Catalog

B A Z M A SI I K A RA V E L verdiğimiz gibi bütün detaylanyla, yansız bir anlayışı benimsedik. Gene zamanı geldiğinde biz de kime oy vereceğimizı açıklayacağımızı söyledik. 2!amanı geldi. The Sun, seçimlerde lşçi Partisi'ne oy verecek.." Bu sözler The Sun'ı gazeteden çok, yaşamlarının bir parçası olarak algılayan okuyuculan tarafından hiç yadırganmadı. Sonuçta İşçi Partisi kaybetti. 1974 yılında bu kez farklı ama açık bir dille muhafazakârlar destcklendi. Ancak gazete satmak konusundaki başarısmı The Sun bir türlü politik boyutta gösteremedi. The Sun'ın tuttuğu elinde kalıyordu. Bu kez de sandıktanlşçi Partisi çıktı. Genellikle ingiliz aydınlannin The Sun için söyledikleri 12 yaş zekâsına hita beden gazete niteleınesi, şaka olarak kabul edilebilir. Ancak gene de gazetenin gcnç bir okuyucu kitlesi olduğu da bir gerçek. Okurların yüzde 46'sı 1534 yaş grubundan. Üçüncü sayfanın varlığına karşın okurların yüzdc 48'ini de kadınlar oluşturuyor. Bu arada tabii ki hatasız kul olmuyor. TV EKRANIGİBİ GAZETE abldot yemekten fastfood'a geçen Türkiye, bildiğimiz gazeteden tabloide bir türlü atlayamadı . Zalcn normal gazcte formatlarııîuaı farklı olurak basılan tabloid ga3an zetelerin esprisiyle Türkiye gerçeklerinin ne derece çakıştığı tartışılacak bir durumdu. Tabloid sözlük anlamı itibarıylc küçük, bol Ibtoğraflı, bol magazini olan gazete anlamını taşıyor. Tabloid gazeteler, okuma alışkanlığının çok daha yoğun olduğu Avrupa'da otobiis, mctro gibi toplu taşıma araçlarında ga/etenin rahatlıkla okunabilmesi düşüncesinden hareketle doğdu. Libcration gibi bazı ciddi gazetelerin dışında tabloid gazcteler rcnkli ve magazinc dönük yazılara yer veriyorlar. Bu magazin ağırlıklı gazetelerin Avrupa'da en rağbet gördüğü ülkelerden bıri ıngiltere. Ciddilikleri ile tanınan Ingilizlcr, Guardian, Indepcndcnt gibi gazetelerin yanında Daily Mirror, Daily Mail gibi tabloidlere de ilgi gösteriyorlar. Ancak bunlann içerisindc bir tanesi var ki bu konuda liderliği hem lngiltere'de hem de Avrupa'da yıllardır kimseye bırakmıyor. İngiltere'nin en çok satan gazetesi olma özelliğini taşıyan The Sun gazetesinin özelliklerini sıralamak tabloidlerin mantığını daha kolay anlayabilmenizi sağlayacak. The Sun'un öyküsü 17 Kasım 1969 tarihinde yayın hayatına girmesiyle başlıyor. O yıllarda 850 bin basan gazete, bugün 4 milyon tiraja ulaşmış durumda. Büyük fotoğraflar, kısa, özet şeklinde haberler, gazetenin yayın anlayışını oluşturuyor. Olaylara bakışta sansasyonel boyutun öne çıkmasına sıkı sıkıya dikkat ediliyor. Okuyuculardan da hiçbir zaman olaylara ciddi yaklaşılması yöniinde bir eğilim gelmiyor. Böylece alan nıemnun satan memnun mantığıyla The Sun yarkı dönüyor. Haber akışmda okuyuculann önenıli bir işlcvi var. "Bi/i her konuda arayın" çağnsı genellikle beklediği yanıtı buluyor. The Sun'ın baş sayfasında çoğunlukla büyük puntolarla atılmış sansasyonel bir tnanşet görülüyor. Manşetin kısa ve tek heceden oluşmasına özen gösterilıyor. Keliıne oyunlan, argo sözcükler, benzetmeler gazetenin sık sık başvurduğu bir yöntem. Gazete yönetiminin dilbilgisi kurallarına uymak gibi herhangi bir kaygısı da yok. Lady Diana için "Did Dı Didle The ttics" ya da Margarct Thatcher ıçin atılan "Demir Lady" gibi başlıklar, The Sun yazıişleri mutfağından çıkan, oldukça da ses gctiren başlıklardan birkaçı. Bazı okurlara göre gazetenin son sayfası, ilk sayfası anlamını taşıyor. Spora, özellikle futbola büyük ilgi duyan Ingilizlerin büyük bir bölümü gazeteyi öncelikle arka sayfasındaki spor sayfalarından okumaya başlıyorlar. Bütün gazetelerin üçüncü sayfası vardır, ancak The Sun'da ise farklı bir üçüncü sayfa var. Haftanın altı günü Samanta Fox gibi cici, hoş, yarı çıplak kadınlann The Sun'ın sayfalannı süslemesi artık gelenek haline geldi. öte yandan ilk çıplak erkeği günlük bir gazetede yayımlamak da gene The Sun'a nasip oldu. The Sun, başansını özel yaşamlar üzerine kurmuş durumda. ingiliz Kraliyet ailesi, gazetenin en iyi malzemelerinden biri. Prens Charles'ın ya da Lady Di'nin yaşadığı "yasak ilişkiler", yatak odaları, teknoloji harikaları teyplerle okuyuculara anında ulaştınlarak, bu konuda okuyucunun merakı sık sık gidcriliyor. Döneme ayak uydurmasıyla tanınan The Sun "Sun Diyor ki" köşesinde bazen görüş de bildiriyor: "Uzun zamandan beri seçim haberlerini sizlere ulaştırmaya çalışıyoruz. Söz Oabriel Veneto I I M t U H . »»M*fM«»ARı(*»l| 1 I I M H I U . • • * « «* The Sun gibi özel yaşamlan ön plana çıkartan bir gazeteden hata yapmaması ise hiç beklenemez. Bu hatalann hangilerinin kazayla hangilerinin asparagas olduğu da ayn bir sorun. The Sun'a tarihinde en büyük darbe Elton John'dan geldi. Hakkında yazılan yalan bir haber üzerine mahkerneye başvuran sanatçıya, gazete, 1 milyon stcrlin tazminat ödemek zorunda kaldt. Ancak The Sun kurmayları bu rezilliği de hemen avantaja çevirmekte pek zorlanmadılar. "özür dileriz Elton" manşetiyle duyurulan haberde gazetenin rekor tazminat ödeyeceği iftihar edilcrek açıklandı. Popüler kültürün tüm gerektirdiklerini ortaya koyan The Sun, özellikle yaz aylannda gazetenin fıyatını yanya indirip okuyucu çekiyor. Bu uygulamaya tabloid gazeteler sık sık başvuruyorlar. Dört milyon tirajlı tabloit gazetenin kısaca öyküsü böyle. < D E R O İ 2 4 E K İ M 1 9 9 3 S A Y I 396 C U M H U R İ Y E T