28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET 11 Ikinclteşrin 1938 I Atatürk ve ölüm Hayatın ta kendisi olan, yarattığı vatanı medeniyetin bin bir nimetile bezeyen Kemaiin kalbi bizde yaşıyor. Atatürk, Türk milletinin hayatı içinde ebediyete kadar saklıkalacaktır Yazan: Salâhaddin Güngör İstanbul ziyaretlerinden birinde gardan çıkarken... Trakya manevralarında... Atatürk ve ölüm... Allahım, biribirine da tahkim ettiği eserini, Dumlupınarda bu kadar aykırı ıkı kelime, nasıl olup da Perçinliyerek, İzmirde tamam ettiği gün, onun yapacak başka işi kalmadığını sa birleşebildiler?.. Cumhuriyetin onuncu yılında, onun nanLar oldu. Halbuki tarih, ona uhdesinden geleceiçin döktüğümüz sevinc gözyaşlarınm heği büyük muvaffakiyetler için, meş'alesini nüz, izleri kurumadan: «Gel, seni gene ihtiyar, ellerinde taşısın, rehber etmekte devam ediyordu. Sevincden ağlıyoruz, gozumuzun yaşısın!» Çok geçmeden, Mustafa Kemalin büDiye haykıranların sesi, hâlâ mekteb ük inkılâblar serisi başladı. Kadın kıyayavrularının dudaklarında tatlı akisler •etlerinin bile karakablı kitablara göre • bırakıp dururken, ve asıl yürekler paralı esbit edildiği bir memlekette bu inkılâbyam: Onbeşinci yılı onu gene sıhhatte ve lardan yalnız bir tanesini başarabilmek, ayakta görmek ümidinin verdiği büyük ancak asırlann çerçevesine sığardı. Atatürk, bütün o yapılmaz zannedılen hoyecanla kutlamağa hazırlanırken; gözlerimizde umumî sevinci ifade için topla şeyleri, bir çırpıda ve adeta bir yıldırım nan yaflann aradan henüz onbeş gün geç hızile, neticelendirdı! meden onun mukaddes tabutu üzerine htanbula ilk geldiği gün... düşmesi kör talihin ne insafsız bir cilveGözlerimi kapıyarak, onun Istanbula sidir!.. ;eldiği günün, hafızamda canlandırdığı Şu dakikada, adeta dilim dolaşıyor: ahneleri tekrar yaşamağa çahşıyorum. «Atatürk öldü!» diyemiyorum. Hayatın Ertuğrul yatının Igüvertesi, o dakikalar ta kendisi olan Mustafa Kemal, her adı içinde, bütün İstanbul halkının gözlerile mında bir harabeyi yıkıp yerine bir mamu tavaf ettiği bir kâbe olmuştu. Sarayburre kuran Mustafa Kemal, bir vatan ya nunda, belki, yüz bin kişi, onu, uzaktan ' ratmakla kalmıyarak, yarattığı vatanı, lsun, görmeğe çalışıyordu. medeniyetin binbir ninjetile bezeyen Su kesimlerinde insan hevenkleri sar Mustafa Kemal, nihayet, ölümün bu ka kan vapurlar, yatın etrafında, ateş gördar tepesinden bakıp, onu bu kadar istih müş pervaneler gibi dolaşıyorlardı. kar eden adam, herkes gibi ölebilir mi?.. Atatürk, ayakta, bu sevinc delisi olBen, şu dakikada: muş vatan çocuklarının alkışlarına, gü Hayır! diye bağırmak istiyorum. ümsiyerek cevab vermeğe çalışırken, yaHayır! Atatürkün ölmeğe hakkı yoktur. tın içinde bir kaynaşma oldu. Tezahüratı Büyük milletlerin iradesini temsil eden daha yahndan seyretmek ıstiyenlerden yeryüzünün sayılı kahramanları gibi, o da, birkaç kişi, güverteye yaslanmışlardı. sadece ebedî istirahate kavuştu!.. Ölüm Rahmetli Şükrü Naili Paşa, yan şaka, denilen ejderin elimizden aldığı; (Mus yarı ciddî müdahaleye mecbur oldu; tetafa Kemal) in kalıbından ibarettir. Kal miz erkek ve kumandan sesile: bi ise, bizde yaşıyor. Atatürk, Türk mil Arkadaşlar, dedi, halk, buraya biletinin nesilden nesile taşınan el sürülmez zi görmek için toplanmadı! Biraz kenara bir emanet gibi canı içinde saklıdır. çekilelim de, millet, sevgilisini doya doya Düşünüyorum: İlk askerî şöhreti, Ana seyretsin!.. farta sırtlarında bir yalınkılıc gibi, düşAtatürk, bu esnada, kelimenin en yükmanların bağrını deldiği gün, henüz mi sek ifadesile heyecan içinde idi. ralay rütbesinde idi. Tarih, seyrini takib Yatta, etrafına toplananlar geri çekiletti. Ve mirliva Mustafa Kemal Paşanın dikleri zaman, müthiş bir alkış yağmuru Sıvasta bütün rütbelerinden sıyrılarak daha boşandı. t milletin emri altında bir nefer olarak kalHalk, sevgilisini, artık doya doya sey dığını gördük. Mustafa Kemal, Sakaryaredebiliyordu. Bir Türk dünyaya bedel On şu kadar senedenberi, seyahatlerinin birçoklarında gazeteci sıfatile takib dir. etmek şerefine erdiğim Atatürkü, o gün Soo iet* Haydarpaşada trenden inerkeo^. nın ffynetf va Türk milletinin gözbebeği «Ölüm, hilkatin en tabiî tanunu oldustanbul» hakkındaki duygularmu şarıe ğunu» bize söylıyen kendisidir. Atatürk, er bir nutuk içinde ve onun kendi ağzın bu değişmez kanunun dışında kalamazdu dan dinlemek zevkine erenler arasında rakat, «ıki Mustafa Kemal vardır!» dixa de vardım. en de gene o olmuştur, Evet, iki MusO tarihten sonra, Atatürkü şehirde tafa Kemal vardır. Biri fani, öteki ebeaptığı ziyaretlerin ve gezintilerin çoğun dî Mustafa Kemal! Fani Mustafa Keda, Ankaraya gidiş, gelişlerinde yüzlerce malin hatırasında ebedî Mustafa Kemali, defa gördüm. ebedî Mustafa Kemalleri selâmlıyalım. Atatürk, millî şuurun cezbe haline gelGençliğe vasiyeti miş bir sembolü idi. Peşinden halk kütleVe her başımız sıkıldıkça, onun mu erini bir su gibi, kendi akış seyrine göre, kaddes kitabına sanlarak, gençliğe yaptızahmet çekmeden ve zahmet çektirmeden ğı vasiyeti hatırlıyalım.! sürüklerdi. Binlerce kişinin toplandığı «Ey Türk gencliği! Birinci vazifen, bir yerde, onun gözlerile o kadar şamil Türk istiklâlini ve Türk Cumhuriyetini ve ihatalı bir selâm verişi vardı ki, herkes, lelebed muhafaza ve müdafaa etmektir. bu selâmın kendisine aıd olduğunu zan Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne netse hak kazanırdı! temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli Trakya manevralarında hazinendir. îstikbalde dahi, seni bu hazine Geçen sene Trakyada yapılan manev den mahrum etmek istiyecek dahilî ve haralarda, Atatürkün, büyük enerji kay ricî bedhahların olacaktır. Bir gün istiklâl nağmdan bir damlası bıle zayi olmuş de ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetin» ğildi. Onu, gözünde iri toz gözlükleri, düşersen vazifeye atılmak için içinde bu • başında geniş seyahat kasketile, cepheden lunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini dücepheye aslanlar gibi koşar gördükçe, şünmiyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok çimizde tarif edilmez bir gurur hissedi namüsaid bir mahiyette tezahür edebilir. yorduk. Fakat arada bir de, kablelvuku istiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düştehlikelerin verdiği gizli bir endişe ile onu manlar, bütün dünyada emsali görülmebize daha uzun seneler bağışlaması için, miş bir galibiyetin mümessili olabilirler. boşluğa ellerimizi açmaktan kendinKizi Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün. alamıyorduk. kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine îstanbula son gelişinde kendi girilmiş, bütün ordulan dağıtılmış ve sini «Derince» de karşılamıştık. Saçlann memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmij daki altm tellerin, pek ziyade seyrekleşti olabilir. ğini, tunc renkli yüzünün yorgun bir ifade Bütün bu şeraitten daha elim ve daha aldığını o gece ilk defa farkettiğim zaman vahim olmak üzere, memleketin dahilinde içimde gizli bir damar sızladı. iktidara sahib olanlar, gaflet, dalâlet, ve Bütün bir milletin, gözbebeği gibi üze hatta hiyanet içinde bulunabilirler. Hatta rine titrediği adam, besbelli ki gitgide çö bu iktidar sahibleri, şalısî menfaatlerini küyordu. müstevlilerin siyasî emellerile tevhid edeNihayet bir gün, onun yatağa serildi bilirler. Millet, fakrS zaruret içinde harat» ğini haber aldık. Bir neşter de bağrımız ve bitab düşmüş olabilir. Ey Türk istikancak bu kadar yaralıyabilirdi. balinin evlâdı.. îşte bu ahval ve şerait Fakat, ümidimizi kesmedik. Bekliyor içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve cumduk. Tam bir şifaya kavuşacağı günleri huriyetini kurtarmaktır. susuz bir çölde, gaibden ioıdad bekliyen Muhtac olduğun kudret, damarlannçaresizler gibi, bekliyorduk. daki asil kanda mevcuddur.» Nihayet bu son ümidimiz de boşa çık SALÂHADDİN GÜNGÖR tı: Atatürkün maddî varlıgını toprağa verdik! Türk neferi kaçmaz ve Maddî varlıgını diyorum. Bunun boykaçmak nedir bilmez. le olduğunda hiçbirimiz şüphe edemeyiz Trakya manevralanna aid hatıralardan Savarona yatmda... kü kadar sevincli görmemiştim. Yedisinden yetmişine kadar ayakları dibine serilen İstanbulu, bağrına bastığı o mes'ud dakikada, Atatürk kendi vecizesini, sükutunun belâgatli dilile halka anlatıyordu: muharriri kendtsîne yaklaşaraE irttîsaslannı sordu. Atatürk, gülümsiyen bir çehre ile döndü ve aynen şu cümleleri söyledi: Hatıralarımı, toplamağa çalışıyo rum, biraz sonra, onlan size söyliyece «Benim için dünyada en büyük mükâ ğim! Ve her vadi gibi, bu vadini de, Dol fat, mılletimin en ufak bir takdir ve iltimabahçe sarayına ayak bastığı dakikadc fatıdır!» Yat, limana yaklaştığı bir sırada, ga yerine getirdi. yet iyi hatırlıyorum, Cumhuriyet Baş «Türk tarihinîn serveti, Türk vatanı Yeni Türkiye devleti bir Türke müspet ve iyi bir şey veriniz, bunu reddet halk devletidir, halkın devletidir. mesi ihtimali yoktur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle