Catalog

C S Ü P E R L İ G ’ İ N A R D I N D A N Balkanlar’ın sert rüzgârı 4 lig, 1 UEFA ve 1 de Süper Kupa’ya imzasını atan Hagi’nin teknik direktörlük kariyerinde sadece Türkiye Kupası ve 51’lik F.Bahçe galibiyeti var. Onun dışında Hagi, taraftar yönetim ve futbolcularıyla yaşadığı gerginlikle anılacak. dığını bilmeleri gerekirdi’’ diyordu. Hatta genç teknik adam taraftarın manüple edildiği iddia bile ediyordu. Hagi, “Ben bu takımın teknik anlamda ortaya koyduklarıyla ilgilenirim ve bundan sorumluyum. Ters giden her şeyden gerek basının gerek kulüp içinden beni sorumlu tutmaya çalışması doğru değil. Ayrıca Galatasaray’ın başarılı olmasını istemeyen kişilerin, taraftarları provoke ederek alet etmesi hoş karşılanamaz. Ben bu provokasyonlara kananların gerçek taraftar olmadığını, çocuk olduklarını düşünüyorum. Yaşanan tüm olumsuzluklara karşın takım olarak sportif açıdan başarılıyız. Zorluklar içinde mücadele ediyoruz. Ancak benim ve takım hakkında yapılan spekülasyonlar işimizi daha da zorlaştırıyor” şeklinde konuşarak yönetimle arasında tatsızlık olduğunu ima etti. İşte bu sözler; Hagi’nin ayrılmayı kafasına koyduğunu gösteriyordu. Başkan Özhan Canaydın’ın ise eli kolu bağlı durumdaydı. Çünkü, ortada bir şampiyonluk yarışı vardı ve takım iddiasını sürdürüyordu. Kriz Hagi’nin ‘özür dilemesiyle’ giderildi. Ancak sonradan Rumen teknik adam ‘Yönetimden değil Başkan’dan özür diledim’ açıklamasını yaparak yine kafaları karıştırdı. Futbol yaşantısının sonbaharında Galatasaray’a gelen Hagi, Sarı Kırmızılı forma altında önemli başarılar elde etti. Dile kolay... 4 lig, 1 UEFA ve 1 de Süper Kupa kazanarak, en büyük mutlulukları yaşadı. O, sadace Galatasaray için değil Türkiye için bir ‘Efsane’ olmuştu. Gheorghe Hagi, 2001 yılında yeşil sahalara veda ettikten kısa bir süre sonra Romanya’nın başına geçti. İlk teknik direktörlük deneyiminde başarısız olan ‘Karpatların Maradonası’ 2. Türkiye macerasını Bursa’da yaşadı. Ne var ki Yeşil Beyazlı ekipteki ömrü uzun olmadı. Hagi için işler iyi gitmiyordu. Önce Romanya Ulusal Takımı ardından da Bursa’daki teknik direktörlük günlerinde sınıfı geçemedi. Galatasaray ise Fatih Terim’le bir türlü istenilen başarıları tekrarlayamadı. Böyle oluncu olunca Hagi’nin yolları Sarı Kırmızılı takımla bu kez 20032004 sezonun sonlarında kesişti. G.Saray Yönetimi akıllı bir hamle de bulunarak Fatih Terim’in yerine Hagi’yi göreve getirdi. Çünkü, taraftarın gönlünde ‘10’un özel bir yeri vardı. Rumen çalıştırıcı ise özellikle takımdaki ağabeylere güveniyordu. Başarıya en kestirme yoldan gitmeyi planlayan Hagi, Fatih Terim’in kadro dışı bıraktığı Bülent, Arif, Hakan Ünsal ve Baliç’e kucak açtı. 100. YIL HEDEFİ Başkan Özhan Canaydın ve diğer yöneticiler her fırsatta 100. kuruluş yıl dönümünde şampiyon olacaklarını söylüyorlardı. Hagi’yle ilgili eleştirilere kulak tıkayan Cim Bom’da sorunlar daha hazırlık kampında başladı. Almanya’daki kampa 2. Başkan Ergun Gürsoy’un yardımcısı Ayhan Akbin’i istemeyen Hagi krize neden oldu. Oysa Ergun Gürsoy, Hagi’nin Sarı Kırmızılı takımın başına geçmesinden başrolü oynamıştı. Deneyimli yönetici hatta Hagi’yle ilgili olarak ‘‘İsterse 10 yıllık sözmeşme yaparız’’ açıklamasında bulunmuştu. Ne var ki Ayhan Akbin olayı yüzünden Hagi ile Gürsoy’un arasına kara kedi girdi. P E T R E O L AY I Yönetim istememesine karşın Hagi her fırsatta vatandaşı Petre’nin takımda kalmasını istedi. Öyle ki Bursa ile yapılan kupa maçında yandaşlar ‘‘Petre dışarı’’ diye tempo tutmuş, Hagi de tepkesinin kendisine yönelik olduğunu savunmuştu. Sonunda taraftarlar ile yönetimin istediği oldu ve Petre’ye yol gösterildi. Hagi’nin yarattığı bir başka ‘kriz’ ise Saidou olayıydı. Kamerunlu futbolcunun kendisinden habersiz transfer edilmesi nedeniyle Saidou’yu oynatmayan Hagi’nin bu tutumu yöneticilerin tepkisine neden oldu. Sonuçta da Saidou devre arasında Malatyaspor’a kiralandı. Hagi, Rumen futbolcu Pleşan’ın transfer edilmesini çok istiyordu. Ne var ki G.Saray Yönetimi Bratu, Tamas ve Petre’nin istenilen düzeyde çıkmasından sonra bu transfere karşı çıktı ve Hagi’den habersiz Ribery’i transfer etti. ‘HIRSIZ’ Hagi devam edip etmeme konusunda kararsız olan yönetimin en huzursuz olduğu durumlardan biri de Kayseri’de yaşandı. Cep telefonunun çalındığını zannedip kendisini karşılayan gruba ‘hirsizsiniz’ diye bağırması tepkiye neden oldu. Hagi yaptığı hareketin yanlış olduğunu söyleyip sonradan özür diledi belki ama gerek taraftarlar gerek de yönetimin tepkisine neden oldu. Hatta bazı yandaşlar Ali Sami Yen’deki 20’lık Trabzon yenilgisi sonrası ‘Hırsız Hagi’ diye bağırdılar. G.Saray’ın 100. yılında krizlerin ve kavgalar hep gündemdeydi. Ne var ki Türkiye Kupası’nın kazanılması bu fırtınayı biraz olsun dindirdi. Fenerbahçe’yi 51 gibi tarihi bir skorla deviren Cim Bom’da herkes bu karşılaşma sonrası Rumen teknik adamın kredisinin arttığını düşünüyordu. Ama Kadıköy’deki 10’lık yenilgi sonrası Hagi’nin Başkan Özhan Canaydın’la ilgili ‘‘Başkan bana her zaman arkamda olduğunu söyledi. Ama arkamda neyle bekliyor’’ açıklamasını yapması bardağı taşıran son damla oldu. Sonuçta da o güne arkasında duran Özhan Canaydın, Hagi’yle devam edilemeyeceğine karar verdi. İstifası istenen Rumen teknik adam da Denizli maçından sonra, 1.5 yıllık Galatasaray kariyerine son verdi. Futbolculuğunun sonbaharında büyük Sarı Kırmızılı forma altında önemli bir kariyer yapan Hagi, teknik direktörlüğünün ilkbaharında kötü anılarla ayrıldı... YÖNETİMİ HEDEF ALDI Hagi’nin 24 Ocak 2005’te Florya Metin Oktay Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında bazı yöneticileri hedef göstermesi Başkan Ergun Gürsoy olmak üzere diğer isimlerin sert tepkisine neden oldu. Rumen çalıştırıcı, ‘‘Ayrılmamı isteyenlere istediklerini vermeyeceğim. Beni bu takımın başına getirirken ‘kukla’ olarak kullanmak istedilerse Hagi’nin kukla olma Hagi’nin teknik direktörlüğü 1 sezon sürdü. 5