Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
12 GEZİ CUMHURlYET DERGİ Dağcı ipiyle zirvede hazırlanmış nişan halkalanndan, kiraza endeksli ayılara Kaçkarlar! Heryıl dağlardabilimsel araştırmayapan lOyıllıkdağcı vejeolog Yıldırım Güngör 'üngünlüğünden... Dilber Düzü olur da Maço Düzü olmaz mı? 30.07.1994 Cumartesi Yaklaşık bir aylık bir hazırlık döneminden sonra bugün yolculuk başlıyor. Yine uygarlıktan (!) uzak bir ay geçireceğim dağlarda. Yağmuruyla dolusuyla bazen de karlanyla daglan doğal sahipleri ile paylaşacağım. 31.17.1994 Pazar Saat 10:30 gibi Yusufeli'ne vardık. Yaylalar Köyü'ne olan yolculuğumuz biraz maceralı geçti. Once bir yılan, ardtndan da bir ayı "hoşgeldiniz" dedi. Şoförümüz ezdiği yılanın arabadan hızla aşağı inen bir grup insan tarafından, öldürüleceği yerde kaldırılıp taşlann arasına konmasını birtürlüanlayamadı. Buolaydanbirkaç dakika sonra da bir ayıyla karşılaştık. Derenin karşı tarafındaydı. Bizi görünce tüm hızıyla yamaca doğru vurdu kendini. Kısa bir süre sonra da ağaçlann arasında kayboldu. Saat 18:00 civannda kampımızı kurdukvc yağmur başladı.Kaçkarda konuklanna"hoşgeldiniz"diyordu. 01.08.1994 Pazaıtesi Sabah erkenden yola çıktık. Büyükdağ düzüne kamp kuracağız. 11 kişiyiz. tstanbul'dan Kaçkar'ın doruğuna tırmanmak isteyen bir grup dogasever de bizimle. Zirveye çıktıktan sonra onlar geri dönecek. Ben de ağırlıkları hemen hemen aynı olan iki çanta var. Yani yaklaşık 40 kilo yük. Birinde kamp malzemeleri, diğerinde balyoz, çekiç gibi jeolojik malzemeler. Önce sırayla taşımayı düşündüm. Bir süre iyi gitti, ama aynı mesafeyi iki kez gidip gelmek yormaya başladı. Sonra iki çantayı birden taşımaya başladım. Ekipten de hatırı sayılır bir yardım gördüm. özellikle grubun tek yabancısı olan Italyan Luici olmasaydı çok zorlanacaktım. Neredeyse benim kadar taşıdı çantayı. Saat 14:15'te 2 bin 900 metre yükseklikteki Büyükdağ düzlüğüne varmayı başardık. (Dağcılar buraya Dilber düzü diyorlar. Bu yerel bir isim değil. Neden böyle bir isim verdiklerinıanlayamadım). 02.08.1994 Salı Sabah erkenden Deniz Gölü'nün altındaki düzlükte kamp kurmak amacıyla yola çıktık. Yola çıktıktan 15 dakika sonra başlayan dolu, kamp yerine kadar devam etti. Gerek yolculuğumuz boyunca gerekse kamp yerimize insanlann buralara hatın sayılır bir ziyaret yaptıklannı gördük. Poşetlerle değil çuvallarla çöp var. Ne de olsa yeni turizm cennetimiz. Bu arada kamp kurduğumuz 3 bin 300 metre yükseklikteki düzlüğün ismini son derece demokratik bir oylama yaparak (8 erkek, 3 bayan) Maço Düzü koyduk. Dilber düzü olur da Maço Düzü olmaz mı...? 03.08.1994Çarşamba İyi bir tırmanıştı. Yaklaşık on saat sürdü. Hava açık ve çok güzel. Ara sıra sisin görünmesi de tırmanışa ayn bir zevk kattı. Zirvenin kuzeyi, yani Ayder tarafı tamamen sisle kaplı. Artvin ve Erzurum tarafıysa pınl pınl. Bu arada zirvede iki arkadaşın zirve nişanı yapıldı. Yüzükleri dc doğal olarak ince dağcı ipindendi. Sanıyorum 3 bin 932 metre yükseklikteki dağcılar arasında yapılan ilk nişandır bu. Zirve defterinde bu yıl içınde donarak yaşamını yitiren Aydın'ın (Aksakal) bıraktığı notları bulduk. Herkesibirhüzünkapladı. Bugün kötü bir sürprizle karşı laştık. Grubu Kavran Gedigı'ni bulabileceklerı noktaya kadar götürdükten sonra biz de çadınmtza dönüp çalışmamıza başlayacaktık. Ama çadıra döndüğümüzde yiyeceklerimizin geri verilmemek üzere ödünç (!) alındığını gördük. Yaklaşık on günlük yiyeceğimiz torbalar yırtılarak çalınmıştı. Böyle bir olay on yıllık dağcılık yaşamımda ilk kez başıma geliyor. Bunu yöre insanının yaptığına inanmıyorum. Sabah erkenden göle çıkan bir grup çocuk görmüştük. Biz inerken de çadınn önündeydiler. Bizi görünce hızla uzaklaştılar. Sanırım onlar yaptı bu işi. Kalan yiyeceğimiz de bizi ancak dört gün idareeder. 08.04.1994 Çok yoğun bir çalışma temposuyla Kaçkar civannı bitirdik. Programımız, topladığımız ömekleri katırla gönderdikten sonra dağlan aşarak Erzurum tarafına inmekti ama hem yiyeceksizlik hem de yakıt olarak kullandığımız ispirtomuzun bitmesi nedeniyle Yaylalar Köyü'ne dönmeye karar verdik. özellikle yakıt diyorum. Çünkü "Ispirto var mı..?" soruma büyük bir çoğunlukla "Abi rakı verelim" yanıtı aldım. Bu arada günler de kanşmaya başladı. Mustafa (jeomorfolog M. Fettahoğlu) ile sıkı bir tartışma sonucunda ağustosun sekizinde karar kıldık. Ne kadar doğru bilemiyorum. Etrafımız dağlarla çevrili olduğu için radyom sadece parazit fm'i alıyor. Aslına bakarsanız, umurumda bile değil. Yılın onbir ayı yeterince saçmalık dınliyonım zaten. Bu akşam kampa dönerken yağmuru tam anlamıyla ofsayta düşürdük. Yağmur bulutlanyla zıt yönde ilerlediğimiz için yağmur ycmckten kurtulduk. 09.08.1994 (GUnleri karıştırdım) Bugün golü yedik. Hem de ne gol. İyi bir havada başlayan yolculugumuz ne yazık kı müthiş bir yağmur 04.08.1994 Penembc Yıldırım Güngör, Kaçkarlar 'dan örnek toplarken. Kaçkar, kalabahk bir dağcı grubuna merhaba dedi. Ama ekip giderek azaldı ve sadece araştırntacılar kaldu