Catalog

C S abasından sonra yönetime gelen Beşar Esad, güvenebileceği bir komuta heyeti oluşturmak amacıyla çeşitli önlemler aldı ve uyguladı. Silah sistemlerinin yenilenmesinin zorluğunu anlayan Esad yönetimi, maliyeti yüksek olmayan yenilemeler ve silah sistemlerini tercih ediyor. TRATEJİ 15 B Balistik hava savunma füze sistemlerini geliştirmek isteyen Suriye halen elindeki 200 kadar olduğu söylenen uzun menzilli SCUDD sistemlerinin daha gelişmiş platformlarını üretmek için de çalışmalar yapmaktadır. Suriye’nin, İran ve Kuzey Kore yardımıyla kendi tesislerinde ürettiği, menzili 700 kilometreye ulaşabilen SCUDD füzelerinin 1530 adet kadarını her yıl envanterine kattığı söylenmektedir. Suriye’nin, Türkiye dahil bütün komşularını tehdit eden SCUDD’lerin 700 kilometre menzile sahip olması, ülke içlerinde, vurulabilmesi daha zor olan yerlere yerleştirilmelerini sağlayabilmektedir. Yakın geçmişte, 27 Mayıs 2005 günü Halep’in kuzeyindeki Minakh’dan fırlatılarak atış denemesi yapılan ve fırlatma rampalarının Halep’in güneyindeki ALSafir üssünden getirildiği söylenen 3 adet SCUD füzesi (bir adet 300 kilometre menzilli SCUDB ve iki adet SCUDD)’den birinin de Hatay üzerinde parçalanarak topraklarımıza düştüğü hatırlardadır. Suriye’nin balistik füze geliştirme çabalarının katı ve sıvı yakıtlı füzeler üzerinde yoğunlaştırılması önemlidir. Bu noktada işin diğer dikkat çekici bir yönü de, Suriye’nin bölgesel savunma doktrinine uygun olarak, Kuzey Kore’nin No Dong benzeri orta menzilli (15002500 km civarında) füzeler geliştirme amaçladığı söylentileridir. SCUD füzelerinin Halep ve Hama’daki iki yer altı tesisinde üretildiği bilinmektedir. Bu tesislerin, İran, Çin ve Kuzey Kore yardımıyla yapılmış oldukları ve yakın bir gelecekte de bu tesislerde Çin yapısı, M9/ DF15’lerin de üretileceği iddia edilmektedir. Bu füzeler 600 kilometre kadar bir menzile sahip olup, 500 kilogramlık savaş başlığı taşıyabilir ve GPS sistemiyle yol alabilirler. Füze sistemlerini geliştirmeye önem veren Suriye’nin, ileri teknolojili yüzeydenƒ yüzeye ve hareket edebilir lançerlerdeki SS26 İskenderE(SS36) füzelerini envanterine Rusya’dan alarak temin etme çalışmaları bölgedeki askeri dengelere etki edebileceği ne deniyle sonradan Rusya tarafından durdurulmuştur. SCUD’ların halefi olan bu füzeler, Körfez Savaşı’nda Irak’ın İsrail’e attığı Scud füzelerinin yeni versiyonudur. Rusya’nın ilk kez 1996 yılında test ettiği bu füzelerin menzili 280 kilometre ve hali hazırdaki bilinen hava savunma sistemlerini rahatça aşabiliyor. Her füzede 480’er kilogramlık iki savaş başlığı bulunuyor. Hedeften azami sapma ise 20 metre. Bu özelliklere sahip bu platformlar menzilleri ve düşman radar ile elektronik karıştırıcı önlemlerini aldatabilecek teknolojileri ile bölge dengesini etkileyebilecek bu füzelerin satışı, özellikle İsrail’in başını ağrıtabileceği gerekçesiyle Putin’in direktifiyle iptal edildiği söylenmektedir. Kitle imha silahları çalışması uriye’nin geliştirdiği füzeler kimyasal savaş başlıkları taşıyabilirler. Şam, Hims ve ElSafirah köyü civarındaki tesislerde, Sarin gazı ve VX sinir gazı üreten Suriye, Arap dünyasının bu konuda en gelişmiş ülkesidir. Yine Şam Biyolojik Araştırma Enstitüsü tarafından da şarbon, kolera ve botuilzm mikropları üzerinde çalışıldığı söylenmektedir. Bu biyolojik ajanların silah aşamasına gelmiş olması olasıdır. Suriye’nin İran ile ortak, SCUDC, kimyasal ve biyolojik silah üretme konusunda müşterek çalıştıkları da söylenmektedir. Yine Körfez Savaşı sırasında Cruise füzelerinin başarısından etkilenen Suriye’nin, Basra üzerinden bir adet Tomahawk füzesi edinmiş olabileceği rivayet edilen İran’dan teknik bilgi aldığı ve kendi Cruise füzelerini üretmek için çalıştığı da iddia edilmektedir. 2000 yılında Suriye Savunma Bakanı iken, “Biyolojik Mikrop Savaşı Yeni ve Etkin Bir Modern Savaş Metodu” isimli makalesi Farsça neşredilmiş olan General Mustafa Talas’ın fikirleri, Suriye’nin ilerde biyolojik başlıklı füzeler kullanılabileceğine işaret etmektedir. 163 MGP S Yukarıda verilere bakıldığında ciddi bir güç gibi gözüken Suriye Ordusu 250.000 mevcudu, 12 tümeni, 3700 ana muharebe tankı, 2600 topu ve 250 kadar savaş uçağıyla etkileyici bir güç gibi gözükmektedir. Ancak yetersiz kaynakları, 1990’dan sonra ortadan kalkan Sovyet yardımı ve desteği, yetersiz eğitim, eskimiş araçgereçleri ile Suriye Arap Ordusu’nun halen en önemli görevi rejimin güvenliğini sağlamaktır. İki yeni zırhlı tümen, Cumhuriyet Muhafızları Tümeni ve Özel Kuvvetler dışındaki birliklerin komuta düzeyi, sevk ve idaresi ile eğitim ve lojistik destek düzeylerinin düşük olduğu söylenmektedir. Özellikle 1990’dan sonra, eldeki Sovyet kökenli silahların bakım ve idamesi zorlaşmıştır. Suriye silahlı kuvvetleri Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ciddi boyutlarda eski gücünü yitiren Suriye Ordusu, halen savaşa hazırlıksız, eskimiş ve teknolojik olarak geçerliliğini yitirmiş araçlara sahip bir ordu durumundadır. Silahların çoğu kağıt üzerinde nicelik olarak bir anlam ifade etse de nitelik olarak çoğunlukla köhnemiştir. Tugay sayısı çok gözükmekle beraber, kadro itibarıyla bilinen dünya standartlarının altında, taburalay arası bir güçtedir. Hava Kuvvetleri uçaklarının modası geçmiş olması nedeniyle savaş gücü çok düşüktür. Ayrıca çok değişik uçak tiplerini içerdiğinden yedek parça ve bakım sorunları da fazladır. Uçakların çoğunun yedek parça eksikliğinden kanibalizme kurban edilerek parçalandığı ve böylelikle yedek parça sağlandığı iddia edilmektedir. Operasyonel açıdan ancak 80 kadar uçağın randımanlı kullanılabilirliği söz konusudur.