Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Days
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
C S Ü P E R L İ G ’ İ N A R D I N Alex de Sauza büyük paralar karşılığında geldi Fenerbahçe’ye. Kısa sürede takıma uyum sağladı, bizden biri olup çıkıverdi. İkinci bir Hooijdonk’tu sanki. FENERBAHÇE Marco Aurelio: 33 maç 2 gol Ümit Özat: 31 maç 2 gol Alex de Souza: 31 maç23 gol Marcio Nobre: 33 maç 18 gol Tuncay Şanlı: 31 maç 7 gol Luciano: 25 maç 4 gol Servet Çetin: 23 maç 3 gol Önder Turacı: 27 maç 1 gol Serkan Balcı: 26 maç Deniz Barış: 23 maç 1 gol Serhat Akın: 26 maç 2 gol Mehmet Yozgatlı: 28 maç1 gol Nicolas Anelka: 14 maç 4 gol Van Hooijdonk: 19 maç 8 gol Rüştü: 29 maç17 gol yedi Selçuk Şahin: 17 maç Fabiano: 14 maç Kemal Aslan: 15 maç Mahmut Hanefi: 5 maç Semih Şentürk: 2 maç Fatih Akyel: 1 maç Volkan: 6 maç7 gol yedi Önce Hooijdonk şimdi de Alex H İ L M İ T Ü R K A Y Fenerbahçe’ye kurulduğu günden bu yana çeşitli ülkelerden onlarca yıldız geldi geçti. Ama ben Hooijdonk ve Alex gibisini doğrusu görmedim. İkiside deyim yerindeyse herşeyden önce insan, yaşamları dört dörtlük, futbolculukları ise bir harika. Kim birgün haklarında birşeyler söyledi, kim bugüne kadar ikisinden birini eleştirdi söyleyebilirmisiniz. Bu mümkün değil. HOOIJDONK GİBİSİ GELMEDİ yrı bir seyirci topluluğu vardı.Her gol attığında onlara koşuyordu, zevkle izleniyordu. O da attığı goller ve asistleriyle takımını bu sezon şampiyon yaptı. İyiki de gelmişsin Alex. A Hollandalı Hooijdonk’tan başlayalım önce; tam bir profesyonel, örnek bir futbolcu. İlk sezonunda Fenerbahçe’nin sevgilisi oldu, tribünler onunla oturdu onunla ayağa kalktı, onunla sevindi. Rakip filelere tam 24 gol attı, yaptığı asistlere gelince; inanırmısınız sayısını unuttum. Peki ya geriye kadar gelerek kale içerisinden çıkardığı toplar. Onlara ne demeli. Adam sen neymişsin be... Forvet olarak alındın, ama yeri geldi savunmada bile oynadın, orta sahalarda top gezdirdin, topa bastın, birgünde rakibine bir kasıtlı vuruş yap be.. Sen niye bu kadar iyisin böyle. Senin gibisini bu ülkede görmedim, bir örneğin bile yok.Zaman geldi, idmanlardan sonra takım arkadaşlarına ders verir gibi frikikten nasıl gollerin atılacağını gösterdin. Sezon bitti Fenerbahçe şampiyon oldun. Kim yaptı bu takımı şampiyon? Daum mu? Kesinlikle hayır. Onun eseri bile yoktu takımın başarısında. Bu takımı Hollandalı şampiyon yaptı. Bu takımı Hollandalı sokaklara döktü, bu takımı Hollandalı ayakta alkışlattı. Peki ya Daum sezon bitiminden hemen sonra raporuna neler yazdı. Söyleyelim;Hollandalı golcü için ‘yaramaz, satılsın’ dedi. Yöneticiler ayaklandı, taraftar ayağa kalktı. İnternet sitelerinden Alman teknik direktöre tepkiler bir çığ gibi büyüdü. Hooijdonk sonuçta kaldı, ama ikinci sezonda bir işe yaramadı. Alman takmıştı bir kere kendisine. Böyle olunca da oynadığı maç sayısı bu sezon 10’u geçmedi. Geçen yılın gol kralı bu sezon günlerini yedek kulübesinde bekleyerek geçiştiriyordu. Zaman zaman kendisine hasret kaldığımız günler oldu, attığı frikik gollerini arar olduk, o da dayanamadı ve ülkesinden bir takımla anlaşarak gitmeye karar verdi. Galatasaray maçıyla İstanbul Şükrü Saraçoğlu’da seyircisine veda etti, attığı gol sonrasını ayağa fırlayan taraftarları bu kez vedası için ayaktaydı. Türkiye’de güzel günler geçirdi,Türk insanını çok sevdi, birgünden birgüne yurt dışında ülkemiz aleyhine hiçbirşey söylemedi, tersine hep olumlu görüşlere yer verdi. Taraftar grubu veda günü ‘Bu kalp seni unuturmu’ diye pankart asmıştı. Çok doğru. Bu kalp Daum’u unutur ama seni asla unutmaz, unutmayacak da Hooijdonk. Bunu böyle bil. ALEX İKİNCİ BÜYÜK Hooijdonk’dan sonra bir diğer büyük isim: Alex De Sauza. Büyük paralar karşılığında geldi Fenerbahçe’ye.Kısa sürede takıma uyum sağladı, bizden biri olup çıkıverdi. İkinci bir Hooijdonk’du sanki.Oynadığı yerler değişikti hepsi o kadar. Ayrı bir seyirci topluluğu vardı.Her gol attığında onlara koşuyordu, zevkle izleniyordu. O da attığı goller ve asistleriyle takımını bu sezon şampiyon yaptı. İyiki de gelmişsin Alex. Fenerbahçe’ye renk kattın, hava getirdin.Biliyoruz ki Hooijdonk gibi sende Fenerbahçe seyircisine aşıksın. Onlar da sana. Anlayacağınız bir sezon önce Hooijdonk şimdi de Alex. İki büyük yıldız. Birazda bizimkiler onlara ayak uydurmuş olsalar ne olurdu ki. G.Saray maçından sonra Başkan Aziz Yıldırım yaptığı açıklamada Alman teknik direktörün takımın başında kaldığını açıkladı. Bazıları için iyi ama büyük çoğunluğu içinde kötü haberdi bu. Bakarsınız Daum kalması netleştikten sonra yönetime sunacağı raporda bu seferde ‘gönderin’diye Alex’in ismini yazabilir!. Belli mi olur. Şaşırmamak gerek. Daum, Avrupa’da başarı şartıyla kaldı. 3