını mnrnmım doynrdnm. Şlmdl adam »1dn. (Vell'ye) Dmek »ennen a | rafiyer? Befver Haeı emmi. OB«H ntraştığından ne «lar? Kabzıraal bennen, Kabtımal bennen oldnktan sonra... Ben tidlyom Get, dedi Haeı emmi. nuatı. Beş kazansa, iklıinl yer, flçflnfl k6ye yollardı. Sakagm çıktı. Sabahın »aat •n gtneşi Istanbuln kavramıştı. Balıkpazannı yıkan dev makinelerin kaldırdıgı toz bnlntn zaman zaman gönesi kapatıyor, »onra güneç gene her zamankl parlaküğıyla tstanbnlu kavnrmıya başlıyordu, Ama güvenilmezdi lıtanbnlan Martına, Nlıanına. Şnrda jflnlük röneşlik. »orda bir bakar»ın kara bnlatlar dolanmıya başlar. O bn degil ya, demek bn Gafnr ltl... «Amma da fort atmıs! Oknma yaımayı klm yitirdi de sen bnldnn aç it? Ya kabzımal ben'im demesl? Sana gösterirdim kabzımalın sen oldnğnnn! Ağa bi dnysa, toznnn atar onnn. Dlyecem, anam avradım olınn diyeeem!» Üç tekerlekli, eamek&nlı arabasında »ıcak pilfiv »atan Hamsi'nin baçı gene an kovanı glblydi. Pilfiv, zerde, pilîv, hoşaf... Ağzı »nlanarak dnrdn: Davşanın ayagı kaç Hamdi Hamdi »övdü: Onn senin Kızılbaş bnban bilir, çit ona sor! Bir başkası Erkeksen cııvap vir, dedi Sağdan soldaıı her karışan. ateşin alevine atılnuş çalı de mctleri gibi, pilâvcının çevresindeki yarenlik kahkahalarım artınyordu. Vell ııcak pilâvı bir kâse zerdeyle kaşıklarker gülSyor, gflneşin vurdujn ma vi«i bol çakır gözleri bazdan yumnlnp açılıyordn. (Devamı var) İşçi Sigortaları Kurumu îstanbul Satınalma Müdürlüğünden: 1 Kurumumuzun Istanb ul Bölge Sağlık Tesisleri ve Ünitelerinin 19611962 yılı ihtiyaa bulunan 301250 kilo odun, 21450 kilo tahta parçası ve 4735 kilo çıra kapalı zarf usulü ile ihale edilecektir. 2 Geçici teminatı 3597. TL. »ıdır. 3 îhale, 6/11/1961 pazartesi günü, »aat 15.00 te Müdürlüğümüzün bulunduğu Beyoğlu, B abkpazan, Kalyoncu Kulluk caddeıi, Mallı Han, kat: 4 teki Satınalma Komisyonumuzda yapılaeaktır. 4 Bu işe ait şartname, ve ihtiyaç listesi her gün mesai »aatleri dahilinde Komisyondan alınabilir. 8 Usulüne göre hazırlanacak kapalı zarîın, Ticaret Odası vesikası da konularak en geç ihale saatinden bir saat evvel Komisyon Başkanlığma makbuz mukabili veya tayin edilen gün ve »aatte Komisyonda bulunacak şekilde posta ile iadeli taahhütlü olarak gönderilmesi lâzımdır. 6 Postada vâki gecikme kabul edilmez. 7 Kurumumuz Arttırma. Eksiltme ve İhale Kanununa tâbi olmadığından; ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. " (Basm 9103/6356) Ayafa kaktı: Memet aana emanet! CUMHURİYET Nüshası 25 Kuroş Tflrklye Harld Lira Kr. Ura Kr. 7S00 190.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yay«n Cumhuriyet Matbaacılık v« Gızetecülk Tttrk Anonim Şirketl Cağaloglu Ealkevl Sokak No. 3941 Sahibi Seneilk « aylık S aylık Sen heç kaygı eekme asIaaım. Memmet gibi nicelerini glrd^m ben. Tann • da alı»ır, k«yn« para gorfir, »aç maç nıatır, elinden ayna tarak dutmeı olur. kan kancık ardında delanmıya ba«Iar. . Memet gülüverdl. Vapnr bek lerken merdiveni inen kadınların savrnlan etekleri altındaki baeaklannı, aanra da vapnrda, biletel gelinelye kadar karsılannda otorap f;iıliden giıliye seyrettifi burcu bnren kokan kırmızı dadaklı kad'nları hatırlamiftı. Haydi Veli. ısmarladık! dedi }/, Hacı emmi »ertçe baktı: NÂZÎME! NADt Yan lşlerinl tiilen İdare eden Mesul Müdür VECDİ KIZELDEMİR Gazetemize gonderüen yazılar konulsun, konulmaaın iado edilmez. Uânlardan zneauliyet k»bul olunmaz. Abon» ve Uan Ulerî İçln. zartın Ostune «Abone» veya «îlân Servisl» kaydının ktıutaıı lâzımdır Fabrikatör ve Müteahhitlere S Hverışli 1 TONLUK, müteharrik, lâstik tekerlekU, Dizel Motorlu £ Ugur dilediler. Veli çıktı. O da tflfihıızın Memet gibi, anası olfince, kard»«l»nnı Ihtiya? babasına bırakıp gnrbete düşmüştU. Düfül o dösü». Sırtı sıra be» yıl, be» koca yıldır «ıla•ını nnntmn», ama kardesleriyle lhtiyar babasını nnntmama | <$ Vinçlerimiz Gelmiştir. TEDİYEDE K O L A T L K E BU GAZETE BASIN = YASASINA UYMAYI TAAHHÜT >A AHLAK \l Müracaat: Telefon: 44 70 26 Reklâmcıhk Z477/6362 YAPH.IB. ^/İIIIIIIIIIIIIİIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIUIIIIIIIIIII llilllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllltlllllllillllllllllllllllllllllllllllllllllll»^'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle