28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

ADANA KENT YAPI Adana’da ‘kentsel dönüşüm’ün tetikçileri Oktay EKİNCİ Bizim kuşak için ‘Adana’ demek öncelikle ‘edebiyat’, en gerçekçi ‘öyküler’, romanlaşan ‘destan’lar, efsanevi bir ‘emek’ ve ‘sinema’ dünyası demekti. Yani, şu uğursuz 1980’lere kadar.. Öyle ki, Çukurova’nın sırtlarından Kadirli’ye kadar uzanan tepelerdeki o erişilmez gibi duran ‘tarihi kaleleri’ ve öykülerini Cumhuriyet için yazarken dizinin adına da ‘kaleler dünyası’ demiştik. Çünkü Adana, gerçekten bir dünya gibiydi. İstanbul’dan da her yerden de başka, bambaşka bir dünya. Ve bu ‘başka’yı yaratanlar da zenginiyle, fakiriyle, tüccarıyla, rençberiyle, cahiliyle aydınıyla ‘Adanalılar’dı. Örneğin, İstanbul’a para yemeye gelen Anadolu zenginleri arasında da en ‘Anadolu’ olanları; yani en bizden ve en insan olanları, ‘Adanalı pamuk tüccarları’ değil miydi?... Öztürk Serengil’in bile, hani şu toplumcular arasında onca sorgulanan yanlarına rağmen, en ‘ciddi’ olanımızda da içten bir gülümseme yaratan canayakınlığının nedeni ‘Adanalı Tayfur’ olmasıydı. Örnekleri siz de çoğaltabilirsiniz. Ama, sözün kısası, bizim kuşak, belki de Adanayı ‘Adana’ olarak son tanıyan kuşak oldu. Çünkü, 80’leden sonra bütün bunlar artık hep ‘anı’larda kalmaya başladı. Sedece ‘Adana kebabı’ ise o koca ve görmüş geçirmiş dünyayı asla tek başına taşıyamazdı. yon’larını da fazlasıyla yerine getirdiler. Evet. Bu iki uygulamanın, Adana için sadece şehircilik açısından değil, uygarlık kültürü ve yaşam derinlikleri açısından da çok sert ve kırılgan bir ‘kimlik erozyonu’ yarattığına inanıyorum. Nasıl mı? Özetleyeyim.. Hiç düşünüldü mü? Seyhan kenarında Türkiye’nin ‘en büyük’ camisine sahip olmak, yukarda özetlediğim geçmişleriyle Adanalılar için acaba nasıl bir duygu? Kentin genel peyzajı üzerindeki ‘baskın’ konumu, acaba neyi ‘gözden ırak’laştırdı; giderek de gönülden uzaklaştırdı? Bu soruları, Türkiye’nin tarihsel camilerini de korumak ve gelecek kuşaklara ‘özgün mimarileriyle’ aktarılmalarını sağlamak için yıllarını veren ve bununla da gurur duyan bir mimar olarak sorduğumda, yanıtı için aklıma sadece şu geliyor; Böylesine siyle. C 3 Kentimize Yeni Bir Soluk Geldi Cumhuriyet, elinizdeki “Adana Kent/Yapı” ekiyle size yeni bölgesel bir hizmetin ilk örneğini sunuyor. Bu ek başta Adana, Güney, Güneydoğu ve Orta Anadolu’da 22 il ve ilçedeki Cumhuriyet okurlarına iletildi. Bundan böyle Güney İlleri Büromuzun yayın kapsamına giren söz konusu bölgede zaman zaman ulusal çıkarlarımızın gerektirdiği ya da konjonktürel gelişmelerin dayattığı durumlarda bu tür sektör ekleri yayımlayacağız. Bu bağlamdaki çalışmalarımızı eğitim, sağlık/ilaç, otomotiv, emlak, gıda, tekstil, makine gibi sektörlerde sürdüreceğiz. Burada akla neden önce Adana Kent/Yapı eki, diye bir soru gelebilir? Bilindiği gibi, Adana son 25 yılda sancılı bir dönemden geçmekte. Bu süreçte kent ve kentlilik bilinci adına katedilen yol sorulacak olursa pek doyurucu bir yanıt bulunamaz. Çünkü, “Yeni Adana” sloganıyla yola çıkılan bu yeni yapılaşma, yerden biter gibi yükselen binalarıyla, çıkmaz sokaklarıyla çarpık kentleşmenin özgün bir örneği oldu. “İçinden çıkılmaz” hale gelen kent trafiğine “çözüm” diye sunulan Hafif Raylı Sistem Projesi de ihale bedelinden fazla harcama yapılmasına karşın “ölü bir yılan” gibi kentin ortasında durmakta. Minibüs, midibüs, otobüs karmaşasıyla toplu taşıma ise önde gelen sorun niteliğinde. Daha sayılacak onlarca sorun varken Adana’da yapı ve yapılaşma adına hiç bir şey yapılmadığını söylemenin haksızlık olacağını da hemen belirtmek gerek. Başta AdanaKoop olmak üzere inşaat, elektrik ve şehir planlamacıları mühendisleri ve mimar odalarının Adana için çabaları göz ardı edilemez. İşte, bu ekimizde bu kesimlerin görüşlerine de yer vererek Adana için doğru olan nedir, ne yapılabilir, sorusuna yanıt bulmaya çalışıldı. Bundan sonraki eklerimizde de sadece sektörlerin değil, kentlerin sorunlarına çözüm önerileri arayacağız. Yeni eklerimizde buluşmak dileğiyle esen kalın. Okurlara... ‘VEFASIZ’LIĞIN SİMGESİ ‘Yeni Adana’ ise, dediğim gibi ‘eski’sine, yani onurlu, kibirli, mahzun, ama kişilikli ‘gerçek’ Adana’ya vefasızlığın simgesi değil mi? O kadar ki son gelişlerimden birindeydi, ‘çok iyi bir Adana kebabı’ için bile baktım ki asıl kentten uzaklaştık, Yeni Adana’ya doğru gidiyoruz. Arkadaşlara sordum; ‘neden eski semtlerdekileri yeğlemiyoruz?’. Vardığımızda da gördüm ki sadece biz değil, herkes orada, tıklım, tıklım. Peki, ama Adana nerede? Artık çok uzakta ve ‘kaderi’ ile başbaşa. Biliyorum; ben bunları söyledikçe, tanıdığım en deneyimli Belediye Başkanı olan Aytaç Durak güceniyor. Yeni Adana’nın, AKLA BİLE GELEMEZDİ Düşünüyorum da bu değişim, hatta ‘dönüşüm’, aslında tüm Türkiye’de olduysa da, Adana’da böylesine hızlı ve geçmişi adeta tümüyle silmeye niyetlenecek kadar ‘keskin’ yaşanması acaba nedendi? Örneğin, sinemalar hemen her kente televizyona yenik düştü, ama Adana’da bu olabilir miydi? Adanalı sinemadan vazgeçebilir miydi? Ya da yöresel sanatçılar, yerel dilin ustaları yazarlar, kentin gözü pek ve sevdalı gazetecileri de birçok ilimizde o eski etkilerini ve toplumdaki çok özel yerlerini koruyamadılar.. Ama, Adana’da da bunun yaşanabileceğine kim inanabilirdi? Bu akıl almaz ‘kentsel dönüşüm’ neyle başlamış, neyle gerçekleşmişti? Kentleşme ile sosyal ve kültürel gelişmeler arasında doğrudan ilişkiler bulunduğunu savunan, söyleyen ve buna inanan bir mimar olarak, sorunun yanıtını şöyle verebiliyorum: ‘Adana’nın geçmiş değerlerini adeta silerek değişime uğramasındaki en etkili iki unsur, Seyhan kıyısında yükselen devasa ve ölçeksiz cami ile eski kente vefasızlığı körükleyen Yeni Adana’dır.’ Sanki bu iki ‘tetikçi’, kentin hem alçakgönüllü geleneklerini, hem de ‘sivil içtenlikleri’ni hedeflemiş gibilerdi. Bence, ‘mis ADANA KENT YAPI C ‘ölçüsüz’; adeta ‘gövde gösterisi’ izlenimini veren ve sanki kentin insancıl yaşam geleneklerine ‘meydan okuyan’; üstelik geçmişin de özensiz ve sanat yoksunu taklidi olan bir cami, ‘inancın içtenliği’ni değil, inanç ticaretinin kabalığını simgeliyor. Oysa, tarihimizdeki o çok daha görkemli; ama bulundukları yere hem yakışan, hem de taçlandıran camilerimizin hiç biri, bütün bunları çağrıştırmıyor. Çünkü hiç biri bir kentin yaşamıyla, kültürüyle, gelenekleriyle, derinlikleriyle böylesine bir ‘inatlaşma’yı içermiyor. İşte, Seyhan kıyısındaki bu garip inatlaşmayı Adana’ya yaşatan hangi düşünce, hangi siyaset ya da hangi ‘amaç’ ise, kentteki değişimin ve dönüşümün temelinde de o yatıyor. Artık Adana, örneğin ‘Tepebağ evleri’yle, ya da ‘Daşköprü’sü ile, hatta güzelim İstasyon Binası da dahil Cumhuriyet döneminin o zarif ve kente saygılı kamusal mimarlık örnekleriyle değil, en uzaklardan bakıldığında bile ‘en büyük’ ama ‘kimliksiz’ camisiyle algılanıyor. Kentteki kimlik erozyonunun da simge şehircilik okullarında ders olarak tanıtılmasını savunduğu için, bu eleştirilerime içerliyor. Ne var ki ben de Yeni Adana’nın aslında kendisini değil, temelde kenti hiçe sayan ‘tavrı’nı; tarihi Adana’nın bir kenara bırakılmasına neden olan yabancı ‘duruşu’nu; hatta giderek de kendini asıl Adana olarak sanmaya başlayan, sonradan görme ‘şımarık’lığını sorguluyorum. Bugün artık Adana denince akla gelenler arasında, o yakın geçmişe kadar yaşayan ‘erdem’lerin çoğunun unutulmasında da işte bu ‘Türkiye’nin en büyük vefasızlık projesi’nin payı olduğunu görüyor, mimarlık ve şehircilik adına da üzülüyorum. Peki; ‘çözüm’mü dediniz? Bir an önce asıl Adana’ya dönmek; tüm imar ve bakım hizmetlerini eski Adana’da yoğunlaştırmak; tarihi dokunun elde kalan her şeyini onarıp kurtararak kente yeniden kazandırmak ve ‘gerçek’ Adana’yı en az yenisi kadar, hatta daha fazla yaşanılır, mutlu, esenlikler içinde ‘mamur ve müreffeh’ kılmak. İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI ADINA İLHAN SELÇUK Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Müdür: Mehmet Sucu Yayın Yönetmeni: Çetin Yiğenoğlu Görsel Düzenleme: Özgür Özkü Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Baskı yeri: Türkiye Gazetesi Adana Baskı Tesisleri Ceyhan Yolu No: 158 Adana (0322/4463625) C
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear