28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Benım naçiz vücudümü bir gün elbette toprak alacaktır. Fakat Türkiye Cumtıurjyeti ilelebet payidar k alacaktır. Onbeşinci yı! sayı 5209 umhuri Teiefon: Başmuharrlr ve evl: 22366. Tanrtt neyetl: T Ey yükselen yeni nesil! istikbal sizsinîz. Cumhuriyetî biz tesis ettik; onu ilâ ve idame edecek sizsiniz. Cuma 11 ikinciteşrin 1938 K.ATATÜRK ei*rat ™ *<*** I A * : ^S^ı^ıJ^tJ^Lamı: IMUIML NO 84298, Idare n matbaa fcısmı 24299 • 24290 248 Büyük Şefin olumu onunde uyuk •• •• • î atemimiz Onu lcaybetmiş olmanın ıstırabı Ankara, 10 ikinciteşrin (Başmuharririmizden telefonla) üyük Türk milleti her manasile büyük evlâdı Atatürkün ölümile büyük matem içindedir. Gözlerimizden kanlı yaşlar akarak ifade ettiğimız bu hakikatin sonsuz teessürleri arasında gene Atatürkün mütemadiyen kârşımızda yükselen, çepeçevre her tarafımızı kaplıyan beşuş ve asil simasile avunabiliyoruz. Memleket ve mıllet onun manevî varlığıle o kadar kaynaşmıştır ki her tarafta onu ve eserini görerek; «hayır; Atatürk ölmemiştir, o işte bütün canlıhğile gozlerimizin önünde yaşıyor» diyeceğimiz gelıyor. Halbuki aziz Ulu Şefimiz fani hayata gözlerini kapamıştır. Bu bir hakikattir, hazin ve acı bir hakikat. Demek hayal ıle hakikat arasında bocahyoruz. Bununla beraber bu hayal kuru bir teselli veya aldatıcı bir malıhulya değildir. Atatürk fani olan şahsiyetıle değilse ebedî olan eserlerine nakşolunmuş maneviyetile aramızda yaşıyor ve yaşıyacaktır: Türkluğün dvamı müddetince, yani sonsuz zamanların bütün imtıdadında. Insan olarak fikirden önce ve tabiî teessüriı her düşünceye takaddüm eden bir hassasiyetle, etten, kemikten ve sinirden muteşekkiliz. Atatürk sevgisile o kadar meşbuuz ki onun, heyhat, son krizde artık beklenen, ölümü haberile nutkumuz tutulacak ve aklımıza durgunluk gelecek veçhıle sarsıldık. Bugün 9,25 te Ankara garına gîren îstanbul trenile Ankaraya çıktıktan sonra ilk tereddüd dakıkalarında kimse yüksek sesle dığerine hitab edemiyor, hatta herkes yekdığerile konuşmaktan mütehaşi birer hayalet gibi geziyordu. Almmasmdan korkulan zalım ve acı haber nihayet, bilmiyoruz nereden ve nasîl, bir kâbus sıkletıle ortahğa düştü değıl de adeta çöktü. Bir aralık uğradığımız Mecliste ayaklarınm ucuna basarak yürüyen arkadaşlarm gözleri bulutlu, ağızları kenedli, boğazlan tıkalı nerede ise hafakandan boğulacakmış manzaralarına tahammül etmek imkânı yoktu. İnsanm üstüne dağlar devrilse bilmiyoruz bu kadar sıkabilir ve ezebilir miydi? îşte et, kemik ve his tarafımız. Bu derin ve yüksek ıstırabı ancak bol gözyaşları yıkayıp hafifletebilir... Bununla b e r a b e r A t a t ü r k ü n ölüm ü n d e şu hususiyet v a r ki biz onu a r a m ı z d a n sökülüp gitmesi elemile asla teselli bulmıyacak gibi sıkılır sızlanırken Büyük Şef k â h şen ve beşuş, k â h v a k u r ve â m i r çehresile m ü t e m a d i y e n k a r ş ı m ı z d a tecelli ederek, etrafunızı a l a r a k , benliğimizi i h a t a e d e r e k h e p b i z e sıkılıp k a l m a m a k , sızlanıp d u r m a m a k lüzumunu i h t a r ediyor. B u r a d a varlığımızın fikrî ve m a n e v î t a r a f ı n a geçiyoruz. H e r zerresinde bir A t a t ü r k tablosu p a r h y a n büyük m e m l e k e t ğlryoruz! Kadm, erkek, genc ihtiyar, aynl yaranın acısını duyan tek bir ferd gibi, hep beraber ağlıyoruz. Beyaz mendillerile ıslak yanaklarmi kurulamaya çalışan genc kızlar, gözyap lannı yürekJerine akıtan vakur çehreli Üniversite gencleri, çavuş üniforman içinde, âsablanna hâkim olmak gayretilo dudaklanm ısıran yağız Mehmedcikler