22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

HAFTA C Nevzat DİNDAR Redaksiyon/Redaktion: Starkenburg Str. 5, 64546 MörfeldenWalldorf. email:cumhuriyet@gmx.net Tel: 0610598174446 İmtiyaz Sahibi/Inhaber: İlhan Selçuk (Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.’yi temsilen, Cumhuriyet Vakfı adına) Genel Yayın Yönetmeni/ Chefredakteur: İbrahim Yıldız Yazı İşleri Müdürü/ Redaktionsleiter: Osman Çutsay Editör/ Redakteur: Gonca Kanber Yayın Koordinatörü/ Koordinator: Hayri Arslan Reklam/Anzeigen: Ömer Aktaş Yayın Kurulu/Redaktionsbeirat: İlhan Selçuk (Başkan/ Vorsitzender), Prof. Dr. Emre Kongar (Berater), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara Baskı/Druck: Hürriyet A.Ş Zweigniederlassung Deutschland, An der Brücke 2022 D64546 MörfeldenWalldorf. Dağıtım/ Vertrieb: ASV Vertriebs GmbH (Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der erscheinenden Anzeigen) Federasyon yöneticisi Erdal Batmaz karanlık bir dönemden geçtiklerini söyledi: NEYMİŞ ABDÜLKADİR YÜCELMAN Futbol siyasetin gölgesinde ‘ Belediyeler profesyonel futbolun içine hiç girmediği kadar girmiştir. Kabul edilebilir bir şey değil bu. Yine siyasallaşmışır futbolumuz hiç olmadığı kadar. Böylesine ağır bir siyasal etkinin görüldüğü olmadı. Futbolumuz tam anlamıyla siyasetin gölgesinde. Ben İstanbul Büyükşehir Belediye’nin kaynaklarını profesyonel takıma aktarmasını kabul edemiyorum. Sporun Siyasetteki Yeri işe yarar olduğunu, yani siyasi görüşüne adapte edeceğini programındaki satır aralarında ortaya koyuyor. CHP’nin de amacı gençler, ama gençlerin çağdaş spor ve çağdaş eğitim sistemi ile yoğrulmasından yana. Amatör sporları yaygınlaştırmak ve sporu yaşam biçimi olarak değerlendirmek CHP’nin spor politikasındaki hedefidir. Bu hedefe giderken de gençleri siyasi alanda kullanmak gibi bir amacı olmadığını amatör spor ve altyapıdan başlayan destekle gösteriyor. DP’nin programı ANAVATAN’ın bildiğimiz programına çok benziyor. Daha ziyade içi boş laflarla dolu programda özerk federasyonlara ve futbol federasyonundaki tartışmalara değinerek bu gibi tartışmalara fırsat vermeyeceğiz, deniliyor ki bu da DP’nin spor konusundaki düşüncesinin gazetelerin günlük haberlerine dayandığını ifade ediyor. MHP eskiden olduğu gibi gücünü yine gençlerden alacağa benziyor. Ama bu kez milli spor politikasının oluşmasında sosyal devlet anlayışı içinde olması öngörülüyor.. Ben bu cümlenin içinde “hukuk devleti” sözlerinin de geçmesini dilerdim. Görülüyor ki partiler sporu, sporcuyu değil, spor yapma çağındaki genç kuşakları ele geçirmeyi planlıyor. Sporda bir devlet politikası olmaması gibi, ötedenberi gelen yanlışlık bugün genç kuşakları kullananların at koşturdukları bir alana dönüşmüştür. Geçmişte bunun örneklerini çok gördük. Bu yöntem ile yaşam deneyimi olmayan genç kuşakların, kaşarlanmış siyasiler tarafından ayartılması çok kolay olmuştu. 12 Eylül’den sonra da gençlerin siyasetle ilgilenmesi engellenmişti. Bugün sandık başına gidecek gençlerin oyları hiç kuşkusuz etkili olacak.. Ancak daha da önemlisi 1824 yaş grubu kızların özgürlük ve kadın hakları adına verecekleri oylar, Türkiye’nin rotasını değiştirmeye yetecektir. ayucelman?yahoo.com Türkiye Futbol Federasyonu’nun yaptığı önemli çalışmalar. Yine ülkede futbolun gelişimine yönelik önemli destekler veriyoruz. Bugün futbolun endüstriyel boyutu itibariyle geldiği nokta çok büyük boyutlardadır. Avrupa’yla kıyaslarsak ülkemizin kaynaklarını kullanamadığını görüyoruz. Federasyon olarak bütçemiz 250 milyon dolar. Bunu arttıramıyoruz. Buna kulüpleri de dahil edersek 550 milyon dolarlık bir pazarımız var. Ancak İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya, Fransa gibi gelirlerimizi artıramıyoruz. Sponsorluk gelirleri beklediğimiz düzeyde değil. Artırmak için çalışmalarımız sürüyor. Roberto Carlos ve Lincoln gibi transferlerin olması ülke futbolunu mali yönden nasıl etkiler? Geçenlerde Real Madrid’in CEO’sunun yaptığı açıklama anlamlıydı. Beckham’ın transferinden 400 Milyon Avro kazandıklarını söyledi. Real Madrid 1 milyon formayı İspanya’da mı sattı? Biz de 50 bini geçmez forma satışları. Siyasi, ekonomik ve tarihten gelen gelenekle birlikte bölgesinde lider ülke olma iddiasında olan bir ülkenin kapasitesi elbette vardır. Futbolda da ligini pazarlamalıdır. Bu Balkanlar, Asya ya da Orta Doğu olabilir. Federasyon olarak da bizim yapmamız gereken şeyler var. Süper Kupa’yı Almanya’da oynatmamız bir adım. Söz konusu pazarlara açılırsak petrol, gaz şirketlerinin sponsor olması, reklam vermesi gerçekleşebilir. Fenerbahçe Suriye’ye gitti, yer yerinden oynadı. O pazarlara açılırsak statlarımızı da yaptırabiliriz. AKSIZ REKABET YARATILDI Kulüplerden tepki var mı ? Tepki gösteren oluyor. Bu konu dışa vurulması gereken bir konudur. Haluk Ulusoy’un başkan olduğunun ertesi günü “Bunu nasıl göndeririz” planları ya H RUPA’YA V A N A ASYA’D N YÜZME RİN YAPILA DA SÖZ İKİZLE YARIŞIN sya’dan Avrupa’ya 19. Uluslararası Boğaziçi Yüzme, Yarışı İstanbul Boğazı’nda yapıldı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından Samsung sponsorluğunda Kanlıca Kuruçeşme arasında 6 bin 356 metre uzunluğundaki parkurda düzenlenen yüzme yarışına ikizler gösterdikleri başarıyla damga vurdu.Genel klasmanda 14 yaşındaki Berkay Polat (44.58.07) birinci, kardeşi Beril (47.53.61) beşinci, bayanlarda da birinci oldu. Genel klasmanda Berkay Polat’ın ardından Yunan Spyridon Gianniotis (45.00.26) ikinciliği, Bertuğ Çoşkun da (45.02.37) üçüncülüğü elde etti. Yarışlara 54’ü bayan, 467 kişi kayıt yaptırmasına karşın 40’ı yabancı, 396 yüzücü katıldı. Organizasyonda 16 kişi çeşitli nedenlerle yarışı bırakırken, ayağına kramp giren bir yüzücü boğulma tehlikesi geçirdi. Boğaz’da kulaç kulaca A avalar çok sıcak ve bunaltıcı... Siyasette ve sporda yapılan abartılı söylemler havayı büsbütün bunaltıyor. Siyasette gecekondu partileri bile şimdiden “barajı geçeceklerini” söylüyorlar. Hatta daha da ileri giderek, iktidarı çantada keklik gibi görüyorlar. Hangi parti iktidara gelirse gelsin, Türkiye güllük gülistanlık ve cennet olacak!.. Hepsinin ağzından bal akıyor. Etraf reklam panoları ve bayraklarla donatılmış. Paralar su gibi akıp gidiyor. Ayranımız yok içmeye misali... Bu seçimde sadece, “Kuraklığı gidermek için yağmur yağdıracağız” veya “Anadolu’ya deniz getireceğiz” gibi söylemler yok. Oysa geçmiş günlerde böyle söyleyenler de olmuştu. Futbol dünyasına bakınca da benzer abartılı söylemler medyada sergileniyor. Her spor kulübü temsilcileri bu seneki şampiyonluğu çantada keklik gibi görüyor. Onların da ayran içmeye paraları yok ama milyon Avro’ları öde H GÖRÜŞ HALİT DERİNGÖR Futbolu Kim Biliyor? fa kandırılmaya alışmış. Biraz saf mıyız, nedir?.. Her defasında da kanıyoruz. Aziz Nesin’in Türk insanının yüzde 60’ının aptal olduğunu söylemesine hiç kızmayalım. Yaşasaydı eğer, bu oranın daha da fazlalaştığını görecekti. Bir de diğer olaylara bakalım. Biz medyadan öğreniyoruz. Fenerbahçe’nin teknik patronu olan Zico, Fenerbahçe’deki futbolu yorumluyor; “Futbol incelik ve ustalık isteyen bir iştir. İnşaata benzemez” diyor. Yani yönetime gönderme yapıyor. Durup du yenler var. Tıpkı seçime girecek olan siyasi parti temsilcileri gbi. Özhan Canaydın’ın demecine bakıp da gülmeyin...”Seyircisiz oynayacağımız bütün maçları kazanacağız”, “UEFA Kupası’nı da alacağız”, “Hakan da gol kralı olacak”… Sık sık bu ve buna benzer abartılı söylemleri “Acem palavrası” olarak nitelendiririz. Bilmem doğruluk payı var mı?.. Doğruysa bile, bizimkiler Acemleri çok geride bıraktı. Umut fakirin ekmeği, ye Memet ye… Ne var ki ülkemizde kandıran kandırana. Halkımız bir defa değil, yüz de ‘ Erdal Batmaz. pılmaya başlandı. Türkiye’de vergi, kulüplerin altyapı sıkıntıları ve daha bir çok sorun varken kavga ediyoruz. Kamu gücünü kullanarak fon yaratılmasını sorgulaması gereken biz değil kulüplerdir, basındır. Türkiye şu soruyu niye sormuyor? Futboldan sorumlu bakanın aday olduğu ilin futbol takımına bir devlet bankası 500 Bin YTL’lik sponsor oluyor. Futbol Federasyonu’nun 1 yıldır banka sponsoru yok. O banka gelsin bize sponsor olsun önce. Futbol ailesi kamu gücünün kullanılarak fon yaratılmasını sorgulasın. Bizim elimizde bunu yapmayın deme şanssımız yok. Kamu kaynaklarının finansal fairplay’e aykırı olarak bazı takımları verilmesi ve kamu kaynaklarının belediye takımlarına destek vermesi yanlış bir süreç. Bunun önüne siyaset erbabı insanlar geçebilir. Kamu kaynaklarının seçim bölgelerinde sponsor olamaz. Rekabeti haksız bir noktaya getiren bu duruma kulüpler isyan etmeli. rurken neden bunu söylüyor? Acaba onun da başına güneş mi geçti? Bu demecinden anlaşıldığı gibi, Zico henüz Türkiye’yi ve Türk insanını bilmiyor. Burası Rio de Janeiro değil. Bizdeki inşaatçılar, futbolu futbolcudan daha iyi bilir. Büyük kulüplerin yönetim kadrosuna şöyle bir bakın. Bu kadroda futbolcular yer almaz. Hem de yıllardan beri bu böyledir. İnşallah Zico’nun söylediği sözler bir çeviri hatasıdır. Önceki yıllarda F.Bahçe’nin başkanı inşaatçi Tahsin Kaya için “Kereste tüccarları bile transfer yapıyor” şeklindeki sözlerim nedeniyle bir başka arkadaşımla birlikte haysiyet divanına verilmiş ve iki yıl “hak mahrumiyeti” cezası almıştım! Özetle; kereste tüccarına, kereste tüccarı dediğim için çıramız yanmıştı. Zico’nun demecinden sonra Tanrı korusun, onun da başına bir şey gelmesin… hderingor?hotmail.com ‘ Türkiye’de futbol neyere gidiyor? 22 Temmuz’da yapılacak olan genel seçimler öncesi AKP’li adaylar seçim bölgelerinde “tribüne oynamaya” devam ederken, bunun yarattığı haksız rekabet ülke futbolunun şu andaki en önemli sıkıntılarından biri haline geldi. Biz de Futbol Federasyonu’nun mali işlerden sorumlu yönetisi Erdal Batmaz’a bu konuyu sorduk. Batmaz’ın açıklamalarıyla ülkede futbolunun karanlık yüzünü, siyasallaşmanın hangi boyutlarda olduğunu, iktidara yakın takımlara sponsorların nasıl destek olduğunu, kamu gücünün buna nasıl alet edildiğini ortaya koydu… Öncelikle sondan başlayalım. Yabancı kontenjanı konusunda kararı alınırken neyi gözönünde bulundurdunuz? ERDAL BATMAZ: Detaya girmeyeceğim. Türkiye Futbol Federasyonu bu kararı alırken UEFA ve FIFA’nın benimsediği kuralları dikkate almak zorunda. Sidney’de bu konuyla ilgili kesin bir karar alınacak. Kadroların yüzde 51’inin yerliden olması tavsiye edildi. Federasyonumuz kararı alırken hem bunu hem de kulüplerimizin beklentisini dikkate aldı. Mali işlerden sorumlu yöneticisiniz. Futbol Federasyonu’nun mali tablosu hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu federasyonun yaptığı en önemli işlerden biri çok tartışmalara konu olan, Türkiye’de birçok kurumun özellikle sporda yapması gereken bağımsız denetimle ilgili olarak biz uluslararası bir firmayla anlaşma yaptık. Böylece hesapların denetlenebilir, açık ve şeffaf olması sağlandı. Bu anlamda futbolun sahipleri, kamuoyu istediği zaman internet sayfasına girerek ya da 6 aylık dönemlerde gazetelerdeki ilanlar yoluyla bilançoları, gelir gider tablolarını görebiliyor. Her türlü zorluğa karşın 143 milyon YTL’lik bir bütçemiz var. Yatırımlar konusunda başka ne gibi çalışmalarınız var? Bilgiişlem sistemi yenilendi. İnternet sayfamız sürekli tıklanırken, 3 milyonluk bir rakam ilgiyi gösteriyor. Engelliler, kadın futbolu, plaj futbolu, Futsal’ın hayata geçirilmesi, futbol köyü projesi ‘ Ligimizi 5 büyük ülkeyle kıyasladığımız zaman seyirci açısından arada büyük farklar var. Şiddet görüntüleri çözülür. Ligimiz değerli. Ancak ham bir elmas. İşlenmesi gerekiyor. FIFA ve UEFA finansal fair play konusuna büyük önem veriyor. Şeffaflık, denetlenebilir, kaynağının sorulur olması ve temiz olmasının yanı sıra eşitlik gibi artıları var bu sistemin. ürkiye seçime gidiyor. Türkiye, değişim istiyor. Türkiye meydanlarda nara atanları izliyor. Türkiye geleceğe aydınlık tutacak umut verecek sözler yerine birbirini karalayan atışmaları izliyor. Sandık başına giderken gelecekte ne olacağını merak ederek gidiyorum. “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’’ sözlerine de karnım tok, üstelik ne yapıldığı ortada iken. Toplum artık her şeyin farkında, kimin hortumcu, kimin yalancı, kimin eyyamcı ve kimin yalaka olduğunu biliyor. İnsanların sabrı taşmış, yönetimlerin başında takıyyecileri değil, ülkesini seven, ülkesinin topraklarını yağmalamayan, ulusal değerleri yabancılara peşkeş çekmeyenleri görmek istiyor. Türkiye seçime gidiyor. Bu seçimde karanlıkla aydınlık, sömürü ile emek aynı sandıkta buluşacak. Bu seçimde yol ayrımında olan Türkiye’nin yazgısı çizilecek. Bu seçimde Cumhuriyet ile çağdaşlığa, şeriatla İran’a ve ötesine gidişin rotası belli olacak. Bu seçimde ülkemizi bölünmeye götürenleri sandığa gömmek için gidileceğini bilmek anlamak gerek. Türkiye tehlikenin farkındadır ve tehlikeyi sandığa gömecektir. Siyasetin doruğa çıktığı günlerde siyasi partilerin sosyal yaşamın bir parçası olan spora bakış açıları sözcük olarak aynı, ama amaç ve hedef olarak farklıdır. Bu farklılık partilerin siyasi amaçlarına da paraleldir. Siyasi partilerin programlarında sporun yeri olmadığını belirten kimi yazarlar demek ki programların içeriğine pek dikkat etmemişler. Oysa partiler programlarında spora çok az yer ayırmış olsalar da çerçeve yasaları gibi içi doldurulunca durum pek de öyle gözükmüyor. Her yiğidin yoğurt yiyişi gibi, partilerin de spora bakış açıları farklı. Örneğin AKP’nin hedef kitlesi gençler. Gençlik merkezleri, gençlik kampları, genç sporculara destek ve teşvik gençliğe her konuda sahip çıkmak. AKP, Türkiye nüfusunun, 60’ının genç ama yüzde 35’inin T Nevin Yanıt. Altın kız Nevin ULUSAL ATLETİMİZ 100 METRE ENGELLİDE AVRUPA ŞAMPİYONU DEBRECEN(Cumhuriyet) Türkiye’nin atletizm gururu... Macaristan’ın Debrecen kentinde düzenlenen 23 yaş altı Avrupa Şampiyonası’nda 100 metre engellide Nevin Yanıt altın madalya kazanarak Ay Yıldızlı bayrağı göndere çekti. Büyük bir çekişmeye sahne olan mücadelede Yanıt 12.90’la ipi göğüslerken sezonun en iyi derecesine de imza attı. Nevin’i takip eden Norveçli Christina Vukicevic (13.08) 2. olurken İngiliz Jessica Ennis (13.09) de 3.’lüğü elde etti. Bu başarıyla Avrupa’nın zirvesine çıkan Nevin Yanıt atletizmseverleri sevindirdi. 1.’lik sonrası çok mutlu olduğunu söyleyen atletimiz, “Bunun için çok çalıştım. Avrupa’da zirveye çıkmak çok önemli. Yaptığım derece de hedeflediğim bir süre. Bu nedenle ayrıca bir sevinç yaşıyorum. Bu başarımda benim yanımda olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Atletizm Federasyonu Asbaşkanı Münir Yaraş ise bu derecenin çok önemli olduğunu dile getirerek, “Final yarışına bakıldığında Nevin’in rakiplerine ne kadar fark attığı görülüyor. Zaten o bütün yaptığı çalışmalarla bunu haketmişti. Kendisini tebrik ediyorum. Bizi çok gururlandırdı. Türkiye çok önemli bir atlete sahip” ifadesini kullandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear