Catalog

ADANA KENT YAPI ÇUKUROVA’DA MÜHENDİSLİK Prof. Dr. M. Salih KIRKGÖZ C 13 nşaat Mühendisliği, genel anlamda, günlük hayatımıza yarar sağlayan küçük, büyük her türlü tesisin alt ve üst yapısının planlama, tasarım, inşa ve işletme aşamalarında bağımsız ya da diğer disiplinlerle müşterek hizmet sunan ve çok geniş uygulama alanı bulunan bir meslek dalıdır. Diğer bir deyişle, İnşaat Mühendisliği, inşa edilmiş yaşam çevresinin oluşturulmasında ve kentsel ve kırsal dokunun geliştirilmesinde çok boyutlu önemli katkılar sağlayan faaliyetlerin bütünüdür. Çukurova Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, MühendislikMimarlık Fakültesinin bir Bölümü olarak 1978 yılında kurulmuş ve 197980 öğretim yılında lisans düzeyinde ilk öğrencilerini alarak eğitimöğretime başlamıştır. Üniversite’nin Balcalı yerleşkesinde bulunan İnşaat Mühendisliği Bölümü, 6 profesör, 5 doçent, 7 yardımcı doçent ve 22 araştırma görevlisinden oluşan akademik kadrosu ve yaklaşık 1500 m2 toplam alanlı laboratuvar olanakları ile eğitimöğretim ve araştırma faaliyetleri yanında Çukurova Bölgesindeki inşaat sektörüne de teknik danışmanlık ve kalite kontrol hizmetleri sunmaya gayret göstermektedir. Lisans eğitimi, normal ve ikinci öğretim olarak iki ayrı program şubesi halinde yürütülmektedir. Lisans eğitiminin yanısıra, Bölümde Yüksek Lisans ve Doktora düzeyinde de eğitimöğretim faaliyetleri sürdürülmektedir. Halen 500 lisans, 60 yüksek lisans ve 31 doktora öğrencisi öğrenim görmektedir. Lisansüstü çalışmaları da kapsayan bilimsel araştırmalar genelde, statik ve dinamik yapı analizi, yapı malzemeleri, yapı işletmesi, yapızemin etkileşimi, zemin mekaniği ve temel mühendisliği, hidrolik, kıyı mühendisliği, ve su kaynakları mühendisliği konularında yoğunlaşmıştır. Çukurova Bölgesi, İnşaat Mühendisliği uygulamaları bakımından zenginlik ve çeşitlilik gösteren bir bölge durumundadır. Otoyol, karayolu, baraj, regülatör, köprü, içme suyu ve kanalizasyon sistemleri, su arıtma tesisleri, kıyı ve deniz yapıları, boru hatları, resmi ve özel çeşitli işyeri, ticari merkez ve konut yapıları v.b. türden inşaatlar sıkça rastlanan yatırımlar arasında sayılabilir. Başta Adana olmak üzere, nüfus yoğunluğu yüksek olan Çukurova Bölgesi’ndeki kentsel doku sürekli gelişme ve yenilenme ihtiyacı içerisindedir. Günün ekonomik ve sosyal koşullarına paralel olarak artan ve değişen ihtiyaçlar karşısında, Bölgedeki inşaat mühendisliği hizmetlerinin de giderek çoğalması ve çeşitlenmesi sektördeki olumlu gelişmeler olarak beklenmelidir. İnşaat sektörünün Ülke ekonomisindeki dalgalanmalara karşı aşırı duyarlı oluşu, pahalı olan bu yatırımları ve dolayısıyla sektörü de zaman zaman olumsuz yönde etkilemektedir. Çukurova Bölgesi’ndeki küçük ve orta ölçekli kamu ve özel sektör inşaatlarının proje ve yapımı genelde yerel müteahhitlik firmaları tarafından yürütülmekte olup sektörel faaliyet potansiyeli, nicelik ve nitelik bakımından bölgesel ihtiyaçları karşılayacak düzeydedir. Konut yapıları genelde inşaat sektörünün önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Konut yapıları, ihtiyaçları belirli düzeyde sağlayabilecek niteliklere sahip, yetkin mühendislik hizmeti ile projelendirilmiş, ruhsatlı ve teknik yönden denetlenmiş olarak inşa edilmiş yapılar olmalıdır. Ülkemizin ve Bölgemizin deprem afetleri bakımından karşılaştığı olumsuzluklar göz önüne alındığında ruhsatlı yapılaşmanın ve inşaat sırasındaki yapı denetiminin ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. Ruhsatlı, yani imar mevzuatına uygun yapılaşmanın hayata geçirilmesi özellikle büyük kentlerimizin başta gelen sorunlarından birini oluşturmaktadır. Günümüzde yaşanmakta olan bu sorunun nedenleri şu şekilde sıralanabilir: (a) Ekonomik sebeplerle oluşan iç göçün de büyük ölçüde katkıda bulunduğu hızlı nüfus artışı, (b) Nüfus artış hızına paralel olarak kent imar planlarının geliştirilememesi, (c) Yerel yönetimlerin imar mevzuatını uygulamadaki yetersizlik ve ihmalleri, (d) Finansman sorunları (e) Sektörel fonların kullanımındaki hatalı uygulamalar. Adana’daki mevcut konut yapısı stokunun büyük bölümünün imarsız olması kent dokusundaki çarpıklıklar için önemli bir gösterge durumundadır. Bununla birlikte, imarlı konut üretiminde, Adana’da özellikle son 2025 yılda görülen uygulamalar ve olumlu gelişmeler, inşaat sektörünün paydaşları için takdire değer olduğunu da ifade etmek mümkündür. İnşaat Mühendisliği uygulamalarında yapı güvenliği, ekonomi ve estetik birlikte düşünülmesi gereken öğelerdir. Yapı güvenliği ile ilgili ölçütlerin, projelendirme ve yapım aşamasında uygulanması can ve mal güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir. Unutulmamalıdır ki, hasar görmüş yapıların rehabilitasyonu ve güvenli hale getirilmesi uygulaması ekonomik olmadığı gibi başarı şansı da tartışmaya açıktır. İ Konut üretiminde yeni bir anlayış Cumhuriyetin değerleriyle anılan bir yaşam alanı İlker İŞİSAĞ ADANA Kentleşme sürecini Adana gibi hızlı yaşayan, aldığı büyük göçün neden olduğu gecekondulaşmaya karşın modernleşmesini de sürdüren bir kentte elbette güzel işlere de rastlanır. Son yıllarda özellikle Seyhan Baraj Gölü çevresinde hızla yükselenbinalar, şehir plancılarını, çevrecileri kaygılandırırken ortaya güzel işler koyanlar da oldu. Bunlardan biri de Ataköy’ün yapımcısı Sait Sakarya idi. “Adana’nın en güzel koruluğunun, Ulu önderimiz Atatürk’ün adını taşıyan koruluğun yanındaki alandaoluşturduğumuz sitemize elbette ‘Ataköy’ diyecektik. Ama bizi bu ad bile tatmin etSait Sakarya medi. Cumhuriyet’in tüm değerlerine sahip çıkma adına konaklarımızın adı Cumhuriyet, Dumlupınar, Egemenlik, apartmanların da Sakarya, Kocatepe, Çimentepe, Kurtuluş,Anafartalar olmalıydı” derken, yapılan her işin O’na, onlara layık olmasına özen gösterdiklerini vurguladı. Sıcak ve nemli bir kentte yaz aylarında yaşamanın sıkıntısını en az Adanalı kadar bilmenin yanı sıra, Güney rüzgarını, göl manzarasını unutmamak gerekti elbette. İşte tüm bunları Ataköy için düşünmüşlerdi. Yoğun talep üzerine kollarını sıvayıp eseriortaya koyarken ne düşündüklerini, nasıl ortaya çıkardıklarını ise şöyle anlattı yapımcı Bor İnşaat’ın kurucusu Sait Sakarya “Adana bazı konularda şanssız bir kent. Zamanında yapılmayan işler günümüzde yapılanları geri planda bırakabiliyor, önüne çıkabiliyor. Yani emeğiniz, ürününüz hak ettiği yere gelmiyor. İşte tüm bunları, kentin sorunlarını, sıcağını, soğuğunu, rüzgarınıdüşünerek bir yaşam alanı oluşturmayı planladık. Biz, tek tük apartman ya da bağımsız ev yapma anlayışının terk edilmesinden yanayız. İnsanlarımızı eskiden olduğu gibi bir araya getirmenin, ama daha modern, daha çağdaş bir yaşam tarzını sunarak bir arayagetirmenin doğru olduğunu düşünüyoruz. İşte Ataköy bu konut üretim anlayışının ürünüdür. Ataköy’deki her bir şey en ince detayına kadar, Atamızın adına yakışır bir şe kilde yapıldı“ dedi. Sakarya, gelişmiş ülkelerde çağdaş kentleşme anlayışıyla konut üretildiğini vurgularken, bu tür yapılaşmayla; hem toplumsal refah, hem de mutluluğun yakalanabileceğini belirtti. Sakarya, bunun için de yerel yönetimlerin önderlik etmesi gerektiğini söyledi. Sakarya şunları söyledi: “Yerel yönetimler artık büyük arsalar üreterek, bu tür projelerin uygulanmasını teşvik etmelidir. Konut üreten kuruluşlar da bu anlayış çerçevesinde yapılaşmayı özenle sürdürmelidir. Ataköy’ün bu yapılaşma tarzına örnek olduğunu, öncülük edeceğiniumuyorum. Ancak, çevresinde 30 bini aşkın çeşitli ağacın yer aldığı 60 dönümlük bir alanda 29 konak ve 104 apartman dairesinin bulunduğu Ataköy’de sadece 133 ailenin yaşamını sürdürecek olması bizleri üzüyor. Amacımız, daha çokinsanımıza böyle modern, çağdaş ortamlarda yaşam alanları sağlamak. Bunun için yeni projeler peşindeyiz.” * ÇÜ MühendislikMimarlık Fakültesi (İnşaat Mühendisliği Bölümü)