27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

EV EKONOMİSİ Meral Tamer Otomatik çamaşır makinelerinde Çamaşır suyu için "özel göz" Otomatik çamaşır makinelerinde çamaşır suyu için "özel bir göz" olamayacağı gibi, çamaşır suyu da hem makine için zararlıdır hem de deterjanla birlikte kullanıldığında çamaşırları yıpratır. ankalar Yasası'nın 64'üncü maddesine göre sıkı takip altında olan ve zor durumda olduğu bilinen tmar Bankasının televizyon reklamlarında eski Merkez Bankası Başkanı Osman Şıklar'ı gördükçe şaşırıyor ve "televizyonda lüketiciyi yanıltan bu reklamlan denetleyecek bir merci yok mu" diye düşünüyorduk ki, yine TV ekranlarında tüketiciyi yanıltan bir başka reklam gördük. Bu bir otomatik çamaşır makinesi reklamıydı ve reklamda çamaşır makinesinde bulunan "dördüncü göz"ün üstün özelliklerinden söz ediliyor ve bu "ekstra göz"e çamaşır suyu koyarak çamaşırların daha iyi temizlenebilecegi görüşü savunuluyordu. Bizim bugüne kadar bildiğimize göre ise, çamaşır makinesine çamaşır suyu konması, hem çamaşırlar hem de makinenin kendisi için zararlıydı. Konuyla ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz kimyagerler de, çamaşır makinelerinde deterjanla birlikte kullanılan çamaşır suyunun, çamaşırları beyazlatmak bir yana, aksine sarartıcı etki yaptığını dile getirdiler. Bilindiği gibi yerli üretilen otomatik çamaşır makineleri ya 2 ya da 3 gözlü. lki gözlü Kuaförde AIDS'e paydos! SteriMağ adlı sterilizasyon aleti sayesrnde 1 ile 20 saniye arasında sterilizasyon sağlanabiliyor. Geçenlerde "ElektroMag" adlı firmanın pazarlama bölumünün yetkilisi bizı arayarak, "Bizim firmanın ürettiği bir aygıt sayesinde kuaforde manlkür yaptıran hanımlar, artık AIDS korkusu çekmeyecekler. Dilerseniz bir arkadaşımızı size gönderip aygıtı tanıtalım" dedi. Bu telefonun ardından SteriMag adlı aygıtın tanıtımı için gazetemıze gelen pazarlamacı, laboratuvar ve tıp aygıtları üreten ElektroMag firmasının bir isviçre markasından adapte ederek yerli olarak ürettiği sterilazatörleri bize tanıttı. Pazarlamacının anlattığına göre sterilizasyonu çeşitli yöntemlerle sağlamak mümkün. Orneğin kuru havayla, yani bir kabınde sıcaklığı yüksek düzeye çıkararak sterilizasyon sağlanabilir. Ya da zehirli ılaçlarla veya uzun süre suda kaynamayla mikroplar öldürülebılir Ama yukarıda sıralanan tüm yöntemler ancak uzun bir sürede sterilizasyon sağlayabilir. (Yarım saatle 2 saat arasında.) Oysa kuaföıierde kullanılmak üzere hazırlanmış bu yeni sterilizasyon aygıtlarında, 1 ile 20 saniye arasında sterilizasyon sağlanabılıyordu. Zaten hızlı sterilizasyon bu tür yerlerde çok önemliydi. B olanlann bir gözüne ön yıkama için, diğer gözüne ise normal yıkama için deterjan konuyor. Üç gözlü olanlarda ise üçüncü göze yumuşatıcı konabiliyor. Otomatik çamaşır makinelerinde dördüncü gözün ne işe yaradığı konusunda görüşlerine başvurduğumuz "Atılım Pazarlama" Genel Müdürü Cengiz Solakoğlu, bu tür çamaşır makinelerinin Avrupa'da bazı firmalar tarafından üretildiğini ve dördüncü göze çamaşırlara koku vermesi amacıyla parfüm konduğunu söyledi. Otomatik çamaşır makinelerinde çamaşır suyu kullanılmasının sakıncalı olduğunu dile getiren Cengiü Solakoğlu, deterjanla birlikte kullanılan çamaşır suyunun sadece çamaşırları sarartmakla kalmayıp, aynı zamanda çamaşır makinesine de zarar verecegini söyledi. Solakoğlu, otomatik çamaşır makinelerine çamaşır suyu konduğu takdirde, makinenin lastik ve plastik aksamının zarar göreceğini, daha kısa sürede yıpranacağını, hatta makinenin madeni kısımlarının bile zarar görecefcini söyledi. Otomatik çamaşır makinelerine çamaşır suyu koymak üzere bir dördüncü ya da beşinci göz eklenmesinin söz konusu olamaya Cengiz Solakoğlu cağını, dördüncü gözlerin parfüm gözü olduğunu hatırlatan Solakoğlu, dördüncü gözü, "çamaşır suyu gözü" olarak tanıtan TV reklamlarını da eleştirerek, bu türreklamlarıntüketiciyi yanılttığını ve kötü yönlendirdiğini dile getirdi. D Aldatılan bir tüketici daha! İşçi emeklisi Dündar Tolga'nın 1,5 yıl önce 69 bin liraya satın aldığı masa saatinin aynısı, bugün aynı firmanın bir başka mağazasında 50 bin lira. endini işçi emeklisi olarak tanıtan Dündar Tolga, 1,5 yıl önce toptan fiyatına diye 69 bin liraya satın aldığı Alman malı bir masa saatini şu günlcrde pcrakende piyasada 50 bin liraya görünce tepcsi atıp "aldatılmış bir tüketici" olarak lstanbul Ticaret Odası'na başvuran bir okunımuz. Erenköy, Kozyatağı'ndan bize yazan Dündar Tolga'nın başından geçenler, herhangi bir fiyat deneUminin bulunmadığı iilkemizde bir malı satın almadan önce iyi bir piyasa araştırması yapmanın ne denli gerekli olduğunu göstermesi açısından oldukça Uginç. Şimdi sözü Dündar Tolga'ya bırakıyonız: "19.11.1985 tarihinde Karagül Saat ve Elektronik A.Ş.'den Alman malı bir masa saati aldım ve KDV dahil 69 bin lira ödedim. Firma, kendini toptancı olarak bana tanıttı, ama bir tane perakende verebilcceklerini söyledi ve ben saati öyle satın aldım. Ama nedense saati aldıktan sonra içime kurt düştü. Erenköy'den Eminönü'ne indikçe ister istemez gözüm saatçi vitrinlerine takılıyor ve acaba eşine rastlar mıyım diyortium. Bundan yaklaşık 1 yıl önce Sultanhamam'da bir dükkânda (ki sonradan bu dükkânın Karagül mağazasının bir şubesi olduğunu öğrendim) aynı saatin, aynı model ve tipinin 30 bin liraya perakende olarak satıldığını gördüm. Bunun Uzerine saati aldığım firmaya başvurduğumda böyle bir fiyat farkının mümkün olamayacağını söylediler. Ben iki dükkân arasında gidip geldikçe sonunda ikisinin de aynı firma olduğunu öğrendim. O arada Sultanhamam'daki saati bir süre için ortalıktan yok ettiler. Neyse gel zaman, git zaman aradan bir yıl daha geçti ve ben geçen gün yine Eminönü'ne indiğimde kafamdan atamadı K ğım için Sultanhamam'daki dükkâna uğradım ve 1,5 yıl önce 69 bin liraya satın aldığım masa saatinin aynısını bu kez 50 bin liraya gördüm. Sultanhamam'daki dükkânın üzerinde bu kez açıkça Karagül firmasının adı da yazılıydı. Karagül firmasınca aldatıldığım artık kesindi. Bir buçuk yıl önce bana 69 bin liraya satılan saatin o günkü gerçek değeri 30 bin liraydı. Tekrar saati aldığım yere gittim ve "Siz bana farklı fiyat mümkün değil, demiştiniz, ama ben firmanız tarafından 1,5 yıl önce aldatıldığıma inanıyorum" dedim. Bunun üzerine firma mensupları bana, "Aldatılmasaydınız efendim, biz bu saati burada size 70 bin liraya satarız, sizden sonra başkasına 20 bin liraya veririz. Bu ticarettir, kimse kanşamaz" dediler. AIDS'e karşı sterilizatör gesi ve bir dilekçeyle lstanbul Ticaret Odası'na başvurdum." Ben de bunun üzerine satış fişi, garanti bel Sayın Dündar Tolganın Karagü) Saat magazasıyla giriştigi bu haklı miicadele nasıl sonuçlanacak bilemiyoruz. Ancak lüketiciyi aldatmakla adeta iftihar eden, belli bir kflr oranı ya da diirüst satıcı gibi kavramları olmayan, aynı malı bir müşteriye 20 bin liraya satarken, bir diger müşteriden 70 bin lira isteyebilen satıcılar var oldukça, biz tüketicilerin işi oldukça zor. D Bize anlatıldığına göre, SteriMag adlı aygıtta sterilizasyon, ısıtılmış özel quartz bilyeler aracılığıyla sağlanıyordu. Isıtılmış bu quartz bilyelere temas eden makas, törpü gibi metal parçalar, 1 ile 20 saniye arasında tümüyle sterilize olabiliyorlardı. Böylelikle kuaforde bir manikürü bitirdikten sonra hiç beklemeden manikür aletlerini sterilize etmek ve diğer bir maniküre başlamak pekâlâ mümkün olabiliyordu. Bu sterilizasyon aletlerinin büyükleri 95 bin, küçükleri 75 bin liraya satılıyordu. Bu aygıtların ne ölçüde sterilizasyon sağladığı ya da fiyatı konusunda bize anlatılanları aktarmaktan ötede herhangi bir yorum yapabilecek durumda değiliz. Ancak ülkemizde "tlcarl zlhnlyetln" ne denli "gellstlğlni", bu örnekte birkaç yönlü olarak fark ettik. Söz konusu firma, önce AIDS korkusunu bir "satış motifi" olabileceğini düşünerek bir aygıt üretiyor. Ardından bu aygıtı yabancı patentle değil de "adapte ederek" yani patent ödemeden üretiyor. Ve üstelik gazetelere telefon açarak malının tanıtımını sağlıyor.l ]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear