Catalog

ÜNİVERSİTER YAŞAM Bu satırların yazarı 38 yıl kendi işini mümkün olan dürüstlük ile en iyi şekilde yapmak için uğraşmış ve halen de öğrenmeye ve öğretmeye devam eden biri olarak, bu yoğun çalışmaları sırasında farkına varmıştır ki "sadece kendi işini ve üretimini iyi yapmak bile yeterli değildir". Aktif olarak ülke için görüşlerini de yazıyla ve eylemle daha fazla göstermek için, asıl işinin dışında zaman harcamak zorundadır. Bilinçsiz, cahil, çıkarcı ve sahtekârlar, yarattıkları pislik ortamı yüzünden, kirlettikleri herşeyi düzeltmek için kendi işlerini dürüstçe yapmaya çalışan insanların zamanlarını da çalmaktadırlar. Üniversiter yaşamda önemli bir kesimde özellikle de İnternet sonrası kanser hücreleri gibi hızlanan kolaycı, derinliksiz bir "kopyalayapıştır" ve sayısı azımsanamayacak açık ya da örtülü "intihâl" ve C S TRATEJİ görev ihmali şeklindeki ahlâksız kültür gerçek bilgi üretimine önemli darbeler vurmuştur. Eloğlu siyasî, askeri, diplomasi, teknoloji, İnternet, ekonomik akla gelecek her 23 Kuşkusuz, ülkemizde bu alanların her birinde yetişmiş ve yetişen çok değerli insanlar vardır ama bütün bunları organize edecek ve sinerjisinden yararlanacak kamusal, örgütsel düzenlemeler nerededir? Organizasyon derken şuna da değinmeden geçmeyeyim; Şu anda ülkemizin sürüklendiği durum nedeniyle ama toplu ve eşgüdümlü bir stratejik yönetimden yoksun sol partiler, sayısız dernek, "biz kaçkişiyiz.com", "cumhuriyeticin.com" vb gibi kurulmuş onlarca site ciddî bir dağınıklığı göstermektedir. Sözde sol muhalefet ise büyük bir yetersizlik içinde yuvarlanmaktadır. Her ne kadar, kaliteli lider tıpkı Atatürk gibi tüm farklı kesimleri tek hedefte toplayabilecek bir karizmatik güç sahibi kişi ise de, aydın kesimin aymazlığı, ortaya çıkabilecek kaliteli liderleri bastırmakta ve sağda da solda meydan Abdurrahman Çelebi’lere kalmaktadır. Şu anda yapılacak iş, bir Milli Ekonomik Güvenlik Kurulu oluşturarak, izolasyon politikası olmasa da yarı izolasyon diyebileceğim bazı mevzilere çekilip, yeni ülke strateji politika ve taktikleri geliştirmek ve daha da kısıntılı yaşama hazırlanmaktır. Ama bunu yapacak kişiler ve irade nerededir? alanda binlerce araştırmaya dayalı makale yayınlarken ve de 50 yılı kapsayan "senaryo analizleri" yaparken bizler acaba ne yapmaktayız? S T R A T E J İ Barış DOSTER K İ T A P L I Ğ I S orunların çözümü için önce kavramsallaştırmada, ortak bir tanımda buluşmak, sadece bilimsel açıdan değil, bölümde Paris’te Kürtçe öğreten okuldan siyasal açıdan da önemlidir. Türkiye’nin Rusya’nın Anadolu’daki Kürtçü konsolosuna, yıllardır başını ağrıtan en önemli mesele Nesturi İsyanı’ndan Bedirhan Bey’in sonuna, olan emperyalizm destekli bölücü terör söz konusu Islahat ve Tanzimat Fermanları’ndan 1877–1878 olduğunda, bu durum daha da açık biçimde ortaya Osmanlı Rus Savaşı’na (93 Harbi) dek önemli çıkmaktadır. Eli silahlı teröriste terörist gelişmeleri ve konuyla bağlantılarını incelerken, diyemeyip, "gerilla", "isyancı", "asi", "halk bölümü şu önemli ve güncelliğini koruyan savaşçısı" diyenler arasında sadece yabancı saptamayla bitirmektedir: "Kürtlerin sırtından gazeteci ve yorumcular yoktur. Bu tür söylem Anadolu’da Ermeni sorunu sahipleri arasında çok sayıda Türk hazırlanıyor" gazeteci, öğretim üyesi, Yazar: Bilal N. Şimşir Kitabın üçüncü bölümü Sevr araştırmacı, politikacı da Bilgi Yayınevi sürecinde Kürtçülük bulunmaktadır. sorununu ele almaktadır. Ülkemizin seçkin diplomat ve Kürtlerden ilk söz eden antlaşma olan üretken araştırmacılarından Bilal Şimşir, 615 1878 tarihli Ayastefanos sayfalık dev eseri "Kürtçülük" için yazdığı Antlaşması’ndan İngiltere’nin önsözde ilk önce bu noktaya dikkat çekmektedir. "Kürdistan Konsolosluğu"na, Türkiye’nin günümüzde bir "Kürt Sorunu" ile emperyalizmin halkları birbirine değil, Kürtçülük sorunuyla karşı karşıya olduğunu, düşürmesinden ve Doğu Anadolu’daki bu sorunun da hayli kapsamlı, köklü ve çok KürtErmeni kavgasından, Osmanlı boyutlu bir mesele olduğunu vurgulamaktadır. İmparatorluğu’nun paylaşılmasına Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım süreci de dek dönemi ve gelişmeleri Kürtçülüğe yeni boyutlar eklemektedir. inceleyen Şimşir, Milli Şimşir, kapsamlı ve ayrıntılı çalışmasının ilk Mücadele’den önce, 19161917 bölümünde, Kürtçülüğün tarihsel kökenlerine, yıllarında Mustafa Kemal emperyalizm tarafından nasıl kullanılıp, Paşa’nın Güneydoğu Anadolu’daki kışkırtıldığına, bu amaçla çalışan gezginlerin, temaslarına da yer vermektedir. misyonerlerin, diplomatların çabalarına yer Dördüncü bölüm olan "Mondros’tan Lozan’a vermektedir. "Tanzimat Sürecinde Kürtçülük" Kürtçülük" başlıklı bölümün alt başlığı, adını taşıyan ikinci bölümde ise Avrupa’da Avrupa’nın Anadolu’da "Kürdistan" Kürtçülüğün kuramsal altyapısının oluşturulduğu operasyonudur. İşgal altındaki İstanbul’da 18271877 arası dönemi ele almaktadır. Bu emperyalizmi arkasına alan bölücü bir dernek olan Kürtçülük Kürdistan Teali Cemiyeti, işgalci İngilizlerle yerli Kürtçülerin yaptığı işbirliği, Mustafa Kemal Paşa’ya karşı Kürtçü suikast girişimi, Sevr Antlaşması’nda Kürtçülük, Lozan’da Kürtlerin konumu bu bölümde incelenen konulardan bazılarıdır. Şimşir, ekler, kronoloji ve fotoğraflarla desteklediği eserinde geçmişle günümüz arasındaki bağlantının ve benzerliğin altını önemle çizmekte, emperyalizmi hiç ama hiç göz ardı etmemektedir. Lozan’da Musul sorunu görüşülürken, Kürtlerin de gündeme geldiğini ve Cumhuriyet önderliğinin onları Türklerle birleştirmeye çalıştığını, İsmet Paşa’nın "Kürtler bizdendir, Turan soyundandır, dolayısıyla Musul vilayetindeki Kürtler de Türkiye’ye bağlanmalıdır" tezini savunduğunu belirten Şimşir, şöyle yazmaktadır: "Buna İngilizler karşı çıkmışlar ve Musul vilayetini Irak’a bağlamışlardı. Lozan’da Türk tezi kabul edilmiş olsaydı, bugün Mesut Barzani de, Celal Talabani de Türk vatandaşı olacaklardı ve Türkiye’nin güney sınırında bir güvenlik sorunu bulunmayacaktı" Kısacası, Şimşir’in kitabı, konunun gündemin başında olduğu şu günlerde mutlaka, hem de altı çizilerek okunması gereken bir çalışma. STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI