27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ray Charles ilk kez Türkiye'de! Sesi ve piyanosu ile dünyayı sayısız kez dolaşan Ray Charles, ABD'nin ülke dışında en fazla tanınan sanatçısı tutan vibrafoncu Ivfllt Jackson'la yaptığı ilk albümde piyanonun yanı sıra belirgin Charlie Parker etkisi taşıyan alto saksofon soloları da ona aittir: "Soul Brothers" ve "Soul MeeÜngJ' Daha sonra "The Great Ray Charles" adıyla Oulncy Jones'un dUzenlediği albümde, Ray Charles'ın piyanosuna 6 kişilik bir topluluİc eşlik etti. Bu albümü, onun piyanist yanını en iyi yansıtan kayıtlar olarak bilinen "Black Coffee" ve "Swect Sbtteen Ban" izledi. 1958'de bu kez yayhlann eşlik etüği, 1961'de yinelenecek olan, ünlü caz şarkıcısı Betty Carter'Ia yaptığı vokal albümüyle enstrumantal çalışmalarını noktaladı Ray Charles. Cazın evrenselliğine büyük katkıları olan sanatçı Adeta çılgın birer ayln Ve 1960'ların başında çılgın ayinlerini en az 10 yıl önceki hızıyla yeniden başlattı. G«orgia On My Mlnd'ı, Unchain My Heart'Iar, Hit The Road Jack'ler, You Are My Sunshine'lar, Take These Chains'Ier peş peşe izlemekte, ona gözlerini bağışlamak isteyenlerin sayısı her geçen gün artmaktaydı. Ray Charles'ın ünü dünyaya yayılmıştı; ama geniş ABD topraklannda, gerçek anlamda ulaştığından kuşkulu olduğu insanlar yaşıyordu. Kişisel yorumlan ile countrywestern türünü de denedi Charles. Modern Sounds (n CountryWeslern, CounlryVVeslern, Meets Khythm and Blues onun bu döneminin ödül kazanmış iki ürünüdür. Ray Charles ödülleri kanıksamıştı, küçük bir çocukken düşlediği altın plaklan koyacak yer bulamıyordu. ABD'nin Ulke dışında en çok tanınan sanatçılarından biri idi. Sık sık Beyaz Saray'da konuk oluyordu. Ama karanlık dünyasını biraz olsun aydınlatan tek şey, pek çok caz sanatçısının ortak nedenlerle tutsağı olduğu uyuşturucu alışkanlığı idi. Enstrumantal yeteneklerım belgeleyen bır dızı albümden sonra, 1960ların başında Ray Charles çılgın ayınlerım, en az on yıl öncekı hızıyla yenıden baslattı ıen 7 bin dolarlık salonumu parça'lamaın!" San Francisco'nun 3.200 Ikişilik Masonic Temple adlı konser salonunun yöneticisi hiç de haksız değildi. 1950'lerin sonlarına doğru, Ray Charles konserleri salon sahipleri için iki ucu belalı bir değnek olmuştu. Bileller haftalar önce lııkeniyor, ama konserlerden sonra salonuıı hali, adamları bin pişman ediyordu. Kırık ön vc arka kapılar, parçalanmış koltuklar, yanık halılar, hastanelik edilmiş görevliler. Blues, soul, jazz, gospel... Ray Charles ne söylerse söylesin, eşi görülmedik bir tepki alıyordu. Hele siyah kilisenin caza kazandırdığı unlu gospellerın soruluyanıtlı bölümlerinde, salonlar iyice zıvanadan çıkıyordu. Yetmiyormus gıbi, lekrar tekrar soruyordu Ray Charles: What Did I Say?" (Ne demiştim?) Yanıtlara katılma oranı olağanustü idi. "Georgia On My Mind" (Anımsadığım Georgia).. 1960'ta yaptığı bu 45'liktc, Charles, doğduğu yöreyi özler. Bu, onun yaşamı boyunca duyacağı bir ozlemdir. Oysa hiç de romantik bir yer değildi Geoıgia. ABD'nin, "buyuk kriz"i çok ağır geçirmis, bu gıiney eyaletınin de guneyindekı kasaba irisi Albany kentinde yaşam, ö/ellikle siyahlar için çekilir gibi değildi. Tarıına dayalı sanayi gelişiyor, siyahların ise canına okunuyordu. Ama Ray Charles Robinson (1932), Georgia'yı hep ozleyecekti. Çünkü 6 yaşına geldiğinde, artık ne Georgia'yı ne de başka bir şeyi görebilecekti. Kör olmuştu... Bu felaket, acılı ailesini, Tanrı'ya ve kiliseye dalıa da yakınlaştırdı. Müzikal yetenekleri hızla ortaya çıkmaya başlayan kuçük Ray, kilise korosunda şarkı söylemeye, ilerde çok B Sadettin Davran yararlanacağı dinsel mıiziği dağarının en dibine yerleştirmeye koyuldu. Ray Charles, birkaç yıl sonra piyano, org, saksofon, klarinet ve trompet çalıyor, Florida Gönmezler ve Işitme Engelliler Okulu yönetimini hayretler içinde bırakarak Braille'le ilk bestelerini yapıyordu. Sürekli caz dinliyor, Mahalia Jackson, Charlie Parker, Count Basie ve özellikle Nat Cole onu çok etkiliyordu. O yıllarda "King" takma adını henUz kullanmayan Nat Cole, triosu ile yalnız Charles'ı değil, pek çok piyanist şarkıcıyı etkileyecekti. Ray Charles 15 yaşına geldiğinde okulu terk etti ve bir dans orkestrasında profesyonel yaşamı başladı. Ardından, çok değerli deneyimler edindiği Lowell Fulsom Blues Topluluğu'na katıldı. Bir yıl süren bu birliktelik ona çok zengin bir blues birikimi kazandıracaktı. 40'lann sonlanna doğru genç Charles, kendi topluluklarını kurmaya başladı. "Maxlm Trio" olarak bilinen ilk topluluğu, çok fazla "Kin Cole Trio"ya öykündüğü yolunda eleştiriler de alsa Kuzeybatı Pasifik TV'sinde programı yayımlanan ilk "tümüyle siyah" grup olarak tarihe geçiyordu. Otomatik plakçıların listelerinde on yıl 1950'lerin ortalarına doğru piyanosu, vokaJi ve besteleriyle özgünlüğü tartışılamayacak çıkışı başladı: It Should've Been Me, I Got a Women, Hallelujah, I Love Her So, Night Time Is The Right Time, Don't Let The Sun Catch You Crying gibi, bazıları en az bir on yıl daha otomatik plakçıların listelerinden kalkmayacak besteleriyle ünü bir anda dünyaya yayıldı. Ray Charles, tedirgin edici bir yoğunlukla söylediği şarkılara Gospel ve Bebop'un kendine özgü bir karışımı olan piyanosunu ekliyor, çok geniş yığınları cazın derinlikleriyle tanıştırıyordu. Ray Charles'ın 1950'lerin ortalarında yaptığı özgünlüğu tartışılamayacak çıkış, onun bestelerının en u on yıl, otomatık plakçalarların lıstelerınde kalmasını saflladı Ray Charles'ın sıcak yureğıne, sıyahlı beyazlı pek çok sanatçı sığdı Ray Charles. derınden etkıledığı dönemının bır başka unlü sesı Joe Cocker ile bırlıkte Charles, 1950'lerin sonlanna doğru, enstrumantal yeteneklerini belgeleyen bir dizi albüm yaptı. Bu çalışmalar arasında önemli yer Ray Charles, çok genç yaşlanndan beri eroin kuîlaruyordu. 1970*161^ sonuna doğru sağlığı bozuldu, yetmiyormuş gibi tutuklandı. Ama uyuşturucu savaşında ABD'nin en ba$arılı kurumlarından biri olan tutukevinden alışkanbğından kurtulmuş olarak çıktı ve zaman zaman eski çılgın ayinleri düzeyine çıkan konserlerine yeniden başladı. / Blues, gospel, ritm ve blues, jazz, country onun sesi ve piyanosu ile dünyayı sayısız kez dolaştı. Ray Charles, cazın evrenselliğine çok büyük katkıları olmuş bir dünya sanatçısıdır. Ulkemize ilk kez gelen Charles'ı, konserlerinin yapılacağı Istanbul ve Efes açıkhava tiyatrolanm merdivenlerine kadar dolduracak hayranlan, gecikmiş de olsa, yitirmedikleri bir coşkuyla karşılayacaklar. D 12
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear