27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

32 Cumhuriyetimizin 91. Yılı 29 EKİM 2014 Çarşamba Cumhuriyet aydınlanmasını sürdüren bir kurum: ÇOGEM Ç o Doç. Dr. SEDAT SEVER* ağdaş ve demokratik bir toplum yapılanmasının temel öznesi, aklının kılavuzluğunda yaşamını yönetme becerisi edinmiş, düşünen duyarlı bireydir. Bir toplumda demokratik kültürü edinmiş; insana, yaşama, doğaya yönelik sevgi ve bilinç kazanmış bireylerin yetiştirilmesinde eğitimin başat bir işlevi vardır. Bir eğitim süreci, çocuğun ve gencin duygu ve düşünce bilinçlenmesine olanak yaratttığı, fırsat sağladığı ölçüde çağdaştır. Okulun ve eğitimin, duygu ve düşünce boyutuyla eğitilmiş, birey kılınmış özneleri yetiştirebilmesi için sanatın aydınlatıcı, duyguyu ve düşünceyi geliştirici işlevinden yararlanması temel bir koşuldur. Çocuk merak duygusunu geliştirerek, düş ve düşünce serüvenleri içinde keşfetme isteğini ve girişimciliğini kullanarak öğrenir, mutlu olur. Bebeklerin/çocukların öğrenme isteklerini devindirmek, onları mutlu kılmak için de erken dönemden (altı aylık evreden, 1 yaşından) başlayarak duyu algılarını uyaracak, düşüncelerini geliştirecek, nitelikli uyaranlara gereksinim vardır. Çocuklara yaşam ve insan gerçekliğini sezdiren; duyu algılarını uyararak onları birer özne olarak öğrenmeye isteklendiren en etkili uyaranlardan biri sanatçılar tarafından renk, çizgi ve sözcüklerle kurgulanmış edebiyat yapıtlarıdır. u Çok iyi bilinmelidir ki duygunun ve düşüncenin eğitimsiz bırakıldığı bir toplumda, güç kabalaşır; kaba güç ve şiddet toplumsal ilişkilerde egemen olmaya başlar. yöneltmelidir. Okulöncesi, çocuklar için görsel okuma dönemidir. Bu dönemde renk ve çizgilerin oluşturduğu görsel simgelerle/metinlerle iletişim kurarak anlam oluşturma yeteneğini geliştiren çocuklar için dilsel okuma ve anlama becerisine yönelik koşulların da oluştuğu söylenebilir. İlkokul, çocukların temel okuma yazma becerisi edindiği, bu beceriyi, okulun ve ailenin bilinçli çabalarıyla okuma alışkanlığına dönüştürdüğü bir yaşam evresidir. İlkokulda okumayı alışkanlığa dönüştüren bir çocuk için okuma kültürü edinmenin en duyarlı aşaması, eleştirel okuma becerisi edinmedir. Ortaokul, bu becerinin temellerinin atıldığı bir öğretim sürecidir. Ortaöğretim yıllarında çocuklara/gençlere seslenen öğretici ve yazınsal metinlerin tanıklığında yaşam, insan, doğa gerçekliğini birçok boyutuyla anlama ve sınama denemelerine girişen, insanlığın oluşturduğu kültürel birikimi tanımaya başlayan, yeni ilgi ve uğraşı alanları yaratan, öbür insanların yaşamlarına ortaklık eden, onlarla özdeşim kurmaya başlayan çocuk ve gençler için okuma kültürü edinmeye dönük bir dünyanın kapıları da aralanmaya başlar. Okuma kültürü edinme girişik bir süreçtir. Okuma eyleminin çocukluk yıllarında alışkanlığa dönüşmesi, çocuğun insan ve yaşam gerçekliğini tanıması ve anlamasına olanak sağlayan bir sürecin de başlaması demektir. Toplumumuzun bilim ve sanat üretebilmesi, bütün değerleriyle demokratik kültürü içselleştirebilmesi bu sürecin niteliği ile yakından ilgilidir. Bu nedenle sorma, öğrenme, bağımsız düşünme; yalın bir söyleyişle anlama ve anlatma becerileri gelişmiş bireylerin yetiştirilmesinde sorumluluk üstlenmeliyiz. Çok iyi bilinmelidir ki duygunun ve düşüncenin eğitimsiz bırakıldığı bir toplumda, güç kabalaşır; kaba güç, şiddet toplumsal ilişkilerde egemen olmaya başlar. Sanatçılar tarafından çocuk gerçekliğine uygun olarak dilin anlatım olanaklarıyla kurgulanmış her kitap; insanı, yaşamı, doğayı anlamaya, duyumsamaya ilişkin sezinletici dönütler sunar. Çocuğu okuma eyleminde özneleştirir. Okuma sürecindeki düşsel ve düşünsel serüvenler, duygu ve düşünce bilinçlenmesi için doğal bir öğrenme ortamı yaratır. Kitapların, çocukların okuma kültürü edinmelerinde istenilen etkiyi sağlayabilmesi için, çocuk gerçekliğine uygun ve çocuğa göre olması gerekir. Onların dil ve anlam evrenlerine seslenmeyen, yaş ve gereksinmelerine uygun olmayan kitapların çocukları yazılı kültür ürünlerinden uzaklaştırdıkları bilinmektedir. Ailelerin ve eğitimcilerin, bilimsel çalışmaların tanıklığında sürekli bilgilendirilmesi ve bilinçli kılınmasında Üniversitelere önemli sorumluluklar düşmektedir. Ankara Üniversitesi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Uygulama ve Araştırma Merkezi, 28 Aralık 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kuruluş yönetmeliğinde de belirtildiği gibi, çocuk ve gençlik edebiyatıyla ilgili yurtiçinde/yurtdışında araştırmalar yapmak; görsel ve dilsel birer uyaran olarak çocuğa göre olan kitapların, çocukların gelişim süreçlerine ve onların okuma kültürü edinmelerine katkıları konusunda toplumu aydınlatıcı bilimsel çalışmalar gerçekleştirmek amacıyla kurulmuştur. ÇOGEM, edebiyat yapıtlarının çocuk ve gençlerin gelişim süreçlerindeki yerini, çocuk ve gençlerin okuma kültürü edinebilmeleri için neler yapılması gerektiğini bilimsel bir anlayışla kamuoyu ile paylaşmak; ülkemizde okuma kültürü konusunda duyarlık oluşturmak; sanatçıları, bilim insanlarını nitelikli yapıtlar vermeye özendirmek amacıyla bilimsel ve sanatsal etkinlikler gerçekleştirmektedir. Bu etkinliklere ilişkin duyurulara ve ayrıntılı bilgilere ÇOGEM’in ağ sayfası (www.cogem.ankara.edu.tr) üzerinden ulaşılabilir. *ÇOGEM Müdürü Çocuklara uygun kitap önerilmeli Çocuklar yaşamlarının ilk yıllarında görsel algı eğitimini ve kavram gelişimini amaçlayan, onları da istekle öğrenme sürecine katan kitaplarla tanıştırılmalı; kitaplar, bir oyuncak gibi onların yaşam alanına katılarak çocuğun onlarla zaman geçirmesi, arkadaşlık kurması sağlanmalıdır. Genellikle çeşitli hayvan sesleri çıkaran banyo kitapları, çocuğun çevresindeki nesne ve varlıkları görsel kimlikleriyle tanımasına olanak sağlayan özel biçimli/kesimli (tavşan, kedi, köpek vb.) kalın karton kitaplar, genel olarak kavram kitapları diye adlandırılan abece ve sayma kitapları ile bir olayı renk ve çizgiyle kurgulayan az sözcüklü ya da sözcüksüz “resimli kitaplar”, çocukların kitapla tanışmasını sağlayan ilk araçlardır. Erken dönemden başlayarak öğrenme, bilme, keşfetme isteklerinin yanıtlanabilmesi için çocukların, yaş ve ilgilerine uygun nitelikli kitaplarla tanıştırılmasında ailelere önemli sorumluluklar düşmektedir. Tanıştırma, kitapların kılavuzluğunda, çocuğun anne babasıyla zaman geçirmesine olanak sağlayacak, günlük 2030 dakikalık etkinliklerle sürdürülmeli; her yeni kitap merak duygusunu geliştirerek çocuğu yeni yaşantılar edinmeye Ailelere büyük sorumluluk düşüyor
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear