Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C İ stanbulspor ikinci lige S Ü P E R L İ G ’ İ N A R D I N D A N Türkiye’de spor kulübü denilince akla ilk gelen isimlerden, saygın camilardan biridir İstanbulspor. Bir eğitim kurumunun içinden çıkmış, terbiyeyi, ahlakı, fair playi yeşil sahalara yansıtmayı başarmışlardır. Ancak, Sarı Siyahlı camianın bu sezon başına gelenler futbol sever, taraflı tarafsız herkesi üzüntüye boğdu. Önce anonim şirtek haline getirilen kulüp, bir ticari meta gibi elden ele dolaştı. En son Uzanlar’ın elinde bulunan kulüp, TMSF’nin el koyması sonucu devletin eline geçti. Yönetimde yaşanan çalkantılar, ne yazık ki takım üzerinde de etkisini gösterdi. İstenilen sonuçlar sahaya bir türlü yansımayınca köklü çınar, sezon sonunda Süper Lig’e veda eden takımlar arasında yerin alıyordu. Bir İstanbul Masalı’nda acı son T O L G A S E Z E R landırmış olabilir mi? G.Y. Zengin işadamları abilerimizden, kardeşlerimizden, rica ediyorum İstanbulspor’a onlar sahip çıksın. Devletin sahip çıktığını görmedik. İstanbul Lisesi’nden çıkan işadamlarının yardımını bekliyoruz. Peki İstanbulspor tekrar birinci lige dönebilir mi? B.T. Elbette büyük değerleri olan bir kulübüz. Niye geri dönmeyelim ki? Ben Karaman doğumluyum. Konya Lisesi’ni 1959’da bitirdim ve İstanbulspor’a geldim. Okumak için top oynadım. Okudum, mühendis oldum, futbola da devam ettim. Şu anda da derler ya ‘damarımı kessen sarı siyah akar’, Benimde damarımı kesseniz SarıSiyah akar. Başka hiçbir kulübü tutmuyorum. Sadece İstanbulspor’u tutuyorum. İstanbulspor küme düştü. Büyük bir gelir kaybetti. Süper Lig’deyken naklen yayın ve forma geliri vardı. İkinci Lig’de bunların hiçbiri yok. Devlet kendi değerli malını nasıl değersiz hale getirir? B.T. Devlet göz göre göre bu takımı şu andaki durumuna getirdi. Devlet 1 milyon dolar verseydi, takım ligde kalırdı. Ondan sonra 5 milyon dolara da satardı. Şimdi 1 milyon dolara bile müşteri bulamaz. Çok büyük bir firma alırsa kurtarabilir İstanbulspor’u. düşerken arkasında bir çok üzgün insan bıraktı. Yaşananları değerlendiren İstanbulspor’un eski temel direklerinden Bilge Tarhan, Günay Yavaş ve Yıldırım İper, ‘‘Kurtulmamız mucize olurdu. Ama hem öksüz, hem yetim bir takımın küme düşmesine kimse dur diyemedi’’ derlerken, hem TMSF’yi, hem de kulübün son 10 yıldaki yönetimlerini ağır bir dille eleştirdiler. Bu göz yaşları İstanbulspor’un değil, aslında tüm İstanbul’un diyor kafa kafaya verip oturan 3 kişiden en kıdemlisi. Üçünün de yüzü asık. Çünkü, Türkiye futbolunun en köklü kulüplerinden İstanbulspor, artık Süper Lig’de yok. Onlara göre takım düşmedi, düşürüldü. Üstelik bürokratik engellerle gitti 2. lige. Yaşananları değerlendiren İstanbulspor’un eski temel direklerinden Bilge Tarhan, Günay Yavaş ve Yıldırım İper, ‘‘Kurtulmamız mucize olurdu. Ama hem öksüz, hem yetim bir takımın küme düşmesine kimse dur diyemedi’’ derken, hem TMSF’yi, hem de kulübün son 10 yıldaki yönetimlerini ağır bir dille eleştirdiler. İstanbulspor tarihinde birçok başarıya imza atmış bir takım. Ancak bu sezon küme düştü. Bu düşüşün sebebi neydi? B.T. İstanbulspor sahipsiz kalmış durumdadır. Kulübe devlet sahip çıktı. Fakat buna karşın, takım ligden düştü. Sezon başında Hıncal Uluç’un bir yazısı vardı. Devlet İstanbulspor’a sahip çıktı, devletin takımı olur mu diye. Böyle şanssız laflardan sonra hiçbir oyuncu transfer edemedik. Dahası elimizdeki iyi futbolcuları (Musa, Balili, Saidou) başka takımlara sattık. Oyuncular takımda kalsa İstanbulspor daha iyi yerlerde olabir miydi? B.T. Olabilirdi. Kulübün çok büyük bir borcun içine girdiği yolunda iddialar vardı ama bu gerçeği yansıtmıyordu. Çünkü şampiyonluğa oynayan bir takım değildik. Büyük yıldızları transfer etmek gibi bir hedefimiz de yoktu. Kulübün buna karşın nasıl borçlandığını anlamak mümkün değil. Sahipsizliğimizin yanısıra hakem hataları da bizim sonumuzu hazırladı. İstanbulspor’un bu sürecinde anonim şirkette bir işadamının Sergen başta olmak üzere birçok yıldızı transfer etmesinin ve sonrasında gelen ticari başarısızlığın etkisi var mı? B.T. Şirket takımın yüzde 90 hissesini satın aldı, yüzde 10’u da Vakfa bırakıldı. Biz İstanbulsporlular Cemiyeti olarak etkisiz kalarak ses getiremedik. Daha sonra hisseler verildi. Dolayısıyla İstanbulspor artık elden ele geçen bir mal, bir hisse senedi halini aldı. Bir anlamda basamak olarak kullanılmaya başlandı. Bir takım borçlanmalar oldu. Ve Cem Uzan şirketlerine devlet tarfından el konulunca İstanbulspor belli bir süre devlet tarafından idare edildi. Daha tehlike çanları çalmaya o andan itibaren başlamıştı. Kulübün TMSF’ye geçmesi düşüşü hız Günay Yavaş, Bilge Tarhan ve Yıldırım İper. KÖKLÜ ÇINARIN SONU İstanbulspor... Koskoca bir metropolün adını taşıyan bir kulüp. Sadece kulüp de değil aslında, ilim irfan yuvası İstanbul Erkek Lisesi’nin uzantısı. Çanakkale Savaşları’nın şehit pınarı. Evet, o İstanbulspor, 2005 Türkiyesi’nde yazgısıyla baş başalar artık. Yıllarca önce geldiği Süper Lig’e veda edip önlemeyen bir düşüşün ik adımını atan SarıSiyahlılar, ne yazık ki bir mucize gerçekleşmezse tarihin tozlu raflarında anılır bir hale gelecek. Peki suçlu kim? Anonim Şirket tuzağına düşerken sessiz kalan üyeler mi? Sahip çıkmayan İstanbul halkı mı, milyon dolarlar harcayıp kurumsallaşma adına istenen adımları atamayan işadamı Cem Uzan mı, yoksa, futbolun yönetiminden ‘habersiz’ 2 iktisatçı, 2 hukukçuyla İstanbulspor yönetimini oluşturan TMSF mi? Belki de hepsi; bilemeyiz ama İstanbulspor bu yıl göz göre göre küme düştü. Belki transfer döneminde olumlu bir iki adım atılsa, belki ara tranfserde Musa gibi, Ahmet gibi isimlerbırakılmasa çok şey farklı olurdu. Ama dedik ya 2005 İstanbulspor için kara bir yıldı. 8