20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURfYET 17 Ikinciteşrin 1937 Osmanlı Rasputini Tarihî tefrika : 87 Yazan : M. Turhan Tan f Şehir ve Memleket Haberleri ) Atatürk köprüsü plânında tadilât Otobüslerin mühim kısmı bu köprüden geçecek Atatürk köprüsünün Almanyada ya pılmakta olan dubalanndan altı tanes: buraya gönderilmiş ve bunların Balat atölyesinde montajlan yapılmağa başlamıştı. Montaj marta kadar bitirilecek, bu altı duba köpriinün Unkapanı cihetine konulacaktır. Ayak inşaatı, bundan sonra başlıyacaktır. Son zamanlarda şehrin muhtelif nok taları arasında otobüs seferleri açılmı olduğu gibi ileride bu seferlerin daha ziyade çoğalacağı da gözÖnünde tutularak köprü plânının bir noktası üzerinde tadilât yapılmış; buradan geçecek tramvay hattı kaldırılmıştır. Bu hale göre Atatürk köprüsü üstünden tramvay geçmiyecek ve otobüs seferlerinden mühim bir kısmı yeni köprüye alınarak Karaköy köprüsünde görülen seyrüsefer güclüklerinin onune eecilecektir. Franklin Bouillon Bu Türk dostu diplomatın bütün bayatı mücadele ile geçti Vefatmı, birkaç gün evvel ajans haberi olarak verdiğimiz, eski Fransız meb'us ve nazırla rından Fran k 1 i n Bouillon, millî davamıza karşı gös terdiği samimî ve hasbî alâka ile, Türk milletinin mu habbetıni kazanan w ender Avrupahlar • Franklin Bouillcn dan birisidir. Onun, bütün hayatı, o zaman Türk davasını müdafaada göster diği celâdete mukayyes samimî mücade lerle dolu olarak geçirdiğini gösterpn tercümei halini, dünkü posta ile gelen Paris gazetelerinden iktibas ediyoruz: M. Henry Franklin Bouillon, 3 eylul 1870 de, Jersey'de doğmuştur. Darbei hükumetin ferdasmda, bnbası, yeni reji min boyunduruğuna, menfayı tercih et mişti. Franklin, çocukluğ:mun ilk senelerini, yirmi senedenberi Cumhuriyet re jiminin doğmasını bekliven menfilerin yaşadıkları muhitte geçirdi. Fransaya geldiği zaman karşılaşt;gı elim manzaralar, onun, sonradan matbuat ve siyaset âleminde yaşadığı ateşin ve mücadeleci hayatın yolunu çizen âmiller arasındadır. Franklin Bouillon, Sorbon üniver sitesinden çıktıktan sonra derhal gazete ciliğe atılmış ve bir gazete çıkarmışsa da, bu gazete fazla devam edememiştir. Dreyfus meselesindeki mücadeleleri o nu radikalliğe ve Radikal gazetesi mü dürlüğüne getırdi; 1910 da da Seine et Oire meb'usluğuna intihab olundu. Agadir meselesi patlak verdiği zaman Franklin Bouillon tehlikeyi derhal kav ramış ve bunu ilân etmişti. Harbe, zabit olarak iştirak ettikten sonra, kabineye, sandalyasız nazır olarak girdi. Painleve ve Clemenceau, kendisini, bilhassa pro paganda işlerile tevzif etmişlerdi. Fakat o, faal hayatı tercih ediycrdu. 191 7 ve 18 senelerinde, meb'usan meclisi hariciye encümeni reisliğinde bulundu. Franklin Bouillon'un, Versay mua hedesine olan aleyhtarlığı buradan başlar. Harbden sonra, 1919 da kendisini ihmal eden müntehibleri, onu 1923 d» tekrar, intihab ettiler ve 1936. ya kadar fasılasız olarak meb'usluğunu muhafaza etti. Fevzi Çakmak Mareşal, dün tetkikatta bulundu | Polisi öldüren tersanede Nazımın iddiası Faili meçhul her suçu bana yüklemek istiyorlar Molla Hüseyin haykırdı: Para mı istiyorlar? Bende para ne gezer? Kazancım masrafıma yetmez. Hemen var, devletlu Vezire yanlış kapı çaldığını söyle! Molla Hüseyin, böbreklerinden ve ciğerlerinden birini belki s»hibi devlet hazretlerini memnun etmek için feda edebi lirdi. Fakat hazinesinden tek bir akçe çıkarmak canını sokağa atmakla beraberdi. Nasıl böyle düşünmesin ki bütün hayatını para toplamak uğrunda kullanmış ve gene o uğurda akla gelmez kepazeliklere kat lanmıştı. Bu sebeble hiç düşünmedi, ağanın yü ziine haykırdı: Para mı istiyorlar?., Bende para ne gezer? Kazancım masrafıma yetmez. He men var, devletlu vezire yanlış kapı çal dığın söyle! Mevlevi Mehmed Paşa bu cevab üze rme Cinci Hocanın kaynatası Mahmud Efendiyi çağırttıı Damadına, dedi, soyle, cülus bahşîşine yardım ederse kendusuna eziyet etmem ve ettirmem. Amma inad ederse benden vebal gider. Cincinin kâhyası Hacî Nurullah da bir taraftan ona öğüd verdi: Bre efendi bukadar malı sana yuthırmazlar. Kırk elli kese gözden çıkar mazsan halin harab olur. Molla Hüseyin, kaynatasmın da, kâhyasının da nasihatlerini ilkin kabul etmek istemedi. Sonra devrin değiştiğini düşü nerek küçük mikyasta bir fedakârlığa katlanmak temayülü gösterdi, Hacı Nurullaha emir verdi: Getir şu keseleri. Ayan alçak zoltaları, eksik silik kuruşlan, kırık bozuk altmlan ayıralım, gözümüzün başımızın sadakası diye bir miktar akçe verelim. Bu, geç kalmış bir hareketti. Çünkü Sadnazam, onun yola gelmiyeceğine ka naat getirerek Çavuşbaşı Abdülfettah Ağayı bir düzine çavuşla yollamış ve Cincinin nesi varsa musadere olunmasını, kendisinin de yakalanıp getirilmesini sıkı sıkıya ısmarlamıştı. Tarihçi Naimanın tabirince «evi harab olacak yobaz öyle bir zamanda sarraflık sevdasına düşüp ayarsız akçe seçmeğe çalışırken Çavuşbaşı konağa girdi, u şaklara sordu: Cinci hazretleri kandedir? Molla Hüseyin bu sesi, şıkır şıkır sa yılan paraların altın zemzemesi içinde duydu ve ölüm korkusuna düşerek hareme savuştu. Keseleri, torbalan yüzüstü bırakmıştı, yakayı ele vermemek kaygu sile saklanacak fare deliği arıyordu. Bu delik haremde yoktu, Çavuşbaşının gîir sesi ise fırtına müjdeleyen gökgürül lüsü gibi yaklaşıyordu. Molla Hüseyin bu vaziyette konağı bırakıp kaçmaktan başka çare olmadığmı anladı, musandıradan dama çıktı, tahtaboştan komşusu Tosun Çavuşun evine atladı ve ev sahibinin ayağına kapanarak yalvardı. Ocağına dü.ştüm. Beni sakla! Tosun Çavuş komşuluk hakkına saygı göstermek istiyerek sab'k Anadolu kazaskeri Hüseyin Efendi hazretlerini boş bir odaya götürdü, yüzükoyun yatırarak iistüne birkaç eski hasır örttü: • Efendi, dedi, kıpırdama, dişini sıkıp yat. Aklın başındaysa selâmetin için efsun oku! Cinci Hocanın kâhyası Hacı Nurul Iahı ipe sardırdıktan sonra hareme girmiş olan Çavuşbaşı Abdülfettahın iz yaka laması hiç de güç olmadı. Çünkü on metro yükseklikteki tahtaboştan bir yeri incinmeden atlayıp kaçan Molla Hüseynin bu yaman sıçrayış sırasında donunun paçası parmaklıklara takılıp kalmıştı. Çavuşbaşı o paçanm delâletile gidilecek yoJu keşfetti ve doğruca Tosunun evme gıdip Cinci Hocayı elile koymuş gibi kapandığı odada buldu. Abdülfettah Ağa zarif bir adamdı. Hasırları kaldırtarak Molla Hüseyni yarun paça donla ve toz toprak içinde meydana çıkarınca gülümsedı: Efendi hazretleri, dedi, evvel ervahı ulviyye davet ederdi. Şimdi ecinnei süfliyye davet için hasır altına girmişler. Ve sonra ciddileserek Mollanın yaka sına yapışh: Yürü bre üfürükçü, dedi, sahibi •devlet seni ister! Kazaskerliğini o durumda hatırlamakTan geri kalmıyan Cinci Hoca şirretliğe *şirişmek istedi, yaygaravı basb: Bre asılacaklar, ben kazesker ve «lemadan değil miyim? Ne zehre ile ba»a el korsunuz. Çekin eünizi habisler! Pek güçlü kuvvetli bir adam olduğu Için çavuşlarla boğuşmaktan da çekinmi yordu. Abdülfettah Ağa onun bu inadını görünce hiddetlendi: Vurun, dedi, söyletmen! Şimdi yumruğun onu inip onu kalkı yor, tekmenin onu gelip onu gidiyordu. Herifin başından sarığı düşmüştü, sağ gözü yaralanıp kanamıştı, saçı sakalı ber bad bir şekle girmişti. Çavuşlar onu bu biçime ve mukavemet edemez bir hale koyduktan sonra yakasına, koluna, ete ğine sarıldılar, arada sırada gene yumruklıyarak sokağa çıkardılar. Kaynatasmın kethüdası Vehbi Efendi oradaydı, vakıayı tahkik için gelmiş bulunuyordu. Daha dün çalımından yanına varılamıyan Cinciyi bu perişan durumda görünce yanına sokuldu: Allah, dedi, yardımcm olsun. Hırs yüzünden, tamahkârlık yüzünden kendini şu kılığa soktun. Ne söz dinledin, ne öğüd? Bakalım sonun nice olur? Cinci, yaralı gözünden kan ve öbüründen yaş döküle döküle cevab verdi: Behey çelebi benim suçum nedir? Bana Allahın verdiği malı bu zalimlere göz göre göre verip kendim fakir mi kalayım? Ben merdlikle adam oldum. Can tende iken anlara bir akçe dahi verme zem! Bir saat sonra, aynı kılıkla Sadnaza mın huzurundaydı. Mevlevi vezir, sanki urfiyle, sofiyle kendisini ziyarete gelen bir kazaskeri karşılıyomnuş gibi davrand:, ayağa kalktı, yer gösterdi, halü hatır sordu ve sonra mevzua geçti: Gel efendi, dedi, inad etme. CüIus in'amı için iki yüz kese (bugünkü rayicle yüz bin lira) imdad eyle! Molla Hüseyin, Nuh diyüp de Peygamber demiyen bir adarn tavrını muhafaza etti, tazalluma girişti: Vallahi paşa hazretleri bende para yok. Elime geçeni yaptırdığım sarayla kitaba (!) verdim. Bütün nakdim elli keseye çıkmaz! Mevlevi Mehmed Paşa tatlı sözle onu yola getirmeğe çalıştı, olmadı. Tehdidle yumuşatmak istedi. Gene olmadı. Onun üzerine kızdı: Şehrimize geldiğini yazdığımız Gene Kurmay Başkanı Fevzi Çakmak dün refakatinde maiyeti erkânı ve deniz erkâKadirgada Piyerloti caddesinde otu nıharbiyesile İstanbul deriiz kumandanı ran polis memuru Hasan Basriyi öldürolduğu halde Halice giderek tersane mekten suçlu olarak Ağırcezada muhanıizde yapılmakta olan iki denizaltı ge keme edilmekte olarr Nazımla suç ortamisinin inşaatmı gözden geçirmşitir. ğı Salimin, muhtelif mahallerdeVap Yolcu salonu Belediye ruhsat verince binanın temeli atılacak Projesi İktısad Vekâletince tasdik edilen yeni liman yolcu salonu için Beledi yeden ruhsat istenmiştir. Ruhsatın bugün ahnabileceği ümid edildiğinden iki güne kadar yolcu salonunun temeli atılacaktır. Memleketimizin en modern ve muaz zam binası olacak olan yoîcu salonu Türkiyeye ve îstanbula ilk ayak basanları hakikaten cezbedecek bir şekilde yapr lacaktır. Hazırlanan projeye göre; yeni yolcu salonunda postane, otomatik telefon odaIan, Merkez Bankası şubesi, kambiyo dairesi, Turink Kulüb şubesi, Türkofis turizm memurluğu, înhisarlar satış kısmı, yerli mallar mesheri, gümrük, liman, muhafız, emniyet kısımlan, berber, lokanta, kazino gibi yerler bulunabileceği gibi bir sevvahin bürosu da kurulacaktır. KÜLTÜR 1$LERİ Muallimler arasında yapılan tayinler Maarif Vekâleti, kız enstitülerindeki muallimler arasında yeniden tayin ve nakiller yapmıştır. Manisa kız enstitüsü türkçe, tarih, coğrafya muallimliğine Hatice, Üsküdar kız enstitüsü nakış stajyeri Şerife Sander Manisa kız enstitüsüne, Üskü dar kız enstitüsü biçki ve dikiş stajyeri Münevver Manisa kız enstitüsü biçki ve dikiş muallimliğine, Üsküdar kız orta okulu ingilizce yardımcı öğ retmenliğine llhan Taner, Galata saray lisesi resim öğretmenliği ne Sami Yetik, Haydarpaşa lise si riyaziye yardımcı öğretmenliğine İhsan Erk, Haydarpaşa lisesi yardirektörlüğüne Refik, Kumkapı orta okulu eski riyaziye öğretmeni Oğuz Üsküdar ikinci ortaya tayin edilmişlerdir. tıkları harsızlıkların faili sıfatile, üçüncü asliye ceza mahkemesinde duruşmalarına dün baslanmıştır. Nazım ve Salim, Edirnekapıda İkbal isminde birinin, Ayasofyada Pakizenin. Alemdarda marangoz Şemsinin, Lân gada Emnivet Sandığı memurlanndan Zekinin. Fatihte kömürcü Mustafanın. Fenerde keresteci Muradoğlunun muhtelif tarihlerde evlerine girerek mücevher, para ve eşyalarım çalmaktan sucludurlar. Suçlu Nazım, kendisine isnad edilen hırsızhk suçunu inkâr etti ve: « İstanbulda faili anlaşılamıvan nekadar suç varsa, bana yükletiyorlar. Karakolda zorla söylettiler. Hiç birin den haberim voktur!» dedi. Salim de, Nazıma şimdiye kadar bir gün bile gözcülük yapmadığını iddia etti. Mahkeme, şahid celbi için duruşmayı baska güne bıraktı. DENtZ İSLERİ Limandaki toplantı Riyaziye ıstılabları değiştirildi İlk ve orta mekteblerle liselerde okutulmakta olan riyaziye derslerine aid ıstılahlar değiştirilmiştir. «İlk ve orta öğretim mâtematik terimterîıi 'âdlluyerfi' ıstılahları bildiren bir kitab çıkmıştır. Riyaziye ıştılahlarmm tür^gejçargı^k,,,ları bu broşürde mevcuddur. Eser, bü tün r^ekteblere gönderilmiştir. Franklin Bouillon'un ateşin simasınî Talebe fazlalığı dolavısile Kabataş ve bütün Fransaya tanıtan asıl uzun müca Pertevniyal liselerinde yeniden birer dele devresi bu ikinci intihabından sonra sube açılması kararlaştınlmıştır. Maarif başlar. Peki, peki, dedi, buyurun içeride Vekâleti, bu hususta alâkadarlara teb Franklin Bouillon, hiçbir engel ve niçligat yapmıştır. istirahat edin. bir mülâhaza karşısında yılmadan ve bıkİçeri dediği karanlık bir odaydı ve ket Galatasaravda parasız yatılı madan, daima ittihad lehinde mücadele hüda Hacı Nurullah da ipe sarılı olarak okuyanlar etmiş, intihabat arifelerinde bile, partî orada bulunuyordu. Cinci Hoca, evinin hükumetinden gayri herhangi formüle 3 eylulde yapılan lise ve orta okul taranması bitinciye kadar bu odada kaldı, parasız yatılı imtihanında kazanan ta itibar edilmemesine rağmen, o, millî ittiparalarının hasretini çekerek inledi, ağ lebenin isimleri Maarif müdürlüğüne had fikrini telkinden bir an geri durmaladı. Tarama ameliyesi uzun sürmemiş bildirilmiştir. mıştı. ve evde bulunan iki yüz kese kuruşla denk Galatasaray lisesine parasız yatılı odenk kumaşlar, bohça bohça ipekliler, larak verilen talebeler, mektebi bitir Tevkif edildi ÜNÎVERStTEDE altınla dolu sandıklar, kutu kutu elmas dikten sonra vüksek okullardan birinde ŞEHtR İSLERÎ lar ve inciler, elliden fazla samur kürk de parasız yatılı olarak okuvacaklar ve Terzi mektebi talebesinden olduğunu Fakültelerdeki nakil işleri Belediye odun ve kömür bilâhare ortamekteb ve liselerde muav söyliyen Sadık oğlu Fuad, birinci sulh Sadrıazam konağına taşınmıştı. Üniversite talebe talimatnamesine goAyni zamanda kâtibler onun kazesker yen bir müddet lisan muallimliği yapa ceza mahkemesi kararile tevkif edil vaziyetini tetkik ediyor re, kayıdlar kapandıktan bir ay sonramiştir. Fuad, komşusu Hüseynin tütünligi yıllarında tutulan defterleri gözden caklardır. Son günlerde havalann bozulması ücü dükkânından yirmi bes liralık pul zerine Belediye Iktısad müdürlüğü o ya kadar devam edecek olan fakülteler geçirerek tevcih ettiği hizmetlerden aldıarasındaki nakil muamelesi de bu aym ve sigara çalmaktan sucludur. ğ rüşvetleri, Evkaftan çaldığı paralan, dun ve kömür vaziyetini yeniden tet Gümrükteki imtihan yirmisine kadar sürecektir. Ajnn yirmiMÜTEFERRtK kike başlamıştır. Bazı esnafm müsaid sinden sonra nakil muamelesine nihaPadişaha ve Sadrıazama rica ederek yapyapılmadı vaziyetten istifade ederek ihtikâra saplırdığı işlerden elde ettiği kazançları he vet verilecektir. Alman askerî heyeti Dün, Gümrük Başmüdürlüğünde mamalannı temin için sıkı tedbirler asablıyorlardı. Bu incelemeler sonunda ogümrüğe yeni alınacak memur nam Geçenlerde Ankaraya gitmiş olan Al lınacaktır. Universiteli kızlarımız askernun en azmdan üç bin kese (bir buçuk zedleri için bir imtihan vapılacaktı. Fa man askerî heyeti, dün Eskişehirden milyon lira) parası bulunduğuna kanaat Prost'un tetkikleri lik dersine başladılar kat imtihana talib olanlar, dün sabah. getirildi ve bu paranın nerelerde saklı ol gümrük dairesine gelince, umumî bir şehrimize gelmiştir. Alman zabitleri, Şehircilik mütehassısı profesör ProsÜniversitedeki kız talebe, askerlik bugün bazı askerî müesseseleri geze tun imar plânının tatbikına aid bir de duğunu söyletmek vazifesi cellâd Kara hayret uyandırmıstır. Çünkü besi, onu derslerine başlamıştır. Dersler, şimdilik ceklerdir. kanun projesi hazırlaması muvafık gö nazarî olarak verilmektedir. On beş gün Aliye yükletildi. gecmiyen bu münhal memurluklar icin Hariciye Vekilı tstanbula rülmüştür. Profesör bu maksadla tet devam edecek olan bu nazarî derslerCinci Hoca, çavuşlar tarafından sille ortamekteb mezunundan yüksek mek kikata başlamıştır. den sonra silâhh talimlere başlanacakgeldi cnmiş ve evinden vezir konağına götürül teb mezurmna kadar 140 namzed imti tır. Hariciye Vekili doktor Tevfik Rüştü Ekmek fiatı düğü sırada bütün yol boyunca yuhalarla hana talib bulunuvordu. Bu kadar cok Teşrinisaninin 17 nci çarşamba gü tahkir edilmiş obnasma rağmen, böyle bir mevcudlu bir imtihan yapmağa hazırla Aras dün sabah Ankaradan İstanbula Zavallı küçük yandı nılmadığından imtihan başka bir güne »elmiştir. Dişlerini tedavi için İstanbu nünden itibaren birinci ekmek on kumuamele göreceğini, cellâdlar eline verilebırakılmıstır. a gelen Hariciye Vekilimiz birkaç gün ruş otuz para, ikinci ekmek on kuruş, Kumkapıda Orman sokağında oturan ceğini ummuyordu. Bu sebeble son derece sonra Ankarava dönecektır. francala on bes kurustur. kömür amelesinden Ahmedin kızı beş Gümrük Başmüdürü geldi ürktü, ağlayıp yalvarmıya koyuldu. yaşlarında Emine, dün sabah bahçede Edirne gümrüklerini teftis etmiş buFakat Kara Ali pişkin adamdı. Göz yanmakta olan mangalda ısmırken eyaşlarına, inlemelere çoktan kanıksamıştı. lunan Gümrük Başmüdürü Mustafa tekleri tutuşmuş ve tehlikeli surette Nuri. dün akşam ^oV,rirnWe dönmü=;tür. Ondan ötürü küçük bir rikkat ve şafkat yanmıştır. BORSALARDA göstermedi, hemen işe başladı. Usta celKüçük kızcağız hastaneye kaldınl * lâd, sanki basit bir vazife görüyormuş gibi mıştır. Türk borcu tahvilleri sükunetle hareket ediyordu. Lâkin onun Türk borcu birinci tahvilleri dün odadaki ocağı odun koyarak canlandır 14.45 te açılmış ve mütemadiyen yük Acaba şaka mı etti? ması, iki demir tası alevlere tutarak kız selerek 15.15 lirava kadar yükselmiştir. Dolmabahçede Türk Tarih Kurumu gın bir hale getirmeğe başlaması, şakirdi Türk barcu tahvillerinin tekrar eski fi;ergisinde talebeler gezmekle meşgul nc de oyluklara sokulacak keskin kamış atmı bulduğu görülmektedir. ken Cağaloğlu ortamekteb talebelerinden Derviş, arkadaşı Oğuzu yere itmiş arla oynak yerleri kırmakta kullanılacak ve zavallınm belinin kırılmasına sebeb Kontrol başlıyamadı aşıklan, derı yüzmeğe mahsus tentıratlan olmuştur. hazırlatması, Molla Hüseyinde akıl naİpekli kumaşlann standardizasyonu Yaralanan Oğuz hastaneye kaldırıl mına birşey bırakmamıştı. Herifceğiz şu hakkmdaki nizamname mucibince ipekmıştır. ursuz bir bakışla bu hazırlıklan seyredi lilerin dünden itibaren kontroluna başyordu, çıldırmak emareleri gösteriyordu. lanması lâzım geliyordu. Fakat kontrolun hangi makam tarafından icra edi Kara Ali, onun başına geçirmek üzere ihuri leceği hakkında henüz bir iş'ar bulun kızgm taslardan birini alıp da yanına ge madıŞından kontrola baslanamamıstır. •nce aksülâmel başladı, şuursuzluk geçeNüshası 5 kurnştnr. rek yerine hayat sevgisine dayanan kuv Ramazan 13 Çarşamba Haric Türkiye Keşan (Hususî) Kazamız kızlarma faydalı ev işleri öğretmekte olan etli bir idrak geldi ve Molla Hüseyin !kindi| Akşam| Yatsı | lmaak Biçki Yurdu, talebeler tarafından hazırlanan işleri teşhir için bir sergi aç icin icin yalvardı: mıştır. Gezenlgr tarafından büyük takdirlerle karşılanan bu serginin açılSenelik 1400 Kr. 2700 Kr. S. D. S. D. S. D. S. D. s. D. ması münasebetile bir de çay ziyafeti verilmiştir. Gönderdiğim resim Yur Alb aylık Topuğunu yalayayim ağa, tası bı750 > 1450 » Ezanî 7 9 9 44 12 1 35 12 17 dun dikiş Vısmına devam eden talebesini muallimlerile birlikte göstermek ak! Üç aylık 400 > 800 • Zevalî 11 59 14 34 16 50 18 25 5 07 tedir, 150 m Yoktur Bir aylık var} •\n.n«ı 'ı.nfXfııuırLiır1.ıuruıj|.ıLn. tki lisede şube açılıyor İş kanunu münasebetile liman işçi leri için hazırlanan dahilî talimatnameyi tetkik etmek üzere bir ADÜYEDE toplantı yapılmıştır. İş dün limandatalidairesi, bu matnamelerin hazırlanma müddetini ay Kumaşı denize atmış Garbis isminde bir ütücünün dört sonuna kadar uzattığı için talimatname metroluk kumaşıru çalmaktan suçlu süratle ikmal edilecektir. Fikret isminde biri ikinci sulh ceza Deniz Ticaret müdürlüğü mahkemesine verilmiştir. binası Fikret, dünkü celsede, kumaşı aldığıDeniz Ticaret müdürlüğü binasının nı, fakat bunu Garbiste olan alacağına mukabil ahkoyduğunu, sonra da işine Galata Liman mahallesinin yeni ala yaramadığı için denize attığını söyledi. cağı şekle göre tadili takarrür etmiştir. Hâkim Salâhaddin, suçlunun tahliye Hâlen binanm rıhtım caddesine bakan sine ve muhakemesinin gavrimevkuf o cephesi yeni yapılan park tarafma çevrilecek, yani orada yeni bir cephe açı larak devamma karar verdi. lacaktır. Proje hazırlanmıstır. Tasdik Babasını keserle yaralıyan edilmek üzere Iktısad Vekâletine gönmahkemede derilecektir. Bakırkpyünün. Küçük Halkalı çifili Mavnalar demirdeft r ğlnde bahası Mehmedi öldürmek kas, yaptırılacak dile uyurken keserle başından yarala l ''Limân'Mdares'i, fs?anbul ' ftmanmdakî riâStah" Suçîiıfîa'sanlâ'yanaşfha'sıÇb ban Mehmedin duruşmalarına dün A bütün nakil vasıtalarını demirden yapgırcezada baslanmıştır. Şahid olarak tırmağa karar vermiş ve tktısad Vekâleti de bu şekli tasvib etmiştir. Yalmz dinlenen Salih. şunları söylemiştir: < Mehmedle beraber asılda yatı bu şeklin tamamen kabulündan evvel vorduk. Uykum arasında Mehmedin se bir tecrübe yapılması muvafık görül sini duydum. Fakat uvandığım zaman, müştür. Liman idaresi bu tecrübenin îcrası ortada kimseyi göremedim.> Hâdiseden yaralı olarak kurtulan için Halicdeki fabrikalara üç demir Mehmed, mahkemeye istida vererek mavna sipariş etmiştir. Tecrübeden musahsî hak yerine geçmek üzere davava vafık netice alınırsa, yüz demir mavna dahil edilmesini istemiş, mahkeme de. birden sipariş edilecektir. bu talebi kabul ettiğinden Mehmed, daKaradenizde poyraz vacı verine geçmiştir. Karadenizde dün sabahtanberi poy Müddeiumuminin evrakı tetkik et raz yeniden başlamıştır. Maamafih poymesi için muhakeme, başka güne kal raz şiddetli olmadığmdan vapurlar semıştır. ferlerine devam edebîlmektedir. Keşanda muvaffakiyetli bir sergi açıldı Cun yet Abone şeraiti {
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle