Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C S kisiyle karşılaşacağından hem içeriden hem de dışarıdan sıkışacaktır. ABD’nin Suriye politikası için olası senaryo; 1 Hariri suikastine ve direnişçilere desteğini bahane ederek ve uluslararası toplumun desteğini alarak ülkeyi abluka altına almak, 2 Çok uygun durumda olan Kürtleri ayaklandırmak, 3 Irak’taki ABD askerleri ile sınır ötesi operasyonlar düzenlemek, 4 Filistin sorunundan çekilmesi, Golan tepelerindeki taleplerini sona erdirmesi, Hariri suikasti ile ilgili öne sürdüğü Basçıların teslimi, Irak direnişine olan desteğin bitirilmesi gibi talepleri ablukanın kaldırılması karşılığında dayatıp geri adımlar attırarak rejimin tüm kartlarını tüketmek, 5 Muhalefeti kullanarak BAAS rejimini yıkmak. Suriye’de dışarıdaki muhalefetin içeride desteğinin olmaması, içeride güçlü Müslüman Kardeşlerin BAAS’çıları aratacak kadar ABD karşıtı olması işleri zorlaştırmaktadır. Ancak ABD Irak’taki başarısızlığına bahane aramak ve Ortadoğu’daki düğümün Suriye ile çözüleceğini düşünerek askeri operasyonları bile göze alabilir. Irak ordusunun teyit ettiği ve Tahran radyosunun haberine göre ABD dört bin askeriyle Kaim, El’Anbar, Kerbela ve Rebie bölgelerinde Suriye’ye yönelik kısmi operasyonlar düzenleme hazırlığındadır. Müdahalenin Irak’la ilişkisi rak’ta azınlık Sünniler, çoğunluk Şiilere rağmen iktidardaydı. Suriye’de ise tersine Aleviler azınlıkta ve iktidardalar. Irak’ta ABD işgali sonrasında etnik, mezhepsel ve siyasal alanda asimetrik ayrışmalar ve birleşmeler her geçen gün iç savaşa yönelik iltihap toplamaktadır. Söz konusu asimetrik ayrışma ve birleşmeleri kısaca dört başlıkta toplayabiliriz. 1 Sünniler ve Şiiler farklı iki tarihsel kutuplaşmış mezhepte ayrışıyorlar, buna karşılık Arap kimliğinde birleşiyorlar. 2 Kürtler ve Şiiler ise farklı mezheplerde ve etnik yapıda ayrışmaktalar ancak Saddam döneminde dışlanan bu iki grup, yeni anayasada konfederasyon tezine sıcak bakma politikasında birleşmekteler. 3 Ülkenin dinsel açıdan en radikal ve laik olanlar Sünni kimliğinde birleşmekteler. 4 Irak’ın toprak bütünlüğünü korumak isteyen Sünni Araplar ile ayrılmayı savunan Kürtler aynı mezhepte birleşmekteler. Irak’taki etnik, mezhepsel ve politik ayrışmaların ve birleşmenin örneğin Yugoslavya’da Katolik Hırvatlarla Müslüman Arnavutlar gibi doğal bölünmemeleri, çıkabilecek bir iç savaşın çok daha kanlı olacağının ip uçlarını vermektedir. Suriye’de Irak’la oldukça benzer özellikler bulunmaktadır. Çoğunluktaki Sünni Araplar dışında, Alevi Araplar, Kürtler, Ermeniler, Asuriler, Aleviler ve Dürziler gibi etnik ve dini grup yer almaktadır. ABD Suriye’deki statükonun korunduğu bir ortamda, Irak’taki başarıyı yarım ve riskli görüyor ve İsrail’in güvenliği gibi nedenlerle ülkedeki rejimi değiştirmek istiyor. ABD, Suriye’deki rejim değişikliğinin ardından konfederasyona benzer bölünme süreci, Irak’taki bölünmeyi engelleyecek etkenleri kaldırabilir düşüncesindedir. Irak’ın bölünmesindeki engeller kısaca şöyle özetlenebilir: 1 Sünnilerin kuzeydeki ve güneydeki petrol bölgelerinden soyutlanması nedeniyle sonu belli olmayan bir iç TRATEJİ 9 şı karşıya getirebilir. Kürtler denize açılırsa Güneydoğu’dan talepleri ortadan kalkar gibi görüşler de ileri sürülecektir. 2 ABD’nin Ortadoğu’da züccaciyeci dükkanında alışveriş yapan fil gibi hareket etmesi İslamcı hareketleri güçlendirmektedir. 3 Suriye her şeye rağmen Arap lideri konumundadır. Suriye’deki parçalanma tüm Arap alemini etkileyecektir. Radikal İslami hareketlerin Irak Savaşı sonrasında ne kadar güçlendiği dikkate alınırsa, Suriye sonrasında var olan eğilim başta Türkiye olmak üzere, tüm küresel terörizme katkı sağlayacaktır. 4 ABD’nin BM Hariri raporu nedeniyle Türkiye’ye Suriye üzerindeki baskısı artacaktır. Şimdiki rejim değişirse, ABD yanlısı yeni yönetim yada kontrolden çıkmış İslamcı yönetim Türkiye için yeni sorunları beraberinde getirecektir. 5 Türkiye’de makro ekonomik dengelerin uluslararası finansal güçlerin tercihine bırakılmış olması, Ortadoğu’da yaşanacak siyasi yapılanmaları kendi lehine dönüştürecek politikalar geliştirmesini engellemektedir. Bölgedeki herhangi bir karışıklığın faturasını Türkiye ödeyecektir. 6 ABD’nin yaşayabileceği bir ekonomik kriz ve kamuoyu baskısı sonucu Irak ve Suriye’de herhangi bir rejim değişikliğinin ardından bölgeyi Vietnam sürecinde olduğu gibi kontrolünden çıkarması ise radikal Sünni ve Şii grupların liderliğinde yeni oluşumlara yol açabilir. Bu süreçte özellikle Irak’taki radikal dinci bir iktidar bir yandan diğer Müslüman ülkelere model olarak rejimini ihraç etmek isteyecek, diğer yandan ABD’ye koşulsuz destek veren Kürtleri cezalandırma politikası bölgeyi içinden çıkılmaz sorunlarla yüz yüze bırakacaktır. Sonuç olarak Irak’taki direniş ne kadar güçlü olursa Suriye o kadar rahatlayacak, ancak direnişçiler İslamcı oldukları için uzun vadede Suriye için de risk teşkil edecektir. Aynı şekilde Suriye’deki Müslüman Kardeşler Örgütü BAAS’ı ne kadar zayıflatırsa, ABD’nin işini o kadar kolaylaştıracaktır. Ama Müslüman Kardeşler’in Suriye’de, İran yanlısı Şiilerin ve İslamcı Sünnilerin Irak’ta güçlenmesinin, ABD için Vietnam sendromunu aratacak sonuçları olacaktır. Ortadoğu ülkeleri ürettikleri petrolden katma değer yaratamamaları nedeniyle, her geçen gün dünya üretiminden aldıkları paylarının azalmasına neden olmaktadır. Kendi aralarında ticaret oranları çok düşük olan bu ülkeler, doğal kaynakları ile refah seviyelerini arttırmak yerine başlarına dert açmaktalar. Bu ülkelerde ABD’ye olan tepkinin radikal İslamcıları güçlendirmesi ise var olan problemleri daha da içinden çıkılmaz hale getirmektedir. (1) Foster John B. Emperyalizmin Yeniden Keşfi,, Devin Yayınevi, Çeviren Çiğdem Çidanlı, 2005 İstanbul uriye’deki etnik, mezhepsel farklılıklar Irak’ı aratmaS yacak ölçüde. İki ülke halklarının kendi içinde bölünmesi, yeni mezhepsel ve etnik birliktelik kurma eğilimleri, geniş çaplı karmaşayı beraberinde getirebilir. Oluşacak karmaşa, Türkiye’nin kara sınırlarının önemli bir bölümünün istikrarsızlıkla komşu olmasını sağlayabilir. savaşın yaşanma riski. 2– Kurulacak bir Kürt devletinin Türkiye, İran, Suriye ve Sünni Araplarla çevrilmiş olması. 3 Olası bölünmelerin etnik ve mezhepsel olarak karmaşıklık göstermesinden kaynaklanan sorunlar. 4 Afganistan, İran, Irak Şiileri, Suriye, Lübnan ile güneydeki Sünnileri ve İsrail’i çevreleyen bir Şii hilalinin oluşturacağı riskler. 5 Olası bölünmenin Güney Kafkasya’da Gürcistan’ın, Kuzey Kafkasya’da Rusya’nın etnik sorunlarını arttırarak, Balkanlarda ve Kıbrıs’ta fiilen bölünmüş olan yerlere domino etkisi yapacak olması. Irak ve Suriye’nin kendi içinde bölünmeleri ama kendi aralarında birleşme olasılıkları, ABD aşısından Irak’taki olası bölünmenin önündeki engelleri kısmen bertaraf edebilir. Bu yüzden Suriye ve Irak’ın bölünmesi birbirleriyle ilişkilidir. Söz konusu ilişkiler kısaca şöyle sıralanabilir: 1 Irak’ın bölünmesinden en fazla zarar gören Sünni Araplar, bölünmüş Suriye’nin çoğunluk Sünnileri ile birleşip denize açılabilirler. Böylece Irak’ta iç çatışmaya neden olacak kadar bölünmeden zarar gören Sünniler ödüllendirilmiş olduklarından Kürtlere ve Şiilere olan öfkeleri azalacaktır. 2 Kuzey Irak Kürtleri ile birleşme isteği çok fazla olan Suriye Kürtleri Sünni Araplar gibi birleşerek denize açılabilirler. Bu durumda Türkiye, Kuzey Irak Kürtlerini çevrelemişken kendisi çevrilmiş olacaktır. 3 Şii birleşmesi kısmen Sünni birleşmesi ile dengelenecektir. Ancak Irak Şiileri Suriye Alevilerine göre daha İslamcıdır. 4 İsrail kendisini güvenli hissedecek, Filistin sorunu ve su bölgesi Golan tepeleri İsrail’in lehine çözülecektir. Dolayısıyla Suriye’nin çözülmesi ABD çıkarları için çok önemlidir. Fakat tüm bu senaryolar nasıl gerçekleşirse gerçekleşsin, kesin olan bir şey var ki; o da bölgedeki herhangi bir istikrarsızlığın faturasının Türkiye’ye ödetileceğidir. ABD’nin başarısızlığının olası etkileri uriye’deki olası çözülmelerin Türkiye’ye etkileri şöyle özetlenebilir: 1 Suriye’deki etnik mezhepsel bölünme, Irak’taki aynı mezhep ve etnik gruplar ile birleşme süreci zannedildiği gibi kolay olmayabilir. Birincisi olası Kürt devletinin denize açılması Türkiye’nin müdahalesi ile sonuçlanacaktır. Bu durum Türkiye’yi ABD ile kar I S