Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 C S TRATEJİ Tarihsel perspektif ve güncel gelişmeler ışığında Orta Asya’da birliğin engelleri Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası asomuncuoglu@tusam.net ovyetlerin çökmesinin ardından Orta Asya bölgesi potansiyel çatışma alanı olarak görülmeye başlandı. Dış güvenliklerini kendi güçleriyle sağlayamayan Orta Asya ülkeleri, eski hakimleri Rusya, yükselen Çin, bölgesel güç İran (her ikisi de tarihte Orta Asya’ya sarkma eğilimi göstermişlerdi) ve istikrarsız Afganistan arasında adeta bir kıskaçta bulunuyordu. Bölge devletleri sadece bugünün acil güvenlik ihtiyaçlarını gidermek için değil, orta ve uzun vadede ortaya çıkabilecek potansiyel tehditlere karşı durabilmek için de bir altyapı hazırlamak, dolayısıyla bölgesel güvenlik işbirliklerini artırmak zorunluluğuyla karşı karşıya. Buna ek olarak ve belki de daha önemlisi, bölge ülkelerinde ortaya çıkabilecek iç istikrarsızlıklar, terörizm, uyuşturucu trafiği gibi tehditlere karşı koyabilmek için de bölgesel işbirliğinin şart olduğu ortaya çıkıyor. Bölge devletleri, aralarında bulunan çeşitli siyasi, ekonomik, etnik, su ve sınır sorunlarının sadece bütünleşme yoluyla ve ortak bölgesel kimlik bilinciyle aşabileceklerini anlamalı. S KÜLTÜREL TEMEL Orta Asya’da ortak tarih, din, dil ve köken gerçeğinin bölgesel bütünleşmenin en önemli temeli olduğu, ancak Sovyet döneminde meydana gelen ayrılıkların aşılması konusunda zorlukların yaşandığı çokça tartışıldı. Sovyet döneminde "şekil olarak milli, içerik olarak sosyalist" politikasının sonucu olarak, bugün bölgede belli başlı beş milli kimliğin varlığından bahsedilebiliyor. Bu beş milli kimlik arasındaki ayrıma ek olarak, daha az dile getirilen genel bir ayrım da mevcut. Sovyet öncesi Orta Asya’da göçebeyerleşik ayırımı, Sovyet döneminde başarılı bir şekilde Rusya’ya kültürel yakınlık/uzaklık ayrımıyla pekiştirildi. Çarlık döneminde bölgeyle ilgili karar alma sürecinde yer alan yetkililer ve bilim adamları, göçebe olan Kazak ve Kırgızlar ile yerleşik olan Özbek ve Tacik’ler arasındaki kültürel farklılığı irdelemiş, sonuç olarak göçebe kültürünün hoşgörüsünün Rus etkisi ve Ruslaştırmaya meydan bıraktığını tespit etmişlerdi. (Çarlık tarafından en son işgal edilen Türkmenler bu analizin dışında tutulmuştur). Hâlbuki Özbek ve Taciklerin güçlü İslam aidiyetlerinin Rusya’ya yakınlaşma, Rusya ile bütünleşme ve Ruslaşmaya güçlü bir engel oluşturduğu düşünülmüştü. Buna ek Orta Asya’da birliğin tarihi ve kültürel temelleri bulunması, siyasi, ekonomik ve güvenlik gerekliliklere karşın bu yöndeki girişimler zayıf kalıyor. GÜVENLİK Rusya ve ABD’nin bölgeye İHTİYAÇLARI ilişkin politikaları da birlik 1990’lı yıllarda Orta Asya ülkelerinin altyapısının önünde çoğu jeopolitik konumları, demografik ve kültürel zaman engel durumları farklı güvenlik politikaları izlemelerine yol oluşturuyor. açmıştı. Ancak 2006 yılına gelindiğinde güvenlik alanında Türkmenistan dışında bütün bölge ülkelerinin Rusya ile müttefikliği yeğledikleri görülüyor. Bölgedeki etkinliğini Kolektif Güvenlik Anlaşması ile kuran Rusya, güvenlik alanında daha sıkı bir bütünleşmeye ve kendisinin etkin olacağı bir Orta Asya Ordusu’nu oluşturmaya çalışıyor. Buna karşılık ABD, halen Kırgızistan’da hava üssü olarak, Sovyet döneminde Kazakistan başta olmak üzere, KazakKırgız topraklarına özendirilen Rus göçünün kitleselleşmesi, 1930’larda baş gösteren kolektifleştirme açlığının sonucunda değişik değerlendirmelere göre Kazak nüfusunun üçte biri veya yarısının kırılması gibi nedenler, Kazakistan ve Kırgızistan’ın Ruslaştırmadan daha fazla etkilenmelerine katkı sağlamıştı. Bugün Kazakistan ve Kırgızistan’da devam eden Rus kültürel etkisi, bu iki ülkenin Rusya’nın çekim dairesinde bulunmalarını sağlayan ve ortak bölgesel kimliğin oluşmasını engelleyen önemli faktörlerden birisi olmaya devam ediyor. Buna rağmen, Orta Asya’da bölgesel bütünleşmeyi en sık dile getiren ülkenin Kazakistan olması (Rusya’ya gözdağı vermek için olsa da), söz konusu ayrılığın orta vadede aşılacağı konusunda bir umut olduğunu gösteriyor. bulunduruyor, Tacikistan ile Afganistan üzerindeki askeri işbirliğini sürdürüyor. Bugün bölge ülkeleriyle geliştirdikleri güvenlik ilişkileri nedeniyle Rusya ve ABD, Orta Asya’da bölgesel güvenliğin sağlanması konusunda belirleyici rol oynamaya devam ediyorlar. Bağımsız olduktan sonra milli ordularını kurmaya yönelen Orta Asya cumhuriyetlerinin halen tek başlarına kendi güvenliklerini sağlayacak güce ulaşamadıkları ve çeşitli sebeplerden dolayı güdümsüz bölgesel güvenlik işbirliğini geliştiremedikleri söylenebilir. Buna rağmen, durum tamamen umutsuz değil. Orta Asya devletlerinin askeri işbirliği konusunda Rusya dışındaki ülkelerle ilişkilerini sürdürmeleri, hassas güvenlik dengelerini yansıtıyor. Bölgede işleyen kolektif güvenlik mekanizmasının başını Rusya çekse de, bu yapı çerçevesindeki bölgesel askeri işbirliğinde bölge devletleri daha aktif rol üstlenmeyi başarabilirlerse, ortak askeri faaliyetler ve kurumlar ilerideki güdümsüz askeri işbirliği için temel hazırlayabilir. Kurulacak olan ortak askeri birliklerin ağırlıklı olarak Rus birliklerinden değil de, yerel birliklerden oluşması ve komuta mekanizmasında mümkün olduğu kadar çok yerel komutanların yer alması için çaba sarf edilmelidir. En önemlisi ise, başta Kazakistan olmak üzer bölge ülkelerinin, eninde sonunda kendi güvenliklerinden kendilerinin sorumlu olmaları gerektiğini kavramalarıdır. EKONOMİK BÜTÜNLEŞME Bugüne kadar Orta Asya’nın bütünleşmesinin en çok tartışılan yönü, bölge ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliği ve ekonomik bütünleşmenin perspektifi ola geldi. Bütünleşme teorilerinin AB örneği üzerinde kurgulanmaları, başka bölgelerdeki bütünleşmeler tartışıldığı zaman bütünleşmenin başlangıcında ekonomik yöne ağırlığın verilmesine yol açtı. Ne var ki, Orta Asya ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğinin perspektifleri baştan beri pek parlak görünmüyordu. Her şey