17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET 20 İkincikânun 1936 AC1 BİR ANKET: j deşimin yavrucağı vereme tutuldu, diyor. Onu da dispansere jgötürdük. «Sıran gelince sanatoryoma girersin» diye eline I bir numara vermişler. Yavrucak öldü. Hâlâ sıra gelecek... » (Baştarafı 1 inci sahifede) bir minder, minderin bir ucunda, dizinde dile verem illeünin fakir halk iabakası yün battaniyesi, üstünde mavi örme bluarasmda nasıl büyük tahribat yaptığım zu, bir örme hırkası ve onun üstünde de gösteren bir röpörtaj serisi neşredeceğiz. şalı bulunan genc, dinc, güzel bir kadm Bu röpörtaj serisini haztrlamış olan sarı, kesik saçlı başını kaldırarak hayat arkadaşımız Suad Derviş, mahalle, ma dolu gözlerle bize gülümsüyor. Ona zihalle, ev ev dolaşmış ve bu korkunc hasyaretimin sebebini açıkça söylüyorum. lahğın ciğerlerini kemirdiği haslalarla leSonsuz bir nezaketle ricamı yerine getimas etm'ıştir. Suad Derviş, size bu parariyor: sız, iedavisiz ve çaresiz hasiaların ağız Bundan iki buçuk sene evvel kolarından dinlediği hakikî hikâyeleri cncam veremden ölmüştü. Bundan bir selatacaktır.] ne evvel ben hastalandım. Hastalanır, *** İstanbulda verem korkunc bir âfet hastalanmaz bir bıldığımız bana acımış gibi fakir mahalleleri sarmıştır. Evlen dispansere müracaat etmiş, dispanserden eski, harab, fakir sokakların her birinde bana et ve yumurta kâğıdı verdiler. İki ve bu eski ve harab evlerden bir veya iki ay kendime gayetle iyi baktım. Sanator sinin ocaksız, ateşsiz tahta odalannda, yoma gitmek istedim amma çok bek!» tahta kerevetlerin üzerinde gıdasız, yarı mek lâzımmış, yer bulamadım. Fırkadan Eczaları bedava çıplak hastalar, ümidsiz gözlerle tahta kâğıdlar vermişlerdi Çok toplamıştım. İyi gıtavanların budak yerlerini sayarak ölü yaptırıyo' mü bekliyorlar. Hiçbir elden imdad urn da ve istirahatle ne de olsa bünyem de madan, hiçbir teşekkülden yardım gör sağlam, ıyileştim. Sonra da tebdılihava meden ve ölümden daha korkunc, daha için tuttum dışarıdaki annemin yanma siyah bir çaresizlık içinde ana, baba ve gittim. Ben iyileşmiştim amma bu defa kardeşler, yanan bir mum gibi yavaş, ya kızkardeşimin rengi kül gibi, yavrucak vaş eriyen bu zavallıların karşısında el verem oldu. Onu da dispansere götürdük bağlamış duruyorlar... Dispanserden eline bir numara vermiş Inanmıyor musunuz?... ler. Sıran gelince sana haber veririz, deO halde benimle beraber geliniz. Is mişler. Aylar geçti. Anacığı onu kurtartanbulun herhangi bir fakir mahallesinin, mak için baş vurmadık yer bırakm=>^< herhangi bir sokağındaki bir evin kapısı Bir türlü bir yerlere yatırtamadı. Nıhanı çalıp size tarif ettiğim bu hastanın; yet dört beş ay içinde yavrucak öldü. hastanede yer bulamıyan, sanatoryoma Ölümünün üstünden de bir o kadar zakabul edilmiyen, tedavi görmiyerek aç, man geçti, hâlâ sanatoryoma girmek için ve bakımsız ölümü bekliyen zavalhnın sırası gelmeHiiş olac?1' ki... Biz öldü adresini soralım... Bize ilk çaldığımız ğünü bildirmediğimiz halde sanatoryomkapıdan bu adresi öğreteceklerdir. dan gelecek haber gelmedi... Ha ne diMuhatabım gülüyor: yordum... Ben kendimi anlatıyordum de Romancı muhayyilesi, diyor; siz ğil mi? her tarafta roman görüyorsunuz. Ben Müveddetciğin ölümünü duyun Roman mı?.. Sizinle hemen şimdi ca çok fena oldum, bayıldım. Ağzımdan sokağa çıkalım. Gideceğimiz yeri siz ta da kan geldi. Hemen gene dispansere yin ediniz ve orada bu tecrübeyi yapalım. müracaat ettim, gene muavenet istedim. Topkapıdayız. Tramvaydan iner in mez evlerini yıkık ve eski gördüğümüz bir sokağa sapıyor, lâalettayin bir evin ka^ısını çahyoruz.. Içeriden takunya sesleri geliyor, son ra bir kapı açılıyor. Beyaz başörtülü bir kadm sual dolu gözlerle bize bakıyor. Affedersiniz efendim... Bu civarda bir hasta varmış. Genc bir kız... Veremmiş. Sanatoryoma yatmak istemiş. Yer yok diye almamışlar. Onu arıyoruz. îsmini bilmiyoruz; tarifle geldik.. Ihtiyar kadm biran tereddüd etmeden hastayı tanıyor. Çiinkü o fakir mahallelerin ebedî hastasıdır: Ha o mu diyor? Kendisine yardım için geldinizse pek geciktiniz... Zavallı taze, on gün evvel sizlere ömür... Ailesini görebilir miyiz diyorum? Zavalhlar yavrucağızı kurtarmak için çok çalıştılar amma kurtaramadılar.. Onlar da dün evden taşındılar, ne tarafa gittiler, bilmiyorum. Deliye dö'nmüşlerdi... Ah kızım... Ah evlere şenlik... Olur acı mı bu... Genc bir kızdı değil mi?... Hayır evli bir kadıncağızdı... Yeni gelin! İlk yaptığım tecrübeden biraz cesaret almış olacağım ki: Benim aradığım genc bir kızmış,, diyorum. Herhalde bu, olmıyacak. Bahçenin arkasından doğru gelen siyah çarşaflı bir kadm: Acaba dul bir taze olmasm, diyor. Kocasız demişlerdir size... Hasta bir dul var mı?... Var bu tarafta bir tane... Verem hastanesine yazılmak istemiş yer bulamamışmı nedir... Sizin aradığmız o olacak. Evi tarif edebilir misiniz?... Şu camiye gidiniz. O tarafta sorunuz. Size evini gösterirler.. Oralarda oturuyorlar.. Caminin avlusunda; Işte hastanın kızı, diye bize bir kız gösterdiler. Kızun bizi annenin yanma götür! Minimini yavru yüzümüze baktı, sonra önümüze düştü. Küçük bir ahşab evin kapısmda durduk. Çocuk kapıyı çalıyor ve bağınyor: Anne seni birisi görmek istiyor. Başı örtülü sade bir kadm bize bakıyor. Burada bir hastanız var mı?... Evet... Sanatoryoma girmek istiyormuş doğru mu?... Evet.. Kendisini görebilir miyiz?.. Hay, hay buyurunuz. Küçük bir oda.. Pencerenin boyunca Bu sene gıda veremiyoruz, muavenet edemiyoruz, dediler. İlâcları da, kâğıd aldığım halde, bedava yaptıramadım, Ne ise bir kolayını buldum. Haseki hastanesine girdim. Orada kırk gün kaldım. Eve döndüm. Eve geldıkten sonra bir ay iyi gitti amma öbür ay içinde kendimi besliyemediğim için hastalık yeniden tepti. Ağzımdan gene kan gelmeğe başladı. Pek çok kan zayi ettim... Leğenler dolusu.. Ben böyle kan zayi ede, ede tam bir ay Cerrahpaşa hastanesine gidip geldim bana bir yer versinler diye... Nihayet, bir ay sonra bir yatak bulup girdim. Girdiğimde doktorlar bir kere tükürü ğümü muayene etti. Mikrob bulmuşlar.. Yirmi gün sonra bir muayene daha yaptılar. Bu defa mikrob çıkmamış. Ağ zımdan gelen kan kesiîmedi amma. Tabiî doktorlar benden iyi bilirler.. Seni burada tutamayız, yazık sana bu mik robluların içinde, diye beni çıkardılar. Dündenberi evdeyim. Hastaneden çıkarken doktor: « Kızım ıyileştim diye ihtiyatsızlık etme, sana büyük istirahat ve bol gıda lâzım» dedi. Ben gıdayı nereden bulacağım, du lum. Evimin bir odasını üç liraya kiralıyorum. Onunla hem çocuğumu, hem kendimi geçindirmeğe uğraşıyorum. Bana yazık değil mi?... Gözönünde bir genc ölüme teslim edilir mi?.. Geceleıi gözüme uyku girmiyor. Çünkü bu hastalığın istediği et, tereyağ, yumurta filân gibi kuvvetli yiyecekleri almak değil, kan gelmesin diye verdikleri, ilâcın re çetesini yaptıramadım. Param yok. Halbuki bu nasıl iyileşmek, anlıyama dım ki, kanın arkası kesilmiyor. Ben şimdi evhamlı oldum. Çünkü bu illet bizim aileyi kasıp kavurdu. Kocam, yeğenim, kırk gün evvel de onun babası bu hastalıktan öldü. Benim gül gibi çocuğuma da bu illet geçerse ona nasıl bakacağım. Korku içindeyim. Bize acıyacak, elimizden tutacak, kimse yok mu diye hergün ağlıyorum. Önüme bakıyorum. Ona bakamıyo rum. Genc kadın hafif bir sesle: Hayatı öyle seviyorum... Yaşa mavı o kadar çok istiyorum ki... Diyor ve yerimizden kalkıyoruz. O na elimi uzattım: Allah şifanı verir kardeşim, de dim. Ben senin bu halini gazetede yazacağım. Elbette senin haline alâka du yacak bir müessese veya bir insan çıkar. Adresini ve ismini söyle bana bakayım. îsmim Hamdiyedir... Adresim: FatmasuUan mahallesinde Camiişerif sokağı. Veremlilerle konuştum • j Genc kadm «ben iyileşir gibi oldum ama bu sefer de kızkar { Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Veremle mücadele İçki şişelerine birer kuruşluk pul yapıştırılmak istemyor Veremle Mücadele Cemiyetinin faa liyetini artıracak çareler aranmaktadır. Bu arada İstanbul Verem Mücadele Cemiyetinin; Türkiye Verem Mücadele Cemiyeti haline konması düşünülmekie dir. Diğer taraftan varidatı yükseltmek için de her nevi içki şişelerine Cemiyel namına birer kuruşluk pul yapıştınlmaM için teşebbüs yapılmıştır. Bu takdirde iki bucuk milyon lira kadar bir varidat elde edileceği; diğer varidatla beraber seneJe üç milyon lira temin olunacağı ümid edilmektedir. Bu, temin edilebilirse memIeketin birçok yerlerinde dispanserler açmak imkânı hasıl olacağı düşünülmektcdir. ; Bünyan dokuma fabrikası Sümer Bankın burada açtığı fabrika bu havalideki çocuklar için bir mekteb halini aldı Laval kabinesi ve yeni malî buhran ransız Başvekili Laval itimad reyi alarak Cenevreye gitti. Fakat bu itimad reyinden parlamentodaki ekseriyetin, onun dış ve iç politikasını tas\ib ettiği manası çıka nlamaz. Kendisi de bunu iyi bildiğinden itimad reyini ziraat işlerine aid istizah larm umumî politikaya aid olanlara ter:ih edilmesini taleb etmek gibi sırf müzakere usulüne aid bir nokta üzerinde istemiş ve almıştır. Binaenaleyh son aldığî 64 fazla rey Laval kabinesinin mevkiini sağlamlaştırmamış, yalnız ömrünü kısa bir müddet için uzatmıştır. Cenevrede Avrupa ve dünya sulhu ile sıkı sıkıya alâkadar meselelerin göriişüleceği bir sırada kabineyi düşürmek suretile Fransanın haricî mevkiini büsbütün sarsmamak düşüncesi de bu fazla reylerin verilme « hde şüphesiz mühim bir amil olmuştur. Fakat başlıca amil Fransanın en bü # yük partisi olup ötedenberi parlamento da daima nâzımlık rolünü yapan radikal sosyalistlerin kendi aralanndaki ittihad sızlıktır. Partinin M. Daladierye tâbi sol cenahı haricî ve dahilî meselelerde hükumetin politikasını beğenmediğinden kabineyi düşürmek maksadile sosyalist ler ve komünistlerle birlikte teşekkül eden halk cephesi politikasına ehemmiyet ve riyor. Bu nokt«]a parrinb bürün züm * releri müttehid bulunmakla beraber Sovyetlere karşı olan politikada aralannda pek birlik yoktur. M. Daladier Alman muhibliği ve Sovyet düşmanlığile maruftur. M. Heryonun liderlikten büsbütün aynldığı tahakkuk eder de yerine o gelirse Sovyetler aleyhine olan cereyanın büsbütün kuvvet bulacağı zannolunmaktadır. Diğer taraftan M. Heryo radikal sosyalistlerin sağ cenahı üzerinde nafizdir. Bu cenaha mensub bulunanlar ise umumî seçim arifesinde daha iyisinin bulunacağmı ümid etmediklerinden kabineyi düşürmekte tereddüd ediyorlar. Bu itibarla radikal sosyalistlerin sağ cenahı müt * tehid cepheyi teşkil eden komünistler ve sosyalistlerle birlikte hareket etmekten daima geri durmaktadır. Halbuki Sov « yetler meselesinde bunlann lideri M. Heryo büsbütün başka türlü düşünmek* te* bu noktada radikal sosyalistlerin sag cenahmm düşüncesi sosyalistlerin ve komünistlerin fikirlerine daha yakın bulunmaktadır. Daladier Almanya ile anlaşmak taraftandır. Sosyalistlerle komü * nistler ise bunu hiç hoş görmüyorlar. Radikal sosyalistlerin sağ ve sol ce * nahları arasmdaki noktai nazar farklan pek şiddetli olduğundan parlamentoda itimad reyi istenildiği zaman radikal sosyalistlerin hep birlikte yalnız bir tarafa rey vermeleri hususunda parti disiplinî tatbik edilemiyor. Bunun için Laval kabinesi her itimad reyi isteyişinde bu büyük partinin içindeki inzibatsızlıktan is * tifade ederek ömrünü uzatabilmektedir. Bu vaziyet şüphesiz partinin dahilî te* sanüd ve birliğini sarsmaktadır. Fakat parti bir türlü ne disiplini tatbika, ne de hükumeti müttehiden düşürmeğe karar verebiliyor. Kabineyi düşürerek hem partî nin, hem de devletin mukadderatmı altüst edebilecek bir mes'uliyet altına gir • mekten çekiniyor. Son zamanlarda bü mes'uliyetin icra komitesine yükletilmesî için kuvvetli bir cerayan peyda olmuş <* tur. Sol cenah mensublan Laval kabinesindeki radikal sosyalist partisine menstıb' y<Hi nazın istifaya davet etmek suretile kabineyi yıkmak için icra komitesinde manevra çevirmek istiyorlar. Fakat icra komitesinm de bütün mes'uliyeti üzerine yükleneceği şüphelidir. MÜTEFERRİK Ecnebi vapurlarından yolcu taşıyacak sandallar Rıhtıma yanaşmıyan ecnebi vapurla rından yolcu salonuna müşteri alıp gö türen sandalcılann sandallarına birer motör takmalarına karar ven'^isti. Sandalcılar bu karar üzerine Pelediye ve Gümrük idarelerine müracaat ederek en ucuzu 150 liraya olan bu motörlerden almıya malî takatlarının müsaid olma dığını bildirmişlerdir. Filhakika bu ka v''"Wın günde ancak ekmek paralarını vjkarabilen fakir esnaf olduklan anlaşıldığından karann tatbikında ısrar edil memiştir. Fakat ecnebi vapurlarındaki yolcula nn süratle ve emin bir surette getirilip görürülmeleri matlub olduğundan güm rük sandalcılannın motörcülerle bir anIaşma yapmalan imkânı hazırlanmıştır. Şimdi bu vapurların toplu yolculan motörlerle taşınmakta, motörcüler kazanc larından gümrük salon kayıkçılarına bir hisse vermektedirler. Bünyan (Hususî) Burada asırlardanberi boşuboşuna akan kuvvetli bir şelâle vardır. Bu şelâleden ancak cumhuriyet devrinde istifade edilmiş, Sümer Bankın Bünyan mensucat fabrikasile Kayseri Vilâyetini tenvir eden elektrik santrali hep bu güzel şelâleden temin olunmuştur. Kaza tabiî manzarasile de çok şirindir. Bu güzelliğini Sümer Bankın mensucat fabrikası bir kat daha süslemektedir. Fabrika âdeta BünyamrjL bir Bünyan dokuma ta, nkasının görünüşü san'at mektebi halindedir. Almanyada tahsil etmiş mühendis bir müdürün idaresindedir. Çiftçi ve köylü çocuklan buraya girer, san'at öğrenir ve ekmek parası kazanırlar. Bu köylü çocuklannm büyük bir intizamla fabrikaya devamları görülecek bir manzaradır. Bu çocuklara dokutturuIan kumaşlar ve battaniyeler sergilerde birincilik almakta ve büyük bir rağbete mazhar olroaktadır. c Tayyare almağa giden heyet istanbul İzmir Ankara hava sefer Ieri için îngiltereden üç yeni posta tay yaresi almak üzere Londraya gidecek lerini yazdığımız Türk Hava Postaları Murakıbı Seyfinin başkanlığmdaki 9 kişilik pilot ve makinist kafilesi dün şehrimizden hareket etmiştir. abrikada çalıştırılan ve san'at oğretüen çocuklar Ekmek fiatları 10 sene içinde en ucuz ekmek 1931 de yenilmiş Belediye îstatistik Bürosu tarafından çıkarılan aylık ekonomik bülteninin son nüshasmda, ekmek fiatına buğday ve yahud unun esas tutulması ve son on sene zarfında ekmek fiatlarının geçirdiği te mevvüçîer hakkında mukayeseli bir yazı çıkmıstır. Bu yazıda, ekmek fiatını tayin eden Belediyenin iptidaî madde olarak unu ele almaktaki maksadınm unun mamul bir madde olmasmdan ileri geldiği beyan edilmektedir. Erzurumlu gencler Dün Halkevinde toplanarak konuştular Erzurumlu Gencler Birliği; senelik toplantılanm dün öğleden sonra Halkevinde yapmışlardır. Bu toplantıda idare heyetinin bir senelik mesai raporu okunarak kabul edildikten sonra; millî oyunlann neşrini ve Birlik tarafından ayda bir mecmua çıkarılmasmı temin etmek, büyüklerimizden birisini Birliğe fahrî reis olarak seçmek; Erzurumda yetişmiş büyüklerden ölmüş olanlan kutlulamak için tedbirler almak gibi bir takım dilekler izhar edilmiş ve bunların etrafında münakaşalar yapılmıştır. Neticede; di leklerin başarılmasını temin edecek şekilde çahşılmasma karar verilerek toplantı nihayet bulmuştur. Denizyolları Umum müdür muavinliği Denizyolları idaresinde yeni bazı tcskilât vücude getirilmekte olduğu, bu a rada bir umum müdür muavinliği de ihdas edileceğinî yazmıştık. Umum müdür muavinliğine İktısad Vekâleti Tarifeler müdürü olan ve evvelce Denizyolları i daresile Vapurculuk şirketi işletme müdürlüklerini yapan Bürhaneddinin tayini muhtemeldir. İstatistiğe nazaran son on sene zar fında ekmek fiatında şöyle bir temevvüç Halkevleri balosu kaydedilmiştir. 1925 senesinde, vasati îstanbul Halkevleri namına 15 şubat 18,34 kuruştur. 1926 senesinde 16,75, ta Perapalas salonlarında bir balo veri 1927 senesinde 16,26, 1928 senesinde lecektir. 17,14, 1929 senesinde 16,49, 1930 senesinde 11,98, 1931 senesinde 8, 1932 Kızılayda yeni teşkilât senesinde 8,20, 1933 senesinde 7,75, yapılacak 1934 senesinde 8,52, 1935 senesinde de Şehrimizde bulunan Kızılay cemiyeti 10,34 kuruştur. umum müfettişi ve Çorum saylavı Mus Gene ayni istatistiğe nazaran, istanbul tafa, İstanbul mümessiliği kadrosunu ge şehri 1935 senesinde 85 gün, dokuz ku nişîetmek ve yeniden teşkilât yapmak i ruş on paradan 85 gün, dokuz kuruş çin tetkikler yapmaktadır. on paradan, 84 gün, dokuz kuruş Kızılay teşkilâtı ancak nahiyelere katan, 7 gün, on kuruştan, 42 gün, on bir dar nüfuz edebilmişti. Halbuki yeni teşkuruştan, 35 gün, on buçuk kuruştan, kilâtta bu hududun mahallelere kadar 25 gün, on kuruş on paradan, 10 gün, tevsii düşünülmektedir. on kuruş otuz paradan, 7 gün, on bir kuruş yirmi paradan, 7 gün, on iki kuruşîzmirden yaş üzüm ihracı tan, 7 gün, on iki buçuk kuruştan, 12 gün düşünülüyor on üç kuruş yirmi paradan, 14 gün, on Izmir (Özel) İspanya her sene dört kuruştan, ekmek yemiştir. 5 6 milyon Türk lirası değerinde sof ralık yaş üzüm ihrac etmektedir. MadridÜNİVERSÎTEDE deki Türkofis mümessili, ihracatm şekli, ambalâj işleri ve fiatlar etrafında bir İki sene sınıfta kalan talebe tetkik yaparak neticeyi İzmir Ticaret OAnkara ve îstanbul Hukuk faküîtele dasma bildirmiştir. Esasen ayni mevzu rmde iki sene ayni sınıfta kalan talebenin üzerinde durmakta olan Ticaret Odası, bilhassa ambalâj işine ehemmiyet vermiş kayidleri silinmekte olduğundan bu vazive bundan istifadeyi düşünmeğe başla yete düşen talebe Vekâlete müracaat ederek bir sene daha okumalanna müsaade mıştır. Kuru üzüme gelince, Oda tarafından edilmesini istemişlerdir. Müracaat tetkik hazırlanmakta olan bir istatistiğe bakılır edilmekte olup bugünlerde talebe lehine sa, bu yıla aid vaziyet, hem müstahsili, bir karar verileceği ümid olunmaktadır. hem taciri sevindirecek şekildedir. Oda umumî kâtibi Mehmed Ali bu hususta: Mardin Halkevinin hayırlı işleri ŞEHÎR İSLERÎ Bir ayda kesilen hayvanlar Son ay içinde Karaağac mezbaha smda 25,298 i karaman, 8327 si dağlıç, 5823 ü kıvırcık, 2391 i keçi, 1934 ü kuzu, 1860 ı öküz, 209 u inek, 445 i manda, 109 u dana, 301 i malak, 6 sı boğa olmak üzere cem'an 42,387 hayvan kesilmiştir. Bir aylık inşaat Bundan başka icra komitesi kabine • Son bir ay içinde şehirde 45 ev, 9 a deki nazırlarını istifaya davet ettiği za • partıman, 3 dükkân yapılmıştır. man bunlann bu davete müttehiden ica* Kömürcüler pazar yeri istiyor bet edecekleri de muhakkak değildir, Kömürcülerin kendilerine bir pazar ye Yalnız M. Heryonun hem kabineden çekileceği hem de partinin liderliğinî kari gösterilmesi için Ticaret Odasına yapbul etmemekte ısrar edeceği muhakkaK tıkları müracaat Oda tarafından Beledi sayılıyor. Şimdilik vaziyetin tavazzuhu yeye yazılmış olduğundan bu hususta radikal sosyalist partisi icra komitesi toptetkikat yapılmaktadır. Fakat pazar yer lantısınm vereceği neticeye bağlıdır. Diğer taraftan Fransanın yeni malî büşkülât karşısında bulunması hükumetle beraber bütün partileri çok düşündürmektedir. Varidatla kapatılması icab e * den birçok masraflar istikrazla tesviye edilecektir. Halbuki hazine bonolannm sürülmesi çok güçleşmiştir. Geçen ay bunlar zorlukla müşteri bulmuşlardır* Malî vaziyetin sağlamlaşmasımn elzem şartı olan haricî ticaret günden güne fe nalaşıyor. Yeni bir malî buhranın bomba gibi patlaması bekleniyor. M. Laval yeni umumî seçimin bu buhrandan evvel yapılması için tesriini istemektedir. Par tiler dahi ufku pek karartan yeni buhranın kendi mevkilerine dokunmamasını istiyorlar. Fransanın bu dahilî müşkülutı SUAD DERVİŞ «Bu yıl üzüm ihracatında âdeta rökor kınlmıştır. Şimdiye kadar hiçbir tüccar, bu kadar sevkiyat yapıldığını hatırhyamıyor. Almanya, yalnız üzüm değil, diğer mahsullerimizin de birinci alıcısı dır. Almanya geçen yıl Türkiyeden 79 milyon marklık eşya çekmiştir. Bu rakam 1934 te 67, 1933 ve 1932 de 37 40 Çocuk Esirgeme Kurumunun bu yar kadar büyük bir masrafı yapacak vazi milyondu. Bu vaziyet, Almanya ile oîan binnetice haricdeki siyasî serbestisini tahdımları muhitte çok iyi bir surette karşı yette oLmadığmdan şimidilik iskele halianlaşmamızın çok güzel bir şekilde hazırdid ediyor. landığını göstermektedir. ' lanmaktadır. le bırakılacaktır. MUHARREM FEYZt lerinin açılması ancak Şehir Meclisinin kararına baslı olduğu cihetle Belediye bu isteği muvafık gördüğü takdirde meclia açıldığı zaman müsaadesini istiyecektir. Kömürlerin kalburdan geçirildikten sonra tanılması ve o suretle satılması talimatname iktızasından olduğundan pazar yeri açıldığı takdirde burada da ayni şekilde hareket edilmesini temin edecek tedbirler Mardin (Özel) Halkevinin hima ahnacaktır. E 7 yesinde çalışan Çocuk Esirgeme Kuru Yemiş iskelesi mu geçenlerde 214 çocuğu baştan aşağı Yemiş iskelesinin vaziyetini tetkik eHen giydirmiştir. Bundan başka şimdiye ka mühendislerin verdiği rapora göre buradar birçok süt çocuğuna, emzikli annelere ya istifade edilebilecek yeni bir iskele yardım etmiş, muayenelerini yaptırarak kurmak için 18 bin küsur liralık bir masilâç parası dağıtmıştır. raf lâzımdır. Halbuki Halic işletmesı bu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle