Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
M B U R Ü A K Z İ E L D E M SÖHRETİN KESTİRME YOLU: YARISMALAR nsanlan fı/iksel ya da /ihinscl güçI len açisından yanştırmak son dereI ce sıradan vc alışılmış bır olay. An• tık çağlardan bu yana spor karşılaşmalannın altında bu mantık yatiyor /aten. Kim daha hıvlı koşabiliyor. Kim daha yükscğe sıçnyor, kim daha uzağa dthyor, kim daha ağır kaldınrabiliyor? Ya da daha kötüsü, kim karşısındakinin ağzını burnunu dağıtabılıyor, onu yerden yere vurabılıyor ? Bireysel yanşılan spor dalarının hemen tümünde bcdenscl güç vc şiddctin izlerini bulmak mümkün. Bu nedenlc de yanş mantığına en uygun dalar bunlar. Takım sporlannda , sözgelımi futbol, basketbol ve voleybolda, zekâ, taktik ve estetiğin fiziksel güçten bıraz daha fazla öne çıktığını görüyoruz. Ama sonuçta ilke ye amaç aynı : Rakibi yenmek ve ona üstün gelmek. Tıpkı, "kafa sporu" olarak adlandınlan oyunlarda ve yanşmalarda olduğu gıbi. Garip bir tutku : Üstünlüğünü hissetmek ve diğerlerinı mağlup etmek. Peki böylesi bir netlikte "güç ve üstünlüğe" sırtııu yaslayan "yanşma" olgusu, inceliğin, duyarlılığın ve soyutlamanın öne çıktığı sanat dalları ıçin geçerli olabılir mi ? Eğer dünya üzerindeki günlük pratiğe bakarsak, pekâlâ geçerli olabıliyor. Resim yanşmalan, yanşmalı film festivalleri, edebiyat ürünleri için açılan yanşmalar ve müzik yanşmalanna çok sık rastlıyoruz. Burada ölçü "bire bir mücadelede rakibinı yenmek" değil tabii. Ama çoğunluk tarafından kabul edilebililecek bir "güzellik" kavramına uygun düşmek. Tıpkı, sık sık mantığı cleştirilen güzellik yanşmalan gibi. Evlenmemiş (yani hâlâ bakire olmak koşuluğuyla) bedenscl güzelliklerini bir jüri önünde akranlanyla yanştıran genç kızlar gibı, sanatçılar da daha önce yayımlanmamış (yani bunlar da bakire) yapıtlannı kurullann önüne çıkartıyorlar. Sonuçlar belli olduğunda da artık kanıksanmış tartışmalar yaşanıyor beli bir sıra içinde. Faİanca filmin ödül almamasının; fılanca şarkının birinci seçilmesinin; falan romanın büyük ödük layık görülmesinin "haksızlık" olduğunu ya da benzeri türdeki yorumlar art arda gcliyor. Asıl büyük haksızlığın, onu üreten sanatçı için çok büyük değer taşıyan bir yapıtı diğerleriyle yanştırmak olduğunu fazla düşünmedcn hem de. All Rua Btnbofta *Yannlar'la halkın birlnclsl ohnuftu ( u M a ) . Irtandalı sanatçı Johnny Logan Burovtelon'la 3 kaz şöhrat Uu*(*dl (Uatte). Müzık söz konusu olduğunda yanşmalann bolluğu ve çcşıtlilığı karşısında şaşkınlığa düşmemek elde değil. Beste ve söz yanşmalanndan ses ve icra yanşmalanna dek bir çok farklı kategoride teraziye çıkmaya hazır olduğunu görüyoruz insanlann. Müzisyenler, besteciler, yorumcular, bu tür yanşmalara iki nedenle katılabiliyorlar: Binncısi adlannı duyurmak, dikkatleri üzerinde toplamak için bu tür bir yarı^mada birinci olmak. Bu durum tabii genç ve pek tanınmayan sanatçılar için geçerli. tkinci nedense, bazı yanşmalarda ödülün manevi degere sahip sembolik bir şey olmaktan ötelere uzanıp, maddi bir cazibe kazanması ki, bu da ünlü olduklan halde bu yanşmalara girmeye devam edenlerin çoğu için geçerli. özellıkle Türkiye'de son yıllarda Amerikan do lan ile ifade edilen tutarlan ödül olarak veren yanşmalar olduğunu düşünürsek, sanatglar için "bir taşla iki kuş" cazibesi taşıyan bu organizasyonlara katılımın hayli yüksek olmasını da doğal karşılayabiliriz. Müzik yanşmalannda tabii ki "müzik" yanşmıyor genelde. Her şarkı, her beste, onun ticari formatlara aktanlmış biçiminin olası satış şansı gözönüne alınarak değerlendiriliyor. Çünkü sonuçta bu yanşmalar "sanat" adına değil, endüstri düşünülerek gerçekleştiriliyor çoğu kez. Zaten televizyon kanallannın naklen yayımlarla destek olması da satış potansiyellerini daha işin başında harekete geçirmek için. Popüler müziği endüstriden ve ticaretten ayn düşünmek mümkün mü? Altmışlı yıllardan itibaren dünyanın DERBİ • I /l V 3 CUMHURİYET 2 4E K İ M 1993 SAYI I I I lP l l