Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
G elecek cuma günü, TV'nin ikinci kanal programında, "gerilim ustast" ünlü yönetmen Alfred Hitchrock'un "ölüm Korkusu " (Vertıgo) adtı Jılmîni izledik... Tüm sinema tarihi boyunca, Hitchcock, belki de filmleri en çok didiklenen, eleştirmenler ve sinema yazarlan tarafmdan en ayrıntılı çözümlemelerle neşter allına yatınlan yönetmen. Bu tür çahşmaların birçoğu, Hitchcock'un sinemasma yönelik çözümlemeler olmanın çok ötesine geçip, kılı kırk yaran psikanalitik yapıtlar kimisi de saçmalıklar olma noktasına varnuşlardır... Ama şu inkâr edilmez bir gerçek ki, Hitchcock, "sıradan" bir yönetmen değildi... Tutkulu bir insandı ve bu tutkularını filmlerinde yansıtıyordu. örneğin, oyuncu seçiminde ilginç bir yaklaşımı vardı: Hitchcock'un önde gelen ve bugün "gerilim sineması"nın şaheserleri arasında yer alan beş filminin dördünde, James Stewart oynuyordu. Onun bir başka "fetiş" oyuncusu da Gary Grant idi... Bu beş şahesere şöyle bir göz attığımızda, her birinin ayrı çıkış noktalarına sahip olduğunu görürüz... Yemek odasının ortasmda bir cesel (Ölüm KararıThe Rope); karısını doğrayan ve parçalan çöp tenekesine atan bir katil (Arka PencereRear Wlndow); ormanda, ayağı terlikli bir ceset bulan bir çocuk (Peki Kim öldürdü Harry'yi?The Trouble with Harry); ölümcül bir timbal vuruşu (Çok Bilen AdamThe Man Who Know Tbo Much); insanı aglatacak kadar güzei bir hayalet (Ölüm KorkusuVertigo)... A ma bu filmlerin hemen hepsinde, birtakım ortak noktalar da vardır. Fransız ACTUEL dergisi, Hitchcock izleyicilerine kolaylık sağiamak amaayla, okurlarına bir "Hitchcock Rehberi" sundu son sayılarından birinde... Rahat rahat filmi mi izleyeyim, yoksa dedektiflik mi yapayım diye bocalayıp "ölüm Korkusu" filmini televizyonda sindire sindire izleyemeyen Hitchcock meraklılarına, bundan sonraki Hitchcock'lar için kolaylık olsun diye bu rehberi biz de aynen sunuyoruz... KÖTÜLERİ SAPTAMASINI ÖĞRENİN "Kötüleri alt etmek" için Hitchcock hep onları kahramanlarındandaha kısa boylu seçer (örneğin James Mason ya da PeJer Lorre: 1,57 m.) Bu orantısızlık izlcnimi, Hitchcock'vari kahramanların çoğunlukla çok uzun boylu olmalarıyla büsbütün vurgulanır (Cary Grant ya da James Stewart: 1,94 m) Şaşmaz bir ipucu daha: Kötüler hep solaktır. Dikkat edin, bu kişiler kimileyin bu ve benzeri özelliklerfni gizlemeye çahşırlar. Yukarda Arka Pencere (Rear Window) Raymond Burr, James Slevart'ı, pencereden aşağı atmaya çalışırken. EŞCtNSEL ÇtÇEK BUKETLER1NI KAÇIRMAYIN Hitchcock'un filmlerinde eşcinselliğe yönelik olarak sık sık yapılan göndermelerin anahtarı uzun süre aranmıştır. Sıradan jestlerin (tokalaşma, karşılıklı iltifat ya da el şakaları) bazı karanhk ilişkilerin mesajı olduğu dikkati ceker. lki tutamak noktası: Trendeki Yabancı'da (Strangers on a Train) kahraman ve çit'te katili garip bir aşk balesi yaparlar; Ölüm Kararı (The Rope) filminde vazodaki bir buket çiçek eşcinselliğin varlığını gösterir. Eğer çiçekler beyazsa eşcinsellik açık demektir. Bir başka renkse bastırılmış anlamına gelir. 2 1 I MİDEVİ TUZAKLARA DÜŞMEYİN Kilosuna çok dikkat eden, perhiz yapan Hitchcock, müthiş iştahını filmlerinde yemek sahnelerini çoğaltarak bastırmak ister. Bu arada söz konusu sahnelerde hiç balık yenmediği göze çarpar. lddiaya göre, bunun nedeni Hollyvvood'ta çok ünlü bir restoranda Hitchcock'a yemek diye canlı bir balık getirilerek kötü bir şaka yapılmış olma) sıdır. Bu kabalık Hitchcock'u o derece kızdırmıştır ki o günden sonra filmlerinde balık; göstermemek için her çareye başvurmuştur, Örnek: Yaşamak İstiyoruz'da (Lifeboat) kaza zedelerin elinden son anda kaçan balık sahnesi Hitchcock'u onaltaı 1, 4, 6 ve 7 numaralı fotoğraflar: (Arka Pencere (Rear Window, 1954). 2 numaralı fotoğraf: ölüm Kararı (Rope, 1948). 3 ve 10 numaralı fotoğraflar: Çok Bilen Adam (The Man Who KnQ\v Too Much, 1956). 5, 8 ve 9 numaralı fotoğraflar: ölüm Korkusu (Vertigo, 1958). Î8 APTALCA AYRINTILARA DİKKAT EDİN Kimi küçük şeyler Hitchcock'un dikkatinden kaçmaz. Kişilerin büyük bir psikolojik telaş ortamında, ayaklarını içe doğru çevirdikleri gözlemlenir. Kırmızı renkte giysi parçalan (kravat, boyunbağı, etekler) sık sık tutku işaretleri yerine geçer. " H i t c h " , oyuncularını seyircileri şaşırtmaya yönelik garip bir disipline zorlar. Onlara göz zevklerinden farklı lensler taktırıı, böylece daha dik ve yoğun bakışlar elde eder. SAKATLARA MAZERETLER BULUN Zayıfhk, iç rahatsızlığı kcndini fizik olarak dışavurur. James Stevvart buna nefis bir örnektir. ölüm Karan'nda (The Rope) Rupert Codell topaldır ve vahim ahlaksal çelişkiler içindedir. L. B. Jeffries iki bacağından sakattır (Arka Pencere) ve ölUm Korkusu'nda (Vertigo) Stewart'ın alışılagelmiş beceriksizliğinden Scotty Ferguson rolünde kişinin akıl hastabğını yansıtmakta yararlarulmşıtır. GİZLİ FELSEFI ANLAMLAK1 AYDINLATIN Doğu kültürünün tutkunu olan Aıtl. (kendisi de bir Budha gibi dingin bir yuvarlaklığa sahipti zaten) filmlerine pek çok Çin atasözü ve özdeyişi serpiştirmiştir. Bu sayede zaman zaman ince cspriler patlatmak fırsatı yakalamaktadır. Sözgelimi: Martin Landau (gizli teşkilatta) James Mason'a şöyle diyor: "Bu araziye iniş yapmak zor, ama pilot çok usta." Çin özdeyişi: " D e r nizin aydınlığı.kaptanın yiğitliğine dayanmaz.t'