Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 F.YLÜL 19%. SAYI 549 Sanatçılar, politikacılar, bilim adamları... Kısacası bir tarih var Madame Tussaud's Müzesi'nde. Yakın çağın mumyalarla anlatıldığı müzede Arnold Schwarzenegger ağırlıyor sizi, Marilyn Monroe da... Hatta Atatürk'le bile fotoğraf çektirebilirsiniz... Bununla da yetinmez geçmişten günümüze teröre, işkenceye de tanıklık edebilirsiniz... ve Madame Tussauds'ıum mumyalan gelenleri karşılıyor. Kalabalık nedeniyle ancak adımadıınilerlenebilcndaryollardan sonra, yapaybiıbaheedekendini/ibiıeok ünlüylc yan yana buluyorsunu/. Bu bahçcnin kapısındadaikielinibelinekoyarak'boladelcli' vücudunu scrgilcyen Arnold Schvvarzcneggcrtarafından kars,ılanıvoısunuz. Iki görcvli sizi Aınold'un yanına iteleyip, gülümsemenizisöylüyorvcdahasi/neolduğunuanlamadan tlasjaryüzünüzdepatlıyor. Elinizc tııtuşturulan kâğıttan bu iijin sonunda para ödemck gcrcktiğini anlıyorsıınuz. Ama Madame Tussauds'ruın büyiilü dünyasına girmek içiıı saatlercc bekledikten ve 8.75 pound (yaklaşjk 1 milyon lOObin lira)giri^ücrcti ödedikten sonra herşeyi boşveriyorsunuz. Arnold'un kar!>ıladıgı baheedebirçokünlü sanateı ve sporeunun bıılunduğu "(îarden Party"ycsizdekatıhyorsunu/.(ierard Depaıdieu'nunotuıduğumasadasizde yanına oturarak ho^birtotoğıafçektirebilirsi/. Hatta Depardieu'nunyanağmabiröpüeükbile kondurahilirsıniz. Gcrçeğineenyakınşckilde yapılması için üzerindcaltı ay uğrasjlan mumyalarla, çevrenizi kandırmak çok kolay. BAŞKENT GUNLERİ Başkent sahnelerinde... MİJŞERRF.F örfezden Ankara'ya dönünce kent yaşamına daldım birden. Önce bir nıkâh törenı, sonrâ Istanbul Tıyatrosu'ndan Çetin Ceviz'in galası Şinasi Sahnesı'nde, ardından AST'ta Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'ndan Abelard Heloise oyunu, derken mavi günler, doğal güzelhkler geride kaldı. Insanın ürettiği güzelliklere yöneldım. Nikâh törenınde bir başkent mozayigi oluşuyor. Vedat Dalokay salonunda. Başta babaoğul Doğramacılar, tüm fakültelerin dekanları, öğretım uyeleri, öğrenci dekanı Zeynep Köksal'ın sevıncinı paylaşıyor. Kuruluşundan bu yana Bilkent'e çok emek ve gönül veren bir kışı Zeynep Köksal. Bu nikâhla bir Bılkent üçgenı oluşuyor aslında. Gelin Ayşe ve damat Gürhan Arslan da Bilkent'te çalışıyor. Ayşe Arslan güzel bir gelin. Kırgızistan Büyükelçımiz Metin Göker de gözleri parlayarak seyredıyor kızını. Gözlerı parlayan biri de Samime Aytür kuşkusuz. Masal yazan bir burokratın, eskı Planlama Musteşarı Memduh Aytür'ün eşı, guzel bir buyukanne, şıklıgı ve zerafetıyle goze çarpıyor. Nıkâhtan sonra Arjantın Caddesi'ndekı kahvelere gıttı konuklar, mavı öykuler anlattılar birbirlerıne. Ama mavıyı görmeyenler de var. Tatıllerıni bılımsel çalışmalarla geçırmışler. Bu ders yılında eskı Kültür Bakanları'ndan Talat Halman da ders veriyor Bilkent Ünıversitesi'nde. Güzel Sanatlar Fakultesi'nde. Nikâhta değil, Çetin Ceviz oyununda karşılaştık, Cumhurbaşkanı Demirel akşamüstü özür dilemış, izleyicıler arasında degildı ama başkentliler güzel kucakladı Gencay Gürün'ü. Şimdi politikacı, tiyatro kışilığıni de güzel kanıtladı eskı dostlarına. Dışışleri'nden hayli kalabalık bir grup, sanatçılar, politikacılar, tiyatrosever başkentlılerle Istanbul rüzgârıyla açıldı perde. Nevra Serezli'nın sıcak esıntısine daldı herkes. Karşısında Cihan Ünal var, başkentte guzel bırıkımı olan bir oyuncu, güç rolünü kolay oynuyor ama Nevra Serezlı'nin başka hızı, sıcak solugu var. İzleyicıler arasında kımi politikacılar da yer alıyor. Tiyatrosever CHP'lı Atila Sav, DSP'Iİ Uluç Gürkan, şımdı partisız olan Ismet Sezgin ve yenı bir partı kuracagından söz edılen Hüsamettin Cindoruk. Oyundan sonra Nevra Serezlı'yı kutlarken Ismet Sezgin sordu bana: Nevra Hanım'ı politikacı yapalım mı? Çetin Ceviz'in yanıtı da şöyle: Yakışıklı bir politikacı olarak siz sahneye de çok yakışırsınız. Aslında sahnedeler bence. Nasıl bir oyun oluşturacaklar diye bekliyor herkes. Değişik senaryolardan söz edılıyor, ama ne değışecek? Toplumdaki beklentılere yanıt veren politıkalar, söylemler oluşturulacak mı? Akbank'ın kültür ve sanat yaşamına katkısı giderek büyüyor. Aksanat Prodüksiyon Tiyatrosu'nda sergilenen oyun güzel bir soluk verdi tiyatroseverlere. Önce Zeynep Avcı'nın çevirisi nedeniyle. Dılimızın güzellığıni, zenginliğinı ben de yeniden hıssettim mektupları dinlerken. Çetin Ceviz'de de duydugum bu sevınci, çevıri de çetin bir ceviz aslında. Sözcüklerle çetin bir uğraş gerekiyor. Iki oyun da bu uğraşın ürünü. Gencay Gürün diplomat kökenli, tutkusu tiyatro, politikaya gırmesı de sanat ve kültür yaşamına katkı özleminden kaynaklanıyor. Zekâsını, bırikıminı Çetin Ceviz gecesinde de güzel kanıtladı bence, herkesle gülerek konuştu, ilgilendi, üzüntüsünü hıç yansıtmadı. Ama üzülmuş olmalı. DYP'lilerden kimse yoktu seyırciler arasında. Bu güzel olayı, partilerinden bir kadının başarısını paylaşmaktan gerı kaldılar. Sorulara ve yorumlara yol açan bir durum değıl mi? Bir başka tiyatro olayı da AST'ta yaşandı bir eylül akşamı. Benzersiz Bir Aşk Öyküsü yaşadı başkentliler. Abelard ve Heloise de, tiyatroyla sevgıyle uğraşanların ürünü bence. Işıl Kasapoğlu, Duygu Sağıroğlu, Tilbe Saran ve Cüneyt Türel birlikteliğiyle gerçekleşen bir urun. Guzel bir oyun seyircısıne başka bir mutluluk veriyor doğrusu. Karanlık aydınlanıyor birden. Ekran kırlenmesınden arındığını hıssedıyor insan. Ne güzel oyuncularımız var, diye onurlanıyor. Benzersiz Bir Aşk Oykusu, aşkın gızemını, severek yücelmenın, özunü aşmanın güzelliğıni sergileyen bir oyun. Izlerken çok duygulandım, geçmiş yıllardan çağrışımlarla ben de mektuplar yazdım yitık sevgililere. Aksanat'ın yönetıcisi Kadriye Kulin de eskı bir başkentli. Dışişleri ailesinden. Büyükelçi Orhan Kulin ı yitirdıkten sonra Istanbul'a yerleşti, kolları sıvayıp çalışmaya başladı. Yeni kişiliğiyle ilk kez karşıiaşıyor başkentli dostlarıyla. Güzel bir buluşma. Onu dinlerken, eskı arkadaşım Hamit Belli'yi düşünüyorum. Aksanat'takı guzel tırmanışta onun da buyük emeğı ve yüregı var bence. lyı bir bankacı olarak tanınıyor ama sanatseverlıgını, tiyatro, resim, müzık tutkusunu hiç yitirmeden. Şimdi çok mutlu olmalı. Bankanın lyi bir yerı var sanat yaşamında. Elbette yeterli değıl. Çağdaş yaşamı destekleyen tum kuruluşların sanat ve kultur çalışmalarını desteklemesı gerekır. Çunku ortam yozlaşıyor, nerdeyse tersine bir kültür devrımı yaşanıyor ulkemızde. Şerıatçılık ozlemıyle çagın dışına yönelıyor bellı politikacılar. Onlara pabuç bırakmayacagız elbet! Çağcjaşlık ozlemını dındireceğiz. Ersin Onay ıle konuştum geçen gün. Bilkent Muzık Fakultesi'ne başvuranların sayısında büyük artış var. Çoksesli müziğe ilgi ve sevgı de artıyor demek. Tekseslihğe, ses kırlenmesıne tepki belki de. Ersin Onay da yeni sloganını açıklıyor bana: 2000 yılında 200 öğrencımiz olacak! Kımi gerçekler hayal gücü olmadan yaşanamaz değil mi? ^ Mııntya Marilyn Monroe (alttıı) lnı>Mere Kraliçesi Elizubeth ve esi (iistte). herülkcninliderlcrininyeraldığıbusalonda Beatles, Beethoven, Mozartgibi isimlerde bulunuyor. Ingiliz Kraliyet Ailcsi kalabalık kadrosuylasizi karsjlıyor. Diğerbirkö^ede de Amerikan ba^kanları yerini almıs.. Günümüze kadar biitün bas,kanların bulundugu yerde, sjimdiki bas,kan Bill C'linton kürsüsünde birş,eyler soylcmeye hazırlanıyor. Salon büyük, licler çok... Gö/ler Türkiye'denbirilerinidcanyor. Starlararasınagirenbirsanatçımızınolmamasımnburukluğu var.Taıtıs,malarayolaçan Atatürk'ünmumyahcykeliniu/unuzunincelemeyebasjıyoru/. Yanınızda birkaç Türk de varsa mumyanın Atatürk'e benzeyip, benzemediği tartı^ılmazmı? Lidcrlerin bulundugu büyük salondan y inedarkoridorlaraçıkıyorvebirandakendini/ikorkıılubii"dünyanıngirİ!}indebuluyorsunuz. Geçmis,ten günümüze terörün geli^imini, insanlarm hastalıklardan nasıl öldiiğünü.zindanlaıclaki i^kencetürlerininmumyalarla canlandınldığısisli.kankokulu ve korkunç manzaralı koridorlardangeçiyoruz. lininceayrıntısına kadar düsiinülerek yapılmıs, mumyalarıns,as,kınlığısürerken, büyük biralan kaplayan Madame Tussaud's Müzcsi'nin koridorları bitmiyor. Ingilizlerin ünlü "Blaek Cabs" denilen siyah taksilerinclebuluyoısıınuzkendini/i. ingiltcre'nin tarihini olu^turan önemli olayları, ki^ileri ve Londra'nınsimgele^miijyerlerini birkezdebuşckildegörüyorsunuz. Ingilizlcr tarihlerini ve Londra'nın simgeseleşmİ!} yapılarını hcr fırsatta sergilemckteneksikkalınıyorlar. Fransız Madame Tussauds'nun kurdugu vedünyanın heryerinclenönemli isimlerin bulu!)tuğu mü/e, Londra'nın turistik biıyeri olmanın düjinda, tarihin ders alınacak sahnelerini yeniden eanlandırıyor. ^ Dehalar arasında... Süperstarlarayaklas,mak , mumyaolmalarınakarşınzor. Michael Jaekson, Cher, SylvesterStallonegibilıerkesin fbtoğrafçektirmek için yarıs,ttğı starlannmuınyaheykellerininkorunması amacıylabirazdahaö/enli davranılıyor. Bu starların önündeki bariyeri aşamıyorsunuz. Ünlü filmlerin unutulmaz kahraınanlan tla, t'ilmlerindeki cn çarpıcı sahneleriyle birlikte canlandırılmış,. Goldeneye 007 Jamcs Bond rolüylePierceBrosman, asi genç tiplemesiyle James Dean ve Indiana Jonesrolündeki Harrison Ford'un mumyalarıyla •**>*•• filmlerindeki sahneleryeniden kurulmus,. Bu hos, paıtiden ayrılarak büyük bir salona varıyorsunuz. Hemen heınen I Abelard ve Heloise. 12yüzytldun "Benzersiz tiir . \sk Öyküsü..."