Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 C İzmir’deki Cumhuriyet Mitingi’nde yurttaşların hazırladıkları pankartlarda da yer alan ilgi çekici ifadeler şöyle: “Anne seni çok seviyorum, ama ülkemi de çok seviyorum, Anneler Günü’nde yanında olamıyorum ama Cumhuriyetimize sahip çıkıyorum”, “Gâvur İzmir burada, Tayyip nerede?”, “Ampulü söndürmeden tatile çıkmayacağız”, “Dedem bombadan korksaydı Türkiyem olmazdı”, “Tehlikeyi gizleyen medya istemiyoruz”, “Tüm sol birleşsin iktidara yerleşsin”, “Saygısızın dini yok”, “AKP dışarıda verici, içeride gerici, ilk seçimde gidici”, “Anamı da aldım gidiyorum, babamı sana bırakıyorum”, “Edison bile pişman”, “Sensin gâvur, Gâvur İzmir kadar Müslüman olun yeter”, “Sigorta attı, ampul patladı”, “Yeni nesil imamların eseri mi olacak”, “Çankaya adayı aldı havayı”, “Zübeyde Anamı da aldım geldim”, “Atatürk gençliği gö cumhuriyet mitingi BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ çerden dışardan öyle seslere baktığımızda, anlaşılıyor ki amaçları, Türkiye’nin girdiği yeni süreci saptırmak. En başta da, olanı görememek... Oysa, Hikmet Bila’nın gazetemizdeki yazısında (9 Mayıs 2007) dediği gibi, 14 Nisan’da başlayan olay, sadece bir mitingler dizisi değildir. Bir “süreç” tir: “O sürecin, Cumhurbaşkanlığı seçimini de, milletvekili seçimini de kat kat aşan bir anlamı vardır. Seçimler, bir bütünün sadece parçaları, belki de simgeleridir. O süreç, bir varoluş hareketidir. Bir var oluş hareketi ortaya çıktığı zaman, onu durduracak kuvveti kolay kolay bulamazsınız.” Halkın bir “var oluş hareketi”: Olay bu! Tandoğan mitingini Çağlayan mitingi izledi; arkasından, Manisa ve Çanakkale geldi. Bu hafta sonunda İzmir’de buluşacak yüz binler; 19 Mayıs’ta da Samsun’da bir araya geleceğiz. Onları başkaları izleyecek... Bu “varoluş”un bir rengi ve onun kadar renkli pankartları ve sloganları var: Özetle, “Şeriata hayır” diye haykırıyor, “bağımsız Türkiye ve laik düzen” adına saflarını sıklaştırıyor. Onların ardında, bir sömürüsüz düzen özlemi de var; nitekim, çiğnenen emeğin ve kadınların haklarını haykırıyor. Bu halk hareketinin gündemi daha da zengileşecektir, zenginleşmeli de... Yüzbinler, bir şey daha yapıyor, partilere dönüp onlara hatırlatmalarda bulunuyor. ? İlk uyanan, merkez sağın iki partisi DYP ile Anavatan Partisi oldu ve birleştiler. CHP ile DSP’nin güç birliği asıl dikkatleri çekiyor. Çünkü, Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek olan bir “sol iktidar”dır. Öyle olunca, sol partilerin, böyle bir iktidar yolunda dağınıklıktan kurtulup “tek yumruk” olup çıkmalarıdır. Nihayet, merkez sol, mitinglerdeki çağrıya kulak verdi: 22 yıl sonra yan yanadır. DSP kapatılmadan CHP ile güç birliğine gidiliyor; DSP adayları, CHP listelerinden seçime girecek. Bu yönde sorunlar da yok değil. 18 MAYIS 2007 CUMA Solcuların Borcu... Deniz Baykal’ın düşüncesi açık: “Ayrılmak üzere değil, kaynaşmak üzere kalıcı bir beraberliği özlüyoruz. Seçim sonrasındaki tablonun, bütünleşmeye doğru bir aşama olmasını diliyoruz. “Zeki Sezer’in söyledikleri de iyimser: “CHP ile görüşmeler iyi niyetle sürüyor. Hakkaniyetli bir sonuç alınabileceğine güveniyoruz. Hakkaniyet her şeyin önünde, ama hepsinin de önünde Türkiyemiz var.” Bir de şu var: Kurulmakta olan geniş birlikteliğin içinde başka kimler yer alacak? Örneğin, SHP’nin yeri nerede? Bütün bunlar hızla çözümlenmeli! Hele yaklaşmakta olan seçimlere bakarak... ? Sonbaharda seçime gitmek varken, hangi beyinsiz böyle önemli bir konuyu vakit darlığına getirip hapsetti! İşin içinde bir hinoğluhinlik görenler var ki haklılar: Bir baskın seçimdir bu! Yeni oluşacak Meclis, temsilde adaletsizlik açısından eskisinden farklı olmayacak: Örneğin, tüm partilerin desteğiyle çıkan 25 yaş düzenlemesi bile, zaman kıtlığından elde kaldı. “Temsilde adalet”in önünü tıkayan yüzde 10 barajı ile kadınların oyunu Meclis’e taşıyacak kota fırsatı da yok artık. Dokunulmazlığı kaldırma vaadi de öyle. Peki neyin, ne adına bu sıkışık seçim? Bütün bunların temelinde, AKP’nin şaşkın iktidarı bulunuyor: Başta Başbakan Erdoğan, kültürsüzlüğünü nutukçulukla gizliyor. Ya Bülent Arınç’ın boşluğu ve hafifliği? Abdullah Gül’ü de son günlerde daha yakından tanıdık. Bunlar, liderleri AKP’nin! Peki, Meclis’teki çoğunluğun düzeyi? Cumhuriyet tarihi böyle bir iktidar görmedi; öyle olduğu için de çok şey götürdü bizden. Böylece AKP’yi iktidardan indirmek, muhalefetin, başta da solcuların, yurtseverlikleri kadar bir namus borcudur da. İ Pankartların söyledikleri rev başında”, “Meclis suçlu sığınağı değildir”, “Emine’yi de al git”, “Ne şeriat ne darbe, laik demokratik Türkiye”, “Tayyip, anayasa oyuncağın değil!”, “Lüzumsuzsa söndür”, “Kuvayı Milliye, mazlumun ahını ahirete bırakmaz”, “Kasımpaşa imamı, kaça sattın vatanı”, “Bu yetmez, daha daha birleşin”, “Tehlikenin de gücümüzün de farkındayız”, “ABDullah, NURullah, AYETullah, FETHullah, ZULLullah, YALLAH”, “Başörtüme türban deyip üzerimden siyaset yaptığın yetmedi mi Tayyip? (başörtülü bir grup)”, “Zorlama sayımıza ulaşamazsın”, “Sözde değil, özde birleşin”, “Solda tam birlik”, “Laik Cumhuriyete evet, cemaat cumhuriyetine hayır”, “İttifaktan kaçmak iktidardan kaçmaktır”, “Çılgın Türkler üfledi ABD ampulü söndü”, “Devrim Şehidi Kubilay’ın kan kardeşiyiz”. Milyonlarca yurttaş laik Cumhuriyete sahip çıkarken tüm kent miting alanına dönüştü İzmir’in alanları yetmedi İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ankara ve İstanbul’daki büyük buluşmaların ardından milyonlar bu kez İzmir’de, Kordonboyu’ndaki Gündoğdu Alanı’nda bir araya geldi. Sıcak havaya karşın Alsancak Limanı’ndan Konak Alanı’na dek geniş bir bölgeyi dolduran milyonlarca yurttaş, “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganlarıyla cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkacağını bir kez daha gösterdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in de katıldığı buluşmada, “birleşin” çağrıları yinelendi. İzmir tarihi günlerinden birini yaşadı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen yüz binlerin yanı sıra kentliler de sabahın erken saatlerinden itibaren bayraklarıyla birlikte Gündoğdu’ya doğru yollara düştü. Türkiye’nin dört bir tarafından 7 bin otobüs mitinge katılanları taşıdı. Yetkililer sadece karayoluyla 300 binin üzerinde yurttaşın İzmir’e geldiğini belirtti. Anneler Günü olması nedeniyle çok sayıda İzmirlinin annesiyle el ele katıldığı buluşma, renkli görüntülere sahne oldu. Özellikle, Karşıyaka’da mezarı bulunan Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın fotoğraflarını teknelere, yakalarına, pankartlara işleyen yurttaşlar, “Anamızı da aldık” vurgusuyla Başbakan Tayyip Erdoğan’a gönderme yaptı. Karşıyaka Belediyesi ve Türk Anneler Derneği İzmir Şubesi de Anneler Günü nedeniyle Zübeyde Hanım’ın mezarı başında tören düzenledi. Törene katılanlar, “Anamızı da aldık geldik. Karşıyakalılar” yazılı pankartla Karşıyaka Çarşısı’ndan yürüyerek Gündoğdu Alanı’ndaki Cumhuriyet Mitingi’ne katılmak için vapura bindiler. ORDONBOYU BAYRAK DENİZİ Mitingin yapıldığı 1. Kordon, etkinliğin başlamasına saatler kala dolarken hemen arkasındaki 2. Kordon, Alsancak Limanı, Cumhuriyet Alanı, Pasaport, hatta Konak’ın bir bölümü de kitlelere dar geldi. Düzenleme komitesi saatler öncesinden alanı dolduran katılımcıları, “Anadolu’nun işgalinde ilk kurşunu atan kente hoş geldiniz” diyerek karşıladı. Tekneleri, binaları, araba İzmir karanlığa karşı aydınlığın kuşatması altındaydı. K larını Türk bayraklarıyla süsleyen yurttaşlar, bayraksız binalara da el attılar! Cumhuriyet Alanı’ndaki Telekom binasında kapalı duran dev bayrak, yurttaşların dakikalar süren tepkilerinin ardından, görevlilerce açıldı. Kentte Bornova Özkanlar Pazaryeri’nde bir gün önce patlayan ve bir yurttaşımızın yaşamını yitirmesine neden olan bombaya, yurttaşlar mitinge daha fazla katılım göstererek yanıt verdiler. Patlama nedeniyle sayıları 3 bine çıkarılan emniyet güçleri, karadan, denizden ve havadan denetim yaptı. Miting alanı üzerinde uçuş yasağı uygulanırken giriş noktalarında da aramalar gerçekleştirildi. Mitingde konuşan Ankara Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alparslan Işıklı, “Atatürkçülük, tüm ilkeleriyle bir gün mutlaka iktidar olacak” dedi. Işıklı, Tandoğan mitinginin ardından medyanın ezberini şaşırdığını, olup bitenlerin gizlenmeye çalışıldığını vurguladı. Işıklı, “Medya onlarınsa meydan bizimdir. Bu yüzden tüm bu olanlarda küresel egemenlerin emelleri yatıyor. Türkiye’de Atatürkçülüğü yıktıktan sonra sınır geliştirme sürecini başlatmayı hedefliyorlar ama bunu başaramayacaklar. Çocuğuna iş arayana ‘Benim sorunum değil’ diyen bir zihniyetin başba kan olmasını kabul etmiyoruz’’ diye konuştu. Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi Doç. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu da Batı ülkelerinin ulus devletlerine sıkı sıkı sarılırken Türkiye’de “Ulus devlet modeli bitti’’ yalanının uydurulduğunu vurguladı. AÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül Aymangüler de dini alet edip dünyayı kana bulayan emperyalist güçlere karşı Türkiye’de başlatılan mücadelenin Avrupa ülkelerine örnek olmaya başladığını söyledi. Alana yerleştirilen dev ekranlarda Erdoğan’ın “Ya Müslüman olacaksın ya laik”, “Demokrasi amaç mı olacak, araç mı? Demokrasi hiçbir zaman amaç olamaz” dediği görüntülere yer verilmesinin ardından konuşan gazeteci Tuncay Özkan da “Seçimlerde oyumuzu birlik için kullanacağız. Yobazları ve ABD yanlılarını sandığa gömeceğiz” diye seslendi. Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe “Atatürk’ün attığı temeli kimse yıkamaz. İzmir’i gururla seyrediyorum. Bu coşku sandığa yansıyacak. AKP iktidara gelemeyecek” dedi. SANATÇILAR COŞTURDU Daha sonra gerçekleştirilen müzik dinletilerinde Zülfü Livaneli gerginliği yaşandı. Parçalarıyla kitleyi coşturması amacıyla çağrılan Livaneli’nin yaptığı konuşma rahatsızlık yarattı. Livaneli, müzik sisteminde yaşanan arızayı da “Beni konuşturmuyorlar” sözleriyle yansıtınca, düzenleme komitesince tepki gördü. Komite üyeleri kitleye, “Sayın Livaneli’yi biz çağırdık. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu olamaz. Lütfen yanlış anlamayın, sorun teknik bir arızadan kaynaklanıyor” diye seslendi. Gerginlik, daha sonra Livaneli’nin sevilen şarkılarını seslendirmesiyle sona erdi. TOBAV sanatçılarının marşlarıyla katıldığı dinletide konuşan bağlama sanatçısı Yolcu Bilgiç, Türkiye’nin sağlam bir ulusal takıma sahip olduğunu belirterek “Kalede 7 yıldır hiç gol yemeyen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, defansta Sabih Kanadoğlu ve Yaşar Büyükanıt, orta sahada ana muhalefet partisi CHP yer alıyor. Deniz Baykal, 10 numaralı formaya sahip. Golleriyse Tandoğan, Çağlayan, Manisa, Çanakkale ve İzmir’de mitinge katılanlar attı” dedi. Etkinlikte Edip Akbayram, Tolga Çandar, Sadık Gürbüz, Bulutsuzluk Özlemi sahne aldı. Aşırı sıcağa karşın milyonlarca yurttaşın alandan ayrılmayarak kararlılığını ortaya koyduğu miting, 10. Yıl Marşı’yla sona erdi. Almanya’da G8 baskınına protesto Gelecek ay toplanacak zengin ülkeler topluluğu G8 zirvesine ev sahipliği yapacak Almanya’da binlerce kişi, polisin zirveye yönelik “terörist’’ saldırı planladıkları şüphesiyle sol gruplara ait 40’a yakın eve baskın düzenlemesini protesto etti. Başkent Berlin’in de aralarında olduğu çeşitli kentlerde 5 binden fazla kişinin katılımıyla gerçekleşen gösterilerde G8 karşıtı sloganlar atıldı. Eylemciler “G8 karşıtı direnişe yönelik suçlamalara hayır’’, “G8’e saldırın, baskıya karşı savaşın’’ yazılı pankartlar taşıdı. (Fotoğraf: AP) ‘Laikliğe bağlılık’ gösterisi Dış Haberler Servisi İzmir’deki Cumhuriyet Mitingi’ne uluslararası medya kuruluşları da ilk haberleri arasında yer verdi. İngiliz haber ajansı Reuters, yüz binlerce Türk’ün “ülkenin laik kalması için” İzmir’de sokaklara döküldüğünü belirtti. AFP, İzmir’deki mitingi abonelerine, “Türkiye’de laiklik yanlısı yeni gösteri” başlığıyla duyurdu. Ajans, Mustafa Kemal Atatürk posterleri taşıyan yüz binlerce insanın “laikliğe bağlılıklarını bildirmek için” bir araya geldiklerini belirtti. ABD’nin AP ajansı, “genel seçim öncesinde bir güç gösterisi” olarak nitelendirdiği miting için laiklik yanlısı yüz binlerce Türk’ün sokaklara döküldüğünü kaydetti. di. Haberde, gösterilerin Başbakan Tayyip Erdoğan hükümetine baskı amacıyla düzenlendiği görüşü savunuldu. BBC World ise canlı bağlantılarla takip ettiği mitingin Cumhuriyet mitinglerinin sonuncusu olduğunu, siyasi krizin devam ettiğini aktardı. ARTIŞMA PROGRAMLARI DÜZENLEDİLER Fransız televizyonları, mitinge geniş yer ayırarak Gündoğdu Meydanı’nda toplanan yüz binleri gösterdi. TF1, LCI, France 2, France 3 ve France 24 gibi kanallar tüm bültenlerinde habere yer verirken, BFM TV, ITele gibi kanallar da, konuyu gün içinde yapılan tartışma programlarında açtı. Fransız Le Figaro gazetesi ise “Laik kampın yeni gösterisi” başlığıyla verdiği haberde, “Laikler teslim olmuyor” ifadesine yer verdi. Alman kanalları ve Arap El Cezire kanalı da canlı bağlantılarda mitingi izleyicilerine duyurdu. ‘Sarkozy’nin gücü yetmez’ Leyla TAVŞANOĞLU BRÜKSEL Brüksel’de üç gün süreyle Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilleri, AB Komisyonu bürokratları ve yetkilileriyle bir dizi görüşmeler yapıyoruz. Fransa’da Nicholas Sarkozy’nin Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi Brüksel üzerinde ağır bir hava oluşturmuş. Özellikle Türkiye’nin üyelik müzakereleri bağlamında Sarkozy’nin “müzakereleri koparacağı” açıklamaları kaygı yaratsa da pek de ciddiye alınmıyor. Türkiye Genişleme Sorumlusu Christian Danielsson’la birlikteyiz. Bize şu ilginç değerlendirmeyi yapıyor: “Türkiye’nin AB üyeliğine nasıl uyum sağlayacağı ve esas önemlisi de bunu ne zaman tam olarak başarabileceği. Siyasi konularda ilerleme raporuna ilişkin olarak Türkiye’nin ateşini ölçüyoruz. Türkiye şimdiye kadar iyi bir performans gösterdi.” Konuştuğumuz çeşitli siyasi eğilimlerden AP milletvekillerinin görüşü şu: “Sarkozy Türkiye’nin üyelik sürecini engelleyemez. Bu gidişle Fransa Türkiye karşıtı olan en fazla Avusturya,Almanya,Yunanistan, Kıbrıs kampında yer alır. O kadar.” Türkiye’yle müzakerelerin gidişatı konusunda da şu görüşler hâkim: “Geçen yıla kıyasla müzakereler daha iyi gidiyor.” Bu arada Türkiye’nin insan hakları ve özgürlükler sorunları bulunduğu hiç durmadan vurgulanıyor. Türkiye’nin hassasiyetlerini tamamıyla göz ardı eden görüş de şu: “Özgürlükler bakımından Kopenhag kriterleri Lozan’dan öndedir.” T SEÇİM ÖNCESİ HÜKÜMETE BASKI Amerikan CNN televizyonunun internet sitesinde de “Türkler laikliği desteklemek için gösteri yapıyor” başlığı altında, Türklerin bu kez ülkenin üçüncü büyük kentinde bir araya geldikleri belirtil