27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

30MART 1997. SAYI 575 leri gözlemleniyor. Toplumsal sorumluluk konusunda da daha duyarlılar. Çoğu ailelerdeki yaşlılarla ilgileniyor, ilgilenemese de, onlarla kimin ilgileneceğiyle ilgili plan ve programı yapmak kadınlara düşüyor. Bu kadar geniş alanlara yayılan ilgi, bir konuda odaklanmakta zorlanıyor. Bu nedenle kadın birçok konuda doğru olmadığı halde kontrolü kaybettiği kanısına kapılıyor. Daka da önemlisi kendini birbirinden çok farklı bu sorunlara esir olmuş görmeye başlıyor. Buna karşın kendine bazı konuları sorun ve problem haline getirmenin, uzmanlara görc olumlu yönlcri de var. Bunlardan ilki, zordaolsabu sorun ve problemlere çözüm bulmak. Farklı yollardeneyerek yaşamı daha iyi tanımak ve gelecekte yaşanacak benzeri sorunlar İcarşısında tavır ve önlem alabilmek. Neden ve sonuç ilişkilerini kavramak.lkinciolumluyan,bu problemlerin kişilerdehedcflcrcyöncltccekmotivasyonlar yaratması. Son olarak daadrenalin salgısını arttırarak olay lan ele almayı sağlaması. Kısacasıyaşamdapratikleşebilmek...Burada pratikleşebilmek için herşeyin sorun haline getirilmesi gereği anlamı çıkartılmamalı, uzmanlar sadece ortada böyle bir durum varsa.bunun iyi birtakım yönleri de olabileceğinin altını çizmeye çahşıyorlar. Ancak yine araştırma sonuçlan, kadınların yaşam konusunda erkeklerden çok daha pratik çozümler üretcbildiğini deortayakoyuyor. Üzcrindc çok yoğunlaşılan, kaygi ve endiş,e yaralan problemlerin yoğunlaşılmayanlara göre daha çabuk analiz edi ldiği ve anlamlı çözümlere ulaşıp ulaşmadığı konusunda ise uzmanlar fikirbirliğine varmış durumda. Problemlerin sorun yaratanlannın analizi vc çözümü diğcrlcrindcn daha dctay lı vc doğru olmuyor. Belki bazı durumlarda harekete geçme çabuklaşıyor, ancak bu, gerçek sonuçlan değiştirmiyor. Endişelenmek, çoğu durumda sorunun çözümüne yönelik alternatifyolları da bir anda düşün alanı içine dahi l ettiğinden olay karmaşık bir hal alıyor. 15 IFSAK bTANMJL TOTOâRAr VE SfeEIİA MUTÖRLEI* DCRNEâi PAZARIN PENCERESINDEN İFSAK YENİ DÖNEM FOTOGRAF SEMİNERLERİ BAŞLIYOR 38 YILL1K DENEYİMLİ İFSAK'IN 87. DÖNEM FOTOGRAF SEMİNERLERİ 01 NİSAN 1997 SALI 05 NİSAN 1997 CUMARTESI GÜNLERİ BAŞLIYOR. Cumartesi günleri 11.1513.15; Salı günleri 19.1521.15 saatleri arasında yapılacak olan seminerlerde; • Fotoğraf Makincsi • Işık ve Kullanımı • Filtrcler ve Yardımcı Araçlar* Kompozisyon • Karanlık Oda • Çekim Teknikleri • Fotoğrafçılığın livrimi ve Gclcceği Dcrsleri işlcncccktir. Seminerler sırasında çekim gezileri ve karanlık oda uygulamalaıı yapılacaktır. Ayrıntıh bilgi için, 243 14 01 vc 252 44 61 no'lu telefondan saat 13.30'dan sonra hilgı alınabılır Adrcs: Kıımbaracı Yokuşu, Kumbaracı Han No: 115/3 TÜNEL/İSTANBUL Türkiye îran olur mu? SELÇUK EREZ G G DöııOün ef c e gezginlerin ortak adresi Islıklâl C, 95/2 (McDonald's yanı), Beyuğlu. Ist. 0 (212) 245 50 86244 26 66245 34 98 Kurhan Bayramı 19750000 220000002:750000tsoooooo15 000 000ısoooooo Kurtuluş yolları Endişe ve kaygıyı insanın istediği düzeye indergemesi ve o düzey de tutması çok zor ve çok karmaşık bir fenomen. Bu konuda motive edici ve duygusal, bilinçli ve bilinçsiz birçok unsuretkili oluyor. Bu nedenle endişe ve kaygınındenetimaltınaalınmasıadınabasit vekesintarifveönerileryapılamıyor. Yapılanların ise ne derece etkili olduğu bilimsel anlamda ortaya konamıyor. Ancak uzmanlann üzerinde birleştikleri ve insanı günlük yaşam içinde endişe ve kaygı adı verilen kemirgen kurtlardan kurtarabilecek önerileri var: # Sorunlarınızın çok birikip sizi aşmaya başladığını anladığınız anda onları detaylı birşekildebiryereyazmayaçalışınvesınıflandınn. Önceçözülmesi gerekenlcri ayınn. Diğer etkcnleri göz önünde bulundurmaksızın sizin için en önemli olanları ayıklayın. # Bu sorunların sizde yarattığı rahatsızlıkları gözlemleyipyazın. Uykunuzmukaçıyor, sinirli misiniz, başınızmı ağnyor, bunlar ne sıklıklatekrarlanıyor onları tespitcdin. Vc budurumlardanncijckildckurtulduğunuzu da yazın. Içkiyle mi, kitap okuyarak ını, bir arkadaşınızlakonuşarak nıı belirleyin. # Günlük tutmaya çalışın. Sorulannız beyninizin içinde değil, bir defterde dursun. lnsan beyni, aktardığı sorunlan, içinde sakladıklan kadar acı dolu yöntemlerle ele almıyor. Aynca yazılı olarak önünüzde duran sorunları analiz edip, onlara çözüm yöntemleri geliştirmek daha kolaydır. 0 Sorunlannızından, sizi anladığına inandığınız insanlarlakonuşarakkurtulmaya çalışın. Sorunlar ikiliilişkilerle ilgili ise,karşı tarafla konuş. mak çözümü her zaman kolaylaştınr. Toplumsal sorunlariçin ilgili sivil ya daresmi plattbrmlardayeralın. # Sorunlannızıbelirleyipsınıflandırdığınızda.öncekendi istediğiniz çözümü, sonra da olabilecek en iyi çözümü belirlemeyc ça 1723 Nbaıt KApriiia KanynnOlimpos AliıCiüıı KclhiyrKflcbfkkr Vadisi IJrfallarranlNemrutll.keyf Marmari* YaJ Grrisi KoÜUSIVcnııs Yatçılık ile) 1721 Nlun K a z OaglASSOS . . J5 0O0 00O SafranboluAmasrallga/. Aynntıh btlgi için bültcnimı/ Leylek'i isleyin. F 0 T0 GRA F E V İ Pazar Yürüyüsleri 6 Nnan l,'ükal(,L'şıtn;\ı Ii Nltan B a y r a m ı Avıep* G e z i l e r i K u r b a n l727Nisan 1723 Nisun l'ıvnlf IHH'ıV ANAIHII V KIHKIS IhtiJarmak lkiKİalınılu Ink K1J I.HEUI.IM I ADİSI A.Y))( 1.Cİ7 1MI YAN CıOKüVA SAhAKI ANTAI.YA Ueyılugları Ttlrkiyr'de ilk krz ! M 10 \i\an NKPALIIİMİLAYALAK Annapurna Dağlan'ntla Trekking. Ayrmtılı hrnşür ıçm hızı aruym ' Tel (212)251 05662454008 lışın.Bundansonrakiadımdaiseneleryapabileceğinizibelirleyin.ÇÖ7Ümeulaşmayollannızda bu üç tespiti asla gözden kaçırmayın. Hiçbir şeyden kaygı duymayan insan olmaz. Önemli olaıı kaygılanmanın ve endişelcnmenin bize zarar vermeye başladığı sınırları çizebilmek, onları bu sınırlarm altında tutabilmektir. BirÇin atasözii bu konuda son sözolabilecekbirbilgelikte: "Endişclcrinizin başınızın üzerinde kuşlar gibi dolanıp durmasınıengelleyemc/.siniz, ancak başınızın üstündc bir yuva yapmalarını engellemekzorundasını/" der. ^ Psychologie lleute 'deıt çeviren: AŞK1NELÇİ eçenlerde Uğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komisyonu'na ifade veren Milli Istihbarat Teşkilatı KontrTerör Daire Başkanı Mehmet Eymür ile eski Emniyet Genel Müdürü Yılmaz Ergun'un suikastın Iran ile bağlantılı olabileceğini ileri sürmeleri, Iran temsilcilerinın Sincan ve Erzurum'da, sonra da Ankara'da söyledikleri bazı sözlerle bir araya getirilince "Iran'ın Türkiye ile ilgisi"nin niteliği konusunda kuşkulara yol açıyor ve soruluyor: Iran, Türklye'yi kendine benzetmeye mi çalışıyor? Türkiye, Iran olur mu? Iran'ın smırları ötesinde gerçekleştirdiği bazı eylemlere bakarsak, bu komşumuz, genişlemeci, hiç olmazsa rejimini ihraç etme amacını güden bir ülke olarak beliriyor: • Lübnan'da Hizbullah adını taşıyan örgütü desteklemektedir. • 1994 Nisan'ında Britanya Hükümeti, Avrupa'dakı Iran Elçiliklerınin Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu'yla temasta olduklarına dair bilgilere sahip olunduğunu, bu örgüte para ve silah yardımı yaptıklarını açıklamıştı. • Etyopya'nın yöneticileri Sudan'ın başkentinin güneyinde bir yerde Iranlı ıstihbarat uzmanlarınca eğitilmiş kimselerin yakalandığını duyurmuşlardır. • 1995 Haziranında, Iran'ın bir büyükelçiliğınin Mısırlı "Islam militanı" grubuna uydurma Iran pasaportları sağlayıp bunların özel eğıtime tabi tutulmak üzere Meşhed'e gönderildikleri açıklanmıştı. Bahreyn Hükümeti, Iran'ı, Bahreyn topraklarında, Iran'da eğittiği bazı kimseler aracıltğıyla kanşıklık çıkarmakla itham etmıştir. örnekler çoğaltılabilir ama bu kadarı da Iran'ın kabına sığmayan, gözünü, sınırlarının ötesine odaklamış bir ülke olduğunu kuvvetle düşündürmektedir. Son Helsinki Toplantısı'nda Rusya'nın Cumhurbaşkanı Yeltsin'in, Batı'yı NATO'nun kapsamı büyütülürse Çin ve Hindistan yanında Iran'la işbirliği yapmakla tehdit etmesi de bu ülkenin öyle yabana atılacak bir ülke olmadığını yansıtır. Türkiye, Iran olur mu? Türkiye'nin kapladıgı toprakların bir tarihte hem de uzunca bir süre Iranlılar'ın işgalinde kaldığını anımsamak gerekir: lö 550'de Pers Prensi Kiros.Med ordusunu bozguna uğratarak Iran'dan Kızılırmak'a kadar uzanan toprakların hakimi olmuştu. lö 547'de Lidya Kralı Kroizos ile savaşıp başkent Sardes'i eline geçiren 2. Kiros'tan sonra Pers'ler yavaş yavaş Ege kıyılarında bulunan lyonya kentlerini hegemonyaları altına alıp haraca bağladılar. Persler, hüküm sürdükleri toprakları Satraplıklara, yani vilayetlere ayırarak yönetmiş, Anadolu'daki kentlerin başına da kendılerine bağlı yerli tiranların geçmelerini sağlamışlardır. (Bz. Sevin, Veli: Anadolu'da Pers Egemenliği. Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi. Görsel Yayınlar. 1982) lö 500 yılında Iranlılar, ayaklanan lyonya kentlerini yenip bu ayaklanmaya yardım eden Atinalılar'ı cezalandırmak için 490'da Maraton Ovası'na çıkarma yaptılar. lö 480'de Çanakkale Boğazı'nı köprü yaptırarak aşan Pers Kralı I. Kserkses'in orduları, Atina'ya kadar girip orasını yakıp yıktıktan sonra Plataya Ovası'nda AtinaIsparta kuvvetlerıne yenilip Anadolu'ya çekildiler. Anadolu'nun Persler'den kurtuluşu lö 334'te buraya ordularıyla gelen Makedonyalı Büyük Iskendertarafından gerçekleştirilmiştir. Persler'in Anadolu'yu, özellikle lyonya'yı işgalleri hakkında en önemli bilgileri Bodrumlu Herodotos'dan öğrenmekteyiz. (Bkz. Herodot Tarihi. Müntekim ökmen'in güzel çevirisi. Remzi Kitabevi. Üçüncü Basım. 1991) Herodotos'un ünlü Tarih kitabında şu bölümler yer almaktadır: • Pers Kralı Kserkes'i öven bir Pers'e iki Sparta'lı şu cevabı verirler: "Sen köleliğin ne olduğunu biliyorsun; ama özgürlüğün acı mı tatlı mı olduğundan haberin yok. Eğer özgürlüğün tadını tatmış olsaydın, bize onu mızraklarla değil baltalarla savunmamızı önerirdin!" (7. Kitap, 135) • Çok karılı ve çok cariyeli olan Persler (1. Kitap 135. Bölüm) arasında bir erkeğe "Bir kadından farksızsınl" demek en büyük hakaretti. (9. Kitap, 107. Bölüm) • Persler'in geldiğini duyan Eretriyalılar'ın bir bölümü kenti terketmeyi düşünürler, bir kısmı da kendi kişisel çıkarlarını düşünüp Pers Kralı'ndan bir şeyler koparmayı tasarlarlar. (6. Kitap, 100. Bölüm) • Çanakkale'yi aşmak için yaptırdığı ilk köprünün iplerinin dalgaiar tarafından koparıldığını gören Pers Kralı Kserkses öfkelenerek denize yüz sopa attırır ve köprüyü yapanların boyunlarını vurdurur. (7. Kitab, 35. Bölüm) • Bir Lidyalı kendlsine karşı göstermiş olduğu cömertliğe güvenerek Kserkses'e, "Efendımiz beş çocuğum var," "Hepsi senin yanında Yunanıstan'a sefere çıkıyorlar. Yaşlıyım; bana acı; oğullarımdan birini, büyüğünü azat et, beni ve servetimi korusun. öbürdördünü al git!" Kreskses, "Alçak!" diye yanıtlar, "ben kendim Iran 'ın gözleri dışarda mı? giderken, oğullarımı, yakınlarımı götürürken sen nasıl olur da benden böyle bir şey istiyorsun? Sen benim kölemsin! Sen bana konukseverlik gösterdin, sunular sundun.. Konukseverliğin seni ve dört oğlunu kurtarıyor; ama o beşincisl, senin en çok sevdiğin, seni onunla cezalandıracağım!" Bunu söyledikten sonra cellatlarına, adamın beşinci oğlunu bulup ikiye bölmelerini, ölünün yarısını ordunun geçeceği yolun bir yanına, diğer yarısını da öbür yanına koymalarını emreder. Dediği hemen yapılır. (7. Kitap 39, 40 Bölümler) • Kralın seferi, Atina'ya karşıymış gibi görünüyordu ama aslında bütün Yunanistan'a karşıydı... Yunanlılar'ın arasında görüş birliği yoktu. Pers kralına su ve toprak vermeye razı olanlar, ondan bir kötülük görmeyeceklerine inanıyorlardı... Ulusların çoğu savaşı savaşla karşılamak isteğinden uzaktaydılar. (7. Kitap, 138. Bölüm) Şimdi, Iran'ın sınırlarını aşan eğilimlerini saptadıktan ve Bodrumlu Herodot'tan baskının, zulmün bazen demokrasiyi altedebileceğini, böyle tehlikeler belirdiğinde hainlerin, memleketlerini küçüklü büyüklü çıkarıları için satanların Isa'dan önce de sonra da çıkabileceğini okuduktan sonra ve tarihin tekerrür edebilecegini anımsayıpsoralım: Türkiye, Iran olur mu? Bilgilerimizin ışığında cevap verelim: Buralarını, onlara peşkeş çekecek, onların keyfine uygun yönetecek tiranlar bulunursa pekala olurl4
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear