26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

da öğrenenler de bilmiyormuş gibi davrandılar. Senaryo yalnızca benim elimdeydi. • Filmde gerçek polis ve askerler mi kullandınız? D Evet. örneğin, kesik kafaların taşınması sahnesinde gerçek askerler rol aldı. Bakın, sorun şuydu: Ya yasadışı ya da diktatörlüğün onayını taşıyan bır film yapacaktık. Ikincisini seçtik. Yasadışı bir film yapmaya kalkışsaydık, eninde sonunda ortaya çıkacaktı. Dans salonunda sağcı ve solcuların şarkılarla çatıştığı sahneyi çekerken, ilgınç bir olay oldu. Mekân olarak Atina'nın kuzeyinde bir oteli tutmuştuk. Çekimden önce oyuncuların şarkıların provasını yapması gerekliydi. Bir müzisyen arkadaşım işi üstlendi. Salonda solcu şarkılan duyan otel sahibi, paniğe kapılarak doğruca siyasi polise getmiş. Ben otele geldikten kısa bir süre sonra, polis butün mahalleyi kuşattı. Salona gelen birkaç komiser, "kim bu işin sorumlusu?" diye sordu. Onlara II. Dunya Savaşı sırasında oynanan bir Yunan tragedyasının film çalışmalarıyla uğraştığımızı anlattım. Bu arada koro bir ağızdan aşırı sağcı ve kral yanlısı marşlar söylemeye başladı. "Anlaşıldı, tamam" diyerek gittiler. Filmin 10 dakikalık bolümünü orada bir gecede çektik. FOTOROMAN Valla yığenim gençsin, çalışkansın emme... OKURDAN "Bir çocukça sayfa" Ben Cumhuriyet gazetesini elimden geldiği kadar takip eden, on üç yaşında bir okurunuzum. DERGİ'den çok memnunum. Ancak benim de diğer okur arkadaşlarımın da paylaştığı ortak bir dileğim var: Bir çocuk sayfasıl Evet, okuma yazmayı öğrendiğimden beri, Cumhuriyet'i takip ederim. Gerek gazetedeki köşe yazarlarını, gerekse DERGİ yayımlanmaya başladığından beri, DERGİ deki yazılan ılgiyle okurum; okurum, ama yine de bır çocuk sayfasının eksikliğini içimde duyarım. CEM OÖRMÜŞ / Karftyakalzmlr Tablo gibi kapak Biliyorum, bu sutun eleştiri ve öneriler Için... Ama dayanamayıp bir övgümü dile getirmek istiyorum ben: DERGl'nin 74. sayısındaki "Karaya Vuran Plajlar" yazısı güzel olmasına güzeldi ve tam zamanında, şu boğucu sıcaklarda pek de iyi oldu böyle bir yazı. Ama benim esas Övmek ıstediğim yazıyı kaleme alan Cezmi Ersöz sakın alınmasınl kapak çalışmasını gerçekleştiren Ismail Gülgeç kardeşimiz... Birçok dergi, kapaklanna desen, çizim fılan koyuyor; ama Ismail Gülgeç'in Cumhuriyet DERGİ kapakları gerçekten duvara asılacak bırer tablo. Tebrik ederim! SADIK NECİPOâLU / Kadıköylstanbul f ' • "36'nın Günlerı" de aynı siyasi ' dönemde yapıldı. Benzer sorunlarla karşılaştımz mı? D "36'nm Günleri"nde aslında demokrasinin erimesi ve yok olmasını anlatmaya çahştım. Filmi, Girit'te bir cezaevinde çektik. Cezaevi müdürü, Cunta'nın en önde gelen ideologlarından biriydi. Bu şahıs, eski bir komUnistti, hatta Moskova'da eğitim görmüş ve parti üyesi olarak görev almıştı. Çekimler sırasında büyük bir duygusal ikilem yaşadı. "Ne yaparsamz yapın! Ben hiçbir şey bilmlyonım" dedi. Şunu söylemek istiyorum, her diktatörlükte bir boşluk bulunuyor. f • Filmlerinizde genellikle toplumsal bilinçaltına, mitolojiye dayalı davranış biçimierine ışık tutuyorsunuz. Bu tavır, ele aldığınız tiplerin psikolojik özelliklerini, bireylerin ruhsal devinimlerini arka plana atmıyor mu? Büyük tarihin, bireysel tarih karştsmda ağır basması sizce sakıncalı değil mi? D Epik filmlerde kişiler, birey olmaktan çok simgesel özellikler taşırlar. örneğin Elektra artık psikolojik bir gelişme gösteremez, o belli bir davranış biçimini sergıleyen, tarihsel bir perspektifi olan bir bireydir. Epik film anlayışı insan temelini bu görüş üzerine kuruyor; burada bireyler birey değil, tarihin ve törelerin taşıyıcısı durumundadırlar. Bir şeyi simgeleyen tiplerdir söz konusu olan. Buna karşılık, "Kithere'ye Yolculuk" ve "Arıcı", tarihselepik yapıyı fonda taşıyan, bireylerin anlatıldığı filmlerdir. Bu iki filmde de öyküyü bireylerin üstünde odaklaştırdım. Çünkü bu filmlerde tarih, çok uzaklarda kalan bir tarihtir. Başarının anahtan, çahşmaktan ziyade. Her şeye "evet demekten geçer. u • Bu son iki filminizde anlattığımz Yunanistan, hiç de umut verici değil. "Kithere"nin yaşlı kahramam, bilinmeyen bir mekâna doğru ülkesini terk ediyor; "Arıcı"nın kahramam ise intiharı seçiyor. Bu iki yaşlı kahramanın Yunan toplumu karşısında duyduğu yabancılaşma, sizi de kavrayan bir duygu mu? D Evet. Duyduğum yabancılaşmayı bu iki filmde de yansıtmaya çahştım. "Arıcı" filminı, "tarihin sustuğunu bilen gerçek bir idealiste" adamak isterdim. • Gördükleriniz, gösterdikleriniz umut veriyor mu? Kotümser misiniz? • Kötümserlik ıyimserliğin bir biçimiyse, evet. Herşeyi hâlâ bütün açıklığıyla görmeye çalışıyorum. Film yapmayı sürdürmem, hâlâ savaştığımı göstermiyor mu? D Hem referanduma evet hem de ÖıaVa evet diyecek olan tşadamı let Bakanı Mesut Yılmaz ile (Fotoğraflar: MERT ALIBAŞARIR) DERGl'yi ilk sayısından beri okumaktayım. Gün geçtikçe, memnunluk verici gelişmesıyle, doyurucu olmakta bulunan DERGl'miz için, ılgilileri kutlarım. Biz, on daireli bir apartmanda, beş hanım arkadaşız. Uçumüz çalışmakta olup, katalarımıza aydın, uyanık fikirler yüklemekteyiz Ben, diğer dört arkadaşıma tercüman olarak bu satırları yazıyorum. Bazı şikâyet ve isteklerimızi DERGİ kanalıyla açıklamak istiyoruz. Sorunumuz TRT ile. Şöyle kı, geç saatlerde verilen dizilerin erkene alınması gerek bızce.. Bakınız, 13 temmuz pazartesinden, 79 temmuz pazar sonuna kadar, tüm elle tutulur diziler geç saatlerde: 23.30 ve 24.00 arası ya da en erken 22.30'da. Örneğin, "Otel", "Dantel" ve "Dedektiflik Bürosu" hep bu saatlerde. Çalışan insanın günümüzde tek eğlencesi TV olmuştur Okuyucu sütunlarında çıkan bu tür birçok isteği TRT okumuyor mu?.. Duymuyor mu?.. Sorumlular, böyle bir program düzenlemesini nasıl yapıyorlar, düşüncesızce?.. DERGİ aracılığı ile, dört arkadaşım ve şahsım adına, bu durumun Sakıp Sabancı Devduyurulmasını rica ederim. Saygılanmla. Uykusünu harcayanlardan... MERAL ÇETİN / Ortakdyktaıtbul TRT sorumlusunu uyarınl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear