Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 Mitat ÇELİKPALA TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniv. Eylül’de içerisinde Gürcistan’ın Savunma Bakanı Irakli Okruaşvili ve Genelkurmay Başkanı Levan Nikoleişvili’nin de bulunduğu Gürcistan’ın batısındaki Senaki’ye giden Mi8 tipi bir askeri kargo helikopterinin Güney Osetya’dan açılan ateş nedeniyle acil iniş yapmak zorunda kalmasıyla Gürcistan’da yeniden bir hareketlilik gözlenmeye başladı. Gürcistan Başbakanı Rus ordusuna atfen "bu yeni bir kışkırtma. Beklenmedik bir şey değildi. Ancak bu provokasyonlardaki küstahlık gün be gün daha aşikâr duruma geliyor" açıklaması yaparken Rus barış gücü yetkilileri de bu açıklamaya, asıl Gürcistan Savunma Bakanının bölgede uçmasının bir kışkırtma olduğu ve helikoptere bilinmeyen kişilerce ateş açıldığı şeklinde yanıt verdiler. Diğer yandan bu olay, birkaç gün önce de ABD'li senato heyetiyle birlikte Gürcistan Devlet Başkanı Mikhail Saakaşvili'yi taşıyan helikoptere koruma görevi yapan başka bir helikoptere yine Güney Osetya'dan roket saldırısı düzenlenmesiyle birlikte ele alındığında çekişmenin içerisinde barındırdığı tehlike/tehdit daha da önem kazanıyor. Bu gelişmeler bölgedeki anlaşmazlık ve çatışmaların gündelik rutin çekişmelerden silahlı bir mücadeleye dönüşmesinin sinyalleri olarak algılanabilir. Gürcistan’ın, Osetya ve Abhazya ile yaşadığı sorunlarda kritik süreç C S TRATEJİ ülkelerin büyükelçileriyle bir toplantı yaparak büyükelçilere bölgede yaşanan son gelişmeler hakkında bilgi vermesi olaylara bu ülkeleri de katmak ve uygulamaları meşrulaştırmaya çabalamak anlamında önem taşıyor. 3 Kafkasya’dan FİİLİ DEVLETLER VE GÜRCİSTAN çatışma sinyalleri geliyor ÇATIŞMA SİNYALİ Nitekim bölgedeki anlaşmazlıkların çözümünden birinci derecede sorumlu taraf olan AGİT’in en üst düzey yöneticisi konumundaki Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht’un saldırıyı kınamakla birlikte Ortak Barışı Koruma Gücü’nün harekât sahası üzerinde alçak uçuş yapılmasını ve bu türde bir olaya sebep olunmasının tarafların barışçıl bir çözüm sözleriyle ters düştüğünü açıklaması bu yaklaşımı destekliyor. Gürcistan’ın sıcak, uzun soluklu ve 1990’lı yılların başındaki savaşlarla kıyaslandığında daha kanlı ve tehlikeli bir sıcak çatışmanın eşiğinde olduğu rahatlıkla söylenebilir. Gürcistan’da taraflar olarak niteleyebileceğimiz Bütün dikkatlerin Ortadoğu’ya çevrildiği günlerde Kafkaslardan da gerginlik ve çatışma sinyalleri geliyor. Osetlerin hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Gürcü helikopterine ateş açması süreci kritikleştirdi. Abhazlar ve Osetler üzerinde Rusya’nın etkisi biliniyor. Osetler ve Gürcüler arasında ilişkilerin gerginleşmesi zaman içerisinde Abhazya’yı da kapsayacak bir büyük yıkıma neden olabilir. Çok basit bir neden, bahsedilen bu ortam içinde fitili ateşlemeye yeterli gözükmekte. Bu bakış açısıyla Gürcistan’da meydana gelen gelişmelere soğukkanlılık ve yapıcı çerçevede dostane müdahaleler yoluyla yaklaşılması gerekiyor. Bu açıdan gerek Rusya ve Türkiye gibi bölge ülkelerine, gerekse çatışmanın unsurları olan taraflara büyük sorumluluklar ve görevler düşüyor. Buna AB ve ABD gibi bölge ve olaylarla yakından ilgili diğer aktörler de eklenmelidir. Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin aralarında Türkiye'nin Tiflis Büyükelçisi Ertan Tezgör'ün de bulunduğu Batılı Gürcü birlikleri... Kafkasya’daki potansiyel patlama merkezlerinin en hassası durumundaki Gürcistan, bilindiği üzere bir yandan da özellikle petrol ve doğalgazın uluslararası pazarlara ulaştırılması çerçevesinde yürütülen küresel projeler bağlamında bölgedeki kilit ülke durumunda. Bu konumu nedeniyle Gürcistan Batı dünyası açısından güvenilir siyasi, ekonomik ve askeri bir yapıya kavuşturularak bir aciz devlet durumuna düşmekten kurtarılmaya çalışıldı. Bununla Gürcistan’ın kendi ayakları üzerinde durabilen, bölgesel dengeler anlamında rol yüklenebilen bir bölge ülkesi olması amaçlanmaktaydı. Bu çerçevede özellikle Gül Devrimi’ni takiben başta ABD olmak üzere NATO ve AB, Türkiye’nin de ciddi roller yüklendiği büyük projeler yürüttüler. Fakat tüm bu çabalar ne yazık ki Gürcistan’ın karşı karşıya bulunduğu etnik sorunların çözümlenmesi anlamına gelmedi. Gürcü yönetiminin tercihi gerek Abhazya’da gerekse Güney Osetya’daki sorunlar dondurarak gerekli koşulların oluştuğu ve Gürcistan’ın kendisini güçlü hissettiği anda askeri yolla çözmek bağlamında şekillendi. Fakat bu süreçte Abhazya ve Osetya’da karşımıza fiilen bağımsız her geçen gün devlet yapılarını ve varlıklarını sağlamlaştıran, Batı dünyasına karşı arkasına Rusya’nın desteğini alan yeni fiili devletler çıktı. Gürcistan’ın muhtemel AB ve NATO üyeliği bağlamında Batı dünyasıyla birlikte hareket ederek üniter bir Gürcistan yaratma projesi bu bağlamda çözümsüzlüklerin devamını ve anlaşmazlıkların her an bir çatışmaya dönüşmesi ihtimalini doğurmakta. Aslında Gürcistan’ın bu yaklaşımı bağımsızlığın ilanından günümüze Gürcü liderlerin Rusya’yı da kullanarak uluslararası kamuoyunun desteğini elde etmek hedefiyle sürekli olarak takındığı tavra uygun bir yaklaşım. Fakat bu yaklaşımın başından itibaren gerek Osetya gerekse Abhazya merkezli olarak yaşananlara bir çözüm olmadığı açıkça ortadadır. Oysa bu anlaşmazlıkların çözümünde, etkin ve demokratik bir devlet oluşturma iddiasındaki Gürcü yönetimine büyük bir rol ve sorumluluk düşmektedir. Gürcü yönetimlerinin Abhazya ve Osetya’nın fiili durumlarını kabullenmeyerek tartışmaya açması ve buna bağlı olarak anlaşmazlıkların sonlandırılarak potansiyel bölgesel tehdidin ortadan kalkması bağlamında çözümler ya da alternatifler üretmemesi Gürcistan’ı tek taraflı olarak haklı kılmıyor. En azından tüm taraflar açısından kazançlı bir durum yaratmıyor. Sürekli olarak karşı tarafı suçlamakla, donmuş ilişkiler yaratmakla ve zaman zaman çatışmaları yeniden canlandırmakla istikrarlı bir ortam yaratmak mümkün gözükmüyor. Bir de buna Abhazya örneğinde Abhaz tarafının getirdiği çeşitli çözüm önerilerinin reddedilerek fiili