23 Ocak 2025 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

ADIM ADIM İSTANBUL 15 mo’ların, Sylvie Vartan’ların konser verdikleri ünlü sinema... Atlas Pasajı’nın caddeye bakan tarafı, yüzyılın başlarında, İstanbul’un ünlü Ermeni ailelerinden Köçeoğlu’ları tarafından yaptırılmış. İçi, bir saray yavrusundan farksız olan bu binanın üst katı, günümüzde Kültür Bakanlığı’nın Sanat Galerisi olarak kullanılıyor. Geçen yüzyılın “paparazzicilerinden” günümüze ulaşan dedikodulara göre, Abdülaziz şehzadelik yıllarında burasını bazı çapkınlık kaçamaklarında kullanmış... K İ TA P K U RT L A R I G E Z E R K E N D E O K U R Güneydoğu Anadolu Azer Borteçina Gezi yazıları ile ödüller kazanmış deneyimli gazeteci Azer Bortaçina’nın ilk kitabı Güneydoğu Anadolu ikinci baskı yaptı. Kültür turizminin yeni gözdelerinden Güneydoğu Anadolu’yu gezip görmek için en uygun zamanlardayız. Yaz sıcaklarına kalmadan bölgede yapılacak bir gezi için iyi bir rehber olan kitap Gaziantep ve çevresinden başlayarak doğu yönünde devam ediyor. Diyarbakır ve ardından NemrutAdıyaman’la sona eriyor. Kilis, Halfeti, Urfa, Birecik, Bozova, Mardin, Hasankeyf gibi bölgenin en ilginç yerlerini ayrıntılı olarak ele alan Bortaçina tarihten kültüre, mutfaktan yol bilgilerine, insan manzaralarından konaklamaya kadar uzanan geniş bir alanda bölgeyi kendi başına gezmek isteyenlere ayrıntılı bir gezi rehberi sunuyor. Kitabı “rehber bilgiler” içeren sıradan gezi kitaplarından ayıran en belirgin yanı insan sıcaklığı. Sadece ören yerleri, lokanta bilgileri, ulaşım olanakları gibi bilgiler sıralayan ve içinde insan olmayan kitaplardan değil yani. Bölgenin tarihini, coğrafyasını öğrenirken insan manzaraları da görüyoruz. Bilge yaşlılar, rehber çocuklar, girişimci kadınlar, işini heyecanla yapan devlet memurları ve daha başkaları kitaba ruh katıyor. Kitabın fotoğraflarının büyük bölümü de Azer Bortaçina’nın objektifinden. İkinci basımda ilk basıma göre fotoğraf kalitesinde belirgin bir yükseliş de dikkat çekiyor. Kitabın kuşe kağıda iyi basılmış olması da fotoğrafların hakkını vermiş. Hem keyifle okunacak bir kitap hem de eline alıp bölgeyi ayrıntılı olarak gezmek için bir rehber! Ekin Yazım Grubu yayını, 216 sayfa. Çanakkale Bu yıl Çanakkale en çok konuşulan ilimiz oldu. Önce büyük gişe yapan Troy filmi, sonra da Çanakkale Savaşları Zaferi günleri ve Anzak Günleri ve şu aralar da Gelibolu filmi ile hep gündemde oldu. Gündemde kalmaya da devam edecek gibi görünüyor. Tarihteki bütün büyük olaylar gibi Troia Savaşları ile Çanakkale Savaşları’nın tartışıla gelmesi, üzerine yeni yeni yayınlar yapılması doğal bir şey. Ama tartışmanın tozu dumanı içinde gerçeklerin kaybolmaması için sağlam kaynaklara ihtiyaç var. Böyle bir kitabı Çanakkale Valiliği yayınlamış. Homeros’un ünlü destanı ile antik çağdan beri ünlü olan Troia Savaşı, tarihin ilk büyük doğubatı savaşıdır. Çok uzun bir süre sonraki Çanakkale Savaşları da bir doğubatı savaşıydı. Çanakkale kitabı bu bağa işaret ederek iki büyük savaşı ve savaşın geçtiği yerleri ele alıyor. Kitabı izleyerek hem Troia örenini hem de Çanakkale Savaşı’nın geçtiği alanları gezmek mümkün. Bir tarihkültür kitabı ile gezi rehberi ustalıkla birleştirilmiş ve ortaya iyi bir kitap çıkmış. Savaşlarla yetinilmemiş, efsanevi Kazdağları; Assos, Küçükkuyu, Bozcaada ve Gökçeada gibi turizm merkezleri ve bütün ören yerleri de ele alınmış. İlin turizm değerleri derli toplu olarak verilmiş. Yerel yönetimler turizmi geliştirmek için kitap ve broşürler yayınlıyorlar öteden beri. Yazık ki çoğu harcanan paraya değecek ürünler olmuyordu. Son yıllarda olumlu bir gelişme var ve iyi örnekler artarda yayınlanıyor. Çanakkale Valiliği de örnek bir çalışma yapmış: İyi bir metin, iyi fotoğraflar, özenli bir baskı ile Türkçe ve İngilizce olarak Çanakkale kitabını yayınlamış. Çanakkale Valiliği yayını, 144 sayfa. İstanbul’un “Bira Tapınağı” Hemen biraz ilerde, sağ tarafta bir zamanlar Pera Palas’a rakip olmuş, İstanbul’un gelmiş geçmiş en ünlü otellerinden, şimdilerde, bir ayak altı hanı konumundaki Tokatlıyan yer alıyor. Lokantası, Atatürk’ün de sık sık gelip keyifle yemek yemiş olduğu yerlerden biri olan Tokatlıyan Oteli... Üç Horan Ermeni Kilisesi Vakfı’na ait binanın yerinde önceleri bir tiyatro salonu yer alıyormuş ama sonradan Mıgırdıç Tokatlıyan adında Kayseri kökenli bir işadamı burada kendi adını verdiği oteli inşa ettirmiş... Tokatlıyan’ın bitişiğinde, İstanbul’un “bira tapınağı” Çiçek Pasajı ya da Levanten adıyla “Cite de Pera” yükseliyor. Yüzyılın başlarında, İstanbul’un ünlü bankerlerinden Hristaki Zoğrafos yaptırmış burasını. Gerçek İstanbullu olup ta burada bir bardak bira içmemiş insan herhalde çok az bulunur. Bir zamanlar burası, içinde işyerlerinin, büroların bulunduğu ciddi bir pasaj görünümündeymiş; ardından İstanbul’un çiçekçileri pasajda müzayedelere düzenlemeye, dükkanlar açmaya başlamışlar ama pasajın masum geleneğinin bozulmasına Tokatlıyan sebep olmuş. Otel lokantasının dışarıya çıkarttığı masalara yapılan bira ve içki servisinin ardından, yavaş yavaş Çiçek Pasajı’nın konumu da değişmeye başlamış, bilhassa Balık Pazarı Sokağı içinde yer alan Crespin Pasajı’nın asırlık meyhaneleri buraya taşınmaya başlamışlar. Ve, İstanbul’un bu ünlü “bira tapınağı” günümüze dek yeni işlevini sürdüre gelmiş... Sultan Abdülaziz’in İstanbul’a kazandırdığı Balık Pazarı’nın içinde, İstanbul Ermenilerinin ünlü kilisesi Üç Horan bulunuyor. Hassa yani saray mimarı Garabet Balyan tarafından inşa edilmiş. Bahçesinde, ünlü Ermeni azizlerden, hastalıkları iyileştirici vasıfları olan Surp Agop’un mezarı var... Evet, “Beyoğlu deryası”nın ya da derya gibi Beyoğlu’nun içinde adım adım ilerliyoruz... Beyoğlu’nun orta yeri, Galatasaray Meydanı gözükmeye başladı...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear