24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

C S S T R A T E J İ ınevi, 2006 Yay 2 sayfa. 2 , 06 3 Nisan 20 Barış DOSTER TRATEJİ 23 K İ T A P L I Ğ I Ekonomist Selim Somçağ’dan iki yeni yapıt Türkiye üzerine kitaplar 1999 Aralık ayında IMF ile yapılan standby anlaşmasına göre açıklanan kur çapasının yanlış hesaplandığını ve Türkiye’yi devalüasyona götüreceğini saptayarak kamuoyunu elinden geldiğince, gücü yettiğince uyarmaya çalışan Somçağ, IMF programlarında ve bunları ülkemizde uygulayanlarda beceriksizlik söz konusu olmadığını, bu programların ülkemizi çökertmek, dolayısıyla da IMF ve onun patronu ABD’de daha bağımlı hale getirmek için tasarlandığını belirtiyor. Siyaset, ekonomi, diplomasi arasındaki yakın ilişkiyi ıskalayan ya da kişisel çıkarları gereği saklamaya çalışan televole iktisatçılarının ve oldukça gözde olan sözde bilim adamlarının seslerinin çok çıktığı bir ortamda, Türkiye’ye dayatılan ekonomi programlarının, ABD’nin Irak’ı işgali ve Büyük Ortadoğu Projesi ile de yakından ilgili olduğuna işaret eden Somçağ, "Neoliberal reçeteyi dünya ekonomisindeki bunalım yarattı" diyor. Sosyal devletin tasfiyesinin, sendikal mücadelenin geriletilmesinin, bu iki etken nedeniyle reel ücretlerin düşürülmesinin ve özelleştirme ile devletin küçültülmesinin hep bu süreçle birlikte geldiğine değinen Somçağ, bazı siyasilerin ve iş çevrelerinin Türkiye’ye yaptıkları kötülükleri isim isim ortaya koyuyor. Somçağ, devalüasyonun, çok yüksek döviz borcu olan Türk bankacılığını batırdığını anımsatarak, 11 Eylül’le gelen IMF desteğinin ise ülkemizi moratoryumun eşiğinden döndürdüğünü vurguluyor ve ekliyor: "IMF’nin emriyle ekonomi maliye politikasına boğduruldu. Örtülü kur çapası, hem cari açıkta patlamaya hem de sanayinin çökmesine neden oldu. Türkiye İstatistik Kurumu da IMF’yi başarılı göstermek için hayali büyüme rakamları üretti. Türkiye büyümedi, yoksullaştı". Somçağ, saptamaları yaptıktan sonra, çıkış yolu da öneriyor ve çözümün milli iktisat anlayışında olduğunun altını çiziyor. 2006 Nisan 2 Yayınevi, 006, 26 3 sayfa. yaklaşımla ele alan 58 makalesinde Somçağ, Türkiye’yi asla içine almayacak olan AB’nin, bizi çökertmek için ne dolaplar çevirdiğini bir bir ortaya koyuyor. Türkiye’nin AB üyeliğinin, dış politikada elimizi bağlamak, manevra sahamızı daraltmak ve içişlerimize müdahale etmek için nasıl kullanıldığını örnekleriyle anlatıyor. Somçağ’ın kitabı, ulusalcı görünen, AB’nin taleplerine karşı çıkan, ama AB’nin yanına bir D harfi ekleyince sesi soluğu kesilen kesimlerle, gerçek ulusalcıların farkını ortaya koyması açısından da çok önemli. Brüksel ve Washington’un Türkiye üzerindeki emellerini küresel çelişkiler bağlamında değerlendiren Somçağ, Türkiye’nin AB kapılarına tek yanlı bağlanmasının, Kıbrıs, Ege, Heybeliada Ruhban Okulu, patrikhanenin statüsü, Güneydoğu’daki ayrılıkçı terör, azınlıklar, Kuzey Irak’ta yaşananlarla birlikte ele alınması gerektiğini vurguluyor. TBMM’de kabul edilen yabancı dayatmalara da, Süleymaniye’de başımıza geçirilen çuvala da aynı bilinç ve aynı duruşla karşı çıkıyor. Kıbrıs’taki referandumun ardından Türkiye’nin AB üyeliğinin daha da uzak olduğunu, her durumda AB üyesi olan ve istediğini alan RumYunan tarafının, kendi tez ve istemlerini AB’ye söylettiğini belirten Somçağ, sürekli sözünden dönen AB’nin, asla üyelik güvencesi vermeyen bir müzakere sürecine karşılık olarak, Türkiye’nin Kıbrıs’tan vazgeçmesini istediğini anlatıyor. Somçağ, sözde Ermeni soykırımı iddiasını dillendirenlere, bu konuda ipliği pazara çıkan, hayatında arşive girmemiş tarihçilere ve yurt dışından "burs" ya da "ödül" almak için Türkiye’ye saldıran çok satışlı yazarlara da dersini veriyor. Kısacası Somçağ, polemiğe girmekten hiç çekinmeyen bir dil, öğretici olduğu kadar akıcı bir üslupla Türkiye’nin gerçek sorunlarını ve çözüm yollarını ortaya koyuyor iki çalışmasında da. Cesur bir ekonomistin, ulusalcı bir refleksle kendiliğinden sorumluluk alan, gözüpek bir Cumhuriyet aydınının, büyük emek ürünü olan çalışmalarının arkasının geleceği kesin. Kesin olan bir diğer şey de, Somçağ’ın doğruları bilimsel gerçeklerle ortaya koyarak ve bunları yüksek sesle söyleyerek, daha uzun yıllar "dip dalgasına" hizmet edeceği. E konomist Selim Somçağ, kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Hem ekonomi konusundaki bilgisi, hem saptamalarındaki tutarlılığı, hem de öngörülerindeki şaşmazlığıyla dikkat çekiyor. Sadece bilgisiyle değil, ulusalcı ve Cumhuriyetçi duruşuyla öne çıkıyor. Türkiye’nin IMF ve Dünya Bankası reçetelerine mahkum, mecbur, muhtaç olmadığını yıllardır vurgulayan, Arjantin ve Brezilya’da yaşananları yerinde inceleyip, ülkemiz için gerekli uyarıları yapan Somçağ, kısa süre önce piyasaya çıkan iki kitabıyla yine gündemde: Türkiye’nin Ekonomik Krizi ve AB, Kıbrıs, Ermenistan. Robert Kolej, Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü ve ABD’deki doktora eğitiminden sonra, yıllarca çeşitli bankalarda baş ekonomist olarak çalışan Somçağ, ekonominin yanı sıra, tarih, toplumbilim, coğrafya, gibi dallarda da derinlemesine bilgi sahibi olduğu için, çalışmaları çok boyutlu bir bakış açısı içeriyor. 1994 yılında çıkan "Avrupa Feodalizminin Evrimi" ve geçen yıl okurla buluşan "Türkiye Kuşları" adlı çalışmaları da, Somçağ’ın farklı alanlardaki yetkinliğini ortaya koyan yapıtlar. Kendi adına kurduğu internetteki www.selimsomcag.org sitesiyle de ekonomi konusunda dürüst ve gerçek bilgi almak isteyenlere yardımcı olan Somçağ, "Türkiye’nin Ekonomik Krizi" adlı çalışmasında, konuyu tarihsel süreçte bütünlüğüne ve derinliğine ele alıyor. Türkiye’nin iflasa sürükleniş sürecini, sorumlularını, IMF programını, devalüasyonu ve 2001 krizini ayrıntılarıyla anlatan Somçağ, Turgut Özal döneminde kurulan sıcak para sisteminin, faiz, döviz, borsa üçgenine sıkıştırılan ekonominin, 1994 krizinin, 1999 IMF programının, 2001 devalüasyonunun ve Kemal Derviş kanunlarının Türk ekonomisini adım adım yıkıma uğrattıklarını vurguluyor. Somçağ, ülkemizin milli ekonomisinin bilinçli olarak ve "içeriden" alınan büyük desteklerle tasfiye edildiğini, hükümetlerin, Batı güdümlü bir kısım bürokrasi ve sermaye gruplarının ve medyanın bu yıkım operasyonuna destek verdiklerine dikkat çekiyor. AB, KIBRIS, ERMENİSTAN Somçağ, "AB, Kıbrıs, Ermenistan" adlı çalışmasında ise Türkiye’nin bağımsızlığı, bütünlüğü ve egemenliği konusunda duyarlı, Cumhuriyet’in kazanımları konusunda kıskanç, yurt, ulus ve tarih bilincine sahip her Türk yurttaşının ilgilendiği konuları masaya yatırıyor. Birbiriyle iç içe geçmiş bu konuları, ulusalcı bir STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear