15 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

5ŞUBAT1996. SAYI518 ilah olarak gördüğü şiddete daha da sıkı saılıyor. Sonuç, şiddetin giderekhaberbültenîrine kadar girmesi oluyor. Şiddetin ve ölümün nesnesi olan insan endisine uygulanan şiddete ve sonuçlanna arşı tepkisiz bir izleyici haline dönüşüyor. Jelkiçoktandönüştübile.Buyabancılaşma, ağımızın en büyük insanlık trajedisidir. DERGIDEN Merhaba, Bu kez size uzun bir tatilin ardından merhaba diyoruz. Kim bilir, nicedir vakit bulup yapamadığınız ne keyifli şeyler yaptınız bu dokuz gün boyunca. Ulusça böylesi uzun tatillere çıkmanın garip biryanı da var. Doğudan Batıya, Kuzeyden Güneye binlerce sorunu olan kocaman bir ülke pat diye tatile giriyor. Doğrusu bunun çok keyifli biryanı var. Sorunlardan yalancıktan uzaklaşıvermiş gibi oluyoruz. Ne var ki, gazetelerimizden biri, yüların geleneğini bozup bayramlarda da çıkmaya başladığından bu yana basın emekçileri bu yalancıktan uzaklaşmalara bile ne yazık ki seyirci kalıyorlar. Bu haftaki dergimizin kapağım büyük şehir yaşamından gına getirenlere adıyoruz. Bu haberröportajı Marmara Üniversitesi tletişim Fakültesi 'ne bağlı MİHA ajansı çalışma grubundan Aslı Ulusoy hazırladı. Ara Güler ile Coşkun Aral'ın lstanbul'da açtıkları fotoğraf sergisini sadece altı kareyle tamtabildik sizlere. lstanbul da yaşıyorsanız lütfen tamamını görün. "Savaş ve tnsan " temalı sergi, dünyanın dört bir köşesinde yaşadığımız trajedilerin çarpıcı bir özeti. Adalet Ağaoğlu sergi için hazırlanan kitabın önsözünde soruyor: "Biryere, bir renge, bir inanca ait olma duygusu yeniden bu kadar öne çıkacaktıysa, tarih niçin böylesine kanlandı? tnsamn bilim, teknik, sanat, genelde kültür zenginlikleri toprağında kişilerarası, kendine ve kendinden sorumlu bir insanlar dünyası geçekleştirilemedikten sonra niye? " Savaş fotoğraflan çeken gazeteciler her zaman ikinci kurşunun onlara ayrıldığını bilerek çalışıyorlar. Ama bizler de bu fotoğraflar olmadığmda savaşların hiç bitmeyeceğinin farhndayız. Çirkin gerçekler ancak topluma malolduklarında maddeleşebiliyorlar. Tatil yorgunu olarak başladığımz yeni haftanın keyfinizce geçmesi dileğiyle... . İpek Çalıslar CUMHURİYETDERGİ İMTİYAZSAHİBİ BERİNNADİ1BASANVEYAYAN. YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş.1GENELYAYINYÖNETMENİ:ORHANERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU HİKMET ÇETİNKAYA •YAZIİŞLERİMUDURLERİ DİNÇTAYANÇ.İBRAHİMYILDIZ (SORUMLU) BYAYINYÖNETMENİ İPEK ÇALISLAR • GÖRSEL YÖNETMEN:AYNURÇOLAK • REKLAM. MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI ASLI ULUSOY tavaştan ve şlddetten korunma Kuşkusuz savaşın kaynağı medya değil, ncak şiddete ve savaşa teslim olan tutumuyıcanavann nefesini alevlendiriyor. Şiddetin e savaşın yayılmasındadoğrudan rol oynur or. Çıkar için savaş goygoyculuğu yapmakan geri durmuyor. Ote yandan savaşların ve iddetin önlenemeyen tırmanışı dünyanın ve nsanltğıngeleceğineilişkinendişeleriartıor. Insanlan şiddetten korumak için önlemer gündeme gel iyor. Sanatçı lar da bu konuda ;iderekdahaduyarlıdavranıyorlar. lstanbul Bienali'nde iki sanatçı şiddet ve 'abancılaşmatemasınıelealmışlardı.Çahşnaların birisinde Bosna'dan en kanlı sahnjeerin siirekli gösterildiği birtelevizyon karşı,ına rahat bir koltuk yerleştirilmişti. Diğer ;alışmada ise yanyana dizilmiş televizyon :kranına benzer çerçevelerin içinden Bosıa'dan fotoğraflar izlerken, bir çerçeveye ('crleştirilmiş bir aynada birden kendi y üzüıüzle karşılaşıyordunuz. Birçok ülkede, şiddet, bir sınırlama olmaian, medya tarafından ticari bir bakışla ele ılınabilirken, Avrupaülkelerindebutürden Fotoğraf, film ve haberlerin yayınlanması kı>ıtlanmış durumda. Coşkun Aral en kanlı Bosna fotoğrafının Japonya'nm en büyük iergisi tarafından kapak yapıldığını söylü>wdu. Bu fotoğrafın Avrupa'da değil yayınanması, tab edilmesi bile söz konusu olanazdı. Türkiye birinci gruba dahil; yani konuşnanın, düşünmenin hâlâ suç sayıldığı, buna •carşılık şiddete sonsuzözgürlük tanınan ül<elerarasında.Bu konuda varolanbazı sınırlamalar da, önce, her haber bülteninde yerlerc düzgün bir şekilde dizilmiş "eşkıya" cesetleriniteşhiredcndevletintelevizyonlan tarafından çiğnendikten sonra, kalanı daekranları nı kanla kızartmayı çok seven "özgür" medya tarafından yerle bir edilecekti. Şiddet bir gerçekken, koruma gerekçesiyle, toplumu şiddetten habersiz bırakmak ne derecesağlıklıbiryoldur, tartışılabilir. Ara Güler ve Coşkun Aral' ın bu konuda ilginç bir anısı var. Aslındabirlikteyaptıkları ilkçalışma değil Milli Reasürans'ta açılan sergi. 1988yılında,Danimarka'nınOdensekentinde sergi açmak için davet alıyorlar. Fakat savaş fotoğraflan sorun yaratıyor. Sonuçta Ara Güleradı kapıları arayabiliyor ve sergi kraliçenin izni ile açılabiliyor. Açılışı kraliçe yapıyor. Sergi o kadar ilgi görüyorki Kopenhag'a taşınıyor. Kuzey ülkelerinden davet alıyor. Ertesi yıl Finlandiya'nın başkenti Helsinki 'de tekrarlanıyor. Mantık, şiddetin sömürülmesinden kaçmak ısterken bu kez şiddetin olmadığı sanal birdünyayaratmasafdilliğinededüşülmeden,toplumundoğrubilgilendirilmesi,şiddeti reddedecek bir bilincin oluşturulması sağlanmayaçalışılmalı diyor. Söylemesi kolay, uygulaması belki de hiç mümkün olmayacak bir düşünce. Ama y ine de düşünmeden edemiyor insan. Coşkun Aral/trtanda 1981 (üstte), Türkiye, Çukurca !991(Altta). İnsan ve savaş Dünyada savaş ve şiddete karşı çeşitli tepkileryaşanırken, kabul etmek gerekirki Türkiye'de bu konuda henüz bir hassasiyet oluşmamıştır. Savaşın ve şiddetin yaşantımızda sıradan bir halegeldiği.kanıksandığı, tepkisiz bir ortamda Ara Güler ve Coşkun Aral' ın "insan ve savaş" anatemalı bir fotoğraf sergisi açmalarınanedemeli?K.uşkusu7amaçlarıgörülmedik,duyulmadık bir şiddeti sergi lemek değil. Taın tersine insanlann savaş ve şiddet üzcrinebirandüşünmelerinısağlamakistiyorlar. Ara Güler, bu sergi için, dünyanın dört bir yanından, günlük yaşantıları içındekı insanlann rengarcnk görüntülcrini seçmiş. Onun fotoğraflarında insanı ve yaşamı tüm doğallığı,yalınlığıvesıcaklığıylabuluyorsunuz. Coşkun Aral ise, işi gereği yıllardır içiçe yaşadığı savaşlardan karelerderlemiş. Ara Güler ve Coşkun Aral kendi lerini "fotoğraf sanatçısı" olarak değil "foto muhabiri" olarak tanımlıyorlar. Sergilerinibirsanat sergisi olarak görmüyorlar. Onlaröy le deselerdcbütün fotoğraflarındabirestetik kaygısı, bir renk arayışı, ışık gölge oyunları, kısacası bir sanatçı titızliği dıkkati çekiyor. Zatcn bu duyarlık ve ustal ıkolmazsa ortaya seyretmeyc değer, insanı etkileyecek bir ürün de çıkamazdı. Onların bu nitelemelerini fotoğrafabakışlarının,fotoğranarınınıçcriklerinin. yaşama ve insana duyduklan sıcak ilginin açıklaması olarak kabul etmek gerekiyor. Belki birazTürkiye'de fotoğrafın yakınyıllara kadar sanat çevrelerinin fazla ilgisini çekmemesine ve basında foto muhabirliğinin üvey evlat muamelesi görmesine karşı tepkı dc var. Yıllarını fotoğrafa vcrmişler; fotoğrafı ve mesleklerinı çok seviyorlar. Belki de bu sözlerle gcnç kuşaklara "fotoğrafçı olmaktan korkmayın"dıyesesleniyorlar. Nc kadar usta ol urlarsa olsunlar yine de bu ortamda televizyonlarla yarışmayı göze almak, savaşı ve şiddeti kanıksamış insanlarda bırtepkiuyandırabilmeyıdüşünmekakıl«~
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear