24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

20 Sovyetler sonrası süreç eğilimi körükledi... C S TRATEJİ Rusya’da ırkçılık yayılıyor Utku YAPICI yapiciutku@hotmail.com usya Federasyonu’nda ırkçı niteliğe sahip saldırılar her geçen yıl artış gösteriyor. Bu artış ilk bakışta, özellikle Rus olmayan nüfusun önemli boyutlarda olduğu büyük ya da orta büyüklükteki kentlerde küçük NeoNazi grupların yaygınlaşmasının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Oysa daha derinlemesine bir analiz, neoNazi grupların yaygınlaşmasının arkasındaki sosyopsikolojik ve ekonomik nedenleri de gözler önüne serebilir. Bu çalışmada ilk yapılmak istenen de, sosyopsikolojik ve ekonomik ard alandan hareketle, Rusya’da yükselen ırkçı saldırıları değerlendirmektir. R Sovyetlerin yıkılmasının ardından Rusya’da oluşan eğilimlerden birisi de düşünsel kökeni olmamasına karşın yabancı düşmanlığı ve ırkçılık. Ekonomik standartlarının yüksekliği nedeniyle bu yaklaşımlar ilk önce Yahudi kökenlileri hedef aldı. adlandırılan büyük zenginler ile Yahudilik arasında görülen paralellik (yeni oluşan zenginler arasında Yahudi olanlar çoktur) neoNazi oluşumların bir kısmının ilk hedefini Yahudilik olarak görmelerinde etkili olmuştur. Böylelikle bazı neoNazi oluşumlar, yaratılan zenginlikırksal köken ilişkisi (veya paralelliği) miti üzerinden kendilerini üretebilmişlerdir. Putin yönetiminin oligarkların önemli bir bölümü karşısındaki negatif tutumu, bu kesimlerce "haklı çıktıklarının" (!) bir gerekçesi olarak gösterilebilmektedir. Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi işgaline uğramış bölgelerinde bile, Rus neoNazi grupları özellikle bu mitten beslenerek etkin olabilmekte, faşizme karşı Nazi hareketlere "sessiz çoğunluk" tarafından yeterince tepki verilmemesi, bundan da kötüsü bazı "yasal" siyasi partilerin bu hareketlere en iyimser ifadeyle ilham verebilecek eylemler içinde bulunmaları… Rusya’da, başkent Moskova’da yaşayan ve genelde pazarcılık yapan Kafkas kökenlilerin, karpuz yemekten başka bir şey yapmadığı düşüncesini işleyen ve "Pislikleri kentten temizleyelim" sloganıyla biten; 2005 yılı içinde yayınlanan Rodina (Anavatan) partisinin televizyon reklamları bunun en açık örneği. Reklamda Kafkas göçmenler karpuz kabuklarını sokağa atıyor. Daha sonra da yoldan geçen iki Rus, göçmenlere "Rusça biliyor musunuz?" diye soruyor. Böylelikle onların Rus olmadıkları, işitsel olarak da doğrulanmış oluyor. Reklamın "pislikleri kentten temizleyelim" sloganıyla bitmesi, izleyiciye bir zihinsel egzersiz imkanı bile sunmadan "pislik" kavramı ile kastedilenin gerçekte ne (daha doğrusu kim) olduğunu en akılda kalır bir biçimde sembolleştiriyor. (4) NeoNazi grupların Rusya’da etkinleşmelerine katkı sağlayan faktörlerden üçüncüsü, yakın dönem Rusya Federasyonu tarihinde yatmaktadır. Nasıl oligarkların etnik kökeni vurgusu Yahudi karşıtı bir ırkçı anlayışı temele alan örgütlenmeleri geliştirdiyse, yaşanan Çeçenya savaşları da Kafkas kökenlileri ötekileştiren ve temel düşman olarak onları gören bir anlayışa sahip ırkçı örgütlenmeleri büyüttü. Savaşın tetiklediği ve hükümetin üretim sürecine katkıda bulunduğu Rus milliyetçiliği, bazı neoNazi örgütlenmelerinde de yankı buldu. Ancak oldukça çarpıtılarak üretildi. NeoNazi örgütlenmelerinde üretilen söylem hükümet çevrelerinin söyleminden çok farklıydı. Hükümet çevrelerinin söyleminde görülen düşman; halklar değil, köktendinci teröristler iken, bazı neoNazi grupların gözünde artık yeni düşman, sadece köktendinci teröristler hatta sadece Çeçenler değil, Dağıstanlılar, Çerkesler, Osetler, Ermenilerdi. Her hafta pazarda alışveriş yaptığı Azeriler; yan komşusu Gürcülerdi; tüm Kafkasyalılardı. Putin yönetimi ise, sahip olduğu büyük Müslüman nüfusla övünen, ulusal birliği "vserossiskiy" söylemiyle korumaya çalışan bir yapıdaydı. (Rusça’da Çarlık Rusyası russkaya imperia değil vserossiskaya imperia olarak adlandırılmakta, etnik köken olarak Rus olmayanların da bu imparatorluğun kurucu unsurları olduklarına gönderme yapılmaktaydı.(5) Putin’in "birlik" adına yaptıklarının aksine, neoNazi’lerin yaptıkları, ayrışmayı ve yabancılaşmayı körüklemekteydi. İşte neoNazilere karşı iktidarın sertleşmesi de bu noktada gerçekleşti. IRKÇI DAZLAKLAR Rusya Federasyonu’nda dazlakların yaygınlaşmaya başlaması "perestroika" yıllarının istenmeyen bir ürünü olarak değerlendirilebilir. Bu yıllar, Batılı yaşam tarzı ile eşzamanlı olarak Sovyet coğrafyasına sızan (ve hatta Sovyet medyasında bile en azından haber biçimde yer bulan) Batı dünyası neoNazi hareketlerinin eylem ve yaşayış biçimlerinin Rus gençliğiyle ilk irtibata geçtiği yıllardır.(1) Bu yıllarda, Rus gençliği arasında özellikle Batılı neoNazi örneklerini taklide dayalı bir yapıya sahip ilk örgütlenmeler, zaman içinde şu faktörlerin yardımıyla etkinliklerini arttırabilmişlerdir: Birincisi, 1991’de yaşanmaya başlanan ekonomik daralma önemli sosyal sorunlar yaratmış, milyonlarca insan işlerini kaybetmiş; öğrenim hayatlarını devam ettirenler için ise mezuniyet sonrası iş bulma olasılığı oldukça azalmıştır.(2) Bu dönem, gelir adaletsizliğinin hızla arttığı, "yeniyetme bir zengin sınıfının" devlet kaynaklarıyla oluşturulduğu dönemdir. Bu olumsuz gelişmeler, Sovyet deneyimini yaşamış sınıfsal bilinci yüksek kuşaklarda "geçmişe özlem" ve "Sovyet mirasını yüceltme" biçiminde özetlenecek fikirlerin üretilme sürecine hız vermiştir. Sovyet deneyimini yaşamamış kuşakların bir bölümünde ise, varolan adaletsizliğin nedenleri uzaktaki; görmediği ve "yüce" olduğunu bir yerlerden duyduğu devletin görüntüsü olarak algılanan hükümetlerden ziyade yakında; her gün gördüğü ve "kendinden farklı olduğu için kötü" olduğunu bir yerlerden duyduğu "ötekilere" ihale edilmiştir. Bu kişilerce, "halkların kardeşliği fikri" bir anakronizm olarak görülmüş, Sovyet geçmişle bağlar koparılmıştır. Bu kesimlerin muhalefeti, yasal hükümetlere karşı, sosyal adaletten yana istemlerin seslendirildiği zorlayıcı bir zeminde olmaktan ziyade; rengi yahut göz büyüklüğü bakımından kendinden farklı olan herkesin potansiyel suçlu olarak görüldüğü kanla beslenen bir zemine kaymıştır. "Düşmanın" kendisi olarak gösterilmediğini gören elit, olabildiğince sessiz kalmış, böylelikle neoNazi oluşumlar, Rusya özelinde gelişmelerine uygun bir iklim bulabilmişlerdir. Rusya özelinde neoNazi oluşum değil, neoNazi oluşumlardan söz etmemiz gerekmektedir. Bu yaklaşımın doğal bir sonucu, benzerliklerle beraber, oluşumlar arasında dünya görüşü, düşman tanımlaması, öncelikler, vb. alanlarda görülen farklılıkların göz önüne alınmasıdır. 90’ların ilk yıllarında gelişmeye başlayan ve "oligark" olarak Gamalı hac ve geleneksel Rus dini sembolünden esinlenerek oluşturulan ırkçı örgüt sembolü savaşan(!) belki de kendi şehit büyükbabalarının adlarının kazındığı özgürlük anıtlarının birkaç metre ötesinde bir "yabancıyı" Hitler selamlarıyla tekmeleyebilmektedirler. Tarih bilincindeki eksikliğin de getirdiği bu büyük çelişki, bir bunalım toplumu yaratmaktadır. Moskova merkezli anket şirketi VTsIOM’un 1999 yılı içinde gerçekleştirdiği ankete katılanların yüzde 34’ünün Rusya Federasyonu sınırları içinde önemli konumda olan Yahudi kökenlilerin isim listelerinin ifşa edilmesinin gerektiği konusundaki görüşleri(3) başka nasıl açıklanabilir ki? YABANCI DÜŞMANLIĞININ BOYUTU Rusya’daki yabancı düşmanlığı, Batıdaki benzerlerinin aksine büyük ölçüde teoriden yoksun olup tarihsel bir zemine sahip değildir. Dilbilimsel bir inceleme bile Rutland’in ifade ettiği gibi, yukarıdaki önermeyi doğrular niteliktedir. Rusça’da ırkçılık anlamını taşıyan "rasizm", Batı dillerinden alınma bir sözcüktür. Bu kavramın Rusça karşılığı IRKÇILARA HOŞGÖRÜ NeoNazi grupların Rusya’da etkinleşmelerine katkı sağlayan faktörlerden ikincisi, birinci faktör irdelenirken de kısmen değinilen şu unsurdur: Neo
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear