23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t» Mart H5İ CUMHURİYET BtR DAKİKA Schuman plânı YTupa Birliginin knvretli taraftarlanndan Belçikah sosyalist Spaak, Schuman plânının imzalanması ile «Avrupa Birliği dosyası» nm da açümış olacağını »öylemişti. Batı Avrupa kömür ve çelik sanayünin birles,tirilmesini hedef ittihaz eden ye aalmda Fransız nnnanlanndan Jean Monnet tarafından hazırianmış olmakla beraber tSchuman» adını taşıyan bu plân dün Pariste altı memleketi temsil eden delegeler tarafından parafe edilmistir. Fakat bn hâdiseyi, Spaak'ın tâbiri ile Avrupa Birliği dosyasının açddığı aeklinde mütalea etmek şimdiki halde biraz zordur. Kızıllar, Kuzey Korede müdafaaya çekildîler Londra II (BS.C.) Bu akfam Kore'den alman haberler* göre, BLrçmiî Milletler kuvveüeri bütün cephe boyunca yeniden ilerîemeler kaydetmişleT fakat düjmanla temas temin edememişlerdir. Bir kesimd» Türk kıtalaruun düjmanla ates te«tisinde bulunduklan ve sonra da kuzeydoğu ileri hareketine devam ettikleri kaydedilmektedir. Muhabirlerin» bildirdiklerine göre, komünistler şimdi 38 inci ara dairesinin hemen kuzeyinde yeni bir savraunı hattına çekilmis bulunmaktadırlar. Birleşmiı Milletler kuv vetlerinvn büyük kısmı da bu arz dairesinin teşkil ettiği hud\ıda 27 kilometreye yaklaşmıjtır. 2S0 yarahmız Jap»nyadan şileple getiriliyor Ankara 19 (T.HA.) 600 kişilik Türk takviy» birliğini Pusan limanırıa çıkaran Amerikan şilepi Kore T* Japonyanın muhtelU fehirlerlndeki muhtelif hastanelvrd* yatznakta olan 290 yaralınua alarak nlsan sonunda memleketimize galecektir. Izmir limaıuna çıkanlacak olan yarah gaziler arasında Kore Tugayunızm 141 inci alay Komutanı Yarbay Natık Poyrazoğlu ve baa yük»ek rütbeli »ubaylanmız da bulunacaktır. Kore ile n.uhaber* Ankara 19 (T.H.A.) Kore'deki kahramanlarımızla buradaki aileleri arasnda her türlü muhaberafa temin etmekte olan Kore Bürosuna bugün de 300 kadar er ve »ubay mektubu gelmiştir. Bu mektublar yurdda zarflanTnakta ve sahiblerine gönderilmektedir. Diğer taraftan kahramanlannuza bir cemile olrnak üzere Kore Bürosu Türkiye adresi matbu 5000 kadar zarf ve kâğıd göndermiştir. Erzurum 19 (T.HA.) Bugun ilimize bağlı Pasinler üçesi ve çevresirıde şiddetli bir zelzele olmus. ve bilhassa ilçenin Çobandere, Aşağı Pasinler ve Karadere köylerinde büyük mikyasta tahribat yaptni|br. Bu bölgede cem'an 500 ev yıkılmış ve bu suretle 500 aile açıkta kalmıjtır. Nüfusca hiçbir zayiat yoktur. şiddetli bir zelzele oldu Erzurumda înada bindi Cazeted* kocaman bir bajUk: 400 kişilik bir Emniyet eJeipi fehirde çok muvaffakıyetli bir aramatarama yaptı. V« bu havadısin hemen alUnda: Son 24 saatte dokuz bıçaklama vaJc'ost oldu. Sayxn Valimiz bu ijlertn boyle «romatoramalarlo hallolunamıyacağını bilir amma, anlaşüan, bir nevi körebe oynar gibi, gönlünü eğlendiriyor. Esattn tevimli boyu çocttfc oyunlarına mütaiddir de! D. N. Adana D.P. Kongresinde çıkan hâdisenin akislerî Boîtarafı 1 inci «ahifede kurulu vüâyete müracaatl« kongrenin tetüini temin etiniştir. Kanşıklığın zuhur ettiği ilk anda Atanm büstü derhal kaldınlmışür. Büst parçalanmak şöyla dursun yere de düsmediği gibi, en ufak bir zedelenme dabi olmamışür. Hâlen de vilâyet makanunda bulunmaktadır. Bu olaym matbuata kasden ve taraftar temin etmek maksadile yanlış olarak aksettirildiğüıi tavzihan beyan ederiz.) D. P. Seyhan il idare kuruiu Mukabil taraf ne diyor Diğer bir grupun başında bulunan Ömer Başeğmez de dünkü kon gre hakkında şunlan söylemistir: « Dr. Yalçm grupu iddia edildiği gibi Valinin bu hava içinda kongreye devam edilemiyeceğine dair emrüıin Emniyet Müdürü vasıtasile tebiiğinden sonra salonu terketmiş değüdir. Bu grup mevcud 166 delegeden 106 sının bizim tarau tuttuğunu görünce malum hâdiseyi çıkarmış ve buna müteakıb da kongreyi terketmek mecburiyetinde kalmıştır.. Dr. Hilmi Yalçın bir taktik kullanarak ve Parti Başkanlığı salâhiyetinden istifada edip vilâyete müracaatle kongreye müdahale edilmesini istemiştir Kongre, ekseriyetin iştirak v« arzusile devam etmiş ve tabiî neticesine varmıştır. Malumdur ki, bundan evvelki bucak kongrelerind* de bu gibi hâdiseler çıkarmak isteyen bu grup çoğunluk kargısuıda bizden daima hürmet görmüstür. Halbuki kendileri Hürriyst bucağı kongresinde de dünkü kongrcde olduğu gibi gürültü çık»rmak yolunu tutmuşlardır. Pazar günkü kongreyi sabote etmek isteyenler kongrenin aldığı karara gör« haysiyet divanma verileceklerdir. Bunlann başında Dr. Hilmi Yalçm ü» halen parti il idar» kurulunda vazifeli kimseler de bulunmaktadır. Ancak haklanndakl evrak parti tflzüğümüz mucibince merkez haysiyet divanmda incelenerek bir karara vanlacaktır.» Kongre başkanı ne diyor? Kongre başkanı Dr. Yalçın Ceylanoğlunun fikrini sordum. O da hâdiseden fevkalâde müteessir olduğunu söyledi ve kongrenin Dr. Hilmi Yalçm grupu tarafından sabote edilmek istendiğini teessürle bildirdi. Buradaki iddialara göre, Dr. Hilmi Yalçın grupunun partiden tardı için merkezde teşebbüse geçilmiştir. Bir şehrin hayatı, vrupaya, Amerikaya, hat** Afrika ve Asyanm Kahire, Kalküta, Bombay gibi şehirlerine gitmiş olanlar derhal hiraf ederler ki, Istanbul hâlâ bir modem şehir manzarası alamamışNe caddeleri cadde, ne binalan bina, ne rıhtunı nhtnndır. Bu farkı görmemiş olanlar için «Dersaadet» belki bir mamuredir; akat bilhassa yabancılar için sadece bir «cnriosite» yani »mucibi merak bir gey» dir. Bir meden! şehir içfaı, hele Istan>nl için bu övünülecek bir hal değildir. Bunun sebebi basirUr. Istanbul hükumet merkezi ofanak vasfmı kaybettikten sonra, sırf Ankarayı takviye için muttasıl ihmal dilmiş, yerilmiş, kötülenmiştir. Zaman zaman tstanbul aley hine yapılan bn hücum ve tarizler âdeta bir program haini alarak fehrin inmaline sebeb ohnustur. En sıkısık zamanlarda Ankaraya 100 milyonlar döken hükumetin Istanbul BeledlyeIne yüz paralık yardımı olmamış« tır. Dün olmadığı gibi bugün d« Halbuki Myle büyük aehirlerin bnarı, tezyini, tevsii devlet yardımı veya mozahareti olmaksum tahakkuk edemez. Adl bütçelerle şehirler imar edilmez* Bunlsr yalnn günlük Işleri ve hizmetleıi görmeye ancak kifayet eder. Işt» bmnrn ıçindir U îstmnbul hâlâ bir Batı hrl halini alamadı. Şnrada Ms güdük büyük eadfe, Stede btr boük meydan Gayri aıütecanis Mr >lân Bir yani blok bhudar, SteU yanı bir buçnk katlı viranelerl* bezenmi; şehrahlar Bir tarafta bulvar, öte yanda dibm* efeklerin Isediği yazıh btr harab dnvar YSk arabalan ve Cadillac otomobfflerl anyana giden kâh makadenı, kâh arnavud kaldımnlan arasmda asfaltlar re bu tezadlara devam edebiUriz. Her şeyden önee şunu belirrmek lâzımdır ki, Belçikalı »osyalist lideri bn şekilde konuşmaya sevkeden Schuman plânının ilk sekli ile dün parafe edilen son şekli arasınmmıntiKlıl!!ll!lllltllUimnRBBD!İIUIIIIIIU«:HimimıniMi»>«r da mühim farklar mevruddur. Bundan dokuz ay evvel ilk defa ortaya atüdığı vakit Schuman plânı, bütün Batı Avrupa kömür ve celik sanayiinin birleştirilmesini hedef gürmekteydi. Halbuki dünkü imza Baştarafı 1 inci sahifede Baytarafı 1 inei sahifede töreninde İngiltereyi görmek müm ve çahıs kavgalanna düşmüş bu ra gedikli bu köylüyü sokak ortakün ohnamıştır. Birieştirilecek olan unuyor. Millet hayal kınklığının sında tekme, tokat dövmeğe başkömür ve çelik sanayanin parlamen •üzüntüsü içindedir. Uberalizasyon lamıştır. Bu sırada oradan geçmektolar üstü bir idııeje tesiim edil siyasetile millî «anayiimiz sarsılmış, te olan Belediye Reisi Hüseyin Tumesi hususundaki nınrido, Londra işsizlik çok genif ölçüde artmıştır. ranla bir kaç arkadaşı hâdiseye mü hükumetinin bu plana iştirak et Yüz binlerce vatandaş sefalet için dahale etmek isteyince ikinci biı mesine mâni teşkil etmiştir. Avru dedir. Köy kalkınması davası, sa kavga daha baçlamış, bunun üzepada sağlam temellere dayanacak nayileşme davası. sosyaî ka'.kınma rine gedikli makineli tabancasma teşekküllerle iigili muhtelif teşeb davası gibi ana mese'.e'.er sahibsiz kurşun sürerek onlan korkutmağa büslerde olduğu gibi bunda da In yüzüstü durmaktadır. Memleketın ça'ışm'.ştır. ıriliz idarecileri yalnız bir Avrupa yaratıcı bir çalışma hamlesine ihHâdiçcyi haber alan savcı vekili devleti olmadıklan, dünyanuı dört tiyacı bugün her zamandan fazla yargıç Nazif Şenkaya vaka mahalbir tarahna yayılmıs bir milletler dır. Diğer taraftan yurdumuzu line gelmiş, fakat gedikli yargıcı da camiası ile bağlı bulunduklan te çevreleyen dış şartlar millî birliğin dinlememiştir. Soğukkanlılığmı mu rini ileri sürerek red cevabmı ver her bakımdan son derece kuvvetli hafaza eden yargıç fırsatını bularak bulundurulmasını icab ettirmekte birdenbire gediklinin üzerine atlamişlerdir. mış ve beraber yere yuvar'.anmışŞimdiki halde bn plâna, Fransa, ir. Batı Almanya. İtalya, Belçika. Ho DLin Istanbulda Türk hâkimini lardır. Nihayet halkın da yardımı f landa ve Lüksemburg katılınış bu ruddeden irticam > arın nelere cür ile elinden tabancası alman gedikli et edebilecefini düşünerek acık ve karakola götürülmüştür. lunmaktadırlar, Pariste dün yapılan Hâdise bununla da kalmamış, geresmî beyanatta da. karîellerin ku kafî konuşmsk perekirken iktidar rulmasına mâni olunacağı. gümrük partisi sualli cevabh tevilleri ter dikli, jandarmaların lâkaydı veya tnânilerinin devrileceçi v? istih^alin cih cder görünmektedir. Bütün DU müsam3h?.smdan istifade ederek ka tek bir elden 150 milynnluk bir pi shval ve şerait icinde muhalif bir rakoldan kaçmağa muvaffak olmuş yasaya arzedilcbileceji bclirtilmis. partmin br=kanı bulunan sayın bir tur. Bu defa da gene halk peşine tir. Fakat Schuman plânının. son ratın tarihi şahsiyetini hırpala düşerek godikliyi yakalamıştır. Hâdise şehrimize haber verilince şekli Ue kat'î bir şekilde tatbik sa rr.ak ve yıpratmak için partıcilik hasına konması için atılması lâz'm gayretîle iktidar partisinin sefer Vali Mustafa Bağnaçık beraberingelen d?ha bir kaç mülıira adım ber edilmiş olmasını görmek cid de il jandarma komutanı olduğu vardır. Dün parafe edilen andlaş den acı ve elim vericidir. Milletine halde Sütçülere gitmişt^r. Bu zor'.u tnanm evvelâ Dış İsleri Bakanlan :arihî hirmetler ifa etmiş olduğuna gedikii Eğridire getiriierek nezaret tarafıudan kabul ve sonra da ilçili hiç kimsenin şüphe etmediği bir altına ahnmıştır. Abdürrahman Afmemleketlerin parlamentolannca ıatan evlâdına leva görülmekte o cana îşten elçektirilmiştir. Yargıcın cesaret ve soğukkanlıhtasdik eriilmesi lâTimdır. Halbuki ian çirkin tecavüzleri Çalışma Pardaha şinıdidpn Bonn parlamento tisi nefretle karşılamakta ve açıl ğı da tekdirle karsıİRnmıştır. mak istenilen yolun raillet menfasunda şiddetli bir muhalefetin beatlerine asla uygun oimadığını alirdiçi söyleniyor. Dr. Schumacher çıkça bildirmeçi Partimiz millî bir Idaresindeki Alman sosyalistlerinin vazife saymaktedır.» plâna karşı rephe aldıklan kaydedüiyor. İngilterenin iştirak etmeKasım Güleğin askerliği Karasl 19 (A.P.) Türkive Gediği bir kömür ve çelik sanayii birAnkara, 19 (T.HA.) CJÎ.P. ye nelkurmay Başkan vekili General liğinde muhakkak ki en mühim rt>Okanın baskanîı|mdaki lü oynamağa namzed memleketler mensub bazı kimselerin kanunî yaf Zekâi arasmda Fransa ile Almanya bn hadlerini doldurmu? olmalanna raj Türk askerî heyeti 3 hafta!:k bir lunacaktır. İnjfiltereden sonra Batı men askeriiklerini henuı yapmamış ziyarette bulunmak üzere bugün Almanyanm da böyle bir birliktea bulunduklan şubelerc» yapılan tet buraya gelmiştir. Heyet, yüksek rütbeli 7 subaydan çekilmesi bu plânı kâğıd üzerinde kikler sonunda anlaşılmıstır. İnamlır kaynaklardan aldığımnı müteşekkildir. Hava meydanma mahkum edecektir. malumata göre milietvekilliği, Ba inerlerken Türk subaylan 17 pâre Ban Franjız çevreleri, İngiltere kanlık ve Kore Uzlafbrma Komis top atesile ıelâmlanmışlardır. Türk ain bu mesele etrahnda Almaa yonu vazifelerind« bulunması dola heyett hava alanında Pakistan Sasosyalistlerini desteklemekte oldu yısUt CÜJ>. G«nal Bekreteri Ka vunnva Bakanı İskender Mirzan, ğu kanaatindedirler. Adenauer ida nm GDlt^in bacfln* kadar asker Dectz Kuvvetleri Komutanı Amiral re^indeki Bonn hükumeti ise Schu Hğttti yapmasuf oldujn •rıl>şılımt Cefford ve Pakistan Hava Kuvman plânını desteklemektedir. tır. Kaodtei hakkmda takibat ympıl T«tl«ri Komutanı Kcmodor AitBu plân dahilinde Fransız Al dığı «öylenmdrtedir. «herly tarafından karşılanmıştır. tnan işbiıliğinin miıkenunel olacaMuırda gazetelerin fiatı Schuman plânt dün ğı ve Rhur'un kömürü ile Lorraine'in dcmir nadeninin birbirini artıyor imzalandı tamamlıyacagı Tnütoaddid defalar Kahire, 19 (a.a.) (U.P.) Paris 19 (Nafen) Altı memlesoylenrıisttr. Fakat Lorraine'in Matbaa levazımmda fiatların artma venııekte olHuğu fosfoılu demir ket bu sabah Fransu Dıj İşleri sından do'.ayı, 1 nisandan inbaren Bakanhğında Schuman plânını imcevherini işlemek için Tbomas sisetmişlerdir. Bu memleketler başlamak üzere, Mısırda bütün gatemini kullarımak mecburiyeti varşunlardır: Fransa, Baü Almanya, zeteler altı sahife olarak çıkacak, dır. Halhuki Batı Almanya ıımufiatlan da yüzde elli nisbetinde armi^etle Martin ocaklarında çalıç Belçika, İtalya, Holanda ve Lüktacaktır. maktatlır. Buna nmkabil Fıansa semburg. Rhur'un v. kaliteli kömüründen istecîiği pibi fayda temin edebile PBOF. NİMBUSTTN "MACERAIARI: cektir. Bu seheblerle, Adenauer kabine.viııin daha çok siyasî saikleıle harcket ederek Schuman plânuıa kadldığı etrafmda şa?ialar (ikıııfvtır. Ankara 19 (T.H A.) Son dakikada İç İ^leri B&kanlığına gelen malumata göre, Erzurum zelzele mmtakasına Kızılay tarafından derhal 500 çadır gönderilmiştir. Aynca felâketzedelere sarfedilmek üzere 5000 lira para ile 4 sar.dık ilâc da yola çıkanlmı; bulunmaktadır. Kızılaym zelzele mıntakasına yardımı Oalışma Partisinin beyannamesi Acı bir haber ve Gedikli bir jandarma inamlmaz bir iddia 1 inci nın çıkardığı hâdise yıl12Baştaraiı hektara sahifede milyon yakın ara Askerî heyetimiz Karaşi'de zide ekim yapılmakta ve bunun normal yılîarda 45 milyon hektarı nadasa terkedilmektedir. Geçen ekim mevsiminde bu miktar birdenbire yükselmiçtir. Bu münasebetle ekim miktarmda yüzde 20 kadar bir eksiklik olacağı tahmin edilmektedir. Verilen rakamlara göre 1948 p mda 4 milyon 538 bin 190 hektar arazide buğday ekimi yapılmışken 1949 da da 4 milyDn 10 bin 819 hektara, 1950 de ise 3 milyon 789 bin 665 hektar arazide ekim yapıldığı hesablanmıştır. Ve gene 1948 yılında 9 milyon 42 bin 340 ton çeşidli hububat elde edilmiştir. 1949 yılında bu miktar 5 milyon 376 bin 750 tona düşmüştür. Onümüzdeki aylarda mahsulünü idrak edeceğimiz 1950 ekiminin ise yukarıda kaydedilen rakamlarm cok altmda oiacağı bildirilmektedir. Bakliyat ve sınal tohum ekimi de mezkur yılda yarıyanya eksik yapümıştır. Buna sebeb olarak, geçen ekim mevsiminde bazı partüilerin tarlalarmm büyük bir kısmını mutad hilâfıria nadasa terkettikleri keyfıyeti ileri sürülmektedir. Cumhuriyet Yukarıda verilen malumattan, >nırdda bu yıl daha az ekim yapıldığı ve sürülen tarlalara tohum atılrr,adığı anlaşılmaktadır. Bu hâdise üzüntü verici olmakla beraber, biz bu davada, partıcilik g&yretlerinin rol oynadığını ümid etmek istemiyoruz. Aksi takdirde memleketin istihsal davas;ie alâkah olan bu mesclenin çok elim neticeler doğuracağını kabul etnek icab eder. Yukarıdaki haberde «nadss» keItmesi geçmektedir. «Nadas» sürülüp de ekilmiypn toprak demektir. ya atılmıştır. Atamızm büstünün parti başkaru Dr. Hihni Yalçın tarafından düşürüldüğü iddiasına karşı Hilmi Yalçm grupu, büstün düşürülmediğini, bilâkis herhangi bir suretle zedelenmemesi için sahneden kaçınldığuıı iddia etmiştir. Bununla beraber zabıta ve savcılık vaki şikâyet üzerine tahkikata başlamıştır. Kongre divanı kâtibliğine seçilen gazetecilerden Salâhaddin Cankaı ve arkadaşlannm iddiasına göre, büst maalesef dü^ürülerek kınlmış ve fakat bu müellira hâdiseyi kapatmak üzere Dr. Yalçm grupu Partinin Kalekapısı ocağındaki Atatürk büstünü alarak Emniyet Müdürlüğüne götümıüş ve sahnedeki büstün bu clduğunu iddia etmiştir. Kongrenin dünkü seyrini ve D. P. liler arasındaki bu hâdiseler bugün de günün mevzuu olarak partili ve partisiz vatandaşlan fazlasile meşgul etmig ve ciddî bir Bajmafcoledcn devam teessür yaratmışür. Parti il idare knrulunun İngiliz askerleri Süveyş kanalında beyannamesi Mısın tehdid etmek şöyle dursun, Parti il idare kuruiu bugün geç Akdenizle beraber Mısınn da güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır. vakitleıe kadar toplantı halinde Küçücük İsrail ordusu ile başa çı kalmış ve gece saat 22,30 da şu bs kamıyan Arab dostlarımız bu jcr yannameyi yayınlanuştır: «183951 tarihinde Adana merçeği takdir edemiyorlarsa, oralarda şimdiye kadar yapılan meııfî pro kez ilçe kongresinde vuku bulan pagandanın pek ustalıkla idare e müessif hâdise 1931951 tarihinde intişar eden Istanbul Adana dildiğine hiikmetmek gerektir. Osmanh İmparatorluğunun tama ve Ankara matbuatsna kasden yan mile eşit haklı birer vilâyeti olan lış aksettirilmış olduğundan dolaOrtadoğu memleketleri, birinci ci yı esası muhterem halka ve D han harbi sırasındaki yabancı pro Partililere aşağıda olduğu şekilde pagandalanna uyarak RÛya bağım açıklatır: Adana merkez ilçe kongresindesızlığa kavusmak hayali ile çarpışmışlar. neticede aldandıklarını gör ki müessif hâdise parti program 'e müşlerdi. Şimdi daha feci bir hayal tüzüğüne ve memleket menfaatlekınklığına uğramamak için dostla rine bağh bulunanların, tüzüğü rımızm olaylan lâyık olduğu ehem çiğniyerek kongre zabıtlarını tahrif miyetle takib etmelerini yürekten etmek suretile ekseriyeti k&zanmak istiyenlere karşı delegelerîn dileriz. NADİR NAÜİ gösterdiği hassasiyet ve reaksiyon ve onlarm ısran üzerine il idare heyetinin değiştirilen bucak ve ocak kongre zabıtlarına el koymak üzere harekete geçtiği zaman mu. kabil tarafm mümanean'le vuku bulmuştur. Menfaat hırsile tüzük Bcıştarafı I inci sahifede ve ahlâk kaidelerirü parti disiplisuikasd yapılmıştır. General Raz nini hiçe sayanlara karşı dürüst marayı öldüren şahsın mensub ol bir seçim yapılmasını istiyen ahlâk ve fazilet müdafileri usulsüa duğu cemiyetin diğer bir üyesi a>TU hareketlere ve emrivakilere hiçbir zımandî Tahran Üniversitesinin şekilde müsaade etmiyeceklerini Rektörü bulunan Dr. Zengeneyi ağır bildırmeleri üzerine, kongrenin yasurette yaraîamıştır. Rektörü öldürmiye çalışanm kopya ederken pılrr.ası takdirlnde lena hâdiselerin zuhurunu müşahede eden il idare yakalanmış eski bir talebe olduğu da kaydedilmektedir. Hep geç mi kalacaklar? Tahranda yeni bir suikasd İzmirde yakalanan polis katili Mahkemenin mehabetini ihlâle yeltenenler Ankara 19 (Anka) Konyamn büyük bir üçesi olan Akşehirden inönüyü ziyaret için 1200 kişilik bir heyet hazırlanmaktadır. 35 otobüs içine bir bando ile Ankaraya gelecek olan C H.P. liler Inönüvü ziyaretten sonra, şehirde marş.ar çalarak geçid resmi yapacaklar, Ankaraya ziyaretlerin adam başma günde 10 lira vermek suretile tertib edildiği yolunda çıkan şayia!=n bu suretle yalanlayacaklardır. Akşehirden 1200 G.H. P. li İnönüyü ziyarels gidecek Ankr.ra genelevleri civarında bir polis memurunu vuran İzzet Bingölün İzmirde yakalandığı bildirilmişti. Yukarıdaki resimde katil İzzet görülmektedir. % Schuman plânı hakkıt^Ha nibai kaıarı verTr°k gene ileili memleketlerin parlamentolarına dıişen bir vazife olaraktır. Bu merhale aşddıktan sonra da plân gereğince teşkiti rierpiş edilen «parlamentolar iisüi idare kuruiu» en ciddî mâniieri yenmek mecburiyetinde kalacaktır. Ömcr Ssmi COŞAR İ I tif*r cCLMHUPİYET in Trfrikası: 17 G EC E L E Ri Yazan: CLAUDE FARRERE « Yani Marth Abcl demek istiyorum. Yoksa siz onun küçük isminin Jlarth olduğunu bilmiyor muydunuz? Sahı, sahi. ondan daima lâkabı ile bahsederler...» « Nasıl lâkab?» < Söyleyemenı . güldü: Bil• miyorsanız ne yapalım?> o Siz küçüksünüz ama, sır saklamasını bilen bir dostsunuz...» « Dost, evet: Aşajı yukarı... Fakat sır saklamaya gelince: Bunu Biuhakkak ki iyi beceririm!» « ^ Aşağı yukarı dost ne demek?» « Yani arkadaş demek istiyorum. Benim gcnc kızlardan hiç dostum yok sayıhr: Çünkü hiç birisi beni beğenmcz. Biraz hırçınım... Yani terbiyesiz...» « Daha neler?» « Sizj temin ederim ki öyleyim.. Tabii bu huylarım almma yazüı degiller. Nihayet efer.dim, ben biraz kabayım. Marth, bu yuzden bana zor'.a tahammül ediyor. Zaten onunla fikirlerimiz de uygun değüdir.» « Meselâ?» « Meselâ, o felsefeyle uğraşır, münakaşa eder, neticeler çıkarmaya çalışır. İçinde tehlikeli fikirler bulunan kocaman almanea kitablar okur. Kiliseye gitmez, dinsizdir. Hal buki, işte bütün bunlar, beni fena halde ürküten şeylerdir.» Fierce, ilk görüşte Sfenkse benzettiği Madmazel Abel'e baktı. Kız, demindenberi hiç konuşmamıştı. Yalnız dinliyor, ve bakıyordu. Derin göllere benzeyen siyah gözlerinin arkasında neler düşündüğünü anlamak imkânsızdı. Madmazel Sylva ise devam ediyordu: « Ben Şopenhav'ı kat'iyen okumam, ve muntazaman kiliseye gıderim.» Fierce, hâlâ bebek oynadjğını lerine gülümsedi: « Öyle ise, ilkokulların ders kitabları size bol bol yetiyor demektir.» « Fazlasile... Yalnız, muntazaman kiliseye gidiyorum diye sakrn beni sofu zannetmeyiniz. Ben kendimi kiliseye vakfetmeyi hiç bir zaman düjünmedim: Yalnız iyi bir Katolikim!» Fierce, âdeti olduğu üzere omuzlannı silkmedi. Madmazel Sylva devam etti: c Siz de herhalde dindarsınız Mösyö. Çünkü bütün gemiciler dindar olurlarmış... Zaten Allaha inanmamak deliliktir. Hele kadının dinsizi bence bir canavar sayılır. Dinsizlik iyi bir şey değil ki Ben dinsiziıği hiç evlenmemiş ihtiyar erkeklere lâyık görürüm. Öyleleri öksürüklü ve manyak elurlar. Hayvanlar gibi yaşarlar. ümumiyetle rifilanrıdîi SAÇ dâ bu™ soyleyea bu gans» kuon ye§il göz lunmaz.» Fierce gü'düğünü saklayarak: « T:patıp öyledirler Madmazel.. dedi. Maamafih, sizin müdafaa ettiğiniz fikirler, oldukça eskidirler. Siz «Musset» ji okudunuz mu?» « Yan yanya okudum. Annem bazı sahifelerini iğnelerle birbirine raptetti: Ben de oralarda neler yazılı olduğunu merak bile etmedim. Şimdilik bana yasak edilenleri evlendikten sonra bol bol okuyacağım.» « Pek çok beklemiyeceksiniz öyleyse...» « Orası da hiç umurumda değil. Rica ederim bana inanmız: Hayatımdan son derece memnunum. Ilerde bundan fazla bahtiyar olabileceğimi de hiç sanmıyorum.» Samimiyetle konuşuyorlar, arada birbirlerine bakarak arkadaşça gülümsüyorlardı. Belliydi ki aralaruıda kuvvetli bir dostluk başlamaktaydı. Madmazel Sylva, «evimli gevezeliği ile duygularını meydana vuruyor, ve Fierce onu çok defa sözlerini kesmeye cesaret edemeden dinliyordu. Gene kız, bahriye zabitini eski bir arkadas, ruh ve ırk vatandaşı, fikri, imanı, ideali tamamile malum bir kardeş saymış, Fierc# de onun bu masum hüsnüniyetini iyice anlamıştı. Yavaş yavaş, onu insa^sızca aldattığı için üzülmeye başladı. Kendi fikirlerini saklamakla gene kıza bir cesid yalan söylemis oluyor, bundan da ad duyuyordu. İçinden, birdenbire bir açık yüreklilikle föy le demek geliyordu: «Ben, tahmin ettiğiniz gibi bir adam değilim Mad rnazel... Gerek kalb, gerek kafa bakunuıdan, değil sevebileceğiniz, hattâ anlıyabileceğiniz bir insan bile sa>ilamam. Eğer ruhumun sahici mahiyetini sezebibniş olsanız, korkudan nefesiniz kesilir. Zira ben münkirin, imansızuı, usanmışrn biriyim. Ne iyiliğe, ne fenalığa, ne Allaha, ne şeytana inanınm. O kadar serseriyim ki, âdeta şahsiyetim tükenmiş. Siz, taşıdığım üniformaya bakarak bana bir takım meziyetier izafe ediyorsunuz ama, ben bu üniformadan nefret ediyorum. Şu dünyada malik olabildiğim bir tek şey var: Leş gibi kirli bir hayat! Bu itibarla, lutfen biliniz ki, sizinle aramızda müşterek hiç bir nokta yoktur!» Fakat bunlann hiç birini söylemeye cesaret bulamadan dinlemeye devam etti: İşte üçüncü defaydı ki, Japonyalı garson, tabağmdaki el sürülmemiş yemeği geri götürüyordu. O esnada Amiral yaverine bakıp gülümsedi. Valiye döndü: « Aziz Valimiz, dedi, size resmen şikâyet ediyorum. Kızınıza da ha iyi kur yapmak gayretile yaverim yemeğini yemesıni unuttu.» Vali: Bajtarafı 1 inci sahifede sakalh ve başlan bereli dinleyicilerin oturumun intizam ve selâmetini ve dolayısile mahkemenin mehabetini ihlâl eder mahiyette tezahürlerde bulunduklarını yazmıştık. Aynı vaizin dün de gene ruhsatsız vaaz verdiğı iddiasile Eminönü 3 üncü Sulh Cezada muhakemesine başlanmıştır. Dünkü celsede de din leyicilerin hemen bütün ekseriyetini başörtülü kadmlarla, bereli ve' topsakallı kimseler teşkil etmişlerdir. Sorgusu yapılan sanık Şemseddin Yeşü, iddia edildiği gibi Süleymaniye camiinde vaaz vermediğini, sadece dua ettiğini söyliyerek hakkındaki isnadı reddetmiştir. Fakat az sonra dinlenen sivil ve resmi zabıta memurlan Şemseddin Yeşilin sözlermi nakzetmışler, sanığın Süleymaniye camiinde Kore şehidlerinin ruhuna ithaf olunan mevlidi müteakıb kürsüye çıkıp vaaz verdiğıni söylemişlerdir. Duruşmanın devamı, gelmiyen diğer şahidlerin çağırılıp dinlenmeleri için bir başka güne bırakılmıştır. Eminönü 1 inci Sulh Ceza mahkemesindekı duruşması sırasmda yargıca karşı takmdıklan tavırlardan ve sarfettikleri sözlerden dolayı Şemseddin Yeşü ve avukatı hakkında Savcılık tarafından soruşturmalara başlanmıştır. Hâdiseye elkoyan savcı muavuılerinden Hakkı Müftüoğlu, salonda cereyan eden ve koridora sirayet eden nâhoş vakayı Adaletin mehabetini ihlâl eder mahiyette görmüş, gerekli takibata başlamıştır. Bu tetkikler cümlesinden olarak savcı muavini dün üç gün evvelki hâdiseye şahid olan gazetecilerin ve zabıta memurlannın şahadetierine müracaat etmiştir. Şehrimiz Savcılığı, bu husustaki tetkiklerine büyük bir hassasiyetle devam etmektedir. Amerikanın yeni bir yardım programı Ba$tarafı 1 inci sahifede Dış İşleri ve Savunma Bakanlıklan şahsiyetleri aylardanberi bu program üzerinde çalifmaktadırlar. Marshall plânı, pek çok tenkide uğradığından bu yeni programa Eisenhower plânı denmesi ihtimal dahilindedir. Programın kısmî âzamı eski Ordu Bakanı Gordon Gray'm yabancı memleketlerin iktisadiyatı hakkında geçen kasım ayında Başkan Truman'a sunduğu rapora istüıad etmektedir. Marshall plânı dünya devletlerinin ikinci dünya harbi neticesinde altüst olan iktisadiyatını kalkındırmağa matuftu. Halbuki bu yeni program iktisadiyatın harb istihsaline hasredilmesini derpiş etmektedir. Bu programın Atlantik Paktı askeri komutanı General Eisenhower tarafından idare edilmesi yolundaki teklifler reddedilmiştir. Programın iktisadî cephesini William Foster idare edecek, fakat siyasî kararlar Dean Acheson'dan çıkacaktır. işte bunlar içfauSr ki Istanbnl kendi yağile kavrulmaya ,bir taraftan az çok imar işlerini, öt» yandaa günlük belde hlzmetlerinl fidi geirlerile kapatmaya mecburdur. tşt« bunlar içindir ki biz bn şehrl yalnız kaldınmuıı, lâğnnmı yaparak dare edemeyiz. Bunun yanında, babçesini, çayırmı, tiyatrosunu, mey danını yapmaya da mecburuı. Ama bu kolay bir şey değüdir. Elbette kolay bir şey değildir; fakat mümkün bir iştir. Milyonluk bir şehrin küçük hlxmetleri yanında bir takım imkânarı vardır. Bunlan arayıp bulmak, hesablarmı yapmak ve o hesablara göre müsbet neticeler almak kabildir ve lâzımdır. Umulurdu ki; hattâ 946 seçbnlerinde en kuvvetli muzaharetinl Türkiye Millî Talebe Federasyo gördüğü Istanbula, Demokrat hünu tarafından BasmYayuı ve Tu kumet yardım etsin, Demokrat Isrizm Genel Müdürlüğünün himayesi tanbul mebuslan onun bin bir deraltında tertib edilen (Talebe Turizm dinden bir ikisini ele alsmlar. UKonferansı) dün saat 10.30 dan iti raumî bütçeden Ankaraya verilmiŞ; baren îstanbul Ticaret ve Sanayi ve verilen yüz milyonlann yürde Odası toplantı salonunda çalışma bir ikisini de bn bikes ve güzel larına başlamıştır. Konferans Basıa, şehre, Ankarada işler mayna olunYayın ve Turizm Genel Müdürü ca hepsinin koşup geldiği İstanbuDr. Halim Alyot tarafından açılmış, la versinler. Onlar hep hayal imiş, müteakıben Federasyon Başkanı hattâ Istanbul meydanlannı çınlaOğuz Altan konferansm gayesini tan seçim nutuklanndaki vaadlerizah etmiş ve iştirak eden zevata den binde birini dabi bir senedir yapmış değillerdir. teşekkür etmiştir. Bu vaadleri, bu nutuklan arasıra Konferans Başkanlığına Bolu milletvekili Zuhurî Danişman seçilmiş okuyup manen ve maddeten tstanve sabahki oturumda gündem ve bulluya karşı ne gibi taahhüdler konferansui gayesi üzerinde umu yapılmış olduğunu hatırlasalar v» bu şehri bu halile, salâhiyetsiz Bemî müzakereler yapılmıştır. lediye Meclisi ve fakir bütçesil» Söz alan Antaş Şirketi Müdürü başbaşa bırakmasalar.. Kanunî saMehmed Sipahioğlu, Istanbul Beie lâhiyetler ve iktisadî imkânlar, nidiyesi Reis vekili, Suad Kutad, İs hayet malî yardımlar sağlasalar n« tanbul Radyosu Müdürü Ferid Zâ olur?. hir Törümküney, Elâzıg milletv Bir büyük şehrin hayatı, yalnu kili Şevki Yazman, konferansm mevzuunu teşkil eden talebe turiz kaldırımlarmı yapmak, lâğımlanm tnine verilmesi icab eden ehemmi temizlemekle idame ettirilemez. Oyeti belirtmişler ve bilhassa turiz nun bin bir medenî vazifesi vardır. min faydalannı ve inkişailannı Onlan da beraber yapmak gerektir. izah etmişlerdir. B. FELEK Oğleden sonraki oturumda kon ferans iki komisyon şeklinde çal;;malanna devam etmiştir. Birinci komisyonun mevzuu seyahatlerin artUrılması, programlaştırılması, faydalannın arttınîaıası ve bu meselede gösterilecek koîayhklardır. Maârid 19 (a.a.) (afp) Türkiikinci komisyonun mevzuu teşkilâyenin T.îadrid elçisi Mehmed Esad tın geliştirilmesi ve rlileklerdir. Atuner'm cenazesi, Vazife başuıda Talebe turizminin inkişafı için vefat eden bir tümgenerale yapıl çalışan konferans bugün de çaîış ması mutad merasimle kaldırılmışmalarma devam edecektir. tır. Tüık bayrağına sanlan tabut altı bsygirle çekilen bir top arabasır.a konulmuş ve İspanya ordusuÖLÜM na mensub yüksek rütbeli subayMabeyin Müdürü merhum Ahmed larla 3 piyade bölüğü cenaze alayıBeyın o|lu, Moskova Başiâtıbr.glnden na iştirak etmirlerdir. emekll »riciye raemuru Muzeyyen Altıntaşın eşt, Sevim Aluntaşm babası, Cenaze Barselondan Marsilyaya Mediha Usman, Furuzan Eksat, Nermin götürülecek ve 22 mart perşembe Usmanın dayıları, Raul Eksat ve Dr. günü İstanbula hareket edecek oI'aiz Usmanın enişteleri lan bir Türk vapuruna naklediieREFET ALTINTAŞ cektir. vefat etmiştir. Aliah rahmet eylesln. *** Amiral Boone geliyor Dr. Süheyl Onver ve Sare Özkulur. Birleşik Amerika Doğu Atiantik annelerı ve Akdeniz filoları Komutan vekili BAYAN SAFİYE ÜNVEB Ankarada vefat etmiştir. Cenazesi Istan TjmamirDİ W. F. Boone, 20 mart bula geürtlerek (20/3/951 salı gunü) salı günü uçakla Ankaraya gelebugün ikindl namazmdan sonra Kocı cekür. mustafapasada Sümbülefendi Camimdeıı kaldlrılarak Merkezefendl mezarlığma TEŞEKKÜR defnedllecektir. 30 aralık S50 gecesl dukkânımm soÇelenk getirilmemesi rca olunur. lıılması netıcesi uğradığırr. büyuk ka*** Bartın tüccarlarından Hacı Suleyaıan yıb ve zaram failinl meydana çıkarmak İçin; yakın Lgi ve devamlı takibzade lerile başta Emniyet Umum Müdürü saKEMAL KAPTAN jın Bay Servet Surenkök, hırsızlık şefl kısa bir hastaiıktan sonra Allahın rah Bay AHşan ve yakın mesal arkadaşlaır.etine kavuşmuşhır. Cenazesi bugun r:na sonsuz teşekkür ve şükranlanmın Blnbirdlrek meydanı 9 numaralı evin. duyurulmasma gazeten'.zin tavassutunu den alınarak Beyazıd Cam;inde öğie saygılarımla rica ederim. namazının edasını müteakıb EdirneDivanyolunda Kardeşler terzlhanesl kapı Şehidllğlne defnedtlecektir. \ sahlbi H. A\ni Birkan Talebe Turizm Konferansı dün açıldı Madrid eldmizin cenaze töreni Sinemacılık tarihinde şöhret ve güzelliği asla unutulamıyacak bir şahcser. KOSE MARİE JEANETTE Mac DONA ' n NELSON EDDY Sinemacılık dünyasrran en şöhretli iki Yıldızı (Arkan var) NEOKALMİNA KlNI NLI NEZLE.BAŞ OİŞ AGBILARI Yarın akşam MELEK Sinemasmda
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle