Catalog

2 GÜNCEL ‘ Turistlerle dolup taşacağız ama... Serdar Kızık İZMİRSırt çantasıyla ilk Ege yolculuğumun üstünden 32 yıl geçmiş. Kuşadası, Bodrum, Marmaris... Her üç buluşma da çok olağanüstüydü. Tepelerden inen dar karayolunun son virajındaki kucaklaşmalar... Halikarnas Balıkçısı’nın verdiği ip uçlarının düşsel bir dünyada yarattığı güzelliklerle yüz yüze gelmenin heyecanını anımsarım hala. Yıllarca sürdü, olağanüstü doğal güzellikler arasındaki o sevimli beldelerin geleneksel mimarisini koruyan sokaklarında tanış olduğum insanlarla yaşadığım dostluklar. Her şey başkaydı; narenciye bahçeleri, dağlar, deniz, sardunyalı evler, kapı önlerindeki beyaz tülbentli kadın sohbetleri, sokaklar, yanık tenli balıkçılar, balıklar, tekneler, kahvelerdeki pişti prafa oyunları... Biranın bile tadı farklı mıydı ne? Bodrum kalesinin dibinde, Marmaris Belediyesi’nin önündeki kumsalda, Kuşadası’nda kale içindeki uykular... İlk gençlik yıllarının başına buyruk heyecanı, ertesi yılki gezilerde Efes, Bergama, Asos, Didim, Alabanda, Nyssa, Telmessos antik kentler buluşmasıyla Anadolu’nun görkemli kültür birikiminin mirasçısı olmaktan kaynaklanan coşkuya dönüşmüştü. Daha sonraki yıllarda görebildiklerimin arasında diğer ülkelerin güzellikleriyle yaptığım karşılaştırmanın sonucu, hiç de abartı sayılmaz: “Yeryüzünün en olağanüstü güzelliklerinin sahibiyiz.” Öyle de, 1980’li yıllarda başlayan ve giderek tırmanan talan politikasıyla yağmalanan, paramparça edilen, yeşil dokusu köklenen, yerine betondan yazlık siteleri, turistik tesis adıyla çirkin binaları yapanlara ne demeli? Ege’nin lacivert sularının oynaştığı dantel gibi örülü kıyılarımıza, Anadolu’nun en büyük miraslarından birisine ne ölçüde bekçilik edebildik? Her şey turizmdi. Evet, turist geldi? Ama ne kadar? Daha akılcı, doğaya, insana uygun yapılaşmanın yerine geleceği değil, kısa günün karına bakan anlayış her şeyi tüketti. Turizmciler istedikleri kadar kızsınlar, bugün ne Kuşadası, ne Marmaris ne de Bodrum turistik belde kimliğindedir. Hepsi şehirleşmiştir. Oysa ne denli büyük bir potansiyele ulaşacaktık, bilinçli turizm politikalarıyla. Sonunda Akdeniz, birinciliği aldı Ege’den. Yine de bu sezon öncekilere göre turistle dolup taşacağız anlaşılan. Kısa günün karları biraz daha artacak. İlk veriler turizmciler acısından sevindirici. Örneğin Marmaris şimdiden yüzde 70 doluluk oranına ulaştı. Eğlence yaşamında Bodrum’a seçenek oluşturan Çeşme’de beklentiler çok iyimser. Akdeniz’deki Rus turizminin bir bölümünün Çeşme’ye kayması bekleniyor. Uluslararası tur operatörleri Ege pazarından hoşnut.Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç sezon açılışına “Rus turistler görgüsüz” gafıyla başlasa da yaklaşık 5 milyonluk turist beklentisinin altı çiziliyor. Marmaris Belediye Başkanı Ali Acar umutlu. Katıldığı beş uluslararası fuardaki manzara beklentilerini yükseltmiş. Marmaris Belediyesi’nin bu kez çok farklı bir festivale soyunması, bu düzenlemeye dış basının ilgisi, çıtayı yükseltiyor. Ancak unutulmamalı ki, “her şey dahil” uygulamasının sonucu turist profilinde, Avrupa Birliği’nin fakir fukarası ağırlık taşıyacak. Turizm tekellerinin Türkiye’ye giydirdikleri elbisenin kumaşı ancak bu kadar kaliteli. Yani her konuda olduğu gibi karlı çıkan tekelci operatörler olacak, Türkiye’ye de “çok turist, az para” kalacak. serdarkizik@cumhuriyet.com.tr ’ FETHİYE ÖLÜDENİZ Turizm tekellerinin Türkiye’ye giydirdikleri “her şey dahil” elbisesinin kumaşından ancak bu kadarı çıkıyor: Türkiye, Avrupa Birliği’nin fakir fukarasını ağırlayacak... Bu demektir ki, Türkiye’ye “çok turist” gelecek ama “az para” kalacak.