Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
alınması neredeyse imkânsız hale gelmişti. Yunan birliklerince ele geçirilen yerler kurtarılamayacağından, o an uygulanacak en akılcı savaş planı, işgalcilerin daha da ilerlemesini durdurmaya yönelik girişimlerde bulunmaktı. Bu nedenle Kartaltepe güneyindeki sırtlar Türk birlikler tarafından işgal edildi. Güçlü taarruzlarına rağmen Yunan kuvvetleri Velidede Tepesi’ni de ele geçirmede başarılı olamadılar. 29 Ağustos günü Yunan birlikleri Beylikköprü’den Büyükgöz mevziine kadar uzanan hatta şiddetli taarruzlara geçip Dikilitaş civarında ilerleyerek bazı arazileri ele geçirdiler. Ertesi gün Beylikköprü’de tekrar başlayan umumi taarruz geri püskürtüldü, ancak Çaldağı’nın bir kısmının ele geçirilmesi engellenemedi. Savaş, Yunan kuvvetlerinin yoğun taarruz girişimleri ve Türk ordusunun karşı taarruzlarıyla cephelerin tamamında şiddetle devam ediyordu. 1 Eylül günü Yunan birlikleri, Türk ordusunun sağ kanadı ve merkezi kuvvetler üstüne, Haymana ve Dikilitaş’a kadar uzanan alanda umumi taaruza geçtilerse de milli birlikler bu girişime karşı taaaruzla cevap verdi. Aynı gün, Mustafa Kemal Paşa Meclis’e cepheden bir telgraf yollayarak, en yüksek azim ve imanla muharebe eden ordunun bağımsızlığın savunulması uğrunda namus gereSakarya Meydan Savaşı’ndan cephe görüntüleri. ğini yerine getireceğini temin ettiğini bildiriyordu. 2 Eylül günü Yunan birliklerinin sağ kanat ve merkeze taarruza devam edip Çal Dağı’nı ele geçirmeleri gerginliği artırdı, zira bu durum Ankara’nın tehdit altına girmesi ihtimalini kuvvetlendiriyordu. Bir sonraki gün Yunan birliklerinin yeni bir taarruz için tedbir almakla meşgul olmaları cephede bir günlük olsun sükunet sağladı. 4 Eylül günü tekrar başlayan taarruz, top atışları ve göğüs göğüse çarpışmalarla düşmana ağır kayıplar verdirilerek sonuçlandırıldı. Bu gelişmeler üzerine Kral Konstantin’le aynı görüşü paylaşamayan General Papulas, Yunan harbiye nazırına yazdığı raporda Ankara’yı almak isteğinin felaketle sonuçlanmasının muhtemel olduğunu, bu felaketin de bugüne kadar elde edilen başarılar ve siyasi gelişmeler üzerinde çok kötü etkiler yapacağını söylüyor ve ekliyordu: “Siyasi durumun böyle bir hezimeti göze almaya değer olup olmadığını bildirmenizi beklerim.” 5 Eylül günü Yunan birliklerinin ordunun merkezine düzenledikleri son taarruz Türk birliklerince püskürtüldü; ancak aynı gün bazı Yunan uçakları Ankara istasyonunu bombardımana tuttu. Güvenlik için son derece önemli olan Bas rikale Tepesi’nin, Türk birliklerinin karşı taarruzuyla karşılaşan düşman güçleri tarafından terk edilmesinden sonra, düşmanın taarruzları yerini yavaş yavaş geri çekilmelere bıraktı. Kuşatma taarruzunda başarısız olan Yunan kuvvetleri bu kez ağırlık merkezini ortaya kaydırarak Türk savunma mevzilerini Haymana istikametinde yarma girişiminde bulundular. Bu yarma teşebbüsü 6 Eylül’e kadar sürdü; fakat bu harekâtta da başarılı olamayan Yunan ordusu çareyi bulunduğu yeri koruyarak kendini savunmakta gördü. Yunan saldırı gücünün kırıldığını sezen Mustafa Kemal Paşa’nın öngörüsüyle, Türk ordusunun sağ kanadı harekete geçirilerek Yunan ordusu sol kanattan çevrildi. Batı Cephesi’nin sağ kanadında durum kontrol altına alınmıştı. Yunan cephesinde durum giderek kötüleşiyor, savaş stratejisi taarruza dayalı olan düşman birlikleri bu kez yalnızca bulundukları yeri korumaya çalışıyordu. Savaşın on sekizinci gününde Mustafa Kemal Paşa tarafından Yunan ordusunun sol kanadına taarruza geçilerek Sakarya’ya doğru bastırılması, ayrıca Sakarya geçitlerinin Türk birliklerince ele geçirilmesi kararı alındı ve Beylikköprü doğusunda genel saldırıya geçildi. Başlatılan taarruz harekâtı sonucunda, Türk kuvvetleri