ve şehri dolduran koca halk kütleleri* hisselerine düşen keder payının yükü al« tında içlerinin eridiğini duyuyorlar. tstanbulda, yüreklerimizden taşan vs sokaklara sığmıyan bir matem var. Türk milleti, 16 mart 1920 denberl hiçbir acıyı bu kadar bir ve bu kadar beraber olarak duymamıştı. Büyük zaferlerin ışık dolu ufuklanna kavuştuktan sonra, yalnız sevincli günler yaşamaya alışmışhk. Heyhat ki hayat, ferdleri olduğu gibi milletleri de önüne geçilemiyecek talih darbelerine uğratıyor. Ve kudretli bir milletin acısı da sevinci gibi derin oluyor, iz bırakmadan geçmiyor. Ebedî cemiyetlerin mukadderatı budur ve bu hakikati biz vaktile Atatürkten öğrendik. '• Mütarekenm kara günlerinde, eli kola bağlamnı; bir millet halinde yanmmıza ağladığmıız sıralard* kulaklarunızda onun gür sesi çmlatnıştı: Kurtulacaksın, diyordu. Istıra * bın büyüğü, hayatiyetin ve hassasiye* tfn timsalidir. Mademki sana vurul i mak istenen zincirlerin acısmı bu kadar derin bir kudretle duyabiliyorsun, elbett© kurtulacaksın! Ve büyük Türk milleti, bu sözlerin vadettiği hakikati anladığı içindir ki \ztv raba harcaroakta olduğu enerji kaynak< lannı Atatürkün yüksek iradeli kuman» dası altına toplamakta bir an bile tereddüd etmecK. Fakat ah ıve yazık ki, Onun tuttugul ışık ve saadet yaratan meş'ale önünd« daima yükselerek ilerliyen Türk milletv günün birinde, Onu kaybetmiş olmanııj acısı etrafında toplanacaktu Ağlryoruz! Gözyaşlanmîzi îçîmîze akıtarak, ruhu» muz kanayarak ağlıyoruz. * Egoist değiliz. Ne olurdu, bu kara gunü bizderj sonrakiler görselerdi! Diye hayıflanmgforuz. Bizden «onr^ yetişecek çocuklarımızın matemi bizirm kmden farklı olmıyacağına göre, nes!» mizin talihine isyan etmiyor, fakat ruhiM muzun sonsuz acısile sarsılarak ağlıyoı ruz. Istırabımrz, Türk birliginîn, TürB kudretinin azametile mütenasibdir. ATH cak büyük milletlerdir ki, sevincleri gibi ıstırablan da derin olur. Insanlık tarihinde üzerîmize düşen va^ zifenin kudsiyetini müdrik ve vakur ağlıyoruz. tonlanıyor Ankara, 10 (a.a.) Reisicumhur Vekili ve Büyük Millet Meclisi Reisinin tebliği : Reisicumhur Atatürkün milleti mateme garkeyliyen elim zıyaı dolayısile Teşkilâtı Esasiye Kanununun 34 üncü maddesi mucibince yeni Reisicumhur intihab edilmek üzere teşrinisaninin on birinci cuma günü saat 11 de Büyük Millet Meclisini içtimaa davet ederim. Reisîcumhur Vekili ve Büyük Millet Meclisi Reisi Yeni Cumhurreisi intihabı ruznamenin yegâne maddesini teşkil etmektedir M. A. RENDA YUNUS NADÎ [Arkası Sa. 7 sütun 3 te] CUMHUR1YET Başvekil Ankarada Ankara 10 (a.a.) Başvekil Celâl Bayar bu akşam saat 23,5 te İstanbuldan şehrimize dönmüştür. Başvekil Celâl Bayar istasyonda Reisicumhur Vekili B. M. Meclisi Reisi Abdülhalik Renda, Dahiliye Vekili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Kaya, VTekiller, mülkî ve askeri erkân tarafmdan karşılanmıştır. Kendisini karşılamağa gelen zevatla ayn ayn selâmlaştıktan sonra garın kabul salonuna giren Başvekil Celâl Bayar, burada büyük matemimiz karşısmda duyduklan teessürün bir ifadesi olmak üzere heyet halinde kendisini beklemekte olan büyük ve orta elçilerle, ataşemiliterlerin taziyelerini kabul etmiştir. Başvekil Celâl Bayar, istasyondan doğruca Büyük Miîlet Meclisine gelerek Reisicumhur Vekili ve Büyük Millet Meclisi Reisi Abdülhalik Rendayı ziyaret eylemiştir. Bu ziyareti müteakıb Vekiller Heyeti B. M. Meclisinde bir içtima akdeylemiştir. DoJmabahçenin. bayrağı yarı inik hazin manzarası Dün İstanbuldan bir köşe: Kara haber okunuyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle