27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ım CUMHURÎYFT KORE MEKTUBLARI: BtR DAKİKA : Aralık tutnlan kapı e «ydanberi Washin£ton, Paris, Londra ve Moskova arasında teati edilmekte olan notalarla cevabi notalar, Dörtler konferansının toplanıp tonlnamıyaeajh meselesini dahi halledememişrir. 3 kasım 1950 de Kremlin, Dörtlü konferans fikrini ortaya atıyor ve Bahlılara tevdi ettiği notalarda Dış İşleri Bakanlarmın toplanarak Altnanya meselesini eöriişmelerini istiyordu. Sovyetlerin bu teklifi, Ku*ey Atlantik Paktı memleketlerinin Batı Almanyanın silâhlandmlması etrafında bir anlasmara varacakları ttrada ileri süriilüyordu. Hedefin, Bonn hiıkumeti emrinde askerî birliklerin teskilini önlemek ve Batılılar arasında ihrilâflara yol açmak oldnjru seziliyordu. Akamet* ujpatnası kuvvetle muhtemel olan boyle bir konferanstan Sovyet propagandasının azamî istifade temin edeceği de aşikârdı. Londra, Paris ve Washintrton bu Sovyet trklifini tam elli giin incelediler, bu arada Bah Almanyanın FİIâhlandırılması etrafında Brükselde anlaşmaya vardılar ve nihayet 22 aıalık 1950 de Kremlihe tevdi ettikleri notalarda yalnız Almanya dcğil fakat bütiin ihlilâflı meseleler konferans (fündemine alındığı takdirde Vichinsky ile bulusabileceklerini açıkladılar. Aynı zamanda bakan vekillerinin iştirakile NewYork'da ihzarî bir konferans akdedilerek Eiındemin kararlaştınlmasını da (aleb ettiler. O sırada durutnu tahlil eden Batılı tefsirciler» Moskova kaçamaklı cevab veremiyecek bir duruma sokulmuştur» diyorlardı. 1951 senesinin ilk günü Rusyanın yeni cevabı öğrenildiği vakit Sovyet hariciyesinin ftne kaçamaklı yollara saptığr falnız < kapıvı aralık bıraktığı» kaydedilmisti. Kremlin ihzari konferans fikrini kabul ediyor, bıınun XewYork'tan başka bir yerde toplanmasım istiyor fakat «fbütiin ihtilâflı mesclelerin müzakeresi» mevzuunu karanlık bırakıyordu. Bunun üzerine ekapınin acık rutulraasuia» Uraftar olan Batılılar da izahat istenmesini, karanlık bııakılan noktanın aydınlatılmasını talebe karar veriyorlar ve 23 ocakta Kremlin'e ikinci bir defa başvurarak «Sovyet Rusya bütün ihtilâflı mesclelerin girüşülmesini kabul ediyor mu • sualine sarih bir cevab istiyorlardı. Fakat diin açıklanan Sovjet cevahi notasmda sarih bir malumat bulmak mümkün olmamtştır ve geue Kremlin in kaçamak yollara sap tığı miişahede edilmiştir. Rusya şimdi Pntsdam kararlanna uygun olarak bütün ihtilâflı mevruların ele alınabilecesinden bahsetmektedir. Fakat 1947 de Molotov'nn Istismar ettiği Potsdam anlaşması tevile eayet müsaiddir. Şimdi de VIchinsky'nin bundan istifadeye çalıstıjı zanncdilmektedir. Potsdım amllaşnıası «Dıs İşleri Bakanlan (uplanarak Avrupa sulh muahedediğcr Avrupa meselelerini Müttefikler, Seul'e hâkim tepeleri işgal ettiler Baftarafı 1 Inei lât çekilmif, bütun kıtalardaki ertur. Çinlilerin esas müdafaa hatla ler Koreye gitmek arzusunu izhaı rının can noktasını tefkil eden eönişlerdir. Seul'den 20 kilometr» mesafedeki . Izmir ve Balıkesirden Koreye 431 rakımlı tepenin Amerikan kuvgidecek gönüllü erler vetleri tarafından lapb üzerine koİzmir 7 (Telefonla) Yeniden münistlerin baü «ahilina doğru çe Koreye gönderilmek üzere Balıkekilmeleri hızlanmıştır. sir ve Bandırmadaki birliklerden Üç gündenberi altı def» el de gönüllü olarak aynlan 51 er buraya ğiştiren bu tepeyi raptetmek için gelmis v« Bornovadaki kıtalara ılTürk birliği çok çetin »avaslar ver tihak etmiştir. raijtir. Koredeki erlerimize 5 ton Amerikablann kayıblan lokum gönderilecek Washington, 7 (A.P.) Kare haAnkara 7 (Telefonla) Korede rekâtının başlangıcındanberi Amerikan ku\rvetlerinin, ölü, yaralı ve Birleşik Milletler saflannda çarpıkayıb dahü yekun zayiatının 2 ju şan kahramanlanmız için şehrimiz bata kadar 47.388 kijiye bali? ol Belediyesi 5 ton lokum hazırlamışduğu bugün Savunma Bakaniığın tır. Siyasî Komisyon. Rus ca açıklanmıştır. takrirlerini reddetti İstanbuldan koreye ffidecek erler Lake Success 7 (a.a.) (United Istanbul Komutanlığı emrindeki kıtaattan Koreye gidecek olan 250 Press) Birleşmiş Milletler siyasî er dün baş'annda bando olduğu komisyonu. Güvenlik Konseyinden halde İstanbul konak yerine geti BirJeşik Amerikanın komünist Çirilmiştir. Erlerimiı caddelerden ne karşı tecavüzle suçlandırılmasıgeçerlerken halk tarafından hara m ve tecavüze son verilme^i için retle alk^lanmışlardır. Bunlar ya gerekli tedbirlerin ahnmasmı istiven Sovyet karar suretini beş murın trenle sevkedileceklerdir. Alâkadarlann «öylediklerine gö halif ve üç müstenkife karşı kırk re bu ayırma esnasında çok müskü dokuz reyle reddetmiştir. ıımıııiMimııııııııınııııiiiınnnııııııııııııııiHüiııııiMiiHiMnı» Resmi tlanlar Mesele, bir sözlü soru münasebetile dün Mecliste bahis mevzuu oldu. Samed Ağaoğlu izahlarda bulundu Şükran borca Sayın Vali F. K. Gökay Sizi ddden tebrik ederim üstad. Şimdi dört ay oluyor, memlekette yoktum. Doğrusu ya, gelirkeı kalbim çarpryordu. Kendi kendime, eyvah, İstanbula gene neler oldu kim bilir diyordum. Fakat hakikaten her türlü tebrike değersiniz. Çiinkü İstanbulu dört ay evvel, dört sene evvel, on dört sene evvel ne ise gene öyle bvldum. Daha jenasım yapamamantz belki bir aczinizdir. Ama aynen muh.afa.za etmeniz bile, ne yalan söyleyei/tm, az marijet değil! D. N. Türk Dil Kurumu toplantısı Bastcraft I tnci sahifede line göre başkanı Milli Eğitim Bakanı, konıyucu başkanı ise «eski Reisicumhur İsmet Inonü» dür. Ikti dar partisi değiştiğine göre, şimdiki tüzüğe nazaran koruyucu başkanm kim olması lâzım geleceği dahi mesele yapılabilir: Bu koruyuculuğa esas olan Reisicumhurluk sıfatı mı, yoksa Inönü adı mı? Tüzük projesi çalışma!ara ilmî mahiyet vermek ve politikacılar yerine bu işle meş gul olanları ikame etmek gayesile hazırlanmıştır. Proje merkez heyetine gelince, muhtelif cereyanlar belirmiştir ki, yarınki Kurultaya bütün hararetile intikal edeceği anlaşılıyor. Tüzükte, muayyen bir kaç madde den ileriye gidecek tadillerin, Kurumu Atatürkün gayelerine uy gun hüviyetinden çıkaracağı ileri sürülmektedir. Bu arada «şartı vakıfa riayetı meselesi de ortaya atılmıştır. Yeni tüzüğün taraftarlarma gelince, Atatürkün vasiyetnamesinde İ? Bankasmdaki eshamın yılhk nemasından yüzde 50 sinin Dil. yüzde 50 sinin Tarih Kurumuna verileceğinden başka bir işaret olmadığı mütaleasmrîada. Aynı çevrelert gör« dil »alısmaları siyasî bir m«vru olarak değil, llml bir vazift olarak ele alınmalı, ilmin ıçığı altmda yftrütülrnelidir. Siyasî partUerin, Dil Kunnnurm u» olarak muhaiasa etmtlerin* meydan varilıiMmcli, Kunvn, aaeak ünin Hm& oltna hdır. MekU SaM MJMUUHBMİ Ankaraıto teplanaeak Dil görüşebilirler» der. Peyklerle ıulh Kurultayına Isttnk «deeek olaa nıuahedeleri imza edildiğinden VI delegeler dün akşamki trenle jehchüıskv'nin dönüp dolaştınjı kon rimizden hareket ctmi|l«rdir. İstanferansı gene Almanya ve Avnstur bul Muallimler Birliği toplantısınya meselelcrini tetkike jetirmesi da Dil Encümeninin hazırladıjı bemuhtemeldir. yannam» de bir heyet vasıtasile Bugün müzakereler için kapının Ankaraya gönderilmiştir. Bu beyan hâlâ aralık olduğundan bahsedili namede Türk Dil Kurumunun yapvor. Batılılar, belkı bır anlaşma zo , h ğ l h a t a l a r bunun lâği l dü lh nıini bulmaja ve dünyayı sulha ; v j , e y e n i d e n o r g a n i z e edilmesi ve kavusturmaâa muvaffak oluruz u j bunun yalnız türkçe ve edebiyatla ınidile kapıvı kapamıyorlar. Bunu m e s ! e k î jig;ı e r i olanların yaniilim yaparkcn Rus oyununa düşmemek adamlanmn bir organizksyon haliiçin de tcdbir alıyorlar. Moskova ne getirilmesi ve bu teşekkülün siise. hiir dünvada ihtilâflar yarat yasî mahiyetine son verilmesi istenıak kin onunla tcması muhafaza nilerek yapılacak işler hakkında nııı *art olducunu biliyor ve bu se mütalealar yürütülmektedir. bcble de kapıvı aralık tutuyor. Ömer Sami COŞAR Londra 7 (a.a.) (Lps) Bütün Washington 7 (A.P.) Birleşik îngiliz gazeteleri Korede Birleşmiş Amerika Hava Kuvvetleri Bakanı Millelter kuvvetleri saftnda savaşThomas Fir.letter, Türk hükumeti mak istiyen ve "müracaati kabul enin daveti üzerine Türkiyeye ya dilen Türk tayyarecisi Sabiha Gökpılmakta olan Amerikan askerî yar çenin büyük resimlerini neşretdıırımn inkişafmı gözden geçirmek | mekte ve komünistlere karşı savaşüzere bueün uçakla bu memlekete mak üzere Koreye gidecek ilk kagitmek üzere VTashingtondan hare dın pilot olduğunu kaydederek ken ket etmiştir. disinden sitayişle bahsetmektedir. »CU3IHURİYET» in Tefrikası: 3 9 Amerika Hava Kuvvetleri Bakanı geiiyor Sabiha Gökçen ve Ingitiz matbuatı Ankara 7 (Telefonla) Kars milletvekili Sım Atalaym (C.H.P.) resmî ilânlara dair sözlü sorusu bugünkü Mecliste görüşüldü. Başbakan Yardımcısı cevablan arasında 950 yılı içinde Ankarada Ulus gazetesine 370 bin 751, Zafere 298,192, Kudrete 116,789 ve Haber gazetesine 33,192 liralık resmî ilân verildiğini söyledi. Aynı yıl içinde C. H. Partisi Anadolu gazetesine 61,591, Yeni Asıra 64.986, Ticaret gazetesine 39.802 ve D. İzmire 40,453 ve Halkın Sesi gazetesine 12,380 liralık ilân veriimiştir. Samed Ağaoğlu, ilân meselesinden bahsederken adeta kahve dedikodulanna mevzu teşkil ettiğini ileri sürmüştü. Bunu «kahbe dedikodulan» şek linde anlayan soru sahibi kürsüye geldiği zaman protestoya girişti ise de gürültüler oldu. Yanlış anladığı ' hayatma katlanan Ingiliz milleti, harb ihtimallerinin ufukta yeniden belirtildi. Sırn Atalay ilânların hükumet j belirmesi üzerine daha buyuk femerkezindeki gazete olarak yalnız ! dakârl.klara hemen raz. olmuş, beUlusa verilmesini kaydeden eski \ 'i"deki kcmen daha da sıbnaya kararnamenin Ulus yerine Zafer başlanuştır. Isvıçre, Ikıncı Cılıan gazetesi konularak değiştirildiğini, Harbinden önce yaptı»ı ve harb 16 gün sonra yeni bir kararname içinde harcadığı stoklan yerine ile Zafer ismi kaldırıldığmı. bir koymakla meşşruldür. Biz çok şükiir, ilk ihtiyac madmüddet sonra da başka bir kararbakımından Avrupa milletname ile ilân işine yeni bir veçhe kıyasla daha uygun bir duverildiğini anlattı ve bazı gazeteYapacajrımız stoklan İzmri 7 (Telefonla) İzmir ma lerin ayn bir usul» tâbi tutuldu rumdayız. sonları bugün Dr. M. Kemal Oke ğundan şikâyetle: «Eğer Ulus gaze başka yerlerden döviz karşılığı genin başkanlığında biı toplanb yap tesi geçmiş zamanda hazine mena tirecek değiliz. Ne eksiğimiz varsa mışlardır. M. Kemal Öke, soruîan fiine aykın bir usulle resmî ilânlar toprağımızda bol bol yetişiyor. Dünsuallere cevaben şunîan söylemiş almışsa, bugün iktidar taraftarı ga ya sanki giıllük gülistanlık iıniş zetelerin diğerlerinden fazla ilân gibi bunları kcyfimizce sağa sola tir: dagıtmıyalım. satraıyalım; yannı« Masonluk ile Kemalizm ara alması kanunî ve ahlâkî bir sebeb ! m l z l şkil etmez » dedi I düşüncrck bize yetecek kadasında prensipler bakımından hiç biı Samed Ağaoğlu tekrar söz aldı. rını bir yerde biriktiıelim. Yalnız fark yoktur. Masonluk din ve mezİstanbul, Ankara ve İzmirdeki dev maddî ihtiyarlarımızı gidermek heb değildir. Insanlık mefkuresin: let dairelerinvn istedikleri gazeteye ğil, manevî gücümüzü kuvvetlengerçek kılmağa çalışan bir teşek serbestçe ilân vermelerinin kusur dirmek bakımından da bu gibi tedküldür. Atatürk yurdda ve cihanda değil meziyet sayılması gerektiğmi, birlerin ölçülemiyecek kadar büsulh doktrini, masonluğun insanlığ:a ' e s k i devirde senede 800 bin lira yiık faydaları vardır. hitab eden bir doktrinidir. Atatür ilân alan Ulus gazetesi yetmiyorNADIR NADI kün millî ve insancı prensiplerinde muş gibi bir Ulus yavrusu da meybütün mason umdeleri de yaşa dana getirilerek onun için de kamaktadır. Atatürk, masonluğa o ka rarname çıkarıldığını, diğer gazedar kıymet vermişti ki, Heyeti Ve telere nefes aldınlmadığını, hükumetin ilk karamame ile, hata yapkileye, başta gclenlere masonlann i tıysa bunda C. H. P. liler gibi y:lhimayesini emretmiştir. Bunu her | larca i5iar etmiyerek 16 günde Bnştaraiı 1 incı sahifede vakit isbat edebilirim. Atatürk: tashihe şitab ettiğini ilâve etti. U kuk profesörü Hıfzı Veldet Dedeoğlu «Ben mp.son olmam. Fakat bu ce lus gazetesinin bugünkü mar.zara ' Siyasî Bilgiler Fakültesi medenî miyetin faydalı olduğuna kaniim» sını, Türk matbuatının ne kadar hukuk profesörü Fikret Arık, Kondemiştir. Biz ımsoniar Kemslizmin büyük hürriyete kavuştuğunun is ya milletvekili Hidayet Aydmer ve bütün umdelerini benimsemiş bu patı olarsk ele alan Somed Ağaoğ Bakanlık Hukuk İşleri Genel Mülunuyoruz, Onunla aramızda ayrılık lu sözlerini şöyle bağladı: «Hürri dürü Âmil Aıtustan müte^ekkil komisyon iki gün devam eden ilk ve tezad yokrur. Masonlar dinci de yet için müeadale etmiş olan D. P. kararlara ile onun hükumeti en buhranb. çahşmaları sonunda şu âüdirler. Beynelmilel bir teşekkül zamaniarda dahi bu mukaddes hür varmıştır: ile sempati münaspbetleri kurabi1 Inkılâbm ana ve esas prenriyeti muhafaza edecektiri) Soru ürler. Fakat hiç bir vakit niılli sahibi tekrar konuştu. Neticede siplerine tamamen sadık kalmak yetsiz olamazlar. Masonların dinsiz şartile 25 senelik tatbikatın meytelâkkisi bize çevrilmis kötft bir cuma günü toplanmak uzere oturu dana getirdiği bazı zorluklar ve raa son verildi. isnaddır. Türk masonluğu dinsizzaruretleçj bertaraf etmek için gelikle asla alâkadar değildir. Millirekli ıslah ve tadillerin yapılması yet ve dini inkâr edenler aramıza lüzumuna karar verilmiştir. 2 Kanunun esas çatısına ve giremezler. Bunun örnekleri varmadde numaralannın sırasına dodır. Vicdan hürriyeti prensiplerikunulmıyacak, lâğvedilen madde omizin başında gelmektedir. İnsanlık lursa hizasına üga edildiği işaret teULkkimiz ile biz insanm fıtrî, ahWoodbridge o^ew Jersey) 7 (A. edilmekle iktifa olunacak, iiâve5İ llkl, lçtimat sahada tekâmülünü P.) Dün gece muvakkat bir köp varsa alâkadar rcaddeye eklenecek, kasdediyoruz. rüden altt3ki şoscye yuvarlanıp yahud mükerrer madde halinde kaMasonluk çok uzun, asırlardan parçalanan yolcu treninin enkazı nuna dercedilecektir. b«ri demokrasi şeklile idare edil altmdan ^imdiye kadar 80 cesed 3 Önümüzdeki toplantıda şahmektedir. Temelimiz demokratik çıkanlmıstır. Bu demirvoiu faciası sın hukukundan işe bsşlanacaktır. tir. Masonlukta fikir ve ahlâk de neticesinde aynca takriben 500 ki Bu bahsin fasıllan üzerinde bümokrasisi vardır: Fakat dereceleri, şi yaralanmıştır. 90 kişinin öldü tün üyeler çahşarak tâdil tekliflefikrî ve ahlSkî yükselisi ifade eder. şü tahmin edilmektedir. Bu, bir yıl rini ileri süreceklerdir. 4 Komisyona dahil bulunmıBu kademelere muvaffak olanlar I zarfında Ne\vYoık bölgesinde vuyükselirler. Masonluk yalnız bu j kua gelen üçüncü büyük tren kaza yan. fakat mevzu üzerinde salâhibalumdan aristokrasiye benzer. sıdır. Lon? İsland demiryohı facia yetli bulunan zevatın mütalealarından da gerektiği takdirde istifade Masonluğun kökü dışarıda olup ol sında 111 kişi ölmüştü. Dün geceki kaza Voodbridge şeh edilebilecektir. madığı bir çoklannı ilgilendiriyor. ri merkez isiasyonu yakınlarmda 5 Tercüme hatalarile ıstılah Farzediniz ki kökü dışandadır. Kıvukua gelmiştir. Trenin üzerinden nlayın, Unesco'nun da kökü dışa yuvarlandığı muvakkat tahta köp ayrılıklan üzerinde sayın profesör rıdadır. Fakat masonluğun kökü rü faciadan bir kaç saat evvel iş Hıfzı Veldet çalışacak ve bunlan izale yolundaki mesaisinin seyrini dışanda değildir. Diğer teşekkül letmeye açılmıştı. ve neticelerini komisyona arzedelerl» temasta bulunur. Fakat hariccektir. den idare edilmez. Federasyon yokHayvan vergisinde 6 Komisyonun toplantılan sotur. Masonluk artık gizli değildir. nunda ittihaz edilen kararlar zabıt indirmeler Lâkin her cemiyetin idealine göre halinde tesbit ve okunarak koAnkara, 7 (Telefonla) Maliye misyonca tasvib olunacaktır. bir cahşma sistemi vardır. Hiç bir kulüb herkese kapılarını açamaz. komisyonu bugün hayvan vergisi 7 Hazırlanacak olan tasan baBu hal masonlar jçin de caridir.> üzerinde yapılacak indirmeler hak rolara, üniversitelere ve diğer alâkmdaki kanun tasarısını müzakere kah muhitlere gönderilerek mütaetmiştir. Neticede hükumetin tek lealan alınacak ve bu mütalealan îzmir D.P. Başkanlığı lifinden daha fazla bir indirme ka komisyon tetkik ve münakaşa eİzmir, 7 (Telefonla) Yeni se bul edilmiştir. Şimdiye kadar alın derek bir neticeye bağlıyacakür. çilen D.P. İzmir il idare heyeti va makta olan küçük baş ha>"van ver8 Hukuk İşleri Genel Müdürü zife taksimi yapmıştır. Avukat Per gisinden yüzde 25 ve büyük baş hay Âmil Artuş ile profesör Fikret Atev Arat birinci, avukat Enver van vergisinden ise yüzde 15 nis rık komisyonun mazbata muharrirDümdar Başar ikinci baskanlığa betinde indirme yapılmaa kabul e liği ve raportörlüğüne tayin seçilmişlerdir. dilmiştir. edilmişlerdir. Hazırol eenge İzmir masonlarının toplanlısı Bojtaroft 1 ind aahifede İşte şimdi bize kollarmı açü galiba. Birleşmiş Milletler ordulan her gun biraz daha ilerliyor. *** Önümüzde çok gebe günler vaı. O günler, Türklere yeni zaferler müjdeliyecek. Kahramanlar hızlannı aiamadılar. Tekrar çarpışmak istiyorlar. Onlan Türk tarihine yeni zaferler yazarken göreceğiz... Kunuri'de Simninni'de bıraktığımız şehidlerimizi Albayrağa saracağımız günler elbette gelecek. *** General Yazıcı bir zamanlar söylemişti: «Bir ayuç kahraman dahi kalsak, bir gün Yalu nehrine ulaşacağız!» Bu seferki «Çin sındığıs, Türkü onlara çok iyi tanıttı. Şimdi Türk demiyorlar mı? Bütün cephede bir çczülme başlıyor. Süngülerimizin muvaffakıyeti bütün dünyaya ulaştı. Amerikah gazeteciler hayretler içindeler: «Türkler gene süngü kullandılar» diyor da bir daha demiyorlar. *** Bu harbde herkesin hissesi var. Süngüyü takıp hücuma geçen Mehmedçik kadar ön saflara hat döşiyen muhabereci de bu harbde çok şeyler yaptı. İlk hatlarda sargı saran doktorun yaptıklarını görmeyiniz! Yüzbaşı Namık, yüzbaşı Rahmi Yalçın, üsteğmen Fehmi, Enver Yücel bu harbin kahramanlan arasmdadır. Doktor binbaşı Reşidle binbaşı Asu, çok defa en ön hatlara kadar giderek yaralılan getirdiler. Muhabere yüzbaşısı Enver Kölan ilk hatta bir kaç defa havan mermisi yedi. Kevada'da atom "Türkler istedikleri tecriibeleri ıtoktadan vnrabiliyorlar,, sona erdi zanan raporlarile kıtalara yeni mevzileri büdirdi. Topçu komutanı yarbay Tahsîn, binbaşı Ahsen, topçu yüzbavrsı Süleyman Polat düşmanın kafasını kaldortmıyan bataryalann heı an başmda idiler. Düşmanın tepesinde yıldınmlar çaküran mermiler hep bizim kahramanlann attıklan mer milerdi. *** Bu harb bambaşka bir harbdi. Üç gün üç gece hiç kimse uyumadı. Bu harb orada bulunanlara yalmz Türkün cengâverliğini değil, Türkün cesaretini, Türkün takat ve azmini de gösterdi. Bir şairin dediği gibi: «Dörtnala kopup uzak Asyadan.» (tAkdenize bir kısrak başı gibi uzanan» memleket çocuklan, Korede yeni bir destan yazdılar. Onlarla beraber geçirdiğim günler hayatımm en tatlı günleridir. Bir zamanlar beraber şimale çıkmıştık. Beraberce harb etmiş ve beraberce çekilmiştik. Şimdi beraberce tekrar şimale çıkıyoruz. Yüzbaşı Mustafa Tekşen, yüzbaşı Esad yanımdalar. Hattâ bir aralık ordu donatımdan yüzbaşı Cevdetle yüzbaşı Fuad da geldiler. Şimal Ko reden elde edilmiş ganimet bir piyano var. Bu akşam hep beraber zaferi kutluyoruz. Nakliye yüzbaşısı İhsan Gürkan, Yüzbaji Toros, Tank Şuben bir radyonun başında Tokyodan verilen havadisleri dinliyorlar. «Those Tnrks They ore Terrfic!» Bu Türkler müthiş!... Ve ajans devam ediyor: «Türkler gene süngü kullandılar. 500 den fazla Çinli öldürüldü. 500 den fazla Çinli esir edildi. Albay Ceîâl Doranın veTdiği emir üzerine Türkler Çinlileri hep gözlerinden vurdular. Arslanlar yalnız vurmakla kalmıyor, istediği noktadan da vurabiliyorlar. Bu Türkler müthiş bir millet!...» Farnk FENİK Son infilâk yüzünden Hollyvood'da bir çok evlerin camlannın kınldığı söyleniyor NewYork 7 (Nafen) Bir müddettenberi Nevada çölünde yapılmakta olan atom tecrubelerinin *ona erdiği bildirilmiştir. Bu hususta açıklamada bulunan Amerika Atom Enerji Komisyonu «neticelerden fazlasile memnun olunduğunu» bildinniştir. Beşinci ve sonuncu infilâk dün sabah vakti vukua gelmiştir. Bu infilâk diğerlerine nisbetle o kadar şiddetli olmuştur ki, tecrübe merkezine 500 kilometre mesafede bulunan sinema merkezi Hollywood sarsılmıştır. Hollywood'da bir çok evlerde camlann kınldığı da ilâve edilmektedir. Bu sonuncu infilâka şahid olanlardan biri şöyle demiştir: «Bikini tecrübelerinde de hazır bulunmustum. Fakat bu son Nevada infilâkı şimdiye kadar gördüğüm en şiddetli atom infilâkıdır.s Türk Ceza Kanunn Bastarafı 1 tnci sahifede maddede bu hususa yer verildiği açıklanarak teklifini geri almıştır. Komisyon müzakerelerinde haza bulunan Başbakan Yardımcısı Samed Ağaoğlu milletvekillerinin suallerine cevab vermis, ırkçılık mülâhazalannda Almanyadan misaller getirerek bu fikirlerin istibdada götürdüğünü v» müzâkere edilen üçüncü fıkrada memlekette bu mak sadla tefrikler yapılmasını engelleyen hükümler bulunduğunu anlat« mışhr. C. H. P. milletvekilleri madde u lerinde uzunboylu konuşmuslardır. Mardin milletvekili Kâmil Boran şu hususlan bilhassa belirtmiştir: «Demokratik sistemde hükumetl tenkid başta gelen bir prensiptir. Bu tasan ile bir kaç tadil maddesi getiren hükumetin demokrat memleketlerin hiç birisinde buna mümasil hükümler olduğunu göstermesine imkân yoktur. Sayın Cumhur Başkanrnın 1 kasım nutkunda antidemokratik kanunlarla Anayasaya aykın kanunlar şahsî hürriyeti takyid eden hükümlerin kaldırılacağma işaret buyurdular. Biz, Anayasa hükümlerinin selâmetlnin temin at altına alınmasını ve insan hakları beyannamesinin korunmasını istiyoruz.» Feridun Fikri Düşünselin mütaleası Müteakıben Feridun Fikri Düşünsel soz almış ve şu konuşmayj yapmıştır: «Fıkranın ceza kısmı asgari 5, azamî 15 sene ağır hapis olabilecek karakterde. ağırdır. Kat'î unsurlan belli olmıyan, maksadı tayin etmiyen bir vaziyettedir. Sayın Ağaoğlunun geçen oturumdaki (şimdiye kadar şef idaresi mevcuddu, bu maksadla konmuştur) sözleri beni çok düşundürdü. Mazl üzerinde bitarafane ve objektif bir tahlil yapalım. Millî Mücadelenin intacından sonra, memlekette muzaffer ol muş bir kumandanın, Cumhuriyeti ilân ettirdikten sonra kurulan sistemde bir şef vaziyeti ihdas ettiğini gördük. Durumu tarih tahlil edecektir. Maddenin bu fıkrası cemiyette çok vahim hâdiselere ve hürriyeti takyide müntehi olmasından çok endişe edilir. Yeni bir hürriyet mefkuresile çahşmakta olan yüksek heyetin dikkatini çekerim. Zümre tabiri nedir? Samed Bey, (parti) manasuıa gelmez de1 diler. İki arkadaş konuşurken ihbarlar olabilir. Yeni partiler kurulmuştur. Bundan fayda husulünden ziyade zarar meydana gelir. İltibasları ve işin aldığı vahim in'ikâslan tesbit edelim, buradaki birleşmeler tabiri korkunc bir vaziyete giriyor. Düğünlerde yahud toplanblarda iki vatandaş yarıyana geldi mi türlü ihbar ve ifsada meydan verebilir. Hü kumet mumessili, zümre kelimesi (psrtiler) maksud değil, (diktatörlüğe) matuf dedüer. Böyle bir şeyi k'.rnce istemez. Eunurıla beraber bu kanunla önlenemez. Bunun en bü>ük tehlikesi, D. P. de; C. H. P. ce bir zümre kuruiur, ü t i d a n ele almak için fcir tertib yapılabilir. 3v.nun için zümre mErhum"undan ihtiraz etmeliyiz. Bir şe>in suiniyetinden korkulur, ihbar edilir; bu fesad silâhını vermiyelim, Diktatör tarihin seyrinden çıkar. Anayasada i raaddesi var. Binaer.aleyh habasetten ve jurnalcılıktan korkuyorum, türlü türlü hâdiseye sebeb olabilir, esasen propaganda maddesi ve atfı vardır. Bu fıkradan neyi istihdaf ertiğimizi açıkça anlamarnız yerinde ol'jr.» Feridun Fikri düşünsel, üçüncü ftkranm tamarr.en kaldmlmasını istemiştir. Müfid Erkuyumcu dahil daha bszı milletvekilleri söz almışlar, bir kısmı maddedeki cezanın indirilmesirü istemiçler, verilen izahattan sonra Düşünselin teklifi reddedilmiş, fckra dünkü celsede verilen şekilde kabul olunmuştur. Adalet Komisyonu yann da toplanacalıtır. Topçu keşif uçaklanmızın yaptıkları da tarihe şeçecektir. Yüzbaşı Fuzuli, ikinci tabura bir emir götürmek için bir kaç defa hayatını tehlikeye koyarak düşmanın işgali altındaki bir köyün yolu üzerine indL Üsteğmen Ertuğrul Sabuncu Amerikahlarm bile takdirini ka Medenî Kanunumuzda yapılacak tadilât Amerıkalı gazeteeile rin diinkü bassn toplanlısı BasfaraU 1 ind sahifede müsbet olup bu arada Türkiyenin dsha fazla. çahşarak yapabileceği bir çok işler de mevcuddur. İstanbulun turistik bir şehir olması için bütün esas noktalar halen mevcud olmakla beraber otel, her aradığını bulma ve vesait gibi bir turistin arıyacağı şeyler henüz yok tur> demiçlerdir. Amerikalı gazeteciler bu sabah Romaya müteveccihen şehrimizden ayrılacaklardır. Iskeleler, anonim şirkeller tarafından idare edüecek Ankara 7 (a.a.) Limanlanmızın tâbi olacağı statüyü incelemek üzere bir kaç gündenberi Ulaştırma Bakanlığında çalışmalanna devam eden komisyonlar bugün mesailerini bitirmişler ve raporlannı umumî hej'çte sur.muşlardır. Saat 16.30 da yapılan umumî heyet toplantısında, iskeleier hakkındaki rapor üzerinde görüşmeler yapılmış ve şu karara varılmıştır: İskeleler, anonim şirketler haline getirilecek ve kurulacak olan bu anonim şirketlere, mahallî ticaret odaları, belediyeler. denizcilikle ilgili kimselerle, ticaret borsalarının iştiraki sağlanacakür. Mahallince tanzim edilecek tarifeler, görülen işin mahiyeti itibarile, âır.me hizmeti olması bakımından Ulaştırma Bakanhğınca tasdik edilecektir. Umumî heyet yarın da toplanarak diğer komisyon raporlarmı müzakere edecekür. Feci bir tren kazası Dün gece yapılan arama taramalar Emniyet Müdürlüğü ekipleri şeh rin muhtelif semtlerinde dün gece sabaha kadar devam eden geniş ölçüde bir arama tarama yapmışlardır. Emniyet müdür muavinlerinden Mehrr.ed Ali Alpsar tarafından idare edilen bu arama tarama sırasmda 41 bıçak, 2 tabanca ve bir kama bulunarak musadere edilmiş ve üzerlerinde bu tabanca ve bıçak bulunan kimseler hakkında kanunî muameleye tevessül edilmiştir. Emniyet ikinci Şube müdürü Nihad Ertürk idaresinde hususî bir ekip tarafından da Beyoğlunun bir çok eğlence yerleri ve barlan bir aramaya tâbi tutulmuş ve buralarda ele geçirilen 76 uygunsuz kadın hastaneye sevkedilmişlerdir. Arama tarama büyük bir intizam dahilinde devam etmiştir. Göçmenlere teberrular Ankara, 7 (Telefonla) Çeşme bölgesi tütün müstahsilleri, göçmenlere yardım olarak balye başma 20 kuruş teberruu kabul etmişlerdi. İzmirden cönen, göçtnenlere ve mültecilere Türkiye Yar dım Birliği Genel Sekreteri Dr. Etem Vassaf, diğer tütün müs tahsillerile pamukçular, ve fia:ları yukselmiş diğer mahsuiler ihracatçılarmm da aynı şekilde teîzmirde pamuk piya&ası berruu kabul etmekte olduklarnıizmir 7 (Telefonla) Parnuk dan bahisle bundan bir milyorı lipiyasası bugün 650 kuruştan kapan \ ra civarmda gelir elde edileceğiai mıştır. söyle: YI L D A : 6 ve en az £V 150 kisiy. Nakleden: VAHDET GÜLTEKİN • Fakat beni ürküten sey, o eskugünieri hasretle yâd atmek korkusu. Mazimle ilgimi o kadaı keşnıek istiyorum ki, eskl günleri ^•ç oralsrda kalan hatıralan, «imaları bir daha hiç bir zaman anmıyayım...» Kolay mıydı bu? Zordu, tabiî. Fakat ihtimal mümkün olabilirdi. Yalnız, bir şartla: Elverir ki g»lecek günler geçmişteki o lo« günleri aratmıyacak derecede bir ıjıkla parlasın. Istikbal şimdi onun önünde bof bir kâğıd gibi dunıyordu. Kaderin kalemi oraya kimbilir neler yazacaktı! Bu eli idare etmek kabü miyrli? Belki... Bir derecey» kadar. Scmra, ilk defa olarak istikbalini rliişünmeye haşlamıştı... ve günlerdenberi ilk defa olarak içinde bir burukluk hissediyordıı. ÇiftJiğe iik geldiği giirln', Wı çocuk gibi neşeli vt ranhydj: çünkü biı socuk gibi ilensıni dü$ündü> ğü yoktu. Fakat simdi artık çocuk olmadıgını ve düşüncesiz yaşamanın kendisine yakısmıyacağmı anlamıştı. Bunu ona babası hatırlatmıştı. Eskiden olsa, babasımn evlenmeden bahsedişi onu belki kızdırır, sinirlendirirdi. Fakat şimdi sadece düşünmeye sevketmişti. Evlenmeyi düşünecek çağa gelmişti • herhalde de ondan. Bundan evvel, düşünmediği içindir ki Baha ile olan macerasınm üzerine onunla evlenmek istemis, daha «onra Lemi ile evlenmeye de karar Termişti. Şimdi düşünüyordu da bu arzu ve kararına hayret ediyordu. İkisi de onun kendisine eş olarak seçebileceği kimseler değildi. Fakat lhtirasın dumanh ateşi içinde kararan gözleri o zaman bunu ayırd «»Homiyecek vaziyptteydi. Ancak çimdi hakikati bütün vumhile görebiliyorda «Davetsiz misafir kabul eder misiniz?» «O! Hadiye!» Iki kız kucaklaştılar.. va o anda Semra rüya gördüğünü zannetti. Daha biraz evvel red ve inkâr ettiği mazi, ayaklanıp, kaLkmış tâ önüne kadar gelmişti. «Hoş geldin. Nereden... Ne zaman....» Semra kekeliyordu. Hadiye onu, sükunete sevketmek ister gibi ciddi bir bakışla uzun uzun süzdü: «Dağ sana gelmezse sen dağa git, demişler. Işte ben de sana geldim...» «İyi ertin... Öyle sevindrm ki...» Yalan söylemiyordu. Hâdiyenin gelişi değilse bile böyle hiç beklenmedik bir hâdiseyle karşılaşmak hoşuna gitmişti. Hadiye gülümsedi: «Beni görünce memnun oluşuna levindım doğrusu. Ya kızarsa, benî suratla karşılarsa, diye korkuyordum.» «İlâhi Hadiye! Neye kızayım, ayol? Insan eski bir arkadaşmı, hem de sevdigi bir arkadaşını görürse memnun olmaz mı?.> «Eksik olma, Semracığım. Beni »evdiğini tekrar isbat etrnis oldun. B«n seni arayıp bulmakla bunu isbat etmij tayüınm, değil mı ya?» «Tahit.» Biı müddet lustular vc hislerini L sadece birbirlerine gülümsemekle belliydi. ifade ettiler. Akhndaki niyeti tatbik edemiyeSonra Hadiye sordu: cek bir vaziyetle karşılaşmış gibi «E, nasılsın bakalım? Ben bir hali vardı. O, ihtimal, Semrayı görmiyeli... Çok değişmişsin...» çiftlik hayatmdan şikâyetçi bir halSemra hayret ve gururla kanşık de bulacağıru ummuştu. O zaman, bir halle: «Sahi mi?» dedi. İstanbuldan bahis açacak ve... «Evet« hem pek çok.» Lem'iden bahsedecekti. «Ne bakımdan?» Fakat şimdi, arkadaşmın tatlı «Her bakımdan. Yüzüne renk rüyasına bir kâbus havası vermekgelmiş... Toplamışsm...» ten korkuyordu. Aynı zamanda, «Tabiî ya. Kır hayaü bu. Şe teklifine sert bir cevabla mukabele hir hayatına benzemez... ve ben göreceği endişesi de onu tereddüde artık bir köylü kızı, bir tabiat ço sevketmiş bulunuyordu. cuğuyum...» Semra, ilk şaşkınhk ve taşkınlığı «Baban nasıi?» geçince, Hâdiyenin İstanbuldan kal «Teşekkür ederim, iyi. Arka kıp tâ buraya kadar niçin gelmiş tarafta, rencberlerle meşgul. Biraı olabileceğini düşünmeğe başlamışdan gelir. Sen nasılsın?» tı. Açıkea soramazdı. tabiî. Sorsa da Bu sualle İstanbul bahsi açılacağı için Hadiye memnun olmuştu: belki Hadiye: oSırf seni görmeye» «Ben iyiyim,» dedi. «Sana bir diye cevab verebilirdi. Fakat Semra, arkadaşının bu anî ziyaretinin araba selâm getirdim.» Semra: «Teşekkür ederim,» dedi. sebebini, nasıl olsa, sırası gelince Fakat: «Kimlerden?» diye sor öğreneceğini düşünüyordu. Hadiye de, aralanndaki heyemadı. Hâdiyenin açmak istediği bahsi açmamağa karar vermiş gibiy canlı konuşma sona erip mevzu bulmakta zorluk çekmeye başladık di. lan zaman, ziyaretinin sebebini anGene sustular. Hadiye etraiına bakınarak gülüm latmak lüzumunu duydu. Semranın zihninde bu sualin yer etmeye bas sedi: «Ne güzel yer burası! Baban ladığını hissediyor ve o sormadaD hakikaten iyi etti böyle bir yeri veya öğrenmeye çalışrnadan kendisi açmak istiyordu. Bü suretle, saalmakİE.» «Ve ben de iyi ettim buraya mimiyetini daha iyi ispat etmiş obabamla beraber gelmekle. Öyie lacaktı. Hem zaten, mademki buraiçin gelmişti, halletdeğil mi?» ya bu Hadiye: «Muhakkak,» dedi ama. ' meden gitmesi doğru olmazdı. bunu istemiya istemiye söyledıği^ (Arkası var) Hesablanndaki para kadar P A R A İKRAMÎYESİ: Her ay bir ikramiye çekilişi I 1951 yıluıın beşinci ikramiyesi MAYIS BAŞINDA En az talihliye Hesablanndaki para kadar Harb Okuîunu bitiren subayîarın evlenme müc Jeti Ankara 7 (Telefonla) Şimdiye kadar Harb Okulundan mezun olan subaylar, üsteğtnenükte iki sene beklemeden evlenemiyorlardı. Bugün Millî Savunma Komisyonunda Eskanlıkça hazırlanan yeni bir kanun teklifinin kabulü ile bundan böyle subaylann Harb Okulunu bitirdiktsn altı ay sonra teğmenüğe tEyinlerile beraber evlenebilmeleri hakkı tanınmıştır. Denizyollan tarifelerî Denizyollarının 1951 yaz tsrîfsslnîn ihtiyaçları daha iyi karşılayabilmei için şimdiden hazırlıklara başlanmıştır. Dış seferler programlan hususunda jabAncı hatlar acentaları da, dahllt acentalar glbi mütalealarım bildirmislerdir. Calışmaiarda. bu mütalealar PARA ÎKRAMİYESİ Bu hafta sonuna kadar Ikramiyeli Aile Cüzdanı almız. Cüzdanınız varsa birikmiş paranm hesabınıza yatırınız. YAPI ve KREDİ BANKASI I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle