Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net Sarkozy geri adım atmıyor… F ransa’da grev mevsimi yaşanıyor. Yaklaşık bir ay önce yaşanan ilk grevin ardından Fransa geçtiğimiz günlerde büyük bir grev dalgasıyla sarsıldı. Nicolas Sarkozy’nin cumhurbaşkanlığı koltuğundaki altıncı ayında karşılaştığı grev, ülkenin 1995 yılından bu yana gördüğü en büyük grev. Aralık 1995 grevinde Alain Juppe hükümetinin bütçe açığını yüzde 5’ten 3’e indirmek için kamu harcamalarını kısmaya yönelik girişimlerine karşı yaklaşık 3 milyon kişi sokağa dökülmüştü. Demiryolu ve kamu sektöründe başlatılan yaklaşık üç hafta süren grev, dönemin Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın "aramızdakilerin en iyisi" dediği Alain Juppe’yi istifaya kadar götürmüştü. Oysa Sarkozy, her ne pahasına olursa olsun, seçim vaadi olan reformları gerçekleştirmek niyetinde. Ulaştırma sektörünü greve götüren özel emeklilik reformunun gerçekleştirilmesi Sarkozy için reformun gerçekleştirilmesinin ülke ekonomisine sağlayacağı katkıdan daha çok oldukça sembolik bir değer taşıyor. Sarkozy, tıpkı 1984–1985 yılında Milli Madenciler Sendikası’nın yaklaşık bir yıl süren grevine rağmen maden ocaklarının birçoğunu kapatıp kalanını da özelleştirerek tarihe "Demir Lady" olarak geçen İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher gibi kendisinin de tarihe "Süper Sarko" olarak geçmesini istiyor. "Petit Bush Français" yani "küçük Bush" aslında Fransa için "küçük Amerika" düşü kuruyor. Politik yaşamına Charles de Gaulle’den çok sonraları başlayan Sarkozy, "İtiraflarım" adlı kitabında gençlik günlerinde de Gaulle’e hayran olduğunu hatta 1974’te ilk kez bir siyasi partiye üye olduğundan beri de Gaulle’cü oluşumdan başka hiçbir şeye inanmadığını ve hiçbir zaman ondan vazgeçmeye meyletmediğini söylüyor. İlginç olan Fransa’nın de Gaulle’den beri gördüğü en popüler ve en sağcı başkan olan Sarko, göreve geldiği ilk günden beri, Fransa’yı geleneksel de Gaullist çizgisinden koparmaya çalışıyor. Tıpkı 1979 yılında İngiltere’nin çöküşünü engellemek adına devletin ekonomik alandaki rolünü küçültme sözü veren Margaret Thatcher’ın Muhafazakâr Parti’nin geleneksel siyasi çizgisini değiştirdiği gibi. Şimdi de Sarkozy, Demir Lady’nin İngiltere için yaptıklarını Fransa için otuz yıl sonra yapmaya çalışıyor. Fransa’da grev dalgası Sarkozy’nin ‘refah devleti’ni ‘piyasa devleti’ne dönüştürme girişimi Fransa’da grevlerin yaygınlaşmasına neden oluyor. Her beş kişiden birinin kamu görevlisi, bütün üniversitelerin devlet kontrolünde olduğu Fransa’da Sarkozy’nin hedefi grevin anavatanı Fransa’da yeni dalgalanmalara neden oluyor. REFAH DEVLETİ’NE KARŞI ‘PİYASA’ Sarkozy, 1983 yılında Başbakan Turgut Özal’ın Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine geçişi için uyguladığı değişim mühendisliğine benzer bir "değişim mühendisi" rolü oynamayı arzuluyor. Sarkozy, seçim sonrası yaptığı ilk konuşmasında Fransa’nın Sarkozy’yi seçmekle "değişim"i arzuladığını gösterdiğini söylemişti. Ancak Sarkozy’nin değişim sözüyle kastettiği "değişim"den ziyade Sarkozy’ye göre Fransa’nın "fosilleşmiş" siyasi yapısının yerle bir edilerek "yeniden inşa"sı anlamına geliyor. Böylesi bir değişim ile Sarkozy, Fransız devletinin ekonomik alanda ağırlıklı rolünü savunan dirigism yani planlı ekonomiden tamamen vazgeçmek anlamına gelmese de "küreselleşmenin gerçeklerine ayak uydurabilen" bir Fransız ekonomisi yaratmak istiyor. ardından yine acele etmeden ancak kararlılıkla reform planlarını uygulamaya koymaya başladı. Sarkozy, kamuda çalışan bazı işçilere sunulan özel emeklilik haklarının sınırlandırılması, kamuda çalışan memur sayısının azaltılması ve göçmenlerin Fransa’da yerleşme koşullarını sertleştiren göç yasasını eş zamanlı olarak gündeme getirdi. İzlediği siyasete karşı düzenlenen protesto gösterileri karşısında ise Sarkozy, "Fransa’nın dünyanın kendisine dayattığı tehditlere karşı gelmek için reformların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini aksi takdirde mali açıdan sürdürülmesi mümkün olmayan mevcut sistemin ülkeyi çöküşe sürükleyeceği"ni söyleyerek reformlardan geri adım atmayacağını gösterdi. Sarkozy’nin 2002 yılında cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından emeklilik, sağlık sigortası ve milli eğitim reformlarının eş zamanlı olarak yapılması teklifini Fransızların reformlara tepki göstereceği endişesiyle reddeden Jacques Chirac’ın endişesinin yersiz olmadığını görmek bugün elde değil. Her beş kişiden birinin kamuda çalıştığı Fransa’da kamu çalışanlarının sayısının azaltılması planlarının grevden daha doğal bir sonucu olamaz. Yine üniversitelerin tamamının devlete ait olduğu Sarkozy, "tıpkı Amerikan toplumu gibi Fransızların para Fransa’da üniversitelerin özelleştirilmesinin önünü kazanan bundan da mahcubiyet duymadıkları bir açacak olan üniversitelerin özerkliği reform planına toplum haline dönüşmelerini istediğini" söylerken karşı öğrencilerin direnişe geçmeleri oldukça anlaşılır Fransa için "küçük Amerika" düşü kurduğunu açık bir durum. Fransa’daki ailelerinin yanına gelmek isteyen ediyor. göçmenlerden bazılarından aile bağlarını kanıtlamaları Sarkozy, Fransa için istediği değişimin Fransızlara için DNA testi istenmesinin üstelik test ücretinin rağmen gerçekleşeceğinin de farkında. Bu yüzden göçmenler tarafından karşılanmasını öngören kitabında Fransa’nın değişmesinden umudunu kesmiş, göçmenlik yasasına tepki göstermemek elde değil. reformun mümkün olmadığını ya da kaba kuvvetle, Durum böyle olunca Sarkozy Fransasında önce şiddetli çatışma ortamının yaratılarak yapılabileceğini demiryolu ardından ulaştırma sektörü çalışanları, düşünen Fransızlara sesleniyor. Ve kendisinin bu öğretmenler, öğrenciler, memurlar, avukatlar ve fikirleri paylaşmadığını çünkü Fransa’yı bu kadar hâkimler hatta opera çalışanları greve gittiler. fosilleşmiş, Fransızları da bu kadar muhafazakâr Demiryolu işçilerinin 13 Kasım’da başlayan grevinden görmediğini söylüyor. Çünkü Sarkozy’ye göre bir gün sonra gaz ve elektrik sektörü çalışanları reformları kabul etmek için değişmesi gereken ardından memurlar 20 Kasım’da greve gittiler. Fransızlar değil Cumhuriyetçi siyasetçiler. Zira kendisi Öğrenciler hem demiryolu çalışanlarına destek vermek Fransızların fazla politikadan değil yetersiz politikadan hem de Sarkozy’nin üniversitelere "özerklik" bunalmış durumda olduğuna inanıyor. Bu durumdan tanınmasını öngören yasa tasarısına karşı tren garlarını kurtulmak için hiper devlet başkanı Sarko, güçlü bir ve üniversiteleri işgal ettiler. Öğretmenler ise kamu hükümetin reform sürecini seçimleri izleyen ilk yüz gün harcamalarının kısılması amacıyla memur sayısının içinde yapmak yerine reform sürecini kararlılıkla devam azaltılmasını öngören reform planına karşı yürüdüler. ettirmesinin asıl önemli unsur olduğunu ifade ediyor. Avukat ve hâkimlere gelince onlar da Sarkozy’nin ülke Ancak Sarko, reformların birbiri ardına yani önce genelinde 200 mahkemenin kapatılması kararına karşı emeklilik, ardından eğitim, daha sonra sosyal güvenlik bir günlük greve gittiler. Böylelikle Fransa’da Kasım ayı ya da göç değil eş zamanlı yapılmasından yana aksi tarihe "Kara Kasım" olarak geçti. takdirde genellikle ikinci reformdan sonra hükümetin Fransa’da yaşanan grev dalgası Sarkozy için olduğu ilk reformun mücadelesinden bitkin düşerek reform kadar Fransa için de bir sınav niteliği taşıyor. Fransa’da sürecini yarıda bıraktığını söylüyor. Nitekim Sarkozy, muhalefet tepkisini sokak gösterileri ve grevlerle ortaya herşeyi Mayıs ayını izleyen ilk yüz günde yapmak koymaya oldukça alışkın. Ne de olsa Fransa grevin yerine, bekledi. Haziran ayında yapılan genel seçimleri anavatanı. Ancak Sarkozy geri adım atmamakta kararlı. partisi Halk Hareketi Birliği’nin (UMP) kazanmasının Öte yandan Fransa yıllardır "sosyal devlet" modelinin ulusal ekonomi üzerine fazlasıyla yük bindirdiğini bu durumun Fransa’daki grev göstericileri... Fransa’nın küresel rekabette geriye düşmesine sebep olduğunu tartışıyor. Sarkozy’nin izlediği siyasete karşı Fransa’da yaşanan grev süreci bu yüzden refah devletinden piyasa ekonomilerine geçişte toplumların yaşadığı sancılı sürecin izlerini taşıması bakımından oldukça önemli. Sarkozy, "ünlü sosyal modelimiz, değiştirmekte en fazla güçlük yaşayacağımız tabulardan biri" ancak "değiştirilme zamanı" geldi diyor. İşte bu yüzden Sarkozy’nin reform programı nedeniyle Fransa gelecekte daha birçok greve sahne olacak gibi Sarkozy gözüküyor. C S TRATEJİ 19