Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA 80.1TL CUMHURtYET 29 EKİM 2003 ÇARŞAMBA Türkiye'nin ilkbaşbakanı Ismet İnönü, Cumhuriyet kurulmadan önceki gece Atatürk'le beraberdi Hazırlıldar tamamlanıyor 28 Ekim gecesi her zamankı gibi Atatürk, planlaruu Çankaya Köşkü'nde hazırlayacak. Meclis de uygulayacaktı. O gece yakrn arkadaşlan Kemalettin Sami. Halh Paşa ve Milli Müdafaa Vekili Kaam'ı (Dirik) yemeğe davet etti. Her zaman olduğu gıbi Ismet İnönü de o gece davet edilenler arasında idi. İnönü bütün geceyı Atatürk ıle bırlikte geçirdi. Kal Sayın İnönü, Cumhuriyetin ilanına karar verdiğiniz o geceyi anlaür mısınrz? tsmet İnönü 28 Ekim akşamı Atatürk bizı Çanka\ a'da toplamıştı Yemek hep beraber yendi. Atatürk ertesi günü Cumhuriyet ilan olunacağıru söyledi. Bunu söyledikten sonra herkes a>Tildı. Atatürk bana kalmamı söyledi. Hıçbir konuşma olmadan masamn başına yan yana oturduk. Evvela kanun metnıru görüştük. Her madde üzerinde tabiatıyla eski ve yenı arasında bır mukayese yapıyordu. Atatürk netıceyi dıkte ediyordu. bense yazıyordum. Bu suretle çerçeve tamamlandıktan sonra tekrar okudum. Atatürk dıkkatle dınledi, düşündü. Hazırlık tamam dedı. Ve bana aynlmak üzere ızin verdı. Zaten köşkte mısafin idim. Odama çekildim. Ertesi sabah metm bir kere daha gözden geçirdik ve beraberce Meclise gittik. Kanunu Müzakereyi bekledik. Kal Cumhuriyette Ugih' anayasa değişiktiğinin Meclis'te kabulünden kuşkulan var nuydı? tsmet İnönü Atatürk kesın kararlıydı. Mutlaka çıkaracaktı. Kuşkulan, neticeden yoktu. Cumhuriyet 28 Ekim akşamına kadar ve Lozan Muahedesi'nin Atatürk'ün de ımzasından sonra umumı olarak herkesin zihninde olmuş bır haldeydı. Cumhuriyetin aleyhinde bulunanlar zayıf bir ümitle yalruz Büyük Millet Meclisi hükümeti devam ediyor. şeklini kurtarmaya çalışıyorlardı. Bır tek üırut uzatılmasında, sürüldenmesınde ıdı. Atatürk bunu önlemek içın kesın karar vermışti. Cumhuriyetin ilanı zaten umumı vicdanda olgun bır hale geldıkten sonra bır emn vakının kanunla kararlaştınlması şekJınde bir muamele idi. Bu kolaylığa gelmıştı ve ancak bir o\unla tehır olunabilırdı. Buna mani olmak lazımdı Dedığım gibı Cumhurivet zaten umumı vıcdanda olgun bir hale gelmıştı. Yalnız oyun ıle Büyük Millet Meclisi hükümeti vazıyetini sürüklenmesıne ümıt bağlayanlar vard'ı. Bu oyunu önlemek lazımdı. kuşkusu bundan ıbarettı Atatürk'ün.(8) Kal Türkiye Cumhumeti'nin ilk başbakanı Bekman: Muhaliflerin önemi yoktu 28 Ekim günü gene sorun çözülememişti. Devletin iki gün hükümetsiz kalışı Atatürk'ün asıl düşüncesini gerçekleştirmesine olanak sağladı. 28 Ekim gecesi Çankaya gene önemli kararlar arifesindeydi. Kal Sayın Bekman, gazeteci olarak olan bitenden haber alabilivor muydunuz? olarak gerçekleştirmeyi düşündüğünüz en önemli kararuuzı söylermisiniz? İsmct İnönü Ben başvekıl olduğum zaman Lozan Muahedesi'nin ıçyüzü ve bütün tesirlen üzerimde tazeydi. Istiklal Savaşı esasında tngilizlerle olmuştu. O tertıbın başında Ingılizler bulunuyordu. Lozan Muahedesi'nin neticelenmesınde gene başlıca amil tngilizlerin gayretı ile olmuştur. Dığer devletler, kapitülasyonlar gibi. Düyunu Umumiye gibi, hülasa istedikleri gibi Türkiye'ye müdahale etmek ve Türkiye'yi sömürmek bahsınde lngiliz inadına güvenerek onun perdesı arkasında daha çok ısrarlı ve ınatçıydılar. Sulh esasen lngiliz gayreti ile olmuştur. sağlamaktır. Bunu temin edelim. sulh olsun ondan sonra sizin dediğiniz şartlar hasıl olur gelirsem size, istediğinia yaparsınız." Kal Bu sözieri söylerken güvendikleri neydi? İsmet İnönü Güvendikleri bunlar (devrımler) yapılmayacaktır. Türkiye. içinden birçok keşmekeşlere gırecektir. Bu kanşıklıklar içinde uygulanabileceğı düşünülmeden tayin edilmış olan adalet müşavirleri, kabotaj hakkının ancak iki sene sürmesi hulasa kapitülasyonlara ait diğer meseleler fiilen kendi kendıne sürüklenip giderek eski rejim iade olunacak diye düşünüyorlardı. Bu ümit sonuna kadar onlarda yaşadı. Ama bu benim zihnimde daimi bir görüntü olarak, bir tehlike olarak belirdi, yaşadı, taze bir halde durdu ve ben onu düşünerek ıdareye geçtım. Kal Muhtaçoidunuzmu,yardımistedinizmi? İsmet İnönü Ikınci Cıhan Harbi çıkıp tamamıyle Türkiye'ye muhtaç bir vaziyet hasıl oluncaya kadar yardım bahsi yalnız akıl vermeye münhasır kalmış. para hususunda hıçbir açılma. kolaylık göstenlmemiştir. Bu zıhnımdedir. Hıçbir para yardımı voktur dışandan. Asıl zihnimde kesin olarak verdiğim karar, mutlaka esaslı ihtiyaçlara daır bir şey yapmak lazımdır Bütçemız nasıl olacak. bütün mesele mahyeve bağlanıyor. Ben zihnimde ılk Münir Müeyyet Bekman (7) Kısmen alabiliyorduk. Akşam Çankaya'da Atatürk'ün misafirleri varmış ve îsmet Paşa ile beraber o tasan görüşülmekte imiş. Atatürk açıklamış, yann Cumhuriyeti ilan edeceğiz diye. Hatta bir kanun tasansı hazırlamışlar. Sorduk mebuslara, muhalifler ne diyor. Önemi yok dediler. günden itibaren kararlıydım. Bütçem zayıf olacak. Ne kadar zayıf olursa olsun ondan biraz daha zayıf hale getirip bir miktaruu yatınm olarak ayırmak ve zaman ile memleİcetin ılerlemesini bu yatınmla sağlamak. Bu düşünce ağır tecrübelerin ılhamı olarak, düşman içinde, düşman karşısında en ağır baskılar altında edinilmiş bir kanaatti bende. Onun için başbakan olarak yapacağım iş, bütçeden yatınm için mutlaka para ayırmak ve esaslı ihtiyaç gördüğümüz meselelere, ihtiyaçlara devam etmek. Memleketin bütçe muvazenesini temin etmek. Mesela demiryolu bizim zihnimizde olgun bir ihtiyaç halindeydi. Paraya ihtiyacı vardı. Mutlaka bunu yabancı yapardı. Halbuki bız mutlaka bunu mülileştırme karanyla çıkarmak ve mutlaka yeni yollar yapmak karan içindeydik(19231938 yılları arasında 3170 km. yeni demiryolu yapıldı ve 4180 km. demiryolu satın alındı.) Endüstrileşmede. mutlaka bir adım atmak lazımdı. Bu meseleleri yapabilecek bir yatınm usulünü bulacağım ve onlan tatbik etmeye başlayacağım. Bu kararla başbakanhğa başladım. Ve bu kanaatle isabet ettığimi hadiselerle birer birer kendim tecrübe ettim, anladım. Bır mısal olarak söyleyeyim, başbakanlığım esnasında bir sene Hazine, Osmanlı Bankası'ndan o sene içinde idare edilmek için borç para almak ıstemişti. Osmanlı Bankası başüstüne diye cevap verdi. Yalnız bu dedığınız bir istikrazdır, o istikrazı görüşelım dedı. Bu cevap bana gelır gelmez meseleyı başından sonuna kadar, geleceğini. bunun sonunun nereye varacağını anladım. Hazır para ihtiyacı içinde bulunacağız. Bu hıçbir zaman bitmeyecektir. Ve her bitişte nihayet birkaç sene içinde Lozan"dan, Milli Mücadele'den eser kalmayan bır idare husule gelecektir. Osmanlı Bankası'ndan bu cevabı aldıktan sonra teşekkür ettim, istemiyorum para dedim. Büyük hata: Borçlanmak Bir başka mesele. Lozan Muahedesinın zamana bağlanarak bırakılan takıntılan vardı, onlardan kurtulmak lazımdı. Onlann her bırisine ümit bağlanmıştır. Muahedeyi yapanlar, içende mutlaka huzursuzluk olacak. mutlaka ihtiyaç artacak, yardıma ihtiyacı olacak, bu yardımı da ödetiriz anlayışı içinde idıler. Böyle bir plan karşısında kalacağımı bildiğim için hep muayyen ıstıkametlerde nasıl tedbirlı bulunacağımı bihyordum ve asıl çarenin de mutlaka kalkınma olacağını, esaslı ıhtiyaçlan devletin kendi eliyle yapmasından başka çare olmadığını, olmayacağını bilerek bir idare tarzı takip ettim. 1938'e kadar, tkınci Cıhan Harbı'ne kadar Lozan Muahedesi'nin bütün takıntılan bitmışti. Hatta memleket her türlü askeri kayıttan, tehditten uzak olarak Boğazlar üzennde bütün müdafaa hakkını almıştı. tkinci Cihan Harbi "ne böyle girmek mümkün oldu. Demek ki başbakan olduğum zaman memleketin, Cumhuriyetin dışandan, dışanya karşı maruz olacağı tehhkelen daima bilen. göz önünde tutan bir insan olarak çalışnm ve netıceleri bu suretle almak mümkün oldu. Ondan sonra büyük hata. ismet Paşa hep Lozan kafası ile idare ediyor. Halbuki dünya değişti, bilmem ne oldu diyerek gelişi güzel mali politika ile her türlü gedik açılmıştır. Asıl hata burada olmuştur. Hatta tkinci Cıhan Harbi'nden çıkışımızın bıle gene büyük bır çaba mahsulü olduğu gözden kaçabılmiştir. Biz tabıatı ile Osmanlı lmparatorluğu'ndan bır gram altın almadık. 1950 "de iktidan bıraktığımız zaman Merkez Bankası'nın eluıde Türkiye'nin hiçbır zaman görmedıği mıktarda bir altın hazinesi var idi. ( 3 7 ton, N.Kal.) Öyle bıraktık. Her şey değişti. Lozan Muahedesı'nın netıcelen. sıkıntılan, o zaman içın \enilecek büyük güçlüklerini gördükten sonra Türkiye'nin geçmişte nasıl sıkıntılarla adım adım çöküntüye gittığini canlı olarak yaşamak, unutamayacağım bir ders olarak bugün de üzerimde tesırini yapar. flkıldan çıkmayan söz Başvekil oldum. Lord Curzon ve Amerıka murahhası ıle üçümüzün konuşmamızı hiçbır zaman aklımdan çıkarmadım. "Lozan Muahedesi'nden mcnınun aynlmıvoruz. Hiçbir dediğünizi \apnramadik. Harap bir memleket ahyorsunuz. Bunu imar etmevecek misiniz? Ne> le nasıl yapacaksınız? Geleceksiniz para isteyeceksiniz, diz çökeceksiniz, reddettiklerinizin hepsini cebimden çıkanp size göstereceğHn" dedı. Bunu hiçbır zaman unutmam Cevap \ erdım. *Bizim burada istediklerimiz, müstakiL nıedeni bir devlet olarak onun bütün şarüaruu Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kabinesi şöyle kuruldu. Başvekil: ismet İnönü, Malatya. Şer'iye Vekili: Mustafa Fevzi Efendi, Saruhan. Erkânıharbiyei Umumiye Vekili: Fevzi (Çakmak) Paşa, Istanbul. Dahiliye Vekili: Ferit (Tek) Bey, Kütahya. Maliye Vekili: Hasan Fehmi (Ataç) Bey, Gümüşhane. Müdafaai Milliye Vekili: Kazım (Özalp) Paşa, Karesi Balıkesir. Iktisat Vekili: Hasan (Saka) Bey, Trabzon. Adliye Vekili: Seyit Bey, Izmir. Maarif Vekili: Safa (Özler) Bey, Adana. Nafia Vekili: Muhtar (Cilli) Bey, Trabzon. Sıhhiye Vekili: Refık (Saydam) Bey, Istanbul. Imariskân Vekili: Mustafa Necati (Uğural) Bey, Izmir. b u I u şm Inönü'den 50 yıl değerlendimnesi Kal Sizin de ön saflarda görev aldığuuz ve kurduğunuz Türkiye Cumhuriyeti 50 yaşına bastı, 50. yılda neler hissediyorsunuz? İsmet İnönü Cumhuriyetin ilanı büyük bir rejim değişikliğidir. Tabii eski rejimin taraftarlan mutlaka vardı. Çaba sarf etmişlerdir. Uzun emek sarf etmişlerdır. Cumhuriyetin ımparatorluk idaresinden esaslı farkı yalnız hükümet teşkili değil. memleketin ıdaresi şekli değil. memleket idardsinin merkezinin Ankara'ya gelmesidir. Onun için Ankara'nın merkezi idare olmaktan kurtulması. Istanbul hükümetleri için ümit olarak beklenebilirdi. Kal 50 yılda Cumhuriyeti nasıl değerlendiriyorsunuz? İsmet İnönü 50. yıldönümü esaslı bir noktada başka Cumhuriyet ilanlanyla ayrıhr. Diğer memleketlerde Cumhuriyet ilanlan ilk heyecan fırtınası geçtikten kısa bir zaman sonra restorasyonlar yani Cumhuriyetin. Cumhuriyetten evvelki rejimin iadesi teşebbüsleri ıle geçmiştir. Bizim Cumhuriyet 50 seneyi buldu, hiçbir ciddi restorasyon teşebbüsü veya tasavvuru veya hazırhğı karşısında bulunmadı. Bu bakımdan Cumhuriyet sağlam bir temele oturmuş sayılır. Cumhuriyetin 50. yılını bugünkü sükunetle idrak etmek rejimin sağlamlığı bakımından teminat verici. huzur verici bir ışaret sayılmalıdır. Sayılabilir. Bu bakımdan rahatlık vardır. atisi için emniyet vardır. Yalnız 50 seneyi o şartlar içinde idrak ediyoruz ki artık her fikir. gerek yazıyla gerek sözle çok partili siyasi hayatta söylenebilecek devreye geldik. Burada, muhtelif cereyanlar zaman zaman söylenebilir mi? Söylenme daha ileri teşebbüslere vanr mı? Bu yüzden memleketin huzuru ve idaresi temelinden sarsılır mı? Bu endişeleri, idare edenlerin, kafalarında bir ihtimal olarak bulundurmaları lazımdır. PROGRAM:: 21:00 FENERALAYI GÜNDOGDU MEYDANI'NDAN HAREKET 21:30 CUMHURİYET MEYDANI TOPLANIŞ 21:30 KONSER: MAZHAR FUAT ÖZKAN £9 e k i m buluşması İZMİR BÜYÜICŞEHİR BELEDİYESİ Arkası 7. sayfada