Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Son teknesi Meksika açıklarında batan Bernard Moitessier, şimdi yine Meksıka'da yeni teknesi "Tamata"yı inşa etmenın peşinde sız ordusu ile Hindiçin'e gjttim. Ama 21 yaşındayken Pierre Destumeurs la tanışmak beni çok değiştirdi. Çok eski bir teknesi vardı. Ama benim için olağanüstü bir şeydi. Arkadaş olduk ve beraber denize açıldık. Siam Körfezi'ni dolaştık. Japon ve Çin denizlerinde gezdik. Hindiçin'e döndük ve "Snark" adındaki teknemiz, kıyıda yaşlıhktan öldü. Yapıldığı ağaç öldüğü için, tekne onurlu bir şekilde öldü. • O gezide neler öğrendiniz? Yelken kullanmayı ve yalnız bir denizci olacağımı. Teknede, insan bir başkası tarafından koşullandırılamaz ve mutlaka yalnız olmabdır. • Böylece "Marie Therese"i yapmaya karar verdiniz. Aslında eski bir Hindiçin teknesini alıp, içini biraz değıştirdim. Hâlâ, o tekneyle nasıl olup da Singapur'da Hint Okyanusu'na gidebıldiğıme şaşarım. Para kazanabilmek için akla gelecek her işte çalıştım. Tekiıtyi alabilmek için son paraları, ceplerimi boşaltarak ödedim. Her zaman şunu düşünmüşümdür, bir teknek 1210100 milyon etmez, insanın herşeyi değerindedir. • O tekneyıe nereye gittiniz? Seychelles'e gitmeye karar vermiştim. Yanımda tek bir pusula ile sextant vardı. Radyom yoktu, saatimi Singapur'da satmıştım. Yüzen yosunlar, uçan balıklar, denizdeki akıntılar ve deniz kırlangıçları ile karaya yaklaştığımı anlayabilecektim. Singapur'dan ayrıldıktan 85 gun sonra 4 Eylül 1952'de "Marie Therese", Chagos atollerinde kıyıya çarparak parçalandı. Rota dışı bir yaşam Bernard Moitessier, 18 yıl önce dünya çevresinde düzenlenen ilk tekne yarışını kazanmak üzereyken, dümen kırarak rotasını değiştirmiş ve Tahiti'ye gitmişti. Zaferden yüz çevirdiği için, "kahraman" olan Moitessier, şimdi, Paris'te anılarını yazıyor. asifik Okyanusu'na yönelmemin nedenini nasıl açıklayacağımı bilemiyorum. Ama bildiğim, hakh olduğum. Bunu çok derinden duyuyorum. Gerçekte bilmesem de nereye gittiğimi biliyorum. Sizi terk ediyorum. Sezgilerim bunun en doğru şey olduğunu söylüyorlar. Neden? Belki de bunun yanıtı Ernest Hemingvvay'in "Yaşlı Adam ve Deniz"de söyledikleridir: "Çünkü ben çok ileri gittim." Bu birkaç satırla Bernard Moitessier, dünyaya ve belki de kendine, 1969'un 26 şubat ile 1 mart arasında girmesi gereken limana sırt çevirdiğini, rota değiştirdiğini anlatıyordu. 12 metrelik "Joshua" adlı tekne kuzeye doğru ilerlese ve Plymouth limanına girse, 5 bin sterlinlik ödülü ve altın küreyi kazanacaktı. ödülü, "Sunday Times" gazetesi, dünyayı tek başına ve hiç karaya ayak basmadan dolaşacak gemici adına koymuştu Moitessier, ödülü kazanmak üzereydı. Arkasındaki rakibi ile arasında neredeyse bir aylık bir süre vardı. • Sonra? Bütün denizler sizin emrinizde olduktan sonra bunun ne önemi var? Ben Güney Afrika'da Durban'a gittim. Bu yörelerde, denizde, karada çalışarak 5 yıl yaşadım. Bir petrol gemisine binerek Paris'e gittim. Çünkü bu kentte gerçek bir tekne yaptıracak kadar para kazanacağımı düşünmüştüm. Burada ilk kitabımı yazdırdılar bana. Aynı zamanda ilaç propagandisti olarak da çalıştım. Sonra Marsilya'da Yacht Mediterranee'da bir iş buldum. Burada Françoise'le tanıştım. Hemen evlendik. O dönemde gerçek dostlukların yararını, aıtniyetsiz ve çıkarsız dostlukların mutluluğunu yaşadım. Bir mimar arkadaşım, benim tanımlarımla "Joshua"yı çizdi. Bir başkası benden sadece malzeme parası alarak, atölyesini emrime verdi. Ana direği alacak param yoktu. O, dayanıklı, hafif, çağdaş direklerden istiyordum. Elektrik tdaresinde çahşan bir dost bana elektrik direği olarak kullanılanlardan bir tane armağan etti. "Joshua"yı pek çok fırtınada o elektrik direği kurtardı. • lngiltere'ye dönmekten vazgeçip, Tahiti'ye gittiniz. Orada yaşadınız hep? Hayir. Polinezya çok güzel, uzun süre yaşanacak yer deftil. Orada, insanlar insan gibi değil, ot gibi yaşıyorlar. Günlerini hiçbir şey yapmadan, beklemeden geçiriyorlar. Böyle olacağıru düşünemezdim. Tahiti de yaşanacak yer değil. Bu yüzden, geldikten bir süre sonra, küçük bir atolün üzerine gittim. Yanm hektar bile yoktu. Orada kendime bir «v yaptım, burada domates ve meyve yetiştirmeye başladım. Sonra birkaç ada daha dolaştım ve buralardan ayrıldım. • Nereye? Amerika'yı tanımanın zamaru geldiğini düşünmüştüm. • Peki siz parasız nasıl yaşıyordunuz? Yelken dersleri vererek, okul tekne gezileri düzenleyerek ve konferanslar vererek. Ayrıca kitabımın, telif haklanndan bir kısım param vardı. Sonunda güneye, Meksika'ya gitmeye karar verdim. • Ve orada teknesiz kaldımz. Evet, San Lucas Limanı'nda bir siklon, "Joshua" ve başka 26 tekneyi yuttu. Şimdi gene dostlar sayesinda "Tamata"yı yapıyorum. Polinezya dilinde Tamata, "tekrar dene" demektir. D fifi p rin neler düşünmüş olabileceklerini anlatıyor. " Acaba ikinci bir tur daha mı yapacak? Yoksa denizlerin ortasında aklını mı kaçırdı?" denüşlerdi. Kimse gerçek nedeni anlayamamıştı. Yarışmanın sonuna yaklastıgj anda Plymouth limanına girmeyip rotasını degiştiren ve o günden bu yana da rota dışı bir yaşam sürdüren Bernard Moitessier, ltalyan Europeo dergisinden Giovanni Firmian ve Gian Carlo Mazzini'nin sorularını şöyle yanıtladı: Bugün öyle bir yarışmaya katılmayı düşünmem. Üstelik o ultra modern tekneler Üzerinde asla denize açılmam. Tekne yaşayan bir şeydir. İnsanın uyum sağlayacağı, beraber sevinip, beraber üzüleceği bir şeydir. Bir kadın gibidir. • Peki, bugünkü tekneleri beğenmiyor musunuz? Sizin düşleyemeyeceğiniz kadar ileri aygıtlara sahipler. Siz hiçbir bilgisayarla sevişmeyi denediniz mi? O aygıtlar insanlığın bir icadıdır, ama duyguların yerini tutamazlar. Tekne, kaptan ve okyanus, aralarına hiçbir makinenin giremeyeceği bir üçlüdür. • Yaşamımzın bütün mutluluğunu denizden mi aldınız? Bu biraz nankörlük olur, çünkü dostlarımdan da çok mutluluklar aldım. Ama deniz beni en çok tatmin eden şeydir. • Bu merakımz nasıl doğdu? Vietnam'da depiz kenarında doğdum ve büyüdüm. Ailem tüccardı, ama bu beni hiç ilgilendirmiyordu. Aklım fıkrim denizdeydi. Sınıfta kalınca babam beni bir teknik okula gönderdi. Bu çok iyi oldu, çünkü tekne imalınde, öğrendiklerimin çok yararını gördüm. • Denize ilk kez neyle açıldımz? Yüzen her şeyle. Beni birkaç yüz metre götürecek her şeyin üzerine binerim. Şimdi 20 yıl sonra 62 yaşındaki beyaz saçh adam, buna yanıt olarak, "Plymouth'a varacak olduktan sonra, Plymouth'lan ayrılmanın bir anlamı yoktu" dıyor, arkadaşlarının Paris dışındaki evinde bıyografisini bitirmeye çalışırken. Hiç durmadan sigara içiyor. Sigaralan kendi sarıyor ve denizden kalma bir ahşkanlıkla, sardıktan sonra ikiye kesip, öyle içiyor. Çunkü denızde bir gram tütün, iki yelken değiştirme arasında bir anlık rahatlama sağlayabiliyordu ona. Konuşurken artık unutmaya yüz tuıtuğu Fransızcası ve kendine ait olmasa da alıştığı Polinezyacası arasında bocalayan yaşlı adam, lngiltere'ye dönmemesi üzerine, kıyıdakile Bernard Moitessier "Benı denızde birkaç yüz metre götürecek her şeyın üstüne bınerim." • Sonra? Askere gittim. Denizci olarak tabii. Fran Oertoyon; Eren So/oy 13