26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

25EYLÜL1994.SAYI444 dan yararlanmal ı mı bu partiler?" Bu sorunun yanıtı kendisini, komünist partilerin proletarya diktatörlüğünü gündem dışına itmesi ve Avrupa türü komünizm türü bazı kavramlann ortaya çıkmasıy la gösteriyor. sına bakıldığında şeriat, nizam hatta konsolosluk mahkemelerini görmek mümkün. Ama bütün bunlar Cumhuriyet'in yaptığı gibi tek hukuk sistemi içine toplandığında belirli kesınıler köşeye sıkıştırılmış olabilir. Bu da bazı kesimlerce hoşgörüsüzlük olarak tanımlanabilir. Prof. Toprak'a göre, toplumun nabzına göre şerbet verme uğruna popülist bir çizgiye düşmck mümkün. Toplum istiyor diye yapılanlar uzun zamanda toplumun çıkarına olmayabilir. Burada demokrasiyle popülistlik arasındaki ayrımı bilmek gcrekiyor. Cumhuriyet ınsanını, bir ulus devletini yaratırken birtakım hoşgörüsüzlükler bu bağlamda yaşanmadı değil ama dar zamanlarla sınırlı kaldığında bu "hoşgörülebilir". Bugünse Türkıye çoğulcu, demokratik, parlamenter ve toplumcu bir demokrasi ve önemli bir yol ka TOPLUM 7 tetmiş durumda Prof. Toprak buna inanıyor. Sorunlar, böyle bir rejım benimsendiği oranda da artacak. Ama şunu da vurgulamalı ki demokratikleşme sürecinde katedeceği önemli bir yol daha var. Temel hak ve özgürlükler bağlamında sorunlan var, demokratik sistemi sağlıklı bir temele oturtmak açısından sorunlan var. YinedeTürkiyedünyaölçeğinde bir yere otuıtulduğunda çok daha demokrasilerdenyana. Zaman zaman sorunlarla karşılaştığımızda hoşgörüsüz bir ortamda yaşıyoruz izlenimine kapılmamak mümkün değil, ama Prof. Toprak inanıyor ki Türk toplumu hoşgörülü. Çünkü demokrasiyi çözmüş ve becermiş. Bir de dünyaya nasıl baktığınız önemli. Eğerdünyayı çatışan kutuplar, çıkarlar çatışması, "insan insanın kurdudur" diye algılıyorsanız hoşgörü konusunda kötümscr olabilirsiniz. Çünkü sizin hoşgörünüz başkasının kazancı anlamı taşıyordur. Amakonsensüsaçısından bakıyorsanız, dünya banşı ıçin"olmazsa olmaz" diyorsanız, menfaat çatışmasından çok menfaat birliği olarak değerlendiriyorsanız hoşgörünün çok daha önemli ağırlığıolabıliyor. Prof. Toprak, sözlerine, çağdaş toplum anlayışı hoşgörüden yanaysa çağdaş insanın da hoşgörüden yana tavır koymak zorunda olduğunu ekliyor. Bu da bilgilenmekle ilgili. Çünkü insana hoşgörüyü bilgi sağlıyor. Insanlar yorumlamaktan çok anlama çabasına eğiliyorlar. Bunu bir ölçüde kent yaşamına bağlıyor Prof. Toprak. Kent yaşamı insanların izole olduğu bir yaşam değil. Insanlar birbirlerine bağlantılı. Bunun ıçin bırbirlerini anlamak ve dıyalog kurmak zorundalar. Eskı bağımsızlıkları yok ve hoşgörülü olmaları gerekiyor. Evet, kırılgan bir sözcük hoşgörü. Kimin, nerede kullandığı kadar, nerede kullanılmadığı da önemli. Eğer, insandan vehayattanhalaumut kesmediyscniz, ona gereksinmeniz var demektir. Ama bir sözcük değil, eylem olarak... ^ "Türkler'ehoşgörülü denilebilir. Helebugünün moda tartışması laikliğe bakarsak bunu daha iyi anlayabiliriz. Hepimizin anneanneleriya da babaanneleri beş vakit namazlarım kılarlar. Ama bize, yaşama biçimimize, giyimimize hangisi karışır? " sini "yumuşak karnından" vuracak olanlara hoşgörüyle bakmaz Konuk'a göre. Demokrasi kurallanna göre oynanmalı. Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde Nazı dönemi filmlerin gösterimi yasak, Nazi partisi kurulması da. Amerika'da kitnsc kalkıpda komünıst parti kuramaz. Çünkü sistem kendini korur. Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Zafer Toprak'ın hoşgörü tanımı da diğer görüşlerden farklı değil. Toprak, farklı yaşam biçimlerinin, dünya görüşlerinin, tavırlann aynı ortamı paylaşabilmesi.ortakbirpaydadabuluşabilmesini hoşgörü olarak tanımlıyor. Bu sözlerden sonra hcmen soruyor Toprak, "Hoşgörü sınır tanımaz bir anlayışmıdır" Bu soru, özellikle siyasi yapılanmaiarda, önemli bir sorun olarak karşımızaçıkıyor. Toprak'a göre sınırsız bir hoşgörüden söz etmek olanaksız. Demokrasinin gerekli kıldığı hoşgörü, demokrasiyi kaldırmaya yönelik birtakım siyasi yapılanmaİarakapalıolmalı. Yani, özgürlükleri sınırlama ve kaldırmaya yönelik bir eylem hoşgörüsüzlükle karşılaşabilir. Bu hoşgörüsüzlük eyleme mi yönelik? Düşünsel açıdan da bir takım sınırlar getirmesi mümkün mü? lşte bu da siyaset biliminin ana sorunsallanndan biri. Prof. Toprak'a göre, hoşgörünün temclini oluşturan siyasal yapılanma, yani demokrasi, belirli sınırlar içinde oyunun kurallanna uyan insanların hoşgörüyle karşılanması anlamınagelmeli. Diktaözlemlerini dile getiren düşünceye demokrasinin hoşgörüyle bakması beklenmeıneli. Bu Avrupa'dakomünistpartılere izin verelım mi vermeyelim mi tartışmalan sırasında gündeme getirilmiş bir konu. Bu tartışmalar arasında soruyor sistem kendisine, "Düşünsel düzeyde de olsa demokrasinin sağladığı özgürlük ortamın Değişimler ve hoşgörü Küreselleşmenın, hoşgörüyü genişlettiğine inanıyor Prof. Toprak. Çünkü insanların ortak paydaları çoğalıyor. Hele hele bu denli yardımlaşılan dönemde, farklı düşünceler ortak eksenler kurabılıyor. Türkıye' dekı Islamcı denilen siyasi yapılanmalarda da demokrasinin getirdiği kurallar ıçınde, aynı mekânı paylaşmak, oyunun kurallarını bcnimsemek doğrultusunda bir eğılim var. "Yani sistem içine almış oluyorsunuz" diyor Prof. Toprak," O nedenle Türkiye'deki tslam faktörüyle demokratik olmayan ülkelerdeki tslam faktörü arasında farklarolabiliyor." "Türk toplumu hoşgörülü bir toplum rau?" Bu soruyu ancak toplumda süreklilik varsa hoşgörüden söz edilebileceğini vurgulayarak yanıtlıyor Prof. Toprak. Köklü değişimler oluyorsa bir toplumda hoşgörü de zorlanıyor. Saltanattan Cumhuriyet'c gcçilen dönem gelmeli şimdi akla. Bir tarafta yüzyıllann birimi bir Osmanlı saltanatı var. Diğer tarafta ıse altı yüz yıllık bir döneme başkaldıran bir kasaba, Ankara. Bir de temel dönüşümlerin sanıldığı kadar kitlelerin büyük destegiyle gerçekleştirilmediğini düşünmeli. Osmanlı son derece hoşgörülü olarak algılanabilir. Çünkü kendi meşruiyetini sürdürebilmek, bunu yaygın şekilde koruyabilmek için çok daha hoşgörülü bir ortam yaratmak zorunda. Osmanlı devletinin otokrat ZAFER TOPRAK tavrı içinde çoğulcu bir yapılanmanın olduğu da unutulmamalı. Prof. "özgürlükleri sınırlama ve • Toprak, Osmanlı'nın aşırı devletçı kaldırmaya yönelik bir eylem olduğuna da ınanmıyor. Osmanhoşgörüsüzlükle karsılanabilir. lı'nın etkinveyetkinbiryönetimaygıtı oluşturma çabası içinde, o gü Bu hoşgörüsüzlük eyleme mi yönelik? Düşünsel açıdan da bir nün koşulları vc tcknolojisi içinde takım sınırlar getirilmesi mümkün dengeleri sürekli gözettiğini düşümü? tşte bu, siyaset biliminin ana nüyor. Osmanh'nın adalet mekanızmasorunsallanndan birL " Küreselleşme ve hoşgörü TATILCILERIN KOŞESI ^ , ADIM KAIADENİf> İABANIOLÜ,YÖtÛKKÖYÎ ÇAMLIHEMŞİN, Ordu, Giresun, Trabzon, 22.10/ 23.1005.11 / 06.11 AYDER, UZUNGÖLI Sumela Manoshrı, Rize, 1.300.000.TL ( . . YP) (Yaylalarda Ote/ Konaklamalı) \ TEL: 512 05 05'TEN (20 HAT) 475 DÜNYANIN EN İYİ BISIKLETLERI 23.09 / 30.09 21.10/28.10 Fındıklı, Çamlıhemşin, Fırhna Deresi, Ayder, Uzungöl (2 ve 3 Yıldızİ! Ote/ Konaklamalı) 24.09/29.09 22.10/27.10 IOIABAYOÖLÖ,AMASYA 08.10/09.10 DÜNYA ŞAMPİYONU JÜRCEN BENEKE'NIN B1SIKLET1: MANITOU \ J . 130.000.TL gPL 24.09 / 25.09 22.10/23.10 F S FULL SUSPENSION 5.500.000. TL. (T.P. Tüm Ulajımlar Dahil) 4.800.000. TL. (Y.P. Tüm Ulajımlar Dahil) GERÇEK TITANIUM BISIKLET GÖRDÜNÜZMÜ ? LALEZARCAD.8/1 ,ŞELAMİÇEŞME Hafta Sonu Doğa ve Kültur Gezileri Için Brofür Isteyiniz. ğ Tel: 428 20 96 Fax: \(UXS^ TEMDA TIIDİ7MTunalı(312) Cad. Binnaz Sok. 426 16 70 Hılmi KASTLM TREK, GIANT. SCOTT BİSİKLETLERDE İNDİRİM TEL: (216) 363 58 36 FAX (216) 302 25 68 AMERIKADAN İTHAL J A M I S (94 DEORE XT,24V) ROCKSHOX AMORTİSÖRLÜ.l 0.8 Kg. 1 850.$ PAZAR GÜNLERİ AÇIĞIZ UTESPEED TITAIMIM İSTANBUL II LL Sl SPENSIOIS
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear