27 Kasım 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Şimdıkı sahlepçiler, belediyelerın ızın verdığı yerlerde "tezgâh" açıyorlar lanması gerekiyordu. Bileyciler de kapılan calıp bilenecek bıcak bulunup bulunmadığını sorarlardı. Onların kıvılcımlar saça saça çaUşmaları da tam bir seyirlik oluştururdu. Yine de bütün bu satıcıların sesleri arasında beni en çok etkileyen, bo/acınınki olurdu. O soğuk kış gecelerinde, sobanın küllüğüne dizilmiş yatan kestanelerin çıtırtılan arasında, yağan karın içinden bozacıların rüzgâr gibi dalgalanan seslerini dinlerdim. Bazen elektrik direğinin altında, soğuktan büzülmuş bembeyaz sırtıyla bir bozacı, ışığm tipiyi yardığı yerde bir an görünür, sonra yeniden bir düş gibi kaybolur giderdi. O huzunlü ses, televizyonsıu evlerin huzur dolu sessizliğinde usulca yankılanırdı. Bütün bu insanlar nereye gitti? Sanırım, gündüzleri kentten azgın bir canavarın soluğu gibi yayılan nıotor sesleri, geceleri ise televizyon ve radyolardan yükselen gurultü sokak satıcılannın seslerini öğütüp yok elti. Ha "1921, Constantınople" tarihinı taşıyan, ancak ımzasız bir seyyar satıcı resmi. yır, aslında galiba sokak satıcısı dediğimiz tip yok oldu. O yalnızca sokaktan geçip giden sıradan biri değildi. Bildiğimiz dost bir yüzdü. Sesini ta uzaklardan tanıdığımız bir dost, bir ağabey... O yalnızca malını satan biri değildi, malına sesini ve şarkısını katan eski bir geleneğin temsilcisiydi. Eski satıcılar büyük ölçüde sattıkları malın üreticisiydiler de. Şekerci horoz ve elma şekerlerini, helvacı kâğıt ve susam helvasını, yoğurtçu yoğurdunu, bozacı bozasını kendı yapıp satardı. llkokulda bir sınıf arkadaşıırun babası helvacıydı. Bir gün onların Dramandaki evlerine gitmiştik. Babası taze yaptığı kâğıt, susam ve koshelvalarını camekânlı el arabasına yerleştiriyordu. Bize verdiği susam helvaları hâlâ ılıktı. Aradan geçen otuz yıla yakın sure bana o helvanın tadını ve o günü hiç unutturamadı. Evet, meyve ve sebze satıcıları da, şimdikıler gibi halden satın almıyorlardı 'kestane kebap", şımdı seyyar satıcıların en çok rağbet ettiklen ışlerden Sürümü az, kazancı iyı mallarını, küçuk bahçelerinde ve bostanlannda yetiştiriyorlardı buyük ölçude. Ne de olsa lstanbuFun nüfusu henüz bir milyon kadardı ve her yanı bahçeler ve bostanlarla çevriliydi. "Eski tstanbu) mahallelerinde sokak satıcılannın sesleri butun bir gunu baştan başa idare eder ve saatlerin rengini verirdi" diyor. A.H.Tanpınar, "Kski İstanbullu icin Silivri yoğurdu kışın sonu idi. Değneğc sarılmı^ kira/ ile yazın, salepçi ve bo/acı adımlanyla kışın başlaması gibi... <;ccele>in gecen bir salıtı sesi bu^unun çocııguna hangi urpermeyi verrbilir? Usl kattaki gramofonla yan taraftaki radyo arasında bir ses degirmenine donen bugunün kafası icin bir satıcı sesinin degeri ancak satılan şeyle ölçulebilir... Sanatlar, yelistirici birer okul olmaktan çıkınca Istanbul melodisiz kaldı." Çok eski tstanbul'da Rumca ve Türkçe ve türiü şivelerde çınlayan bu ezgiler Tanpınar Macuncular, sakızcılar yok ariık sokak aralarında, ama "leblebıçekırdek" satanlar var ın çocukluğunda bile kuşkusuz 1950'lere oranla çok daha yoğun yaşanan bir duyarlıktı. Ama bugün bizim birazına tanık olup paylaştığımız bu duyarhktan geriye hiçbir şey kalmadı. Kalan yalnı/ca Tanpınar, Hüseyin Rahmi Gürpınar ya da Ahmet Rasim gibi, o donemlere tamkhk etıniş yazarların yapıtları olacak. Biz onları bıraz olsun anlayabiliyoruz, şimdiki ve gelecekteki kuşaklar ise onların ya da Oktay Rifat'ın şu dizelerinde neden söz ettiklerini bılemeyecekler: Girin satıcılar evimin bulbulleri / Girin girin aydınlık bahçemden içeri / Üzuın satın nar satın bize / Dağlar görunürken kapıda ardımızdan / tndirin tuy gibi kiıfeyi sırtımızdan / Bir elmada bir mevsim dolsun cvimi/e... Akşamla bacada mavileşince duman / Biten turku gibi uzaklaşın kapıından / Kayın agır agır gundü/den geceni/e / K İstaııbul ag/ıyla mal sa> tan simitçi / Çocuklan eşegine bindiren sutçü / Halil İbrahim bereketi keseni/e. D Tropikal giineş yağı Bronz Kozmellk San. ve Tle. Lld. ŞU. Korp Ş«hıtlen Cad No 2/23 Zlnclrtlkuyu/İSTANBUL Ttel: (1) 173 23 41 173 09 0 Ta»«x: 27415 KAHD
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear